Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının modern kesimi kazanmaya yönelik çalışmaları da hükümetimizin iktidarının devamlılığı açısından çok önemli bir hizmet olmuştur.

Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları yıllarca uyguladıkları akılcı “modernlik ve özgürlük” anlayışlarıyla her kesimden insana rahatlıkla ulaşabilmektedir. Bu kesimlerde kolaylıkla dini ve milli konferanslar, etkinlikler düzenlemektedir.

Özellikle Gezi kalkışması esnasında devletimizin kurumlarının ve hükümetimizin hiçbir şekilde diyalog kuramadığı milyonlarca gençle, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları ultra modern görünümleri sayesinde kolaylıkla irtibata geçmiş ve hepsini ikna etmede muazzam bir başarı sağlamışlardır.

Sayın Adnan Oktar bu konuya ilgili açıklamalarının bir bölümünde şu şekilde değinmektedir:

 

Sayın Adnan Oktar, 12 Şubat 2018, A9 TV:

 “…O ilk ayaklanmada Türkiye hercümerç olabilirdi. Biraz daha bastırsalar batacaktı Türkiye Allah esirgesin. Zaten birçok siyasi ortadan kayboldu o dönemde yok oldular. Tayyip Hoca çok dirençli çıktı maşallah, kararlı oldu. Onun dışında birçok kişiye baktığımızda ortadan kaybolduklarını gördük. İşte o dönemde biz sabahlara kadar anlattık insanlara doğruyu, yurt dışına yurt içine. Sözümüz de geçerliydi.

Çünkü aydın Müslümanlarız. Müzik, eğlence, resim, güzellik, Allah'a inanma, Allah'ı sevme hepsi beraber olduğu için sözümüz geçerli oldu. Ama Cübbeli Ahmet kafasında olsaydık sözümüz geçerli olmazdı.

Gençlerin hükümete yönelik öfkesini ben dindirdim. Yani birçoğu tahrik edici konuşuyordu. Gezici gençler yayına sürekli mesaj gönderiyordu. Makul düşünmeleri için yol gösterdim. Yani öfkeden deliye dönmüşlerdi. Komünist gruplar Gezi’deki gençleri kontrol altına almak üzereydi ki büyük bir gençlik grubuydu o. O gruplardan uzak durmalarını sürekli telkin ettim. Çok daha büyük bir komünist kalkışmaya dönüşmesini engelledik.

Çünkü PKK falan da katılacaktı işin içine. PKK'nın şehir yapılanması, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi'nin şehir yapılanması, Atatürkçü gençler, aydınlar, solcular hepsi işin içine girecekti Allah esirgesin. Bunu engelledik. Sert üslup kullanılmamasını söyledim. “Sakin bir üslup kullanın gençlere böyle hitap etmeyin” dedim. Üslubu sakinleştirttik.

Tayyip Hoca'nın yaptığı hizmetleri bilmiyorlardı, toparlayamıyorlardı. Ben tek tek anlatınca akılları yattı, sakinleştiler o dönemde.”

Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları, modern semtlerimiz ve sahil kesimlerimizdeki insanlarımız ile diyaloglar kurarak milli ve manevi değerleri buralarda kolaylıkla anlatabilen tek grup olmuşlardır.

Sayın Adnan Oktar’ın konuya ilişkin açıklamalarından bir kısmı şöyledir:

 

Sayın Adnan Oktar, 20 Ekim 2017, A9 TV:

"Ben sosyete denilen kesim içinde tebliğe ilk başladığımda tüm Türkiye adeta şok olmuştu. O kesim ile dinin yan yana gelmesi dahi düşünülemezdi. Lüks semtler, eğlence mekanları Müslümanların asla uğrayamayacağı mekanlardı.

Müslüman denildiğinde akla bakımsızlık, kenar mahallelerde oturanlar, akılcı düşünemeyenler, sanattan anlamayanlar, giyinmeyi bilmeyen insanlar gelirdi. Bu insanları da tüm dünya hor görürdü. Allah’ın izniyle biz bu imajı yerle bir ettik. Müslümanların her şeyin en güzeline sahip olacağını dünyaya gösterdik."

 

Sayın Adnan Oktar pek çok kez canlı yayınları aracılığıyla hükümetimize sahil kesimlerinin kazanılmasına yönelik modernlik konusunda açılım yapılması tavsiyesinde bulunmuştur:

 

Sayın Adnan Oktar, 20 Nisan 2017, A9 TV:

“İnsanlar kalite ve özgürlük istiyorlar. Kadınların, sanatın, hayatın özgür olduğunu halka göstermek çok önemlidir.

Sahil kesimleri, büyükşehirler "bizim özgürlüğümüzü bize hissettirin" diyorlar. Hükümetimiz bunun gereğini yapacak, özgürlüğü güçlendirecektir.

 

Sayın Adnan Oktar, 19 Nisan 2017, A9 TV:

Dekolteye saygı, sanata teşvik, güzelliği ön plana almak ve kaliteyi yükseltmek Hükümetin önceliği olmalı. Büyükşehirlere ulaşmanın yolu bu.”

 

Sayın Adnan Oktar, 18 Nisan 2017, A9 TV:

 “Tayyip Hocam yiğittir, moderndir. Hükümetimiz de aydın. Hükümetimiz sanata ve kaliteye öncelik verir, kadınlara öncelik tanınırsa sahil kesimlerden rahat oy alınır.”

 

Sayın Adnan Oktar, 12 Ağustos 2016, A9 TV:

Bir iktidarın güçlü olması için aydınının çok olması, sevgiyi, sanatı, kaliteyi hayat felsefesi haline getirmesi lazım. Aksi uzun vadede ülkeye zarar verir.

Bazı yerlerde sağ hükümetler sadece ekonomik kalkınmaya öncelik veriyor oysa hayatın özü sevgi, sanat ve kalitedir. Kalite anlayışı geliştiğinde darbe ve kalkışma zihniyeti gelişemiyor.”

 

Sayın Adnan Oktar, 7 Nisan 2018, A9 TV:

Gereksiz yere büyük bir kitlenin desteğini kaybetmemek için sanat, kültür ve kaliteden yana olduğunu AkParti’nin sık sık vurgulaması faydalı olur. Kadın özgürlüğüne önem veren, kadınların kıyafetine, neşesine, hayatına karışmayan bir anlayışın hakim olduğunu vurgulamak ve güçlendirmek önemlidir.”

 

Sayın Adnan Oktar, 2 Ağustos 2016, A9 TV:

“Hiçbir dönemde kalitenin, sanatın ortadan kalkmasıyla bir devletin devam ettiği görülmemiş. Her devlet, her hükümet böyle bir sistemde yıkılıyor. Modern vatandaşları korumak, onları desteklemek, kaliteyi sanatı ön plana çıkartmak, Türkiye'yi en modern ülke haline getirmek hükümetin ana görevi olması lazım.”

 

Sayın Adnan Oktar, 12 Haziran 2015, A9 TV:

AkParti çok modern, kadın haklarına saygılı, başı açık dekolte hanımları da seven, başörtülü hanımları da seven, hepsine saygı duyan, müzik, resim, eğlenceye açık, liberal ruhlu bir parti görünümünde çıkması lazım. Alabildiğine liberal, alabildiğine özgürlükçü, alabildiğine demokrat. Yani MHP de bu görüntüyü vermesi lazım ve bu uygulamanın olması lazım. Bu garanti verildikten sonra PKK yerle bir edilmesi lazım.”

 

Sayın Adnan Oktar, 24 Nisan 2017, A9 TV:

“Türkiye çok modern olmak zorunda. Hem dindarları çok iyi koruyan hem de ultra modern, alabildiğine özgürlük sağlayan ülke olacağız. Tayyip Hocam modern sağın lideridir. Hem dindarları koruyup kolluyor, hem de modern bir anlayışa sahip. Türkiye'yi daha da modernleştireceğiz. Milletimiz sanata, güzelliğe, kaliteye, modernliğe, dekolteye karşı olan bir avuç insanın zihniyetiyle değil aydın bir anlayışla yaşamak istiyor.”



Daha yeni Daha eski