11 Temmuz 2019 tarihli Takvim gazetesi ve internet sitesinde, "Adnan Oktar’ın Ağabeyi Kenan Oktar'a ‘Ajan’ Davası" adı altında, haberin içeriği ile ilgisi olmayan, kamuoyunu yanlış yönlendirme amacı taşıyan çarpıtıcı bir başlığa yer verilmiştir.

İlgili haber içerik olarak, Sayın Adnan Oktar’ın ağabeyi Kenan Oktar hakkındaki hukuki bir gelişmenin bildirimi niteliği taşırken haberin başlığının bambaşka ve tümüyle gerçek-dışı bir algı oluşturmak kastıyla yapıldığı görülmektedir.

Haberin içeriği, Sayın Kenan Oktar'ın ve Ceylan Özgül isimli kişinin bir TV kanalında katıldıkları canlı yayında, "Ceylan Özgül'ün İngiliz Gizli Servisinin Üst Düzey Elemanları ile Türkiye'de birlikte olduğu görüntülerin basına sızması" konusu üzerine gelişen bir tartışma sonrasında, Ceylan Özgül'ün Sayın Kenan Oktar'la, "kendisini ajanlıkla itham ettiği iddiasıyla" davalık olmasından ibarettir.

Nitekim, habere temel oluşturan televizyon programı izlendiğinde de açıkça görüleceği gibi, Ceylan Özgül basına sızan bu görüntüler üzerine, İngiliz Gizli Servisinin üst seviye yöneticileri ile görüştüğünü ve yakın ilişkisi olduğunu inkar etmemiş sadece kendisinin İngiliz ajanı olmadığını iddia ederek Kenan Oktar’a hakaret ve tazminat davaları açmıştır. Bu davaların bir kısmı savcılık tarafından yersiz bulunduğu için takipsizlikle sonuçlanmış, bir bölümü için de hukuki süreç devam etmektedir.

Ne var ki Takvim gazetesi bu haberi, "Adnan Oktar’ın Ağabeyi Kenan Oktar'a ‘Ajan’ Davası" şeklinde özel kurgulanmış bir başlık altında vererek kendince Sayın Adnan Oktar ve TBAV mensuplarına yöneltilen asılsız ve dayanaksız casusluk suçlamalarına gönderme yapma gayretine girmiştir. Bu suretle Sayın Adnan Oktar, ağabeyi ve tüm çevresi güya ajanlık ve casusluk faaliyetleri içindelermiş ve bununla ilgili davalar açılmış şeklinde tümüyle gerçek dışı bir algı oluşturmaya çalışılmıştır.

Ayrıca söz konusu haberde, hiçbir dayanağı olmadığı halde sırf algı amacıyla Sayın Adnan Oktar ve arkadaş çevresi için “terör örgütü” ifadesi kullanılmıştır. Bu, hiçbir dayanağı, maddi somut delili bulunmayan, yalnızca bir takım husumetli çevrelerin iftira ve karalama maksatlı ortaya attıkları uydurma bir ithamdan ibarettir.

Haberin içeriğinde sevgisiz ve taraflı bir üslubun hakim olduğu görülmektedir. Basın kuruluşlarının ve mensuplarının meslek ahlak ve ilkeleri gereği haberleri objektif bir tutumla aktarması gerekirken, haberde bu en temel prensibin gözetilmedeği görülmektedir.

Kamuoyunun hassas olduğu konular üzerinden ucuz kelime oyunlarıyla Türk halkını yanıltmaya ve yanlış yönlendirmeye çalışmak basın ahlakıyla, dürüstlük ve tarafsızlık ilkeleriyle bağdaşan bir tutum değildir.

Sağduyulu halkımızın bu tür ilkel ve dürüstlükten uzak tahriklere ve yönlendirmelere itibar etmeyeceği açıktır.

Daha yeni Daha eski