Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının yargılandığı dosyada iddia makamı, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına husumet besleyen müştekilerin asılsız iddialarını hiçbir somut delile dayanmadıkları halde olduğu gibi kabul etmiş ve bu iddialar üzerinden bazı hatalı ve taraflı değerlendirmelerde bulunmuştur. Sayın  Savcılığın soruşturmayı yürütürken tarafsızlığını yitirdiğini ve çelişkiye düştüğünü ortaya koyan bu durumun örneklerinden biri iddianamenin 35. sayfasında yer alan iddiasıdır.  Aşağıda iddianameden yaptığımız alıntıda da görüldüğü üzere; Savcılık sözde örgütteki kadınların güya hayali turnike sisteminden memnun olduklarını, bu sistemi dini bir görev ve ecir kaynağı olarak algıladıklarını, bu olayların bir benzerinin evini terk ederek kendini DEAŞ mensuplarına sunan kadınlarda da görüldüğünü iddia etmiştir:



Savcılık yukarıdaki değerlendirmelerde bulunurken iddianamede ortaya koyduğu temel mantıklarla çelişkiye düşen aslı olmayan yorumlarda bulunmuştur. Bu durumun net olarak anlaşılması için şu soruların sorulması gerekmektedir:

  • Sözde turnike sisteminde bulunan kadınlar güya yaşadıkları cinsel ilişkilerden ecir kazandıklarını mı düşünmektedirler, yoksa bu ilişkileri aşağılayıcı ve tamamen mağdur edildikleri bir eylem olarak mı görmektedirler?
  • Sözde turnike sisteminde bulunan kadınlar güya yaşadıkları cinsel ilişkilerden memnun mudurlar, yoksa bu ilişkilerden azap duydukları için bir an önce bitmesini mi istemektedirler?
  • Dosyada adı geçen kadınların hayali turnike sistemine katılmaları bire bir telkinle ve baskıyla mı olmuştur, yoksa bu sistem Savcılığın DEAŞ örneğindeki gibi kadınların gönüllü olarak katılmalarıyla işleyen bir sistem midir?

Savcılıkça iddianamenin farklı bölümlerinde aynı konular hakkında tamamen farklı ve çelişkili açıklamalar, çıkarımlar, yorumlar yer almaktadır. Bu durum iddia makamının söz konusu iddialara yönelik hatalı değerlendirmelerde bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Savcılık iddianamenin bir yerinde sözde örgüte kazandırılan kadınların turnike sisteminden nefret ettiklerini ileri sürmekte, başka bir bölümünde ise memnun olduklarını belirtmektedir. Yine benzer şekilde Savcılık bir yerde söz konusu kadınların turnike sistemini ecir kaynağı olarak gördüklerini belirtir iken başka bir yerde ise dine tamamen aykırı bir uygulama olarak değerlendirdiklerine yer vermiştir.

SAYIN SAVCILIĞA GÖRE BUNLARDAN HANGİSİ DOĞRUDUR? İDDİANAMEDE YER ALAN İDDİA MAKAMININ BU ÇELİŞKİLİ İDDİALARI, DEĞERLENDİRMELERİ NETLEŞTİRİLMELİDİR, BU ÇELİŞKİLERİN GİDERİLMESİ YARGILAMANIN SONUCU AÇISINDAN BÜYÜK EHEMMİYET TAŞIMAKTADIR.

Savcılığın çelişkilerini ve hatalı değerlendirmelerini anlattığımız diğer dilekçelerimizde de vurguladığımız gibi sayın savcılık husumetli birtakım müştekilerin iddialarını araştırmadan, yasalara aykırı bir şekilde lehe delillere iddianame içerisinde yer vermeden çelişkilerle dolu bir iddianame düzenlemiştir.

Gerek iddianamede gerek basında yer alan Sayın Adnan Oktar’a karşı yöneltilen cinsel suçlamaların asılsız, delilsiz ve mantıkdışıdır. Nitekim müşteki ifadelerinde yer alan yüzlerce çelişkiden ve hayatın olağan akışına tamamen aykırı bir şekilde oluşturulan ve ileri sürülen kurgu olduğu ilk bakışta anlaşılan ifadelerden, Sayın Adnan Oktar’a yöneltilen suçlamaların hiçbir gerçekliği olmadığını Sayın şahsınızın/makamınızın bilgisine saygılarımızla sunarız. 

Daha yeni Daha eski