Adnan Oktar ve arkadaşlarının mahkemedeki ifadelerinden bölümler:

Adnan Oktar: Kendi sistemleri içinde benden nefret eder bir kafadaydılar. Fetö’cülerin belalarından korunmak için övdüysem de aynı zamanda 10 misli de yerdim. (Fetö’ye) ‘Allah belanızı verecek’ dedim. Pislik yapmasınlar, rezillik yapmasınlar diye.

Adnan Oktar: Cübbeli Ahmet Hoca ile görüştüm, Menzilcilerle görüştüm; bunlarda fayda var ama Fetö’yle görüşmedim. Onların gazetelerini almadık, bankalarına para yatırmadık, dershanelerine gitmedik.

Adnan Oktar: Fetö’cüler sürekli hakkımızda dava açıyordu. Başımıza bin bir türlü bela açmaya çalışan tehlikeli bir yapılanma. Fetö’cüler benden nefret ediyorlardı. Bunu söylediğimde daha çok nefret eder oldular. Sataşmasınlar diye söyledim. Birazda onları kızdırmak için öyle dedim.

Adnan Oktar: Fetö ile kafa olarak tamamen zıtız. Darbe kalkışmasıyla yaptığı şey çılgınlık. Akli dengesinin yerinde olmadığı anlaşılıyor. Kendini kainat imamı olarak tanımlıyor. Ben niye bunun peşinden gideyim.

Adnan Oktar: Yerli ve Milli bir insanım, Milliyetçi bir insanım. DEAŞ, Taliban, Fetö gibi örgütlere çok aktif olarak karşı olduğum için beni yok etmeye çalıştılar. Türkiye’den İslam’ı kazımak istiyorlar.

Didem Ürer: Şu an Fetö’den mahkûm olmuş kişiler tarafından bize daha önce komplolar düzenlendi. Arkadaşlarımız birçok devlet kurumuna bu kişiler için şikayette bulundu. Bunları canlı yayında söyledik ancak iddianamede bizi Fetö ile suçladılar

Hüma Babuna: “CFR’de Türkiye’nin aleyhinde görüşmeler yapılan bir toplantı organize edilmişti. İbrahim Kalın ve Mevlüt Çavuşoğlu beyleri aradım. Yaşar Yakış Bey’le de bu konuyla ilgili yazıştık. Yazışmanın başına sözde “FETÖ bağlantısı var, Zaman yazarıyla yapıldı” şeklinde münferit bir ekleme yapılmış. Sayın Erbakan’ın nikah şahidi olduğu, zaman yazarı olmayan bir kişiyle ilgili veri kırıntısı eklemişler.”

Hüma Babuna: “Ben Sn. Adnan Oktar’dan devlet sevgisini öğrendim. Devlete her an yardım eden insanlarız. PKK, DAEŞ ve FETÖ ile güçlü şekilde fikri mücadele içindeyiz.”

Hüma Babuna: “Emel T., FETÖ’cü Mutlu Ekizoğlu ve Fikret Seçen’e aleyhimizde dava açtırtmıştı. Emniyet kayıtlarında 2006 tarihli, Rezzan A. ve Fikret seçen arasında geçen bir telefon görüşmesi var. FETÖ’yle birlikte açıkça bize kumpas planlamışlar.”

Tarkan Yavaş: Adil Serdar Saçan bir hafta boyunca bize işkence yaptı. Anlattığım dönem, 28 Şubat dönemiydi. Bunları anlatalım, Devletimizle paylaşalım diye gittik. Dilekçeyi Zekeriya Öz’e verdik çünkü o gün o vardı. Bu, Ergenekon davasına müdahil olma gibi algılandı.

Tarkan Yavaş: Adil Serdar Saçan 28 Şubat döneminde bize hafta boyunca ağır işkence yapmıştı. Bunu o zaman devletimize yüksek bir merciye bildirelim istedik. Dilekçeyi vermeye gittiğimde devlet memuru görünümünde karşıma Zekeriya Öz çıktı. Dilekçeyi de o almış oldu.

Tarkan Yavaş, 2007-2008 yıllarında Ergenekon davasında adı geçen bazı sanıkların eylemleri nedeniyle yaşadıkları bazı somut mağduriyetleri bildirmek amacıyla Ergenekon dosyasına bakan savcılara dilekçe verdiğini söyledi. Yavaş, DİLEKÇELERİN VERİLDİĞİ TARİHLERDE FETÖ’NÜN HAİNLİKLERİNİN BİLİNMEDİĞİNİ, ADI GEÇEN SAVCILAR HAKKINDA BİR DAVA VEYA KARAR OLMADIĞINI ÖZELLİKLE HATIRLATTIBu kişilerin devletin en yetkili organlarınca desteklenen savcılar olduklarını ve kendilerinin de yasal haklarını kullanarak son derece olağan bir şekilde dilekçe verdiklerini belirtti.

Nitekim iddialarda adı geçen Fetö firarisi savcı Fikret Seçen Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları hakkındaki KUMPAS SORUŞTURMASINI BİZZAT KENDİSİ AÇMIŞTI. Ayrıca, bu soruşturma iddia edilenin aksine o yıllarda kapatılmadı. Yargı süreci 2012 yılına kadar devam edip daha sonrasında iddianame düzenlendi. Kısaca, bu FETÖCÜ savcıların Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarını sözde desteklediği, kolladığı iddiası büyük ve mesnetsiz bir yalandan ibarettir.

Eda Babuna: “Lobi faaliyeti iddiasını reddediyorum. FETÖ bize kumpaslar yaptıkça biz de bunlara karşı kendinizi korumak durumunda kaldık. Zaruri olarak birçok kişiye bu durumu sorduk. Örneğin 17-25 Aralık döneminde de büyükelçilerle görüştük, hükümeti, Sayın Erdoğan’ı savunduk. Sayın Yalçın Akdoğan ve Sayın Süleyman Soylu’yu bilgilendirdik, teşekkür ettiler bize.”

Eda Babuna: “FETÖ ile irtibatlı olmadığımızı gösteren delilleri dikkatinize sunuyorum:
*17-25 Aralık’ta büyükelçi görüşmelerimizden sonra Fuat Avni twitter hesabından bize akıl almaz iftiralarda bulundular.
*17-25 Aralık operasyonundan önce FETÖ hakkında şikayet başvuruları yaptık.
*Mutlu Ekizoğlu ve Fikret Seçen bie açtıkları davada sahre gizli tanıklar ayarladılar. Usulsüzlükler yaptılar. Tüm bunları 2013’te gizlilik kararı kaldırılınca öğrenebildik.”

Erkan Seyhan: “Sayın Adnan Oktar’ın FETÖ’yü kızdırmak için söylediği bir sözü cımbızla alarak aleyhimizde iftira attılar. Halbuki Adnan Bey herkesin FETÖ’yü övdüğü dönemlerde FETÖ’yü ezim ezim ezmişti. 17-25 Aralık döneminde hükümeti desteklediğimiz için bize tepki gösterenler kişiler şimdi bize FETÖ iftirası atıyor.”

Ceyda Ertüzün: “FETÖ evimize bombalı pankart asmıştı. Bu yüzden evimden ayrılıp arkadaşlarımın yanına taşınmak zorunda kaldım. Medya canımı kurtarmam için arkadaşlarımın yanına taşınmamı dahi karalama malzemesi yaptı. Ne yapsaydım? FETÖ’nün saldırısına uğrayıp ölmeyi mi bekleseydim?”

Aylin Atmaca: FETÖ tüm yatırımını devleti ele geçirmek için yapmış bir terör örgütüdür. İltisaklı gösterilmek hamiyetimize de ar duygularımıza da ağır geliyor.

Aylin Atmaca: FETÖ CIA tarafından yetiştirilmiştir. Biz yerli ve milliyiz. Adnan Bey’e yurt dışına gitmesi tavsiye edilmiştir. Ama kendisi buna asla tevessül etmedi.

Bora Yıldız, FETÖ iddialarını somut delilleriyle birlikte kapsamlı bir şekilde izah ederek cevapladı. Yıldız, “15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI, SİZ BURADAKİ ARKADAŞLARI KABİRLERİNDE ZİYARET EDERDİNİZ. HOCAMIZ FETÖ’YÜ ELEŞTİRDİĞİ İÇİN ÇOK CİDDİ KUMPASLARA UĞRAMIŞ. 15 TEMMUZ AKŞAMI SAAT 23.50’DEN İTİBAREN ADNAN OKTAR’IN DARBEYE KARŞI AÇIKLAMALARI VAR. ADNAN OKTAR’IN BU AÇIKLAMAYI YAPTIĞI YER KULELİ ASKERİ LİSESİ’NİN ORASI. SİLAHLARIN PATLADIĞI YERLERDEN BİRİSİ.” ifadelerini kullandı. Bora Yıldız sözlerinin devamında, iddia edilenin aksine Sayın Adnan Oktar’ın hain FETÖ lideri ve üyeleri hakkında daha ortada 17-25 Aralık kumpası dahi yokken eleştiriler yaptığını söyleyip bu eleştirileri tek tek okudu.

Bora Yıldız Sayın Adnan Oktar’ın daha 2009, 2010’lu yıllarda FETÖ elebaşı için “…onun bir tek ALLAH BİR dediğine inanırım, devlet içinde devlet oldular, dini terk ettiler ticarete daldılar, hepsini enaniyet kapladı…” gibi sözlerini tek tek okuyarak açıkladı.

Bora Yıldız, bilgisayarında çıktığı iddia edilen dijital materyaller arasında Herkül.org adlı sitenin aplikasyonunun bulunmasına ilişkin şunları söyledi: “Ben, canım gibi sevdiğim Ender Daban ve Kartal Göktan ile birlikte yakalanıp gözaltına alındım. Ender, yazılım işinde çalışır. 2011 yılında Yasin Yalçınkaya isimli bilgisayar mühendisi bir yazılımcı, Ender’in çalıştığı şirkete mobil aplikasyonlar geliştirdiği için başvuruyorBir grafikçi işe gelirken yanında daha önce yaptığı işleri getirir. Bu işler arasında herkül.org sitesinin aplikasyonu da var diye Ender’e gönderiyor. Uygulamayı yapan Yasin Yalçınkaya. İş başvurusunda bulunan bir kişi göndermiş, dosyaların içinde duruyor. Zaten o bilgisayar benim değil, Ender’in. Yasin Yalçınkaya’nın kim olduğu dosyada yazıyor. İSİM BENZERLİĞİ VAR. MİT TIRLARI OLAYINDAKİ TUTUKLANMIŞ FETÖ’CÜ SUBAY DİYE GEÇSE DE BU KİŞİ O KİŞİ DEĞİLDİR.

Bora Yıldız: Adnan Bey’in ‘FETÖ Amerika’dan çıkmış konuşuyor. Babayiğitse gelsin burada konuşsun’ şeklinde 2012’de konuşmaları var. Bunları söyledikten sonra Adnan Oktar ‘evet arkadaşlar bir operasyona hazır olun’ dedi.

Bora Yıldız: İş başvurusu için mail atan bir yazılımcının ‘yasinyk@hotmail.com’ adlı maili yerine bir ‘y’ harfi daha eklenmiş haliyle ‘yasinyky@hotmail.com’ olarak iddianameye yazılmış. Bu mail Mit tırlarını durduran subayın mailiymiş. Bir ‘y’ harfi eklenerek tahrifat yapılıyor ve FETÖ ile ilişkilendiriliyoruz bu hukuksuzlukla.

Bora Yıldız: Ben FETÖ mağduruyum. İddianamede Türkiye’yi, dünyayı ele geçireceğimiz söyleniyor. Bizi iki otobüsle topladılar. FETÖ’yü alıp alıp bitiremiyorlar.

Bora Yıldız: FETÖ camiamıza 2008’de de 2012’de de sürekli davalar açtı. 2008’de de bize soruşturma açıldı, 2012’de de açıldı. Bir davamızla ilgili Yargıtay’dan karar çıkmadan üç gün önce Yargıtay’ın dosyamızı bozduğu haberlerde çıkıyor.

Kartal İş: Yalçın Akdoğan, Süleyman Soylu, Eda ve Hüma Babuna’yı davet ediyorlar, ricada bulunuyorlar. Bunun üzerine Ankara’da, İstanbul’da FETÖ’yü uyarmaya yönelik görüşmelerde bulunduk.

Altuğ Berker: 17-25 Aralık’ta Süleyman Soylu’nun ricası üzerine Ak Partili milletvekilleriyle birlikte FETÖ’yü eleştirdiğimiz, uyarılarda bulunduğumuz 70 tane konsoloslukla görüşme yaptık.

Altuğ Berker: FETÖ’cü Şeref Ali Tekalan’ı ‘Hükümete karşı hareket yapmayın’ diye uyardık. FETÖ’ye ilişkin uyarılarda bulunmak için 70 tane büyükelçilik ziyaret ettik. Süleyman Soylu görevlendirdi bizi.

Sinem Tezyapar: İddianamede Adnan Oktar’ın FETÖ eleştirileri, 15 Temmuz darbesi ve Gezi’de hükümete verdiğimiz büyük destek, PKK/IŞİD karşıtı kesintisiz paylaşımlar yazılar yok sayılmış, yer verilmemiş bunlara. Oysa hepsi bilgisayarımda ve maillerde var.

Halil Müftüoğlu: 1999 tam bir FETÖ operasyonu. Ankara Emniyet Müdürlüğü, FETÖ ve Işık Tarikatı diye içlerinde Adil Serdar Saçan’ın da bulunduğu üst düzey polislerin listesinin bulunduğu bir rapor hazırladı. FETÖ 1999’da Adil Serdar Saçan’ı kullanarak bize operasyon yaptı.

Halil Müftüoğlu: Biz FETÖ’nün antisiyiz. FETÖ İngiliz derin devletinin kullandığı bir yapılanma, biz ise yerli ve milliyiz. FETÖ devlet düşmanı, biz ise devlet taraftarıyız.

Halil Müftüoğlu: Özkan M. dolandırıcılıkları soruşturma kapsamına girmesin diye ve FETÖ irtibatı ortaya çıkacağından 2017 sonunda bizden ayrıldı. Yasemin Mert anlatacaktır. FETÖ ile irtibatta olduğunu fark ettik, 1 ay daha gecikseydi, tablo çok farklı olacaktı.

Halil Müftüoğlu: 2006’daki davada FETÖ’cü Fikret Seçen ve Mutlu Ekizoğlu sahte deliller ürettiler.

Sahte şikayet: `Lütfen bizi kurtarın` diye Gülderen Dönmez adıyla gönderilen bir şikayet mektubu var. Ancak ekspertiz raporunda bir kadına değil, erkek şahsa ait olduğu tespit edildi. Sahte delil: Savcılığa yabancı madde olarak sunulanların vitamin desteği olduğu ortaya çıktı.

Halil Müftüoğlu: 1999 operasyonundan sonra 2006 yılında beraat kararı çıktı. Sonra Fikret Seçen 2006 yılında Mutlu Ekizoğlu ile birlikte yeni bir kumpas başlattı, bu dava 2013’te düştü. 2013’te bu kez Yakup Saygılı devreye girdi, ondan sonra da Özkan Mamati devreye girdi.

Yeliz Sucu: Zekeriya Öz ile görüştüğümüz iddiası var. Görüşme değil, savcı o olduğu için bir dilekçeyi ona sunma. O tarihlerde yani bundan 15 sene önce Zekeriya Öz’ün FETÖ’cü olduğunu bilmemiz mümkün değildir.

Mehmet Murat Atmaca: FETÖ okullarında Allah’ı anlatmak yasaktır. Biz her çalışmamızda her sohbetimizde Allah’ı anarız.

Coşkun Varlıbaş: Tansiyon aletinden terör örgütü çıkaran medya, haberlerde ‘terör örgütü’ diyor, kamera bir tane tansiyon cihazını çekiyor. Muhabirlerde ‘evet Fetö’de de böyleydi’ diyor.

Onur Yıldız: Biz her yerdeki okullarda yaratılış konferansı verdik. Sadece FETÖ’ye ait okullarda konferans veremedik. Birkaç okuldu bizi tam anlamadan bir şekilde kabul ettilerse etkinlik başlayıp anladıkları anda bizi derdest etti FETÖ’cüler.

Altuğ Berker: 2014 MÜSİAD toplantısında Recep Tayyip Erdoğan ile karşılaştık, el sıkıştık. Sonra Süleyman Soylu bize ‘Tayyip Bey’e elçilik görüşmelerini ilettim’ dedi. Hükümetin sözlü ricasıyla yaptık bunları. Hatta ‘diğer ülkeleri de uyarın’ dediler.

Sedat Altan: Harun Tokak’la görüşmem 2009-2013 tarihleri arasında toplamda 102 saniyedir. O dönem BAV Başkanı olduğum için çok kişi ile görüştüm. Gazeteciler ve yazarlar vakfı eski başkanı olarak tanıdım. Binali Yıldırım Bey’de o toplantılara katılıyordu.



FETÖ İLE İLGİLİ DİĞER BAŞLIKLAR:

Daha yeni Daha eski