Adnan Oktar’ın arkadaşlarının mahkemedeki ifadelerinden bölümler:

Selda Göktan: Biz silahlı suç örgütü değiliz. Biz silah kullanmayız, kalem kullanırız.

Didem Ürer: Kimseye talimat vermedim. Kimseden talimat almadım. Bütün arkadaşlarım çok temiz insanlardır. Bir örgüt kurmaya ihtiyacımız yok. İddianamede çok normal görüşmeler lobi faaliyeti gibi gösterilmiş. 300-500 liralık para hareketleri anormal gösterilmiş.

Gülşah Güçyetmez: “Daeş ve PKK ile fikri anlamda, ilimle ve bilimle mücadele ediyoruz. Terörle mücadelede kalıcı çözümün de Allah sevgisi olduğunu düşünüyoruz.”

Gülşah Güçyetmez: “Biz Allah’tan çok korkarız ve Allah’ı çok severiz. Bu yüzden asla suç işlemeyiz.”

Gülşah Güçyetmez: “Örgüt iftiralarını kesinlikle reddediyorum. Biz örgüt karşıtı faaliyetler yapıyoruz. Arkadaş grubumuzda her zaman sevgi ve kardeşlik saikiyle hareket edilir, örgüt saikiyle değil.”

Merve Büyükbayrak: “Adnan Oktar kimseye talimat vermez. Bir şey isteyeceği zaman rica eder.”

Hüma Babuna: “Sayın Adnan Oktar Özel Harekat için: “Silahları en üst düzeyde olsun” diye devlet yetkililerine tavsiyelerde bulunuyordu. Güya polise ateş edecek olsa neden silahlarının çok güçlü olması gerektiğini söyleyelim? Emniyette polisler de “Polislere sahip çıkan tüm yayınlarınızı izledik” dediler.”

Aylin Kocaman: “Hiç bir suç işlemedik, delil de yok. Zaten Harun Yahya külliyatı, olası bir suç işlenmesin diye halkımızı eğitmek, bilinçlendirmek için yazılmıştır.”

Esra Saraçoğlu: “Ailemiz çok zengindi ve yalıda yaşıyorduk. Yalılarda çok fazla hırsızlık olayları olur. Hayati tehlikem olduğu için 19 yıldan beri ruhsatlı silahım var.”

Ayşe Koç: “İnsanların örgüt kurma amacı dünyevi çıkarlarıdır. Bizim tek hedefimiz ise Allah’ın bizi sevmesidir. Bütün faaliyetlerimizi Allah’tan bizi sevmesi için yapıyoruz. Bu yüzden örgüt iftiralarını asla kabul etmiyorum.”

Ayşe Koç: “Arkadaşlarımla bir araya gelip sohbet ediyoruz, masa tenisi oynuyoruz. Ben kalabalık ortamları, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Bunun örgütle ne ilgisi var? Örgüt iftiralarını asla kabul etmiyorum.”

Erkan Seyhan: “Bize silahlı suç örgütü iftirası attılar. Fakat biz şahsımıza ve dini değerlerimize hakaret edenlere dava açar, hakkımızı hukuki yönden ararız. Hiçbir suç örgütü hakkını hukuki yönden aramaz. Suç örgütleri adam kaçırır, adam öldürürler. Bizden kötülük görmeyecekleri için rahatça iftira atıyorlar.

Aslıhan Hantal: “Ben bir Türk vatandaşı olarak İngiliz derin devletinin ülkemizi bölme planlarından muzdaribim. Bu durumu delilleriyle MİT mensuplarına da anlattım. Ankara’da halka müzahir yerlerde görüştük. Sözde suç örgütü olsak bizimle bu şekilde görüşmezlerdi. Ben vatandaşlık görevimi yaptım.”

Meltem Daban: Sözde örgüt iftirasını asla kabul etmiyorum. Eğer örgüt olsaydık Emine Erdoğan Hanım bizi evine yemeğe davet etmezdi. Bize güvendikleri için Sn. Cumhurbaşkanımızın evine davet edildik.

Meltem Daban: Hiçbir suçumuz yokken cezaevine atıldık ve Allah rızası için devlet, millet, İslam lehine yaptığımız tüm faaliyetler sözde örgüt faaliyeti diye adlandırıldı. Ben Allah rızası için yaşıyorum ve her ne iftira atarlarsa da davamdan vazgeçmem.

Kübra Yıldırım: Sözde suç örgütü diye karalanıyoruz. Halbuki ben ilk defa cezaevinde yüzleri simsiyah, korkunç görünümlü suç örgütü üyesi gördüm. Çok karanlık ve kirli insanlardı. Benim arkadaşlarım ise tertemiz ve masum.

Bülent Sezgin: Ben A9 TV canlı yayınında ‘Mr. Spock’ oldum. Böyle örgüt üyesi mi olur?

Kartal İş: İddianamede amaç suçu bulamadım. Avukatlara sordum, onlarda amaç suçun olmadığını söylediler. Profesörlere sorduk onlarda yok dediler. Ortada bir örgüt yok, arkadaş grubunda olduğum için 15 aydır tutukluyum. Amaç suç bulunamamış. Bulunamaması normal çünkü yok.

Altuğ Berker: Bir örgüt olsak devlet bizimle faaliyette bulunur mu? Sn. Başbakanımız, bakanlar vs. Kıbrıs toplantılarıyla ilgili olarak tebrikler gönderdi.

Altuğ Berker: Biz 40 yıldır milletin gözü önündeyiz, şeffafız. Adnan Oktar’ın eserlerini milyonlar okudu. O nedenle suç işlemek amacıyla örgüt kurduğumuza kimse inanmaz.

Sedat Altan: Tüm arkadaşlarımız sabıkasız, silahlar ruhsatlı, 9000’den fazla konferans verilmiş. Bizim örgüt olduğumuza kimse inanmıyor. Hapishanedekiler gülüyorlar. ‘Böyle örgüt olur mu?’ diyorlar.

Deniz Tanık: Bizim hayatımızdaki bütün güzellikler alınmış, sözde suç örgütüne sığdırılmaya çalışılmış. Biz Allah rızası için çalışıyoruz. Bunu kavramazlarsa bizim hayatımızı da anlamazlar. Biz Allah için yardımlaşan insanlarız .

Korkut Yasa: Allah’ı seven, Allah’ın rızasını gözeten insanlarız, örgüt değiliz. Kuran’a göre kardeşiz.

Halil Müftüoğlu: Biz bir inanç grubuyuz, arkadaş topluluğuyuz. Suç işleme hedefimiz yoktur. Bu iddianamede de amacımız: “İslam’ı yaymak” olarak geçiyor. Bu bir suç teşkil etmez. 1999 yılından itibaren çeşitli merciler tarafından 10 kez ele alındı. Aksi yönde tek bir karar çıkmadı.

Halil Müftüoğlu: Silahım yok, silah başvurum yok. Sözde örgüt olsak en başta yöneticilerin silahının olması gerekir. Dosyada isimleri sözde yönetici olarak geçen 7 kişinin silahı yok.

Halil Müftüoğlu: Biz hakkımızı kanunla, hukukla ararız. Silahlı veya silahsız, şiddet içeren veya içermeyen hukuksuz hiçbir davranışımız olmamıştır.

Burcu Çekmece: Silahım yok. Hiç talimat almadım. 30 yıldır arkadaşlarımla birlikteyim. Kod adım yok.

Aslınur Alçakakan: Arkadaşlarımla Allah rızası için birlikteyim. Hiçbir suça şahit olmadım. Hiç kimseden talimat almadım.

Serkan Demir: Bizler suç örgütü değiliz. Bunu ben söylemiyorum, Devletimiz, yargı makamı 11 kere söylemiş. Bütün davalar takipsizlikle sonuçlanmış.

Kadir Kaya: Ben Cenab-ı Allah’a dua ettim komando olmak için. Allah bana nasip etti. Ben komando olarak Özel Harekat’ta askerliğimi yaptım.

Serkan Yumru: Bizim bir arada olma amacımız örgüt kurmak değil, ilmi mücadele yapmak. Şanlı şerefli vatan müdafaasına buradan çıkınca devam edeceğiz inşaAllah.

Yakup Balaman: Biz örgüt değiliz, hiçbir suç işlemedik. Arkadaş grubuyuz, aramızda ast üst ilişkisi yok. Gençlerin ilgisini çeken birçok faaliyetimiz var; kitaplar, siteler… Bunların hiçbiri iddianamede yok. İddianameye sadece husumetli kişilerin delilsiz iddiaları konulmuş.

Yusuf Erkan Özoğuz: Bizim arkadaş grubumuz ile yaptığımız faaliyetler yetkili resmî kurumların gözetimindeki devletin ve milletin lehine olan faaliyetlerdir. Bize izafe edilen isnatların tamamı soyut beyanlardır. Yaptığımız faaliyetler ise somuttur bu şekilde müspet olumlu, faydalı etkinlikleri gerçekleştiren, organize eden iyi eğitimli kişileri gayri ahlaki basit çirkin menfaatleri elde etmek maksadıyla bir araya gelmiş sokak çeteleri gibi göstermeye çalışanlara şüphe ile bakılması gerekir.

Yusuf Erkan Özoğuz: Türkiye’de 23 milyon ruhsatsız silah var. Bizim aldığımız silahlar ise tamamen yasal yollarla alındı. Kanuna uygun aldık. Biz görmüş geçirmiş insanlarız. Ben Etilerde büyüdüm. Kanunsuz işlere başvurmayız.

Şerifkan Süleymaniyeli: Bizim hiçbir zaman örgütvari sistemle işimiz olmaz. Benim için ‘getir götür işi yapardı’ deniyor. Ben cezaevinde örgütten adamları gördüm. ‘Ne yapardın?’ diyorum; ‘Ben mekan basardım’ diyor. Diğer ‘Adam kaldırırdım’ diyor.

Coşkun Varlıbaş: Nöbet diye bir şey yok. Silahlı şekilde bir yerde bekleme diye bir şey yok. Emekli insanlar lokallere gidiyor. Ben de işten sonra çok sevdiğim stüdyoya gidiyorum. Bu nöbet değil, sosyal yaşam.

Coşkun Varlıbaş: Örgüt yok. Sözde örgüte finans sağlama diye bir şey de yok. Müminlerin yardımlaşması var. İnfak ihtiyaçtan arta kalanıdır. İnsanın kendi vicdanıdır. Önemli olan onu Allah için harcamak. Bir sürü Suriyeli var. Onlara yardım edince ben onlara finans mı sağlıyorum?

Onur Yıldız: Arkadaşlarımızın vesilesiyle cezaevindeki mahkumlar Kuran okumaya, namaz kılmaya başlamıştır. Arkadaşlarımız bu kişileri topluma kazandırabilmiştir. Bunu hangi ‘suç örgütü’ yapar?

Daha yeni Daha eski