Adnan Oktar’ın arkadaşlarının mahkemedeki ifadelerinden bölümler:

Erdem Ertüzün: Zorla müşteki yapılmış bir hanım ‘bir daha böyle bir şey yapmamasını istedim’ diyor. Böyle bir şeye uğrasa böyle mi der? Hemen şikayet eder.

Ahmet Bürke: D. A’nın dini duygularını kullanarak iradesini fesada uğratmışız güya. Tamamen iftira. Ne kendisiyle dini bir konuşma yapmışız ne bir olay yeri vermiş ne de zamandan bahsetmiş. Hiçbir somut delil yok.

Ahmet Bürke: Ablama şunu vadediyorlar: ‘sen müşteki ol biz Ahmet’i çıkaracağız’ diyorlar. ‘Ahmet suçsuz, biz çıkaracağız. Ama gel müşteki ol’ diyorlar. Bunu vadedenler de mafyavari insanlar. Tehdit ediyorlar, korkutuyorlar. Ablam tek yaşıyor. İnsanları bu şekilde korkuyla sahte müşteki yapıyorlar.

Yasin Göker: Dosyada şikayetçi olan kızlar maddi menfaat amacıyla bizim aramıza geldiler. Alkolümüz yok, sigara içmiyoruz, dindarız, Allah’tan korkuyoruz. Bunu gördüklerinde ‘burada güvendeyiz’ diye düşünüyorlar. Zaten B. Ç. İfadesinde ‘beni çeken lüks yaşantılarıydı’ diyor.

Yasin Göker: Bu kızı (B. Ç.) tanımıyorum. Dikkat edilirse etkin pişmanlıktan yararlanan kişilerin verdiği ifadeler kalıplaşmış, dayatılmış. Mesela B. Ç.’nin dikkat ettiği şeye bakın. Eve girdiğinde faturalara bakmış ve evin direkt Serkan’a ait olduğunu anlamış. Bunlar maddi menfaat bekleyen kişiler.

Yasin Göker: 2012’de güya suç işlediğim iddia ediliyor. O tarihte ben Almanya’daydım.

Burak Sanver: Böyle bir eylem olsa (B. K.) kendisine araba satın almak istediği için beni arar mı? Ümraniye’de bir galeriydi, ona indirim yapmaları için aradım. Oradan Nissan Micra bir araba aldı.

Oktar Babuna: İkisi de ( H.U. Ve H.A.) Mayıs 2018’de ifade vermiş. Bunlar birbirini tanımayan insanlar. Hiçbiri daha önce şikayette bulunmamış. Hayatın olağan akışında durup dururken Mali Şube’ye gitmeleri imkânsız. Kumpas olduğu çok aşikar.

Oktar Babuna: H.U.’ya nasıl sorulmaz? Bana tecavüz etti diyor. Ne zaman, nerede, niye polise gitmedin? Neden 17 yıl bekledin, neden o süre boyunca bizimle arkadaşlığa devam ettin, niye ailene söylemedin?

Oktar Babuna: Kumpas çetesi üyeleri iftiracı kızları, ‘yıllarca ceza alacaksın, ailenin de mallarına el koyacağız’ diye korkuttular.

Turgut Demirhan: Operasyondan önceki müştekilere 50-60 kişiye iftira attırmışlar, sonrakilere de 2-3 kişiye iftira attırmışlar. Belli ki burada tüm erkekleri hapsettirebilmek için bir liste yapılmış. Sonrada eksikler hallediliyor.

Yakup Balaman: Ben bu hanımı (Hande Nur Ü.) tanımıyorum, iddiası yalan. İlk ifadesinde o kadar isim sayıyor, benim ismim yok bunların arasında. 9 ay sonra 2. İfadesinde resim teşhisinde ‘bu kişi de vardı’ diye beni de ekliyorlar.

Serkan Ak: Ben Ukrayna’daydım, Alkas o esnada Türkiye’de değil. Sırf şu bilgi bile H.A.’nın isnatlarını çöpe atmaya yeter.

Tarık Koç: D. Ş.: ‘Şunlar şunlar tecavüzden hatırladıklarımdır’ diyor. Öyle bir eylem olsa ‘hatırladıklarım’ denir mi? Kendisi evlenme amacı ile buradaki arkadaşlarımızın yanına geldiğini söylüyor.

Murat Yeşiltuna: Operasyondan önce Hanife A. Bana, müşteki Özkan M. ve Uğur Ş.’nin kendisini aradığını, kendisi hakkında kötü şeyler söylediğimizi iddia ettiklerini söyledi. ‘Bende onlara pas vermedim’ dedi. Ama operasyondan sonra Hanife A. Baskıya dayanamadı ve Uğur Ş. Ve Özkan M. ‘nin tehditleriyle iftiracı oldu.

Kadir Kaya: H.A. sözde silah zoruyla cinsel istismara uğradığını iddia ediyor. Ama ne sözde silahtan ne de sözde istismardan etkilenmemiş. Müşteki A.S.’den etkilenerek şikayetçi olduğunu söylüyor. Ancak A.S.’nin H.A.’dan aylar sonra şikayetçi olduğu tespit edilmiştir.

Mustafa Çalıkoğlu: Bilge T. Kasım’daki ifadesinde Özkan M.’nin kendisine: ‘Taraf olmayan bertaraf olur, tarafını seç, bu sana son uyarım.’ dediğini belirtmiş. Bu tehdit üzerine şikayetçi oluyor korkudan.

Noyan Orcan: Özkan M.’nin vaadiyle gizli tanık olarak ifade verdiklerini zanneden müşteki kızlar hem arkadaşlarımıza taciz iftirası atıyorlar hem de onları cezaevinde ziyarete gidiyorlar, onlara sevgi ve özlem dolu mektuplar yazıyorlar. Bu müştekilerin CİMER başvurularında isimleri mevcut. Fakat isimlerinin gizli kalacağına güvenerek bu iftiraları attılar.

Noyan Orcan: Bahar K. yüzeysel anlatımlarla bize iftira atıyor. İfadesinde bahsettiği olaylarla ilgili nerede, nasıl, kiminle gibi hiç detay yok. Ayrıca güya tacize uğradığı kişilerle yakın arkadaşını tanıştırıyor.

Hakan Kurtul: Özkan M. ve Uğur Ş.’nin yakın akraba ve dostları yıllarca aramızda bulunmuşlar. Hiçbiri sözde cinsel sömürüden bahsetmiyorlar.

Hakan Kurtul: Zatürreydim, nefes alamayacak durumdaydım, kalbim sıkışıyor, ciğerlerim patlıyor, şuurum gidiyor. 41 derece ateşim oluyor. Böyle bir durumda kız mı bakayım? Ancak o halimde olduğum döneme ait bile bana iftira atılmış.

Hakan Kurtul: Ben istesem, istediğim kadar kızla konuşurdum. Filmim var, fotoğraflarım var. Ben dünyaca güzel modelleri bırakacağım, İstanbul‘a geleceğim, 41 yaşında, teyzem yaşında birisine tecavüz edeceğim! Buna kimse inanmaz.

Hakan Kurtul: Hanife A. ‘7-8 kişi bağırarak, döverek tecavüz etti’ diyor. ‘Sonra Çanakkale’ye gittik’ diyor. Bu HTS kaydının hangi sayfada olduğunu rica ediyorum. Ama sunamaz, böyle bir kayıt yok.

Hakan Kurtul: Neval A. bizim eve geldikten hemen sonra ben yayına gitmek için çıktım. Bu olaylar yaşanmadı. ‘Tecavüze uğradım’ diyor, ama ortamı terk etmiyor, orada huzurlu şekilde duş alıyor. Sonra eve gidiyor. Bu hayatın olağan akışına aykırı. Anlaşılıyor ki bu kişi de Özkan M. tarafından müşteki konumuna getirilmiştir.”

Hakan Kurtul: Ben kimseye cinsel taciz yapmadım. İhtiyacım da yok, çevrem kız dolu. Ayrıca o resmin ona ait olduğunu nereden bilelim. İnternet bu tür fotoğraflarla dolu.

Mert Sucu: Sadece ismen tanıyorum. İftira dolu ifadesinde ismim virgül arasında geçiyor.  Müşteki kızların hepsi şikayet için karakola ya da ilçe emniyete gitmiyorlar, Mali Şube’ye gidiyorlar. Dosyanın Mali Şube’de olduğunu bilen Özkan M. ile bağlantıda oldukları ve yönlendirildikleri anlaşılıyor.

Halil Müftüoğlu: Benden şikayetçi olan Nilgün S.’yi kesinlikle tanımıyorum. Yan yana gelmişliğim yoktur. Teşhislerin tamamı çöp. Çünkü bunun prosedürü var. Normalde müştekilere birçok fotoğraf gösterilmeli ve fotoğraflar benzer olmalı. Nilgün S.’ye sadece 1 fotoğraf gösterilerek teşhis yaptırılmış.

Halil Müftüoğlu: 2011’de güya tecavüzde bulunduğumu öne sürüyor. Ama; Adli tıp raporu bunu yalanladı. 2013 yılına ait bir fotoğraf sunmuş. Fotoğrafta son derece rahat ve mutlu. Güya haftada 3 kez tecavüze devam ediliyor ama Hanife A. bunu 7 yıl boyunca hiç kimseye anlatmıyor. Sözde defalarca tacize uğruyor ama kaçma, bağırma gibi tek bir reflekste bile bulunmuyor.

Oğuzhan Sevinç: Her köşe başında hastane var, karakol var, bekçiler var. Yan ev ile mesafe 5 metre. Müziğe bile müdahale eden komşu var. Beyza Ö.’nün söylediği gibi bir olay olsa, bağırsa duyulur.

Oğuzhan Sevinç: Taciz iftirası atan kızlardan birisi bile çamaşırını saklamamış, rapor almamış. Ayrıca hepsi aynı anda Mali Şube’ye gidiyor. Bunlar üniversite mezunu, çok akıllılar ama karakola gitmiyorlar.

Oğuzhan Sevinç: Beyza Y. Hem tecavüz iftirası atıyor hem de iddia ettiği tarihten sonra iftira attığı bana ve bir arkadaşıma uygunsuz resmini gönderiyor.

Oğuzhan Sevinç: Beyza Y.’nin bana çok büyük husumeti var. 38 yaşında, annem yaşında bir kadın. Köyde ailesinin baskısı ile yaşayan bir kadın değil, İspanya’ya giden birisi. Adli tıp raporu da iftiralarını yalanladı.

Alkas Çakmak: H.A. 77 kişi saymış. Amaç taciz iftirasıyla bütün erkekleri hapsettirmek. H.A.’nın söylediği aralıkta ben Ukrayna’dayım. Biz bu iftiralarla tutuklanıyoruz.

Sedat Altan: Bilge T. Özkan M. tarafından iftiraya zorlanmıştır. ‘Turnikedeki avukat’ diye İstanbul Barosunu etiketleyerek Bilge T.’yi paylaştılar. Bilge T. tecavüz davalarını ücretsiz takip eden bir kişidir. Kendisi güya bir melanete uğruyor ama takip etmiyor, olur mu?

Bora Yıldız: İfadelerde beni 3 dakika tanıyan kız da aynı cümleyi kurmuş, 3 sene tanıyan kız da aynı cümleyi kurmuş. Müştekiler yönlendirme ifadeler vermişler.

Bora Yıldız: Ben İnşaat mühendisiyim. 3 tane şirketim var. Binin üzerinde reklam filmi çekmiş. 15 yıldır her ay 20 tane ayrı reklam filmi faturası kesilmiş. Vergilerimi ödedim. 500 milyon ciro yaptım. Ben bütün bunları 2 kızı tavlayabilmek için mi yaptım? Kız tavlamak isteyen insanın 6 yıl Irak’ta şantiyede işi ne?

Bora Yıldız: Cinsel iftiraların mantıksızlığı Brad Pitt olsanız dahi ‘evleneceğim ama gel başkasıyla birlikte ol’ deseniz gelmez. Hiçbir kadın evlenebilmek uğruna şerefine leke sürdürmez.

Bora Yıldız: (Ç. Ç. 31 Aralık 2012 tarihinin doğru olmadığı ortaya çıkınca bu sefer ifadesini değiştirerek ’31 Aralık 2012 değil 31 Aralık 2013 gecesiydi’ dedi) Pasaport kayıtlarımda 29 Aralık 2013 gecesi yurt dışına çıkıyorum. 5 Ocak 2014’te Türkiye’ye dönüyorum.

Bora Yıldız: 31 Aralık 2012’de Ç.Ç ve kardeşi E.Ç. ile mezarlığın oradaki A9 TV stüdyosuna gitmem mümkün değil. Çünkü o tarihte orada bir stüdyomuz yok. Ayrıca, Ç.Ç. İle 2012’de değil 2013’te tanıştım. Diğer taraftan ben o gün Galata Kulesi’nde yemekteydim. Sonrada 04.00’te havalimanına gidiyorum. Bunlar HTS kayıtlarında mevcut.

Bülent Sezgin: Ben Türkiye’yi dünya’da temsil etmiş bir mankenim ve iyi temsil ettiğimi düşünüyorum. Ben dünya güzelleri ile aynı podyumda yürüyorum. Cinsellik konusunda hiçbir şeye muhtaç değilim. Benim cinsel konular amacıyla bu arkadaş grubuna gelmem çok saçma olur. 

Kübra Yıldırım: Tacize uğrasam ortalığı ayağa kaldırırım. Asla böyle bir şey yaşamadım. Merve T. cezaevine girmekten korktuğu için bana, tacize uğradığıma dair iftira atmış. Halbuki ben o tarihlerde Almanya’da yaşıyordum ve Adnan Bey ile daha tanışmamıştım. Ayrıca Adnan Bey tertemiz bir Müslüman, asla böyle bir şey yapmaz.

Yasemin Kiriş: A9 TV stüdyosu Allah rızası için faaliyet yapılan bir yer. İftiracıların anlattığı gibi gayriahlaki bir ortam asla söz konusu olmadı, olamaz.

Erkan Seyhan: “İddia edilen sözde örgüt iftiralarını ve cinsel taciz isnatlarını kesinlikle kabul etmiyorum. Ben Allah rızası için yaşıyorum. Hayatım boyunca kanunsuz hiçbir şey yapmadım. Yapmayı aklımdan dahi geçirmedim.”

Erel Aksoy: H.Ü. bana muayeneye hastaneye gelmiyor bile. Hastanede giriş çıkış kaydının bulunmaması bunu ortaya koyuyor.

Erel Aksoy: H. A. ayda 77 erkekten tecavüze uğradığını söylüyor. Bu mümkün değil. Bu derecede tecavüze uğrayan bir kadının sağlık sorunları olur, yolda yürüyemez, psikolojisi yerle bir olur. Hiçbiri H. A.’nın adli tıp raporunda tespit edilememiştir.

Erel Aksoy: Bu kızlar en ufak rahatsızlıkları olsa doktora gidiyor. Tecavüze uğradım diyor ama bununla ilgili hiç doktora gitmemişler. Polise gitmese de tecavüze uğrayan insan mutlaka hastaneye gider. Yoksa hayatına devam edemez. Tecavüz olmadığı için hastaneye gitmiyorlar.

Erel Aksoy: Ş. S.’nin muayene olduğu yer polikliniktir. Poliklinikte genital bölgeyi muayene etmeye uygun gerekli ekipman ve ortam yoktur. Ayrıca muayene yeri iddia ettiği gibi ayrı bir oda değil, sadece perdeyle ayrılmış bir bölmedir.

Erel Aksoy: H. A.’nın giriş kaydının alınmasıyla çıkış kaydı arasında 3-4 dakikalık çok kısa bir süre var. Hepsi hastane kayıtlarında mevcut. Hastane ortamında, 3-4 dakikalık bir sürede karşı koymaya çalışan birine tecavüzün gerçekleşmesi mümkün olamaz.

Erel Aksoy: (H. Ü.’nün) Bahsettiği odada hiçbir zaman hastalarla tek bulunmuyorum. Yanımda her zaman sekreterim olur. Odanın anahtarı da sekreterde olur. Burası her zaman çok kalabalıktır. Odanın önünde çok sayıda insan bekler. Duvarlar da çok incedir. Herhangi bir arbede, bağrışma vb. durumda ses duyulmaması imkânsızdır.

Görkem Erdoğan: “Bahar B. ile 1 yıl birlikte yaşadım. İddia ettiği gibi gayriahlaki bir ortam asla olmadı, tamamen kendisi kurgulamış. A9 TV bir iş yeri, her gün misafirler ağırlanıyor. Gayriahlaki bir ortam asla söz konusu değil.”

Ayşe Koç: “Çağla Ç. Sn. Adnan Oktar’ı canı gibi severdi. Cezaevindeyken de Adnan Bey’e sevgi mektupları gönderiyordu. Çağla Ç.’nin gerçek hisleri bunlar. Çağla Ç. cezaevi şartlarına dayanamadığı için Adnan Bey’e iftira atarak dışarı çıktı.”

Ayşe Koç: “Beyzanur C. stüdyoya gelirdi. Gökalp Barlan arkadaşımızla evleneceğini söylerdi. Evlenemedi diye arkadaşlarımıza sözde taciz iftirası atmış.”

Esra Saraçoğlu: “Bahar B.’nin iftiralarını asla kabul etmiyorum. Özkan M. banka hesaplarına el koyduğu için tinerci üslubuyla gayriahlaki iftiralar atıyor. Halbuki Sayın Adnan Oktar İstanbul beyefendisidir. Adnan Bey ve arkadaşları saygısı, nezaketi, kalitesi ve kültürü ile bilinen insanlardır.”

Tarkan Yavaş: İnsanları en itibarsızlaştıracak şey cinsel suç iftirasıdır. Tarih boyunca hep kullanılmıştır. Hz. Yusuf’a bile kadınlar cinsel suç iftirası atmış.

Tarkan Yavaş: Bu bayanların hiçbiri herhangi bir psikolojik bozukluk geçirmemiş. 50-60 kişi yıllarca süren cinsel tacizden bahsediyor. Öyle bir şey olsa psikoloji bozukluğu, travma olur. Adli tıp raporunda da öyle bir şey yok. Normal hayatın akışı devam ediyor. Bu ülkenin herhangi bir yerinde öyle bir şey olduğunda orası ayağa kalkar. Ama burada her gün işlerine güçlerine, okullarına güle oynaya devam ediyorlar.

Tarkan Yavaş: Zorla iftira attırılmış hanımlar, güya yıllarca süren cinsel tacizden bahsetmişler. Oysa adli tıp raporu yok. Her gün işlerine güçlerine güle oynaya devam ediyorlar.

Tarkan Yavaş: Adli tıp raporuna göre cinsel taciz yok. Öyle bir şey olsa psikolojik travma olurdu. Bu da hemen anlaşılırdı. Herkes normal hayatına devam ediyor.

Aylin Kocaman: “Ebru A.’nın çirkin iddialarını asla kabul etmiyorum. İftira, fikirle mücadele edemeyenlerin başvurduğu en ilkel yoldur. Ebru A. aramızdayken bile gizli gizli Özkan M. ile irtibattaydı. Çok kez benim bilgisayarıma bakıp bilgi alamaya çalıştığını gördüm.”

Aylin Kocaman: Müştekiler aynı iftiraları atarken bile çelişiyorlar Ayça P. “Sözde turnike sistemine şahit olmadı” diyorken, Ebru A. neye dayanarak bu iğrenç iftirayı atıyor belli değil. Ayrıca Sn. Adnan Oktar’ın böyle bir şeye ihtiyacı yok, bayanlar zaten hayran ona.”

Gülşah Güçyetmez: “Çağla Ç. ile aynı cezaevinde kalıyorduk. Odalarımız buz gibiydi, kıyafetlerimiz de alındı. İşkence odası gibiydi. Çağla Ç. bu ağır şartlara 6 ay dayanabildi. Kumpas çetesinin bir avukatı “yıllarca çıkamayacaksın” diye Çağla Ç.’ye baskı yapınca iftiracı olmaya karar verdi. Bu iftiraları da cezaevinden çıkabilmek için attı.”

Gülşah Güçyetmez: “Hz. Meryem’e, Hz. Ayşe’ye gayriahlaki iftiralar atıldığı gibi bize de iftira atıldı. Bu iftiraları atanlar daha sonra rezil oldular.”

Gökalp Barlan: “Beril K.’nin dilekçesi var, iftira çetesi annesini rahatsız ediyormuş, abisine de ulaşmışlar. Bu dilekçe bile Beril K.’nin tehdit ve baskıyla iftiracı olduğu açıklamaya yetiyor zaten.”

Gökalp Barlan: “Merve T.’nin ifadelerinde çok fazla aleni yalan ve çelişki var. Merve T.’nin 2012’de kaldığını iddia ettiği ev 2014’te tutulmuştu. Beril K. ile aynı evde kaldığını da anlatıyor ama Beril K. kabul etmiyor. Emre K. ile ilişkisi olduğundan bahsediyor ama sonradan iftiracı olup tahliye edilen Emre K. de bunu reddediyor.”

Gökalp Barlan: “Beril K.’nın emniyetteki ilk ifadesinde hiçbir şikayet yok. 6 ay sonra etkin pişmanlıktan yararlanmak için verdiği ifadede ise hem ‘göz göze bile gelemezdik’ diyor; hem de bu erkeklerin güya tecavüzüne uğradığını iddia ediyor. Biz bu iftiralarla hapishanede tutuluyoruz.”

Gökalp Barlan: “Çağla Ç. sözde tecavüze uğradığı kişilerle kız kardeşlerini neden tanıştırıyor? Neden güya tecavüze uğradığı yere kız kardeşlerini getiriyor? Korkutularak şikayetçi yapıldığı çok açık.”

“Gökalp Barlan: Ben zaten önceki hayatımda en şatafatlı eğlencenin içindeydim, istem orada devam ederdim, sözde tecavüz için mi buradaki arkadaşlarımda bir araya geleceğim? Buna kimi inandırabilirler?”

Didem Ürer: Ben ve arkadaşlarım namusumuz ve iffetimiz için yaşarız. Aynı Hz. Meryem’e iftira atıldığı gibi bize de iftira atıldı.

Ahmet Bürke: Kendime hakaret kabul ederim. Ben o tarihlerde 18 yaşlarındaydım. D. A. 30 yaşında. Nasıl benden cinselliği öğrenebilir?

Aydın Kasap: İftira atarsan en geç bir haftaya tahliye olursun dediler bana. Cinsel isnatları sordum ama hiçbiri gerçek değil dedim. Avukat, ‘bunlar hiç sorun değil, orada bir aile ortamı var, hemen müşteki ifadelerini değiştiririz’ dedi.

Oktar Babuna: H.A. 2012 yılında tacize uğradığı yönünde bana iftira atıyor. O tarihte 17 yaşındaymış. Benim bu kişiyle tanışmam 2015 yılında oluyor. Telefon kayıtlarında ilk kaydımız 2015 yılında. İlk tanışmamız konferansta oluyor. Ama bu kişilere yalan söyletiyorlar.

Coşkun Varlıbaş: Taciz iftirası atan müştekiler sözde taciz edenlerle iletişimi kesmiyor, görüşmeye devam ediyor.

Yasin Kaya: Hakkımda 4 ay sonra cinsel isnat geliyor. Hande Nur Ü., Bahar K. ve Deniz Ş. İlk ifadelerinde benden bahsetmiyorlar. Sonra ifadelerine beni de ekliyor. Bu kişilerin HTS’sine bakılsa, Özkan M. ve Uğur Ş. İle konuştukları görülür. Çünkü önce beni atlıyorlar, Özkan M. ve Uğur Ş.’nin tehditlerinden sonra ekliyorlar.

Mehmet Murat Atmaca: Biz çok sayıda konferans verdik, 300 den fazla kitap yazdık. Bunları sözde kız kandırmak için yapmış olmamız çok mantıksız.

Kartal İş: Cinsel suçlarla yargılanan, etkin pişmanlıktan yararlanmış kişiler var, onlar dışarıdalar. Oysa cinsel suçlular etkin pişmanlıktan yararlanamaz. Demek ki herkes dosyamızda cinsel suç olmadığını iyi biliyor.

Daha yeni Daha eski