Adnan Oktar’ın arkadaşlarının mahkemedeki ifadelerinden bölümler:

Tülay Kumaşçı: “Tekirdağ’da ağır kanser olan Tuba Babuna arkadaşımla 23 kişilik koğuşta kaldık. Nöbetleşe uyuduk. Ben asıl cezaevinde nöbet tuttum.”

Aslıhan Hantal: “Ben sunucu olarak stüdyoya her gün erken giderim. İftira çetesi stüdyoya erken gittiğim için bile nöbet tutma iftirası atmış. Bu iftirayı asla kabul etmiyorum.”

Deniz Tanık: Ben çok ağır hastaydım. Kanser oldum. Kuran’da ‘Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerini korurlar’ diye belirtiliyor. Adnan bey ve arkadaşları beni korudular. Nöbet diyorlar ya, asıl benim için nöbet tuttular. Hastayken ben uyurken başımda beklediler.

Korkut Yasa: Hasta nöbeti tutulur, buraya geldik, namaz nöbeti tuttuk. Saatimiz yoktu, 1 saat-1 saat uyuduk namazı kaçırmayalım diye.

Korkut Yasa: Nöbeti ben orada bulunmak olarak algılarım. Ben zaten orada bulunuyorum, bahçede otururum, laptopumu alır çalışırım. Bir kere bayanların olduğu yerde yangın çıktı, hemen söndürdük, bir kere su bastı müdahale ettik.

Ebru Selin Barutçu: Akşamları stüdyoya arkadaşlarımla sohbet etmeye giderdim. Mangal yapardık, ince saz grubumuz vardı, Türk sanat müziği icra ederdik, yemek yapardık.

Yasemin Mert: “Çok sevdiğim arkadaşlarımla bir araya gelip mangal yakıyorduk, yemek yiyorduk, sohbet ediyorduk. Buna nöbet tutma denmiş. Her şey saptırılmış dava dosyamızda. Nöbet tutma iftirasını asla kabul etmiyorum.”

Tarık Koç: Kimi ticaretinden arta kalan zamanlarda kahveye gider, kimi kuş sevenler derneğine gider. Bende Müslümanların yanına giderim. Allah ayetinde: ‘Kalpler Allah’ı anmaklar mutmain olur’ diyor. Bende oraya gidiyordum. Kuran okurduk, sohbet ederdik.

Tarık Koç: Normalde babam Hikmet Koç ile birlikte yaşıyorum. Sosyal hayatımdan ve ticari hayatımdan geri kalan vakitlerde arkadaşlarımla birlikte Allah’ı andığım Dragos’a giderim. Gece muhabbet güzel oluyor, Kuran okuyoruz. Böyle gecelerde orada kalıyorum.

Mehmet Murat Atmaca: Ben genelde ticaretle uğraşıyorum. Akşam buluşacak bir yerimiz olmasa ben nereye gideceğim? Ben oraya güzel yemek yemeye dahi giderdim, film seyretmeye gittiğim oldu. ‘Asker gibi giderdi, devriye atardı’ diye bir şey yok.

Coşkun Varlıbaş: Nöbet diye bir şey yok. Silahlı şekilde bir yerde bekleme diye bir şey yok. Emekli insanlar lokallere gidiyor. Ben de işten sonra çok sevdiğim stüdyoya gidiyorum. Bu nöbet değil, sosyal yaşam.

Daha yeni Daha eski