Adnan Oktar ve arkadaşlarının mahkemedeki ifadelerinden bölümler:
Adnan Oktar: Ben tutuklandıktan sonra Tayyip Bey oy kaybetti. Ben dışarıdayken milyonlarca oy kullanılmasını sağlıyordum. Nitekim tutuklanınca büyük şehirler kaybedildi. Milyonlarca sevenim var. Tayyip Bey’i yalnız bıraktılar, neşesi kalmadı.
Adnan Oktar: Hükümeti ben çok iyi desteklediğim için beni ekarte etmeye çalışıyorlar. İngiliz Derin Devleti’nin oyunu.
Adnan Oktar: Hükümeti yıkmaya çalışıyorlar. Ben de bu hükümeti ve bu ülkeyi çok sevdiğim, bu oyunu gördüğüm için beni ekarte etmeye çalışıyorlar. Ben tutuklandıktan sonra hükümete baskı arttı. Hükümet sahil ve iç kesimleri kaybetti.
Adnan Oktar: İngiliz Derin Devleti tüm Türkiye’ye ve İslam’a karşı. Erdoğan hükümetini yıkmaya çalışıyorlar, bende hükümeti destekliyorum. Bir psikolojik savaş bu. Ak Parti son seçimlerde kan kaybetti. Bu, İngiliz Derin Devleti’nin yüz kişilik bir kadrosu tarafından planlandı.
Adnan Oktar: İngiliz Derin Devletinin yıllardan beri Türkiye’ye karşı oynadığı oyun var. Bu oyunun etkili önleyicisi olarak beni gördükleri için beni hedef aldılar. Ama bana kurdukları tuzakta iddiaların boş olduğunu tüm Türkiye biliyor.
Adnan Oktar: PKK Devleti’nin kurulacağını yıllar öncesinden söyleyerek uyardım. ‘PYD, PKK ile aynıdır, terör örgütüdür’ dedim. Buna rağmen ben bunları söylerken bazı Bakan’lar ‘yok değil’ dediler.
Adnan Oktar: İddiaların tamamının boş olduğunu bütün Türkiye biliyor. Bakkalından, şoförüne herkes biliyor oyun oynandığını. Hükümeti ben çok iyi desteklediğim için beni ekarte etmeye çalışıyorlar. İngiliz Derin Devleti’nin oyunu. Geniş çaplı bir çalışma, bile bile niye suç işleyeyim.
Adnan Oktar: Ben dışarıdayken Tayyip Bey’in oy almasını sağlıyordum. Tayyip Bey beni yakından tanır, beni sever. Tayyip Bey evimize gelirdi, yemek yerdik, yatımızda da gezdirdik. Dünürü Sadık Albayrak da gelip giderdi.
Adnan Oktar: İngiliz Derin Devleti Tüm Türkiye ve İslam’a karşı Erdoğan hükümetini yıkmaya çalışıyorlar. Ben de hükümeti destekliyorum. Bir psikolojik savaş bu. Ak parti son seçimlerde kan kaybetti. Bu İngiliz Derin Devleti’nin yüz kişilik bir kadrosu tarafından planlandı.
Adnan Oktar: Sn. Recep Tayyip Erdoğan bizim canımız. Tayyip Bey Mehdi’dir. Siyaset Mehdi’sidir.
Adnan Oktar: Türkiye’den İslam’ı kazımak istiyorlar. Beni yok etmeyi düşünüyorlar. Türkiye’yi Hristiyanlıkla kaplamayı düşünüyorlar. Bu oyunun en güçlü şekilde karşısında durduğum için iftira atıyorlar.
Adnan Oktar: Kitaplarım var, hükümeti övdüm, internet sitem var. Her zaman Devletin emrinde oldu. Tayyip Bey, Dünürü Sadık Bey gidip gelirdi. Çok hizmet verdim devletime.
Gökalp Barlan: “PKK’nın dindiz, leninist olduğuna dair kitap çıkarıyoruz, komünistlikle ilgili kitaplarımız var. İngiliz Derin Devletini deşifre ettik. İslam’ın güzelliklerini anlatıyoruz. Bunların hepsi devlete ve millete fayda.”
Hüma Babuna: Sayın Adnan Oktar Özel Harekat için: “Silahları en üst düzeyde olsun” diye devlet yetkililerine tavsiyelerde bulunuyordu. Güya polise ateş edecek olsa neden silahlarının çok güçlü olması gerektiğini söyleyelim? Emniyette polisler de “Polislere sahip çıkan tüm yayınlarınızı izledik” dediler.
Hüma Babuna: Ben Sn. Adnan Oktar’dan devlet sevgisini öğrendim. Devlete her an yardım eden insanlarız. PKK, DAEŞ ve FETÖ ile güçlü şekilde fikri mücadele içindeyiz.
Gülşah Güçyetmez: “DAEŞ ve PKK ile fikri anlamda, ilimle ve bilimle mücadele ediyoruz. Terörle mücadelede kalıcı çözümün de Allah sevgisi olduğunu düşünüyoruz.”
Aylin Kocaman: “Hiçbir suç işlemedik, delil de yok. Zaten Harun Yahya külliyatı, olası bir suç işlenmesin diye halkımızı eğitmek, bilinçlendirmek için yazılmıştır.”
Aylin Kocaman: “Sn. Adnan Oktar’ın eserlerinden ‘İslam Terörü Lanetler’ kitabı da herkese şifa oldu, içeriğindeki fikirler tüm dünyaya çok yayılarak İslamofobi’ye tam set oldu.”
Aslıhan Hantal: “Ben bir Türk vatandaşı olarak İngiliz derin devletinin ülkemizi bölme planlarından muzdaribim. Bu durumu delilleriyle MİT mensuplarına da anlattım. Ankara’da halka müzahir yerlerde görüştük. Sözde suç örgütü olsak bizimle bu şekilde görüşmezlerdi. Ben vatandaşlık görevimi yaptım.”
Ceyda Ertüzün: “Milletvekilleriyle ülkemizin birliği, bütünlüğü ve Türk İslam Birliği ile ilgili görüşmeler yaptık. Ailem ile birlikte de görüşüyorduk. Çünkü eşim milletvekiliydi. İftira çetesi ülkemizin lehine yaptığımız bu görüşmeleri sözde lobi faaliyeti gibi göstermiş.”
Ceyda Ertüzün: “Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde 73 tane büyükelçi ziyaret etmiştik. Bu ziyaretleri Sn. Erdoğan’ın talimatıyla gerçekleşmişti. Sn. Yalçın Akdoğan Bey talimatı kardeşlerime iletmişti. Bu faaliyetlerin hepsini hükümetimiz, devletimiz, milletimiz için yaptık.”
Meltem Daban: Hiçbir suçumuz yokken cezaevine atıldık ve Allah rızası için devlet, millet, İslam lehine yaptığımız tüm faaliyetler sözde örgüt faaliyeti diye adlandırıldı. Ben Allah rızası için yaşıyorum ve her ne iftira atarlarsa da davamdan vazgeçmem.
Bora Yıldız: Bir insan A9 TV’yi izlerse, PKK’nın Komünizm Darwinizm’in geçersizliğini anlatan belgeseller görecektir. İman hakikatleri, Kuran mucizeleri, peygamberimizin güzel ahlakı gibi birçok faydalı yayın yapılıyor bizim kanalımızda.
Kartal İş: Yalçın Akdoğan, Süleyman Soylu, Eda ve Hüma Babuna’yı davet ediyorlar, ricada bulunuyorlar. Bunun üzerine Ankara’da, İstanbul’da FETÖ’yü uyarmaya yönelik görüşmelerde bulunduk.
Altuğ Berker: Kalekolların kurulması ile ilgili fikirler, doların kullanılmamasına ilişkin fikirler, bekçilik faaliyetine ilişkin fikirler… Bunların hepsi Adnan Bey’den çıkmıştır.
Altuğ Berker: Bir örgüt olsak devlet bizimle faaliyette bulunur mu? Sn. Başbakanımız, bakanlar vs. Kıbrıs toplantılarıyla ilgili olarak tebrikler gönderdi.
Altuğ Berker: 12 yıl kadar vakıf başkanlığı yaptım. Bu nedenle devletin birçok kurumuyla, hükümet görevlileriyle görüştüm. Sivil toplum örgütü olarak çalışma yaptık. Eğer bir lobi faaliyeti varsa, Devlet lehine lobi faaliyeti yaptık.
Deniz Tanık: LGBT yürüyüşü yapmak istiyorlardı, biz valiliklere bunun çok tehlikeli olduğuna dair yazı gönderdik. Bu çalışmamızın neresi Türk Aile yapısını bozmaya yönelik, anlayamadım.
Deniz Tanık: İddianamede bizim hayatımızla alakası olmayan şeyler yazılmış. Devletimizi desteklediğimiz, çok hayırlı faaliyetlerimiz var, bunlar örtülmeye çalışılmış.
Deniz Tanık: Devletin bekası için çalışmayı kendime görev edindim. Sayın Cumhurbaşkanımız bir konuşmasında ‘içimizdeki hainleri temizleyelim.’ demişti. Ben bu çağrıyı üstüme alıp kendime görev, sorumluluk olarak gördüm.
Deniz Tanık: Biz homoseksüelliğin büyük bir tehlike olduğuna dikkat çeken çalışmalar yaptık. Biz bunun neden tehlike olduğuna dair rapor hazırladık. Bürokratlara, milletvekillerine, tanıdıklarımıza gönderdik.
Oğuzhan Sevinç: Sn. Adnan Oktar’ı üniversitedeyken takip etmeye başladım. Kimsenin PKK’ya hiçbir şey diyemediği zamanlarda PKK’ya ‘Pislik Kahpe Kalleş’ demişti. Dik duruşu dikkatimi çekti.
Halil Müftüoğlu: Sn. Adnan Oktar devletine ve devlet büyüklerine gönülden bağlı bir insandır. Kitapları ve diğer eserleriyle bunu ortaya koymuştur. PKK, DEAŞ ve DHKP-C’nin hedefinde olmuş bir insandır.
Sinem Tezyapar: İkiz Kulelere terör saldırısından sonra, Müslümanlar aleyhinde pek çok haber oldu. Sayın Erdoğan da Müslümanların terörle ilgisi olmadığı anlatılsın demişti. Ben de bu haberlere cevap vermek istedim. 18 senedir bunu yapıyorum. Adnan Oktar’ın İslam’ın terörü lanetlediğiyle ilgili kitaplarını, makalelerini yayınlattım gazetelerde.
Serkan Yumru: Bizim bir arada olma amacımız örgüt kurmak değil, ilmi mücadele yapmak. Şanlı şerefli vatan müdafaasına buradan çıkınca devam edeceğiz inşaAllah.
Mehmet Murat Atmaca: Doğu Perinçek: ‘Ak Parti’nin felsefi zeminini Adnan Oktar sağladı’ demiştir. Demek ki ahlaki normları bozmuyormuşuz. Muhafazakâr bir iktidarın felsefi yapısını oluşturuyormuşuz.
Yusuf Erkan Özoğuz: Bizim arkadaş grubumuz ile yaptığımız faaliyetler yetkili resmî kurumların gözetimindeki devletin ve milletin lehine olan faaliyetlerdir. Bize izafe edilen isnatların tamamı soyut beyanlardır. Yaptığımız faaliyetler ise somuttur bu şekilde müspet olumlu, faydalı etkinlikleri gerçekleştiren, organize eden iyi eğitimli kişileri gayri ahlaki basit çirkin menfaatleri elde etmek maksadıyla bir araya gelmiş sokak çeteleri gibi göstermeye çalışanlara şüphe ile bakılması gerekir.