TÜRKİYE’DE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DÖNEMDE CAMİAMIZA SALDIRAN DERİN DEVLET YAPILANMASININ İZLEDİĞİ STRATEJİYİ DE BURADA KISACA ÖZETLEMEKTE FAYDA GÖRÜYORUZ. NİTEKİM SÖZ KONUSU KARANLIK YAPILANMANIN BİR KİŞİYİ VEYA TOPLULUĞU EZMEK İÇİN KULLANDIĞI STRATEJİ HER VAKADA GENEL İTİBARİYLE BİRBİRİNE ÇOK BENZERDİR. ŞÖYLE Kİ;

İngiliz derin devleti dünyanın neredeyse her ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de güçlü bir yapılanmaya gitmiştir. Özellikle FETÖ’den aldığı destekle Türkiye’deki her kuruma sızmayı başarmış ve bu kurumlardaki uzantıları vasıtasıyla Türkiye’nin gidişatını etkileyecek kararlar çıkmasını sağlamıştır. Derin devlet mensupları emniyet, yargı ve ordu aracılığıyla Türkiye’yi karışıklığa sürükleyecek, iç barışımızı bozacak, halkımızın devlete olan güvenini sarsacak, mevcut iktidarın varlığından rahatsız olmasını sağlayacak şekilde dış güçlerin menfaatine uygun adımlar atmışlardır.

Yerli ve milli her unsura karşı olan derin devlet yapılanması bir kişiyi veya gurubu ezmek istediği vakit sosyal medyadaki uzantılarından da yararlanmaktadır. Hatta şunu demek yanlış olmayacaktır ki, ülkede baskı altına alınmak veya yok edilmek istenen unsurlara saldırı ilk olarak sosyal medyadan başlatılmaktadır. Nitekim bu amaçla Twitter, Facebook, Youtube ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında aktif olarak faaliyet gösteren onbinlerce trol hesap üzerinden hedef alınan kişi veya topluluk hakkında karalayıcı içerikte paylaşımlar yapılmaya başlanır.

Öncelikle, kamuoyu ezilmek istenen kişi veya topluluğun suçlu olduğuna inandırılmak istenir. Bu nedenle de hedefe daha çok kamuoyunun hassasiyet duyduğu din, aile, ordu, vatan sevgisi, ahlak, namus gibi kavramlar üzerinden saldırılar yapılır. Bu saldırılar kimi zaman yoğun kimi zaman ise hafif olacak şekilde geniş zamana yayılır. Troller bu süreçte belli kurumlara hedef hakkında şikayette bulunmaya da başlarlar.

Bununla birlikte paylaşımlara siyasetçiler, hukukçular, yazarlar, araştırmacılar, yani topluma yön veren ve önemli mevkilerde bulunan kişiler de etiketlenmeye başlanır. Böylelikle kurulmakta olan komplonun altyapısı hızla tamamlanır.

Burada kısa bir hatırlatma yapmak gerekir ise, zatıaliniz de gerçekte derin devlet yapılanmasının önemli bir stratejisi olan sosyal medya linç kampanyalarından şikayetçi olmuştur. 15.02.2019 tarihindeki A Haber-ATV ortak yayında zatıalinizin de 16-17 yıldır sosyal medya algı operasyonlarına maruz kaldığını ifade ettiğiniz açıklamaları şöyledir:

 

Tekrar derin devlet yapılanmasının camiamıza yönelik saldırı stratejisine dönersek; yukarıdaki süreç ilerlerken derin devlet uzantılı bazı gazeteciler hedefe alınan kişi veya topluluğu köşelerine taşır ve devletin yetkili kurumlarına bazı çağrılarda bulunur. Konu hızla televizyonlara da yansıtılır. Sosyal medya kullanıcısı olmayan kitle de bazı haber ve tartışma programları vasıtasıyla algı operasyonunun kapsamına dahil edilir.

Örneğin, derin devletin hedefindeki kişi söz konusu programlarda bazen sohbetin akışında son derece doğal bir şekilde kullanıldığı izlenimi veren, halbuki ekseriyetle bir talimatın sonucu olan 1-2 cümleyle bazen de hakkında uzun uzun konuşulmak suretiyle yani açıkça eleştiriye, hatta hakaret ve iftiralara maruz bırakılır. Özetle komplocuların çarkları dönmekte, hedef gitgide kıskaca alınmaktadır.

Tüm bu aşamaların ardından devletin ilgili kurumlarına sözde ihbar niteliğinde bir başvuru yapılır. Bu ihbarlar çoğunlukla e-mail üzerinden gerçekleşir. Artık konu devlete aksettirilmiştir. Burada da derin devletin uzantıları olduğundan başvuruyla ilgili aşamalar, elbette ki ihbarcının güvenilirliği hiçbir araştırmaya tabi tutulmadan hızla tamamlanır. Artık hedeflenen kişinin uzun yıllar boyunca uğraşmak sonunda kalacağı bir soruşturma süreci başlamış durumdadır. Adli süreçte çok akılcı, sabırlı ve titiz bir çalışma yürütülmezse mahkumiyet kararı da maalesef kesin gibidir. Çünkü son aşamada da mahkeme üzerinde öyle bir baskı kurulur ki, hakimler aksine inansa bile sanık/sanıklar lehinde karar vermeleri neredeyse imkansız hale gelir.

Sayın Cumhurbaşkanımız,

YUKARIDA BAHSETTİĞİMİZ SÜREÇ CAMİAMIZ AÇISINDAN NEREDEYSE TÜM AŞAMALARIYLA BİRE BİR GERÇEKLEŞMİŞTİR. HAKKIMIZDA SOSYAL MEDYADA BAŞLATILAN KARALAMA KAMPANYASI AYNI DÖNEMDE EMNİYETE YAPILAN E-MAİL İHBARIYLA SÖZDE HUKUKİ BİR BOYUTA SOKULMUŞTUR. ARAMIZDAN AYRILMIŞ ESKİ BAZI CAMİA MENSUPLARIMIZIN İNGİLİZ DERİN DEVLETİ AJANLARI TARAFINDAN DEVŞİRİLİP ALEYHİMİZDE KULLANILMALARI NETİCESİNDE YAPTIKLARI ASILSIZ VE MESNETSİZ ŞİKAYETLERLE KAPSAMCA GENİŞLETİLMİŞTİR. ÖZELLİKLE AKİT TV’NİN KIŞKIRTICI VE HAKARETAMİZ HABERLERİYLE ALEYHİMİZDEKİ KARA PROPAGANDA ŞİDDETLENDİRİLMİŞTİR. DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZ SAYIN ALİ ERBAŞ’IN YANLIŞ YÖNLENDİRİLEREK SÜRECİN İÇİNE DAHİL EDİLMESİYLE ALEYHİMİZDE YÜRÜTÜLEN ALGI OPERASYONU GÜYA DEVLET TARAFINDAN DA DESTEKLENİYOR GİBİ BİR GÖRÜNTÜYE SOKULMUŞ, RTÜK’E YAPILAN STRATEJİK ŞİKAYETLERLE DESTEKLENMİŞ VE EN NİHAYETİNDE 11 TEMMUZ POLİS OPERASYONUNA SEBEP OLMUŞTUR.

SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZIN GÖZALTINA ALINMALARIYLA BİRLİKTE, DERİN DEVLET YAPILANMASININ CAMİAMIZA DUYDUĞU ÖFKENİN NELERE YOL AÇABİLECEĞİ DAHA DA NET ORTAYA ÇIKMIŞTIR. GÖZALTI SÜRECİNDE KARALAMA KAMPANYASININ ETKİSİNDE KALAN BAZI POLİS MEMURLARININ ARKADAŞLARIMIZA KARŞI ÖFKELİ YAKLAŞIMI, BU ÖFKEDEN KAYNAKLANAN TARAFLI BAKIŞ AÇISIYLA HAZIRLANAN İSTANBUL EMNİYETİ 2018 YILI FAALİYET RAPORU, ARKADAŞLARIMIZIN YANLARINDAKİ PARALARINA DA EL KONULARAK GÖNDERİLDİKLERİ CEZAEVLERİNDE SU VE İLAÇ BİLE ALAMAYACAK ŞEKİLDE BİRKAÇ HAFTA YAŞATILMALARI, BU ZOR DURUM NEDENİYLE YARDIM AMAÇLI OLARAK PARA GÖNDERENLERİN DAHİ TUTUKLANMALARI, SADECE ARKADAŞLARIMIZA MAHSUS OLMAK ÜZERE KONULAN HAKSIZ CEZAEVİ YASAKLARI, ARKADAŞLARIMIZIN BAZI CEZAEVİ YÖNETİMLERİ VE GÖNDERİLEN BAZI AVUKATLAR TARAFINDAN İTİRAFÇILIĞA ZORLANMALARI, GİZLİ SORUŞTURMADAKİ BELGELERİN BASINA SIZDIRILMASI SURETİYLE YAPILAN ASILSIZ HABERLER VE SOSYAL MEDYADA ESKİSİNE GÖRE DAHA DA ŞİDDETLENDİRİLEN LİNÇ KAMPANYASI KARŞIMIZDAKİ DERİN DEVLET YAPILANMASININ ACIMASIZ, GÖZÜ DÖNMÜŞ VE ÖFKELİ BAKIŞ AÇISINI TAM OLARAK ORTAYA KOYMUŞTUR.

BU ANLATTIKLARIMIZ TÜRKİYE’DE HERKESİN BİLDİĞİ GERÇEKLERDİR. HERKES CAMİAMIZA YAPILAN SALDIRILARIN HAKSIZ VE HUKUKSUZ OLDUĞUNU GÖRMEKTEDİR. ANCAK BAZI İNSANLAR KORKUDAN, BAZI İNSANLAR İSE HAKKIMIZDAKİ LİNÇ KAMPANYASI NEDENİYLE OLAYA ÖN YARGILI YAKLAŞTIKLARINDAN GERÇEKLERİ DİLE GETİRMEMEKTEDİRLER. ASLINDA ÜLKEMİZDE İNSANLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN DOĞRULARI KONUŞMAKTAN ÇEKİNMESİ UZUN YILLARIN BİR BİRİKİMİDİR. ÇÜNKÜ TÜRKİYE UZUN YILLARDIR KUMPASLARDAN GEÇİLMEMEKTEDİR. BİLİNDİĞİ GİBİ YAKIN GEÇMİŞTE GÜCÜ ELİNE GEÇİREN FETÖ GİBİ GRUPLAR EZMEK İSTEDİKLERİ GRUPLARA ÖZELLİKLE EMNİYET VE YARGIDAKİ UZANTILARIYLA BİRÇOK KUMPAS KURMUŞTUR. BU DA DOĞAL OLARAK BİNLERCE MAĞDURUN OLUŞMASINA YOL AÇMIŞTIR. NİTEKİM FETÖ KUMPASLARI NEDENİYLE ZATIALİNİZ DE BU ANLATTIKLARIMIZI YAKINDAN YAŞAMIŞ İNSANLARDAN BİRİSİNİZ. FETÖ’YE KARŞI HAKLI MÜCADELENİZ DE MARUZ KALDIĞINIZ KUMPASLARDAN SONRA BAŞLAMIŞ VE TÜM TÜRKİYE'DE BU MÜCADELEDE ARKANIZDA DURMUŞTUR.

TÜRKİYE’DE DERİN DEVLETİN SİNSİ YÖNTEMLERLE YAYDIĞI SEVGİSİZ, HOŞGÖRÜSÜZ, ÇATIŞMACI ANLAYIŞIN ARTIK BİR SON BULMASI GEREKMEKTEDİR. BU ANLAYIŞ TÜRKİYE’DE İÇ BARIŞI YOK ETMEDE VE ULUSLARARASI ARENADA TÜRKİYE ALEYHİNDE KÖTÜ PROPAGANDA YAPMADA KULLANILDIĞI GİBİ, ZATIALİNİZİN İKTİDARINA ZARAR VERMEK AMACIYLA DA YAYGINLAŞTIRILMAKTADIR. BU NEDENLE DE BU ANLAYIŞIN TÜRKİYE’DEN MUTLAKA TEMİZLENMESİ GEREKMEKTEDİR.

Daha yeni Daha eski