İnsanlar yaratılışları itibariyle birbirlerinden farklıdırlar. İnsanların neredeyse her biri dünya görüşü, hedefleri, hobileri, zevkleri, kültürü ve mantık yapısı yönünden diğer insanlardan farklıdır. İşte bu yüzden de Allah insanları hayatlarındaki seçimlerinde özgür bırakmıştır.

Fussilet Suresi’nin 40. ayetinde geçen “… Siz dilediğinizi yapın. Çünkü O yaptıklarınızı gerçekten görendir.” İfadeleri bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Yine benzer şekilde Rabbimizin Kaf Suresi’nin 45. ayetinde başta Hz. Muhammed (sav) olmak üzere tüm müminlere yönelik kullandığı “Biz onların neler söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorba değilsin; şu halde, Benim kesin tehdidimden korkanlara Kur'an ile öğüt ver.” ifadeleri Peygamberimiz (sav) de dahil olmak üzere kimsenin diğer insanlar üzerinde zorlayıcı hiçbir uygulaması olamayacağını göstermektedir. Bakara Suresi’nin 256. ayetinde geçen “Dinde zorlama (ve baskı) yoktur…” ifadesi İslam’ın farzlarından biridir. Hiç kimse herhangi bir dinin herhangi bir emrine uymaya zorlanamayacağı gibi, diğer insanların zihinlerindeki din modeline uymaya da zorlanamaz. Tabii bu noktada yeri gelmişken insanların Allah’ı ve dini inkar etmeleri için de baskı altına alınamayacaklarını ayrıca vurgulamamız gerekir. Bu gerçeklerin aksi yönündeki her tavrın Allah’ın açık emirlerine aykırılık teşkil edeceği tartışmasızdır.

İngiliz derin devleti dinsiz, ateist, deccali bir yapılanmadır. Bu nedenle de camiamızın dünya çapında sürdürdüğü İslam’ı yayan, Allah’ın varlığını ve birliğini kesin bir biçimde kanıtlayan, ateizmin ve materyalizmin dayanağı, tesadüfün dini olan Darwinizmi ve Evrim Teorisi'ni bilimsel delillerle çürüten, Kuran mucizelerini, iman hakikatlerini anlatan bilimsel faaliyetlerden ve Müslümanları birlik olmaya çağıran davetlerden son derece rahatsızdır. Özellikle de son birkaç yıldır Sayın Adnan Oktar'ın İngiliz derin devletinin Deccaliyetin merkezi olduğunu, Türk ve Müslüman alemi üzerinde oynadığı yüzlerce yıllık oyunları deşifre etmesi bu rahatsızlığını kat kat artırmıştır. Bardağı taşıran bu son damladan sonra da ülkemizdeki uzantılarını devreye sokarak dünyanın kötü seyrinin değişmesine vesile olacak bu güzel, faydalı, hayati faaliyetleri durdurmaya yönelik bir komplo hazırlamıştır. Komplonun esas amacı da, camiamızı dağıtmaktır. Özetle, Allah bizlere “birlik olun” derken, İngiliz derin devleti bizlere “dağılın” demektedir.

İNGİLİZ DERİN DEVLETİ 300 YILLIK TECRÜBESİYLE ELBETTE Kİ ÇOK SİNSİ VE ZEKİ BİR YAPILANMADIR. BU YÜZDEN DE BİR ÜLKEYİ VEYA TOPLULUĞU HEDEF ALDIĞINDA NASIL HAREKET ETMESİ, NE TÜR İNCELİKLERİ GÖZETMESİ GEREKTİĞİNİ DE ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR. İNGİLİZ DERİN DEVLETİ MENSUPLARI YERİ GELDİĞİNDE DİNDAR, YERİ GELDİĞİNDE KOMÜNİST, YERİ GELDİĞİNDE LİBERAL, YERİ GELDİĞİNDE YAHUDİ KARŞITI, YERİ GELDİĞİNDE İNSAN VE KADIN HAKLARI SAVUNUCUSU, YERİ GELDİĞİNDE ÖZGÜRLÜKÇÜ, YERİ GELDİĞİNDE İSE GERÇEKTE OLDUĞU GİBİ ZORBA BİR GÖRÜNÜME KOLAYLIKLA GİREBİLEN İNSANLARDIR. KİMİ ETKİSİ ALTINA ALMAK İSTİYORSA VEYA HEDEFİ NEYSE BUKELAMUN GİBİ ÇOK KISA BİR SÜREDE RENGİNİ DEĞİŞTİRİP ŞARTLARI LEHİNE ÇEVİREBİLMEKTEDİR.

Söylemek istediğimiz şudur ki, İngiliz derin devleti ateist bir yapılanma olmasına rağmen hedefleri uğruna temasa geçmesi gereken kimseler örneğin dindar kişiliklerse onları etkileyecek ve yönlendirecek şekilde strateji belirler. Onların kültürlerine, inançlarına veya karakterlerine göre şekil alıp, onların destekçisi gibi görünüp, onlara doğruyu uygulamalarında yardımcı olma gayesiyle hareket ettiği izlenimini verip gerçekte kendi planlarını yürütür. Bize karşı kurduğu komploda da yaptığı budur, camiamızı dağıtmak için bizlere karşı asılsız suçlamalar ve çirkin karalamalar yapılmasını sağlayarak dindar kişi ve çevreleri aleyhimizde kışkırtmışlar, kamuoyunda infial oluşturmuşlar, bu infialden hareketle bazı yetkilileri güya "din elden gidiyor" yaygarasıyla operasyona zorlamışlar, kriptö FETÖ’cü yandaşlarının da desteğiyle Sayın Adnan Oktar’ı ve arkadaşlarımızı tutuklatmayı başarmışlardır.

CAMİAMIZLA İLGİLİ OLARAK YAŞANAN OLAYLARDA GELDİĞİMİZ NOKTA ŞUDUR:

İSLAM BİRLİĞİ’Nİ SAVUNAN, EVRİM TEORİSİNİ ÇÜRÜTEREK ALLAH’IN VARLIĞINI BİLİMSEL OLARAK İSPATLAYAN, BİLİMSEL YARATILIŞ DELİLLERİNİ SUNAN, MATERYALİST İDEOLOJİLERİN AÇMAZLARINI ORTAYA KOYAN YÜZLERCE ESER, BİNLERCE KONFERANS VE SERGİ İLE YILLAR BOYUNCA İNSANLARA HİZMET VEREN, 1000 İNTERNET SİTESİYLE VE A9 TV ARACILIĞIYLA KESİNTİSİZ ŞEKİLDE İNSANLARA İSLAM’I ANLATAN,  PKK VE DEAŞ GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN HEDEFİNDE OLAN SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZ İSLAM İÇİN TEHDİT GİBİ GÖSTERİLMEKTEDİR. BU SÖZDE TEHDİTTEN BAHSEDENLERİN NEREDEYSE TAMAMI İSLAM ADINA HİÇBİR ŞEY YAPMAMALARINA RAĞMEN DİNİ SAVUNAN BİZLERİ İSE GÜYA İSLAM’A ZARAR VERENLER GİBİ GÖSTEREREK DAĞILMAMIZA ÇABA HARCAMAKTADIRLAR. DOLAYISIYLA ORTADA ÇOK SİNSİ VE YANILTICI BİR ALGI OPERASYONU OLDUĞU AÇIKTIR.

Aşağıda söz konusu algı operasyonuyla ilgili bazı detayları ortaya koyarak zatıalinizin maruz kaldığımız mağduriyetleri daha net görmenizi, söz konusu mağduriyetlere yol açan haksızlıklara karşı tedbir alınmasını sağlamayı, camiamızla ilgili yanlış anlaşılmaya müsait hiçbir hususun kalmamasını arzu ediyoruz.

Daha yeni Daha eski