Basın tarafından tamamen hayali ve olağanüstü çaresiz bir senaryo dahilinde ortaya atılan “Mehdilikten vazgeçersem beni bırakır mısınız?” başlıklı bir mektubu Adnan Oktar hiçbir zaman yazmamıştır. Böyle bir mektup hiçbir zaman görülmemiş, okunmamış, bulunmamıştır.

Bu hikayenin yayılmasındaki temel amaç, öncelikli olarak güya Adnan Oktar’ın Mehdi olduğu iddiasını kabul ettiğini kamuoyuna inandırmaktır. Hapisten kurtulmak için bu mektubu yazdığı izlenimi verilmek istenen Adnan Oktar hakkında yetkililere yardım çağrısı yapıyor imajı oluşturulmak istenmiştir.

Bu hayali haberin hemen ardından da güya Adnan Oktar’ın sözde “etkin pişman” olacağı, itirafçı olacağı gibi hayali senaryolar ortaya atılmıştır. Bir kısım basının karalama metodları artık öylesine zavallılaşmıştır ki, Adnan Oktar hakkında böylesine bir iftirayı bile yaygınlaştıracak acizliğe ulaşmışlardır.

Tüm bu bilinçli kara propagandanın amaçlarından birisi de Adnan Oktar’ın cezaevindeki arkadaşlarına “mesaj” vermek, “bakın Adnan Oktar bile döndü, siz de dönün artık” düşüncesiyle onları kendilerince kandırarak etkin pişman yapmaya mecbur bırakmaktır. Nitekim Özkan Mamati’nin sosyal medya hesabında da paylaşılan bu habere müştekilerin sahte hesaplardan yaptıkları yorumlarda da, söz konusu haberin çıkarılmasındaki hedefin bu olduğu açıkça ifade edilmiştir. Bu, Adnan Oktar’ı ve arkadaşlarını hiç tanımayanların, onların aralarında Allah sevgisinden kaynaklanan derin arkadaşlığı anlayamayanların çaresizliğidir. Nitekim oldukça gülünç durmuş, hedeflenen amaca ulaşamadan çöpe gitmiştir.

Hedeflenen amaç, çok iyi bilindiği gibi, yöneltilen suçlamalara dair içinde hiçbir maddi delil bulunmayan dosyada mümkün olduğunca etkin pişman çıkarabilmektir. Cezaevi baskısı ve ardından kumpasçılar tarafından gelen tehditler, bu konuda kendilerine beklenen sonucu vermemiştir.

AŞAĞIDAKİ HABERLER KARA PROPAGANDA AMAÇLIDIR VE GERÇEK DIŞIDIR!!!




 


⬅️

30 YIL ÖNCEKİ İNTİHARLARI ADNAN OKTAR’A YIKMA GAYRETİ

➡️

BASIN TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN KARA PROPAGANDA

Daha yeni Daha eski