Ülkemiz, iktidardan muhalefete çoğu siyasetçimiz, aydınımız ve fikir adamımızın da dile getirdiği üzere, ikinci bir Kurtuluş Savaşı döneminden geçmektedir.

Darbe girişimleri, ayaklanma denemeleri, terör, dış merkezli ekonomik saldırılar, sınır ötesi askeri tehditler, yönetim kademelerine sızmış kripto FETÖ’cü, kripto PKK’lı, kripto Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının oyun ve komploları gibi her yönden gelen saldırı ve tehditlere karşı milletçe büyük bir mücadele vermekteyiz.

Sözünü ettiğimiz Türkiye düşmanı kripto çevrelerin halen devletin birçok kademesinde son derece faal olduğu bilinen bir gerçektir. Devletin en hassas ve hayati mekanizmalarından biri olan "Adalet Sistemini yıpratmak ve dejenere etmek" ise bu vatan haini çevrelerin sinsi plan ve komplolarının başında gelmektedir. Bu yöntemle amaçlanan, halkımızda yargı kurumuna, devlete ve hükümete karşı büyük bir tedirginlik ve güvensizlik oluşturmaktır. Böylelikle, büyük bir korku toplumu oluşturularak özellikle içinde bulunduğumuz dönemde en çok ihtiyacımız olan milli birlik ve bütünlüğümüz, ulusal dayanışmamız, hükümetimize olan teveccüh ve destek yok edilmek istenmektedir.

Devletine, hükümetine ve milletine her koşulda karşılık beklemeden sahip çıkan kişi, topluluk, cemaat ve vakıfları susturmaya yönelik tuzakların kurulması da aynı şer planın önemli bir parçasıdır.

Diğer yandan, ülkemizi uluslararası toplum nezdinde itibarsızlaştırmak da söz konusu kripto çevrelerin "adalete neşter vurma planı"nın önemli bir hedefidir. Bu sayede, Türkiye güya “adaletten, adil yargılama kriterlerinden, hukuk devleti ilkelerinden ve demokrasiden uzaklaşmış, insan hak ve özgürlüklerine karşı savaş açmış, devlete ve yargıya güvensizliğin had safhada olduğu” bir üçüncü dünya ülkesi gibi gösterilmek istenmektedir.

Bu kitapçıkta, kripto FETÖ'cülerin yukarıda sözünü ettiğimiz "Türk adaletini yok etme planı"nın" sahte, yalancı "itirafçılar üretme", ya da en doğru deyimiyle "İFTİRACILAR devşirme" yöntemi ele alınacaktır. Bu yöntemle kanun ve hukukun nasıl en galiz haksızlık, adaletsizlik ve suistimallere açık hale getirilebileceği gözler önüne serilecektir. 



Daha yeni Daha eski