11 Temmuz 2018 tarihinde Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik olarak düzenlenen büyük polis operasyonunun yankıları neredeyse aynı dakikalarda basında yer almaya başlamıştır. Sanki daha önceden hazırlık yapılmışçasına, müşteki ifadelerinde geçen detaylar sanki kesin birer gerçekmiş gibi basında dev manşetlerle, büyük puntolarla çarşaf çarşaf paylaşılmıştır. Bütün bu aşamalarda ve iddianame açıklanana kadar geçen 1 sene boyunca, soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunmasına, savunma tarafının avukatları tarafından hiçbir dökümana ulaşılamamasına rağmen, söz konusu karalama kampanyasını üstlenen yayın organları gizli dosyadaki her detaya ulaşabilmişlerdir. Çünkü kumpas İngiliz derin devletinin kumpası, kumpasta asıl rolü oynayan basın mensupları da İngiliz derin devletinin himayesindeki basın mensuplarıdır.

Tüm bu tarz haberler, kamuoyunun bilgilendirilmesi yaklaşımından ziyade, Adnan Oktar ve arkadaş camiası üzerinde bir kara propaganda malzemesi olarak ortaya konmuştur. Bunları cevaplama imkanı verilmeyen kişiler hakkında akla hayale gelmeyecek iftiralar yazılmış, suçlamalar yapılmış, ancak her zaman olduğu gibi bu suç isnatları birer birer çökerken ve geçerliliğini kaybederken, aynı basın yayın organları “pardon” deme gereği bile görmemiştir. İnsanların en temel haklarını bile bile ayaklar altına aldıklarını, haberlerin yanlış bilgilere dayandığını söylememişler, hatalı olduğu ortaya çıkan eski haberlerini doğru bilgilerle takipçilere sunmamışlardır. (Basında çıkan çok sayıda asılsız haberi ve bunlar hakkındaki gerçekleri, “Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları” isimli kitapta bulabilirsiniz.) 



⬅️

SABAH GAZETESİ VE İSA TATLICAN

➡️

MÜŞTEKİ İFADELERİ HUKUKSUZCA BASINA SIZDIRILIYOR

Daha yeni Daha eski