Operasyonla birlikte bazı “yazarlar” düğmeye basılmışçasına arka arkaya iftiralarla dolu kitaplar yayımladılar. Bunlardan birisi olan Mine Kırıkkanat, Cumhuriyet Gazetesi’nde haftada bir kere yer verilen köşesinde tam 3 ay boyunca aralıksız olarak Adnan Oktar hakkında köşe yazısı yazdı. Dahası, Mine Kırıkkanat, Adnan Oktar hakkında yazdığı kitabını “sevgili Özkan Mamati’ye” diye imzalayarak hediye etti.

Fuat Kozluklu’nun kitabı ise yalanları, dedikoduları ve delili olmayan sahtekarlıkları gerçek bir hikaye gibi aktaran hezeyanlarla dolup taşmaktadır. Bu hezeyanları cevaplamak şu an için ayrı bir kitap gerektirdiğinden, şimdilik sadece bunlardan bir iki tanesini örnek olarak gösterip geçeceğiz:İDDİA: Polisin elinde bulunan dijital arşivde bir kadına 20 saatte 24 erkeğin tecavüz ettiğine dair video görüntüler bulunduğunu bilmek dahi kan donduruyor. (Sayfa 58)

CEVAP: Polisin elinde böyle bir arşiv hiçbir zaman var olmadı. Böyle görüntüler hiçbir zaman çekilmedi. Dava dosyasında bu şekilde tek bir görüntü bile yok. Sadece dedikodudan ibaret bu yalanı, en azından “iddia edilen” diyerek bile vermemiş olması, kesin bir gerçek gibi sunması, Fuat Kozluklu’nun gazetecilik anlayışını da gözler önüne sermekte.

İDDİA: Oktar’ın beğendiği kadınlar için “kafasını koparın” talimatıyla kardeşler grubu tarafından, bu kadınların şantajla yola getirilip Kandilli ya da Silivri’deki evlere götürüldüğü biliniyor. Adnan Hoca ile birlikte olacak kadınlar, cemaatin-örgütün diğer kadın üyeleri tarafından Osmanlı sarayındaki harem adetlerine göre, yıkanıp kokular sürüldükten sonra yatağa götürülür, daha sonra kurulan üstün özellikli görüntü ve ses kaydedicilerle görüntüleri kaydedilirdi. Bu şantaj tuzağı kasetlerin elde edilmesine yardımcı olan kadınlar böylelikle örgüte bağlılıklarını kanıtlardı. Bu örnekse yapılanmayla ilgili kan donduran gerçeklerden sadece bir tanesi. (Sayfa: 51)

CEVAP: Bu satırlardaki iddiaların tümü gerçek dışıdır. Bu paragrafta Kozluklu’nun “kurguladığı” senaryoyu İDDİA EDEN TEK BİR MÜŞTEKİ DAHİ BULUNMAMAKTADIR. Bu senaryoyu doğrulayabilecek tek bir somut delil, tek bir kaset, görüntü, bilgi, belge yoktur. Böyle bir iddia ne soruşturma dosyasında ne emniyet fezlekesinde ne de iddianamede YER ALMAMAKTADIR. Kozluklu’nun yalan satırlarına konu olayları sanki bizzat görüp şahit olmuş gibi anlatırken “üstün özellikli görüntü ve ses kaydediciler kullanıldığını” söylemesi bile hayret vericidir. Acaba bu şekilde kayıt yapan bir cihazı kendisi görmüş de o şekilde mi bunu yazmaktadır? Veya bunun bir kaydına mı sahiptir? 11 Temmuz operasyonunda 100’den fazla eve ve işyerine aynı anda baskın düzenleyen polis, Kozluklu tarafından kamuoyunu kandırmak için yazılmış olan bu satırlardakine benzer bir tek cihaz dahi bulmamıştır. Buna dair tek bir kayıt dava dosyasında yoktur. O halde Kozluklu, sanki kendisinin bizzat şahit olduğu kadar gerçekmiş gibi yazdığı bu iftira dolu satırları neden yazmaktadır?

İDDİA: A9’un tüm kameraları yayın çekimleri dışındaki zamanlarda ağlarına düşürülen kadınlara tecavüzlerde kullanılıyordu. (SAYFA 180)

CEVAP: Televizyon kanalı kameraları ile tecavüz görüntüsü çekildiğini iddia eden tek bir müşteki bulunmamaktadır. Kanala sabaha karşı baskın yapıp tüm kameralara ve görüntü arşivine el koyan polis, Fuat Kozluklu’nun satırlarında sergilenen hezeyana ait tek bir saniye görüntü ele geçirmemiştir. Bu safsata ne soruşturma dosyasında, ne emniyet fezlekesinde, ne de iddianamede bulunmamaktadır.

Fuat Kozluklu’nun mesleğinin gerekliliklerini ve ahlaki ilkeleri çiğneyerek yazdığı bu kitabın içi çok ağır hakaretler, kişilik haklarına saldırı ve iftiralarla doludur. Bu konuda gereken hukuki çalışma avukatlarımız tarafından yürütülmektedir. Ancak bu noktada durup düşünülmesi gereken en temel soru şudur: Neden Kozluklu bu kadar yalanlarla dolu bir kitabı kaleme almıştır? Kitaptaki yalanlar ile burada açıklamalarını yaptığımız kumpas malzemelerinin birebir örtüşmesi tesadüf müdür? Delillerini sunduğumuz kumpası örgütleyenlerle Kozluklu’nun arasında bir ilişki var mıdır? Bunlar, devlet yetkilileri tarafından araştırılarak gün ışığına çıkarılması gereken karanlıkta kalmış noktalardır. 



⬅️

HAYALİ SUÇLARA HAYALİ DELİLLER GÖSTERİLMESİ

➡️

@KEDİLEAKS HESABI ÜZERİNDEN İFTİRA, ŞANTAJ, TEHDİT

Daha yeni Daha eski