19.07.2020 tarihinde Sayın Veysi Ateş’in moderatörlüğünü yaptığı “Gündem” isimli programda “FETÖ benzeri tehditler var mı? Dış aktörlerin FETÖ deki rolü ne?” başlıklı bir konu işlenmiştir. Bu program içinde Sayın Veysi Ateş tarafından “Bazı kesimler neden devleti ele geçirmeye çalışır?” gündem başlığı değerlendirilirken Sayın Gürkan Hacır tarafından da Sayın Adnan Oktar’ın ismi zikredilmiştir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki ne Sayın Adnan Oktar’ın ne de arkadaş camiasından herhangi birinin devletin herhangi bir kademesinde hiçbir görevi olmamış, hatta bu yönde bir talebi de olmamıştır. Bu sebeple devletin içine sirayet ederek gayri hukuki eylemlere adlarının anılması mümkün değildir.

Sayın Adnan Oktar siyasetten fiilen uzak durmakla beraber, Devletin Bekası için her zaman muhafazakar, milliyetçi, sağ partileri manen desteklemiş, MHP, BBP ve Milli Görüş’ü sevgiyle sahiplenmiş, Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a ve fikri devamı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan’a da her zaman açık destek vermiştir.

Veysi AteşGürkan Hacır Bey’in de gayet iyi bildiği üzere, Sayın Adnan Oktar kamuoyu tarafından yakından takip edilen bir fikir ve düşünce insanıdır. 300’den fazla eseri 73 farklı dile tercüme edilerek yurt dışında yayınlanmasıyla beraber makaleleri dünyanın en çok okunan gazetelerinde büyük bir ilgiyle takip edilmektedir. Ayrıca kendisinin gündem ile ilgili görüş ve önerileri bir çok defa yetkili makamlarca değerlendirilerek hayata geçirilmiştir. Bu sebeple Sayın Adnan Oktar’ın fikri yapısı devleti ele geçirmek üzerine değil devlete bağlılığın önemi üzerinden birlik ve beraberliği güçlendirilmesi, güçlü ve lider bir ülke olması üzerinedir. Eserleri ile canlı yayınlardaki görüş ve önerileri de hep bu mahiyettedir.

Türkiye’deki hukuksuzluklardan, basının kara propagandaya aracılık etmesinden, sırf bu tip kamuoyu yönlendirmeleri sebebiyle insanların haksız yere tutuklanıyor olmasından katıldığı programlarda defalarca şikayetçi olan Gürkan Hacır beyin, söz konusu olan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları olduğunda da aynı hassasiyeti göstermesi güzel olandır. Hukuk sadece belli kesimler ya da insanların kendileriyle aynı ideolojide olan insanlar için savunulan bir değer olmamalıdır. Hukuk ve insan hakları evrenseldir. Dürüst ve vicdanlı olan yaklaşım ise adaleti kendisi aleyhine olsa bile savunmaktır. 

Gürkan Hacır Bey’in de bu vicdanda bir aydın olduğuna güvenerek, kendisinden beklentimiz, halen yargılanması devam eden, haklarında ortaya tek bir aleyhte somut delil dahi konulamamış, hukuksuz bir şekilde 2 yılı aşkındır tutuklu olan, tutuklu oldukları için de cevap haklarını canlı yayında kullanma imkanı olmayan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız hakkında değerlendirme yaparken hukuk ve basıl etiğine bağlı kalmasıdır. Zira bu değerler bir kişi için çiğnendiğinde, ertesi gün bir başkası için de çiğnenmekte, anlayışın ve itidalin yerini galeyan kültürü almakta ve bundan tüm Türkiye mağdur olmaktadır.

İleri demokrasiye sahip, aydın, modern, kaliteli bir Türkiye için başta Sayın Gürkan Hacır olmak üzere tüm gazeteci ve yorumculardan hukuktan taviz vermemelerini, günü birlik yorumlar değil ülkemizin geleceğini göz önünde bulundurarak yorumlar yapmalarını, günlük siyasetin ve koşulların ortak akıl ve vicdanlarını negatif etkilemesine izin vermemelerini temenni ediyoruz.

Kamoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski