Müthiş büyük yaygaralarla başlayan Adnan Oktar ve arkadaşları davasında, geçen iki yıl içinde suça dair hiçbir belge, bulgu, delil olmadığından iş artık tamamen magazin nitelikte, sansasyonel, gerçek dışı haberlere kaldı. Askeri siyasi casusluk, FETÖ’ye destek, kara para aklama, onlarca genç kızı esir tutma, tehdit, şantaj, vatan hainliği vb gibi 33 ayrı korkunç suç iddiasıyla başlayan davada bugün konuşulan tek şey Sayın Adnan Oktar’ın o gece evden nasıl çıktığı, duruşmada maske takıp takmadığı, duruşma salonunda kime nasıl sevgi gösterdiği… Tek başına bu durum dahi ortada bir suç olmadığının ispatıdır.

8 Eylül 2020 tarihinde birçok tv kanalında, gazete ve haber sitesinde Sayın Adnan Oktar’ın operasyon gecesi güya kaçtığı yalanı çok büyük bir sır açığa çıkarılmış edasıyla haber yapılmıştır. Oysa bu, söz konusu yalanın ne ilk defa keşfedilişi ne de ilk defa gündeme gelişidir. Sığınacak hiçbir yalan, yaygara, manipülasyon kalmadığında tekrar tekrar “Adnan Oktar Kaçtı” yalanı piyasaya sürülmektedir. Daha önce Ağustos 2019’da, Aralık 2019 yani neredeyse 6-7 ayda bir bu yalana verdiğimiz cevaplarda olduğu gibi bir kez daha özetle tekrar etmek gerekirse;

  • Sayın Adnan Oktar, Mahkeme huzurundaki ifadesinde de açıkladığı gibi, OPERASYON GECESİ BAZI KESİMLERİN ŞOV YAPMA HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKMAK İÇİN, BULUNDUĞU EVDEN AYRILMA, POLİSE KENDİSİ DIŞARIDA TESLİM OLMA KARARI ALMIŞ ve yanında birkaç arkadaşıyla birlikte evin sahil yoluna açılan, misafirlerin de ev sahibinin de sıkça kullandığı alt kapısından çıkış yapmıştır. Çıkış yapılan bu kapı da kapıya inen yol da gizli, saklı, özel bir yol değildir.
  • ORTADA HERHANGİ BİR GİZLİ GEÇİT, TÜNEL VS YOKTUR. Görüntülerden de açıkça anlaşılacağı gibi, bu alan, evden sahildeki ana kapıya inen bahçe merdivenleridir. Havuzun, meyve ağaçlarının, oturma gruplarının yer aldığı bu bölüm bir nevi mesire yeri gibidir. Sağ tarafında, ev sahibi ve arkadaşlarımız tarafından ortak olarak kullanılan bir yüzme havuzu bulunan bu alan, göz alıcı bir boğaz manzarasına sahiptir. Bu kat kat bahçelerden oluşan alanda, zaman zaman kuzu, keçi, tavşan, sincap gibi hayvanlar yetiştirilmiş, bir dönem bir kış bahçesi yer almıştır.
  • Sayın Adnan Oktar’ın o gece çıkış yaptığı söz konusu alt kapı, evin resmi kapısıdır;üzerinde evin numarası yazılıdır, PTT, elektrik kurumu vb gibi resmi kurumlar tebligatlarını bu kapıdan yaparlar. Evde çalışanlar, misafirler, aynı bahçede ikamet eden ev sahibi ve ailesi bu kapıdan eve giriş yaparlar.DOLAYISIYLA BURASI GİZLİ BİR GEÇİTİN KAPISI DEĞİL, EVİN RESMİ KAPISIDIR. Sayın Adnan Oktar da, arkadaşlarımız da bu kapıyı, özellikle güzel havalarda, sık sık kullanırlar.
  • Her ne kadar Show Tv gibi bazı kanallar görüntüyü hızlandırmak gibi çocukça bir yönteme başvurarak farklı bir imaj vermeye çalışsa dahi, GÖRÜNTÜLERİ İZLEYEN HERKESİN AÇIKÇA GÖRDÜĞÜ ÜZERE KAÇMA YOKTUR. SAKİN, OLAĞAN VE SIRADAN BİR ŞEKİLDE SÖZ KONUSU EVİN SAHİL YOLUNA AÇILAN ALT KAPISINDAN ÇIKIŞ VARDIR. Görüntülerde de açıkça görüldüğü gibi SAYIN ADNAN OKTAR ELLERİ CEBİNDE, ADETA GEZİNTİYE ÇIKMIŞ SAKİNLİĞİNDEKİ YÜRÜYÜŞÜYLE EVDEN AYRILMAKTADIR. Bunun kaçma olmadığı çok açıktır. Öyle ki CNN Türk yayını esnasında kanalın istihbarat şefi dahi “her ne kadar serinkanlı, sakin, panik olmayan havaları olsa da” diyerek yaptığı haberin içeriğindeki mantıksızlığı örtbas etmeye çalışmıştır.
  • Polis operasyonu olduğunu haber aldığında evden Vatan’daki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gitmek üzere yola çıkan Sayın Adnan Oktar, araçta ön koltukta oturmuş, yolda birçok kişiyle göz göze gelmiş, selamlaşmıştır, arabanın içinde saklanma ihtiyacı hissetmemiştir. Araçta ön koltukta oturarak, insanlarla iletişim kurarak, selamlaşarak bir kaçma, gizlenme, saklanma olmayacağı açıktır.
  • CNN Türk yayınında ifade edildiği gibi sözde kaçmaya çalışırken yanlışlıkla telefon kullanıp yerlerinin tespit edilmesine sebep olunması diye de bir şey yoktur. Tam tersine arabaya bindikleri andan polisle karşılaştıkları ana kadar çok sayıda telefon görüşmesi yapmışlardır. Hatta yolda Ahmet Hakan gibi birçok gazeteciyi arayarak basını bilgilendirmişlerdir. Kuşkusuz kaçan, saklanma niyetinde olan biri, önce telefonunu kapatır, arabanın içinde de gizlenir. Ancak Sayın Adnan Oktar kesinlikle gizlenmemiştir, gizlenmek istese kimsenin kendisini bulamayacağı açıktır, amacı evin dışında bir yerde polise teslim olmaktır. 
  • Sayın Adnan Oktar’ın o gün yanında olan, Didem Ürer Hanım üzerini değiştirmek istediği için önce Didem Hanımın ablasının Maslak’taki evine gitmişlerdir. Sitenin güvenliği her ikisini de görmüş, selam vermiştir. Yine görüldüğü gibi bir saklanma veya kaçma durumu mevzu bahis değildir.
  • Sayın Adnan Oktar’ın Zekeriyaköy’de sözde bir örgüt evine gittiği iddiası ise baştan sona CNN Türk istihbarat şefinin hayal ürünüdür. Zira, söz konusu yerde arkadaşlarımızın veya yakın çevremizden herhangi birinin evi bulunmamaktadır.
  • Yine CNN Türk kanalında yer alan “evden ayrılan hanımların büyük çantalarla para taşıdıkları” iddiası da, bu iddiayı ortaya atanların cehaletini ortaya koyan bir yalandır. Görüntülerde hanım arkadaşlarımızın ellerindeki büyük çanta diye tanımlanan şeylerin “kedi taşıma çantası” olduğunu dahi bilmeyen ve anlamayanların kendilerince konuya gizem ve daha da vahimi suç katma gayreti bir nevi akıl tutulmasına sebep olmuştur. Evcil hayvan besleyen her vatandaşın bildiği ve kullandığı bu çantaların içinde para değil o esnada da arkadaşlarımızın kendi kedileri bulunmaktadır, görüntülerde istenildiği takdirde bunun da tespitinin yapılması mümkündür.


KEDİ ÇANTASI

KEDİ ÇANTASI

Gizli geçit denilen yer arkadaşlarımızın her gün dolaştığı bir yürüme yoludur!

Sözde gizli geçit denilen merdivenler

Gizli geçit deniler yer taraçalardan oluşan, meyve ağaçlarının, çiçeklerin bulunduğu bir mesire alanıdır.

Arkadaşlarımız burada dolaşır, meyve toplar, havuza girer, yürüyüş yaparlardı.


Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski