Aşağıda, Sayın Adnan Oktar'ın duruşmaların son haftasında önemli gördüğü çeşitli konularda İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu sade, samimi ve özlü beyanlarını içeren kısa dilekçeleri yer almaktadır. Dilekçeler sunum tarihlerine göre sıralanmıştır.



BAŞÖRTÜSÜ, TESETTÜR, MİNİ ETEK VE DEKOLTE... 

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne 

Başörtüsüne, tesettüre karşı değilim. Allah’ın (cc) bu emrinin Nur Suresinde değil Ahzab suresinde olduğuna inanıyorum. 

Dekolteyi teşvik etmiyorum. Fakat dekolte giyinen hanımların da gerçek Müslüman olduğuna inanıyorum. 

Dekolte hanımların dışlanmasını, fasık, günahkar, namaz kılmaması, Kur’an okumaması gereken kişiler olarak değerlendirilmesini kabul etmiyorum.

Mini etekle, dekolte kıyafetle namaz kılınır demedim. Mini etekli, dekolte hanımlar da namaz kılabilir, oruç tutabilir dedim. Tabi ki namaz kılarken mini etek, dekolte kıyafet olmaz. 

Ben dine yenilik getirmiyorum. Herkesin Müslüman olmasını, dışlanan, Fasık, Kafir diye nitelenen insanlarımız olmasın diye gayret ediyorum. Türk İslam aleminin kardeş olmasını, bölünmemesini, Milli Manevi değerlerimizin korunmasını diliyorum. 

Adnan Oktar

24.12.2020


ALLAH'A, VATANINA, DEVLETİNE VE MİLLETİNE ADANMIŞ BİR HAYAT...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne 

Ben hayatımı Allah’a, vatana, devlete adamış bir insanım. Bütün hayatım devletime, milletime hizmet için geçmiştir.

Yabancı gazeteler, TV'lerle yaptığım röportajlarda, yerli gazeteler ve TV'lerle yaptığım röportajlarda, yazdığım kitaplarda, hep devletimin, milletimin hayrına faydasına gayret ettim. 

Hiçbir zaman kendi rahatımı, çıkarlarımı düşünmedim. 

Adnan Oktar

28.12.2020


SİYONİZMİN, MASONLUĞUN MÜSLÜMANLARA CEPHE ALMASINI ENGELLEME TEDBİRLERİ...

İstanbul 30. Ağır Ceza Hakimliği’ne 

Devletime sadığım.

Her ne yaptıysam devletimin bekası için hayrı, iyiliği, faydası için yaptım.

Siyonizm İslam aleminin birliğidir dedim. Moşiyah-Mehdi aynı şahıstır dedim. Bu inançla Armagedon–Müslüman gayrimüslim savaşını önlemeyi amaçladım. Medeniyetler çatışmasını durdurmayı hedefledim. Bu konuda başarılı oldum. 

Masonlar bu savaş tehlikesinde Müslümanlara tavır almasınlar, zarar vermesinler diye içlerine girerek, mason olarak onları Müslümanlar lehine ikna ettim. Bu gayretlerimde hep Türk-İslam aleminin huzuru, hayrı, iyiliği için çaba sarf ettim. Katı fikirli değilim, hatadan sakınıyorum, hata yaptığımı düşündüğümde derhal vazgeçiyorum. İyi niyetliyim. Devletimi, Milletimi seviyorum. 

Adnan Oktar 

28.12.2020


YABANCI BASINA KARŞI HEP HÜKÜMETİMİZİ, ÜLKEMİZİ VE MÜSLÜMANLARI SAVUNMASI, OLUMSUZ ÖNYARGILARI DÜZELTMESİ...

İstanbul 30. Ağır Ceza Hakimliği’ne 

Yabancı gazeteci ve yazarlara 

Hükümetin demokratik hükümet olduğunu, Türkiye’nin özgür bir ülke olduğunu, Müslümanlığın barış ve sevgi dini olduğunu anlattım. Önyargılarını kırmaya çalıştım. Hep Türkiye lehine, Hükümet lehine olumlu, yapıcı konuşmalar yaptım. Olumsuz fikirlerinin yanlışlığını anlattım. Faydalı, müspet izlenimler edindiler. Yanlış düşüncelerini düzeltmeye gayret ettim. Anlattıklarımdan çok olumlu yönde etkilendiler. Bu hayırlı çalışmalarımı takdir edecek yerde çirkin ithamlarla suç gibi göstermeye çalışmak vicdanla bağdaşmaz. Türk milliyetçisiyim, yerli, milli düşüncedeyim, Kızıl Elma, Turan idealine gönül bağıyla bağlanmış Türk İslam birliğini savunan bu vatanın dürüst bir evladıyım. 

Adnan Oktar

28.12.2020


DEVLETİNİN EMRİNDE OLAN, AYRI BAŞ ÇEKMEYİ SEVMEYEN BİR İNSAN OLMASI...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğine,

Sivri düşünceleri olan ayrı baş çeken bir insan değilim, doğru güzel, hayırlı olan her şey benim kabulümdür. Nasihatla, güzel öğütle, akılcı anlatımla, bilimle, delille anlatılan faydalı her düşünceye açığım. Bana karşı kumpas, oyun, tuzak, tehditle tavır alanlar çok gereksiz bir mantık içindeler. Sevgi dolu fedakar bir insan olarak her zaman devletimin emrinde oldum, bundan sonra da daima devletimin emrinde olacağım.

Devletimizin, gücü, bekası benim olmazsa olmazımdır. Büyük Türkiye, Türk İslam birliği, Turan düşüncesi gençlik yıllarımdan beri daima savunduğum ideallerimdir.

Mahkemede uzun konuşup vaktinizi almamak için bu tarz beyanlarımı kısa dilekçeler olarak arz ediyorum.

Adnan Oktar

29.12.2020


MÜŞTEKİLERİN SUNİ OLARAK DEVŞİRİLMİŞ OLDUKLARI...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne,

– Müştekiler özel olarak tek tek aranmış aleyhte motive edilmişlerdir.

– Birçok müştekiye eğer şikayetçi olmazsa kendisi ile uğraşılacağı bildirilmiştir.

– Birçok müşteki de şikayetçi olmazsa şüpheli hale getirileceği tehdidi ile karşılaşmıştır.

– Bazı müştekilere de çeşitli menfaat sunularak (para ve imkan sunularak) müşteki olması sağlanmıştır.

– Mümkün olduğu kadar çok müşteki elde etmek için yoğun aleyhte propaganda yapıldıktan sonra kişilere durumlarına göre şikayetçi olmayı cazip, zorunlu hale getirmişlerdir. Husumet tamamında en güçlü şekilde elde edilmiştir.

– Bir kısmı da doğal husumet içinde olduğu için daha kolay razı etmişlerdir.

Adnan Oktar 

29.12.2020



SÖZDE DİNİ SAİKLE CİNSEL SÖMÜRÜ YAPILDIĞI İDDİALARININ MANTIKSIZLIĞI...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne

Dini saik iddiası doğru değil.

Müşteki ve etkin pişman kişiler dindarlığın etkisinde değiller.

Zenginlik, güzel evler, güzel eşyalar, güzel kıyafetler, güzel yiyecekler, güzel ahlak, güzel davranma, sevgi, saygı, hürmet, nezaket, güven, sevinç, neşe, huzur, görgü, kalite gibi ruhlarına hoş gelen güzellikler nedeni ile geldiler.

Dinden bahsettiğimizde sıkılıyorlardı. Dinden bahsedemiyorduk. 

Cinsellik güçlü bir içgüdü olduğu için cinselliği istiyorlardı. Fakat bu konuda cevap almayınca beğenilmediklerini, çirkin, cazibesiz olduklarını düşünüp moral yönden olumsuz etkileniyorlardı. Bu doğal bir öfke, husumet meydana getiriyordu. Para elde edememek, evlenememek, çıkar elde edememek onları kızdırıyordu. Doğrusu bu şekildedir. Dindarlık kolay değildir. Nefislerine ağır geliyordu. Dindarlık derin düşünenler, derin bilgi sahibi olanlar için kolaydır, nefislerine hoş gelir. Dolayısıyla bu arkadaşlarımız hiçbir zaman gerçek anlamda dindar olmadı. Zaten ayrıldıktan sonra hemen hepsi namazlarını terk ettiler.

Dini saik solun bir uydurması. Dine öfkelerinden bu tarz mantık geliştirdiler. Dinle cinsel ilişki olmaz. Din gayr-ı meşru ilişkiyi yasaklar. Mantıklı bir açıklama bulamadıkları için dini suçlayarak saf, aklı zayıf, psikolojik yönden zayıf kişilerin dinle kandırıldığı iddiasındalar. Halbuki bu tarz kişiler dini anlayamaz, dinden sıkılırlar, uzak dururlar. Halkın büyük bölümü bu oyuna gelmekte, bu yalana inanmaktadır. İlkel içgüdü etkileri ile olan cinsellik isteklerinin dini saikle alakası yoktur. 

Adnan Oktar

29.12.2020



HER TÜRLÜ KUMPASA ÇOK RAHAT MALZEME YAPILABİLECEK CİNSELLİK KONULU MESNETSİZ İFTİRALARA İTİBAR EDİLMEMESİNİN ÖNEMİ...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne 

Cinsellikle ilgili iftiralara itibar etmemenizi talep ediyorum. Teknik, bilimsel, biyolojik hiçbir delili olmayan, yıldırma, korkutma ile şiddetli şekilde yıldırılmış hanımlara dehşet saçarak zorla söyletilmiş beyanlara itibar edilirse çok tehlikeli kıyas ve içtihat sistemi oluşacaktır. 

Gözü dönmüş, saldırgan, psikopat kişiler, nezih, kibar, narin hanımları korkutup yıldırarak, her durumda, her dönemde çapını ve boyutunu kendileri organize ederek bu tarzda istediği kişiye bu uygulamayı yapabilecektir. Kalabalık hanım tanıdığı olan kişilere bu tarz kumpas kurulduğunda içinden çıkılması imkansız gibi görünen vahim bir durum meydana gelebilir. Husumetli, dargın kişileri organize etmek daha da kolay olabilir. Bu hususu göz önünde bulundurarak bu tarz sistemi baştan etkisiz hale getirmek için gerekli tedbiri almanızı arz ve istirham ederim. Özellikle zengin, çevresi geniş kişiler için bu durum ciddi bir tehlike oluşturuyor. 

Adnan Oktar

29.12.2020



MERT SUCU OLAYI ÜZERİNDEN DÜZENLENMEYE ÇALIŞILAN KARANLIK KUMPAS...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğine, 

Mert Sucu'nun yeni tayin edilen avukatı Mert Sucu’nun oraya buraya ateş etmiştir sözü yanlıştır. Duvara ve çift kat ahşap olan kısma ateş etmiştir. Ki bu kısmın arka tarafı da duvardır. Dolayısı ile hiçbir riski olmayan bir yerdir. 

Polis memurunun isabet aldığı iddiası doğru değildir. Yakın atışla sonradan oluşturulmuştur. 

Delillerde olağan üstü anormallikler oluşturulmuştur. Kumpası oluşturanlar o andaki telaşla sizin de malumunuz olan birbirinden berbat hileler icra etmişlerdir. Kan lekesinin Mert Sucuya ait olduğunu söyleyen barodan tayin edilen avukat hanım bu bilginin kaynağını söylememiştir. 

Kan lekesinin Aykut Aynaya ait olup olmadığı araştırılmalıdır. Operasyon sırasında Özkan Mamati ve bir kısım arkadaşlarının olay yerinde olup olmadıkları da araştırılmalıdır. Olay baştan sona olağanüstü karanlıktır. Detaylı araştırıldığında çok kapsamlı, bir kumpas olduğu açıkça ortaya çıkacaktır. Gereğini makamınıza arz ederim.

Adnan Oktar 

29.12.2020



FETÖ İÇİN DAHİ UYGULANMAYAN TARTIŞMALI KANUNLAR BİZİM ALEYHİMİZE KULLANILMAYA ÇALIŞILIYOR...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğine, 

PKK davasında bebek katili Öcalan için çıkarılmış olan, örgüt mensuplarının bütün işledikleri suçlardan sorumlu olması hususu. Bizler suç örgütü olmadığımız halde, yönetici sınıfı da hayali bir iddia olmasına rağmen FETÖ’ye uygulanmayan, diğer suç örgütlerine uygulanmayan bu kanun bizlerle hiç alakası olmamasına rağmen en geniş şekli ile mütalaada bizlere yöneltilmiştir. Mütalaa her yönüyle mantıksız olduğu gibi bu konuda da olağanüstü mantıksızdır. Takdirinize arz ederim. 

29.12.2020

Adnan Oktar



BAZI BASININ ANLAMAKTA ZORLANDIĞI ÇOK BASİT KONULARIN TEKRAR AÇIKLANMASI...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’ne 

Anlattığım konu Siyonizm itirafı değil, akılcı bir yöntemin açıklaması.

Siyonizm İslam Birliği içinde eritildiğinde Siyonizm artık bir tehlike olmaz. Moşiyah düşüncesi, inancı Mehdilik içinde eritildiğinde hiçbir riski kalmaz.

Bazı basın mensupları bu konuyu anlamakta zorlandıkları için tekrar açıklamak istedim. 

Yanlış anlaşılma çok büyük bir sorun. Basından, TV dizilerinden, filmlerden, romanlardan etkilenen bazı insanlar normal bir hayatı hayal alemlerinde olağanüstü bir hale getirip, her şeyin altında bir suç, hata aramaktalar. Toplumun büyük bölümü de bu etki altında kalmaktalar. Normal, sıradan, hayatın olağan akışında olan olayları, tek tek açıklamak durumunda kalıyoruz. Mini etekliler de namaz kılabilir dediğimde “mini etekle namaz kılabilir dedi” tarzında basında haber oluyor. Fakat siz rahatça ne demek istediğimi bildiğiniz için içim rahat arz ederim. 

Adnan Oktar 

29.12.2020


Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski