Sayın Adnan Oktar ve arkadaş grubuna yönelik ithamların doğru olmadığı, emniyet birimleri tarafından 2 yıl boyunca sürdürülen gizli araştırma, inceleme ve takipler sonucunda gayet açık ve net ortaya çıktığı için resmi makamlar tarafından camiamıza polis ajanı sokularak resmi delil toplanmasına gerek bile görülmemiştir.

11 Temmuz 2018 polis operasyonu öncesinde, iki sene boyunca emniyet birimleri tarafından camiamıza yönelik geniş kapsamlı bir teknik ve fiziki takip yürütülmüştür. Ne var ki operasyon sonrasındaki soruşturma ve yargı süreçleri de dahil 4.5 yıl boyunca, EMNİYET VE YARGI BİRİMLERİNİN HER TÜRLÜ MADDİ, İNSANİ VE TEKNOLOJİK İMKANLARI KULLANMASINA RAĞMEN ortaya tek bir tane bile somut suç delili konulamamıştır. Diğer bir deyimle, 

"TAM 4.5 YIL BOYUNCA ORTAYA KONULAN SOMUT DELİL SAYISI SIFIRDIR." 

Çünkü ortada ne bir suç ne de herhangi bir suçlu vardır; Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza isnat edilen suçlamaların hiçbiri gerçek değildir; hepsi "devşirilmiş" (sözde) müşteki ve etkin pişmanların mesnetsiz soyut beyanlara dayalı yalan ve iftira içerikli kurgu hikayelerden ibarettir.

Sözünü ettiğimiz 2 yıllık teknik takip sürecinde delil elde etmek için başvurulan ve HİÇBİR SONUÇ ALINAMAYAN YÜZLERCE YÖNTEMDEN BİRİ DE ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ SİVİL GÖRÜNÜMLÜ KİŞİLER TARAFINDAN YAKIN FİZİKİ TAKİBE ALINIP SÖZDE SUÇ DELİLİ ELDE ETME ÇABASIYLA 7/24 İZLENMİŞ OLMALARIDIR. 

Arkadaşlarımızın evlerinin çöpleri karıştırılarak, kestane, mısır, vs. satıcısı kılığında yakın takip yapılarak, müştekiler tembihlenip delil getirmeleri istenerek, komşu ve site güvenlikleriyle görüşüp sözde cinsel saldırıya uğrayan kadınlar konusunda tanık bulmaya çalışarak, "evlerden o güne kadar hiç çığlık veya yardım çağrısı vs duyulmuş mu?"bakılarak tam 2 yıl boyunca delil bulmaya çalışılmıştır

Bunlardan bir netice elde edilemeyince de arkadaşlarımızın arasına resmi görevli olmayan ajanlar (muhbirler) sokularak suç olup olmadığı tespit edilmek istenmiştir. Bu tespitler neticesinde, eğer isnat edilen suçlara dair birtakım somut kanıtlara rastlanırsa bu durumda topluluk içine resmi polis ajanlarının yerleştirilmesi düşünülmüştür. 

Sözünü ettiğimiz muhbirler aylarca, yıllarca arkadaş grubumuzun içinde yaşamışlardır. Üzerlerinde taşıdıkları çanta, kalem, düğme, toka, küpe, kolye, vb. eşyalarının içine yerleştirilmiş gizli kameralar vasıtasıyla uzun süreler boyunca gizli video ve fotoğraf çekimleri yapmış, cep telefonları ve çeşitli mekanlara yerleştirdikleri böcekler vasıtasıyla ses kayıtları almışlardır.

TÜM BUNLARA KARŞIN, BU MUHBİRLERİN AYLAR-YILLAR BOYUNCA YAPTIKLARI GİZLİ GÖRÜNTÜ VE SES KAYITLARINDA CAMİAMIZA YÖNELİK SÖZDE İSNATLARI DOĞRULAYAN TEK BİR SUÇ EYLEMİ VE SUÇ UNSURU DAHİ TESPİT EDİLEMEMİŞTİR. BUNUN SONUCUNDA İSE CAMİAMIZ İÇİNE RESMİ GÖREVLİ AJAN YERLEŞTİRİLMESİNE GEREK GÖRÜLMEMİŞTİR.

Yalnızca bu gerçek dahi, camiamıza yöneltilen asılsız suçlamaların tümüyle delilsiz, belgesiz ve mesnetsiz olduğunun en açık kanıtlarındandır.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski