Veryansın TV, Adnan Oktar davasının husumetli müştekilerinden Özkan Mamati'nin avukatı Eser Çömlekçioğlu ile birlikte uzunca bir süredir, manasını anlamakta zorlandığımız bir yayın politikası sürdürmektedir. 

Vatansever olduğuna inandığımız bir yayın kuruluşunun, milliyetçi, aydın, dindar, Atatürkçü gençlerin hiçbir hukuki delil olmadan cezaevlerine doldurulmalarını, karanlık izbe küflü koğuşlarda ölüme terk edilmelerini alkışlayan bir tutum içinde olması en hafif deyimiyle bir akıl tutulmasıdır. Veryansın TV yayıncı ve yazarlarının bu akıl tutulmasından bir an önce kurtulmasını, hedefi bu ülkenin parçalanması olan derin odakların oyunlarına gelmemelerini ve her ne pahasına olursa olsun vicdanlarıyla hareket etmelerini temenni ediyor ve geçtiğimiz günlerde yayınladıkları bir haberle ilgili olarak önemli bazı hususları açıklamakta yarar görüyoruz.

Öncelikle;

  • Tutuklu olarak yargılanan arkadaşlarımızın Pandemi sebebiyle nakiller durdurulduğu halde Silivri’den alınıp Bandırma, Burhaniye, İzmir, Kırıkkale, Edirne, Tekirdağ gibi Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerine dağıtıldıkları Veryansın TV çalışanlarının Adalet Bakanlığı’nı arayarak teyit edebilecekleri somut bir gerçektir.
  • Silivri Cezaevinde yüksek güvenlikli ortamda, başka suç tiplerinden tutuklu bulunanlardan korunarak tutulan arkadaşlarımızın birden bire Türkiye’nin dört bir yanına cinayet, gasp, uyuşturucu ticareti gibi dehşet suçlardan hüküm giymiş insanların arasına 1-2 kişi olacak şekilde dağıtılmaları, götürüldükleri yerlerde aramalarda şişler ve kesici aletler yakalanmış olması can güvenliklerinden endişe etmek için fazlasıyla yeterli bir durumdur. 
  • Tek başına bu durum bile arkadaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye atmıştır. İnanıyoruz ki bu haberi hazırlayan hanımefendinin annesi ya da kardeşi benzeri bir olayı yaşasa kendisi bizlerin gösterdiği tepkiden çok daha güçlü ve fazla bir tepki gösterecektir. 
  • Nakilden sonra gittikleri cezaevlerinde karantina koğuşlarına yerleştirilen arkadaşlarımız birçok cezaevinde dışarı çıkıp gelen dolayısıyla korona riski taşıyan mahkumlarla bir arada tutulmuş, hatta bazı cezaevlerinde doğrudan korona testi pozitif çıkan insanların yanına yerleştirilmişlerdir. 
  • Bazı arkadaşlarımıza yapılan testlerde ise sahte pozitif sonuçlar çıkartılmış, hastaneye götürülmek ve korona salgınına doğrudan maruz bırakılmak istenmişler daha sonra yapılan testlerin negatif çıkmasına rağmen aileleri ve avukatlarıyla görüşmeleri yasaklanmış, hukuksuz bir şekilde tecride alınmışlardır. 
  • Yazıya konu olan Gebze Kadın Cezaevinde ise korona salgını olduğu kamuoyunca da bilinen somut bir gerçektir. Buraya nakledilen hanım arkadaşlarımız günlerce ışığı, penceresi olmayan tek kişilik nezarethane tipi odalarda, 3-4 kişi ile birlikte, yerlerde yatmaya mecbur bırakılarak banyo kapısı olmayan koğuşlarda tutulmuşlardır. 
  • Tüm bu eziyetler altında bağışıklık sistemi neredeyse sıfıra inen bazı arkadaşlarımız Korona’ya yakalanmış, defalarca ilaç ve doktor istemelerine rağmen temin edilmemiş, test yaptırma talepleri kabul edilmemiş, Korona oldukları koğuşta bayılınca acil müdahele yapılması gerektiğinde ortaya çıkmıştır. 
  • En son olarak da F tipi olan bir diğer cezaevinde teamüllere aykırı olarak arkadaşlarımızın yanına farklı suç tiplerinden insanlar yerleştirilmiş, can güvenliklerinin doğrudan tehlikeye atılması söz konusu olmuştur. 

Burada sadece birkaç örneğini sıraladığımız olaylar Av. Eser Çömlekçioğlu veya Veryansın TV çalışanlarından herhangi birinin başına gelmiş olsa haberin içeriği inanıyoruz ki çok daha farklı olacaktır.

İNSAN HAYATI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA İNANCINA, İDEOLOJİSİNE BAKILMADAN KURULAN CÜMLELERİN ÇOK TİTİZLİKLE SEÇİLMESİ GEREKİR. İNSAN HAYATI PROVOKATİF HABERLERİN KONUSU YAPILACAK, KARALAMALARIN MALZEMESİ OLACAK, ÜZERİNE ALAYCI YORUMLARDA BULUNULACAK BİR KAVRAM DEĞİLDİR. CAN SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAHİ BÖYLE BİR VİCDAN EROZYONU YAŞAYANLARIN ASLINDA KENDİ FARKINDA OLMASALAR DA EN ÇOK ZARARI YİNE KENDİLERİ GÖRMEKTE, SEVGİSİZ, YALNIZ, ACIMASIZ, BENCİL BİR HAYATA KENDİLERİNİ MAHKUM ETMEKTEDİRLER. 

Ayrıca, şunu da ifade etmek isteriz ki eğer Veryansın TV çalışanları, Av. Eser Çömlekçioğlu'nun verdiği bilgileri körü körüne kabullenmek yerine birkaç dakikalarını ayırıp araştırmak gereği duysalardı, GEBZE KADIN CEZAEVİNDE YÖNETİCİ OLMAK İTHAMIYLA YARGILANAN HİÇBİR HANIM ARKADAŞIMIZ OLMADIĞINI DA KOLAYLIKLA GÖREBİLİRDİ. BÖYLECE BAŞTAN SONA KURGU OLAN BİR HİKAYENİN PARÇASI OLMAZDI. 

Tüm bunların yanı sıra, Veryansın TV’nin çalışanlarının bilgisi olmadığını düşündüğümüz önemli bir gerçek daha vardır: 

Davanın husumetli müştekilerinden Fırat Develioğlu ile Özkan Mamati'nin birlikte yönettikleri bazı sosyal medya hesaplarından bir süredir, Sayın Adnan Oktar ve tutuklu arkadaşlarımıza yönelik, “ÖLÜM TEHDİTLERİ” içeren çeşitli paylaşım ve yorumlar yapılmakta, Adnan Bey ve arkadaşlarımız alenen CEZAEVLERİNDE ÖLDÜRÜLMEKLE TEHDİT EDİLMEKTEDİRLER. 

Adnan Bey ve arkadaşlarımızın sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri aldıkları bu ortamda, bazı cezaevi idareleri de eş zamanlı olarak şaibeli ve olağandışı bazı hareketlerde bulunmuşlar; aynı suçtan yargılandıkları ve can güvenlikleri sebebiyle aynı koğuşlarda tutulmaları gereken arkadaşlarımızı -haklı veya hukuki bir gerekçe göstermeksizin- koğuşlarından alarak, azılı katil ve canilerin bulundukları farklı farklı koğuşlara dağıtmışlardır. 

Tam da husumetli müştekiler tarafından, cezaevlerindeki tutuklu arkadaşlarımıza yönelik saldırılar olacağını söyleyen aşağıdaki paylaşımlar yapılmışken, cezaevlerindeki söz konusu koğuş değişikliklerinin bu paylaşımlarla aynı hafta gerçekleştirilmesi oldukça dikkat çekici olmuştur:




Bu aleni ölüm tehditleri görmezden gelinirken, tutuklu arkadaşlarımızın bulundukları koğuşlarından alınarak azılı katil ve canilerin bulunduğu farklı farklı koğuşlara dağıtmaları, haliyle arkadaşlarımızın hem ailelerinde hem de sevenlerinde büyük bir endişeye yol açmıştır. 

Arkadaşlarımızın avukatları da tutuklu ailelerinin bu haklı endişelerini çeşitli mecralarda dile getirmişler, ayrıca cezaevlerindeki bu tehlikeli girişimlere acilen bir son verilmesine yönelik hazırladıkları dilekçelerle de adli makamlara gerekli başvurularda bulunmuşlardır. 

Ancak, tutuklu arkadaşlarımızın can güvenliklerinin sağlanması amacıyla yapılan bu haklı başvurular, husumetli müştekilerden Özkan Mamati'nin avukatı Eser Çömlekçioğlu ile veryansın TV yetkililerini nedense rahatsız etmiş, onlar konuyu çarpıtarak aleyhte kamuoyu oluşturmak amacıyla, bu gerçekdışı haberi hazırlayıp servis etmişlerdir. 

Açıkçası, cezaevindeki tutuklu arkadaşlarımızın can güvenliklerinin söz konusu olduğunu bildikleri halde;

  • Av. Eser Çömlekçioğlu'nun gerçekleri çarpıtmaktan ve yalan söylemekten çekinmeyen, son derece saldırgan bir tutum sergilemesi,
  • Veryansın TV yetkililerinin de, sanki memleketin başka hiçbir derdi yokmuşcasına hemen hergün Sayın Adnan Oktar ve cezaevindeki tutuklu arkadaşlarımızı hedef gösteren gerçekdışı provakatif haberler yapmaları,

bu kişilerin husumetli müştekilerin etkisinde kalarak Sayın Adnan Oktar ve tutuklu arkadaşlarımıza yönelik anlam veremediğimiz ve aslında sadee kendilerine zarar veren bir kin ve öfke beslediklerini göstermektedir. 

Ayrıca sosyal medyadaki ölüm tehditleriyle eş zamanlı olarak gerçekleşen şaibeli bu koğuş değişiklikleri, 3 yıldır devam eden yargılama sonucunda Adnan Bey ve kendisiyle birlikte yargılanan arkadaşlarımız aleyhinde suça dair hiçbir somut delil ortaya konulamadığından dolayı, dosyanın Yargıtay'dan mutlak surette bozularak döneceğinin farkında olan karanlık odakların, bu kez imha mantığını devreye aldıkları şüphesini doğurmaktadır. 

Ardı ardına yaşanan bu hukuksuzluklar, tutuklu arkadaşlarımızın aileleri ile kendilerini sevenlerde haklı olarak, acaba “sırada hangi kumpas var” tedirginliğine de sebep olmaktadır.


SN. ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARINA SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN YAPILAN ÖLÜM TEHDİTLERİNDEN ÖRNEKLER


DOSYANIN HUSUMETLİ MÜŞTEKİSİ ÖZKAN MAMATİ, BU DOSYADA YARGILANAN KİŞİLERİ KENDİNCE YOK ETMEYE AZMETMİŞ BİR ŞAHISTIR

HUSUMETLİ MÜŞTEKİ ÖZKAN MAMATİ, SİLAHLI PAYLAŞIM YAPARAK YARGILANANLARIN İÇERİDE DE DIŞARIDA DA HAYATLARINA KAST EDECEĞİNİ AÇIKÇA BEYAN ETMEKTEN ÇEKİNMEMEKTEDİR

BURADA “NUMAN” OLARAK BAHSEDİLEN KİŞİ KIRIKKALE F TİPİNDE TUTUKLU BULUNAN NOYAN ORCAN’DIR. HUSUMETLİ MÜŞTEKİLER PAYLAŞIMLARINDA NOYAN ORCAN’DAN “NUMAN” OLARAK BAHSETMEKTEDİRLER


SOSYAL MEDYADA “BOOGEYMAN34007” KOD İSMİNİ KULLANDIĞI BİLİNEN ÖZKAN MAMATİ BU PAYLAŞIMINDA DA CEZAEVLERİNDE TUTUKLU BULUNAN YARGILANANLARA SALDIRI YAPILMASI İÇİN GİRİŞİMDE BULUNULACAĞINI İFADE ETMEKTEDİR.


AŞAĞIDA CEZAEVLERİNDE SN. ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ SALDIRIYA UĞRAYACAĞINA YÖNELİK DİĞER PAYLAŞIMLARDAN DA BAZI ÖRNEKLER YER ALMAKTADIR






Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski