Eğitim Öğretim Hakkının Engellenmesi

1-    13/03/2014 tarihli TCK değişikliğinden önce, kişisel olarak eğitim öğretim hakkının engellenmesinin suç oluşturmadığı:

“…TCK’nın suç tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 112. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Devletçe kurulan veya kamu makamlarının iznine tabi olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine engel olunması” yaptırıma bağlanmış, başka bir deyişle genel nitelikteki eğitim ve öğretim faliyetlerinin sürdürülmesine yönelik cebir veya tehdit kullanımı ya da hukuka aykırı başka bir davranışın gerçekleştirilmesi, eğitim ve öğretimin engellenmesi suçunda seçimlik hareket olarak düzenlenmişken, hükümden sonra 13/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6529 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik TCK’nın 112. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yukarıda belirtilen genel nitelikteki bu düzenlemenin yanı sıra “kişinin eğitim veya öğretim hakkını kullanmasına” cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engel olunması hali, farklı bir ifadeyle anayasal bir hak olan eğitim ve öğretim hakkının bireysel olarak kullanılmasına yönelik engellemeler de suçu oluşturan seçimlik hareketler arasında düzenlenmiştir.

Yargılamaya konu olayda, katılanlar ile aynı üniversitede eğitim gören sanıkların karşıt görüşlü katılanların olay günü yapılacak olan ara sınavlara girmelerini engellemek amacıyla, katılan …’i birlikte kovaladıktan sonra sanık …’ın etkili eylemde bulunması, katılan …’i kovalayarak yaralamaya teşebbüs etmeleri, katılan …’a ise “sınav salonundan çık yoksa arbede çıkaracağız” diyerek tehdit etmeleri şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, bireysel nitelikteki eğitim ve öğretim hakkının engellenmesine yönelik olduğu, bu itibarla suç tarihindeki yasal düzenlemede suç olarak tanımlanan genel nitelikteki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin engellenmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği…” (Yargıtay 4. CD. 2014/4645 E. 2016/10141 K. 17/05/2016 T.)

“…Yargılamaya konu olayda, sanığın kardeşi olan …’in cezaevine girmesi nedeniyle kendisini bakım ve gözetimlerinden sorumlu hissettiği yeğenleri olan mağdurlar … ve Selcan’ın okula gitmesini istemediği, bu nedenle 28/12/2007 günü mağdurlara “okula gitmeyeceksiniz, eğer giderseniz sizi öldürürüm” diyerek, ardından da mağdurların annesi olan Perihan’a “bu çocuklar okula gitmeyecek, eğer giderlerse seni öldürürüm” demek suretiyle sürdürdüğü tehdit eyleminin, bireysel nitelikteki eğitim ve öğretim hakkının engellenmesine yönelik olduğu, bu itibarla suç tarihindeki yasal düzenlemede suç olarak tanımlanan genel nitelikteki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin engellenmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği…” (Yargıtay 4. CD. 2013/32364 E. 2016/1134 K. 22/01/2016 T.)

Daha yeni Daha eski