1- Karar, hukuka aykırı delillere istinaden verilmiştir.

(Delil: Maddi delillerin hukuka aykırı olduğuna yönelik ….. adet uzman mütalaası, onlarca Yargıtay içtihadına karşın, mahkemenin delilleri geçerli kabul etmek için, yan delillerle desteklenmesinin yeterli olduğuna yönelik gerekçesi)

Emsal Karar:

“…hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen arama işleminde elde edilen delilin ve buna ilişkin düzenlenen tutanağın, yerel mahkemece hükme esas alınmasında ve Özel Dairece de bu hükmün onanmasında isabet bulunmamaktadır…

…Bu itibarla, hukuka uygun olmayan arama işlemi sonucunda ele geçen delillerin hükme esas alınamayacağının belirlendiği olayda; sanığın tüm aşamalarda suçlamayı, aramada ele geçen şeylerin varlığını ve zilyetliğini kabul etmediği de gözetildiğinde dosyadaki hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller değerlendirme dışı tutulduğunda sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmamaktadır…” (Yargıtay CGK. 2013/464 E. 2015/132 K. 28/04/2015 T.)

2- Sanıkların savunmalarının neden kabul edilmediği gerekçeli kararda gösterilmemiştir.

Emsal Karar:

“…mağdure hakkında tanzim edilen doktor raporlarında cinsel saldırıya ilişkin herhangi iz veya belirtinin bulunmadığının bildirilmiş olması, olay sırasında asansörde bulunan hastane çalışanları tanıklar Ali ile Mehmet’in cinsel saldırı olayına şahit olmadıklarını ifade etmiş olmaları karşısında, CMK.nın 230 maddesine aykırı olarak sanığın lehine olan bu delillere neden itibar edilmediğinin karar yerinde tartışmaması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 14. CD. 2012/6847 E. 2014/4343 K. 01/04/2014 T.)

3- Sanıkların savunmaları gerekçeli kararda gösterilmemiştir.

(Gerekçeli kararın yazıldığı tarihte, 209 sanığın ve …. Müdafinin esas hakkındaki savunmasının kağıda dükülmüş halinin dosyaya girmediğini gösteren ve kağıda dökülmesi için bilirkişiye teslim dahi edilmeyen, 15 günlük duruşma SEGBİS kaydı bulunduğunu gösteren, bilirkişi raporları ve teslim tutanakları) 

Emsal Karar:

“…Yerel Mahkemece savunmada ileri sürülen görüşlerin gösterilmeyerek CMK’nın 230. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine muhalefet edildiği…

… hükmün, Anayasa’nın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen şekilde kanuni ve yeterli gerekçeyi içermediği…”  (Yargıtay CGK. 2017/682 E. 2018/473 K. 25/10/2018 T.)

4- Hükme esas alınan ve reddedilen deliller (lehe tanık beyanları, dosyaya sunulan uzman mütalaaları vb.) kararda gösterilmemiştir.

(Delil: Sanıklar heline dilekçe veren 60’dan fazla tanık beyanının, dosyaya sunulan …… adet uzman mütalaasının gerekçeli kararda gösterilmemesi)

Emsal Karar:

“…Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükümlerin CMK’nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK’nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden gerekçesiz hükümler kurulması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 14. CD. 2015/2165 E. 2015/6446 K. 14/05/2015 T.)

5- Hangi delillere neden üstünlük sağlandığı kararda belirtilmemiştir.

Emsal Karar:

“…ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde yer alan sübut değerlendirmesinde hangi delile neden itibar edildiği hususunda açıklama yapılması gerekirken sadece sanık savunmasına neden itibar edilmediği belirtilip buna karşılık mağdurenin tutarsız, dosya içerisinde bulunan doktor raporları ve tanıkların anlatımlarıyla çelişen beyanlarının ne şekilde kabul edildiği de açıklanmaksızın, CMK’nın 230/1-b.. maddesinde belirtildiği gibi gerekçe içermeyecek şekilde hüküm kurulması suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 14. CD. 2018/10238 E. 2019/9891 K. 21/05/2019 T.)

6- Mevcut deliller tartışılıp değerlendirilmememiş, delillerle sonuç arasında bağ kurulmamış, niçin bu sonuca ulaşıldığı anlatılmamıştır.

(Delil: Mahkeme tarafından, …. Tarihli duruşmada, delillerin daha sonra tartışılacağını söylemesine rağmen bunun yapılmaması)

Emsal Karar:

“…bu tutanakların isimleri ve tarihleri açıkça belirtilmek suretiyle okunmadan “Dosyadaki delil niteliğindeki belge ve tutanaklar okundu” biçimindeki duruşma zaptına geçmiş tüm bilgi belge ve tutanakların okunduğuna ilişkin soyut ifadelerin ilk derece mahkemesince mahkumiyet hükmüne esas alınan yukarılda sayılan mezkur tutanakların okunduğu anlamına gelemeyeceği, böylece iş bu esaslı delillerin CMK.nın 217/1. maddesi gereğince duruşmaya getirtilmemiş olduğu ve hakimin huzurunda tartışılmamış olduğu, buna rağmen işbu delillerin mahkumiyet hükmüne esas almış olmasının iş bu delillerin kovuşturma evresi bakımından CMK.nın 289/1. maddesi gereğince hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş niteliğini kaybettirdiği ve hukuka uygun yöntemlerle elde edilmemiş delil niteliğine büründürdüğü…”  (İstanbul BAM 6. CD. 2020/265 E. 2020/1374 K. 06/07/2020 T.)

“… söz konusu silahın 6136 sayılı Kanun kapsamında olduğuna ilişkin ekspertiz raporuna değinilmek suretiyle bir kısım delillere yer verildikten sonra, “…aracın sahibi olduğu anlaşılan sanığın suçu işlediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklindeki kabul ile ulaşılan kanaat belirtilse de suça konu tabanca ve bu tabancanın ele geçirildiği aracın, aynı araçta bulunan diğer şahıslara değil de sanığa ait olduğuna dair hükme esas alınan ve reddedilen delillerin neler olduğu, delillerle sonuç arasındaki bağın ne olduğu ve niçin bu sonuca varıldığının gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 230. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin belirtilmemesi suretiyle de aynı fıkranın (c) bendine muhalefet edildiğinin anlaşılması karşısında bozulan ilk hüküm ile bu hükümde direnilmesine ilişkin ikinci hükmün yeterli gerekçe içermediği kabul edilmelidir. (Yargıtay CGK. 2017/949 E. 2019/546 T. 17/09/2019 T.)

7- Sanıklar ve müdafilerin esas hakkındaki savunmalarına ilişkin SEGBİS çözümlemeleri dosyaya girmeden hüküm verilmiştir.

Emsal Karar:

“…Sanık hakkında hükmün verildiği 26.04.2019 tarihli 6. celsede, sanık ve müdafiine mütalaaya karşı beyanlarını sunmaları ve esas hakkında savunmaları ile sanığa son sözünü söylemesi için mahkemece söz verildiği, duruşma tutanağına göre beyan ve savunmaların SEGBİS ile kaydedildiğinin anlaşılması karşısında, son celseye ait SEGBİS kayıtlarının ve çözüm tutanağının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosyaya konulmaması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 16. CD. 2019/10873 E. 2020/685 K. 04/02/2020 T.)

8- Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmaktadır.

Emsal Karar:

“…Gerekçeli karar ile kısa kararın değiştirilmesi mümkün olmayıp, gerekçeli kararın kısa karar ile uyumlu olması lazımdır. Başka bir ifadeyle duruşmada tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmamalı, gerekçe ile sonuç ve hüküm kısmı infazda karışıklığa neden olabilecek nitelikte olmamalıdır… … kararın hüküm bölümü ile gerekçe bölümü arasında çelişki meydana getirildiğinin ve hükümlerin bu nedenle sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır…”  (Yargıtay CGK. 2015/1178 E. 2019/683 K. 28/11/2019 T.)

Daha yeni Daha eski