İddianamenin Hukuka Aykırılığı

1-    İddianamede suça konu olayın, zamanın, şeklinin, yerinin, suçun sübutuna mutlak etki edecek delillerin bulunması ve  suçun delillerle ilişkilendirilerek açıkça anlatılması gerekir:

“…şüphelinin, hangi mağdur ve müştekilere karşı, hangi olay sebebiyle, ne zaman, ne şekilde, nerede, isnat olunan suçu işlediğinin delillerle ilişkilendirilerek iddianamede açıkça anlatılmadan kamu davası açılmıştır.

Belirtilen nedenlerle iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazı inceleyen merciin verdiği ret kararı hukuka uygundur…” (Yargıtay 18. CD. 2019/5151 E. 2019/13461 K. 01/10/2019 T.)

“…5271 sayılı CYY.nın 170/3-j maddesinde zorunlu unsurlar arasında sayılan ve şüphelilerin kendilerini en iyi şekilde savunabilmeleri için, aleyhlerine olabilecek suçun sübutu ile ilgili suç delillerinin her bir olayla ilgili ayrıntılı ve açık şekilde ayrı, ayrı gösterilmediği, delillerin ne olduğu konusunda genel atıflarla yetinildiği ve aynı Yasanın 170/4. maddesi uyarınca da; yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanmadığından, iddianamenin iadesi kararı ile bu karara karşı itirazı inceleyen merciin itirazın reddine ilişkin kararının hukuka uygun bulunması karşısında…” (Yargıtay 6. CD. 2007/18694 E. 2009/15252 K. 18/11/2009 T.)

“…Yargılamaya konu somut olayda; sanığa yüklenen ve suç olduğu kabul edilen eylemin ne olduğunu açıklamayıp, taraf beyanlarını tekrar eden ve sadece sevk maddelerini gösteren iddianamenin, kanuna uygun dava açan belge sayılamayacağı, dolayısıyla anılan belgenin hukuken iddianame sayılamayacağı, bu hususun Anayasanın 90, AİHS’nin adil yargılanmayı düzenleyen 6. ve CMK’nın 225. maddelerine aykırı olduğu anlaşıldığından, itiraz mercii tarafından itirazın reddine karar verilmesi gerekirken itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır…” (Yargıtay 18. CD. 2018/4382 E. 2019/1291 K. 15/01/2019 T.)

“…diğer şüpheliler açısından geçerli olan “iddianamede Cumhuriyet savcısının nitelendirmesinin açık ve net olmadığı, delillerle ilişkilendirme yapılmadığı, birden fazla şüpheli olduğu halde suça ne şekilde katıldıklarının, savunmalarının hangi delille çürütüldüğünün iddianamede yazılmadığı” şeklindeki iade nedenine ilişkin eksiklikleri gidermeden yeniden iddianame düzenleyerek dava açtığı dikkate alındığında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2016 tarihli ve 2016/395 değişik iş sayılı itirazın kısmen reddi ile kısmen kabulüne ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmeyerek talebin reddine yönelik karar verilmesi uygun görülmüştür…” (Yargıtay 16. CD. 2016/7361 E. 2017/3771 K. 17/04/2017 T.)

“…Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından CMK 174/1-b maddesi uyarınca “suçun sübutuna mutlak etki eden delil” niteliğinde olduğu kabul edilerek iddianamenin iadesine sebep olarak gösterilen, “teslim edilen dijital materyallere yönelik inceleme raporu” geldikten sonra rapor ve dosyada bulunan diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre şüphelinin müsnet suçu işlediğine dair yeterli şüphe oluşuyor ise iddianame düzenlenmesi gerekirken Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianamenin iadesi kararına itiraz edilmesi yerinde görülmemiştir…” (Yargıtay 16. CD. 2018/989 E. 2018/4981 K. 06/11/2018 T.)

Daha yeni Daha eski