1- İddianame kabul kararı okunmadan duruşmaya başlanmıştır.

(Delil: İddianamenin kabul kararının okunduğuna ilişkin bir ibare bulunmayan 17/09/2019 tarihli ilk duruşmanın tutanağı ve diğer 4 birleşen dosyanın iddianame kabul kararlarının okunmadığını gösteren duruşma tutanakları)

Emsal Karar:

“…Gerekçeli kararın mahkeme mührü ile mühürlenmemesi suretiyle CMY’nın 232/7. maddesine, suçun işlendiği zaman gösterilmeyerek aynı Yasanın 232/2-c maddesine; 13.04.2009, 06.05.2009 ve 23.2.2010 tarihli duruşmalarda dinlenen ve sorguları yapılan sanıklar yönünden iddianamenin kabul kararı okunmadan; 06.05.2009 tarihli oturma ayrıca tanık yoklaması yapılmadan başlanılmak suretiyle adı geçen yasanın 191. maddesine; 13.4.2009 tarihli oturumda dinlenilen tanıklar Erol ve Erşah ile mağdurlar Selahattin ve Sabri’nin anlatımlarına karşı hazır olan sanıklar Faruk, Serdar, Metin, Selim ve Mustafa’nın diyecekleri sorulmayarak anılan yasanın 215. maddesine; yüklenen yağma suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı bakımından, CMK’nun 150/3. maddesi uyarınca, sanıklar F.. B.., S.. A.., M.. K.. ve V.. B..’nın savunmanları hazır bulundurulmadan karar verilerek aynı yasanın 188/1 ve 289/1-e maddelerine açıkca aykırı davranılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması…”  (Yargıtay 6. CD. 2011/19818 E. 2014/13800 K. 02/07/2014 T.)

2- Tanık yoklaması yapılmadan duruşmaya başlanmıştır.

(Delil: 09/09/2020 tarihinde ifade veren tanığın, 17/09/2019 tarihinde yapılan ilk duruşmada bulunduğuna yönelik ifadesi ve tanık yoklaması yapıldığına dair bir ibare bulunmayan duruşma tutanağı)

Emsal Karar:

“…09/10/2018tarihli oturuma tanık yoklaması yapılmadan başlanılmak suretiyle, 5271 sayılı CMY.nın 191. Maddesine aykırı davranılması…”  (Samsun BAM 6. CD. 2018/4429 E. 2019/53 K. 21/01/2019 T.)

06.05.2009 tarihli oturma ayrıca tanık yoklaması yapılmadan başlanılmak suretiyle adı geçen yasanın 191. Maddesine… açıkca aykırı davranılması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması…”  (Yargıtay 6. CD. 2011/19818 E. 2014/13800 K. 02/07/2014 T.)

3- Şartlar oluşmadığı halde kapalı duruşma yapılmıştır.

Emsal Karar:

“,,,17/01/2014 tarihli oturumda sanık …’ın sorgusunun yapıldığı sırada CMK.nun 200. maddesi uyarınca işlem yapılıp sanık …’in duruşma salonundan çıkarılması ile yetinilmesi gerekirken, kanunda belirtilen haller gerçekleşmediği halde yasal olmayan gerekçe ile duruşmanın kapalı yapılmasına karar verilmesi suretiyle CMK.nun 182/2. maddesine aykırı davranılması…”  (Yargıtay 1. CD. 2016/5040 E. 2016/35380 K. 12/10/2016 T.)

4- Duruşmada sorguya başlarken sanıklara hakları hatırlatılmamıştır.

(Delil: 17/09/2019 tarihi ve sonrasında sanıkların tamamına yakınının sorgularına başlanırken, mahkeme başkanının “haklarınızı biliyorsunuz” cümlesiyle başlayıp haklarını hatırlatmaması)

Emsal Karar:

“…sanığın sosyal ve kültürel durumu, tahsili, koşulları gözönüne alınarak; sanık CYUY.nın 135. maddesindeki haklarından bilgi sahibidir bu nedenle ona hatırlatılmasına gerek yoktur biçimindeki bir yaklaşım hukuksal olamyacağı gibi, hukuk uygulamasında eşitlik ve istikrara da aykırıdır. Kaldı ki, hazırlık soruşturması sırasında ifadesi alınırken ve sulh hakimi tarafından sorguya çekilirken CYUY.nın 135. maddesindeki hakları hatırlatılan sanığa, duruşmada müdafi hazır olsa dahi yasal haklarının yeniden hatırlatılması gerektiği Ceza Genel Kurulu’nun 1.5.1995 gün ve 71/147 sayılı kararı ile benimsenmiştir. Zira bu  madde  ile  sanığa  tanınan  haklar  sadece  müdafi  tayininden  ibaret  olmayıp  135.  maddenin  diğer bentlerindeki hususların da aynı derecede önemli ve savunma hakkına ilişkin olduğu bilinmelidir…”  (Yargıtay CGK. 1995/165 E. 1995/302 K. 24/10/1995)

5- Birleşen dosyalardaki iddianameler okunmadan, birleştirme kararları okunmadan ve sanıkların sorgusu yapılmadan karar verilmiştir.

(Delil: 06/03/2020 tarihinden sonra birleşen 3 dosyanın iddianamesinin ve birleştirme kararlarının okunmaması ve 11 sanığın sorgusunun yapılmaması)

Emsal Karar:

“…26.05.2010 tarihli duruşmada sanığın yalnızca 20.01.2010 tarihli 2010/1310 Esas sayılı iddianame kapsamında savunmasının alınması karşısında; birleştirme kararı ile birleşen dosyadaki iddianame okunmadanve birleştirme kararına konu olan olay hakkında savunması alınmadan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmek suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması…”  (Yargıtay 11. CD. 2013/18573 E. 2015/29727 K. 15/10/2015 T.)

“…birleşen dava dosyasına ait iddianame ve birleştirme kararı 5271 sayılı CMK.nun 191/3-b madde ve fıkrası uyarınca sanığa okunmadan sorgusunun yapılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Yasaya aykırı…”  (Yargıtay 8. CD. 2015/15830 E. 2016/6594 K. 23/05/2016 T.)

6- Sanıkların savunması alınmadan dosyalar birleştirilmiştir.

(Delil: 06/03/2020 tarih 2020/55 K., 04/06/2020 tarih 2020/69 K. ve 21/08/2020 tarih 2020/110 K. Nolu dosyalarda, taraf olan 38 sanığın hiçbirinin savunması alınmadan birleştirme kararı verilmesi ve dosyaların birleştirilmesi)

Emsal Karar:

“…Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/33 Esas numaralı birleşen dosyasında sanığın savunması alınmadan birleştirme kararı verildiği ve ana dosyadaki yargılama sırasında da birleşen dosya yönünden sanığın sorgusunun yapılmadığı anlaşılmakla bu şekilde davaya devam edilerek sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Yasaya aykırı…”  (Yargıtay 21. CD. 2016/7302 E. 2016/6457 K. 31/10/2016 T.)

7- Zorunlu müdafii olmadan sanık savunmaları alınmıştır.

(Delil: 17/12/2020 tarihli duruşmada, sanığın barodan atanan müdafisi bulunmadan beyanlarının alınması)

Emsal Karar:

“…06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddelerii uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, sanık müdafiinin hazır bulunmadığı duruşmada sanığın savunması alınarak aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş…”  (Yargıtay 13. CD. 2020/8685 E. 2020/9674 K. 20/10/2020 T.)

8- C. Savcısı duruşmada yokken sanık savunması alınmıştır.

(Delil: 06/12/2019 tarihi saat 11.33.29’da duruşma savcısının haber vermeksizin ve duruşmaya da ara verilmeksizin salondan ayrılması ve sanık savunmasının alınmaya devam edilmesi)

Emsal Karar:

“…14.03.2006, 16.5.2006 ve 20.12.2006 tarihli duruşmalara Cumhuriyet savcısının katılmaması suretiyle CMK’nın 188/1. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 9. CD. 2009/3787 E. 2011/645 K. 02/02/2011 T.)

9- Duruşmada suç duyurusunda bulunularak hakkında soruşturma başlatılan sanık müdafii avukat; adil yargılanma ilkesine aykırı olarak, aynı davaya sanık olarak dahil edilip hakkında yargılama yapılmış ve ceza verilmiştir.

(Delil: 01/10/2019 tarihli duruşmada suç duyurusunda bulunulması üzerine, hakkında soruşturma başlatılan avukat için,  07/08/2020 tarihinde iddianame düzenlenmesi ve aynı mahkemece iddianamenin kabul edilerek 21/08/2020 tarihinde mevcut dosyayla birleştirilmesine karar verilmesi)

Emsal Karar:

“…Şabanözü Asliye Ceza Mahkemesinin 10.02.2014 gün 2011/20 esas sayılı dosyasının 10.02.2014 tarihli duruşmasında sanık hakkında Şabanözü Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, 11.09.2014 tarihinde düzenlenen iddianame ile …’nde dava açıldığı, açılan davada suç duyurusunda bulunan hakim tarafından yargılama yapılmak suretiyle tarafsızlığını şüpheye düşürecek hallerin varlığına rağmen, aynı davada yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı…”  (Yargıtay 8. CD. 2019/18238 E. 2020/19307 K. 10/12/2020 T.)

 “…Sanıklar hakkında açılan davanın konusunu oluşturan olayların Senirkent Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/25 esas sayılı dava dosyasının yapılan yargılaması sırasında gerçekleştiği ve bu hususun hakim tarafından ara karara bağlanarak yetkili makama gönderilmek suretiyle soruşturmaya başlandığı anlaşıldığından, adil yargılanma ilkesine ve hakimin tarafsızlığına gölge düşürülmemesi ve verilen kararın vicdanları rahatsız etmemesi bakımından CMK’nın 23/2. maddesi açık hükmü karşısında sanıklar hakkında soruşturmayı başlatan hakimin kovuşturma evresinde görev yapamayacağı gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı..”  (Yargıtay 9. CD. 2012/4544 E. 2013/4098 K. 18/03/2013 T.)

10- Sanık avukat hakkında yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmamıştır.

Emsal Karar:

“…avukatların görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma ve kovuşturmanın, Adalet Bakanlığı’nın vereceği izin üzerine yürütülmesi ve sanık avukat hakkında kovuşturma izni alınmamış olması durumunda, mahkemece CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerekmekte…”  (Yargıtay 4. CD. 2020/1239 E. 2020/9931 K. 14/09/2020 T.)

11- İddianameler geç tebliğ edildiği halde süre verilmeden duruşma yapılmıştır.

Emsal Karar:

“…İddianame ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin sanığa teblğ edilmemesi ve tutuklu sanığın cezaevi kanalıyla duruşmaya getirtilerek savunmasının alınması karşısında, ilk defa sorgusu sırasında okunan iddianame ile sorgu arasında en az bir hafta süre bulunması gerektiği yönündeki CMK’nın 176/4. maddesine aykırı davranıldığı gibi duruşmaya ara verilmesini isteme hakkı olduğunun da hatırlatılmaması suretiyle CMK’nın 176/4 ve 190/2. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 14. CD. 2016/10152 E. 2016/8214 K. 01/12/2016 T.)

12- Dava dosyasında bulunan bir kısım evrak ve materyal, ısrarlı taleplere rağmen sanık ve müdafilere verilmemiştir.

(Delil: Yargılama boyunca 44 kez yazılı, defaatle de sözlü olarak talep edilen fakat verilmeyen, müştekilerin dosyaya sunduğu ve çeşitli resmi kurumlardan gelen; 18 adet Müşteki ve Tanık İfade Tutanağı, 1 adet Kriminal Uzmanlık Raporu,  1 adet Adli Tıp Raporu, 1 klasör Evrak, 1 adet Bilgi Teslim Tutanağı, 2 adet Banka Pos Cihazı Kaydı, 30 adet CD, 3 adet Harddisk, 13 adet Flash Bellek, 15 adet DVD, 1 adet Hafıza Kartı, 274 adet Kamera Kaydı, 1 adet Güvenlik Kamerası Kaydı)

Emsal Karar:

“…64.  Silahların eşitliği ilkesi kapsamında, mahkeme önünde cereyan eden yargılama sürecinde davanın tarafları arasında, sahip olunan hak ve yükümlülükler bakımından tam bir eşitlik sağlanmış olmalı ve bu eşitlik, yargılama süresince de devam etmelidir. Yargılama sürecinde yapılan her türlü usuli işlem, delil ve karşı delil sunma, iddia ve karşı iddiada bulunma gibi hususlar da silahların eşitliği ilkesine uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Silahların eşitliği prensibi, ceza yargılamasında sanığın aleyhine bir hukuki durumun yaratılmamasını da kapsamaktadır.

65.  Dava dosyasına sunulan belgelerin incelenmesi ve bu belgelerden suret alınması, mahkemenin kararına dayanak oluşturduğu bilirkişi raporlarına ulaşılması ve bunları edinme fırsatının tanınmış olması, keza yargılamanın taraflarından birinin ileri sürdüğü delillere ve belgelere karşı diğer tarafa itiraz etme, görüş açıklama ve bu delilleri çürütme, ayrıca karşı delil gösterme hakkının tanınması silahların eşitliği ilkesinin bir gereğidir…”  (Anayasa Mahkemesi GK, 2014/253 B. 09/01/2015 T.)

13- Duruşma boyunca müdafinin sanıklara hukuki yardımı engellenmiştir.

(Delil: 19/09/2019 tarihli duruşmada mahkemenin, duruşma sırasında ve aralarda müdafinin sanıklara hukuki yardım yapamayacağı konusunda verdiği ara karar)

Emsal Karar:

“…CYY.nın 135. maddesine göre, hazır olan sanık müdafinin yalnızca sorgulamada gözlemci olarak bulunmayacağı, onun hukuki yardımından sanığın yararlanabileceği maddenin 3. fıkrasında belirtilmiştir…”  (Yargıtay CGK. 1995/238 E. 1995/305 K. 24/10/1995 T.)

“…3-Sanıklara yüklenen suçların niteliği ve niceliği, dosyanın kapsamı dikkate alındığında sanıkların okunan belgelerle ya da dinlenen tanık beyanlarıyla ilgili müdafii yardımına ihtiyaç duyduğunda talepleri doğrultusunda duruşma disiplinini bozmadan bir arada bulunmalarına müsaade edilmeyerek CMK’nın 154. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması;

4-Duruşmalar sırasında sanık müdafilerinin mikrofonları verilen süreyi aştıklarından bahisle kapatılarak hukuki yardım amacıyla oturumda sanıklarla görüşmelerine izin verilmeyerek, duruşma sırasında ve verilen aralara ilişkin kamera kayıtlarına göre işlem yapılmak suretiyle sanık müdafiilerinin görevlerinin yerine getirilmesine engel olunarak savunma hakkının kısıtlanması…”  (Yargıtay 16. CD. 2015/4672 E. 2016/2330 K. 21/04/2016 T.)

14- Duruşma boyunca sanıkların ve müdafilerin sürekli sözü kesilerek savunmalarını kısa yapmalarına yönelik zorlama yapılmıştır.

(Delil: Mahkeme başkanının duruşma boyunca, her sanığın sorgusunda ve her müdafinin beyanında onlarca kez “bitti mi”, “yeter”, “tamam anlaşıldı”, “aynı şeyi tekrar etme”, “ diyerek  söz kesmesi)

Emsal Karar:

“…4-Duruşmalar sırasında sanık müdafilerinin mikrofonları verilen süreyi aştıklarından bahisle kapatılarak hukuki yardım amacıyla oturumda sanıklarla görüşmelerine izin verilmeyerek, duruşma sırasında ve verilen aralara ilişkin kamera kayıtlarına göre işlem yapılmak suretiyle sanık müdafiilerinin görevlerinin yerine getirilmesine engel olunarak savunma hakkının kısıtlanması…”  (Yargıtay 16. CD. 2015/4672 E. 2016/2330 K. 21/04/2016 T.)

15- Sanıkların dosyadaki tüm hususlara cevap vermesi gerekirken, sadece “savcının esas hakkında mütalaasına” cevap vermesine izin verilmiştir.

(Delil: 30/11/2020 ve devam eden günlerdeki sanık savunmaları, duruşma SEGBİS çözüm tutanakları)

Emsal Karar:

“…Sorgunun usulüne uygun biçimde yapılması zorunluğunun, davaların uzamasına yol açmayacağı, basit bir değerlendirme ile ortaya çıkarılabilir. Zira, sanık duruşmada hazırdır. Yapılması gereken sadece ve sadece hakim tarafından usulüne uygun bir sorguya başvurmaktır. Ancak, hakimin usulüne uygun biçimde sorgu yapmadığının belirlenmesine rağmen, sırf davaların uzayacağı düşüncesiyle, bu usul aykırılığını mazur ve meşru görmek, diğer buyurücu usul kurallarına aykırılıklarında davaların uzamasına sebebiyet vereceği düşüncesiyle göz ardı edilmesine, bunun sonucunda imzasız olmaları nedeniyle belge kanıtı değeri taşımayan duruşma tutanaklarına dayanılarak kurulan kararların da bozulmaması gibi bir sonucun ortaya çıkmasına yolaçar ki, bu ve benzeri anlayışların maddi gerçeği ortaya çıkarmayı amaçlayan yargılama yasası ile bağdaştığı söylenemez. Böyle bir uygulama evrensel nitelikteki adil ve güvenli yargılanma hakkı ile de bağdaşamaz.

Bu itibarla, sair yönleri incelenmeyen kararın bu usuli sebepten bozulmasına karar verilmelidir…”  (Yargıtay CGK. 1995/165 E. 1995/302 T. 24/10/1995 T.)

16- Sanıklara ve müdafilere son savunmalarını hazırlamaları için yeterli süre verilmemiştir.

(Delil: 236 sanık, 4100 sayfa iddianame, 500 sayfalık savcılık mütalaası ile beraber toplam 100 bin sayfalık dava dosyası için, sanık ve müdafilerine esas hakkında savunmalarının hazırlanması için 13 günlük süre verilmesi)

Emsal Karar:

“…Mahkemenin 18.03.2013 tarihli duruşmada sanıklar ve müdafiilere esas hakkındaki mütalaa, dosyada bulunan tüm bilgi, belge, rapor ve tanık beyanlarına karşı son savunmalarını hazırlamaları için bir daha ki duruşmaya denilerek 08.04.2013 tarihine kadar süre verilmesi…Suretiyle sanıkların savunma hakları kısıtlanarak kanuna aykırı şekilde uygulama yapıldığı tespit olunmuştur…”  (Yargıtay 16. CD. 2015/4672 E. 2016/2330 K. 21/04/2016 T.)

17- Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alınan ve dinlenmesi zorunlu olan müşteki ve tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiştir.

(Delil: Kollukta ifadesi alınan 49 müşteki/mağdur ve 11 tanığın dinlenilmesinden vazgeçildiğine dair 15/10/2020 tarihli mahkeme ara kararı)

Emsal Karar:

“…soruşturma aşamasında kolluk tarafından bilgi alma tutanağı ile beyanları alınan Metin Çelikel ve İsmail Bozbayır’ın, duruşmada dinlenmeleri gerektiği gözetilmeksizin, yasal koşullar oluşmadığı halde beyanlarının okunarak hükme esas alınması…”  (Yargıtay 16. CD. 2018/4 E. 2018/1470 K. 16/04/2018 T.)

“…Tanıklardan Osman DEMİRKOL’un soruşturma evresindeki beyanlarının esasa müessir nitelikte bulunduğunun anlaşılmış olmasına karşın kovuşturma evresinde dinlenilmemesi,

Kovuşturma evresinde dinlenmesinden sarfınazar olunan ve sıfatı esasen tanık olup şikayetçi sıfatı ile dinlenen Murat PEKMAZCİ’nin…

…dinlenmesi gerektiğinin gözetilmeyerek dinlenmesinden vazgeçilmiş olması…” (İstanbul BAM 6. CD, 2017/1902 E, 2017/1974 K, 19/07/2017)

18- Sanık ve müdafiler kabul etmediği halde tanık dinlenilmesinden vazgeçilmiştir.

(Delil: Müdafilerin, müşteki ve tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini kabul etmedikleri halde, kollukta ifadesi alınan 49 müşteki/mağdur ve 11 tanığın dinlenilmesinden vazgeçildiği gösteren, 22/09/2020 tarihli duruşma zaptı ve segbis çözüm tutanağı)

Emsal Karar:

“…5271 Sayılı CMK/nın 206/3 maddesindeki “ Cumhuriyet savcısı ile sanık veya müdafii birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.” düzenleme karşısında, tanık …’in dinlenmesinden vazgeçilmesine yönelik sanık veya müdafiinin bir kabulü bulunmadığı halde ifadesi alınmayarak ilgili kanun hükmüne aykırı davranılması…”  (Yargıtay 20. CD. 2017/1772 E. 2019/5547 K. 21/10/2019 T.)

19- Birleşen dosyadaki müştekilerin beyanı alınmadan ve katılma isteği sorulmadan hüküm kurulmuştur.

(Delil: 21/08/2020 tarihinde birleşen dosyadaki 2 müştekinin beyanının alınmadan karar verilmesi)

Emsal Karar:

“…Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/847 E. 2018/830 K. Sayılı birleşen dosyasında sanığın mağdurlar K1 ve K2’a yönelik zincirleme hakaret ve zincirleme basit tehdit suçundan açılan dosyada usulüne uygun mağdurlara duruşma gününü bildirir tebligat çıkartılmadan, mağdurlar dinlenmeden, sanık savunması alınmadan, sanığın birleşen dosyadaki eylemler yönünde sorgusu yapılmadan, atılı suçlar yönünden sanığın yokluğunda yargılama yapılarak karar verildiğinin anlaşılması karşısında CMK’nın 289/1-e, h, ve 280/1-f maddelerine aykırı davranılarak hüküm kurulmuş olunması…”  (Diyarbakır BAM 6. CD. 2020/519 E. 2020/513 K. 31/03/2020 T.)

“…Birleşen 2009/80 sayılı dava dosyasının 01.07.2009 tarihli oturumunda beyanı alınan …’a şikayet ve delilleri ile katılma isteği sorulmadan hüküm kurulmak suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 234 ve 238. maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş…”  (Yargıtay 22. CD. 2015/462 E. 2015/1318 K. 27/05/2015 T.)

20- Duruşma salonu dışında hazır edilen tanıklar dinlenilmemiştir.

(Delil: Sanık müdafinin 02/11/2020 tarihli duruşmada, daha önce yazılı olarak isimlerini verdiği tanıkların duruşma salonu dışında hazır bulunduğunu ifade etmesine rağmen tanıkların dinlenmemesi)

Emsal Karar:

“…Sanıklar müdafilerinin 12.11.2015 tarihli karar celsesinde tanıklarını hazır ettiklerini belirtmelerine ve tanıkların da duruşma salonu dışında hazır olmasına rağmen, mahkemenin bu tanıkları dinlemeyerek 5271 sayılı CMK’nın 178. maddesine muhalefetle sanıkların savunma haklarını kısıtlaması, Yasaya aykırı…”  (Yargıtay 8. CD. 2019/4410 E. 2020/14769 K. 01/07/2020 T.)

21- Tanıkların dinlenilmesi için belirlenen duruşma günü sanıklara ve müdafilere bildirilmemiştir.

(Delil: 24/08/2020 tarihli dilekçeyle ve defaatle duruşmalarda sözlü olarak talep edilmesine rağmen, müşteki ve tanıkların dinleneceği günlerin taraflara bildirilmemesi)

Emsal Karar:

“…tanık veya bilirkişilerin dinlenmesi için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısına, suçtan zarar görene, vekiline, sanığa ve müdafiine bildirilmelidir (CMK 181/1) Dosya kapsamında sanık … hakkında beyanları belirleyici olan ve hükme esas alınan tanıkların talimat yolu ile dinlenilmesi, tanıkların dinlenilmesi için belirlenen günlerin sanık ve müdafiine bildirilmeyerek, tanıkların sorgulanması hakkının engellenmesi CMK 180/1 ve 181/1 maddelerindeki emredici hükümlere aykırı şekilde savunma hakkının kısıtlanması…”  (Yargıtay 16. CD. 2019/5637 E. 2020/5340 K. 04/11/2020 T.)

22- Mağdur, ep sanık ve tanıklar, sanıkların yokluğunda dinlenilmiş, daha sonra sanıklar duruşmaya tekrar getirilmemiş, mağdur/sanık/tanıkların beyanları okunmamış/anlatılmamış, sanıklara ne diyecekleri sorulmamıştır.

(Delil: Mahkemenin 25/02/2020 ve 23/06/2020 tarihli sanıkların yokluğunda etkin pişmanlıkçı sanık, müşteki ve tanıkların dinlenmesine ilişkin ara kararı ve dinlemeden sonra sanıkların duruşmaya getirilmemesi, ifadelerin okunmaması ve ne diyeceklerinin sorulmaması)

Emsal Karar:

“…İlk derece mahkemesince mağdurenin ifadesi alınmadan önce duruşma salonu dışına çıkarılan sanığın tekrar içeri alınmasından sonra zabta geçilip yüzüne okunan mağdure beyanına karşı diyeceği sorulmaksızın yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması neticesinde savunma hakkının kısıtlanması…”  (Yargıtay 14. CD. 2019/7785 E. 2020/2686 K. 25/06/2020 T.)

23- Delil niteliğinde belgeler duruşmada okunmamış, sanık ve müdafine diyecekleri sorulmamıştır.

Emsal Karar:

“…hükümden sonra dosya içerisine konulduğu anlaşılan ve bir başka soruşturmada (mahrem imamlar) dijital materyallerin çözümü neticesinde hazırlanan 11.12.2017 tarihli veri inceleme raporunun duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulmadan hükme esas alınması suretiyle CMK’nın 217/1. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 16. CD. 2018/4551 E. 2018/5578 K. 12/12/2018 T.)

24- İstinabe yoluyla alınan müşteki ifadeleri duruşmada okunmamış, sanık ve müdafiye ne diyecekleri sorulmamıştır.

(Delil: Talimat mahkemesinde ifadesi alınan 7 müştekinin beyanlarının okunduğuna ilişkin hiçbir ibare olmayan duruşma tutanakları)

Emsal Karar:

“…CMK 209/1 maddesinin “Naip veya istinabe yoluyla sorgusu yapılan sanığa ait sorgu tutanakları, naip veya istinabe yoluyla dinlenen tanığın ifade tutanakları ile muayene ve keşif tutanakları gibi delil olarak kullanılacak belgeler ve diğer yazılar, adlî sicil özetleri ve sanığın kişisel ve ekonomik durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı belgeler, duruşmada okunur”şeklindeki amir hükmüne rağmen, nüfus ve adli sicil kayıtları dışındaki (adli muayene raporları, tekerrüre esas alınan ilam, sanığın yokluğunda dinlenen mağdur ve tanık beyanlarını içeren tutanaklar gibi)sair evrak okunarak varsa itirazlarının sanık K2’den sorulmaması…hususlarının hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiştir…”  (Sakarya BAM 6. CD. 2019/2192 E. 2020/40 K. 08/01/2020 T.)

“…Sanığın yokluğunda dinlenen tanıkların beyanları okunarak sanıktan diyeceğinin sorulmaması,Yasaya aykırı…”  (Yargıtay 4. CD. 2001/10899 E. 2001/13254 K. 31/10/2001 T.)

25- Esas hakkında verilen beyanlardan sonra, dosyada yeni bir işlem yapılmasına rağmen (dosyaya yeni giren bilirkişi raporu, verilen ara karar vb.) sanıklara ve müdafilere söz hakkı verilmemiştir.

Emsal Karar:

“…Esas hakkında savunma ve son söz hakkı verildikten sonra, suça konu değerin tesbiti konusunda görüşüne başvurulan bilirkişinin mütalaasına karşı bir diyeceği olup olmadığı hususunda sanık ve müdafiine söz hakkı verilmeyerek ve yine bu işlemlerden sonra yeniden esas hakkında savunma ve son söz hakkı verilmeden hüküm kurulması suretiyle CMUK.nun 251. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 11.CD 2002/4643 E. 2002/5207 K. 04/06/2002 T.)

“…CMK’nun 216/3. maddesine aykırı olarak, tanık dinlenilmesi isteminin reddine dair ara kararından sonra son sözün hazır bulunan sanıklara verilmemesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması…”  (Yargıtay 6. CD. 2008/8877 E. 2009/4946 K. 12/03/2009 T.)

26- Sanık ve müdafii hazır edilmeksizin müşteki ve tanık dinlenilmiştir.

(Delil: Emniyet Müdürlüğü’nde baskı yapıldığına yönelik etkin pişmanlıkçı sanığın verdiği ifadeye istinaden, önceden haber verilmeksizin ve ilgili sanık ve müdafii olmaksızın, 10/03/2020 tarihli duruşmada polis memuru ve CMK avukatının, tanık olarak dinlenmesi)

Emsal Karar:

“…İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında 05.06.2017 tarihli ilk celsede hazır edilemeyen üzerine mağdure hakkında tekrar zorla getirme emri çıkartıldığı, ancak mağdurenin, tayin edilen günden önce gelmesi üzerine, sanık ve müdafii hazır edilmeksizin mağdurenin beyanı alınarak savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 236/1. maddesi delaletiyle 181/1. maddesine muhalefet edilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 14. CD. 2018/7135 E. 2019/445 K. 28/01/2019 T.)

27- Müdafilerin katılanlara soru sormasına izin verilmemiştir.

(Delil: Müştekinin dinlendiği 05/08/2020 tarihli duruşmada kayıt süresinin dolduğu gerekçesiyle ara verildiği halde tekrar duruşmaya başlandığında aynı müştekinin tekrar huzura alınmaması ve müdafinin itirazına rağmen soru sorulmasına izin verilmemesi)

Emsal Karar:

“…CMK.’nun 201. maddesinde tanımlandığı biçimde sanık müdafiinin mağdur katılanlara ve tanıklara doğrudan soru sorma hakkı engellenerek savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle adil yargılanma ilkelerine aykırı davranılması…”  (Yargıtay 1. CD. 2011/4911 E. 2012/3162 K. 24/04/2012 T.)

28- Duruşma salonu dışına çıkarılan sanıklar tekrar salona alındığında, yokluğunda yapılan işlemler açıklanmamıştır.

(Delil: 09/07/2020 ve 14/10/2020 tarihlerinde, duruşma salonu dışına çıkarılan sanıklar tekrar salona alındığında,  yokluklarında yapılan; 1 sanık sorgusu, 1 sanık müdafi beyanı ve mahkemece verilen 3 ara kararın sanıklara açıklanmaması)

Emsal Karar:

“…Duruşma düzenini bozması nedeniyle duruşma salonundan dışarı çıkarılan sanığa CMK’nın 204. maddesi gereğince müdafii atanmayarak savunma hakkının kısıtlanması ve oturuma yeniden alındığında yokluğunda yapılan işlemlerin açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi…”  (Yargıtay 4. CD. 2012/36256 E. 2014/4199 K. 11/02/2014 T.)

29- Şikayetçinin katılma talebi hakkında duruşmada hazır bulunan sanıkların görüşü alınmamıştır.

(Delil: Sanıklardan görüş alındığına dair bir ibare bulunmayan 03/10/2019 tarihli duruşma zaptı)

Emsal Karar:

“…Şikayetçinin katılma talebi hakkında duruşmada hazır bulunan sanıklar dinlenmeden, esas hakkında mütalaaya karşı diyecekleri sorulmadan ve son sözde verilmeden hüküm tesis edilmesi suretiyle CMK.nun 238/3 ve 216/2-3. maddelerine muhalefet edilmesi kanuna aykırı…”  (Yargıtay 9. CD. 2007/8900 E. 2007/8495 K. 21/11/2007 T.)

30- Taraflara, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin olup olmadığı sorulmamıştır.

Emsal Karar:

“…Sanığın, hükmün açıklandığı 08/05/2012 tarihli celsede, kovuşturmanın genişletilmesi talepleri olduğunu, avukatını reddettiğini ve başka bir avukat aracılığıyla savunmasını yapacağını beyan etmesine rağmen, sanığa kendisine başka bir avukat yetkilendirmesi için süre verilmeksizin ve kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin neler olduğu sorulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 15. CD. 2014/2075 E. 2016/5671 K. 01/06/2016 T.)

31- Mahkeme, HAGB kararı verdiği sanıklara, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğini sormamıştır.

(Delil: Hakkında HAGB kararı verilen ve 11/03/2021 tarihli itiraz dilekçesinde, kendisine bunu kabul edip etmediğinin sorulmadığını beyan eden sanık ve içinde hiç HAGB ibaresi geçmeyen sanık savunmalarının olduğu duruşma tutanakları)

Emsal Karar:

“…hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesinin sanığın kabulüne bağlı olmasına karşın, sanıktan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediği sorulmadan bu hükmün uygulandığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmesi üzerine mahkemece, duruşma açılmadan ve 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile değişik, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkra son cümlesinde yer alan, “sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez” hükmü uyarınca, sanıktan bu kurumun uygulanmasını kabul edip etmediği sorulmadan ek karar ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı…”  (Yargıtay 4. CD. 2012/36248 E. 2014/2342 K. 28/01/2014 T.)

32- Hükümden önce hazır bulunmayan sanığın müdafiine son söz hakkı verilmemiştir.

Emsal Karar:

“…5271 sayılı CYY’nın 226/4. maddesinde ek savunma hakkının verilmesi konusunda, müdafiin sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanmasına ilişkin getirilen kuralın, olayımızda da kıyasen uygulanma olanağı bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak ta CYY’nın 216/3. maddesi uyarınca sanığın oturumda hazır bulunmaması halinde hükümden önce son sözün, hazır bulunan müdafie verilmesi zorunludur. Savunma hakkı ile yakından ilgili bulunan bu zorunluluğa uyulmaması yasaya mutlak aykırılık oluşturmaktadır. Ceza yargılamasında sanığın en önemli hakkı savunma hakkı olup, bu hak hiçbir şekilde kısıtlanamaz…”  (Yargıtay CGK. 2008/172 E. 2009/26 K. 17/02/2009 T.)

33- Eksik araştırma yapılmış, ayrıntılı bilirkişi raporları alınmamıştır.

Emsal Karar:

“…sanığın banka hesap hareketleri, mal beyanları ve diğer delillerin kül halinde değerlendirilmesini içeren ayrıntılı bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken hiçbir araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi…”  (Yargıtay 19. CD. 2019/29544 E. 2019/14217 K. 13/11/2019 T.)

34- Beraat ve KYOK kararları verilen eski dosyalar incelenmemiştir.

(Delil: Daha önce verilen 12 ayrı yargı kararı ve onlarca KYOK kararı)

Emsal Karar:

“…dosyanın Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde … veya onaylı suretlerinin getirtirilerek, sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olması da nazara alınarak, anılan dosyada sanığa atılı eylem ve faaliyetler belirlendikten ve dosyamızda aynı eylem ve faaliyetler nedeniyle mükerrer yargılama yapılıp yapılmadığı saptandıktan sonra, sanığın eylemlerinde hukuki ve fiili kesinti oluşup oluşmadığı da değerlendirilmek ve gerektiği takdirde dosyalar birleştirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı…” (Yargıtay 2017/2768 E. 2017/5605 K. 14/12/2017 T.)

35- Adli emanette bulunan, olay yeri güvenlik kamerası görüntüleri incelenmemiştir.

Emsal Karar:

“…Emanetin 2012/29 sırasında kayıtlı olduğu anlaşılan düğün yeri kamera görüntüleri bilirkişiye verilerek çözümü yaptırılmadan, mağdur … hakkında adli rapor düzenleyen… tanık olarak dinlenip, mağdurun ayağındaki yaralanmanın ateşli silah yarası olup olmadığı kesin olarak tespit ettirilmeden mağdurun emanete alınan botu üzerindeki deliğin kurşun isabet etmesiyle oluşup oluşmadığı belir lenmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması Yasaya aykırı…”  (Yargıtay 8. CD. 2014/26278 E. 2015/12907 K. 03/03/2015 T.)

36- Sanık, müdafi ve mahkeme başkanının beyanları, SEGBİS çözümlemelerine eksik yazılmıştır.

Emsal Karar:

“…1/07/2019 tarihli birinci celsede ilgili SEGBİS çözüm tutanağı ve SEGBİS kaydını içeren CD kapsamı incelendiğinde, sanığın ilk savunması alındığı sırada sesinin kapatılması nedeniyle ilk savunmasının kayıtlara geçmediği, sanığın ilk savunmasındaki beyanlarının denetime imkan sağlayacak şekilde dosya içerisine alınması gerektiğinin gözetilmemesi…”  (Yargıtay 16. CD. 2020/3242 E. 2020/5486 K. 11/11/2020 T.)

Daha yeni Daha eski