Yukarıda izah ettiğimiz gibi mahkeme heyeti tüm mağdurları ve etkin pişman sanıkları CMK m.236 yollamasıyla CMK m.200/1 uyarınca sanıkların yokluğunda dinlemiştir. Yani ifade veren mağdurları tanık sıfatıyla dinlemiştir. Ancak buna rağmen tanıklığa ilişkin hükümleri uygulamamıştır.
5271 sayılı CMK’nun 236.maddesinin 3. fıkrasında “Mağdur çocukların veya işlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş olan diğer mağdurun tanık olarak dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulur” denmektedir.
Tarafımızca kabul edilmemekle birlikte mahkeme heyeti mağdurların psikolojilerinin bozulduğunu ve bu nedenle korku duyduklarını belirterek sanıklarla yüz yüze gelmemeleri için tüm mağdurları sanıkların yokluğunda ve kapalı oturumda dinlemiştir. Ancak mahkeme heyeti kendi gerekçesinin ve CMK’nın açık hükmünün aksine tanık olarak dinlendiği mağdurların ifadelerini psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi olmaksızın almıştır.