Mahkeme heyetinin tüm müşteki CMK m.236 uyarınca tanık olarak dinlediğini ancak buna rağmen tanık dinlenmesine ilişkin usulleri uygulamadığını yukarıda izah etmiştik. Mahkeme heyeti CMK m.212’ye aykırı olarak tanık olarak dinlediği müştekilerin ve iddianamede tanık olarak gösterilen kişilerin ifadeleri sırasında sürekli olarak notlarına bakmasına müsaade etmiştir.


CMK m.212; “(1) Tanık, bir hususu hatırlayamadığını söylerse önceki ifadesini içeren tutanağın ilgili kısmı okunarak hatırlamasına yardım edilir. (2) Tanığın duruşmadaki ifadesiyle önceki ifadesi arasında çelişki bulunduğunda, evvelce alınmış ifadesi okunarak çelişkinin giderilmesine çalışılır.

 

CMK m.212 gerekçesi; “Bilindiği gibi, suç olarak nitelenen olay hakkında beş duyuları marifetiyle öğrendiklerini, kovuşturma makamlarına anlatan üçüncü kişilere tanık, bunların yaptıkları açıklamalara da tanık açıklamaları denilmektedir. Bu açıklamalar yapılırken, kural olarak, tanıkların notlarına bakmasına izin verilmeyeceği gibi, daha önce alınan ifadelerine ilişkin tutanaklar da okunamaz.Bu husus tanık kavramından, vasıtasızlık ve sözlülük ilkelerinden kaynaklanan bir kuraldır. Ancak bu kuralın Kıt’a Avrupası Hukukunda iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, tanığın bir hususu hatırlayamadığını beyan etmesi, ikincisi de önceki ve duruşmadaki açıklamalar arasında çelişkinin ortaya çıkmasıdır. Bu istisnaların temel nedeni ceza muhakemesinde maddî gerçeğin araştırılması, şeklî gerçekle yetinilmemesidir.

Maddeye göre, açıklanan esaslardan hareketle, tanık bir hususu hatırlamadığını söylediğinde,hafızasını harekete geçirmek üzere mahkeme başkanı veya hâkim, önceki, örneğin kollukta veya Cumhuriyet savcılığında alınmış ifadesine ilişkin tutanağın bütününü değil ve fakat ilgili kısmını okuyarak tanığın hatırlamasına yardım edecektir. İki ifade arasında çelişki saptandığında ise evvelce alınan ifade bütünüyle okunarak çelişkinin giderilmesi için çaba gösterilecektir. Ancak, bu çabanın tanığın serbest iradesini zedeleyecek telkin niteliğinde olmaması gerekir”

 

Kanunun gerekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere ifade veren tanığın notlarına bakılmasına müsaade edilmez. Ancak tanık kendi beyanıyla bir hususu hatırlamadığını söylediğinde, sadece o husus ile ilgili kısım okunarakhatırlamasına yardım edilir. Ayrıca ifadeler arasında çelişki varsaçelişkinin giderilmesi için çaba sarf edilir.


Ancak davamız kapsamında ifade veren müşteki/tanıkların hiçbiri bu kurala riayet etmemiş, mahkeme heyeti de buna müsaade etmiş ve hatta tarafımızca yapılan itirazlar üzerine mahkeme heyeti kanunun açık hükümlerine aykırı olarak müşteki/tanıkların yanlarında getirdikleri notlara, bilgisayar, tabletlere vb. bakmalarına ve ifadelerini buralardan okumalarına dair karar kurmuştur.

 

13.08.2020 tarihli duruşmada bir kısım sanıklar müdafileri olarak mahkeme heyetinin bu uygulamasına itiraz etmiş olmamıza rağmen tarafımızca sonuç alınamamıştır. Bu usulsüz uygulama hemen her duruşma devam etmiştir. Hatta 18.08.2020 tarihinde ifade veren müşteki Serdar Öztürk tüm ifadesini yanında getirdiği bilgisayar(dan okuyarak), cep telefonu ve tablete bakarak vermiştir. Halbuki duruşmaların yapıldığı Silivri Kapalı C.İ.K. duruşma salonuna avukat, hakim ve savcı haricinde kimsenin dijtal materyal sokması yasaktır. Buna rağmen Serdar Öztürk avukatlık sıfatını kullanarak bu dijital materyalleri salona sokmuş ve bunlar üzerinden ifade vermiştir. Aynı duruşmada sanıklar müdafilerince yapılan itirazlar üzerine mahkeme heyeti tarafından müşteki/tanıkların ifadelerini yanlarında getirdikleri yazılı notlardan okumalarının hukuka uygun olduğu yönünde ara karar kurulmuştur.


⬅️

2.35 - SANIKLARA CMK M.147’E AYKIRI OLARAK YASAL HAKLARI HATIRLATILMAMIŞTIR 
➡️

2.37 - MAHKEME, YARGILAMA ENGELİ BULUNAN KİŞİLER BAKIMINDAN İDDİANAMENİN KABULÜ KARARI VERMİŞ VE YARGILAMA YAPMIŞTIR 


Daha yeni Daha eski