İslam’da “Deccal” kelimesi, ahir zamanda Hz. Mehdi ve Hz. İsa (as)’ın zuhurlarından önce ortaya çıkacak ve dünyada kötülüğü örgütleyip yayacak kişi olarak tanımlanmıştır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), Deccal hakkında “"Hz. Adem'in yaratılışından itibaren kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccaldan daha büyük bir fitne yoktur." (Müslim, Fiten: 126.) diyerek tüm insanlığı uyarmıştır.

Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının inancı, yaşayış şekilleri ve dünya çapındaki kültürel faaliyetleri Deccaliyetin tüm ideolojilerine, kurallarına ve hedeflerine aykırıdır. Nitekim Deccal ve taraftarlarının ana hedefi dinsiz bir dünya devleti kurmaktır. Deccal, şeytanın kontrolünde bir varlık olduğu için, aynı onun gibi insanları Allah’tan uzaklaştırmayı arzulamaktadır. Bu nedenle de onları boş hayallere kaptıracak, hak dinden uzaklaştıracak, birbirine düşürecek; Allah’ı unutmuş, merhametsiz, saldırgan, kibirli, alaycı ve korkak insanlar haline getirecek ideolojiler üretmiştir. İşte Sayın Adnan Oktar son 40 yılda bu ideolojilerin hepsine karşı ilmi bir mücadele yürütmüştür.

Sayın Adnan Oktar’a göre Deccaliyetin merkezi olan İngiliz derin devleti, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının bu çalışmalarından ve fikirlerinden elbette ki rahatsız olmuştur. Kendi ideolojisine ve hedeflerine aykırılık teşkil eden ve dünya çapında yürütülen bu çalışmaları durdurmak için bir komplo tezgahlamıştır.

Bugün gelinen noktada Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının dünya çapında yürüttüğü kültürel faaliyetler önemli ölçüde aksamıştır. A9 TV’nin yayınları durdurulmuş, Sayın Adnan Oktar’ın eserlerini yayınlayan Global Yayıncılık isimli firma kayyuma devredilmiş, internet sitelerine erişim engellenmiştir. Atılan iftiralarla, bu çalışmalarda maddi ve manevi emeği geçen kişilerin büyük bölümü tutuklanmış, böylelikle çok değerli bilgilerin yıllardır insanlara ücretsiz şekilde süren akışı yavaşlatılmıştır. İngiliz derin devleti çok az bir güç harcayarak Müslümanlara bir kez daha büyük bir oyun oynamıştır. Vaatlerle, tehditlerle ve baskılarla kontrol altına alınmış az sayıdaki insanla devletimizin kurumlarını aldatmış, İslam’a faydalı çalışmalara ve masum Müslümanlara bir ölçüde zarar vermiştir.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Deccaliyetin bu yöntemini şöyle tarif etmiştir:

Ehâdis-i şerifede gelmiş ki: “Âhirzamanın Süfyan ve Deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek eşhâs-ı müdhişe-i muzırraları, İslâmın ve beşerin hırs ve şikakından istifade ederek, az bir kuvvetle nev-i beşeri hercümerc eder ve koca âlem-i İslâmı esaret altına alır.
Ey ehl-i iman! Zillet içinde esaret altına girmemek isterseniz, aklınızı başınıza alınız. İhtilâfınızdan istifade eden zalimlere karşı “Mü’minler ancak kardeştirler” (Hucurat Sûresi, 49:10.) kale-i kudsiyesi içine giriniz, tahassun ediniz. Yoksa ne hayatınızı muhafaza ve ne de hukukunuzu müdafaa edebilirsiniz.

Malûmdur ki, iki kahraman birbiriyle boğuşurken, bir çocuk ikisini de dövebilir. Bir mizanda iki dağ birbirine karşı muvazenede bulunsa, bir küçük taş, muvazenelerini bozup onlarla oynayabilir; birini yukarı, birini aşağı indirir.

İşte, ey ehl-i iman! İhtiraslarınızdan ve husumetkârâne tarafgirliklerinizden, kuvvetiniz hiçe iner; az bir kuvvetle ezilebilirsiniz. Hayat-ı içtimaiyenizle alâkanız varsa, “Mü’minin mü’mine bağlılığı, parçaları birbirini tutan binâ gibidir.” (Buharî, Salât: 88) düstur-u âliyeyi düstur-u hayat yapınız, sefalet-i dünyevîden ve şekavet-i uhreviyeden kurtulunuz. (Mektûbât, 22. Mektûb, s. 260)

Buraya kadar anlatılanlar, İngiliz derin devletinin neden Sayın Adnan Oktar’ın arkadaş grubunu hedef aldığını açıklamaya yeterlidir. İngiliz derin devleti Türkiye’nin modern, barışçıl ve dindar bir anlayışla yönetilmesini, halkımızın da yine bu özelliklere sahip olmasını istememektedir. Böyle bir Türkiye, İngiliz derin devletinin bölgemizle ve dünyanın geri kalan kısmıyla ilgili planlarına tamamen aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle İngiliz derin devleti sorunu kendince kaynağından çözmek istemiş, birçok insanın Allah’a kesin bir bilgiyle iman etmesine vesile olan, İslam Birliği’ni savunan, AK Parti’nin fikri zemini oluşturan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza büyük bir komplo kurmuştur.

Unutulmamalıdır ki, bu komplo sadece Sayın Adnan Oktar’ın arkadaş grubuna değil, tüm Müslümanlara kurulmuştur. Çünkü İngiliz derin devleti bir Müslümana saldırırken esas olarak İslam’a ve tüm Müslümanlara zarar vermeyi ister. Dolayısıyla İngiliz derin devletinin herhangi bir Müslüman topluluğa karşı yaptığı saldırıya verilecek en güzel cevap, Müslümanların birlik olmaları ve zulme, zalimlere ve uzantılarına karşı Allah rızasına en uygun şekilde mücadele vermeleridir.

Daha yeni Daha eski