Toplumumuzda, örf ve adetlerimizde çocuk sevgisinin her zaman özel bir yeri vardır. Bu nedenle tanınmış iş adamlarından ünlülere, sanatçılardan siyasetçilere kadar hemen herkes katıldıkları toplantı veya etkinliklerde ya da normal sosyal yaşantıları esnasında sokakta, alışverişte veya herhangi bir yerde gördükleri çocuklara sarılıp onları kucaklamaktan, samimi duygu ve sevgilerini göstermekten asla çekinmemişlerdir. 

Doğru olan da budur. Çocukları kucağa almak, öpmek, okşamak, dizine oturtmak tüm topluma yaygın olan samimi bir sevgi ve şefkat gösterisidir. Bu sevginin altında art niyet aramak milletimizin örfünde yoktur. Bu doğal ve samimi davranışları olmadık farklı biçimlerde yorumlamak ise ancak çok sapkın ve karanlık bir zihnin ürünü olabilir.

Ne var ki kamuoyunda Adnan Oktar Davası olarak bilinen davada, Sayın Adnan Oktar bu ve benzeri hiçbir fiili temasta bulunmadığı halde, suçlu addedilmiş, hakkında hukuka aykırı akıl almaz cezalara hükmedilmiştir.














Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere neredeyse tüm gazeteler, dergiler, internet siteleri televizyon programları Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'dan CHP genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na, MHP Lideri Sayın Bahçeli'den Saadet Partisi Lideri Sayın Karamollaoğlu'na, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanı Sayın İmamoğlu’ndan İçişleri Bakanımız Sayın Soylu’ya ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Yavaş'a kadar yüzlerce siyasetçinin ve bürokratın çocukları kucaklayıp severlerken çekilmiş binlerce fotoğrafıyla doludur. 

Bu durum Türk toplumunda son derece normal bir sevgi, merhamet ve samimiyet gösterisi olduğundan aileler de bundan asla rahatsızlık duymaz, aksine sevinir ve mutlu olurlar. 

Dolayısıyla, Türk televizyonlarındaki film ve dizilerde de hep çocuk sevgisi anlatılıp aşılanır. Çocuklar gerçek annesi veya babası olmayan oyunculara sarılıp, kucaklarına oturabilir kimse de bundan bir rahatsızlık duymaz. Hatta, magazin dergi ve programlarında, “Falanca ünlünün çocuk sevgisi. İnşaAllah yakın zamanda kendi çocuğunuzu da böyle kucaklarsınız.” şeklinde haber ve yorumlara sıkça rastlanır.



Haber sitelerinde binlerce örneği bulunan ve burada sadece az bir kısmını paylaşabildiğimiz fotoğraflardan da görüleceği üzere toplumumuz açısından çocuk sevgisi son derece normal ve olağan bir konudur. 

Resimlerdeki siyasiler, tanınmış ünlü şahsiyetler ya da film ve ses sanatçıları, bizzat anne babası olmadıkları çocukları kaldırıp kucaklarına aldıklarında, sarılıp sevdiklerinde ve öpüp kokladıklarına elleri veya vücutları çocukların vücutlarının çeşitli yerlerine doğal olarak temas etmektedir. Ancak kimse çıkıp da bu kişileri sapıklık ile suçlamamakta, kınayıp eleştirmek akıllarına bile gelmemektedir. Çünkü bu durum son derece doğal, saf, en küçük bir art niyet içermeyen bir anne baba şefkatinden başka bir şey değildir. 

SAYIN ADNAN OKTAR’A YÖNELTİLEN YAŞI KÜÇÜK KIZLARLA İLGİLİ İFTİRA

Ancak bir kısım medya nedense konu Sayın Adnan Oktar olduğunda, herkese gösterdikleri normal tavır ve tutumlarının bu kez tam tersini göstererek; 

  • Böyle bir komplo kurulup iftira atılabileceğini bildiği için, 18 yaşından küçük kimselerle bırakın sarılıp kucaklaşmayı, el sıkıp tokalaşmak gibi en doğal fiziksel temastan dahi kaçınan, hatta bu kişilerle aynı ortamda dahi bulunmaktan imtina eden,
  • Ebeveynleri yanında olmayan çocuklarla asla aynı ortamda biraraya gelmeyip görüşmeyen,

Sayın Adnan Oktar'ı;

  • Aleyhinde tek bir somut ve maddi bulgu ya da delil olmamasına rağmen, 
  • Sadece birkaç husumetli müştekinin hayali uydurma senaryolarını gerçek kabul ederek,
  • Sırf kendisi hakkında şüphe ve şaibe oluşturup kamuoyunda infial meydana getirerek sosyal linç ve nefrete maruz bırakmak, böylelikle tutuklanmasını ve tutuklu kalmasını sağlamak amacıyla

yalan haberlere ve karalama kampanyalarına maruz bırakmışlardır. 

Ülkemizde 28 Şubat döneminden günümüze kadar, 18 yaşından küçük çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olaylarıyla ilgili pek çok haber medyaya yansımıştır. Bu olaylar, her dönemde konuya son derece hassas olan kamuoyunun doğal ve haklı tepkisiye karşılanmıştır. Ne var ki bu konu, özellikle son dönemde emniyette, yargıda ve medyada yuvalanmış bazı art niyetli kişi ve çevreler tarafından suistimal edilmeye, bu konuda atılan çirkin iftiralar masum insanlara karşı bir karalama ve itibarsızlaştırma yöntemi olarak kullanılmaya çalışılmaktadır. Hedef gösterilen masum kişiler aleyhinde insanları tahrik edip galeyana getirmek amacıyla vatandaşların hassas sinir uçlarına dokunan bu tür uydurma itham ve iftiralar gündeme getirilmektedir.

Nitekim husumetli kumpas çetesinin Sayın Oktar hakkında, özellikle “yaşı küçük kız çocukları” ile ilgili iftirasını ortaya atmasının ve bir kısım medyanın da sanki “mal bulmuş mağribi gibi” bu konunun üzerine atlamasının ana sebebi de, kamuoyunun bu tür olaylara karşı çok hassas olması ve büyük tepki göstermesi sebebiyledir. 

Nitekim, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız hakkındaki kumpası kurgulayanlar da uydurdukları bu hayali “yaşı küçük kız çocukları” senaryosu sayesinde, kamuoyunun bu konudaki hassasiyetini camiamıza karşı kullanmak istemişlerdir. Bu amaçla, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız hakkında büyük bir linç ve karalama kampanyasına imza atmışlardır. 

Ne var ki bazı kripto emniyet ve yargı mensupları tarafından beslenen bir kısım medyada 3 senedir yürütülen, gerçek dışı, akla ziyan ithamlarla, safsatalarla dolu bu kirli linç kampanyası toplumda beklenen karşılığı bulamamıştır. Aklı zayıf üç beş çapulcu ve birtakım satılık tetikçiler dışında, gerçeklerin gayet iyi farkında ve şuurunda olan Türk halkı bu kirli medya masallarına hiçbir zaman inanmamış, her gün manşetlere taşınan zırva iftiralara asla itibar etmemiştir.

KESİN OLAN BİR GERÇEK VARDIR Kİ, medyada yer alan asparagas haberler ile bu uydurma haberler esas alınarak hazırlanan iddianamenin aksine;

➢ Sayın Adnan Oktar ne “stüdyo” olarak adlandırılan Hür Sokak adresinde, ne “Dragos” olarak adlandırılan diğer adreste ne de açık ya da kapalı başka herhangi bir mekanda,

➢ Bugüne kadar 18 yaşından küçük herhangi bir kız veya erkek çocuğu ile yalnız kalmamıştır.

➢ Televizyon yayını yapılan ve Adnan Bey'in misafir ağırladığı bu adreslere ailesi ya da velisi yanında olmadan 18 yaşından küçük kız veya erkek hiç kimsenin girmesine de bizzat arkadaşlarımız tarafından müsaade edilmemiştir. 

Zaten, Sayın Adnan Oktar’ın bu konudaki titizliği ve hassasiyeti de çevresindeki herkes tarafından oldukça bilinen bir özelliğidir.

Yalnızca, birkaç ailenin çocuklarını tanıştırmak amacıyla çok fazla ısrarda bulundukları istisnai birkaç durum da ise, çocukların yanında ailesinden yasal velisinin olması koşuluyla Adnan Oktar ile ayak üstü birkaç tanışma gerçekleşmiştir. Bu birkaç tanışmanın hepsi de kısa bir merhabalaşma ve ayak üstü hal-hatır sorma şeklinde olup, ortamda hem ailelerden hem de Adnan Bey'in arkadaşlarından en az 7-8 kişinin bulunduğu, 2-3 dakikayı geçmeyen kısa görüşmeler ya da hep birlikte fotoğraf çektirme şeklinde gerçekleşmiştir. 

Dolayısıyla, taciz ve tecavüz iddiaları şöyle dursun, Sayın Oktar bugüne değin yaşı küçük kız çocuklarıyla yanlarında ebeveynleri olmadan asla görüşmemiş ya da baş başa veya yalnız kalmamıştır. 

Kamuoyunun bilgilerine sunarız. Saygılarımızla...


Daha yeni Daha eski