1. A- GENEL DEĞERLENDİRME

    1-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 13/03/2018 tarih ve 2017/14-902 esas 2018/97 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesi 'Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir’ düzenlemesini içermekte olup, aynı Yasanın 170/3. maddesinde de; ‘İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır’ hükmü getirilmiştir.

    Bu hükümlere ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Özel Dairelerin bu konuda istikrar kazanmış uygulamalarına göre, hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. İddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, diğer bir ifadeyle, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya aykırıdır. Soruşturma evresinde elde edilen kanıtlardan ulaşılan sonuca göre hazırlanan iddianame, kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede, yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil ya da fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması ve bağımsız olarak gösterilmesi zorunludur. Sanığın, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlaması, buna göre savunmasını yapabilmesi ve kanıtlarını sunabilmesi için bu şarttır. Aksine uygulama yapılması savunma hakkını ihlal eder. Bu minvalde ;

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede

    Katılan Aslı BEKTAŞ'a yönelik olarak sanık Ahmet Oktar BABUNA

    hakkında, hakkında,


    Katılan Beril KONCAGÜL'e yönelik olarak sanık Kartal GÖKTAN


    Katılanlar Beyzanur ÇELEBİOĞLU, Ezgi ÇELENLİOĞLU, Gamze BASIN,

    İffet Piraye YÜCE ve Zeynep Ceren YİĞİTCAN'a yönelik olarak sanık Adnan OKTAR


    image


    hakkında,

    Katılan Dilan Aslan'a yönelik olarak sanıklar Ahmet BÜRKE, Cem Sedat

    ALTAN, Gökalp BARLAN, Hayri Can DAĞTEKİN, Hüsnü Erel AKSOY, Mustafa IŞIK, Oğuzhan SEVİNÇ ve Rasim Coşkun VARLIBAŞ hakkında,

    Mağdur Elmas Hilal KAHRAMAN'a karşı sanık Sibel YILMAZTÜRK

    hakkında,


    hakkında,


    Katılan Mervenur Gözcü'ye karşı sanık Oğuzhan SEVİNÇ hakkında,

    Katılan Selin Merve CAN'a karşı sanık Rasim Coşkun VARLIBAŞ


    düzenlenen iddianamede anlatılan fillerin mağdurların vücutlarını okşamak,

    cinsel organlarını ve göğüslerini ellemek, cinsel organları ile mağdurların cinsel organlarına sürtünmek, öpmek, karşısında mastürbasyon yapmak vb. gibi basit cinsel saldırıdan ibaret eylemler şeklinde anlatılması ve iddianame içeriğinde vücuda organ veya sair bir cisim sokma suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturabilecek açık bir anlatıma yer verilmemesi, sevk maddelerinin dahi TCK.102/1 veya 103/1 maddeleri olarak gösterilmiş olması karşısında; sanıklar hakkında vücuda organ veya sair bir cisim sokma suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçundan açılmış bir dava bulunmadığı,

    Yine sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Ayşegül Hüma Babuna, Aylin Atmaca, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında sanık İpek Esra Uçar için suçluyu kayırma suçundan açılan davada; ''.... yukarıda anlatılan eylemleri nedeniyle şüpheli hakkında suç örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme suçlarından cezalandırılmasının gerektiği ve silahlı suç örgütü üyesi olmaması nedeniyle örgüt faaliyeti çerçevesinde Suçluyu Kayırma suçunun işlenmediği, bu nedenle örgüt yöneticilerinin bu suçtan dolayı sorumlu olmadıkları değerlendirilmiştir. '' şeklindeki iddianame anlatımı karşısında adı geçen sanıklar hakkında açılmış bir dava bulunmadığı,

    anlaşıldığı halde, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasaya aykırı olmakla sanıklar Adnan Oktar, Ahmet Bürke, Ahmet Oktar Babuna, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Cem Sedat Altan, Fatma Ceyda Ertüzün, Gökalp Barlan, Halil Hilmi Müftüoğlu, Hayri Can Dağtekin, Hüsnü Erel Aksoy, İbrahim Tuncer, Kartal Göktan, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Mustafa Işık, Oğuzhan Sevinç, Rasim Coşkun Varlıbaş, Sibel Yılmaztürk, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu müdafiileri ile katılanlar Aslı Bektaş , Beyzanur Çelebioğlu, Mervenur Gözcü ve Zeynep Ceren Yiğitcan vekillerinin istinaf talepleri yerinde görülmekle CMK'nun 289/1-d, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

    - Bu bozma gerekçelerine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılanlar Aslı Bektaş, Beyzanur Çelebioğlu, Mervenur Gözcü ve Zeynep Ceren Yiğitcan vekillerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca anılan HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2-)Sanık Murat Yeşiltuna hakkında suç örgütü üyeliği, nitelikli dolandırıcılık, 5607 sayılı yasaya muhalefet, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etmek, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, cinsel saldırı suçlarından açılan kamu davasında;

    a- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17. maddesinin 2.



    image


    fıkrasında "Bu kanun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Ceza Mahkemelerinde görülür. Ancak bu suçlarla bağlantılı olarak resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir." hükmü bulunmaktadır. Buna göre kaçakçılık davalarının uzman mahkemelerde görülmesinin amaçlandığı açıktır.

    Nitekim, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17/2. maddesi uyarınca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, 24/07/2007 tarihli ve 346 sayılı Kararı ile; kaçakçılık suçlarına "yargılama yapacak yerde birden fazla asliye ceza veya ağır ceza mahkemesi varsa 1 numaralı asliye ceza veya ağır ceza mahkemesinin bakmasını..." kararlaştırmıştır.

    Ayrıca, kaçakçılık suçlarına ilişkin davalara ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinden, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-85 Esas, 2007/109 sayılı Kararında belirtildiği üzere 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17. maddesindeki gibi özel bir düzenleme bulunmayan hallerde aralarında bağlantı bulunsa dahi, ihtisas mahkemelerince yargılanması amaçlanan suçlar ile diğer suçların yargılamalarının birleştirilemeyeceği nazara alındığında, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3. maddesine istinaden açılan kamu davasına bakma görevinin 1 no'lu Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle 5607 sayılı yasaya muhalefet ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden duruşmaya devamla sanığa isnat edilen diğer suçlar ile 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından birlikte yargılama yapılarak yazılı şekilde hükümler kurulması,

    Kabule göre de; 5607 sayılı kanunun 3/22 (Ek: 18/6/2014-6545/89 md.)maddesine göre; bu maddede tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyanın değerinin fahiş olması hâlinde, verilecek cezalar yarısından bir katına kadar artırılır. (Ek cümle:14/4/2020-7242/61 md.) Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması hâlinde ise üçte birine kadar indirilir şeklindeki düzenleme uyarınca dava konusu eşyanın suç tarihindeki değerinin dikkate alınması ve buna göre söz konusu değerin fahiş, hafif ya da pek hafif sınırlarda kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile anılan yasanın 3/22 maddesi uygulanmadan yazılı şekilde karar verilmesi,

    Usul ve yaşaya aykırı görüldüğünden sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde olmakla CMK 289/1-d, 280/1-e maddeleri uyarınca resmi belgede sahtecilik ve 5607 sayılı yasaya istinaden verilen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,


    Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    b-Sanık Murat Yeşiltuna hakkında yapılan yargılamada ilk derece mahkemesince; 04.11.2013 tarihinde Haydarpaşa Limanı’na gelen 21 adet konteyner için NMT CAPE HORN firması tarafından Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü’ne Özet Beyan verildiği, bu beyanda eşyanın alıcısının Saytrans firması olarak gösterildiği, Saytrans firması tarafından Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü’ne verilen özet beyanname ve konşimentoya kayıtlı eşyanın alıcısının ise Maye Grup Firması olduğunun belirtildiği, konteynerlar için Saytrans Firması tarafından Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü’ne verilen 06.12.2013 tarih ve ASL 631515 nolu konşimentoda eşyanın Maye Grup Firması’na tesliminin istendiği, 04.12.2013 tarih ve 133409000IM48364 nolu Gümrük Beyannamesi ile


    image


    eşyanın Maye Grup Firması temsilcisi aracılığıyla liman çıkışı yapılması olayında hakkında bu suçlardan soruşturma aşamasında dosyası tefrik edilen katılan Özkan Mamati ile örgüt üyesi sanık Murat Yeşiltuna'nın eşyaların Çin’den çıkışı aşamasında tüm belgelerin imha edildiği, yerine yine kendileri tarafından Çin’de kurulmuş olan TGL HKN Lojistik Firması tarafından oluşturulan sahte belgelerle gerek özet beyan verilmesi, gerek konşimento gerekse diğer belgeler sayesinde işlemlerin Gümrük İdaresi ve Liman İdaresi nezdinde gerçekleştirildiği, bu kapsamda Maye Ltd. Şti. Yetkilisi olan Murat Yeşiltuna'nın nitelikli dolandırıcılık, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, resmi belgede sahtecilik ve alınan MASAK raporu doğrultusunda suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarını işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

    Anlatılan eylem nedeniyle daha evvel NMT Cape Horn Lojistik ve Uluslararası Taş. Dış Tic. A.Ş yi temsilen Nadir Taşkın vekili tarafından yapılan şikayet üzerine soruşturma yapıldığı, İstanbul Anadolu C. Başsavcılığı'nın 2014/80598 sayılı bu soruşturmasında Erkan Mamati, Özkan Mamati ve dava sanığı Murat Yeşiltura'nın beyanlarına başvurulduğu, Haydarpaşa Liman İşletme Müdürlüğü ile yapılan yazışmaya ilgili birimce ''..Gümrük Yönetmeliğinin Eşya Teslimi ile ilgili 130. ve 94. maddeleri çerçevesinde yürürlükteki mevzuat çerçevesinde teslimin yapıldığını,..ordino veya yük teslim belgesi adı altında bir evrakın verilmediği gibi bunu isteme yetkilerinin de bulunmadığı...''na dair yanıt verildiği, bu kez tüm soruşturma dosyasının T.C Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Teftiş Kurulu Müfettişliği'ne gönderildiği, 11.09.2015 tarih ve 2015/231-4 sayılı inceleme raporunda özetle '' ..eşya tesliminde ordino kullanılmadığı, sahte ordino ile eşya teslim edilemeyeceği, ..söz konusu konteynerlerdeki eşyanın Saytrans tarafından Gümrük Müdürlüğü'ne verilen konişmento ile mevzuat çerçevesinde Maye Grup temsilcisine teslim edildiği...''nin belirtilmesi karşısında, 10.11.2015 tarih ve 2015/102696 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. İş bu karara karşı müşteki şirket vekilince itiraz olunmuş ise de, İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin 04.12.2015 tarih ve 2015/3130 d.iş nolu kararı ile itirazın reddolunması nedeniyle takipsizlik kararı kesinleşmiştir. İlerleyen süreçte iş bu dava dosyasının soruşturması sırasında o dönemde Maye grup ortağı ve yetkilisi Özkan Mamati'nin bu işlemin örgütte yönetici konumda olan Mehmet Noyan Orcan ve Tarkan Yavaş'ın da bulunduğu ortamda konuşularak Adnan Oktar'ın talimatıyla, yine örgüt üyesi İbrahim Özçelik'e ait Hay Çelik isimli şirkete malların aktarılması suretiyle yapılan bir dolandırıcılık faaliyeti olduğunu, kazanılan bedelin örgüte aktarıldığını söylemesi üzerine, beyanı ihbar kabul edilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin 13/05/2019 tarih ve 2019/3980 d. İş sayılı kararı ile kaldırılmış, evrak yeniden soruşturmaya kaydedilmiş, sanık Murat Yeşiltuna hakkındaki evrak tefrik edilerek bu dosya ile birleştirilmiştir.

    Yukarıda anlatılan oluş incelendiğinde, adli makamlarca kovuşturmaya yer olmadığına dair verilerek kesinleşen bir kararın, ortada başkaca delil yok iken sadece kendisini de o suçun faili olarak ortaya koyan Özkan Mamati'nin beyanı üzerine kaldırıldığı, bu durumda suçun sübutu için onun beyanları ve göstereceği diğer delillerin elzem olduğu, nitekim soruşturmayı yapan C. Savcısı'nın katıldığı duruşmada sorulması üzerine, Özkan Mamati hakkındaki dosyada soruşturmanın devam ettiğini, yurt dışından talep edilen belgelerin gelmesinin beklendiğini açıkça ifade ettiği, nitekim bilahare UYAP'tan yapılan sorgulamada katılan hakkında , bir diğer katılan Uğur Şahin ve bir kısım liman işletme görevlisinin de sanık olarak yer aldığı bir davanın açılmış olup karşılıklı verilen yetkisizlik kararları nedeniyle dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'nde bulunduğu tespit olunmuştur. Sanığın suçlamayı kabul etmeyerek iddia sahiplerini suçlayan savunması, bu kişiler hakkında soruşturmanın bekletilerek bu dosya ile birlikte açılmama sebebi olarak gösterilen yurt dışından gelecek olan belgelerin TCK.37 maddesi kapsamında fail olduğu kabul edilen bu sanığı da doğrudan ilgilendirmesi, zira aynı fiil nedeniyle o şüpheliler için gerekli görülen belgelerin aynı suçun faili olan bu sanık için de gerekli olacağının açık olması, sahteliği ileri


    image


    sürülen ordino ve teslim belgelerinin firari şüpheli Erkan Mamati'nin yetkilisi olduğu Saytrans Loj. Hiz.Ltd.Şti tarafından verilmiş olması karşısında, katılanlar Özkan Mamati ve Uğur Şahin hakkında açılan dava dosyası ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun ve davaların birlikte görülmesinde zaruret bulunduğunun açıkça anlaşılması karşısında CMK.8 ve 11 maddeleri gereğince dava dosyalarının birleştirilmesi, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,

    Kabule göre de;

    aa. Sübut bulduğu kabul edilen nitelikli dolandırıcılık suçu nedeniyle gerek işlenen fiille orantılı olacak bir ceza miktarının belirlenebilmesi, gerek sanığın TCK.168 maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesinin temini ve gerekse müştekinin de uğradığını iddia ettiği zararının giderilmesi suretiyle şahıs ve kamu yararının sağlanabilmesini teminen, suç nedeniyle oluşan zarar miktarının belirlenmesi gerekirken bu yapılmadan eksik kovuşturma ile zarar miktarı saptanmadan karar verilmesi,

    bb.TCK.205 maddesinin uygulanmasına esas alınarak yok edildiği kabul edilen resmi belgelerin muhteviyatının nelerden ibaret olduğunun, bunların Türkiye Cumhuriyeti'ne mi yoksa Çin Halk Cumhuriyeti'ne mi ait belgeler olduğunun saptanarak suç vasfının, iddianame ile gerekçeli karardaki ''.. eşyaların Çin'den çıkışı aşamasında tüm belgelerin imha edildiği...'' şeklindeki kabul karşısında ise TCK.8 maddesi kapsamında suç yerinin tereddütten uzak şekilde belirlenmesi, alınacak neticeye göre Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 2018/8015 E-2021/6918 K sayılı ilamında da açıklandığı şekilde belgelerin Çin'de mukim firma tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin, sahte olup olmadığının Çin ülkesi resmi kayıtlarından araştırılarak evrakın niteliğinin tespit edilmesi ve sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

    cc.Yine resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte olduğu iddia edilen belgelerin iğfal kabiliyetinin olması gerektiği, eğer iğfal kabiliyetleri yoksa sahtecilik suçunun yasal unsurları oluşmayacağı, suça konu belgelerdeki sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının tespit edilmemiş olması ve yapılan sahtecilikte aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu gözetildiğinde; her ne kadar bulunamadıkları bildirilmiş ise de; suça konu evrak asıllarının sıkı surette araştırılıp duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti veya bir bilirkişi tarafından incelenip özellikleri zapta geçirilerek, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile mahkumiyet hükmünün kurulması,

    hususları usul ve yasaya aykırı görülmüş olmakla sanık müdafiinin istinaf itirazlarının kabulü ile; sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık, resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek, resmi belgede sahtecilik ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından kurulan hükümlerin CMK. 280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3) -Kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun mağduru olarak gösterilen ve sanık Adnan Oktar hakkında bu suçtan mahkumiyet kararları verilen Mahmud İsmailoğlu'nun dosyada taraf kayıtlarının bulunmadığı, dolayısıyla açılan davadan haberdar edilmediği görülmekle; sanık Adnan Oktar hakkında mağdura karşı kişisel verilerin kaydı suçundan



    image


    açılan kamu davasında mağdurun bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK'nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip oldukları davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve CMK'nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı görülmüş olmakla sanık müdafiinin istiraf itirazları yerinde görülmekle CMK.289/1-e, 280/1-e maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4-)Sanık Deniz Tanık hakkında kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları dinleme ve kayda alma suçundan TCK. 133/1 maddesi ile cezalandırılması için açılan kamu davasında; 5560 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik CMK'nın 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşma kapsamında olan TCK’nın 133. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan dolayı soruşturma evresinde CMK'nın 253. maddesi uyarınca sanıkla şikayetçi arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma evresinde de aynı Kanun'un 254. maddesi uyarınca bu eksikliğin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Kabule göre de; TCK’nın 133/1. madde ve fıkrasındaki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme suçunun ancak konuşmanın tarafı olmayan kişi veya kişilerce işlenebileceği, oysa ki sanık Deniz Tanık'ın sanık Ayşegül Hüma Babuna ve katılan İshak Beyazay arasında geçen ve kendisinin de tarafı olduğu konuşmaları kaydetmesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eyleminin TCK’nın 133/2. madde ve fıkrasında yazılı olan ' katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme' suçunu oluşturacağı göz ardı edilerek, suç vasfında yanılma suretiyle TCK.133/1 maddesi ile yazılı şekilde karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve C. Savcısı'nın istinaf itirazları bu nedenle yerinde bulunmakla CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5-)Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Serra Mohammadvalıpour'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan açılan kamu davasında; suç tarihinde 9-10 yaşlarında olduğu belirtilen katılan Serra'nın sanık Adnan Oktar'ın yanına kanuni temsilcisi olan annesi Dilek Çelikten tarafından getirildiği açık olmakla, dosyada mevcut olan katılanın sanıklardan Hayri Can Dağtekin'e gönderdiği watsap mesajlarındaki Adnan Oktar ile ilgili yorumları, bir


    image


    kısım müştekinin soruşturma aşamasında Serra'nın ifade vermek üzere Türkiye'ye getirilebileceği, annesinin çok z..i biri olduğu ve para için isteneni yapabileceğine dair verdikleri bilgi notları, yine sanık Tarkan Yavaş'a ait bilgisayarda bulunduğu söylenen “Serra’nın annesinin beyanı” başlıklı yazı içeriğinde yer aldığı üzere bu kişinin nasıl ifade vermesini gösterir şekildeki hazırlıkları dikkate alındığında ; UYAP'tan yapılan sorgulamada Dilek Çelikten hakkında İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde müsnet suçtan dava açıldığının, mahkemece 2021/384 esas 2022/11 karar sayılı karar ile suç yerinin İstanbul Anadolu Adliyesi'nin yargı çevresinde kaldığı bildirilerek yetkisizlik kararı verildiği görülmekle, suçun birlikte işlenip işlenmediği hususunun net şekilde saptanıp suç vasfının şüpheden uzak şekilde belirlenebilmesi, tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti açısından CMK'nın 8. ve 11. maddeleri gereğince davaların birlikte görülmesinde zaruret bulunmasına rağmen eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK'nun 280/1-f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan Saber Mohammedvalıpour vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, karar verilmiştir.


    B- SUÇ ÖRGÜTÜ KURMA, YÖNETME, ÜYE OLMA, YARDIM ETME SUÇLARI


    1-)a) Sanık Adnan Oktar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgütü yönetme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar müdafiileri tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Sanıklar hakkında suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla açılan kamu davalarında, mahkemece müsnet suçun sübut bulduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nun 220/1-3, 58 maddeleri ile cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de;

    Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede yönetici konumunda olmaları nedeniyle, kendi işledikleri suçlar haricinde, örgüt üyesi olan tüm sanıklar ile diğer yönetici sanıkların suç teşkil eden eylemlerinden ötürü de TCK.220/5 maddesi atfı ile cezalandırılmalarının talep edilmiş olduğu, nitekim sanıklar hakkında örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği kabul edilen tüm suçlar nedeniyle TCK.220/5 maddesi atfı ile cezalandırılmalarına karar verildiği, ilk derece mahkemesinin iş bu kararının istinaf edilmesi üzerine dairemize gönderilen dava dosyasının incelenmesi neticesinde verilen kararımızın 'Genel Değerlendirme' başlıklı başlangıç kısmı ile 'Sanıklara Atfedilen Diğer Suçlar Bakımından Yapılan Değerlendirmeler' başlıklı kısmında gösterilen sebeplere binaen pek çok bozma kararı verildiği, bu bozma kararları neticesinde ilk derece mahkemesine gönderilecek olan dava dosyası nedeniyle yeniden bir yargılama yapılacak olması, bu yargılama neticesinde verilecek kararın bozma kararı üzerine verilecek yeni bir karar olması, verilecek yeni kararların TCK.220/5 maddesindeki atıf nedeniyle bu sanıkların hukuki durumlarını doğrudan etkileyecek olması nedeniyle, ilk derece mahkemesinde verilecek yeni karar ile iş bu sanıklar hakkında verilecek kararın irtibatlı olması ve bu nedenle davaların birlikte


    image


    değerlendirilmesinde gereklilik bulunması nedeniyle sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden, CMK.280/1-f maddesi uyarınca sanıklar hakkında müsnet suçtan verilen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    b) Sanık Fatma Ceyda Ertüzün hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgütü yönetme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    TCK m. 220/1 maddesinde yazılı suçun seçimlik hareketlerinden biri olan örgütü yönetmek, örgüt içindeki hiyerarşik yapılanmada üst sıralarda bulunmayı gerektirip , dış dünyaya karar almak, bu kararları uygulatmak, organizasyon ve koordinasyonu sağlamak, gerektiği zamanlarda örgüt adına insiyatif kullanmak, emir vermek, yönlendirmek ve idare etmek şeklindeki hareketlerle yansıyabilmektedir Bir kimsenin yönetici olup olmadığı, somut olayda hiyerarşik yapı içinde aldığı görevlere ve konumuna, diğer örgüt üyeleri üzerindeki etkisine göre belirlenir. Yargıtay'ın pek çok kararında da belirtildiği gibi fail hiyerarşik olarak örgüt üyeleri üzerinde bulunuyor, geniş bir alanda iş bölümü yapabiliyor, örgüt üyeleri üzerinde sevk ve idarede bulunabiliyor, örgütsel faaliyetlerin organizasyonunda, icrasında, harekete geçiren, engelleyen veya durduran olarak rol üstlenebiliyor, bu faaliyetleri denetleyebiliyor ise yönetici olarak kabul edilebilecektir. Yargıtay 16.Ceza Dairesi'nin 18.07.2017 tarih, 2016/ 7162 E, 2017 / 4786 K sayılı ilamında bu durum “...Örgüt yönetmek; örgütün amaçları doğrultusunda örgütü idare etmeyi, emir ve direktif vermeyi, örgüt içinde inisiyatif ve karar verme gücüne sahip olmayı gerektirir. Örgütün varlığının, etkinliğinin ve gelişiminin sağlanması, hedeflerinin belirlenmesi, program ve stratejilerinin saptanmasını ifade eder. Ancak örgütün faaliyetleri çerçevesinde sadece belirli bir suçun işlenmesini organize edenler bu suçun işlenmesini planlayıp, yönetenler örgüt yöneticisi olarak kabul edilemez.'' şeklinde özetlenmiştir.

    image

    Yukarıdaki anlatımlar doğrultusunda somut dava dosyası incelendiğinde; 1962 doğumlu olan sanık Fatma Ceyda Ertüzün, dosya kapsamında beşi de örgüt üyeliği veya yöneticiliğinden sanık olarak yargılanan Babuna kardeşlerin en büyüğüdür. 1981 yılında evlenmiş, ancak milletvekili olan eşi Tevfik Ertüzün'ün 1998 yılında bir trafik kazasında ölümü neticesinde dul kalmış, İstanbul ilinde Bağdat Caddesindeki evinde iki çocuğuyla yaşamaya başlamıştır. Sanığın evli olması nedeniyle babaevinden ayrı olduğu dönemde önce kızkardeşi Mihrinaz Tuba Babuna(Örmen), akabinde Ayşegül Hüma Babuna ve bilahare Ahmet Oktar Babuna örgüte mensup olmuşlar, sanık gerek kardeşlerinin tesiri altında kalması, gerek Ahmet Oktar Babuna'nın tedavisi için ABD'de bulundukları dönemde sanık Adnan Oktar'ın gösterdiğini söylediği özel ilgi ve yardımlardan duyduğu memnuniyet , gerekse de anlatılan örgüt ideolojisini benimsemesi neticesinde kendisi de örgüte aidiyet hissetmiş ve örgüt ideolojisi çerçevesinde bir kısım faaliyetlerde bulunmaya başlamıştır. Sanığın vefat eden eşinin köklü bir aileye mensup ve milletvekili olması nedeniyle geniş bir bürokrat ve siyasetçi çevresine sahip olmasından kaynaklı nüfuzundan yararlanılarak lobi faaliyetlerinde kolaylıkla randevu alınmış, akabinde bu görüşmeleri yapan ve yönetici kadrosunda oldukları kabul edilen Aylin Atmaca ile Ayşegül Hüma Babuna'nın yaptıkları görüşmelerde yanlarında yer almıştır. Sanığın örgüt faaliyetlerini yönetme, insiyatif kullanma, emir ve talimat verme gibi bir pozisyonunun hiç bir zaman olmadığı etkin pişman sanık Ece Koç'un ''.. ..Şu an örgütteki görevi ise Ankara’daki siyasilere eşi Tevfik Erüzün’ün adını referans olarak kullanarak randevu alması ve kardeşi Hüma Babuna'ya şahit olarak görüşmelere katılmaktadır.'', etkin pişman sanık Bahar Bayraktar'ın “…Adnan Oktar'ın

    image

    image

    image

    image

    image

    image

    image

    Ceyda Ertüzün'ü imam yapacağını sanmıyorum....'', yine etkin pişman Ayça Pars'ın “...Genelde Ankara görüşmelerini yapan Aylin Atmaca ve Hüma Babuna’ dır. Ancak görüşmelere tek başlarına gitmemek için yanlarına birer kişi daha alırlar. Ankara’ da kalıp, yanlarına görüşmelere aldıkları kişiler öncelikli olarak Ceyda Ertüzün.dür...'', katılan Serpil Ekşioğlu'nun duruşmadaki ''.. Şimdi imam değildi Ceyda, yani ben yöneticilik kavramını iddianamede gördüm, yönetici bizim şeyimizde farklı, bizde imamlık sistemi vardı, Ceyda

    image


    image


    image

    image

    image

    imam değildi ve bana da herhangi bir talimat vermedi....'', katılan Ceylan Özgül Kuruca'nıduruşmadaki ''... Eda Babuna ve Hüma Babuna'nın özellikle, Ceyda Ertüzün değil. Eda Babuna ve Hüma Babuna'nın Ankara lobisini yönettiğini biliyorum evet....'', etkin pişman Muazzez Arık'ın ''...Adnan OKTAR’ın çevresindeki kişilerin sadece Tv den görünen yani sarışın, abartı makyajlı, mini etekli vs. olmadığı her kesimden talebeleri ve sevenleri havası vermek adına modern kapalı diyeceğimiz bir kılıkta gitmemiz talimatı verildi. Ben ve , …, Ceyda Ertüzün bu şekilde giyindik, kılık kıyafetimiz Didem ÜRER tarafından onaylandıktan sonra bu organizasyona katıldık…'' gibi pek çok beyandan anlaşılmasına karşın, sanığın kabul etmediği dijital verideki e-mailde bir eski bakana yazdığı iddia edilen ve muhatabına doğrulatılmadığı için kastedilenin ne olduğunun da net şekilde anlaşılmadığı bir yazışmanın sanığın örgüt yöneticisi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, sabit olan örgüt üyeliği nedeniyle TCK.220/2 maddesi ile cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Yine yukarıdaki B-1-) a) no.lu bentte anlatılan ve diğer kurucu ve yönetici sanıklar nedeniyle verilen bozma kararının, bu sanığa da teşmili gerektiğinin gözetilmesi gerektiğinden, anılan hususlar usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmekle CMK. 280/1-e, f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    2-) a) Sanıklar Abdulkadir Erhan Keskin, Adem Yeni, Adnan Bora Önen, Ahmet Bürke, Ahmet Çelik, Ahmet Oktar Babuna, Ali Hazır, Ali Kasap, Ali Emre Bukağılı, Ali Suat Kütahnecioğlu, Alkas Çakmak, Altuğ Müştak Berker, Altuğ Revnak Eti, Anıl Süer, Arzu Leman Orcan, Aslı Efeoğlu, Aslıhan Hantal, Ayça Gökçaylar, Aydan Saraçoğlu, Aydın Kasap, Ayfer Bayer, Aylin Kocaman, Ayşe Akkaş, Ayşe Koç, Ayşe Pınar Akkaş, Bahadır Köseoğlu, Banu Şener, Bedri Edis Yılmaz, Belgin Berber, Berkay Kayabay, Berrak Pilavcı, Burak Sanver, Burcu Çekmece, Burhan Efeoğlu, Bülent Sezgin, Celal Özbektaş, Cemil Gültekin, Cem Sedat Altan, Damla Pamir, Demet Görünür, Deniz Tanık, Didem Rahvancı, Dilem Köknar, Dolunay Tezin, Duygu Altınok, Ebru Altan, Ebru Fişek, Ebru Yılmazatilla Umur, Ebru Selin Barutçu, Ediz Çalıkoğlu, Elif Kıral, Elvan Şahin, Emine Duygu Polat, Emine Mine Kalça, Erkan Seyhan, Esin Daban, Esma Sönmez, Esra Eldeleklioğlu, Esra Saraçoğlu, Eşref Nuri Yakışan, Ferhunde Eda Babuna, Filiz Arık Menet, Füsun Ebru Biçer, Gaye Ertin, Gizem Köknar, Gökalp Barlan, Gülay Pınarbaşı, Gülgün Göktan, Gül Sinem Şener, Gülşah Güçyetmez, Hakan Kurtul, Hande Canlı, Hayri Can Dağtekin, Hikmet Fatih Müftüoğlu, Hüseyin Alpar Sayın, Hüsnü Erel Aksoy, İsmail Hulusi Gökmenli, Kadir Kaya, Kamile Gülen Yeral, Kartal Göktan, Kartal İş, Kenan Yavuzyiğit, Kerime Akkaya, Korkut Yasa, Kübra Kartal, Kübra Yıldırım, Lale Camcı, Levent Denizoğlu, Levent Sezgin, Mehmet Alp Ünlü, Mehmet Coşkun Pamir, Mehmet Ender Daban, Mehmet Murat Atmaca, Mehmet Orhan Mazıcı, Mehtap Süer, Meltem Daban, Meltem Süngür, Meral Kalça, Mert Sucu, Merve Bozyiğit, Mihrinaz Tuba Örmen, Muhammed Kürşat, Mukbil Yalçın, Murat Ersan, Murat Yeşiltuna, Mustafa Çalıkoğlu, Mustafa Işık, Mustafa Kuşcu, Mustafa Mete Oktar, Müzeyyen Demir, Necati Koç, Nihan Toklu, Nihat Balaman, Nil Özlem Şener, Nilgün Yılmaz, Nilüfer Koç, Nuran Göver, Nuri Özbudak, Nurşah Aksoy, Oğuzhan Sevinç, Onur Batu Yıldız, Ozan Süer, Özlem Yörük Tınar, Pelin Akçalı, Pelin Durmuş, Pınar Sezgin, Raif Engin, Rasim Coşkun Varlıbaş, Rasin Kotil, Saim Erdem Ertüzün, Salih Tınar, Sedat Cüneyt Özyaşar, Selcan Yalva, Selda Göktan, Selma Selda İnal, Semih Meriç, Serap Akıncıoğlu, Serdar Melih Çelikler, Serhat Akmugan, Serkan Ak, Serkan Demir, Serkan Yumru, Sermin Karakale, Server Görkem Erdoğan, Seyhun Şanda, Sibel Yılmaztürk, Sonia Eskinazi, Sündüs Yörük, Şecaaddin Çelikler, Şerifkan Süleymaniyeli, Tarık Koç, Timur Ayan, Tuğba Bal, Tuğba Özkan, Tural Rustamov, Tural Rzayev, Turgut Aksu, Turgut Demirhan, Tülay Hatice Kumaşcı, Tülin Marangazoğlu, Uğur Küçükaydın, Vuslat Uyanık(Terkoğlu), Yakup Balaman, Yasemin Kiriş, Yasemin Mert, Yasin Göker, Yasin Kaya, Yusuf Erkan Özoğuz, Zafer Fırat, Zeynep Balaman, Zeynep Şener ve Zeynep Yalçın hakkında suç



    image


    işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı (sanıklar Ahmet Oktar Babuna, Şecaaddin Çelikler hakkında verilen hükümlerin gerekçesi yönünden) tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlamasıyla açılan kamu davalarında, mahkemece müsnet suçun sübut bulduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nun 220/2-3, 58 maddeleri ile cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de; ilk derece mahkemesinin iş bu kararının istinaf edilmesi üzerine dairemize gönderilen dava dosyasının incelenmesi neticesinde verilen kararımızın 'Genel Değerlendirme' başlıklı başlangıç kısmı ile 'Sanıklara Atfedilen Diğer Suçlar Bakımından Yapılan Değerlendirmeler' başlıklı kısmında gösterilen sebeplere binaen pek çok bozma kararı verildiği, bu bozma kararları neticesinde ilk derece mahkemesine gönderilecek olan dava dosyası nedeniyle yeniden bir yargılama yapılacak olması, tefrik edilmesi ya da birleştirilmesi gereken dava dosyalarındaki bilgi ve belgelerin, eksik kovuşturma sebeplerine dayalı bozma kararları neticesinde toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinden, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan hükümler yönünden bağlantı sebebiyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. Sanıklar Aslınur Alçakakan, Canan Kütahnecioğlu, Mehtap Şahin, Saliha Yazaroğlu ve Semra Özgiray hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen hükümlere yönelik sanıklar müdafiileri tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

      Sanıklar hakkında suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak suçundan yapılan yargılamada her ne kadar sanıklar savunmalarında örgüt içindeki konumlarına ait karşı bir beyanda bulunmamış iseler de; sanıklar hakkında soruşturma ve kovuşturma aşamasında beyanları alınan etkin pişman sanıklar Çağla Teker, Bahar Bayraktar, Beril Koncagül, Ece Uyguç, Sıdıka Gül, Bilge Tok, katılanlar Hatice Ural, Kadriye Mihrace Seyrek, Zeynep Ceren Yiğitcan vd. pek çok kişinin dile getirdiği gibi; bu sanıkların örgüt ideolojisini sorgulayan, kısmen karşı çıkan, fırsat bulmaları halinde ayrılmak isteyen bir niyet ve psikoloji içinde olmaları, sanık Canan Kütahnecioğlu için geçerli olmak üzere psikolojik baskı altında tutulan, 'bacı' konumunda olmasına rağmen herkesten uzaklaştırılıp pasifize edilmiş şekilde yaşamını sürdüren bir konumda olduğunun anlaşılması karşısında; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü ile TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanıkların kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, sanıkların örgüt içindeki konumu, kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; yetersiz gerekçe ile temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/3. maddesine aykırı olarak fazla ceza tayini,

      Yine, adı geçen bu sanıkların, kararımızın yukarıdaki B-2-) a) bendinde gösterilen sebeplerle suç örgütü üyeliği suçundan haklarında bozma kararı verilen diğer sanıklar ile aynı hukuki statüde olmaları itibariyle, gösterilen sebeplere ilişkin bozma kararının bu sanıklara da teşmili gerekeceğinin gözetilmesi hususları, usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanıklar müdafiilerinin istinaf itirazları bu sebeple yerinde bulunmuş olmakla CMK. 289/1-g, 280/1-e, f maddeleri uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanıklar Ahmet Muhassıloğlu, Murat Çakır ve Müge Öğütçü hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar müdafiileri tarafından yapılan istinaf taleplerinin


      image


      incelenmesinde;

      İncelenen dosya kapsamına göre; sanıklar Ahmet Muhassıloğlu, Murat Çakır ve Müge Öğütçü'nün üzerlerine atılı suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçunun sübut bulduğu kabul edilerek müsnet suçtan cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de; sanık Ahmet Muhassıloğlu'nun 17.02.2021 tarihli, sanık Murat Çakır'ın ise 29.01.2021 tarihli dilekçeleri içeriklerinde pişman olduklarını belirterek örgüt hakkında açıklamalara yer verdikleri, yine sanık Müge Öğütçü'nün yargılama safahatinde örgütten ayrıldığını bildiren 24.11.2020 tarihli dilekçesi ile, istinaf aşamasında ibraz ettiği 06.05.2021 tarihli etkin pişmanlıktan yararlanma talepli dilekçesindeki açıklamalar karşısında, Yargıtay

      16. Ceza Dairesi'nin 2019/2334 E-2019/2831 K sayılı vb ilamlarında da belirtildiği gibi sanıkların yeniden sorguları yapılmak suretiyle haklarında 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması.

      Yine, adı geçen bu sanıkların, kararımızın yukarıdaki B-2-) a) bendinde gösterilen sebeplerle suç örgütü üyeliği suçundan haklarında bozma kararı verilen diğer sanıklar ile aynı hukuki statüde olmaları itibariyle, gösterilen sebeplere ilişkin bozma kararının bu sanıklara da teşmili gerekeceğinin gözetilmesi hususları, usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanıklar müdafiilerinin istinaf itirazları bu sebeple yerinde bulunmuş olmakla CMK. 289/1-g, 280/1-e, f maddeleri uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Esra Öymen hakkında silahlı suç örgütüne üye olmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 2020/3838 E 2021/3145 K gibi çok sayıdaki kararında ''... Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur....'' şeklinde açıklama ile örgüt üyeliğinin unsurları gösterilmiş, örgüte yardım veya örgüt adına suç işleme ile bu suç arasındaki belirlemede ayırt edici farkın, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesi olduğu anlatılmıştır.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Eyüp Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü'nde çalışan ve bir siyasi partinin kadın kollarında görev yapan sanığın, sanık Altuğ Revnak Eti'nin belediye bünyesinde düzenlediği Kuran mucizeleri , insanın yaratılışı gibi konuları kapsayan konferansların organizasyonunda konumu gereği yer almak haricinde, etkin pişman Emre Kutlu'nun, sanığın '..örgütün günlük işlerini yaptığına..' dair dosya kapsamıyla örtüşmeyen beyanı , Altuğ Revnak Eti'nin konferanslar ile sınırlı anlatımı, Adnan Tınarlıoğlu'nun ise yine tarih ve eylem izafe etmeyen soyut beyanları dışında sanığın savunmalarının aksini gösteren, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olmak suretiyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerinin olduğunu ortaya koyan, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, ispat edilemeyen müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

    Yine, adı geçen sanık hakkında, kararımızın yukarıdaki B-2-) a) bendinde gösterilen sebeplerle suç örgütü üyeliği suçundan haklarında bozma kararı verilen diğer sanıklar ile aynı hukuki statüde olması itibariyle, gösterilen sebeplere ilişkin bozma kararının bu sanığa da teşmili gerekeceğinin gözetilmesi hususları, usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiinin istinaf itirazları bu sebeple yerinde bulunmuş olmakla CMK. 289/1-g,


    image


    280/1-e, f maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    3-)a) Sanıklar Demet Hanlı, Hatice Akoğlu, Hayri Muhammet Keş, Mustafa Kurtuluş, Nursel Tekin ve Rıdvan Kuş hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar

    müdafiileri tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Sanık Hayri Muhammet Keş hakkında ana iddianamede suç örgütüne yardım etmek, 2020/9907 esas sayılı iddianamede ise suç örgütüne üye olmak suçlarından dolayı açılmış iki ayrı dava bulunduğu, ancak sanık hakkında tek bir hüküm kurulduğu görülmüş ise de; 12.07.2019 tarih ve 2019/32564 esas sayılı ana iddianamede sanığa atfedilen eylemin anlatılmadığı, bu sanığın ifadesi yerine bir başka kişinin beyanının eklendiği, sadece sevk maddesinin gösterilmesi ile kişi hakkında bir dava açıldığının kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, ilk iddianameye istinaden bir karar verilmemesi eksiklik olarak değerlendirilmemiştir.

    Sanıklar hakkında TCK.220/2-3 maddeleri ile verilen 4 yıl 6 ay hapis cezasından 220/7 maddesi ile 1/3 indirim yapıldığında sonuç cezanın 3 yıl yerine 2 yıl 12 ay hapis cezası olarak eksik belirlenmesi aleyhe istinaf bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

    Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan açılan kamu davalarında, mahkemece müsnet suçun sübut bulduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK'nun 220/2-3-7 maddeleri ile cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de;

    İlk derece mahkemesinin iş bu kararının istinaf edilmesi üzerine dairemize gönderilen dava dosyasının incelenmesi neticesinde verilen kararımızın 'Genel Değerlendirme' başlıklı başlangıç kısmı ile, 'Sanıklara Atfedilen Diğer Suçlar Bakımından Yapılan Değerlendirmeler' başlıklı kısmında gösterilen sebeplere binaen pek çok bozma kararı verildiği, bu bozma kararları neticesinde ilk derece mahkemesine gönderilecek olan dava dosyası nedeniyle yeniden bir yargılama yapılacak olması, tefrik edilmesi ya da birleştirilmesi gereken dava dosyalarındaki bilgi ve belgelerin, eksik kovuşturma sebeplerine dayalı bozma kararları neticesinde toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinden, sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan kurulan hükümler yönünden bağlantı sebebiyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. Sanık İpek Esra Uçar hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde

      Yapılan yargılama sonunda ''...sanığın örgüte müzahir şirkete kitap alışverişi adı altında maddi yardımda bulunması, sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası içeren paylaşımlarda bulunması, firari örgüt üyesi sanığı evinde saklaması bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı bulunan bilerek ve isteyerek örgüte yardım suçunu işlediği ....'' gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın duygusal ilişki yaşadığı erkek arkadaşı olan sanık Turgut Aksu vasıtasıyla örgüt mensubu bir kaç kişiyi tanıması, yine sanık Altuğ Revnak Eti ile iletişiminin çocukluk arkadaşı olmasına dayanması, firari şüpheli İbrahim Seral Köprülü ile olan watsap yazışmasının davet edildiği bir yemeğe icabet edemeyeceğine dair mazeret bildiriminden öte bir boyut taşımaması, sosyal medyada yaptığı paylaşımların ise bir örgüt mensubunun genel nitelikteki siyasi birkaç yazısını paylaşmaktan ibaret olup örgütü övücü niteliğinin bulunmaması, kendisi de yazılı ve görsel medyanın bir ferdi olan sanığın, örgütün varlığına dair bilgi bulunmayan 2007, 2008, 2009 yıllarında Global yayımcılıktan aldığı kitaplara ilişkin ödediği cüzi meblağın örgüte yardım sayılamayacağının anlaşılması karşısında, müsnet suçu işlediği sabit olmayan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi


      image


      Kabule göre de;

      a.Yargıtay 4.Ceza Dairesi'nin 2021/6133 E-2021/19255 K sayılı ilamında ''..TCK'nın 220/7. maddesinde; "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır" hükmüne yer verilerek, örgüt mensubu olmasa bile örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmiş olanların örgüt üyesi olarak cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır. Örgüt üyelerini barındırma veya barınacak yer gösterme, örgüte erzak veya lojistik sağlama, örgüte ait malzeme, belge ve doküman saklama, örgüte eleman temini, rehberlik etme, örgüt üyelerinin, sipariş ettikleri malzemeleri temin etme, hasta veya yaralı örgüt üyelerini tedavi etme, örgüte ilaç temini gibi yardım olarak kabul edilebilecek her türlü faaliyet bu suçun konusunu teşkil edebilir. Ceza Genel Kurulu'nun 12/02/2008 gün ve 230-23; 03/03/2009 gün ve 184-43 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; maddi nitelikteki yardım fiilleri suç tarihinde yürürlükte bulunan normlar dikkate alınmak suretiyle 5237 sayılı TCK'nın 220/7. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir." şeklindeki açıklamada yardım fiillerinin kapsamı belirlenmiş olup, bu itibarla yardım fiilinin başka bir suçu oluşturmadığı durumlarda TCK'nın 220/7. maddesi uygulanabilecek iken, gerçekleştirilen eylemlerin farklı bir suçu oluşturması durumunda ise, kanun koyucunun TCK'nın 220/6. madde metninde "ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır" ibaresine yer verdiği halde aynı Kanun'un 220/7. madde metninde "ayrıca" ibaresine yer vermediği hususu da gözetilerek farklı neviden fikri içtima kurallarına göre daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı ceza verilmesi gerekirke.......'' şeklindeki açıklama doğrultusunda sanığın suçluyu kayırma suçundan mahkumiyetine karar verildiği halde ayrıca suç işlemek için kurulan örgüte yardım etme suçundan cezalandırılamayacağının gözetilmemesi,

      b.Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan verilen cezanın 3 yıl yerine 2 yıl 12 ay olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini (aleyhe istinaf bulunmadığından kazanılmış hakkının korunması suretiyle),

      c. Kararımızın B-3 no.lu bendinde gösterilen nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, ilgili bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    2. Sanık Nilüfer Ayır hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      C. Savcısı'nın bu sanık hakkındaki istinaf talebinin hüküm kurulmayan kişisel verilerin ele geçirilmesi, yayılması suçuna ilişkin olduğu, ilgili suç nedeniyle karar verilmemiş olduğu için zamanaşımı süresinde karar verilebileceğine dair, kararımızın başlangıç kısmında değerlendirme yapılmış olduğu anlaşıldığından, bu suç yönünden istinaf talebinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.

      Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.

      Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin geçmişteki ve 3 ile 16 . Ceza Daireleri'nin halihazırdaki uygulamaları göz önüne alındığında; suç örgütleri veya silahlı terör örgütlerine yardım suçunun ancak doğrudan kastla işlenebileceği, yardımın örgütün amacını


      image


      gerçekleştirmeye hizmet etmesi gerektiği, örgüt üyelerine yapılan yardımın da örgüte yapılmış gibi kabul edilmekle birlikte örgüt üyesinin mensup olduğu örgütün bilinmesi ve bu yardımın da insani mülahazalarla değil örgütün amaçlarını gerçekleştirme gayesiyle yapılması hususunda ortak bir kanaatin mevcut olduğu bilinmektedir.

      Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Turkcell Super Online Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Global Bilgi A.Ş ünvanlı işyerinde müşteri temsilcisi olarak çalışan sanığın, dosyada sanık konumundaki Mehmet Alp Ünlü'nün talebi ile katılan Özkan Mamati'nin internet hattının faturalarını ödeyip ödemediği, şirkete şikayet kaydı açtırıp açtırmadığı, aylık fatura ödeme miktarları ve hangi tarifede bulunduğuna ilişkin bilgileri istemesi üzerine bunlara ilişkin bilgileri verdiği gerekçesiyle örgüte yardım etme suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; sanık Nilüfer Ayır'ın İzmir ilinde yaşadığı, örgüt üyelerinden sadece Mehmet Alp Ünlü'yü arkadaşı olan polis memuru sanık Ebubekir Ulutürk vasıtasıyla tanıdığı, sanık Mehmet Alp Ünlü'nün örgütün mahrem üyesi olup çoğu üye tarafından dahi tanınmadığının dosya içeriğinden bilindiği , hal böyleyken örgüt üyesi dahi olmayıp bir başka şehirde yaşayan sanığın, sanık Mehmet Alp Ünlü'nün kendisinden istediği bilgiyi örgüt hesabına istediğini bilmesinin beklenemeyeceği, kaldı ki HTS kayıtlarındaki katılan Özkan Mamati hakkında ''..cazgır bir tip bu galiba biraz, erişemiyo ama üç kuruş parayı ödememek için ee bu şekilde arayıp kayıt açıp faturalarını iptal ettirmeye çalışan küçük hesap yapan kişilerden birisi..... '' şeklindeki söyleminden katılanı tanımıyor olduğunun, yine sanık Mehmet Alp Ünlü'nün ''...: hee o zaman haciz maciz yani bunun parası vardır diyosun sen bunun..'' şeklindeki beyanı ile de, diğer sanığın bu bilginin kendisine bir haciz işlemi için gerektiğini söylemesi üzerine yardım ettiğine dair savunmasının doğruluğunun anlaşıldığı, yine dosyada mevcut watsap kayıtlarından sanığın 30.07.2018 tarihli Nesibe isimli bir arkadaşı ile yaptığı yazışmalarda ''...okudum hepsini bunların, ben inanamıyorum. Bu işte bir yanlışlık var..'', ''.....fakat o pislik adam Adnan ile adımın aynı paragrafta geçecek olması beni çıldırtırdı şahsen....'' şeklindeki konuşmalarının da sanık Mehmet Alp Ünlü'nün örgüt üyesi olduğunu bilmediğini açıkça gösterdiği anlaşılmakla müsnet suçu işlediği sabit olmayan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      -Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan verilen cezanın 3 yıl yerine 2 yıl 12 ay olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini (aleyhe istinaf bulunmadığından kazanılmış hakkının korunması suretiyle)

      - Kararımızın B-3 no.lu bendinde gösterilen nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, ilgili bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    3. Sanık Oğuzhan Öztürk hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

      Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.

      Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin geçmişteki ve 3 ile 16 . Ceza Daireleri'nin


      image


      halihazırdaki uygulamaları göz önüne alındığında; suç örgütleri veya silahlı terör örgütlerine yardım suçunun ancak doğrudan kastla işlenebileceği, yardımın örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet etmesi gerektiği, örgüt üyelerine yapılan yardımın da örgüte yapılmış gibi kabul edilmekle birlikte örgüt üyesinin mensup olduğu örgütün bilinmesi ve bu yardımın da insani mülahazalarla değil örgütün amaçlarını gerçekleştirme gayesiyle yapılması hususunda ortak bir kanaatin mevcut olduğu bilinmektedir.

      Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

      Polis memuru olan sanığınörgüt üyesi sanık Mehmet Alp Ünlü ile bir çocukluk arkadaşı vasıtasıyla tanıştığını, arkadaşlığının 15 yıllık bir mazisi bulunduğunu, HTS kayıtlarının 5 yıllık bir süreyi içermesi nedeniyle arama-aranma sayısının bu arkadaşlık çerçevesinde makul bir sayıda olduğunu, iletişim tespitine konu olan Mehmet Alp Ünlü ile görüşmelerinin hiçbirisinin örgütle ilgisi olmadığını, Mehmet Noyan Orcan ile Halil Hilmi Müftüoğlu'nu adli mukayyitlik yaptığı dönemden tanıdığını, Halil Hilmi ile bir görüşmesinde Özkan Mamati isimli kişinin silah ruhsatının süresinin dolduğunu, ancak ilgili karakol tarafından alınmadığı için görevini yapmayan polis memurlarını şikayet edeceğini duyunca, ondan ayıldıktan sonra kendi inisiyatifiyle bir polis arkadaşına ilgili kişinin ruhsat durumunu sorduğunu, amacının bir meslektaşının zarar görmesinin önüne geçmek olduğunu, zaten ruhsatta bir sorun olmadığını öğrendiğini, bu bilgiyi kimseye iletmediğini, sanıkların bir suç örgütü üyesi olduklarını bilmediğini söyleyerek suçlamayı kabul etmemiştir. Bu savunma doğrultusunda sanığın Mehmet Alp Ünlü ile olan görüşmelerine ilişkin tape kayıtları içerikleri incelendiğinde örgütsel bir faaliyetin söz konusu olmadığı, iş bu dosyadaki yargılamaya konu herhangi bir mevzudan bahsedilmediği görülmüştür. Sanık Mehmet Alp Ünlü'nün örgütün mahrem üyesi olup çoğu üye tarafından dahi tanınmadığının dosya içeriğinden bilinmesi nedeniyle, sanığın bu kişinin örgüt üyesi olduğunu bilmediğine dair savunmasının aksini kanıtlayan bir delile rastlanmamıştır. Sanığın Halil Hilmi Müftüoğlu'nun beyanı üzerine Özkan Mamati'nin silah ruhsatı bilgilerini öğrenmeye çalışması ise gerek sanık Halil Hilmi Müftüoğlu'nun örgüt üyesi olduğunu bilmemesi, gerekse öğrendiği bilgiyi bu sanığa ilettiğine dair bir delilin bulunmaması nedeniyle sanığın müsnet fiili , suç örgütüne yardım etmek kastıyla yaptığına dair dosyada cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığı halde beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi bağlamında sanığın faaliyetlerinin nitelik, süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun, adil bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; dosya kapsamı ile uyuşmayacak biçimde ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

      2. TCK.220/7 maddesi ile yapılan indirim sonrasında 3 yıl yerine 2 yıl 12 ay olarak yapılan hatalı hesaplama sonucu eksik ceza verilmesi, (kazanılmış hakkı korunmak suretiyle)

      3. Kararımızın B-3 no.lu bendinde gösterilen nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, ilgili bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.289/1-g, 280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    4. Sanık Özdemir Uygur hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde;

    Polis memuru olan sanığın katılan Mehmet Emin Koç ile ortak bir tanıdıklarının aracılığıyla Üsküdar ilçesindeki bir mekanda buluştukları, bu aşamada katılanın sanığın mesleğini ve konumunu bilmediği, sanığın konuyu sorması üzerine ''. konu


    image


    Adnan , ben bu adamı çökertmek istiyorum, bu örgütü dedim,....'' şeklinde anlattığı olayda, sanığın konuyu sürekli parasını mı aldıkları noktasına getirdiğini, kendisinin en son "Abi 3-4 milyon Dolar vardır herhalde ama para istemiyorum" demesi üzerine sanığın "İstersen yarın buraya ne kadar para istiyorsan getirteyim bunlardan bak" dediğini, akabinde birini arayacağını söyleyerek telefonunun hoparlörünü açtığını, karşıdaki kişinin Tarkan Yavaş olduğunu sesinden tanıdığını, sanığın onunla son derece samimi ve biraz üst perdeden konuştuktan sonra kendisine dönerek "Bunlar bizim adamımız ya, bunları biz kurtardık" dediği şeklinde anlattığı, sanığın ise bu iddiaları kabul etmeyerek katılanın kendisine ailevi bazı ilişkilerini anlatarak destek istediğine dair savunma yaptığı, katılanın sanıkla adliyede değil dışarıdaki bir mekanda buluşması, sanığın o dönemdeki İstanbul BAM Başsavcısı'nın koruması olduğundan habersiz olması dikkate alındığında, katılanın yeniden celp edilerek sanıkla buluşmasında hedeflediği amacın ne olduğu, ona örgütle ilgili hangi bilgileri anlattığı, bu buluşma öncesinde örgüt aleyhine herhangi bir şikayet veya idari makamlara başvuru yapmış olup olmadığının sorulması, lüzumu halinde şikayetlerine ilişkin bilginin UYAP veya C. Savcılığı'ndan sorularak tespitinden sonra, ilk derece mahkemesince sanığın soruşturma yapma yetkisi olan İstanbul C. Başsavcısı'nın koruması olduğu kabul edilmiş ise de bu hususun doğru olmayıp görüşme tarihi itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı'nın koruması olduğu da nazara alınarak, katılanın şikayet hakkını engellemeye yönelik ne gibi bir davranışta bulunduğunun tespiti neticesinde örgüte yardım sayılabilecek bir fiilinin mevcut olup olmadığı hususundaki şüphenin giderilmesi ,

    Yine sanığın HTS çözüm tutanağında Adnan Oktar'dan ''..dayımın selamı varmış...'' şeklinde yapılan çözümlemeyi kabul etmeyerek dayım kelimesini kullanmadığını ileri sürdüğü ve bu konuşmaya ilişkin ses kaydının dinlenmesine dair ısrarlı talebi karşısında HTS kaydının duruşmada dinlenilmesi veya bir bilirkişiye tevdii edilerek çözümünün yapılması gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi bağlamında sanığın faaliyetlerinin nitelik, süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun, adil bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; dosya kapsamı ile uyuşmayacak biçimde ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

    2. TCK.220/7 maddesi ile yapılan indirim sonrasında 3 yıl yerine 2 yıl 12 ay olarak yapılan hatalı hesaplama sonucu eksik ceza verilmesi (kazanılmış hakkı gözetilerek)

    c.Kararımızın B-3 no.lu bendinde gösterilen nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, ilgili bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK. 289/1-g, 280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    - HUKUKİ KABUL VE NİTELEMELER


    Bu aşamada; istinaf incelemesine konu cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar nedeniyle, hükümlerdeki benzer ve ortak hukuki nitelemelere ilişkin ilk derece mahkemesi kabullerine karşı dairemizin bu konulardaki hukuki yaklaşımını ortaya koymak lüzumu duyulmuş, böylelikle aynı hususların inceleme konusu yapılacak her hükümde defaten tekrarlanmasının da önüne geçilerek hükmün sadeleştirilmesi suretiyle daha kolay anlaşılır hale geleceği düşünülmüştür.



    image


    1. İlk derece mahkemesinin ''..etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini ileri süren müşteki sanıklar ile mağdurların örgütün korkutucu etkisi, tehdidi, sosyal medyada karalama kampanyaları ve daha evvel örgüt hakkında adli makamlara müracaat edip örgütün baskısından dolayı sonuç elde edemeyip örgütün hedefi haline gelmesi nedenlerinden ötürü basit cinsel saldırı ve sarkıntılık gibi şikayete tabii suçlar yönünden şikayet süresinin iradeleri özgürlüğe kavuşan mağdur ve müştekiler yönünden operasyon tarihinden itibaren başladığı kabul edilmelidir..'' yönündeki kabulü hakkında:


      Bir ceza muhakemesi şartı olan şikayet, suç soruşturmasının kamusallığı, yani resen kovuşturma ilkesine istisna getiren hallerden biri olarak 5237 sayılı TCK.'nun 73. maddesinde düzenlenmiştir.

      Kamusallık ilkesi gereğince, bir suçtan haberdar olan adli makamların kendiliğinden harekete geçerek soruşturma yapmaları esasına istisna olarak yasa koyucu bazı suçlarda, suçtan zarar görenin failin cezalandırılmasına dair isteğini adli makamlara bildirmesini soruşturmaya başlanması için gerekli görmüştür. Takibi şikayete bağlanmış bu suçlar, kişiye sıkı sıkıya bağlı, kişilik haklarını ihlal eden ve kamu adına doğrudan takip edilmelerinde menfaat görülmeyen suçlardır.

      Şikayet hakkının kullanılabilmesi bir süreye bağlıdır. Bu süre TCK’nın

      73. maddesinde ;“..soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.” şeklinde düzenlenmiş olup, şikayet hak düşürücü nitelikteki bu altı aylık süre içinde yapılmalıdır.

      Şikayetin belirli bir süreye bağlanmasının sebebi suçtan zarar görenin şüpheli/sanığın cezalandırılması yönündeki kendi faydası ile kamu yararı arasında bir değerlendirme yaparak, bu değerlendirme sonucuna göre oluşacak iradesi doğrultusunda hareket etmesine imkan sağlamaktır. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlarda, bu sürenin belirlenmesinin bir diğer amacı, şikayet hakkının şüpheli veya sanığa sürekli bir tehdit unsuru olarak kullanılması suretiyle suçtan zarar görenin bu hakkı kötüye kullanmasının önüne geçmektir.

      Hak sahibinin belirli bir süre içerisinde hakkını kullanmamış olması nedeniyle hakkın sona ermesine yol açan sürelere “hak düşürücü süre” adı verilir. Bu süreler geçirildiğinde, o sürede yapılması gereken işlemin bir daha yapılması mümkün değildir Şikayete yetkili olan kimsenin herhangi bir nedenle altı aylık şikayet süresini geçirmesi halinde bu sürenin uzamayacağı, eski hale getirme vb bir yola başvurulamayacağı doktrinde genel kabul edilen görüş ve yerleşik Yargıtay uygulaması ile bilinmektedir. Yine hak düşürücü sürenin hesabında CMK hükümleri uygulanacağı için; bu süre zamanaşımı süresi olmadığından zamanaşımı süresinin uzamasına veya kesilmesine yol açan sebepler de şikayet süresi bakımından geçerli olmayacaktır.

      Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut dava dosyamız incelendiğinde; ilk derece mahkemesinin kovuşturması şikayete bağlı bir kısım suçlar yönünden ''. örgüt

      image

      image

      içerisinde yer alıp etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini ileri süren müşteki sanık ile mağdurların örgütün korkutucu etkisi, tehdidi, sosyal medyada karalama kampanyaları ve daha evvel örgüt hakkında adli makamlara müracaat edip örgütün baskısından dolayı herhangi bir sonuç elde edemeyip örgütün hedefine gelmesi nedenlerinden ötürü, .. Basit Cinsel Saldırı ve Sarkıntılık gibi şikayete tabii suçlar yönünden şikayet süresinin iradeleri özgürlüğe kavuşan mağdur ve müştekiler yönünden operasyon tarihinden itibaren başladığı kabul edilmelidir. ....'' şeklindeki değerlendirmesinin afaki bir kabul olup yasal bir dayanağı olmadığı açıktır. Esasen bu suçların takibinin şikayete bağlı kılınmasının bir sebebi de zaten, suçun işlenmesi yanında, ayrıca suçu oluşturan olayın duyulması vb gibi kovuşturma yüzünden uğranması muhtemel zararların önüne geçmektir.



      image


      Kaldı ki soruşturma ve özellikle kovuşturma aşamasındaki beyanları incelenen pek çok mağdur ya da katılanın, -bir kısım firari ya da tahliye olan üyelerin aleyhe karalama faaliyetlerine devam ettiklerine dair iddiaların varlığına rağmen- ifade vermek konusundaki çekincesiz yaklaşımları gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin yasal dayanağı olmayan bu kabulünün mevcut durumla dahi örtüşmediği değerlendirilmiştir. Katılan Bahar Kuştepe'nin ''...Benim kimseden bir korkum yok. Gayet rahat bir şekilde gittim, verdim.''. katılan Hande Nur Ünal'ın ''.. Asla hiçbir zorlamayla gidip ifade vermedim. Aksine ben canla başla yani kendim isteyerek ifade verdim, kendim ifade vermeyi istedim. ,''. katılan Asiye Sandıkçı'nın ''...öncelikle çok şükür bugün geldi...'', katılan Deniz Şakak'ın ''..bir operasyon düzenlenmiş.. Benimde bir şey yapmam gerekiyor mu? Eğer böyle bir durum olursa ben hiç çekinmeden, hiç korkmadan ifade verebileceğimi ve Türk hukukuna ve adaletine sonuna kadar güveneceğimden bahsettim...'', katılan Özlem Çağlayan'ın, keza Dilan Aslan'ın ''.. ifademi verdim kendi hür irademle.... '' şeklindeki beyanları, katılan Hanife Akalın'ın henüz operasyon tarihinden önce, örgütten ayrılması akabinde sanık Mustafa Işık'ın gönderdiği mesajlara, aramaya devam ederse şikayetçi olacağına dair verdiği cevap, katılan Beyza Banu Yavuz'un müteaddit kereler CİMER'e yaptığı başvurular dikkate alındığında mahkemenin dayandığı korku ve tehdit nedeniyle süresinde şikayet edilemediğine dair argümanın bir mesnedinin olmadığı açıkça görülmüş ve cinsel saldırı/istismar suçlamaları nedeniyle verilen hükümlerin istinafen incelenmesinde, TCK.73 maddesinde yazılı failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren başlayacak olan 6 aylık sürenin hak düşürücü süre olarak kabulü gerekmiştir.


    2. İlk derece mahkemesinin ''..hile kullanılmadan bu sayıdaki mağdureye karşı serbest irade ürünü rıza ile bu eylemlerin gerçekleştirilmesine olanak olmadığına, mağdurların iradelerinin ilk cinsel eylemden itibaren dini duyguları istismar edilerek iradelerinin fesata uğratıldığı, hile kullanmak suretiyle elde edildiği için bozulmuş sayılan rızalarına istinaden ilişkiye sokuldukları için ortada hukuken geçerli bir rıza olmadığına. '' dair kabulü hakkında;

      İlgilinin rızası, 5237 sayılı TCK'nın “Hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası” başlıklı 26/2. maddesinde; “Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.” şeklindeki düzenleme ile bir hukuka uygunluk nedeni olarak sayılmıştır. Hukuka uygunluk nedeni olan "ilgilinin rızası”nın varlığı için, rıza açıklama ehliyetinin bulunması, rızanın üzerinde mutlak tasarruf edilebilir bir hukuki menfaate ilişkin olması ve hukuken geçerli bir rıza açıklamasının bulunması gerekmektedir. Temyiz kudretine sahip kişinin mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak üzerinde, kanunun cevaz verdiği sınırlar içerisinde, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan, diğer bir anlatımla irade fesadı olmadan verdiği rıza, fiili, hukuka uygun hale getirir. Buna göre; cinsel suçlar yönünden ilgilinin rızasının geçerli olup olmadığı, aşağıdaki şartların bulunup bulunmadığına

      bağlı olarak her somut olayda ayrıca değerlendirilmelidir.

      1. Rıza açıklama ehliyetinin bulunması gerekir; TCK’daki düzenlemeye göre; on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuk mağdurların rıza ehliyeti bulunmamaktadır. Bu sebeple bu grupta yer alan mağdurların rızaları bulunsa dahi, yaşları itibarıyla rızaları hukuken geçersiz sayılacaktır. On beş ile on sekiz yaşındaki çocukların ise, temyiz kudretine sahip olmak şartıyla, cinsel davranışa rıza gösterme ehliyeti bulunmakla birlikte, bu grupta yer alan mağdurlara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel saldırı eylemi varsa geçerli bir rızadan söz edilemez. Bu gibi irade sakatlığının bulunduğu durumlarda, fail, çocuğun cinsel istismarı suçundan sorumlu olacaktır. Ancak bu grupta yer alan mağdurlara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan cinsel ilişki şeklinde failin bir eylemi varsa, fail ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aylık kanuni süre içinde şikayetçi olunması



        image


        halinde, fail, reşit olmayan ile cinsel ilişki suçundan fail cezalandırılabilmektedir. On sekiz yaşından büyük olan kişilerin ise, kendilerine karşı gerçekleştirilen cinsel davranışa rıza gösterme ehliyeti bulunmaktadır.

      2. Rızanın üzerinde mutlak tasarruf edilebilir bir hukuki menfaate ilişkin olması gerekir; Geçerli bir rızanın varlığı için, kişinin ihlal edilmesine rıza gösterdiği menfaat ya da hakkın, mutlak surette tasarruf edilebilen menfaat ya da haklardan olması gerekmektedir. Mutlak surette tasarruf edilebilen menfaat ya da haklar ise, her insanın kendi bedeni, sıhhati, yaşam ve sağlığı, namus, şeref, haysiyet, adı ve resmi, sosyal ve ekonomik saygınlığı, aile hayatının gizliliği gibi, fiziki, biyolojik ve manevi varlıkları üzerinde sahip olduğu haklardır. Kişilerin cinsel haklarının, üzerinde mutlak surette tasarruf edebildikleri haklarından olduğu kabul edilse de, Türk Ceza Kanunu 103. ve 104. maddelerinde çocukların bu konudaki rıza açıklamaları kabul edilmemiştir.

      c-Hukuken geçerli bir rıza açıklamasının bulunması gerekir; Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan, diğer bir anlatımla irade fesadı olmadan rıza açıklama ehliyetine sahip olan ilgilinin verdiği rıza, fiili hukuka uygun hale getirir. Suçun tanımı ve TCK'nın “Hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası” başlıklı 26/2. maddesi gereğince geçerli bir rızanın varlığı halinde, cinsel saldırı suçunun basit ve nitelikli halinin her ikisi de oluşmamaktadır. Rızanın hukuken geçerli olabilmesi için cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmaması gerekir. Buna göre;

      aa-İlgilinin rızasını bertaraf eden cebir, bir kimsenin karşı konulamaz bir fiziki gücün etkisiyle iradesinin oluşmasının veya kendi isteği doğrultusunda iradesini kullanmasının engellenmesi halidir. Fiziki güç kullanılarak kendisine karşı cinsel davranış sergilenen kişinin, cinsel davranışa maruz kalma ya da ilişkiye girme iradesi bulunmamaktadır. Ancak cebir kullanılarak böyle davranmaya zorlanmaktadır. Bu yüzden cebir hallerinde geçerli bir rıza bulunmamaktadır.

      bb-İlgilinin rızasını bertaraf eden tehdit halinde, cinsel davranışa maruz kalan kişinin iradesi zorlanarak bu fiillere itiraz etmemesi, katlanması gerekmektedir. Bir sözle ya da davranışla kendisine ya da bir yakınına saldırı yapılabileceğini düşünen bir kimse, henüz gerçekleşmemiş, ancak ileride meydana gelebilecek bir zarardan kurtulmak için bir başkasının cinsel davranışına rıza göstermek zorunda kalmış ise geçerli bir rıza bulunmamaktadır.

      cc-İlginin rızasını bertaraf eden hile halinde gösterilen rıza da geçersizdir. Bir kişinin kendi veya üçüncü kişiler yararına hukuka aykırı bir çıkar sağlamak amacıyla yalan söyleyerek veya gerçek olayları değiştirmek yahut gizlemek suretiyle başkasında yanılgıya dayalı bir inanç meydana getirmek veya mevcut yanılgılı inancı korumayı sağlamaya yönelik hareketler hile sayılmaktadır.

      Cinsel saldırı suçunun tanımından da anlaşıldığı üzere; cebir, şiddet, tehdit ve hilenin başlıca iradeyi etkileyen nedenler olduğu, sözde dini söylem ve telkinlerin iradeyi ortadan kaldırarak müştekilerin fiile karşı koymalarını olanaksızlaştıracak nitelikte bir hile boyutuna ulaşması gerektiği, hilenin kandırıcı ve iradeyi bozucu boyutta olup olmadığının her somut olayda yöneldiği kişinin subjektif durumu, yaşı, zeka seviyesi, eğitim durumu, ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alınarak belirlenmesinin gerektiği, evlenme vaadi ile karşıdaki kişiyi baştan çıkarmaya yönelik bir takım söz ve davranışlarda bulunma şeklindeki eylemlerin hile olarak kabul edilemeyeceği Yargıtay tarafından kabul edilmektedir. (Bkz Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 19.12.2016 tarihli 2016/4887 esas 2016/8588 karar sayılı, Yargıtay 14.Ceza Dairesi'nin 25.12.2019 tarihli 2018/8754 esas 2019/13601 karar sayılı, Yargıtay14. Ceza Dairesi'nin 11.02.2021 tarihli 2020/326 esas 2021/1125 K sayılı ilamları)

      dd- İradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak alınan rıza da geçersizdir. Cebir, şiddet, tehdit ve hile başlıca iradeyi etkileyen nedenler olmakla birlikte, “İradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak" örneğin kişinin alkol ve uyuşturucu madde etkisinde olması, baygın veya uyku halinde olması ya da iradeyi etkileyen başka bir “geçici neden” altında olmasından faydalanılarak alınan rızanın da geçersiz olacağı kabul


      image


      edilmektedir. Ancak bu durumda, failin, mağdurda geçici irade kaybı olduğunu ve rıza gösterme ehliyetini yitirdiğini bilerek hareket etmesi gerekir.

      İşbu dosya kapsamında her bir somut olay, her bir sanık bakımından cinsel suçlar yönünden ayrı ayrı değerlendirilirken, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedenin olup olmadığı dikkate alınarak mağdurların rızalarının fiili hukuka uygun hale getirip getirmediği değerlendirilmiş ve gerekçelendirilmiştir.


    3. İlk derece mahkemesinin cinsel saldırı suçlarının ''..silahlı suç örgütünün turnike denilen sistemi içinde örgüt talimatı ile yapılması nedeniyle diğer suç örgütü üyesi sanıkların birlikte aynı anda diğer sanığın eylemine iştirak etmiş olduğu ..'' na dair kabulü hakkında;

    Türk Ceza Kanunu'nun cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarının yer aldığı 102/3-d ve 103/3-a maddelerinde, suçun “birden fazla kişi tarafından birlikte” işlenmesi hali, cezayı ağırlaştıran nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Cinsel saldırı veya çocukların cinsel istismarı suçlarının birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, bu suçun icra hareketlerinin müşterek fail olarak sorumluluğu gerektirecek şekilde gerçekleştirilmesini ifade etmektedir. Kaldı ki suçun “birden fazla kişi tarafından birlikte” işlenmesi halini cezayı ağırlaştıran nitelikli hal olarak düzenleyen TCK 102/3-d ve 103/3-a maddelerinin gerekçeleri incelendiğinde, bu hükmün müşterek failler tarafından işlenmesi halinde, yani suçun icra hareketlerinin birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesi halinde uygulanacağı, bir başka anlatımla, failler arasındaki işbirliği, mağdurda ciddi kaygılar meydana getirip direncini kırmakta, suçun işlenmesini kolaylaştırmakta, fiziksel ve zihinsel üstünlük ele geçirildiği için faillerin daha kolay ve rahat hareket etmelerini sağladığından, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarını bizzat işleyenlerin birden fazla kişi olması halinde, hükmedilecek cezaların da artırımı yoluna gidilebilecektir. Bu bakımdan, söz konusu suçun, örneğin bir başkası tarafından azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak ederek işlenmesi hâlinde sadece bu nedenle, ceza artırımı yapılmayacağı ifade edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/6-681 Esas 2016/179 Karar sayılı ve 05.04.2016 tarihli kararında; “..Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir: 1)Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır. 2) Suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurulmalıdır. Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra, fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı ‘fail’ konumundadır. Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem gözönünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına dair etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır.” şeklindeki kararı ile müşterek failliğin tanımını yapmıştır.

    Bu bilgiler ışığında; iddianameye konu bir çok cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarının örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği kabul edilse dahi, bir sanığın bir mağdura karşı gerçekleştirdiği tek bir cinsel saldırı veya çocuğun cinsel istismarı suçlarında, yukarıda izah edildiği gibi, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d ve 103/3-a maddelerinden arttırım yapılamayacağı ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı açıkça bilindiğinden ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kabulünün hukuki bir dayanağı olmadığı kanaatine varılmış, dairemizce yapılan istinaf incelemesinde; her fiil için TCK.102/3-d ve 103/3-a maddesi koşullarının oluşup oluşmadığı, dosyadaki beyan ve bilgiler ışığında olaysal bazda araştırılıp değerlendirilmiştir.


    D-SANIKLARA ATFEDİLEN DİĞER SUÇLAR


    image


    BAKIMINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMELER


    I-YÖNETİCİLER

    a) ADNAN OKTAR

    Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

    image

    Sanık Adnan Oktar hakkında katılanlar Beyzanur Çelebioğlu, Ezgi Çelenlioğlu, Gamze Basın, Serra Mohammadvalıpour ve Zeynep Ceren Yiğitcan ile mağdure İffet Piraye Yüce'ye yönelik olarak açılan davalar yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebeplere istinaden bozma kararı verildiğinden, bu başlık altında yeniden değerlendirme yapılmamıştır.


    1. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı göğsüne dokunmak ve çıplak vücuduna aynadan bakmak şeklinde gerçekleştiği iddia edilen eylemin TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; banyoda gerçekleştiği ileri sürülen bu eylemde sanık ile katılanın yalnız olduğu, katılanın göğsüne dokunma eylemine iştirak eden kimse bulunmadığı için suçun birden fazla kişi ile birlikte işlenmesi nitelikli halinin mevcut olmadığı, bu itibarla müsnet suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, 2015 yılında işlendiği ileri sürülen fiil nedeniyle altı aylık kanuni şikayet süresi geçtikten sonra başvuru yapıldığı gözetilerek davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,


      Kabule göre de;

      a.Kendisi de örgüt mensubu olan katılanın yapılan fiile rızası bulunduğu anlaşıldığından suç teşkil etmeyen fiil nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,

      b. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK'nun 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı


      image


      suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan ve sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki akabinde ideolojisini benimseyerek kendisinin de örgütün bir mensubu olduğu, örgüt ortamında sanığın yaptığı cinsel saldırılara rızası olduğunun soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanları, sanık savunması, ibraz olunan fotoğraflar, alınan ifadeler ve dosyadaki diğer delillerle anlaşılması karşısında, katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 25 yaşında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın yaklaşık 8 yıldan beridir inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle, aynı örgütün lideri olduğunu bildiği sanığın, ''seni alıyorum kabul ediyor musun?.. ''sözleriyle üç kez sorduğu soruya evet cevabı vermesinden sonra, banyoda vajinasına parmak sokmak şeklinde gerçekleştiğini iddia ettiği eylemin zor ve tehdite dayanmayıp rızası ile yaşandığı katılan beyanı, etkin pişman sanık ve mağdur beyanları, watsap mesaj içerikleri ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,


      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      image


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Başak Ballıca'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi(İngilizce)'nde öğrenim gören katılanın diğer sanık Bora Yıldız ile olan duygusal ilişkisinde ''... onu kaybetme korkum bana yapmayacağım şeyleri yaptırıyordu,...burada bir kompleks bir psikoloji var.....'' şeklinde açıkladığı saikle, herhangi bir cebir, tehdit ya da iradeyi geçersiz kılacak boyutta bir etkene dayanmadığının kolluktaki ve duruşmadaki beyanları yanında, dosyada mevcut çok sayıdaki tape kaydındaki samimi konuşma içerikleri ile de anlaşılan katılana karşı, rızası ile yaşandığı açık olan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Beril Koncagül'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Kendisine yönelen ilk eylem sırasında 21 yaşında ve Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünde öğrenci olup aynı zamanda bir reklam ajansında çalışan, sanık Bora Yıldız ile yaşadığı ilişki sonrasında ise örgüte katılarak, operasyon tarihine kadar geçen yaklaşık 8 yıl boyunca mensubiyetini sürdüren katılana karşı , sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eylemlerin herhangi bir zora dayanmadığının katılanın kolluk ve duruşmadaki beyanları, mevcut fotoğraflar, çok sayıda mağdur ve etkin pişman sanıkların ifadeleri, katılanın süreç içindeki davranışları ve tüm dosya kapsamı ile görülmesi karşısında, kendisi de iş bu dosyada etkin pişmanlıktan yararlanan sanık olarak yargılanan katılanın, rızası ile yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı


      image


      açık olmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılana karşı elini tutup, saçını ve yanağını okşamak şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemin herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan, katılanın rızası ile yapıldığının anlaşılması karşısında müsnet cinsel istismar suçunun unsurlarının oluşmayacağı bilinmesine rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanığın katılana dokunmalarının süresi ve niteliği etraflı şekilde sorularak eylemin TCK.103/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışmasız bırakılması,

      b.Sanık hakkında uygulama maddesi gösterilmeden atıf maddesi olan TCK.103/1-b maddesi ile hüküm kurulması,

      1. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Beyza Banu Yavuz'a karşı cinsel


      image


      saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 34 yaşında olup ingilizce öğretmeni olan katılanın, sanık Oğuzhan Sevinç tarafından yanına götürüldüğü bu sanık tarafından vajinasına parmak sokmak suretiyle cinsel saldırıya uğradığı iddiası üzerine sanığın müsnet suçtan cezalandırıldığı görülmüş ise de, katılanın örgütün elinde cinsel ilişki anına ait görüntülerinin olduğunu, bu nedenle korktuğu için sanığın eylemine izin vermek zorunda kaldığına dair beyanına, bu fiilin işlendiği aşamaya kadar henüz hiç kimsenin kendisine yönelik bir tehdit ya da şantajda bulunduğuna dair bir beyanının olmaması, duyduğu korku ve kaygıya sebep olarak, internetten yaptığı araştırma ile öğrendiği örgütün önceki yıllardaki tavır ve yöntemlerini göstermesi dikkate alındığında korkuya dayalı bu iddiasına itibar etme olanağı görülmemiş, sanık Oğuzhan Sevinç ile olan duygusal ilişkisinde onun isteğini yerine getirmek saikiyle gittiği stüdyoda zor ve tehdite, hileye dayanmayıp, rıza göstermesi nedeniyle yapıldığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı nabzına bakmak ve göğsüne dokunmaktan ibaret olarak işlendiği iddia olunan eylemin TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın erkek arkadaşı olan sanık Mehmet Ender Daban ile gittiği A9 TV stüdyosunda maruz kaldığını söylediği bu eyleme bir tepki göstermediği, avukat olan katılanın bunun bir suç teşkil ettiğini düşünmesi durumunda adli merciilere şikayet noktasındaki usule vakıf olmasına rağmen bu hakkını kullanmadığı gibi, kendisinin de iş bu dosyada etkin pişman sanık sıfatıyla yargılandığı bilinmekle, sanığa atfedilen fiilin herhangi bir cebir, tehdit ya da iradeyi fesada uğratacak mahiyette bir etkene maruz kalmadan işlendiğinin anlaşılması nedeniyle, sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü

      kurulması (suçun birden fazla kişiyle birlikte işlendiği iddiası bulunduğundan, şikayete bağlı olmaması nedeniyle, inceleme esastan yapılmıştır.)

      Kabule göre de;



      image


      a.Katılanın nabzına bakmak, çenesini tutup dişlerine bakmak, elbisesinin üzerinden göğsüne dokunmak, etrafında çevirip kalçasına bakmak şeklinde tariflenip ani ve kesintili gerçekleşen eylemin sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 102/1. maddesinde yer alan cinsel saldırı suçuna ilişkin anılan maddede öngörülen 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasının alt ve üst sınırları nazara alınıp, sanık hakkındaki temel ceza teşdiden 4 yıl hapis cezası tayin edilmiş ise de, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58. maddesiyle yeniden düzenlenen 5237 sayılı TCK'nın 102. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde "cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına" hükmedileceğinin kabul edilmesi karşısında, suç niteliğinin belirlenerek TCK.7/2 maddesi gereğince değerlendirme yapılmasında gereklilik bulunması,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    9. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Çağla Çelenlioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde sanık Bora Yıldız'ın sevgilisi olarak, onun isteğiyle geldiği sanık Adnan Oktar'ın ikametgahında ve stüdyo olarak kullanılan binada sanığın cinsel saldırılarına maruz kaldığını iddia eden katılan beyanı doğrultusunda sanığın müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın, sanık Adnan Oktar ile ilk görüşmelerinde sarılma, belini kavrama, kalçasına vurma gibi kesintili hareketlerle başlayan temasların boyutunun giderek yoğunlaşmasına rağmen görüşmeye devam etmesi, hatta haftada 1-2 kez olacak şekilde sıklaşmasına ciddi bir itirazı olmaması, her gidişinde sanık tarafından verilen para veya hediyeleri çekincesiz kabul etmesi, normalde ailesi ile yaşayan katılanın sanığın yanına zorla götürüldüğüne dair bir iddia bulunmaması, yapıldığını ileri sürdüğü saldırılara bir mukavemet göstermemesi, hatta bazı sanık ve mağdurların, zorla yapıldığını söylediği saldırılar sırasında gördükleri katılanın bir direnme belirtisi gösterdiğine dair beyanlarının olmaması (örneğin etkin pişman Bahar Bayraktar'ın ''..Yatakta çırılçıplak Çağla Teker yatıyordu. Adnan Oktar bana “nasıl güzel mi?” diye sordu. Bende “çok güzel, cildi, gözleri her şeyi çok güzel” daha hatırlayamadığım iltifatlarda etmiş olabilirim. Bu esnada Adnan OKTAR Çağla’ya dokunuyordu. Odada bir dakika kalıp çıktım. '' şeklindeki beyanı) , bizzat kendisinin duruşmadaki '' ..Bora bana sürekli şey diyordu; ağabey ne istiyorsa onu yapman lazım, işte ağabey benim babam gibidir, şöyledir, böyledir... Hani beni şey yapmaya başlamıştı, ondan sonra ben de Adnan OKTAR ne diyorsa yapıyordum yani,...'' şeklindeki söylemi, katılanın bilahare örgütün bir üyesi olarak sanıkla birlikteliğine devam etmesi gibi hususlar dikkate alındığında , kendisi de etkin pişmanlıktan yararlanan sanık olarak bu dava dosyasında yargılanan katılanın iddialarına itibar etme olanağı görülmemiş, zor ve tehdite , hileye dayanmayıp rızası ile yaşandığı katılan beyanı, sanık savunması, çok sayıda mağdur


      image


      ve etkin pişman sanık beyanı ve dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmış olmakla, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    10. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle örgütün lideri konumunda olduğunu bildiği bu sanığın, vajinasına parmak sokmak suretiyle gereçekleştirdiği eylemlerine rızası bulunduğunun, bizzat kendi beyanı, duruşmadaki ''...Daha sonrasında ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum ve bir takım işte cinsel istismara uğruyordum. Ya bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten

      sevap olduğuna inandığım için yapıyordum..'' şeklindeki anlatımı, sanık savunması, mesaj içerikleri, tanık ve etkin pişman sanıklar ile mağdurların beyanları, fotoğraflar ve dosya kapsamı ile anlaşılması karşısında, zor ve tehdite dayanmayan, iradeyi fesada uğratacak mahiyette bir etken içermeyen eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurlarını oluşturmaması nedeniyle sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA



      image


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    11. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Dilan Aslan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      İlk derece mahkemesince sanığın katılanın kalçasına, göğsüne ve vajinasına dokunmak olarak kabul ettiği eyleme istinaden sanığın TCK.102/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın kendi rızası ile görüştüğü sanığın bu eylemine karşı koymayarak tepkisiz kaldığı, sonrasında herhangi bir merciiye şikayetçi olmadığı, bir dönem mensup olduğu örgüt içinde pek çok sanık ile cinsel beraberlik yaşadığı iddiasının bulunduğu, dosyadaki tape kayıtlarında buna ilişkin çokça konuşma içeriğinin mevcudiyeti gözetildiğinde, fiilin cebir, tehdit, hile ya da iradeyi ortadan kaldıracak başka bir sebebe dayanmadan işlendiği, bu itibarla katılanın rızasına dayandığı tüm dosya ile anlaşılmakla, suç oluşturmayan fiil nedeniyle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması (suçun birden fazla kişiyle birlikte işlendiği iddiası bulunduğundan şikayete bağlı olmaması nedeniyle, inceleme esastan yapılmıştır.)

      Kabule göre de;

      1. Katılanın kolluktaki ve duruşmadaki beyanlarına göre eylemin göğüslerine dokunmaktan ibaret olduğunun anlaşıldığı, olay tarihinde reşit olan katılana karşı bu şekilde gerçekleştiği iddia edilen eylemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararı ile de kabul edildiği üzere TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verdiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmesi,

      2. Sanık hakkında TCK.102/3-d maddesi ile yapılan uygulamada sevk maddesinin TCK 103/3-a maddesi olarak hatalı görülmesi,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    12. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Dilara Aktunç'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "sanık Adnan Oktar'ın, katılan Dilara Aktunç'a kaşı 7-8 yaşından itibaren örgüt üyesi annesi tarafından sanığın kaldığı örgüte ait yerlerde sunulduğu, reşit oluncaya kadar geçen süre zarfında, nabzını ölçmek


      image


      bahanesiyle dokunduğu, göğüsünü ve kalçalarını ellediği, kucağına oturttuğu, 5-6 Ocak 2017 tarih aralığında da Kandillide bulunan örgüt evinde, mağdurenin kulak arkası ve boynundan öperek göğüslerini ellediği ve kalçalarını okşadığı, bu şekilde zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği" gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de;

      Sanığın, mağdureyi 7-8 yaşından 17 yaşına kadar "Seninle evleneceğim senin kocan olacağım, etrafımda bir dön, çok güzelsin, kucağıma otur, nabzına bakayım, poponun kenarından elleyeyim, memenin kenarına elimi götüreyim" şeklindeki söylemleri ile birlikte kucağına oturtmak, okşamak ve fiziksel temas sağlamak şeklindeki eylemlerinin, arada herhangi bir hukuki veya fiili kesinti olmaksızın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde birden fazla tekrarlanmasından dolayı zincirleme şekilde gerçekleşmesi ve suç tarihinin son eylem tarihinin 5-6 Ocak 2007 olduğu nazara alınarak yapılan değerlendirmede, mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulu veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğretim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alındıktan sonra, sonucuna göre suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK ile 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip ayrı ayrı olaya uygulanarak lehe kanunun belirlenmesi gerekirken ve eylemin, TCK 103/1-1. cümlesindeki çocuğun basit cinsel istismar suçunu mu yoksa TCK 103/1-2. cümlesindeki sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel istismar suçunu mu oluşturduğu yolundaki hukuki kabul açıklanmadan, sadece atıf maddesi olan TCK103/1-b maddesinden hüküm kurulması,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 103/3 maddelerinden artırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    13. Sanık Adnan Oktar hakkında mağdure Elif Baylan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde reşit olup üniversite öğrencisi olan mağdurenin kendi isteği ile kısa süre bulunduğu örgüt ortamında, sanık tarafından vajinasına parmak sokulmak suretiyle maruz kaldığını ileri sürdüğü eylemlere rızası bulunduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları, saldırı olarak adlandırdığı fiil sonrası herhangi bir adli merciiye şikayet başvurusu bulunmaması hususları ile anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve


      image


      dosya içeriğine göre mağdureye yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    14. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup medya sektöründe çalışan katılanın, sanık Mehmet Ender Daban ile olan ilişkisinde onun tarafından götürüldüğü A9 TV stüdyosunda sanık tarafından vajinasına parmak sokmak suretiyle yapıldığı kabul olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki ''.....Mehmet’in bir şekilde hoşuna gitmesi diye, onu mutlu etmek adına böyle bir şey yapıyordum '' şeklindeki beyanları ve herhangi bir adli

      merciiye başvuru yapmamış olması ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim


      image


      Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    15. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı gömleğini sıyırıp bakmaya çalışmak, pantolonunu çekiştirmek şeklinde işlendiği kabul olunan fiil nedeniyle sanığın TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; 30 lu yaşlarında kendi arzusuyla örgüte mensup olan katılanın ''imam'' olarak kabul ettiği sanığın bu eylemine bir karşı koyması olmadığı, hatta 'cinsel bir saldırısı oldu mu' şeklinde duruşmada sorulan soruya, olmadığına dair verdiği cevabın, suç kabul edilen bu hareketleri cinsel bir eylem olarak dahi görmediğini gösterdiği gözetildiğinde, rızasına dayalı olduğu değerlendirilen fiilin suç oluşturmayacağı anlaşılmakla, sanığın müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,( birden fazla kişiyle birlikte işlendiği iddiası bulunan suçun şikayete bağlı olmaması nedeniyle, inceleme esastan yapılmıştır.),

      Kabule göre de;

      a.Katılana yönelik olarak 2014 yılında işlendiği kabul edilen suçun, 28.06.2014 tarihinde 6545 sayılı yasa ile değişiklik yapılması nedeniyle, uygulanacak kanun hükmünün tespiti için suç tarihinin hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenerek 5237 sayılı TCK'nun 7/2 maddesi gereğince lehe olan kanunun belirlenmesi yerine yazılı şekilde 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki haliyle karar verilmesi,

      b.Katılan tarafından tarif edildiği şekliyle vücuduna dokunmak, gömleğini sıyırmak, pantolonunu cekiştirmekten ibaret olduğu iddia edilen eylemin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararında da kabul edildiği üzere 6545 sayılı yasa ile değişik TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verip vermeyeceği değerlendirilmeden yetersiz gerekçe ile suç vasfının tayini,

      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK. 289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    16. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde sanığın reşit olan katılanın eteğini kaldırarak bacaklarına bakmak, kalçasını sıkmak, iç çamaşırını çıkarttırarak aynadan uzun süre


      image


      göğüslerine bakmak şeklinde işlendiği kabul olunan eylemin, TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın o dönem sevgilisi olan sanık Cem Sedat Altan'ın yönlendirmesi ve istemesi ile geldiği sanığın yanında, bu eylemlere herhangi bir karşı koyması, hatta istemediğine dair bir beyanı dahi olmaksızın razı olduğu, sonrasında adli bir merciiye başvurusu olmadığı anlaşıldığından, cebir, tehdit ve hileye dayanmayan ve katılanın rızası ile işlendiğinin tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı eylem nedeniyle, sanığın beraatine karar

      verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, (eylemin pek çok başka sanığın da bulunduğu ortamda yapıldığı iddia edildiğinden TCK.102/3-d maddesi gözetilerek süresi içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığı hususu değerlendirilmemiştir),

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    17. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, o dönem sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle sanığın bulundu stüdyoya gittiği, burada tanıştığı sanığın kendisine iltifat ederek giysilerinin üzerinden vücuduna dokunduğu, sonra sanık Mustafa'dan katılanı Dragos denilen villaya getirmesini istediği, katılanın sanık Mustafa ile birlikte denileni yaparak buraya gittiği, akabinde yayını biten sanığın da ikametgahı olan bu yere geldiği, katılanı banyoya götürerek bir süre öptüğü, sonrasında parmağını vajinasından sokarak bekaretini bozduğu şeklinde anlatılan olayda, katılanın sevgilisi olan sanık Mustafa Işık ile birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, sanık Adnan Oktar' ı da bu örgütün lideri olarak gördüğü, nitekim duruşmadaki ''... her görüştüğüm kişi Adnan Oktar'ı anlatıyordu, onu övüyordu, mehdi olduğunu şey yapıyorlardı. .'' şeklindeki beyanından bu hususun net şekilde anlaşıldığı, ayrıldığı tarihe kadar örgütün etkin bir üyesi olan katılana karşı zorlamaya dayanmadığı, hileli bir davranışın ya da iradesini etkilediği kabul edilebilecek mahiyette bir etkenin de bulunmadığı anlaşılan katılana karşı, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup 2012 yılı temmuz ayı içinde işlendiği ileri sürülen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,


      image


      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    18. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Hatice Ural'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Sanığın suç tarihinde banyoya çağırdığı katılanın vajinasına parmak sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu kabul edilerek müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; Olay tarihinde 33 yaşında olup üst düzey bir firmada çalışan, 2001 senesinden, ayrıldığı 2018 yılı mayıs ayına kadar örgüte mensup bir üye olan katılanın, sanığın kendisine yönelik eylemine bir karşı koymasının söz konusu olmadığının açıkça anlaşılması karşısında, sanık savunması, mesaj içerikleri, tanık, mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      image


    19. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Kadriye Mihrace Seyrek'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 23 yaşında olup mesleği hemşirelik olan katılanın, sanık tarafından vajinasına parmak sokmak suretiyle yapıldığı kabul olunan eylemlere rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...zaten yapması da .. bana göre iyi bir şeydi çünkü kimi isterse onu istediğini belirterek hani bizimde seçilmiş biri gibi hissetmemizi istiyordu. Hani seni seçti, sana gücünü veriyor, sana gücünü gösteriyor gibi......'' şeklindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, hileye, iradesini ortadan kaldırdığı kabul edilebilecek mahiyette bir etkene maruz kalmayan, olay akabinde adli merciilere bir şikayet başvurusu bulunmayan, ayrılana değin örgütün bir mensubu olan katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.-Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    20. Sanık Adnan Oktar hakkında mağdur Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan mağdura karşı boynundan ve bileğinden nabzına bakmak suretiyle işlendiği kabul olunan suç nedeniyle sanığın TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; suçun işlenmesine iştirak eden bir başka kişi bulunmadığı, TCK.102/3 maddesindeki suçun nitelikli hallerinden bir başkasının da mevcut olmadığı, bu itibarla suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, 2017 yılı içinde gerçekleştiği iddia olunan eylem nedeniyle , fiil tarihinden altı aylık kanuni şikayet süresi geçtikten sonra başvuru yapıldığı gözetilerek davanın düşmesine

      karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de;

      1. İlk derece mahkemesince kabul edilen mağdurun nabzına bakmak

        bahanesiyle vücudunu okşamak, boynuna ve bileğine dokunmak şeklinde gerçekleştiği



        image


        iddia edilen eylemin ani ve kesintili olması itibariyle Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararı ile de kabul edildiği üzere TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verip vermeyeceği tartışılmadan yetersiz gerekçe ile karar verilmesi,

      2. Sanık hakkında verilen cezadan TCK 102/3-d maddesi ile artırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

      3. Sanık hakkında TCK.102/3-d maddesi ile yapılan uygulamada sevk maddesinin TCK 103/3-a maddesi olarak hatalı gösterilmesi,

      d.Katılanın, soruşturma aşamasındaki beyanından duruşma sırasında dönerek baskı altında alındığını ileri sürdüğü ifadesini kabul etmediği, sanığın da suçlamayı kabul etmediği gözetildiğinde, mağdurenin aşamalarda değişen çelişkili beyanı nedeniyle sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığının gözetilmemesi

      e. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    21. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Merve Tezel'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Ablası olan sanık Mehtap Süer'in yönlendirmesi ve sanık Serdar Dayanık ile olan duygusal arkadaşlığı sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2011 yılından beridir bir mensubu olarak örgüt içinde yer alan katılanın, örgüt lideri olarak tanıyıp kabul ettiği sanık tarafından vajinasına parmak sokmak suretiyle yapıldığı ileri sürülen eylemlere rızası bulunduğunun kolluktaki ve soruşturmadaki beyanları, katılan Nilgün Sağlam'ın ''.. Merve Tezel’le çok güzel bir cinsel deneyim yaşadık” dedi,. O da dedi ki “evet aşkım, hiç böyle olacağını tahmin etmiyordum dedi...'' vb gibi çok sayıda beyan, sanık savunması ve dosya içeriği ile anlaşılmasına göre, katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,



      image


      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    22. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Mervenur Gözcü'ye karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "sanık Adnan Oktar'ın, katılan Mervenur Gözcü'ye kaşı İstanbul Üsküdar Hür Sokakta bulunan silahlı suç örgütünün TV stüdyosunda, mağdur çocuğun kalçalarını okşadığı, boynuna dokunduğu, '18 yaşına ne kadar kaldı' dediği, sarkıntılık boyutunu aşacak mahiyette çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği" gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de;

      "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki CMK.nın 225. maddesine göre, iddianamede sanığın, 15-18 yaş aralığında olan reşit olmayan mağdura karşı, kalçalarını okşama ve boynuna dokunma şeklinde bir anlatımın olmadığı, iddianameye göre, sanığın, mağdurun elini tutup nabzını ölçtüğü, etrafında dönmesini istediği ve mağdura hitaben "seninle yapacak çok şeyler var, ama biraz küçüksün, 18 yaşına girmene ne kadar var? burası 18 yaşını doldurana kadar ikinci evin, 18 yaşından sonra tek evin olacak, büyüyünce çok işimiz olacak" şeklindeki söylemlerinin, TCK'nın 103/1-b. maddesine göre suç olabilmesi için, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleşmesinin gerektiği, somut olayda cebir veya tehdit kullanılmadığı gibi, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olduğu, eylemlerin, 15 yaşını bitirmiş mağdurun rızası ile gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurularak ceza tayini,

      Kabule göre de;

      a.Sanığın, 15-18 yaş aralığında olup reşit olmayan mağdur Mervenur Gözcü'nün kalçalarını okşaması, boynuna dokunması ve "...18 yaşına ne kadar kaldı?..." şeklindeki söylemlerin kül halinde değerlendirilmesinde, kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilmeden, TCK'nın 103/1-b delaletiyle aynı kanunun 103/1-2 cümlesinden hüküm kurulması gerekirken, sadece, atıf maddesi olan TCK103/1-b maddesinden hüküm kurulması,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim


      image


      Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    23. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii, katılan vekili ve C. Savcısı tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın, dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onun yönlendirmesi ile gittiği A9 TV stüdyosunda, sanığın vücuduna ve vajinasına dokunmasına ilişkin filine karşı koymadığı, sanığın elini vajinasına götürdüğü sırada ise bakire olduğunu söyleyerek istemediğini belirttiği, bu noktada sanığın eylemine devam etmeyerek kendiliğinden son verdiği, böylelikle eylemin basit cinsel saldırı kapsamında kaldığı anlaşılan fiil nedeniyle, katılanın Koray Coşkun için duruşmada sarf ettiği ''....ilk defa bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum......bu benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklinde açıkladığı duygusu itibariyle bu sanığın eylemine erkek arkadaşını mutlu etmek saikiyle izin verdiğinin gerek yukarıdaki beyanları, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile sanığın yanına gitmeye devam etmesi, adli merciilere yaptığı herhangi bir başvurusu olmaması nedeniyle rızaya dayalı olduğunun anlaşılması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi(suçun birden fazla kişiyle birlikte işlendiği iddiası bulunduğundan, şikayete bağlı olmaması nedeniyle, inceleme esastan yapılmıştır.)

    Kabule göre deÖrgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup C. Savcısı'nın, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri, C. Savcısı ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    24-.Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 36 yaşında olup Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği için 2009 yılından beri örgütün mensubu olan katılanın, sanık tarafından vajinasına parmak sokmak suretiyle işlendiğini iddia ettiği olaya rızası bulunduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda olup temel din bilgisine sahip olmasına, genel kültürü ve duyumları nedeniyle örgüt hakkında olumsuz kanaate sahip olmasına rağmen katıldığı dikkate alındığında iradesini ortadan kaldıracak


    image


    mahiyette bir aldatma ya da telkine maruz kaldığı da kabul edilemeyecek olan katılana karşı, dosya içeriğine göre rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. Sanık Adnan Oktar hakkında mağdur Samin Rahbarfarzamasl'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile C. Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan mağdura karşı işlendiği iddia olunan basit cinsel saldırı suçunun mağdur tarafından tarif edildiği şekliyle boynundan öpmek, göğsüne dokunmak ve bacağını okşamaktan ibaret olduğu, mağdurun bilahare sanığın elini iterek herhangi bir zorlamaya maruz kalmadan sanığın yanından ayrıldığı, banyoda gerçekleştiği ileri sürülen bu eylemde sanık ile mağdurun yalnız olduğu, fiile iştirak eden biri bulunmadığından TCK.102/3 maddesinde yazılı suçun bu sebebe dayanan nitelikli halinin mevcut olmadığı, bu itibarla müsnet suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun duruşmada alınan beyanında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında TCK.73/4 maddesi gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      a.Sanığın yanına rızası ile giden, onun yönlendirdiği banyoya isteği ile giren, dokunmalarına karşı koymayan, istemedeği noktada eylemi sonlandıran katılana yönelik fiilin rızanın varlığı nedeniyle suç oluşturmadığının gözetilmemesi,

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Sanık hakkında suçun birden fazla kişi tarafından işlendiği kabul edilerek yapılan uygulamada, sevk maddesinin TCK. 102/3-d yerine TCK.103/3-a olarak hatalı


        image


        gösterilmesi,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,

      mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve C.Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Sidal Yetgin'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı işlendiği iddia olunan basit cinsel saldırı suçunun katılanın eline ve bileğine dokunmaktan ibaret olduğu, bu şekilde gerçekleştiği kabul edilen eylem nedeniyle sanığın TCK.102/1 maddesi ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; katılanın kendi rızasıyla gittiği sanığın yanında, tanışma faslı akabinde gündelik mevzular üzerinde konuşurlarken, sanığın elini tutup avucunda daire çizmesi şeklindeki eyleme bir tepki göstermediği, elini çekmediği, adli bir merciiye başvuru yapmadığı görüldüğünden, cebir ve tehdite, hileye dayanmayan, iradeyi fesada uğratacak bir sebep bulunmayan fiil nedeniyle katılanın rızasının varlığı açık olmakla, suç oluşturmayan eylem nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,(sanık Oğuzhan'ın da yanında olduğu iddia edilen eylemde TCK.102/3-d maddesi gözetilerek şikayet yokluğu hususu değerlendirilmemiş, esastan inceleme yapılmıştır)

      Kabule göre de;

      a.Katılanın bileğini tutmak, avucunun içinde daire çizmek şeklindeki eylemin muhatabı tarafından cinsel bir davranış olarak algılanmamış olması da gözetildiğinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararı ile de kabul edildiği üzere TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verdiği gözetilmeksizin basit cinsel saldırı suçundan hüküm kurulması,

      b. Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin kabulüyle yapılan uygulamada sevk maddesinin TCK. 102/3-d yerine TCK.103/3-a olarak hatalı gösterilmesi,

      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim


      image


      Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Şengül Sandıkçı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      28.05.2000 doğumlu olan katılanın, ablası olan katılan Asiye Sandıkçı vasıtasıyla kısa süreli temas kurduğu örgütte Adnan Oktar ile toplam iki kez görüştüğünü söyleyerek tarih olarak ise 2014-2015 yılı aralığını verdiği, içlerinde ablasının da olduğu 8-9 kişiyle ilk gidişinde sanığın kendisine iltifat ettiği, eteğini kaldırmasını ve kendi etrafında dönmesini söylediği, katılanın da bunu yaptığı, ikinci gidişlerinde ise yanağından makas aldığı ve 18 yaşı dolunca yayınlara çıkaracağını söylediği anlaşılmıştır. Doğum tarihi itibariyle katılanın suç tarihinde kaç yaşında olduğunun belirlenmesi, gerek suç vasfının tayini ve gerekse TCK103/1 maddesinin 28.06.2014 tarihinde 6545 sayılı yasa ile değiştirilmiş olması nedeniyle fiil tarihinde yürürlükte olan kanunun tespiti açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle öncelikle suç tarihinin net olarak saptanması, bunun belirlenememesi halinde katılanın yaşı ve uygulanacak kanun maddesi itibariyle sanığın lehine olacak tarihin suç tarihi olarak kabul edilmesi, sanığın hukuki durumunun bu tespit neticesinde değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a. Katılanın bu yönde bir beyanı bulunmadığı halde herhangi bir sebep gösterilmeksizin suç tarihinin 2014 yılı aralık ayı olarak kabul edilmesi, bu kabule karşın o tarihte yürürlükte olan 6545 sayılı yasa ile değişik TCK.103/1 maddesi yerine yürürlükten kalkmış olan yasa uyarınca karar verilerek hükümde karışıklığa neden olunması,

      b.Sanığın katılandan eteğini kaldırarak etrafında dönmesini istemek şeklindeki eyleminde katılana bir temasının bulunmaması, ikinci eylemin ise yanağından makas almaktan ibaret olması karşısında suç vasfının sarkıntılık veya cinsel taciz suçlarını oluşturup oluşturmayacağının tartışmasız bırakılarak eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilmesi,

      c.Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK'nun 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      d.Sanık hakkında uygulama maddesi gösterilmeden atıf maddesi olan TCK.103/1-b maddesi ile hüküm kurulması,

      e.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı



      image


      nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Şeyma Yayla'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan katılana karşı göğsüne ve kalçasına dokunmak şeklinde işlendiği kabul olunarak sanığın TCK.102/1 maddesi ile cezalandırılmasına karar verilen olayda, reşit olan katılanın işlenen fiile rızası bulunduğu anlaşılmakla suç oluşturmayan eylem nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması (suçun birden fazla kişiyle birlikte işlendiği iddiası bulunduğundan, suçun şikayete bağlı olmaması nedeniyle, inceleme esastan yapılmıştır.)

    Kabule göre de;

    1. Katılanın çenesini tutup dişlerine bakmak, elbisesinin üzerinden göğsüne ve kalçasına dokunmak şeklinde tariflenip ani ve kesintili gerçekleştiği anlaşılan eylemin sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 102/1-2 cümlesi gereğince cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2. Anılan fiilin iştirak halinde işlendiğinin kabulüyle yapılan uygulamada sevk maddesinin TCK. 102/3-d yerine TCK.103/3-a olarak hatalı gösterilmesi,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    Eğitim Hakkının Engellenmesi

    image

    Sanık Adnan Oktar hakkında katılanlar Arda Kütahnecioğlu, Ayça Pars, Beril Koncagül, Çağla Çelenlioğlu(Teker), Dilara Aktunç, Emre Yaşar Ertüzün ve Ramazan Manay'a karşı eğitim ve öğretim haklarını engelleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    image

    5237 sayılı TCK.'nun 112, 119 maddelerinde yazılı suçun TCK.66/1-d maddesine göre 15 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğu, 1972 doğumlu katılan Ayça Pars'ın öğrenim görmekte olduğu Boğaziçi Üniverisitesi'ndeki eğitimini bıraktığı tarihten, müsnet suç için iddianamenin düzenlendiği 12/07/2019 tarihine kadar geçen sürede asli dava zamanaşımı süresi dolmuş olmasına rağmen zamanaşımı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

    image

    Katılanlar Arda Kütahnecioğlu, Beril Koncagül, Dilara Aktunç, Emre

    Yaşar Ertüzün ve Ramazan Manayakarşı işlendiği iddia olunan suçlar nedeniyle,

    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 17/05/2016 tarih, 2014/4645 E-2016/10141 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; TCK’nın bu suçların işlendiği iddia olunduğu tarihlerde yürürlükte bulunan şekliyle 112. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Devletçe kurulan veya



    image


    image

    image

    image

    kamu makamlarının iznine tabi olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine engel olunması” yaptırıma bağlanmış, başka bir deyişle genel nitelikteki eğitim ve öğretim faliyetlerinin sürdürülmesine yönelik cebir veya tehdit kullanımı ya da hukuka aykırı başka bir davranışın gerçekleştirilmesi, eğitim ve öğretimin engellenmesi suçunda seçimlik hareket olarak düzenlenmişken, 13/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6529 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik TCK’nın 112. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yukarıda belirtilen genel nitelikteki bu düzenlemenin yanı sıra “kişinin eğitim veya öğretim hakkını kullanmasına” cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engel olunması hali, farklı bir ifadeyle anayasal bir hak olan eğitim ve öğretim hakkının bireysel olarak kullanılmasına yönelik engellemeler de suçu oluşturan seçimlik hareketler arasında düzenlenmiş olmakla, işlendiği tarihte suç olarak düzenlenmeyen eylemler nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Yukarıdaki paragrafta da belirtildiği üzere 6529 sayılı yasa ile yapılan

    image

    değişiklikle kanuna eklenen müsnet suçun oluşumu için ''cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla'' işlenmesinin gerektiği, oysa katılan Çağla Çelenlioğlu'nun kayıt yaptırdığı Nişantaşı Üniversitesi'ne devam etmeme sebebi olarak sanık Adnan Oktar'ın '' ..hayır, gitmiyorsun.'' şeklindeki sözlerini gösterdiği, herhangi bir tehdit, cebir ya da hukuka aykırı eylemden bahsedilmediği, kaldı ki iddianame anlatımında dahi böyle bir isnadın bulunmayıp telkin yolu ile eğitim haklarının engellendiğinin ileri sürüldüğü nazara alındığında; unsurlarının oluşmadığı anlaşılan suç nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    image

    Kabule göre de;

    a.Katılanlar Arda Kütahnecioğlu, Ayça Pars, Beril Koncagül, Dilara Aktunç, Emre Yaşar Ertüzün ve Ramazan Manay hakkında verilen hükümlerde: TCK'nın 7/2. madde ve fıkrasındaki, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü gereğince, suç tarihinde yürürlükte olan TCK.112 maddesinin 6529 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonraki hali ile karşılaştırılarak sanığın lehine olan kanunun tespiti ve lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun hükmün gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

    b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.289/1-g, 280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    Eziyet

    image

    Sanık Adnan Oktar hakkında katılanlar Beril Koncagül ve Çağla Çelenlioğlu'na karşı eziyet suçundan verilen hükümlere karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde:

    Eziyet suçunun oluşabilmesi için bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan



    image


    ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerekir. Aslında bu fiiller de kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler. Bir süreç içinde süreklilik arzeder bir tarzda işlenen eziyetin özelliği, işkence gibi, kişinin psikolojisi ve ruh sağlığı üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır. Bu etkilerin uzun bir süre ve hatta hayat boyu devam etmesi, eziyetin bu kapsamda işlenen fiillere nazaran daha ağır ceza yaptırımı altına alınmasını gerektirmiştir. Bu bağlamda;

    1. Katılan Beril Koncagül'ün 2010 yılında tanıştığı sanık Adnan Oktar ile 2011 yılından itibaren görüşmelerinin sıklaştığı, bilahare kendisi de örgütün bir üyesi olarak bir süre farklı evlerde kalsa da çağrıldıkça sanıkla görüşen, sonrasında birlikte aynı ikamette yaşamaya başlayan katılana yönelik sanığın sürekli olarak aşağılama, bakışını beğenmediğini söyleyerek bacaklarına tekme atma, darp etme, ağladığında ''..çok adisin, iğrenç görünüyorsun..'' vb sözlerle hakaret etme, babasının ölümü sonrasında bile A9 TV yayınına çıkartarak dans etmesini isteme, yayın sırasında iç çamaşırı giydirmediği katılanın bacaklarını açarak oturmasını söyleyerek vajinasına bakma, uyutmama gibi eylemleri yaptığının dosya kapsamında bulunan katılan ve etkin pişman sanık ifadeleri ile anlaşıldığı (örn: katılan Kadriye Mihrace Seyrek'in sanığın yayını kesip bakışını beğenmediği gerekçesiyle katılana hakaret edip tokatladığına dair beyanı) , bu fiillerin belirli bir süreç içinde sistematik olarak tekrarlanması ve insan psikolojisi üzerindeki etkisi dikkate alındığında, eziyet teşkil eden davranışların insan onuru ile bağdaşmaz nitelikte bulunduklarından ilgilinin rızası dahil herhangi bir hukuka uygunluk sebebine istinat edilemeyeceği bilinmekle suçun unsurlarının oluştuğu anlaşılıyor ise de, müsnet suçun sanık tarafından örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği ileri sürüldüğünden, kararımızın B-2-) a) no.lu bendinde gösterilen nedenle sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Katılan Çağla Çelenlioğlu'na karşı eziyet suçundan açılan dava bakımından dosyanın incelenmesinde; katılanın pek çok etkin pişman sanık ve mağdur beyanına göre sanık Adnan Oktar'ın ''gözdesi'' konumunda olan, çok beğendiği, örgüt üyesi diğer kadınlardan daha farklı konumlandırıp her isteğinin yerine getirilmesini istediği birisi olduğu, katılanın kendisinin dahi 2015 yılı eylül ayında sanığı ilk kez bir kadına(Merve Tezel) bağırırken görerek şaşırdığına, etrafındakileri sürekli kendine hizmet ettiren sanığı bir tek kendisinin dinlemediğine, ismini saydığı pek çok kadına şiddet uyguladığını gördüğünü söylediği sanığın kendisine hiç vurmadığına, diğerleri taleplerini sanığa sadece yazılı notlar halinde iletebilirken kendisinin doğrudan söyleyebildiğine, gençliğinin ve ona güzel bakışının bunda etken olduğuna dair beyanları dikkate alındığında, kötü muamele ve eziyet sayılabilecek bir davranışa maruz kaldığına dair somut bir delil bulunmadığı, bir kısım örgüt


    image


    üyesi kadının sistematik olarak darp edilip aşağılandığını beyan eden katılan iddiası doğrultusunda, sanığın müsnet suçu bu fiilleri yaptığı söylenen kadınlara karşı değil de, bu fiilleri görerek üzülen ve psikolojisi etkilendiği için eziyet gördüğü kabul edilen katılana karşı işlediğini kabul eden mahkeme kararının gerçeklik ve ölçülülükten uzak olduğu dikkate alındığında, sanığın katılana yönelik bu suçu işlediğine dair yeterli delil olmamasına karşın ''şüpheden sanık yararlanır'' ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiinin istinaf talebi bu nedenle yerinde bulunmuş olmakla CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

    image

    1. Sanık Adnan Oktar hakkında katılanlar Arda Kütahnecioğlu ve Yunus Koç'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümlere karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde:

      Katılan Arda Kütahnecioğlu'nun haklarında suç örgütü üyeliğinden mahkumiyet kararı verilen Canan Kütahnecioğlu ile Ali Suat Kütahnecioğlu'nun oğlu olarak 20.06.1990 tarihinde, katılan Yunus Koç'un ise Ece Koç(Uyguç) ile örgütten 2016 yılında ayrılan katılan Mehmet Emin Koç'un oğlu olarak 06.06.1991 tarihinde dünyaya geldikleri, örgüt lideri konumundaki Adnan Oktar'ın yapılacak dini faaliyetlere engel olacağı, annenin çocuğuyla görüşmesinin şirk sayılacağı yönündeki kanaat ve söylemleriyle ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte yaşamalarını istemediği, bu nedenle 1990'lı yıllarda doğan ve sayıları 8-9 civarında olduğu söylenen çocukların bakımlarını genelde aile büyüklerinin üstlendiği, nitekim bu bağlamda katılan Yunus Koç'un büyükkanne ve büyükbabası olan Gülşen ve Ünal Uyguç tarafından büyütüldüğü, anne ve babasıyla olan görüşmelerinin onlar tarafından getirildiği kaldıkları örgüt evlerinde sınırlı süreyle olduğu, sonrasında yine bakımını ve sorumluluğunu üstlenen aile büyüklerine teslim edildiği, örgüte mensup olmayı reddettiği için 14-15 yaşlarında bakımını üstlenen büyükbabasına anne ve babası tarafından atıldığını söylediği iftiradan sonra ise onlarla görüşmeyi kestiği anlaşıldığından, katılanın kanuni velisi olan anne ve babasıyla görüşmek üzere sınırlı süreyle getirildiği örgüt evlerinde bulundurulması şeklindeki fiilin 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 339 maddesinde belirlenen velayet hakkının kapsamına, sanığın savunmasına ve dosya kapsamına göre atılı suçun unsurlarını oluşturmayacağı,

      Katılan Arda Kütahnecioğlu'nun durumunun ise daha farklı olduğu, bu katılanın bakımını üstlenecek bir aile büyüğünün bulunmaması nedeniyle çocukluk ve ilk gençlik yıllarını örgüt içindeki çeşitli evlerde kalarak geçirdiği, yani katılanın örgüt içinde tutulma sebebinin hürriyetinin sınırlandırılması değil, bakım ve barınma ihtiyacının karşılanması bağlamında hayatını sürdüreceği bir yaşam alanının sağlanması olduğu, nitekim katılanın reşit olduktan sonra da ortamdan ayrılmayıp bu şekilde yaşamaya devam ettiği,


      image


      nihayetinde 20 yaşına geldiğinde ayrılma kararı aldığı, katılanın sanık Adnan Oktar'ın bu niyetini farketmesi üzerine kendisini 6-7 ay Dragos denilen villaya hapsettiğini ileri sürdüğü görülmüş ise de; duruşmada kaçmaya çalışıp çalışmadığına dair sorulan soruya verdiği ''

      ..Şimdi hakim bey şey oluyor, anne babanız da orada olduğu için yani hayat sizin için sanki orası oradan ibaretmiş gibi düşünüyorsunuz, gidebileceğim başka bir yer yok çünkü, benim gidebileceğim başka bir yer yoktu....'' şeklindeki cevabının ve yine ayrılmaya karar verdiğinde eşyalarını bir çöp torbasına koyup kimseye haber vermeden uzaklaştığına dair beyanları itibariyle kaçmasını engelleyecek fiziki bir engellemenin bulunmadığını gösterdiği,

      Yukarıda açıklandığı şekilde sanığın her iki katılana yönelik eylemlerinin suçun maddi unsurlarının oluşmaması yanında, suçun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı görülmekle beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

      Kabule göre de;

      a.Katılan Yunus Koç'a karşı işlendiği kabul edilen fiilin bir kez değil yaklaşık 10-15 yıllık bir süreçte kesintili şekilde ancak mütemadiyen devam ettiği, buna rağmen TCK.43 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı veya suçun birden fazla kez oluşup oluşmayacağı değerlendirilmeden suçun tek bir kez işlendiğinin kabulü ile eksik ceza tayini, b.Katılan Yunus Koç'un 14-15 yaşından sonra ailesiyle görüşmediğine dair

      beyanı karşısında ilgili adli vaka tarihinden yola çıkılarak son fiil tarihinin saptanması, 01.06.2005 tarihinden önceki bir dönemde gerçekleştiği anlaşılırsa 765 sayılı TCK'nun 179 maddesine tabi olacak suç nedeniyle dava zamanaşımı hükümlerinin ve 5237 sayılı TCK'nun 7 maddesi mucibince lehe olan yasanın tespitine dair değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunmasına rağmen eksik kovuşturma ile karar verilmesi,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiinin istinaf talebi bu nedenle yerinde bulunmuş olmakla CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Dilara Aktunç'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Katılan Dilara Aktunç'un sanıklardan Zeynep Yalçın'ın kızı olduğu, sanığın örgütsel ideoloji doğrultusunda henüz bebek olduğu dönemde kızının bakımından kaçınarak onu babaanne ve dedesine bıraktığı, çocuğuyla ilişkisini belirli günlerde yanına alarak sürdürdüğü, katılanı teslim aldığı dönemlerin bazılarında ise onu örgüt lideri Adnan Oktar'ın ikamet ettiği villaya götürdüğü, katılanın burada kendisine cinsel davranış ve sözlerde bulunduğunu iddia ettiği Adnan Oktar ile annesinin ve örgüt mensubu başka kadınların da bulunduğu ortamda kısa süreli vakit geçirdiği, 5-6 yaşından başlayıp 2007 yılı ocak ayında 17 yaşında iken son bulduğu katılanın kolluk ve duruşma ifadeleri ile 06.08.2020 tarihli dilekçesinden anlaşılan eylem nedeniyle; annesi olan sanık Zeynep Yalçın'ın beyanı, anneannesi olan Günay Yalçın'ın 17.11.2020 tarihli dilekçesi ve sanığın savunmaları ile


      image


      dosya kapsamına, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 339 maddesinde belirlenen velayet hakkının kapsamına ve Yargıtay'ın saldırı/istismar süresince gerçekleşen hürriyetin sınırlanmasına dair eylemin anılan suçun unsuru içinde kalacağına dair yerleşik uygulamalarına göre unsurları yönünden oluşmadığı anlaşılan suç nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Katılana karşı işlendiği kabul edilen fiilin bir kez değil yaklaşık 10 yıllık bir süreçte kesintili şekilde ancak mütemadiyen devam ettiği, buna rağmen TCK.43 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı veya suçun birden fazla kez oluşup oluşmayacağı değerlendirilmeden suçun tek bir kez işlendiğinin kabulü ile eksik ceza tayini

      2. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 141/3, CMK.nın 34. ve 230. maddeleri ve Ceza Genel Kurulu'nun 18.11.2014 gün, 2013/8-830 Esas ve 2014/502 Kararı uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu nedeniyle diğer mağdurlar hakkında verilen karardaki ortak anlatım içinde, bu mağdura yönelik eyleme dair hiç bir anlatım ve açıklamaya yer verilmeksizin gerekçesiz olarak hüküm kurulması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Hususları usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Ceylan Özgül Kuruca'ya karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde:

      Katılan Ceylan Özgül Kuruca'nın 2006 yılında 24 yaşındayken rızasıyla örgüte katıldığı, kitap araştıma ve çevirisi, makale yazma, yurt dışında etkili olabilecek kişilerle temas kurma gibi faaliyetlerde bulunan etkin konumda bir üye olduğu, 2014 yılında örgütten ayrılmaya karar verdiğini ve kaçmaya çalıştığında yakalanarak Kandilli'deki bir örgüt evine zorla götürüldüğünü, 2017 yılında yine kaçmak suretiyle örgütten uzaklaşabildiğini ileri sürdüğü ve mahkemece suçun sabit olduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılması cihetine gidildiği görülmüş ise de; yapılan aramada ele geçirilen bir kısım dijital veride katılanın bulunduğu evdeki nöbetçi sayısının artırılmasının önerildiği, bilgisayarına takip programı konulduğu, isteklerinin yerine getirilerek hoş tutulmaya çalışıldığına ilişkin notlar nedeniyle hürriyetinin kısıtlandığına dair bir kanaat oluşmakta ise de; etkin pişman olan katılan sanık Ayça Pars'ın Serdar Pars isimli kişi ile yaptığı 17.06.2018 tarihli watsap yazışmasındaki ''...bizim evden postaladık.....babasını çağırdık nolur gelin alın diye, babası geldi teslim aldı, ağlaya zırlaya gitti ben sizi çok seviyorum falan, ...biz bunu gönderdik birkaç saat sonra aradı geri gelmek istiyorum ben dedi...'' şeklindeki mesaj


      image


      içerikleri, dosyada bulunan evden çıktığı anı gösteren kamera görüntülerinin bir engelle karşılaşmadığını göstermesi gibi hususlar dikkate alındığında, maddi gerçeğin şüpheden uzak şekilde saptanabilmesi için katılan ile sanık Ayça Pars'ın yeniden celp edilerek bu mesajlarda kast edilen kişinin Ceylan Özgül Kuruca olup olmadığının sorulması, o olduğunun anlaşılması durumunda olayın ayrıntılarının, özgürlüğünü kısıtlayacak ne gibi maddi ve manevi zorlamalara maruz bırakıldığının katılana açıklatılması sonrasında suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, sanığın hukuki durumununyapılacak bu belirleme neticesine göre değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiinin istinaf talebi bu nedenle yerinde bulunmuş olmakla CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Adnan Oktar hakkında katılanlar Ayça Pars, Bahar Bayraktar, Beril Koncagül, Çağla Çelenlioğlu, Ebru Alkan, Ece Koç, Hatice Ural, Merve Tezel, Muazzez Arık, Sıdıka Gül ve Yıldız Arık'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümlere karşı sanık müdafii ile katılanlar Ebru Alkan, Hatice Ural ve Merve Tezel vekilleri tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Katılan Ayça Pars'ın 1989 yılından operasyon tarihi olan 2018 yılına kadar yaklaşık 29 yıl boyunca bir üyesi olarak örgüt içinde bulunduğu, örgütteki geçmişi, yaşı, donanımı itibariyle A9 TV'nin reji sorumluluğunu yapacak konumda etkin bir üye olduğu, örgüt evi tabir edilen bir evde kalıyor olsa da bu evin giriş çıkışlarının sınırlandırılmış olmadığı, katılanın TV ile ilgili sorunları görüşmek için Ankara iline giderek görüşmeler yapabildiği, kendisini daimi kontrol eden kişilerin varlığından bahsetmediği,1999 yılında yapılan operasyon sırasında da örgüt içinde olmasına rağmen herhangi bir kopuş yaşamadığı, yine operasyondan kısa süre önce Serdar Pars isimli kişi ile yaptığı watsap yazışmasında görülen sanık Adnan Oktar'dan muhabbetle bahsettiği ifadeler yanında, esasen örgüt içindeki kadınlardan dış dünya ile en rahat iletişim kurabilecek pozisyondaki isimlerden birisi olduğu nazara alındığında hürriyetinden yoksun kılındığına ilişkin inandırıcı ve somut bir delile rastlanmadığı,

    Katılan Bahar Bayraktar'ın 17-18 yaşlarında katıldığı örgütten 2017 yılında ayrıldığı, ancak kendi isteğiyle döndüğü, A9 TV yayınlarına sürekli katıldığı, farklı örgüt evlerinde kaldığı, örgüt içindeki şahitlik denilen sistem uyarınca yanında bir başka örgüt üyesiyle de olsa dışarıya çıkabildiği, telefonu olup dış dünyayla irtibat kurabildiği, nitekim örgütten ayrılmaya karar vermesi akabinde 2017 yılında çok da zorluk gerektirmeyen bir şekilde kaldığı evden ayrılabildiği, hatta bir kısım etkin pişman sanık beyanına göre Adnan Oktar'ın katılanın gidişi sonrasında, ardından ''.. bir ev istedik çekti gitti..'' mealinde konuştuğu dikkate alındığında hürriyetinden yoksun kılındığına ilişkin inandırıcı ve somut bir delile rastlanmadığı,


    image


    Katılan Beril Koncagül'ün 2011 yılından beridir mensubu olduğu örgütte çeşitli örgüt evlerinden sonra Dragos denilen villada sanık Adnan Oktar ile yaşadığı, A9 TV yayınlarına katıldığı, sağlık, güzellik, alışveriş, etkinlik vb sebeplerle yanında başka örgüt üyeleri olsa bile dış dünyayla iletişim kurabildiği, zaman zaman ailesiyle görüştüğü, yapılan aramada ele geçirilen bir belgede kafasının karışık olduğu, kendisini oraya ait hissetmediğini belirttiği söylenen katılana öğütler verildiği ve istediklerini yerine getirme noktasında gayret gösterdiklerinin başka bir örgüt mensubunca notlandığı, bu belgenin katılanın henüz ayrılma kararını netleştirmediğini gösteren bir delil olup, bulunduğu yerde zorla alıkonulduğuna dair iddiasını doğrulamadığı, nitekim yapılan operasyon sırasında katılanın evde kalıp polise teslim olabilecek iken kaçmayı tercih ettiği, kendisi de örgüt üyeliğinden sanık olarak yargılanan katılanın beyanlarına bu nedenle itibar etme olanağı görülmediği, sanığın atılı suçu işlediğine dair başkaca bir delile de rastlanmadığı,

    Katılan Çağla Çelenlioğlu'nun sevgilisi olan Bora Yıldız aracılığı ile tanıdığı sanık Adnan Oktar'ın talebiyle sonrasında Bora ile evleneceği düşüncesiyle hiç tanımadığı bir diğer sanık ile evlendiği, akabinde önce A9 TV stüdyosunun olduğu binada, sonrasında ise Dragos denilen villada sanık Adnan Oktar ile kalmaya devam ettiği, katılanın dış dünyayla irtibatı diğer katılanlara göre daha az ise de elinde cep telefonu bulunduğu, bunun aracılığıyla ailesiyle veya yetkili merciilerle irtibat kurma imkanı bulunduğu, kız kardeşi Ezgi Çelenlioğlu'nun bir dönem sıklıkla çağırmasıyla yanına geldiği, orada zorla tutulduğuna dair bir şikayeti ona da iletmediği, Aslı Bektaş, İffet Piraye Yüce gibi mağdurların beyanlarında bu katılanın sanığın yanında son derece rahat göründüğüne, cinsel konularda serbestçe konu açtığına dair beyanları, kaçmaya çalışıp çalışmadığına dair sorulan soruya buna hiç teşebbüs etmediğine dair cevap veren katılanın yapılan operasyon sırasında evde kalıp polise teslim olabilecek iken kaçmayı tercih ettiği göz önüne alındığında, kendisi de örgüt üyeliğinden sanık olarak yargılanan katılanın beyanlarına bu nedenle itibar etme olanağı görülmediğinden sanığın müsnet suçu işlediğine dair başkaca bir delile rastlanmadığı,

    Katılan Ebru Alkan'ın örgüte katıldığı 1989 yılından, ayrıldığı 2018 tarihine kadar örgütün etkili bir mensubu olduğu, bu uzun süreçte üniversite eğitimini tamamladığı, dış dünyaya en açık olabilecek bir iş sahası olan gazetecilik sektöründe çalıştığı, hastalığı döneminde gördüğü tedavi nedeniyle örgütün var olduğunu iddia ettiği kontrolünden çıktığı, kapısında nöbetçilerin olmadığı istediği zaman ayrılabileceği bir örgüt evinde kaldığı, nitekim beyanına göre turnike denilen sistemin varlığını öğrendikten sonra örgütün amacına ve varlık sebebine duyduğu inancını kaybederek ayrıldığı anlaşılan olayda, sanığın katılanın hürriyetini tahdit ettiğine dair dosya kapsamından anlaşılabilir bir delil bulunmadığı,

    Katılan Ece Koç'un 1988 yılından beridir adı geçen örgütün imam bacı sınıfındaki üst düzey konumda bir üyesi olduğu, faaliyet kapsamı itibariyle dış dünyayla iletişiminin çok açık olduğu, 1999 operasyonu sırasında imkanı olduğu halde örgütten ayrılmadığı, dışarı çıkmasının engellendiğine dair bir iddiasının da bulunmaması karşısında kendisi de örgüt üyeliği suçlamasıyla sanık olarak yargılanan katılanın hürriyetinin tahdit edildiğine dair dosya kapsamından anlaşılabilir bir delil bulunmadığı,

    Katılan Hatice Ural'ın 2001 yılından beri mensubu olduğu örgütte 2004 yılından itibaren örgüt evlerinde kalmaya başladığı, bu süre zarfında Haliç Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünde lisans eğitimi aldığı, ülkenin önde gelen bir holdinginde iş hayatına atıldığı, bir dönem dış dünyayla irtibatı yoğun A9 TV stüdyosunda misafirlerin organizasyonuyla ilgilendiği, 2018 yılında kendi isteğiyle örgütten ayrıldığı anlaşıldığına göre sanık savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamına göre sanığın bu katılana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine dair delil bulunmadığı,

    Katılan Merve Tezel'in, örgüt üyeliğinden mahkumiyetine karar verilen ablası Mehtap Süer vasıtasıyla 2011 yılında örgütle temas kurduğu, bilahare



    image


    kendisinin de örgütün bir üyesi olduğu, çeşitli örgüt evlerinde kaldığı, A9 TV stüdyosunda sıklıkla bulunduğu, örgütten ayrılma isteğini Adnan Oktar'a belirttiği, kendisine hakaret etmesi, dışarıda mutlu olmayacağına dair telkinlerde bulunması üzerine kimseye haber vermeden yayına gidecekmiş gibi giyinip kaldığı evden herhangi bir engelleme olmaksızın çıkmak suretiyle ayrıldığı dikkate alındığında, sanığın bu katılana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediğine dair delil bulunmadığı,

    Katılan Muazzez Arık'ın 1988 yılından beridir iki kız kardeşi ile birlikte örgüte katıldığı, beyanına göre 1991-92 yıllarında dini nikah kıyarak Adnan Oktar ile evlendiği, bu nedenle diğer örgüt üyelerine nispeten daha sınırlı bir hayat yaşadığı, ailesiyle görüşmesine, hatta babasının cenazesine gitmesine dahi izin verilmediğini ileri sürmüş ise de 29.03.1999 yılında gerçekleşen bu ölüm olayının üzerinden geçen zaman itibariyle dava zamanaşımının dolmuş bulunduğu, kaldı ki katılanın 1999 yılında örgüte yapılan operasyon sonrasında ayrılma gibi bir irade göstermediği, sanığın 2003 yılından itibaren ise katılanı anne ve kız kardeşiyle yaşamasını söyleyerek yanından uzaklaştırdığı, katılanın kaldığı bu evde annesi ve kız kardeşinin ikamet ettiği, zaman zaman başka örgüt üyelerinin gelip kaldığı olmakta ise de sonuçta bu evin kaçmayı engelleyecek bir koruma altında olmadığı, nitekim ayrılma kararını netleştirince bir taksiye binip gitmek suretiyle uzaklaşabildiği dikkate alındığında sanık savunması ve dosya kapsamına göre kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı ,

    Katılan Sıdıka Gül'ün ağabeyi vasıtasıyla mensubu olduğu örgütün evlerinde 1994 yılından itibaren kalmaya başladığı, 1999 yılında yapılan operasyondan sonra ayrılma iradesi göstermediği, kitap yazma çalışmalarına katıldığı, kurucularından olduğu dernek faaliyetleri nedeniyle Ankara'da siyasilerle temaslarda bulunduğu, fosil konferanslarında yer aldığı, 2015 yılında erkek kardeşini çağırıp A9 TV'ye Adnan Oktar'ın yanına gideceğini söyleyerek evden çıktığı ve evin önünde bekleyen arabaya binerek uzaklaştığı, bu itibarla savunma ve dosya kapsamına göre sanığın müsnet suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı,

    Katılan Yıldız Arık'ın diğer iki kız kardeşi gibi 1988 yılında örgüte katıldığı, annesinin yaşlı ve hasta olması nedeniyle onun bakımıyla ilgilendiği için her zaman onunla birlikte diğerlerinden ayrı evlerde kaldığı, örgütte ''şahitlik'' denilen kavram uyarınca dışarıda işi olan kadın örgüt üyelerine bizzat kendisinin refakat ettiği, kullanımına tahsis edilen araç ile onların ihtiyaçlarını temin ettiği, bu itibarla örgüt içinde dış dünyayla en irtibatlı ve yalnız çıkabilen kişilerden birisi olduğu, nitekim kızkardeşi Muazzez Arık'ın örgütten ayrılmasından iki üç ay sonra kendisinin de annesini alarak kaldığı evi terk edebildiği nazara alındığında sanık savunması ve dosya kapsamına göre, hürriyetinin tahdit edildiğine dair her türlü şüpheden arınmış bir delil bulunmadığının görüldüğü,

    Bu bağlamda örgüte ilk yıllarında girmeleri nedeniyle cinselliğe ilişkin şantaj konusu yapılabilecek bir fotoğrafları ya da kayıtları bulunmayan katılanlar Ayça Pars, Ebru Alkan, Ece Koç, Hatice Ural, Muazzez Arık, Sıdıka Gül ve Yıldız Arık'ın itibarlarına, şan, şeref ve namuslarına yapılabilecek bir karalamadan korkmalarını gerektiren sebep bulunmaması, nitekim gelinen aşamada pek çok örgüt üyesinin firari konumda olduğu bilinmesine rağmen örgüt aleyhine beyanda bulunmaktan çekinmediklerinin görülmesi, örgütte geçirdikleri sürenin uzunluğu itibariyle geçen zaman içinde yüzlerce üyenin sorun yaşamadan ayrıldıklarını görmelerine rağmen böyle bir teşebbüste bulunmamaları, tehdit ve baskı nedeniyle hürriyetlerinin kısıtlandığına ilişkin iddialarının şüpheden uzak delillerle ispatlanamaması, örneğin katılan Yıldız Arık ifadesinde sanığın kız kardeşi Muazzez Arık ile irtibat kurdurmadığı için ona bir şey yapacağı endişesiyle ayrılamadığını söylemiş ise de, kız kardeşi ile 2003 yılından beridir birlikte oturdukları gözetildiğinde beyanının inandırıcı bulunmaması, yine katılan Çağla Çelenlioğlu'nun özellikle A9 TV de kaldığı dönemde sıklıkla görüştüğü Merve Tezel'in, katılan Ayça Pars'ın ablası olan Ayda Pars'ın örgütten ayrılabildiklerini görmelerine rağmen 'örgütten ayrılma imkanı olmadığına' dair düşüncelerinin temelsiz görülmesi, bir kısım katılanın ise cinsel


    image


    içerikli görüntülerinin kullanılması tehditiyle hürriyetlerinden yoksun kılma eylemine katlandıklarına dair iddialarına ise, ele geçirilen dijital materyallerdeki bilgi notları, cinsel saldırı mağduru katılan ve müşteki beyanları, dosyadaki fotoğraflar ve diğer bilgi ve belgeler gibi nedenlerle iddialarına itibar edilmemiştir. Esasen tüm katılanlar yönünden bakıldığında sıfatları ne olursa olsun içinde kaldıkları dönem içinde örgütün birer üyesi konumunda olan katılanların, benimseyip kabullendikleri örgütün sistemi içinde kendilerine empoze edilip normalleştirilen bir yaşam tarzını kendi rızaları ile tercih ettikleri, -operasyon tarihinden önce ayrılanlar için geçerli olmak üzere- ne zaman ki örgütün varlığını ve ideolojisini sorgular hale gelip, yanlış bir yolda olduklarına, dini inançlarının sömürüldüğüne inandıkları andan itibaren göze çarpan bir engellemeyle karşılaşmadan ayrılabildikleri, nitekim katılan Ebru Alkan'ın duruşmada söylediği '' Ama yıllarınız orada geçiyor efendim, çocukluktan beri, buna bir anda karar veremiyorsunuz, çok sorguluyorsunuz, doğru mu yapıyorum, yanlış mı yapıyorum ama burası biz yine de iyi faaliyet yapıyoruz, dışarısı kötü, dışarıya gidersem dinimi yaşayamam, çok fazla şey olur diye çok korkuyorsunuz. ...'' şeklindeki beyanının bu durumun özeti niteliğinde olduğu değerlendirilmiş olmakla, gerek eylemle korunan hukuki yarar üzerindeki tasarruf yetkisine dair zımni de olsa açıklanan rıza beyanının fiili suç olmaktan çıkarması, gerekse kişi özgürlüğünü sınırlama sonucu doğuran eylemlerin yapılıp yapılmadığının net şekilde saptanamaması nedenleriyle ''şüpheden sanık yararlanır'' kuralı gereğince, sanığın tüm katılanlara yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından açılan davada beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri verilmesi,

    Kaldı ki aksi halde katılanlar Ayça Pars, Beril Koncagül, Çağla Çelenlioğlu, Ece Koç, Muazzez Arık, Sıdıka Gül ve Yıldız Arık'ın aynı zamanda suç örgütüne üyelik suçundan da yargılanmaları nedeniyle, hürriyetlerinden yoksun bırakıldıklarının kabulü halinde, kasten işlenebilen suç örgütü üyeliği suçundan verilen karar ile bu karar arasında netice itibariyle tenakuz yaratılacak olduğunun gözetilmemesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılanlar Ebru Alkan, Hatice Ural ve Merve Tezel vekillerinin istinaf talepleri yerinde görülmekle CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılanlar Ebru Alkan, Hatice Ural ve Merve Tezel vekillerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme

    image

    Sanık Adnan Oktar hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafiinin istinaf talebinin incelenmesinde;

    İddianamede anlatılan bir kısım eyleme atfen yapılan yargılama sonunda sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan cezalandırılması cihetine gidilmiş ise de; karara konu olan yardım olduğu kabul edilen fiiller incelendiğinde;

    -Sanık Fatma Ceyda Ertüzün'ün bilgisayarında bulunduğu ve sanığın kabul


    image


    etmediği dijital verideki e-mailde bir eski bakana yazdığı iddia edilen ve muhatabına doğrulatılmadığı için kast edilen hususun ne olduğunun açıkça anlaşılamadığı yazışma nedeniyle, adı geçen örgüt ile irtibat halinde olduğunun sabit addedilemeyeceği,

    -ABD'deki bir düşünce kurulunun üyesi olan Jonathan Schanzer isimli kişinin A9 TV'ye geliş tarihinin 28.08.2013, Hakan Atilla'nın ABD'ne giriş yaptığında tutuklandığı tarihin ise 28.03.2017 olduğu dikkate alındığında, sanığın Jonathan Schanzer'in bu kişi hakkında açılacak davaya bilirkişi olarak atanacağını 3,5-4 yıl önceden öngörerek onunla görüştüğüne dair bir kabulün anlamlı olmadığı, kaldı ki bu görüşme iddia edilen önemde olsa idi sanığın A9 TV'de canlı yayında olduğu sırada gelen bu kişiyi alenen ifşa etmiş olmasının mantıklı bir izahı olmayacağı, bunların da dışında bu olaya ilişkin katılan Ceylan Özgül Kuruca ve Burak Abacı beyanları arasında da çelişki bulunduğu,

    -Ziyaret tarihi itibariyle YÖK kontrolünde faaliyetine devam eden bir üniversitenin meşru şekilde görevine devam etmekte olan rektörüne iki kişilik bir heyetle görüşmeye gidilmesinde, o dönemde haklarında herhangi bir arama kararı bulunmayan FETÖ ile iltisaklı/irtibatlı bir kısım kişilerin ziyaret isteklerinin kabul edilmesinde, içerik ve sebepleri gösterilmeyen telefon görüşmeleri yapılmış olmasında terör örgütüne yardım sayılacak bir yön bulunmadığı, yine sanık Mehmet Ender Daban hakkında anılan örgüte yardım iddiasıyla açılan davada da dairemizce bozma kararı verildiği bilinmekle; sanığa atfedilen eylemlerden yalnızca A9 TV de 17/25 Aralık 2013 tarihinden sonra yaptığı bir kısım konuşmaların, içerikleri itibariyle suç unsuru olup olmayacağının değerlendirilmesi gerektiği düşünülmüştür.

    Bu minvalde pek çok Yargıtay kararında da açıklandığı üzere örgüte yardım, terör örgütün hareketlerini kolaylaştıran, yaşantısını sürdürmeye yarayan, konusu suç oluşturmayan her türlü eylemlerdir. Esasen terör örgütünün propagandası da yardımın özel bir şeklidir. TCK'nın 220/7 maddesi ile 3713 sayılı TMK'nın 7/2 maddesi benzerlik arz etmektedir. Ancak, propaganda yasada ayrıca suç olarak düzenlendiğinden yani özel norm niteliğinde bulunduğundan, öncelikle uygulanma ilkesi doğrultusunda yardım yerine propaganda hükümleri uygulanacaktır. Yerleşik uygulamaya göre; maddi nitelik taşıyan fiiller örgüte yardım suçundan, manevi niteliktekiler ise propaganda suçundan cezalandırılacaktır (CGK, 3.3.2009 tarih, E.2008/9-184, K.2009/43). Bu açıklamalar ışığında sanığın 17/25 Aralık 2013 tarihinden kısa süre sonra A9 TV'de yayınlanan programda sarf ettiği ''..“Fethullah Hoca cemaati bir nimettir Tükiye için” – “Fethullah Hocayı da gariban buldular, orda esir gibi görüyorlar ona da dikleniyorlar talebelerine de dikleniyorlar onlara da yardımcı olalım.” –“ Yani amaç bu yani kendini savunmak için yapıyor. Ben zannetmiyorum Fethullah hocanın öyle kötü bir insan olduğunu yani..” şeklindeki sözlerinin suç oluşturduğu kabul edildiği takdirde , ilaveten sanık Mehmet Ender Daban hakkında eksik kovuşturma sebebiyle bozulan hususlar neticesinde delillerin yeniden kül halinde değerlendirilerek, sanığın eyleminin TCK.220/7, TCK. 215 ya da 3713 sayılı yasanın 7/2 maddesinde yazılı propaganda suçlarından hangisine uyacağının yeniden tespitinde zaruret bulunması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiinin istinaf talebi bu nedenle yerinde bulunmuş olmakla CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş,


    image


    Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılanlar Ebru Alkan, Hatice Ural ve Merve Tezel vekillerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    Siyasi ve Askeri Casusluk

    image

    Sanık Adnan Oktar hakkında siyasi ve askeri casusluk suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    İstinaf incelemesine konu TCK'nun “Siyasal veya askeri casusluk” başlıklı

    328. maddesinde düzenlenen suçun konusu sadece, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgiler” yani özünde devlet sırrı niteliğinde olan bilgilerdir. Kanun koyucu, bu bilgilerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin edilmesini TCK'nın 328. maddesinde, böyle bir özel amaç olmaksızın temin edilmesini ise 327. maddesinde yaptırım altına almış, bilginin özünde devlet sırrı olmayıp yetkili makamların düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken türde olması hallerini ise TCK'nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlemiştir. TCK'nın 327. maddesindeki suçun oluşumu için kastın varlığı gerekli ve yeterli iken, 328. maddedeki suçun oluşumu için kastın yanında failin yabancı bir devlet yararına ve ayrıca siyasal veya askeri casusluk maksadıyla hareket etmesi aranmıştır.

    Bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde;

    Sanık Adnan Oktar'ın, suç örgütü üyesi olmak nedeniyle hakkında soruşturma yürütülen ve Rusya vatandaşı olup tercümanlık yaptığı bildirilen Leila İzmailova isimli şüpheli vasıtasıyla Akkuyu Nükleer Santral Projesi görüşmeleri ve Suriye politikalarına ilişkin yön çizilmeye çalışılan Soçi görüşmelerinin yapıldığı toplantılarda, devletin güvenliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerin temini ve aktarılmasına yönelik icrai hareketlerin başladığı kabul edilerek müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek Leyla isimli bu kişiyi tanımadığına dair savunmasına, bu şüpheliyle olan watsap yazışmalarının etkin pişman sanık Ece Koç'a ait dijital verilerden ele geçirilmesine, Leila İzmailova tarafından gönderildiği bildirilen 16.09.2019 tarihli dilekçe içeriğine, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel müdürlüğü'nün 22.04.2019 tarihli ''..Soçi görüşmelerine ait verilerin Kongre'de kabul edilen ve kamuya açık bir belge olan ortak sonuç bildirgesinde yer alan hususlardan ibaret olup devlet sırrı niteliği taşımadığı, sarf edildiği söylenen bazı sözlerin ise subjektif iddia niteliğinde olup devlet sırrını ifşa mahiyetinde olmadığı..'' na, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı'nın ise 08.05.2019 tarihli ''..aktarılan bilgilerin açıklanması ve öğrenilmesi halinde devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikte olmadığı...''na dair cevabi yazılarına nazaran, ilk derece mahkemesinin, ''.. 'niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilginin ne olduğunun yargılama sırasında açıkça ortaya konulmasına gerek bulunmamaktadır...Burada üzerinde durulan nokta yabancı istihbarat servisleri ile ilişkisi ortaya konan örgütün, başka bir devletin diplomatik görüşmelerinde görevli bulunan üst düzey bir tercümana verdiği talimatla devletimiz güvenliğini ilgilendiren konuların görüşüldüğü toplantılara nüfus etmiş bulunması eylemi olup, iş bu eylemler TCK 328'de tanımlı suçun işlenmesine yönelik hazırılık hareketlerini aşmış, artık siyasal ve askeri casusluk maksadı ile bilgi teminine matuf bir teşebbüs (icra hareketi) olmasıdır..'' şeklindeki gerekçesiyle ortada suçun işlendiğine dair bir delil hatta iddia yok iken, suçun işleneceği varsayımına dayalı bir ön kabule istinaden teşebbüs hükümlerini uygulayarak cezalandırma cihetine gitmesinin hukuka uygun olmadığı da görülmekle; öncelikle maddi vakanın her türlü şüpheden uzak şekilde saptanabilmesi için Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ile T.C Dışişleri Bakanlığı'na yeniden müzekkere yazılarak suça konu Akkuyu Nükler Santrali ve


    image


    Soçi görüşmelerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hangi seviyede, hangi birimler tarafından temsil edildiği, Leila İzmailova isimli bir kişinin Türk veya herhangi bir yabancı devlet heyetinde tercüman veya başka bir sıfatla bulunduğuna dair bir kayıt olup olmadığı, siyasi ve askeri casuslukla suçlanan bu kişi hakkında vatandaşı olduğu Rusya Federasyonu'nda bir soruşturma yapılıp yapılmadığı hakkında bilgi istenmesi, şüpheli hakkında devam ettiği bildirilen soruşturma akıbetinin öğrenilmesi için ilgili dosyanın C. Savcılığı'ndan getirtilerek incelenmesi, dava açılmış ise bu dosya ile birleştirilmesi, sanığın hukuki durumunun bu incelemeler neticesinde tespiti ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiinin istinaf talebi bu nedenle yerinde bulunmuş olmakla CMK'nun 289/1-g, 280/1-e,f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    Kişisel Verilerin Kaydı

    image

    Sanık Adnan Oktar hakkında mağdurlar Ata Şenlikçi, Anıl Köroğlu, Ertuğrul Karatay, Mustafa Ekici ile katılan Hasan Ölçer'e karşı TCK.135/1, mağdurlar Bircan Bali Gezen, Fethi Fahri Kaya, Hacı Özkan, Mahmut İsmailoğlu, Mehmet Tunç, Mukaddes Günsu Açıkgöz, Murat Kurtoğlu, Osman Altınışık, Tufan Köse ve Uğur Coşkun ile katılanlar Ahmet Keser, Ali Eyüboğlu, Caner Karaer, Dilara Aktunç ve Kurtcebe Tarık Işık 'a karşı TCK.135/2 maddesi uyarınca kişisel verilerin kaydedilmesi suçundan verilen hükümlere karşı sanık müdafii ve C. Savcısı tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde:

    Katılan Kurtcebe Tarık Işık'ın isminin hükümde Tarık Işık olarak gösterilmesi, mahallinde giderilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.

    Her ne kadar ilk derece mahkemesince sanık Adnan Oktar'ın, mağdurlar Ata Şenlikçi, Ertuğrul Karatay, Mustafa Ekici, Anıl Köroğlu ile katılan Hasan Ölçer'e TCK’nın 135/1, 53 maddeleri gereğince 5 kez 2 yıl hapis, mağdurlar Uğur Coşkun, Bircan İpek, Fethi Fahri Kaya, Mahmut İsmailoğlu, Osman Altınışık, Tufan Köse, Mehmet Tunç, Murat Kurtoğlu, Mukaddes Günsu Açıkgöz, Hacı Özkan ile katılanlar Ali Eyüboğlu, Ahmet Keser, Caner Karaer, Dilara Aktunç ve Kurtcebe Tarık Işık'a karşı ise TCK’nın 135/1, 135/2, 53 maddeleri gereğince 15 kez 3 yıl hapis cezası cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

    Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 2017/3928 Esas-2018/3190 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; “ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.06.2014 tarihli, 2012/1510 esas, 2014/331 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; TCK'nın 135. maddesindeki kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerde sadece sır niteliğinde kişisel verilerin korunacağına ilişkin bir hükmün bulunmaması ve aksine 135. maddenin gerekçesinde gerçek kişiyle ilgili her türlü bilginin kişisel veri olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, her türlü kişisel verinin kaydedilmesi, 135. maddede belirtilen suçu oluşturur. Bu nedenle herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması



    image


    ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler de, yasal anlamda “kişisel veri” olarak kabul edilmektedir. Ancak, verileri hukuka aykırı kaydetme suçunun uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçların doğmaması için, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, olayda herhangi bir hukuk dalı tarafından kabul edilebilecek bir hukuka uygunluk nedeni veya bu kapsamda nazara alınabilecek bir hususun bulunup bulunmadığının saptanması ve sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da tespit edilmesi gerekir.”

    Bu bilgiler ışığında; somut olayda kişisel veri niteliğinde olan mağdurlara ait fotoğraflarının altlarına ad ve soyadları yazılarak mağdurların şahsi özelliklerini, siyasi, dini veya sosyal eğilimlerini kaydetmek şeklindeki eylemlerinin kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu oluşturduğu, fakat işlenen suçlar arasında ne kadar zaman geçmesi gerektiği konusunda genel ve mutlak bir kural koymak mümkün olmadığından, hangi süre içerisinde işlenirse işlensin, işlenen suç, başlangıçtaki genel niyete veya suç işleme konusundaki tek karara dayandığı için, kişisel verilerin kaydedilmesi eyleminin, birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlendiğinin kabulü ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden mağdur sayısınca hükümler kurulması,

    • Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının denetime olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması; denetim işlevinin yerine getirilebilmesi için gerekçede mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi bu delillere göre ulaşılan sonuçların, dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıkların eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında TCK.135/1 maddesi uyarınca beş kez verilen hükümde hangi delillere dayanılarak mahkumiyet hükümleri kurulduğu tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,

      Kabule göre de;

      1. Sanığın mağdurlar Uğur Coşkun, Bircan İpek, Fethi Fahri Kaya, Mahmut İsmailoğlu, Osman Altınışık, Tufan Köse, Mehmet Tunç, Murat Kurtoğlu, Tarık Işık, Mukaddes Günsu Açıkgöz, Hacı Özkan, Ali Eyüboğlu, Ahmet Keser, Dilara Aktunç, Caner Karaer'e karşı, TCK’nın 135/1, 135/2, 53 maddeleri uyarınca 15 kez cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; 07.04.2016 tarih ve 29677 S.R.G. de yayımlanan 24.03.2016 tarih ve 6698 sayılı kanunun 30. maddesi ile TCK 135/2 maddesinde değişiklik yapılmış ve “bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır” ibaresi “olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır” denilerek suç için öngörülen ceza ağırlaştırılmış olmakla, her bir mağdura karşı gerçekleştirilen kişisel verinin kaydedilmesi suç tarihlerinin ayrı ayrı tespit edilerek uygulanacak kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde tespiti gerektiğinin gözetilmemesi,

      2. Suçun kendisine karşı işlendiği kabul edilen mağdurlardan Dilara Aktunç'un sanık Zeynep Yalçın'ın kızı olduğu, 1990 doğumlu olan katılanın kendi beyanına göre reşit olduğu tarihten beridir annesiyle görüşmediği, örgüt içinde irtibat kurduğu bir başkası olduğuna dair anlatımının bulunmadığı, duruşmada beyanı alınırken bu suça ilişkin bir açıklama yapmadığı ve mahkemece de sorulmadığı için, incelenen dosya kapsamında yine örgüt üyesi olup piyanist olduğu ve yakın zaman önce örgütten ayrılmış olduğu öğrenilen Dilara E... isimli bir kişinin varlığı da görülmüş olmakla; suça konu yazılı belgede bahsedilen kişinin Dilara Aktunç olduğu hususundaki tespitin ne şekilde yapıldığına dair yasal ve yeterli bir gerekçe gösterilmeden, mağdurun kimliği hususundaki bu tereddüt giderilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi


      image


      olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görülmekle CMK. 289/1-e,g, 280/1-e maddeleri uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      (Mağdur Mahmut İsmailoğlu yönünden yargılamanın yokluğunda yapılmasına dayalı bozma sebebi kararımızın başlangıç kısmında gösterildiğinden, bu başlık altında yeniden yer verilmemiştir)


      Tehdit

      image

      Sanık Adnan Oktar hakkında katılan Eser Çömlekçioğlu'na karşı tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

      Sanık Adnan Oktar ve diğer sanıkların yargılamasının yapıldığı İstanbul 30 Ağır Ceza Mahkemesi'nin 01.10.2019 tarihli celsesinden önce, binanın otopark kısmında bir kısım sanığın müdafiiliğini yapan avukat Eşref Nuri Yakışan'ın bir kısım katılan vekili olarak davaları takip etmekte olan katılan Eser Çömlekçioğlu'nu gördüğünde ''..Avukat hanım, hocamızın size özellikle selamı var..'' diyerek tehdit ettiğinin iddia edilmesi üzerine Eşref Nuri Yakışan hakkında sanık sıfatıyla dava açıldığı, bu tehdit sözlerini iletmesi için onu sanık Adnan Oktar'ın azmettirdiği kabul edilerek bu sanık hakkında da dava açıldığı ve neticesinde TCK.38 maddesi atfıyla 106/2-d, 53 maddeleri ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; dairemizce yapılan istinaf incelemesinde sanık Eşref Nuri Yakışan hakkında tehdit suçundan verilen hükmün, söylenen sözlerin objektif olarak korkutmaya elverişli ve yeterli olmadığı için tehdit suçunun unsurlarının somut olayda bulunmadığı, ayrıca sanığın bu sözü suç kastıyla sarf ettiğinin de anlaşılamadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bu durumda suça azmettiren kişinin işlenen suçun cezası ile cezalandırılacağına dair TCK 38/1 maddesinde yer alan düzenleme karşısında, suç olmadığı değerlendirilen eyleme azmettirmenin hukuken mümkün olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olmakla CMK'nun280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçlardan


      image


      ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      1. BORA YILDIZ

        1. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Başak Ballıca'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olup Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi(İngilizce)'nde öğrenim gören katılanın, sanık ile ilişkisinde ona çok aşık olduğu şeklinde açıkladığı duygusu ile yaşadığı cinsel beraberliğin herhangi bir zorlamaya dayanmadığının, katılanın kolluktaki ve duruşmadaki beyanları yanında, dosyada mevcut fotoğraflar, beyanlar ve tapelere yansıyan çok sayıdaki samimi konuşma içerikleri ile de görüldüğü, katılanın eğitimi, yaşı, sosyal çevresi itibariyle iradesini ortadan kaldıracak boyutta bir psikolojik veya dini telkine maruz kaldığının da kabul edilemeyeceği, bu itibarla katılanın rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan veklinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        2. Sanık Bora Yıldız hakkında mağdure Bengisu Güler'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde 20 yaşında olup Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim gören mağdurenin sanık ile yaşadığı duygusal ilişkide gerek kendi beyanı, gerek dosyada mevcut HTS raporlarında görülen samimi konuşma içerikleri ile zor ve tehdite dayanmayan, yine bizzat kendi beyanına göre herhangi bir dini telkin altında olmaksızın rızası ile yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30


            image


            yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        3. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Beril Koncagül'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde 21 yaşında ve Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünde öğrenci olan katılanın, çalıştığı reklam ajansındaki bir iş vesilesiyle tanıştığı sanık ile sevgili olduğu, evlilik saikiyle yaşadığı bu duygusal ilişkide, sanığın Adnan Oktar ile irtibatından haberi olmadan, iradesini fesada uğratacak bir hile ya da telkine maruz kalmadan, herhangi bir cebir ve tehdite de dayanmadığını söylediği cinsel ilişkilere rızası bulunduğunun, kolluk ifadesi ve duruşmadaki ''..onu çok seviyor ve ona aşık olmuştum...hiçbir erkekten görmediğim ilgi ve sevgiyi onda görmüştüm...tam evlenecek adam profili çizmişti...'' minvalindeki sözleri ile de anlaşıldığı, bilahare kendisi de örgüt üyesi olan ve iş bu dosyada mağdur sanık olarak yargılanan katılanın rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, sanık savunması, mağdur ve tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamına göre de müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


          image


        4. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Katılan kolluktaki beyanında sanık ile tanışıp arkadaş olduğu tarihi 2008-2009 olarak belirtmesine rağmen, hükümde suç tarihinin 2012-2014 aralığı olarak belirtilmesi, tatbiki gereken yasa hükümlerinde bir değişiklik gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.

          Olay tarihinde 24 yaşında olup Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olarak mesleğe başladığı dönemde tanıştığı sanık ile yaşadığı duygusal ilişki sırasında, oral yoldan beraber olduğuna dair anlatımında herhangi bir zor ve tehditten, iradesini fesada uğratacak mahiyette bir telkin ya da hileden bahsetmeyen katılanın, bu fiile ilişkin rızasının bulunduğu, bu itibarla fiilin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        5. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Çağla Çelenlioğlu'na karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Katılanın 2012 yılında 16 yaşında iken tanışıp arkadaş olduğu sanık ile başladığı duygusal ilişki dış mekanlarda buluşmak suretiyle devam ediyor iken, suç tarihinde sanığın daveti üzerine rızası ile gittiği evinde saçını çekmek suretiyle oral yoldan, yatağa bastırmak suretiyle anal yoldan istismarda bulunduğunu, müteakip buluşmalarında da aynı şeylerin olduğunu, bu buluşmalardan birinde sanık ile beraberken odaya giren diğer sanık Gökalp Barlan'ın da kendisine anal yoldan istismarda bulunduğunu, bu sırada sanık Bora'nın oral yoldan istismarda bulunuyor olduğunu, bu ve benzeri istismarlara defaten maruz kaldığını iddia ettiği görülmüş ise de; katılanın yaşanan ilk olayda sanığın cinsel ilişkiye girmesi için kendisine saatlerce dil döktüğünü anlattığı, sanık sarılma, öpme gibi eylemlere başladığında kaçmaya bağırmaya kalkışmadığı, zorla yapıldığını söylediği bu eylem sonlanınca evden ayrılmadığı,üstelik aynı evde birlikte yemek yedikleri, başına gelen bu olaydan sonra herhangi bir merciiye şikayette bulunmadığı gibi sanıktan ayrılmaya dahi


          image


          kalkışmadığı, bu şekilde yaşandığını ileri sürdüğü bu ilk deneyim ortada olmasına rağmen, sanığın istismar olduğunu ileri sürdüğü eylemlerine bile bile maruz kalmaya devam ettiği, ilerleyen dönemde sanığa olan sevgisi nedeniyle hiç tanımadığı birisiyle evlenmeye dahi razı gelecek olan katılanın, duruşmadaki ''.. Bora'ya yavaş yavaş bağlanmıştım, aşık olmuştum, hani onu kaybetmek istemiyordum, çok korkuyordum onu kaybetmekten, yani o şekilde hani tamam demiştim, ....'' şeklindeki beyanında da birlikteliğe razı geldiğinin görülmesi karşısında, sanıkla birlikteliğinin süresi de gözetildiğinde zorlamaya dayalı bu iddiasına hayatın olağan akışına aykırılığı nedeniyle itibar etme olanağı bulunmamış, katılanın reşit olduğu gün sanığın yaptığını söylediği vajinal ilişki fiilinin, eylemin rızaya dayanması nedeniyle suç oluşturmayacağı, öncesindeki eylemlerin ise oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihlerinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılından, reşit olduğu tarihe kadar işlendiği kabul edilen eylemler nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkındaki eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

          Kabule göre de;

          1. Katılanın 18 yaşını doldurduktan sonra da sanığın cinsel saldırılarına maruz kaldığına, fiillerin 2014 yılının sonlarına değin devam ettiğine dair beyanı gözetildiğinde ve mahkemece de son fiil tarihi olarak 31.12.2014 tarihi esas alınmış olmasına, 28.06.2014 tarihinde 6545 sayılı yasa ile TCK.102 ve 103 maddelerinde değişiklik yapılmış olmasına rağmen, ayrıntısı Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 06.06.2016 tarih ve 2016/3500 E-2016/5564 K sayılı ilamında da anlatıldığı üzere ''.....sanığın, mağdur onsekiz yaşını doldurduktan sonra işlediği nitelikli cinsel saldırı suçu yanında mağdur onsekiz yaşını doldurmadan önceki dönemde sadece çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği, ayrıca bu dönemde, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlemiş olsa dahi 6545 sayılı Kanundan önceki döneme rastlayan suç tarihi itibariyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun cezasının daha az olması ve ceza adaleti ilkeleri göz önünde bulundurularak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 6545 sayılı Kanunla değişiklikten sonraki 102/2, 102/3-c ve 43. maddelerine göre hüküm kurulması gerektiği ....'' şeklinde anlatıldığı üzere, somut olayda son fiil tarihinde yürürlükte olan 6545 sayılı yasa ile değişik TCK.102/2 maddesi yerine, 5237 sayılı TCK'nun 7/2 maddesindeki '' Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' şeklindeki düzenlemeye farklı anlam verilerek fiilin işlendiği tarihten sonra yapılan yasa değişiklerinde değerlendirilebilecek lehe yasa uygulamasına istinaden TCK.103/2 maddesinin tatbiki ile eksik ceza tayin edilmesi,

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile



          image


          müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        6. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık ile evlenme ümidiyle duygusal bir arkadaşlık yaşadığı, bu ilişki içinde kendi rızasıyla onunla anal-oral yoldan ilişkiye girdiği, süreç içinde sanığın farklı cinsel eğilim ve taleplerine tepki göstererek ondan ayrılma kararı aldığı, bu ayrılış akabinde internette yaptığı araştırmada sanığın o dönem ''Adnan Hocacı'' olarak adlandırılan örgüt ile bağını fark ettiği, araştırmasına devam ederek bu grup hakkında pek çok olumsuz bilgiye vakıf olduğu, sanığın bu durumunu kendisinden gizlemesine çok kızan katılanın, duyduğu öfke ve sitemi yüzüne vurabilmek saikiyle sanık ile son kez görüşme kararı aldığı, bir restaurantta bir araya geldiği sanığın, katılana onu Adnan Oktar ile görüştürmeyi teklif ettiği, birlikte onu ziyaret ettikleri, katılanın sonrasında gerek sanığa duyduğu sevgi, gerekse onun inkara dayalı anlatımlarına inanmayı tercih etmesi ile kendisinin de örgütün mensubu olduğu oluş içinde; zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı kendi beyanı ve dosya kapsamı ile anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeler i gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

          b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        7. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Ecenaz Üçer'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Katılanın aşamalardaki beyanları, tanık ifadeleri, savunma ile tüm dosya kapsamına göre, kendisini 28 yaşında ve Bora Can Yıldız olarak tanıtan sanığın, 07.12.1998 doğumlu olup suç tarihi olan 2018 yılı Mayıs ayı içinde, reşit olan katılan Ecenaz Üçer'e karşı, Bebek'deki evde, diğer sanık Saim Erdem Ertüzün ile birlikte oral ve anal yoldan gerçekleştirdiği eylemi sırasında, cebir veya tehdit kullanmadığı,

          Yine 2018 yılı Mayıs ayı içinde, farklı bir tarihte, reşit olan mağdur Ecenaz Üçer'e karşı, Kandilli'deki evde, sanık Bora tarafından oral ve anal yoldan gerçekleştirilen


          image


          eylemi sırasında, diğer sanık Mehmet Ender Daban'ın, aynı odaya gelerek, katılanın vajinasına parmak sokma şeklindeki eylemlerinde de, cebir veya tehdit kullanılmadığı,

          Ayrıca, katılanın, silahı olduğunu bildiği sanık Bora'nın kendisine, silah ile baskı yapmadığına dair kovuşturma aşamasındaki beyanı ve sanık Bora'nın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması hususları bütün olarak değerlendirildiğinde, eylemlerin, mağdurun rızası ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, bu suretle, katılananın, on sekiz yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eylemlerinden dolayı sanık Bora Yıldız'ın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması

          Kabule göre de;

          1. 5237 sayılı TCK.nın 102/2, 102/3-d ve 43 maddelerince kurulan hükümde TCK'nın 61/7. maddesi uyarınca; süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı belirlenen sonuç cezanın 30 yıldan fazla olamayacağının gözetilmemesi,

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        8. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          1992 doğumlu olup olay tarihinde 25 yaşında olan ve medya sektöründe çalışan katılan Funda Yıldız'ın, 2017 yılında tanıştığı ve aşık olduğunu söylediği diğer sanık Mehmet Ender Daban ile evleneceğine dair umudu nedeniyle, onun kendisinden beklentisini karşılamak saikiyle herhangi bir zorlamaya, hatta bizzat kendi beyanına göre iradesini fesada uğrattığı ileri sürülebilecek herhangi bir dinsel saik ya da telkine dahi maruz kalmadan, birden fazla sanıkla aynı anda yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkinin, dosyada mevcut tape kayıtları, fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve diğer deliller de gözetildiğinde rızasına dayandığının açık olması karşısında, rızaya dayalı bu fiilin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

          Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün,



          image


          İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        9. Sanık Bora Yıldız hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          2011 yılında üniversite öğrencisi olduğu dönemde tanıştığı sanık ile önce aylarca arkadaşlık ilişkisi sürdüren katılanın, ilerleyen süreçte duygusal boyuta evrilen bu birliktelikte kendi rızasıyla onunla cinsel ilişkiye girdiğinin bizzat kendisinin '' ...ben erkek arkadaşım olduklarını düşündüğüm süreçte mesela onlarla yaptığım görüşmeler, cinsel ilişkiler benim rızamla olmuştu zaten sevgilim olduklarından dolayı... '' şeklindeki beyanıyla anlaşıldığı, bu evrede henüz sanığın Adnan Oktar ile irtibatından habersiz olan ve dini hiç bir telkine de maruz kalmadığını ifade eden katılana yönelik zor ve tehdite dayanmayan, birden fazla kişi olduğu halde ve birden fazla kez rızası ile yaşadığı kendi beyanı ve dosya kapsamı ile anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        10. Sanık Bora Yıldız hakkında katılan Yaren Güldiken'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Tanık ifadeleri, savunma, tüm dosya kapsamı ve mağdurun, Mahkemede "kendi rızanla mı ilişki yaşadın?" şeklindeki soruya "Kendi rızam ile olduğunu düşünüyorum, çünkü biz sevgili idik. Normal bir şekilde gelişti hani beni zorlama iyi hatırlamıyorum böyle bir şeyi hani. Böyle kesik kesik hatırlıyorum alkollü olduğum için ama hani bir cinsel istismar olarak algılamıyorum onu. Çünkü bana hiçbir şekilde zorlayıcı şeyleri yoktu." şeklindeki beyanına göre, sanığın, 23.09.1998 doğumlu olup suç tarihi olan 2018 yılı içinde reşit olan, Yeditepe Üniversitesi'nde öğrenci ve aynı zamanda milli sporcu olan katılan Yaren Güldiken'e karşı, İstanbul Kandilli'deki evde, anal yoldan gerçekleştirdiği iddia edilen eylemi sırasında, cebir veya tehdit kullanmadığı, sanık Bora'nın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması hususları bütün olarak değerlendirildiğinde, eylemin, mağdurun rızası ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, bu suretle, katılana karşı, suç teşkil etmeyen eyleminden dolayı sanık Bora Yıldız'ın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,


        image


        Kabule göre de;

        1. Sanığın, reşit olan katılan Yaren Güldiken'e, 2018 Yılı içinde anal yoldan cinsel ilişkiye girme şeklindeki eylemini tek başına gerçekleştirdiğinin kabul edilmesine rağmen, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. HALİL HİLMİ MÜFTÜOĞLU

        1. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması, ibraz olunan mesaj içerikleri, fotoğraflar, mağdur ve tanık ifadeleri ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

          Kabule göre de;

          a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

          b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          image


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        2. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında, kendisinin de benimsediği ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında, sanıkla yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayandığı anlaşılmış, her ne kadar katılan duruşmadaki ifadesinde, beraberlik sırasında sanığın kısmen zorlamasına maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kolluktaki beyanında böyle bir ifadesinin olmadığı, ilişkiye girmek için sanıkla rızasıyla bir araya geldiği, olay akabinde herhangi bir adli merciiye başvurusu bulunmadığı, uzun yıllar örgüt ortamında bulunmaya devam ettiği hususu da dikkate alındığında soyut zor iddiasına itibar edilemeyeceği kanaatine varılmış, sanık savunması, fotoğraflar, mesaj içerikleri ve dosyadaki diğer deliller itibariyle rızası ile yaşandığı anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

          Kabule göre de;

          a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

          b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        3. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın, inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzun yıllardır etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, iradesini ortadan kaldırdığı kabul edilebilecek bir etken bulunmayan, katılanın rızası ile yaşandığı


          image


          dosya kapsamındaki tüm deliller ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

          Kabule göre de;

          a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

          b.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

          c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        4. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olması akabinde avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olarak tanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal arkadaşlığa dönüştüğü, bu ilişki sırasında o sanığın talebiyle yönlendirildiği bu sanıkla da oral yoldan ilişkiye girdiği, her ne kadar katılan duruşmada bunları sanık Mehmet Ender'in zorlaması ile yaptığını ileri sürmüş ise de ; kolluktaki ifadesinde, sevgilisi olan sanığın grup seks isteğini dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki beyanıyla yapılabilir bulduğunun anlaşılması, örgütte kaldığı süre ve faaliyetleri, kendisinin de iş bu dava dosyasında etkin pişman olan bir sanık sıfatıyla yargılanması, dosyadaki mevcut fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve pek çok beyan karşısında bu iddiasına itibar etme olanağı bulunmamış, bu itibarla cinsel saldırı olduğu iddia olunan eylemin rızaya dayandığının kabulü gerekmekle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi


          image


          olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        5. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

          Olay tarihinde boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan katılanın, 30'lu yaşlarında A9 TV izleyerek benimsediği fikir ve ideolojisi kapsamında kendi arzusu ve tercihiyle mensubu olduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        6. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa


          image


          Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün uzun yıllar boyunca etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

          Kabule göre de;

          a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

          b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın 17 yaşındayken yaptığı istismardan sonra başkaca fillerinin de olduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

          c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        7. Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde 30 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve sahip olduğu dini bilgiye ve duyumlarına göre olumsuz kanaate sahip olduğu örgüte buna rağmen katıldığı dikkate alındığında, iradesini ortadan kaldıracak mahiyette bir aldatma ya da telkine maruz kaldığı da kabul edilemeyecek olan katılana karşı, dosya içeriğine göre rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun


          image


          direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. İBRAHİM TUNCER

        1. Sanık İbrahim Tuncer hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan ve bir başka sanığın bulunduğu ortamda yalnızca bir kez gerçekleştiği söylenen eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı gözetildiğinde unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

          Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        2. Sanık İbrahim Tuncer hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili


        image


        tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde 34 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, A9 TV'de izleyerek fikir ve ideolojisini benimsediği örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bir vazife yerine getirilir gibi anal oral şekilde onunla da orada istismar oldu, sonra hemen zaten yattık uyuduk...'' şeklindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi, ayrıca yerel mahkemenin genel uygulamasına göre de katılanın istikrarlı şekilde bu sanığın birden fazla kez organ sokmak suretiyle saldırısına maruz kaldığına dair beyanı karşısında TCK.43 maddesinin uygulaması sırasında 2/4 yerine 1/4 artırım yapılarak eksik ceza verilmesi

        b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      4. MEHMET NOYAN ORCAN

        1. Sanık Mehmet Noyan Orcan hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütünideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde sanıkla yaşadığı cinsel ilişkinin rızasına dayandığının bizzat kendi beyanları ile belirlenmesi, duruşmadaki ''..çok iyi insan falan deyip Mecidiyeköy’deki dubleks örgüt evi vardı, oraya gönderdi beni. Orada da Noyan Orcan’la bir kez anal birliktelik gerçekleşti. ''şeklindeki

          anlatımı karşısında, sanık savunması ve dosyadaki diğer deliller itibariyle, ayrıldığı tarihe kadar örgütün bir mensubu olan katılana karşı rızası ile yapıldığı anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi


            image


          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        2. Sanık Mehmet Noyan Orcan hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın bu sanık tarafından cinsel saldırıya maruz kaldığına dair iddiası üzerine sanığın müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; katılanın gerek erkek arkadaşı olan sanık Mustafa Işık'ın talebi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzun yıllar boyunca etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

          Kabule göre de;

          a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

          b.Katılanın suçun 18 yaşını doldurduktan sonra işlendiğini söylediğine dair beyanının, mahkemece de kabul edilip buna göre uygulama yapılmasına rağmen, suç tarihinin katılan beyanı ile çelişki oluşturacak ve tereddüte neden olacak şekilde katılanın 18 yaşından küçük olduğu 2010 yılı ağustos ayı olarak gösterilmesi,

          c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


          image


        3. Sanık Mehmet Noyan Orcan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına kadar örgütsel faaliyetlere aktif şekilde katıldığı anlaşılmış, Büşra isimli arkadaşıyla olan mail yazışması, watsap mesajları ve fotoğraflar da dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

          Kabule göre de;

          a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

          b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın 17 yaşında olduğu sırada yapılan ilk fiilinden sonra da istismarına maruz kaldığına dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

          c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        4. Sanık Mehmet Noyan Orcan hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olup üniversite öğrencisi olan, sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde anılan örgütün bir mensubu olan katılanın, diğer sanık Bora Yıldız'ın bu sanığın elini tutarak yönlendirmesi ile katılanın kalçasına birkaç dakika süreyle dokunması şeklinde



          image


          gerçekleşen eylemde, iddia ettiği fiile bir karşı koyma davranışında bulunmayıp kayıtsız kalması, olay akabinde herhangi bir adli merciiye başvurmaması hususları ile, sanık savunması, mağdure beyanı ve dosya içeriğine göre mağdurenin eyleme rızası bulunduğu anlaşılmakla, suç teşkil etmeyen fiil nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi (fiilin sanık Bora Yıldız'ın bu sanığın elini tutup kalçasına dokundurması nedeniyle birden fazla kişi ile işlendiği kabul edilmekle şikayet yokluğu hususu değerlendirilmemiştir)

          Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        5. Sanık Mehmet Noyan Orcan hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve sahip olduğu dini bilgiye, duyumlarına göre olumsuz kanaate sahip olduğu örgüte buna rağmen katıldığı dikkate alındığında iradesini ortadan kaldıracak mahiyette bir aldatma ya da telkine maruz kaldığı da kabul edilemeyecek olan katılana karşı, dosya içeriğine göre rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA

        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş,


        image


        Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      5. TARKAN YAVAŞ

      Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar

      image

      1. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası, benimsediği ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde kendisinin de mensubu olduğu örgüt ortamında sanıkla yaşadığı cinsel ilişkinin rızasına dayandığının bizzat kendi beyanları ile belirlenmesi karşısında, sanık savunması ve dosyadaki diğer deliller itibariyle rızası ile yaşadığı anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

        Kabule göre de;


        image


        a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın, uzun zamandan beridir inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı etkin pişman sanık ve mağdur ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. Maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden


        image


        bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      4. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de örgüte mensup olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      5. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani .... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel


        image


        kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      6. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın isteğiyle gittiği evde, sanık Tarkan Yavaş'ın da içlerinde olduğu bir grup sanığın cebren istismarına maruz kaldığını ileri sürdüğü ve sanığın bu iddia mucibince TCK.103/2, 103/3, 43/1-2 maddeleri ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

        Katılanın suç tarihinde Çanakkale iline düzenlenen okul gezisine katılmak için akşam saatlerinde yola çıkacağı, gezi öncesinde kendisini arayan sanık Mustafa Işık'ın yanına seksi bir elbise almasını söyleyerek onunla buluşmak istediği, daha önceki buluşmalarında cinsel birliktelik yaşamaları nedeniyle bu buluşmada da benzer bir ilişki yaşanacağını katılanın anlamamasının mümkün görülmediği, ancak eve gittiklerinde tanımadığı kişileri görerek şaşırdığını söyleyen katılanın buna rağmen belirgin bir hoşnutsuzluk sergilemediği, sanık Mustafa ile odaya geçerek yanında getirdiği elbiseyi giydiği ve onunla dans etmeye başladığı, bu sırada sanık Mehmet Ender Daban'ın odaya girdiği, sanık Mustafa'nın yönlendirmesi ile katılanın göğüslerine dokunduğu, katılanın bu harekete de belirgin bir tepki göstermediği, iddiaya göre bu sanığın anal yoldan istismarına maruz kaldıktan sonra, sanık Tarkan ile birlikte iki sanığın daha odaya girdiği, her üçünün birlikte anal yoldan zorla cinsel istismarda bulundukları iddia edilmiş ise de; soruşturma aşamasındaki ifadesinde vücudunda oluştuğunu söylediği morlukların uygulanan cebre değil boynunun sertçe öpülmesinden kaynaklandığının duruşmadaki beyanı ile anlaşılması, katılanın gezi öncesinde birkaç saatlik bir boşlukta yarım saatlik araç yolculuğu ile gittiği evde dört ayrı erkeğin zora dayalı istismarına maruz kalması ve üstelik akabinde geri dönerek geziye gitmesinin hayatın olağan akışına aykırılığı yanında, sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği nedeniyle inanç sistemini ve ideolojisini henüz yeni benimsemeye başlayan katılanın anılan örgütün bir mensubu olması, isnat edilen eylemden sonra tepki vermemesi, yasal ve yetkili kimselere şikayetini dile getirmemesi hususları nazara alındığında isnad edilen eylemin zorla gerçekleştirildiğine ilişkin hükümlülüğe yeter nitelikte delil bulunmadığı, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan gerçekleşen eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir


        image


        şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da başka istismarlarda bulunduğunu söylediği, nitekim mahkemece son fiil tarihinin 2017 olarak kabul edildiği, ayrıntısı Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 06.06.2016 tarih ve 2016/3500 E-2016/5564 K sayılı ilamında da anlatıldığı üzere ''.....sanığın, mağdur onsekiz yaşını doldurduktan sonra işlediği nitelikli cinsel saldırı suçu yanında mağdur onsekiz yaşını doldurmadan önceki dönemde sadece çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği, ayrıca bu dönemde, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlemiş olsa dahi 6545 sayılı Kanundan önceki döneme rastlayan suç tarihi itibariyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun cezasının daha az olması ve ceza adaleti ilkeleri göz önünde bulundurularak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 6545 sayılı Kanunla değişiklikten sonraki 102/2, 102/3-c ve 43. maddelerine göre hüküm kurulması gerektiği ....'' şeklinde anlatıldığı üzere, somut olayda son fiil tarihinde yürürlükte olan 6545 sayılı yasa ile değişik TCK.102/2 maddesi yerine, 5237 sayılı TCK'nun 7/2 maddesindeki '' Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' şeklindeki düzenlemeye farklı anlam verilerek fiilin işlendiği tarihten sonra yapılan yasa değişiklerinde değerlendirilebilecek lehe yasa uygulamasına istinaden TCK.103/2 maddesinin tatbiki ile eksik ceza tayin edilmesi,

        b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      7. Sanık Tarkan Yavaş hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve sahip olduğu dini bilgiye, duyumları ile olumsuz kanaate sahip olduğu örgüte buna rağmen katıldığı dikkate alındığında iradesini ortadan kaldıracak mahiyette bir aldatma ya da telkine maruz kaldığı da kabul edilemeyecek olan katılana karşı dosya içeriğine göre rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;



      image


      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3628 sayılı yasaya aykırılık

      image

      Sanık Tarkan Yavaş hakkında iki ayrı vakıf nedeniyle 3628 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

      Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı ile Milli Değerleri Koruma Vakfı'nın mütevelli heyeti başkanı olan sanık Tarkan Yavaş hakkında, 3628 Sayılı Kanunun 12. maddesi gereğince, iki vakıf yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak iki kere 2 Yıl Hapis cezası şeklinde verilen mahkumiyet hükümleri nedeniyle dosyanın incelenmesinde;

      image

      image

      image

      3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun, "Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder." şeklindeki hangi konularda mal bildiriminde bulunulması gerektiğini düzenleyen 5.Maddede, banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gözetilerek, 10.09.2011 tarihinden günümüze kadar olan süreç içinde Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı başkanı, 12.07.2007 tarihinden günümüze kadar olan süreç içinde ise, Milli Değerleri Koruma Vakfı başkanı olan sanığın, salt, Akbank nezdinde 7 adet, Aktifbank nezdinde 1 adet, Halkbank nezdinde 2 adet, Kuveyt Türk Katılım Bankası nezdinde 1 adet, QNB Finansbank nezdinde bulunan 2 adet banka hesabı hakkında mal bildiriminde bulunmaması şeklindeki sanığın eyleminin, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği gibi sanığın, Milli Değerleri Koruma Vakfı kapsamında verdiği 11.07.2007 tarihli mal beyannamesinde, gerçekte 50.000,00 TL tutarında olan Netmark Dış Ticaret İnşaat Lojistik ve Patent Limited Şirketine ait hisse değerini, 36.233,00 TL olarak gösterme şeklindeki eylemi ile aynı tarihli beyannamede, Eskinazi İnşaat Limited Şirketine ait hisse payının ise hiç gösterilmemesi şeklindeki eyleminde, ayrıca yine Milli Değerleri Koruma Vakfı kapsamında verdiği 25.02.2010 tarihli mal beyannamesinde Netmark Dış Ticaret İnşaat Lojistik ve Patent Limited Şirketine ait hisse değerinin de hiç gösterilmemesi şeklindeki eylemlerinde, dava zamanaşımının TCK'nın 66.maddesi gereğince 8 yıl olduğu ve suç tarihi olarak kabul edilen 11.07.2007 ve 25.02.2010


      image


      image

      image

      tarihlerinden itibaren işlemeye başlayan asli zaman aşımı sürelerinin 11.07.2015 ve 25.02.2018 tarihlerinde ayrı ayrı dolduğu, bu tarihe kadar zamanaşımını kesen yada durduran başkaca bir sebebin gerçekleşmediği anlaşıldığından bu eylemlerinden dolayı düşme kararı verilmesi gerektiği, ayrıca sanığın, Eskinazi İnşaat Limited Şirketinde 15.06.2007 tarihi ile 26.08.2008 tarihleri arasında hisse sahibi olduğu gözetildiğinde, Eskinazi İnşaat Limited Şirketine ait hisse payının, 25.02.2010 , 12.09.2011 , 24.02.2015 ve 19.08.2015 tarihli mal beyannamelerinde gösterilmemesi şeklindeki sanığın eyleminin de, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği, ancak, 3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun "Görevleri sebebiyle birden fazla mal bildiriminde bulunması gerekenler asli görevlerinden dolayı bir tek mal bildiriminde bulunurlar." şeklindeki 8/2 Maddesi ile zincirleme suç hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede, sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda, hem Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı hem de Milli Değerleri Koruma Vakfı adına bildirdiği, 12.09.2011 , 24.02.2015 ve 19.08.2015 tarihli mal beyannamelerinde, ortağı olduğu Netmark Dış Ticaret İnşaat Lojistik ve Patent Limited Şirketinin hisselerini hiç bildirmemesi şeklinde sübut bulan eylemleri nedeniyle sanık hakkında, TCK'nın 3 ve 61. maddelerindeki ilke ve ölçütlerle orantılı olacak şekilde, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesi kapsamında temel ceza belirlenip, zincire dahil suçların sayısı ve niteliklerine göre TCK'nın 43. maddesi gereğince takdir edilecek oranda artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde her iki vakıf yönünden ayrı ayrı hükümler kurulması,

      Sanık Tarkan Yavaş hakkında 3628 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp münferiden işlendiği sabit olmasına ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başkaca bir ilamı bulunmamasına rağmen her iki vakıf yönünden ayrı ayrı TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması,

      Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiilerinin istinaf itirazları bu sebeple yerinde bulunmuş olmakla CMK. 289/1-g, 280/1-e maddeleri uyarınca, 9.9 ve 9.10 bentlerinde yazılı HÜKÜMLERİN AYRI AYRI BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan

      image

      Sanık Tarkan Yavaş hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarihli 2013/9-542 Esas ve 2014/153 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, yalan beyanın, resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmaması şarttır. Aksi halde kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak



      image


      kullanılamayacağından anılan maddedeki suç oluşmayacaktır. Bununla birlikte, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir.

      Sanığın, 31.12.2015 tarihi itibariyle Milli Değerleri Koruma Vakfı İktisadi İşletmesi kasasında 348,08 TL nakdinin, muhasebe kayıtlarına yansımamış olmakla birlikte Kuveyt Türk Katılım Bankası nezdindeki 23,05 TL tutarında mevduatının, 936, 46 TL tutarında devreden KDV'sinin kayıtlı değeri 538,10 TL olan demirbaşların bulunmasına ve ayrıca ortaklara 16.850, 00 TL tutarında borcu ile 2.830,55 TL tutarında ödenecek vergi borcunun bulunmasına rağmen, suça konu, "Milli Değerleri Koruma Vakfı İktisadi İşletmesi 11.11.2015 tarihli tasfiye sonu beyanıdır - Aktif: Yoktur Pasif: Yoktur – Firmanın tasfiye neticesinde alacağı ve borcu yoktur - Tarkan Yavaş imza-Milli Değerleri Koruma Vakfı İktisadi İşletmesi” yazısını ibraz ederek, resmi belge niteliği taşıyan Türk Ticaret Sicil Gazetesinin tanzim edilmesinde gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda;

      Öncelikle, Türk Ticaret Sicil Gazetesinin tanzim edilmesinden önce, sanık tarafından verilen "Milli Değerleri Koruma Vakfı İktisadi İşletmesi 11.11.2015 talihli tasfiye sonu beyanıdır - Aktif: Yoktur Pasif: Yoktur – Firmanın tasfiye neticesinde alacağı ve borcu yoktur - Tarkan Yavaş imza-Milli Değerleri Koruma Vakfı İktisadi İşletmesi” şeklindeki yazının doğruluk teyidinin mutad araştırma yükümlülüğü olup olmadığının araştırılması, mutad olduğunun tespiti halinde yapılan araştırma sonunda belge içeriğinin doğru olmadığınn ortaya çıkacak olması sebebiyle hukuki sonuç doğurmayacağından atılı suçun unsurları itibariyle oluşmayacağının bilinmesi nedeniyle, anılan husus araştırılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,

      2- Mutad araştırma yükümlülüğü olmadığının tespiti halinde ise; öncelikle suça konu belgeye muadil "İşletmeye ait aktif ve pasiflerin sıfırlandığını gösterir yetkililerce imzalanmış borcu yoktur" belgesinin orijinal örnekleri temin edilerek, söz konusu belgenin aldatıcı niteliğe haiz olup olmadığı konusunda mahkeme tarafından belgeler üzerinde karşılaştırmalı olarak gözlem yapılıp özelliklerinin duruşma zaptına geçirilmesi, belgenin aldatıcı niteliğinin olup olmadığının gerekçeli kararda tartışılması ve bunların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Sanığa TCK.206 maddesi ile verilen cezada uygulama yeri olmayan 3628 Sayılı Yasanın 15. maddesi gereğince kamu hizmetlerinden süreli yasaklanmasına karar verilmesi,

      b.Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyip şahsi suç niteliğindeki fiil için, koşulları bulunmadığı halde TCK.58/9 maddesinin uygulanması,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmekle CMK.289/1-g, 280/1-e maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      1. ÜYELER

        1. ABDULKADİR ERHAN KESKİN


          image


          Sanık Abdulkadir Erhan Keskin hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak, bulunduğu ortamda sanık tarafından anal oral yoldan organ sokmak suretiyle yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum....Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları yanında, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonrasında kendi isteğiyle yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

          Kabule göre de;

          1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

          2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        2. ADNAN BORA ÖNEN

        Sanık Adnan Bora Önen hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından anal- oral yoldan organ sokmak suretiyle yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum. Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla

        kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;


        image


        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK. 43 maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        1. Sanık Adnan Bora Önen hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, uzun yıllar örgütte aktif şekilde etkinliklere katıldığı, adli merciilere bir şikayet başvurusu olmadığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

          Kabule göre de;

          a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

          b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,



          image


          -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        2. ADNAN TINARLIOĞLU

        1. Sanık Adnan Tınarlıoğlu hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

          Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, yaklaşık 5-6 yıldan beridir örgüte mensup olduğunu söyleyen katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin önce örgüt kapsamı içinde, sonra ise aralarında gelişen duygusal bağ nedeniyle yaşanıp rızaya dayalı olduğunun, kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması, tanık, mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri ile tüm dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

          Kabule göre de;

          a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

          b.Katılanın kolluk ifadesinde bu sanık ile 2016 yılından sonra artık ilişkiye girmediğine dair beyanı karşısında suç tarihinin 2016 yerine 2014 başları olarak kabul edilmesi suretiyle 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki TCK.102/2 maddesine göre hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmesi,

          c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

          Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      1. Sanık Adnan Tınarlıoğlu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;


        image


        Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişki nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; sanık Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında kendisi de ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek örgüte katılan, hatta ilerleyen yıllarda örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılacak mahiyetteki faaliyetlerde bulunacak kadar etkin ve aktif bir örgüt mensubu olan katılanın, bizzat kendisi tarafından sunulan mail içerikleri, fotoğraflar, watsap yazışmaları, mağdur ve etkin pişman sanıkların ifadeleri itibariyle, zorlamaya dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Adnan Tınarlıoğlu hakkında mağdure Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Mağdure Merve Bozyiğit'in sonradan değiştirdiği soruşturma aşamasındaki ifadesi ve sanığın kabul ettiği hali ile boyundan ve göğsünden öpmek, pantolonunun üzerinden sürtünmek suretiyle boşalmak şeklinde tariflenen eylemin TCK'nın 102/1. maddesinde yer alan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, mağdurenin duruşma aşamasında baskı altında alındığını ileri sürdüğü soruşturma aşamasındaki ifadesini kabul etmeyerek böyle bir olayın gerçekleşmediğini söylediği, kendisi de örgütün bir mensubu olarak mağdur sanık olarak yargılanan mağdurun beyanları arasındaki çelişkiler ve fiilin zorla yapıldığına dair bir iddianın bulunmadığı, cebir, tehdit, hile veya iradeyi geçersiz kılacak başkaca bir sebep bulunmadan işlenen fiile mağdurun rızası bulunduğunu kabulde zaruret bulunduğu gözetildiğinde; suç oluşturmayan fiil nedeniyle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ( fiilin birden fazla kişi ile işlendiği ileri sürüldüğünden şikayet hususu değerlendirilmemiştir)

        Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken,



        image


        anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. AHMET BÜRKE

        Sanık Ahmet Bürke hakkında katılan Dilan Arslan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm nedeniyle kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında ayrıca değerlendirme yapılmamıştır.


      4. AHMET ÇELİK

      1. Sanık Ahmet Çelik hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek örgütün bir mensubu olması hasebiyle, bizzat duruşmadaki beyanına göre de zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA



        image


      2. Sanık Ahmet Çelik hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, içinde bulunduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliklerin rızaya dayalı olduğunun, kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum,. ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, katılan, sanığın vajinasına parmak sokarak bekaretini bozmasına ilişkin eyleminin ise zorla yapıldığını ileri sürmüşse de, sanıkla banyoya girerek birlikte duş alması, bu sırada gerçekleştiğini söylediği eyleme karşı koymaması, olay akabinde adli merciilere herhangi bir başvuruda bulunmaması, sanıkla bu olaydan sonra da cinsel birliktelik yaşadığını söylemesi karşısında bu soyut iddiasına itibar etme olanağı görülmediğinden, sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Sanık hakkında atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. Sanık Ahmet Çelik hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Katılan, müsnet suçun operasyon tarihinden bir hafta önce gerçekleştiğini söylemesine rağmen suç tarihinin 10.07.2018 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir hata olarak görülmüştür.

      Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın, dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk defa

      bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum. bu


      image


      benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklinde açıkladığı eylemin, katılanın gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren HTS tape kayıtları, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile görüşmeye devam etmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      6-AHMET OKTAR BABUNA

      Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden, bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir.


      1. Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından anal -oral yoldan cinsel saldırıya maruz kaldığı iddiası üzerine sanığın müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın saldırı olarak addedilen bu eylemlere rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum..Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması, mağdur ve tanık ifadeleri, mesaj içerikleri ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunuoluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırımyapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        b.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2,102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,


        image


        c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 19-20 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın gerek erkek arkadaşı olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzun yıllar etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı mağdur ve tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayanTCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili


        image


        tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, kolluk ifadesi ve duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri , ibraz olunan mevcut mesaj içerikleri, fotoğraflar, mağdur beyanları ve savunmalar ile tüm dosya kapsamına göre rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      4. Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, sanığın kendisini alarak gittikleri evde sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin cebir ve tehdite dayanmadığı, katılanın rızası ile yapıldığının kolluk ifadesi ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum .. ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla ibraz olunan fotğraflar, mağdur beyanları, katılan ifadesi, sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        image

        1. Katılanın ayrıntılı sorulmadığı için net olarak anlaşılamasa da, duruşmadaki ifadesinde birlikte olduğu sanıkları saydıktan sonra bir başka anlatımı sırasında ''... Ondan sonra yani ben bu kişilerle birçok kez birlikte oldum....'' dediği, Murat Yeşiltuna ile olan beraberliğini ise ayırarak onunla bir kez olduğunu özellikle söylediğine göre, bu sanıkla


          image


          birden fazla kez cinsel birliktelik yaşamış olduğu sonucuna varılmasına rağmen, bu durum netleştirilmeden TCK.43 maddesinin alt sınırdan tatbiki ile eksik ceza verilmesi,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      5. Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim 2018 yılında ayrılana değin yoğun bir şekilde örgütsel faaliyetlere iştirak ettiği anlaşılan katılanın, dosyaya sunulan fotoğraflar, mesaj içerikleri, tanık ve mağdur beyanları ile savunmalar dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunamamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde, sanığın reşit olduktan sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

        b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,



        image


        Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      6. Sanık Ahmet Oktar Babuna hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 25 yaşında olan mağdurenin sanık Bora Yıldız ve Mehmet Ender Daban ile yaşadığı duygusal ilişkiler neticesinde dahil olduğu örgüt ortamında, sanık Mehmet Ender Daban ile öpüşüyor iken bu sanığın odaya girerek kendisine arkadan sarıldığı, cinsel organının vücuduna temasını hissettiği, ancak istemediğini söyleyerek sanığı geri çevirdiği şeklinde anlattığı olayda; sanığın zor ve tehdite dayanmadan ani gelişen bu hareketini katılanın onay vermemesi üzerine herhangi bir ısrar, dayatma, zorlamaya yönelmeden kendiliğinden sonlandırdığı, katılanın olay nedeniyle adli merciilere bir şikayet başvurusu olmadığı gibi, katılanın rızasının olmadığını bildirdiği andan itibaren eylemin son bulduğu da gözetildiğinde suç kastı saptanamayan ve katılanın rızası bulunduğunun kabulü gereken müsnet suçtan sanığın beraatine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi ( fiil, katılan sanık Mehmet Ender Daban ile birlikteyken işlendiğinden nitelikli halin mevcudiyeti nedeniyle şikayet yokluğu değerlendirilmemiştir)

        Kabule göre de;

        a.Ani ve kesintili gerçekleşen eylemin katılan anlatımı itibariyle kısa süreli olduğu da anlaşılmakla, TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçunu oluşturacağı anlaşılmasına rağmen basit cinsel saldırı suçundan cezalandırılması,

        b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      7. AKIN GÖZÜKAN

        Sanık Akın Gözükan hakkında mağdur Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve C.Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Mahkemenin sanığın mağdureyi öpme ve vücuduna dokunmak şeklinde tariflediği ve TCK'nın 102/1. maddesindeki suçu oluşturduğunu kabul ettiği eylemin basit cinsel saldırı suçu olup TCK. 102/3 maddesindeki nitelikli hallerin bulunmaması nedeniyle takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun suç tarihinden sonra 6 aylık yasal süre içinde mevcut bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki davanın düşürülmesine


        image


        karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

        Kabule göre de;

        a.Mağdurenin kolluktaki ifade, fotoğraf teşhisi ifadeleri ve duruşmadaki beyanı arasındaki çelişkiler, etkin pişman olan sanığın mağdure ile bir teması olmadığına dair savunması ile dosya içeriğine göre sanığın cezalandırılmasına yeterli delil olmadığı halde beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

        b. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      8. ALİ EMRE BUKAĞILI

      Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

      image

      1. Sanık Ali Emre Bukağılı hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın, sanık Mustafa Işık ile arkadaşlığı sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzun yıllardan beridir etkin bir mensubu olması hasebiyle, zor ve tehdite dayanmayıp rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


        image


        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Ali Emre Bukağılı hakkında mağdur Gülcan Karakaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 28 yaşında olup avukatlık mesleğini icra eden mağdurenin duygusal ilişki yaşadığı bu sanık ile, herhangi bir tehdit, cebir veya iradesini fesada uğratacak nitelikte bir hileye maruz kalmadan kendi rızası ile yaşadığının sanık savunması, katılanın kendi beyanı , duruşmada şikayetçi olup olmadığına dair sorulan soruya ''..Efendim açıkçası ben yani zorla birşey olmadığı için sayın başkanım bu konuda bir vicdani muhakeme içerisindeyim ..'' şeklinde verdiği yanıt ve dosyadaki diğer tüm delillerle anlaşıldığı, bu itibarla atılı eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi .

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. Sanık Ali Emre Bukağılı hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar cebir ve tehditle bu istismar


      image


      fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek ayrıldığı 2018 yılına değin anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu, olay nedeniyle herhangi bir adli merciiye başvurusunun olmadığı , örgüt içinde kalmaya devam ettiği dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3628 sayılı yasaya muhalefet

      image

      Sanık Ali Emre Bukağılı hakkında 3628 sayılı yasaya aykırılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun, "Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder." şeklindeki hangi konularda mal bildiriminde bulunulması gerektiğini düzenleyen 5.Maddede, banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gözetilerek, 12.07.2007 tarihinden günümüze kadar olan süreç içinde, Milli Değerleri Koruma Vakfı mütevelli heyet üyesi olan sanığın, salt Akbank nezdinde 1 adet vadesiz TL, 2 adet bireysel kredi hesabının, Aktifbank nezdinde 1 adet ön ödemeli kart hesabının, Anadolu bank nezdinde 1 adet, Garanti Bankası nezdinde 1 adet ve Yapı Kredi Bankası nezdinde 3 adet (TL, Euro, USD) hesap bilgilerini mal beyannamesinde bildirmemesi şeklindeki eyleminde, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun unsurları itibarı ile oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın beraati yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

      Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiilerinin istinaf itirazları bu sebeple yerinde bulunmuş olmakla CMK. 289/1-g, 280/1-e maddeleri uyarınca, 6.5


      image


      bentlerinde yazılı HÜKMÜN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      1. ALİ ŞEREF GİDER

        Sanığın katılan Aslı Bektaş'a karşı olan eylemi nedeniyle verilen zamanaşımından dolayı düşme kararı, katılanın sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle, bu sanık yönünden katılan sıfatı bulunmadığından inceleme dışı tutulmuştur.

        Sanık Ali Şeref Gider hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ( sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildiren katılanın bu sanık yönünden katılan sıfatı bulunmadığından istinaf incelemesi sanık talebiyle sınırlı olarak yapılmıştır);

        Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, Bora YILDIZ ile evlenebilmem için Orkun

        SİMSEK'in talimatlarını verine eetirmem gerekiyordu.. Ayrıca ben bu talimatları yerine her getirdiğimde Bora YILDIZ'dan da memnun olduğu ve daha da teşvik ettiği yönünde mesajlar alıyordum..'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan, dava dışı bir şüphelinin de olay sırasında bulunduğu evde gerçekleşen eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. ALİ KASAP


      image


      1. Sanık Ali Kasap hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 19-20 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın gerek erkek arkadaşı olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek kendisinin de örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmadığı, katılanın rızası ile yaşandığının mağdur ve tanık beyanları, sanıkların savunmaları, ibraz olunan fotoğraflar, mesaj içerikleri ve dosya kapsamı ile anlaşıldığı eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça görülmesine rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,


        Kabule göre de;

        1. Katılanın iddianamede ''..Mustafa IŞIK aracılığı ile örgütsel teamüller çerçevesinde dini telkinler ve zorlamalar ile anal yoldan birlikte olduğum kişiler; … Ali KASAP…dır.” şeklinde aktarılan beyanı dışında, duruşmada sanığın eylemine ait bu ifadesinin ötesine geçen herhangi bir anlatımı bulunmadığı görülmekle yer ve zaman belirtmeyen, ayrıntı içermeyen bu beyanın hüküm kurmaya elverişli açıklıkta olmadığı gözetilmeden eksik kovuşturma ile karar verilmesi,

        2. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Ali Kasap hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi katılanın, A9 TV izleyerek fikir ve ideolojisini benimsediği örgüte kendi arzusuyla mensup olduğu, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bir başka saldırı olayını anlatırken kullandığı ''.. misal Serdar Çelikler seni kıvama getiriyor, o arada geliyor işini bitiriyor ve çıkıyor gidiyor hiç birşey anlamıyorsun...''.şeklindeki ifadesinin, mağdur ve tanık ifadelerinin, mesaj kayıtları ile savunmaların da bu kanaati doğrulaması itibariyle, dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı


        image


        suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. Sanık Ali Kasap hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek 2018 yılında ayrılana değin anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, dosyada bulunan fotoğraflar, mail ve mesaj içerikleri, beyanlar neticesinde oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        1. Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında; suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi



        image


        gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      4. Sanık Ali Kasap hakkında katılan Zeynep Ceren Yiğitcan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      image

      Olay tarihinde 22 yaşında olup İstanbul Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun gerek kolluktaki ifadesi, gerekse duruşmadaki bir başka sanık ile olan birlikteliği için ''..... Bakın buna tam bir tecavüz denemez. Çünkü normalde bizim bildiğimiz izlediğimiz duyduğumuz tecavüzlerde kadınların can korkusu da olur. Yani o esnada hayvanca şiddette uygularlar. Ama bu insanların yaptığı böyle bir şey değil........'' şeklindeki beyanları, gerek olay yerine sanık Aydın Kasap'ın kendisini alarak götürmesi ile gitmesi, ayrıldığı tarihe kadar etkin bir mensubu olarak örgütsel faaliyetlere katılması ile açıkça anlaşıldığı, fotoğraflar, mesaj içerikleri, alınan beyanlar, sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rızası ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

      ..

      1. ALİ SUAT KÜTAHNECİOĞLU

        Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

        image

        Sanık Ali Suat Kütahnecioğlu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu


        image


        istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim 2013 yılı başında Büşra isimli arkadaşının katılanın fotoğrafını görerek ona '' Adnan Oktar'ın cicişleri gibi olmuşsun'' şeklinde gönderdiği mesajın da bu hususu doğruladığı dikkate alındığında, zorlamaya dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, 2018 yılına kadar örgütün etkin bir üyesi olan katılana yönelik fiil nedeniyle, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna, sanık Yasin Göker'in eylemine ilişkin anlatımında bu sanıkla birlikte geldiklerine ve ardı ardına her ikisiyle de birlikte olduğuna dair anlatımına ve saldırı suçunu bir kez işlediği kabul edilen sanık Yasin Göker'in fiil tarihi olarak 2015-2016 yılı civarı kabul edilip 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonraki TCK.102/2 maddesi ile cezalandırılmış olmasına nazaran, suç tarihinin 2012 yılı mayıs-haziran ayları olarak kabul edilip o tarihteki TCK.103/2 maddesi tatbik edilerek eksik ceza tayini,

        b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        6136 sayılı yasaya muhalefet

        image

        Sanık Ali Suat Kütahnecioğlu hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Sanığın suç tarihinde firari şüpheli Muhammet Fatih Menet'e ait Yeni Mahalle Nişangâh Caddesi No:18 Küçüksu/Beykoz/İSTANBUL adresinde yapılan ev aramasında, yine bu şüpheliye ait olan bulundurma ruhsatlı BERETTA E90422Z seri numaralı silah ile yakalandığı anlaşılmakla, geçici olarak kaldığı üçüncü kişinin evinde o kişiye ait bulundurma ruhsatlı tabancayı kısa bir an üzerine almak şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemde ruhsatsız silah taşıma suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

        Kabule göre de;


        image


        1. Mesken içinde üzerine alınıp dış dünyaya çıkarılmayan tabanca nedeniyle 6136 sayılı yasanın 13/3 maddesi yerine aynı yasanın 13/1 maddesinin uygulanması,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı görüldüğünden; sanık müdafiinin istinaf istemi bu nedenle yerinde görülmekle CMK'nın 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. ALKAS ÇAKMAK

      1. Sanık Alkas Çakmak hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Katılana yönelik elini tutmak, iltifat etmek, sarılmak gibi eylemlerin sarkıntılık suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın TCK.102/1-2. cümlesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; suçun nitelikli halinin bulunduğuna dair bir iddianın olmadığı, nitekim mahkemenin dahi TCK.102/3-d maddesini tatbik etmediğinin görüldüğü, bu itibarla takibinin şikayete bağlı olduğu bilinen suç nedeniyle katılanın suç tarihinden sonra 6 aylık yasal süre içinde mevcut bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki davanın düşürülmesi yerine mahkumiyet kararı verilmesi,

        Kabule göre de;

        1. Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde


        image


        görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Alkas Çakmak hakkında katılan Beyzanur Çelebioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Katılan beyanı doğrultusunda, sanığın araç içinde oldukları sırada vücudunu okşamasından ibaret olduğu anlaşılan ve mahkemenin de bu şekilde kabul ettiği eylemin basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK.102/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; araçta sanık ile yalnız olduklarını söyleyen katılan beyanına göre TCK.102/3 maddesinde yazılı nitelikli hallerin bulunmadığı, bu haliyle eylemin takibinin şikayete bağlı olup katılanın suç tarihinden sonra 6 aylık yasal süre içinde mevcut bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

        Kabule göre de;

        1. Yukarıda tarif edilen eylemin ne kadar zaman sürdüğü, devamlı mı kesintili mi olduğu gibi hususlar sorularak fiilin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararında da kabul edildiği üzere TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verip vermeyeceği tartışılmadan eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile suç vasfı tayini,

        2. Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

        3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      3. Sanık Alkas Çakmak hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgüte mensup olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan,


        image


        rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum.... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      4. Sanık Alkas Çakmak hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliklerin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum ... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        image


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      5. Sanık Alkas Çakmak hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim 2018 yılında ayrılana değin örgütün aktif bir üyesi olduğu, dosyaya sunulan fotoğraflar, mesajlar, tanık ve mağdur ifadeleri ile bu ve diğer sanıkların savunmaları da dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde 17 yaşında olduğu ilk eyleminden sonra da sanığın birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı ile 6545 sayılı yasa ile TCK'nda yapılan değişiklikler dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

        b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        image


      6. Sanık Alkas Çakmak hakkında mağdure Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve C.Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Mahkemenin sanığın mağdurenin vücudunu birden çok kez ellemek, öpmek şeklinde tariflediği ve TCK'nın 102/1. maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğunu kabul ettiği eylemin, TCK.102/3 maddesinde sayılan nitelikli hallerden birisinin bulunduğu iddia edilmediğine göre takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun suç tarihinden sonra 6 aylık yasal süre içinde mevcut bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki davanın düşürülmesi yerine mahkumiyet kararı verilmesi,

      Kabule göre de;

      a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, mağdurun kolluktaki çelişkili beyanlarını yargılama sırasında inkar ederek baskı altında alındığını ileri sürmesine göre; sanığın cezalandırılmasına yeterli delil olmadığı halde beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile C.Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      13-ALTUĞ MÜŞTAK BERKER

      1. Sanık Altuğ Müştak Berker hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum..Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması, tanık ve mağdur beyanları, fotoğraflar, mesaj içerikleri ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d


          image


          maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Altuğ Müştak Berker hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Sanığın 2016 yılında katılana karşı anal-oral yoldan cinsel saldırıda bulunduğunun kabulü ile müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de,

        Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın, inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı bizzat katılanın bunun günah olmadığına inandığına dair ifadeleri, fotoğraflar, dosyaya sunulan mesajlar ve dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

        Kabule göre de;

        a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

        b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        image


      3. Sanık Altuğ Müştak Berker hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri , mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri, watsap mesajları ve fotoğraflar ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi,

        b.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nun 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı kanunun 61/7 maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

        c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

        .

      4. Sanık Altuğ Müştak Berker hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

        Olay tarihinde 34 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi katılanın, A9 TV'de izlediği yayınlar üzerine benimsediği fikir ve ideoloji kapsamında sempatizan olarak katıldığı örgütte, imam olarak gördüğü Adnan Oktar'ın çok yakınında olması nedeniyle görüşmek istediği bu sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun, kendisine ait araç içinde meydana gelen ilk fiil için duruşmadaki ''. öyle

        bir bağırma çağırma bırak beni işte arabadan atlıyım kendim filan öyle birşey olmadı. ''

        şeklindeki beyanı, saldırı olarak adlandırdığı bu olaydan sonra sanık ile telefonla mütemadiyen görüşmeye devam etmesi ve akabinde tekrar cinsel birliktelik yaşamasına istinaden açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve tüm dosya içeriğine göre katılana


        image


        yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      5. Sanık Altuğ Müştak Berker hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, sanıkla buluşarak gittiği evde yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun, kolluktaki ve duruşmadaki ''. beni bir şekilde ikna ettiler. '' minvalindeki beyanları, tanık, mağdur ve etkin pişman sanıkların ifadeleri ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet suçun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer


      image


      Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      1. ANIL SÜER

        Sanık Anıl Süer hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından anal ve oral yoldan organ sokmak suretiyle yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması, alınan beyanlar, mesaj içerikleri ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

        Kabule göre de;

        1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin somut olayda mevcut olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK. 43 maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,

        2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. AYDIN KASAP

      1. Sanık Aydın Kasap hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

        Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; katılanın kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu, nitekim 2018 yılında ayrılana değin örgüte yeni üyelerin


        image


        kazandırılmasında aktif görev aldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, ibraz olunan fotoğraflar, mesaj içerikleri, adli bir merciiye giderek şikayetçi olmadığı da görülmekle; oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

        Kabule göre de;

        a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

        b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      2. Sanık Aydın Kasap hakkında katılan Zeynep Ceren Yiğitcan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      image

      image

      Olay tarihinde reşit olan ve İstanbul Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümü son sınıfında öğrenim gören katılan, sanık tarafından rızası dışında zorla cinsel saldırıya maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; duruşmadaki beyanında bir başka sanığın eylemi için kullandığı ''.....Bakın buna tam bir tecavüz denemez. Çünkü normalde bizim bildiğimiz izlediğimiz duyduğumuz tecavüzlerde kadınların can korkusu da olur. Yani o esnada hayvanca şiddette uygularlar. Ama bu insanların yaptığı böyle bir şey değil. ''

      şeklindeki beyanı, yine bu sanığın eylemini '' ....onun yaptığı yanlış değildi, sadece ben istemiyordum...'' şeklindeki tarifi, bilahare mezun olup öğretmenlik mesleğini yapan, 2018 yılına kadar örgütün kızkardeşler olarak tabir edilen grubuna mensup olduğunu bildirerek aidiyetini kabul eden katılanın, eylemin üzerinden geçen sürede herhangi bir şikayetinin de bulunmadığı nazara alındığında zor iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmakla, katılanın örgütte kaldığı süre, yaptığı faaliyetleri, ses kayıtları, mağdur ve sanıkların beyanları ile oluşa uygun kabul ve tüm dosya kapsamına göre katılanın bu eylemi kendi rızası ile gerçekleştirdiğini kabulde zorunluluk bulunduğu görülmüş, bu itibarla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen


      image


      cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      1. BAHADIR KÖSEOĞLU

        1. Sanık Bahadır Köseoğlu hakkında hakkında katılanlar Mithat Çomaklı ve Ufuk Sevim'e karşı hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

          Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ise de, incelenen dosyaya göre;

          - Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 19.10.2021 tarih ve 2019/3122 E-2021/24823 K sayılı ilamında da benzer bir olay nedeniyle belirtildiği üzere; sanığın sosyal medya hesabından birkaç saat ara ile paylaştığı benzer mahiyetteki sözler nedeniyle araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerle müştekilere hakaret etmesinden dolayı, hakkında temel ceza belirlendikten sonra sadece TCK.43/2 maddesi uyarınca artırım yapılarak cezalandırılması gerekirken, şartları oluşmadığı halde TCK.43/1 maddesinin de uygulanması ve artırım oranının yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak uygulanması nedeniyle fazla ceza tayin edilmesi

    • Sanığın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım nedeniyle koşulları oluşmasına rağmen TCK.125/4 maddesinin uygulanmaması (aleyhe istinaf talebi bulunmadığından kazanılmış hakkının korunması)

    -Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.289/1-g, 280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. Sanık Bahadır Köseoğlu hakkında hakkında katılanlar Mithat Çomaklı ve Ufuk Sevim'e karşı tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii


    image


    ve C. Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.01.2011 tarih ve 2010/7-192 E., 2011/1

    K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile denetime olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerekmektedir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır..

    Bu açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde;

    - Sanık hakkında suç tarihinde katılanlara karşı tehdit suçundan açılan davada verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin gerekçe yazılmasının unutulduğu görülmekle Anayasa 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükme dair gerekçenin bulunmaması,

    -Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 19.10.2021 tarih ve 2019/3122 E-2021/24823 K sayılı ilamında da benzer bir olay nedeniyle belirtildiği üzere; sanığın sosyal medya hesabından birkaç saat ara ile paylaştığı benzer mahiyetteki sözler nedeniyle araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerle müştekileri tehdit etmesinden dolayı hakkında temel ceza belirlendikten sonra sadece TCK.43/2 maddesi uyarınca artırım yapılarak cezalandırılması gerekirken, şartları oluşmadığı halde TCK.43/1 maddesinin de uygulanması ve artırım oranının yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşılarak uygulanması nedeniyle fazla ceza tayin edilmesi

    -Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı görülmekle, sanık müdafiinin ve C. Savcısı'nın istinaf itirazları yerinde görülmekle CMK.289/1-g, 280/1-e, f maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. BERKAY KAYABAY

    1. Sanık Berkay Kayabay hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile sevgili olarak başladığı ilişkide herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan yaşadığı birlikteliklerin, katılanın duruşmada söylediği ''.. Zorlama olmadı


      image


      çünkü bedenimi onlar için kullanıyordum. Kullandırtıyordum ya da....'' şeklindeki beyanı, tape kayıtlarındaki;

      image

      image

      ''Beyza ÖZALICI: ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim?

      Berkay KAYABAY: kaç tane var diyorsun?

      Beyza ÖZALICI: 6 tane bir evde

      image

      Berkay KAYABAY: yani böyle bir nimete hayatında sahip olan kız çok azdır ben sana söylim, yani yabancılarda vardır

      Beyza ÖZALICI: yani o da aslında istiyor böyle de bir yandan utanıyor felan.'' ile,

      "Berkay KAYABAY: sen beni kıskanıyor musun Eda’dan?

      Beyza ÖZALICI: Yoo kıskanmıyorum ya Eda güvendiğim bir insan o yüzden kıskanmam ama Selenay’dan kıskanırım.

      Berkay KAYABAY: Afferin sen de gelişme var bizden kimseyi kıskanmaz mısın Eda’dan? Beyza ÖZALICI: Yani onu benden daha çok seversiniz diye tanıştırmadım."

      image

      gibi konuşma içerikleri ile, oluşa uygun kabul ve tüm dosya içeriğine göre rızaen yaşandığının anlaşılması nedeniyle, kabul edilen bu eylemin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı mayıs-haziran aylarında işlendiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmaması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Berkay Kayabay hakkında katılan Gizem Tar'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Mağdurun aşamalardaki beyanları, sanık ile birlikteliğini duruşmadaki ''..daha sonra. o şey yaptı, hani sevgili olduğum için normal karşılamıştım o zamanlar...'' şeklindeki anlatımı, tanık ifadeleri,

      "BERKAY: neyse sen buseyi ... ...

      GİZEM heheh he sen benimle bişey yapmayıp onunla yaşadın he yiğit BERKAY KAYABAY napayım sen vermeyince ben de

      GİZEM TAR : hehehehehhh neyse aşkım yabancıya gitmedi hıhıhh (gülüyor),"

      image


      image


      şeklindeki ve benzeri tape içerikleri, savunma ile tüm dosya kapsamına göre sanığın, 15-18 yaş aralığında olup reşit olmayan mağdur Gizem Tar'a karşı, 2017 yılı Haziran ve Temmuz ayları içinde öpme, 2017 yılı Eylül ve 2018 yılı Şubat aylarında öpme ve göğsüne dokunma, 2018 Mart ayı içinde ise öpme, cinsel organına dokunma ve cinsel ilişki olmaksızın sürtünme yoluyla sevişme şeklindeki eylemlerinin, TCK'nın 103/1-b. maddesine göre suç olabilmesi için, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleşmesinin gerektiği, somut olayda cebir veya tehdit kullanılmadığı gibi, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması karşısında, eylemlerin, 15 yaşını bitirmiş mağdurun rızası ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, TCK'nın

      104. maddesinde düzenlenen reşit olmayan ile cinsel ilişkinin suç sayılması için ise, organ sokmak suretiyle cinsel ilişkinin gerçekleşmesinin gerektiği, sanık ile mağdure arasındaki cinselliğin, sürtünme yoluyla sevişme aşamasında kaldığı anlaşılmakla, sanığın eylemlerinin TCK'da suç olarak tanımlanmaması karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurularak ceza tayini,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Berkay Kayabay hakkında katılan Beyza Özalıcı'nın sanık Adnan Oktar tarafından istismar edilmesine yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Sanığın suç tarihinde reşit olmayan katılanı A9 TV stüdyosuna götürdüğü, böylelikle sanık Adnan Oktar'ın ona dokunmak suretiyle istismarda bulunmasına yardım ettiği kabul edilerek TCK. 103/1-1, 103/3-a, 43, 39/2-c maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

    Sanık ile sevgili olan katılanın, onunla yaşadığı bir ayrılık döneminde, gruptan arkadaşı olması nedeniyle tanıdığı diğer bir sanık Hakan Kurtul'un kendisini amcasıyla tanıştıracağına dair isteğini kabul ederek onunla buluştuğu, evden çıkıp araca bindikten hemen sonra marketten geliyormuş gibi davranan sanık Berkay Kayabay'ın da araca bindiği, sanık Hakan Kurtul'un sevk ve idaresindeki araçla yola çıktıkları, sanık Hakan'ın seyir halindelerken katılana 'amcam' diye söylediği kişinin Adnan Oktar olduğunu açıkladığı, onu medyadan tanıdığını söyleyen katılanın bunda bir sakınca görmediğini belirterek yola devam ettiği, gittikleri A9 TV stüdyosunda Adnan Oktar'a sanık Hakan Kurtul'un arkadaşı olarak tanıştırıldığı, sanık Adnan Oktar'ın katılana iltifat ederek uzunca tokalaştığı, saçına ve boynuna dokunduktan sonra, yakınındaki bir sandalyeye oturttuğu katılanın bacağına dokunduğu şeklinde anlatılan eylemde; katılanın bu görüşme öncesinde medyadan tanıdığını söylediği sanık Adnan Oktar'ın kendisine yönelik bu eylemlerine karşı


    image


    koymadığı, örgütün varlığından, iddia edilen korkutucu gücünden haberdar olmayan, olay sonrası şikayetçi olmadığı gibi, bir başka sanık ile ilgili anlatımında elini bacağına koyması eylemini anlatırken sarf ettiği ''...hani çünkü Adnan Oktar'da bana aynı şeyi yaptı, belki samimiyetlerini bu şekilde belli ediyorlar diye falan düşünüyorum '' diyen katılanın, anlatılan fiile rızası bulunduğunun kabulü gerektiği, nitekim bu suç nedeniyle sanık Adnan Oktar hakkında ilk derece mahkemesince verilen kararın dairemizce bozulmasına karar verildiği gözetildiğinde; işlenen ''suça'' yardım halini cezalandıran TCK.39 maddesinin uygulama şartlarının somut olayda oluşmadığı, kaldı ki bunların da ötesinde katılanı sanıkla görüşmeye davet eden, kullandığı araçla bizzat götüren ve onu kendi arkadaşı olarak tanıştıran kişinin sanık Berkay değil Hakan Kurtul olduğu görülmekle suçu işlediği de sabit olmayan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık Adnan Oktar'ın katılana dokunmalarının süresi ve niteliği etraflı şekilde sorularak eylemin TCK.103/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışmasız bırakılması,

    2. Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 103/1, 103/3-a, 39, 43 maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan hüküm kurulması suretiyle TCK'nın 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,

    3. Genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3-a maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

    d.Başkasının işlediği suç nedeniyle, şeriklerin suç teşkil eden fiil ile irtibatlarının failin şahsına ve işlediği fiile bağlılık arz ettiği bilinmekle; sanığın, müsnet suç nedeniyle sanık Adnan Oktar hakkında verilen temel ceza ile cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza verilmesi,

    e.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    18-BURAK SANVER

    1. Sanık Burak Sanver hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzun yıllardan beridir etkin bir mensubu olması hasebiyle yaşı, eğitimi, ailesi, yetiştiği çevre, mesleki yönelimi itibariyle iradesinin ortadan kaldıracak nitelikte bir aldatmaya, telkine maruz kaldığı kabul edilemeyecek olan katılanın zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığının mağdur ve tanık beyanları, sanıkların savunmaları, katılanın ''..yapılanın günah olmadığı, ecir kazanacağını düşünerek karşı çıkmadığı...''na dair ifadesi, watsap mesaj içerikleri, fotoğraflar ve dosya kapsamı ile anlaşıldığı eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,


      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel


        image


        kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Burak Sanver hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan katılanın, A9 TV izleyerek benimsediği görüş ve ideoloji çerçevesinde kendi arzusuyla katıldığı örgütte, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. BURHAN EFEOĞLU

      Sanık Burhan Efeoğlu hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel


      image


      saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 19-20 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, gerek erkek arkadaşı olan sanık Mustafa Işık'ın talebi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir süredir bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, katılanın rızası ile yaşandığı savunmalar, tanık ve mağdur ifadeleri, fotoğraflar, mesajlar, katılanın kendi beyanları ve dosya kapsamı ile anlaşılan fiilin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve katılanın bu sanık ile birden fazla kez birlikte olduğuna dair iddiasının olmaması gözetildiğinde TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. BÜLENT SEZGİN

    1. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanları arasındaki çelişkiler de gözetildiğinde katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan


        image


        zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olarak tanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal boyuta dönüştüğü, bu ilişki sırasında sanığın talebiyle yönlendirildiği bu sanık ile de oral yoldan ilişkiye girdiği, katılan duruşmada bunları sanık Mehmet Ender'in zorlaması ile yaptığı ileri sürmüş ise de ; kolluktaki ifadesinde o sanığın grup seks isteğine dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki beyanı, örgütte kaldığı süre ve faaliyetleri, dosyadaki mevcut fotoğraflar, beyanlar, mesaj içerikleri, sosyal medya paylaşımları itibariyle bu iddiasına itibar etme olanağı bulunmadığı, olay sonrası herhangi bir adli merciiye yapılmış şikayet başvurusu da olmadığı dikkate alındığında, saldırı olduğu iddia olunan eylemin rızaya dayandığının kabulü gerektiği anlaşılmasına rağmen, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi


      image


      atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, ..' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin , müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Gamze Çelenlioğlu'na karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Dosyada etkin pişman katılan sanık olarak yer alan Çağla Çelenlioğlu'nun kız kardeşi olan bu katılan, ablası vasıtasıyla tanıştığı ve sevgililik ilişkisi yaşadığı sanık Kartal Göktan'ın talebi ve yönlendirmesiyle tanıştığı bu sanığın cinsel istismarına maruz kaldığını ileri sürmüş ise de, bu iddiası incelendiğinde; maruz kaldığını ileri sürdüğü istismarlar sonrasında sanıkla mütemadiyen görüşmeye devam eden, bu istismara kendisini yönlendiren erkek arkadaşı için duruşmadaki beyanında ''....biz üçümüz kardeşçe sohbet ediyorduk çok güzel, onların çok iyi insanlar olduğunu düşünüyorduk, güvenilir insan olduğunu düşünüyorduk çünkü hepsi namaz kılıyordu....'' şeklinde konuşan, kolluk ve duruşmadaki beyanları arasında oluşa dair ciddi çelişkiler bulunan, olay ertesinde herhangi bir adli


      image


      merciiye başvurmayan, hatta ablasına dahi bu yaşadıklarından bahsetmeyen katılana karşı, sanığın zorla cinsel ilişkiye girdiğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sübuta eren cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye girme eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, 2015 yılında gerçekleştiği kabul edilen son eylem tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, içinde bulunduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliklerin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani,,. ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer


      image


      Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiillerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; katılanın kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı tarih olan 2018 yılına değin aktif şekilde örgütsel faaliyetlere katıldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkındaki eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 103/3 maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Bülent Sezgin hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı vücuduyla üzerine abanarak öpmek, vücuduna dokunmak şeklinde anlatılan eylemin TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, katılanın olay sırasında yalnız olduklarını söylenmesi nedeniyle



      image


      TCK.102/3 maddesinde yazılı suçun nitelikli hallerinden birinin bulunmadığı, bu itibarla takibi şikayete balı olan suç nedeniyle eylem tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

      c.Katılanın anılan dönemde örgüte mensup olup, işlenen fiile rızasının bulunduğunun anlaşılması karşısında suç oluşturmayan fiil nedeniyle sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      d.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Bülent Sezgin hakkında katılan Zeynep Ceren Yiğitcan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan ve İstanbul Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümü son sınıfta öğrenim gören, aynı zamanda ayrıldığı tarihe kadar örgütün bir mensubu olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun gerek kolluktaki ifadesi, gerekse duruşmadaki beyanları ile anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması, footğraflar, ses kayıtları ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri


    image


    yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. CELAL ÖZBEKTAŞ

      Sanık Celal Özbektaş hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, TV den görerek fikir ve görüşlerine yakınlık duyduğu örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. CEMİL GÜLTEKİN

    1. Sanık Cemil Gültekin hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 19-20 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın gerek erkek arkadaşı olan sanık Mustafa Işık'ın talebi,


      image


      gerekse yıllardır inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı dosya kapsamında mevcut beyanlar, fotoğraflar ve diğer deliller ile de anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Cemil Gültekin hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği mail ve watsap mesajları ile fotoğraflar ile bu dönemde kendisinin de örgüte aidiyet hissederek faaliyetlere katıldığı, hatta ilerleyen süreçte bizzat kendi beyanı ile örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğu bilinen katılanın, fiil sonrası adli bir merciiye başvurmaması, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu zorlamaya dayalı iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda



    image


    Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    23-CEM SEDAT ALTAN

    Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

    image

    Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Dilan Arslan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir.


    1. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eylemlere rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum. .,ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması, alınan beyanlar, mesaj içerikleri ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      image


    2. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında cebir ve tehdite, ya da iradeyi ortadan kaldırdığı kabul edilebilecek bir sebebe dayanmaksızın sanıkla yaşadığı cinsel ilişkinin rızasına dayandığının, bizzat kendi beyanları, sanık savunması, ibraz olunan fotoğraflar, alınan beyanlar ve dosyadaki diğer deliller itibariyle anlaşıldığı, bu itibarla katılanın rızası ile yaşadığı bu eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması, ayrıldığı tarihe kadar uzun yıllar örgüt içinde kalıp çeşitli faaliyetlere katılması hasebiyle zor ve tehdite dayanmadığı, rızası ile yaşandığıtüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi


      image


      olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın, bir diğer sanık Berkay Kayabay ile yaşadığı duygusal ilişkide onun istemi ve yönlendirmesiyle iş bu dava sanıklarından bir kısmı ile rızasıyla cinsel ilişkiye girdiği kendi beyanı ile anlaşılmış, katılanın bu sanık ile yaşadığı ilişkinin ise zorla olduğunu ileri sürdüğü görülmüş ise de; bu olay sırasında bağırıp yardım istemediği, kaçmaya çalışmadığı, olaydan sonra adli merciilere bir şikayette bulunmadığı, sanık Berkay ile ve rızaya dayalı ilişki yaşadığı diğer sanıklarla görüşmeye devam ettiği görülen katılanın, ibraz olunan fotoğraflar, incelenen tape kayıtları ve kendisi tarafından ibraz olunan kayıtlarda geçen çoklu ilişkilerden memnuniyet ifade eden anlatımları (...ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim....... 6 tane bir evde....gibi) , sanık Berkay'dan ayrılma sebebi olarak saldırı olarak adlandırdığı bu olayı değil onun kendisinin bir kız arkadaşına sapıkça mesajlar atması olarak göstermesi gibi hususlar da göz önüne alındığında zorlamaya dayalı bu iddiasına itibar edilemeyeceği, sanığın cinsel istismar suçundan cezalandırılması için yeterli delil bulunmadığı, bu itibarla eylemin mevcut hali ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşandığının kabulü gerekeceği cihetle eylemin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı kabul edilerek, katılanın 2017 yılı haziran/temmuz ayları olarak kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında TCK.73/4 maddesi gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda


      image


      Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olarak tanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal arkadaşlığa dönüştüğü, bu ilişki sırasında sanığın talebiyle yönlendirildiği bu sanıkla da oral yoldan ilişkiye girdiği, katılan duruşmada bunları sanık Mehmet Ender'in zorlaması ile yaptığını ileri sürmüş ise de; kolluktaki ifadesinde o sanığın grup seks isteğine dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki beyanı, örgütte kaldığı süre ve faaliyetleri, mevcut fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları, avukat olan katılanın adli merciilere yaptığı bir başvurunun bulunmaması ve beyanlar ile tüm dosya içeriğine göre, zorlamaya dayalı bu iddiaya itibar etme olanağı bulunmamış, saldırı olduğu iddia olunan eylemin rızaya dayandığının kabulü gerektiği anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgüte mensup olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun


      image


      nereye yönlendirirse oraya gidiyordum.... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Cem Sedat Altan hakkında mağdure Gülcan Karakaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafındanyapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 28 yaşında olup avukatlık mesleğini icra eden mağdurenin duygusal ilişki yaşadığı sanık Ali Emre Bukağılı'nın yönlendirmesiyle herhangi bir zorlamaya maruz kalmadan rızası ile yaşadığı sanık savunması, fotoğraflar, etkin pişman sanık ve mağdur ifadeleri yanında, bizzat katılanın şikayetçi olup olmadığına dair duruşmada sorulan soruya verdiği '' ''..Efendim açıkçası ben yani zorla birşey olmadığı için sayın başkanım bu konuda bir vicdani muhakeme içerisindeyim ..'' yanıtı ile anlaşılan cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      image


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, duygusal yakınlık duyduğu sanığın rızası ile gittiği evinde, sanığın saçından tutup zorlayarak anal yoldan cinsel istismarda bulunduğunu, boğazını tuttuğu için bağıramadığını ileri sürdüğü görülmüş ise de; yine beyanına göre bu eylemden sonra sanığın kalkarak duş almak için banyoya gittiği, katılanın bu sırada evden ayrılmayıp onu beklediği, banyodan çıkan sanık ile yeniden birlikte olduğu, bu kez kendisinin duş aldığı, çıkınca sanığın üçüncü kez istismarına maruz kaldığına dair anlatımına, olaydan bir hafta sonra sanıkla tekrar görüşerek cinsel ilişkiye girmesine, sonrasında onunla sevgili olduğunu söylemesine, olay nedeniyle yaptığı bir şikayet başvurusu olmamasına ilişkin oluş ve beyanlar karşısında, bu iddiasına itibar etme olanağı görülmemiş, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihlerinde onbeş yaşını tamamlayan mağdure ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2013 yılı ocak-şubat aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle mağdurenin yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      image


    9. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın isteğiyle gittiği evde, sanık Cem Sedat Altan'ın da içlerinde olduğu bir grup sanığın cebren istismarına maruz kaldığını ileri sürdüğü ve sanığın bu iddia mucibince TCK.103/2, 103/3, 43/1-2 maddeleri ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

      Katılanın suç tarihinde Çanakkale iline düzenlenen okul gezisine katılmak için akşam saatlerinde yola çıkacağı, gezi öncesinde kendisini arayan sanık Mustafa Işık'ın yanına seksi bir elbise almasını söyleyerek onunla buluşmak istediği, daha önceki buluşmalarında cinsel birliktelik yaşamaları nedeniyle bu buluşmada da benzer bir ilişki yaşanacağını katılanın anlamamasının mümkün görülmediği, ancak eve gittiklerinde tanımadığı kişileri görerek şaşırdığını söyleyen katılanın buna rağmen belirgin bir hoşnutsuzluk sergilemediği, sanık Mustafa ile odaya geçerek yanında getirdiği elbiseyi giydiği ve onunla dans etmeye başladığı, bu sırada sanık Mehmet Ender Daban'ın odaya girdiği, sanık Mustafa'nın yönlendirmesi ile katılanın göğüslerine dokunduğu, katılanın bu harekete de belirgin bir tepki göstermediği, iddiaya göre bu sanığın anal yoldan istismarına maruz kaldıktan sonra, sanık Cem Sedat ile birlikte iki sanığın daha odaya girdiği, her üçünün birlikte anal yoldan zorla cinsel istismarda bulundukları iddia edilmiş ise de; soruşturma aşamasındaki ifadesinde vücudunda oluştuğunu söylediği morlukların uygulanan cebre değil boynunun sertçe öpülmesinden kaynaklandığının duruşmadaki beyanı ile anlaşılması, katılanın gezi öncesinde birkaç saatlik bir boşlukta yarım saatlik araç yolculuğu ile gittiği evde dört ayrı erkeğin zora dayalı istismarına maruz kalması ve üstelik akabinde geri dönerek geziye gitmesinin hayatın olağan akışına aykırılığı yanında, sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği nedeniyle inanç sistemini ve ideolojisini henüz yeni benimsemeye başlayan katılanınanılan örgütün bir mensubu olması, isnat edilen eylemden sonra tepki vermemesi, yasal ve yetkili kimselere şikayetini dile getirmemesi hususları nazara alındığında isnad edilen eylemin zorla gerçekleştirildiğine ilişkin hükümlülüğe yeter nitelikte delil bulunmadığı, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan gerçekleşen eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı nisan-mayıs-haziran aylarında işlendiği kabul edilen eylem nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da başka istismarlarda bulunduğunu söylediği, hatta sanık Yasin Kaya ile birlikte olduğu günlerden birinde aynı gün bu sanığın da saldırısına maruz kaldığını belirttiği, sanık Yasin için suç tarihinin 2015-2016 yılları kabul edildiğine göre, suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,



      image


      Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    10. Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Hande Nur Ünal'ı sanık Adnan Oktar'ın yanına götürmek suretiyle cinsel saldırı suçuna yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Sanığın sevgilisi ve aynı zamanda ideolojisi ve inanç sistemini benimsediği örgütün bir mensubu olan katılanı, örgüt lideri olarak sayıp sevdikleri Adnan Oktar'ın yanına götürmesine dair eyleminde, gerek reşit olan katılanın kendi isteğiyle gitmesi, gerekse sanık Adnan Oktar hakkında bu suç nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünün dairemizce bozulmasına karar verilmesi nedeniyle aradaki bağlantıya binaen, aynı gerekçeyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    Kabule göre de;

    a. Genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    b.Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 102/1, 102/3-d, 39, 43 maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan, hatalı uygulama ile hüküm kurulması suretiyle TCK'nın 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

    image

    Sanık Cem Sedat Altan hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Katılanın, suç tarihinde sevgilisi olan sanığın evden çıkmasını yasaklaması nedeniyle 4- 5 ay müddetle evden çıkmadığı, bu suretle sanığın müsnet kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği kabul olunarak cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; suç tarihinde reşit olan katılanın sanık ile yaşadığı bu ilişkide onun isteği ile, ikamet ettiği kendi evinde mümkün oldukça dışarıya çıkmamaya çalıştığı, yani katılanın bizzat kendi evinde, kendi ailesiyle yaşadığı, bu anlamda bir yere gitme hürriyetini önleyen bir engel bulunmadığı, isteği halinde bu kısıtlamaya karşı koyabileceği gibi sanığın haberi dahi olmadan dışarıya çıkabilme imkanının da bulunduğu, ancak katılanın sanıkla ilişkisinin sorunsuz şekilde devam etmesi saikiyle onun bu yöndeki istek ve talimatına razı olduğu düşünülmüştür. 5237 sayılı TCK'nun 26/2 maddesine göre ''kişinin üzerinde mutlak suretle tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez'' şeklindeki düzenleme mucibince, reşit olan katılanın 4-5 ay gibi makul sayılacak bir süreyle evinden dışarıya çıkmaması şeklinde gerçekleştiği


    image


    kabul edilen olayda, işlenen fiile rızasının bulunduğu anlaşıldığından eylemin suç teşkil etmemesi nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Katılanın sanığın evinde değil, ailesiyle ikamet ettiği kendi evinde kalmasının sağlandığı bilinmekle, suçun ne suretle cinsel amaçla işlendiğine dair yeterli gerekçe gösterilmeden TCK.109/5 maddesinni tatbiki ile cezada artırım yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-emaddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    24-DOLUNAY TEZİN

    1. Sanık Dolunay Tezin hakkında katılan Başak Ballıca'nın sanık Bora Yıldız tarafından cinsel saldırıya maruz kalmasına yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Sanık Bora Yıldız'ın yanında çalışan ve kendisi de örgüt üyesi olmak suçundan yargılanan sanığın, katılan Başak Ballıca'nın bu sanık ile tanışmasına aracılık etmek suretiyle müsnet suça yardım ettiği kabul olunarak cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın sadece katılanın sanıkla tanışmasına aracılık ettiği, sonrasında aralarında gelişen ilişkiye bir dahli olduğunun ileri sürülmediği, nitekim katılanın sanık Bora ile arkadaşlığının ilerleyen aşamasında gerçekleşen eylem nedeniyle sanığın bu suça iştirak ettiğini kabule imkan bulunmadığı, kaldı ki reşit olan katılanın kendi isteğiyle yaşadığı cinsel beraberliğin suç oluşturmadığına dair gerekçe ile sanık Bora Yıldız hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği de gözetildiğinde aradaki irtibat nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 102/2, 102/3-d, 39, 43 maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan, hatalı sıralama ile hüküm kurulması suretiyle TCK'nın 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,

      2. Genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi


      image


      gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    2. Sanık Dolunay Tezin hakkında mağdure Bengisu Güler'in sanık Bora Yıldız tarafından cinsel saldırıya maruz kalmasına yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Sanık Bora Yıldız'ın yanında çalışan ve kendisi de örgüt üyesi olmak suçundan yargılanan sanığın, katılan Bengisu Güler'in bu sanık ile tanışmasına aracılık etmek suretiyle müsnet suça yardım ettiği kabul olunarak cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın sadece katılanın sanıkla tanışmasına aracılık ettiği, sonrasında aralarında gelişen ilişkiye bir dahli olduğunun ileri sürülmediği, nitekim katılanın sanık Bora ile arkadaşlığının ilerleyen aşamasında gerçekleşen eylem nedeniyle sanığın bu suça iştirak ettiğini kabule imkan bulunmadığı, kaldı ki reşit olan katılanın kendi isteğiyle yaşadığı cinsel beraberliğin suç oluşturmadığına dair gerekçe ile sanık Bora Yıldız hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği de gözetildiğinde aradaki irtibat nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 102/2, 102/3-d, 39, 43 maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan, hatalı sıralama ile hüküm kurulması suretiyle TCK'nın 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,

      2. Genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    3. Sanık Dolunay Tezin hakkında katılan Ecenaz Üçer'in sanık Bora Yıldız tarafından cinsel saldırıya maruz kalmasına yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "Sanık Dolunay Tezin'in katılan Ece Naz Üçer ile iletişime geçip iş vaadi ile arkadaşlık kurduğu, ardından tanışma ve iletişime geçme amacı olan silahlı suç örgütü yöneticisi Bora Yıldız ile gerçekte aykırı olarak kuzeni olarak tanıttıp Bora Yıldız ile tanıştırdığı, Bora Yıldız'ın örgüt talimatı ve teamülleri çerçevesinde katılanı bu cinsel sömürü sistemi olan turnikeye dahil ettiği, sanığın bu şekildeki birden çok mağdureyi örgütün turnike sistemine dahil edilmesi için tanıştırma ve alıştırma sürecindeki eylemlerinin yardım boyutunda kaldığı, bu kapsamda eylemlerinin 2017 yılı aralığında gerçekleştiği, Sanık Bora Yıldız'ın ise katılan'a anal ve oral yollardan organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçunu işlediği" gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de; Sanık Dolunay Tezin'in sadece katılanın sanıkla tanışmasına aracılık ettiği,

      sonrasında aralarında gelişen ilişkiye bir dahli olduğunun ileri sürülmediği, katılanın sanıkla ilişkisinin ilerleyen aşamasında gerçekleşen eylem nedeniyle sanığın bu suça iştirak ettiğini kabule imkan bulunmadığı, kaldı ki reşit olan katılanın kendi isteğiyle yaşadığı cinsel beraberliğin suç oluşturmadığına dair gerekçe ile sanık Bora Yıldız hakkında verilen


      image


      mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği de gözetildiğinde aradaki irtibat nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 102/2, 102/3-d, 39, 43 maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan, hatalı sıralama ile hüküm kurulması suretiyle TCK'nın 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,

      2. Genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    4. Sanık Dolunay Tezin hakkında katılan Yaren Güldiken'in sanık Bora Yıldız tarafından cinsel saldırıya maruz kalmasına yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "Sanık Dolunay Tezin'in katılan Yaren Güldiken ile 3 ay boyunca mesajlaşmak suretiyle iletişime geçip iş vaadi ile arkadaşlık kurduğu, ardından tanışma ve iletişime geçme amacı olan silahlı suç örgütü yöneticisini gerçeğe aykırı olarak kuzeni olarak tanıttıp Bora Yıldız ile tanıştırdığı, Bora Yıldız'ın örgüt talimatı ve teamülleri çerçevesinde katılanı bu cinsel sömürü sistemi olan turnikeye dahil ettiği, sanığın bu şekilde birden çok mağdureyi örgütün Turnike sistemine dahil edilmesi için tanıştırma ve alıştırma sürecindeki eylemlerinin yardım boyutunda kaldığı, bu kapsamda eylemlerinin 2016 yılı aralığında gerçekleştiği, Sanık Bora Yıldız'ın ise katılana anal ve oral yollardan organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçunu işlediği" gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de;

    Sanık Dolunay Tezin'in, sadece katılan Yaren Güldiken'in sanık Bora Yıldız ile tanışmasına aracılık ettiği, sonrasında aralarında gelişen ilişkiye bir dahli olduğunun ileri sürülmediği, nitekim katılanın sanık Bora ile arkadaşlığının 6. veya 7. ayında gerçekleşen eylem nedeniyle sanığın bu suça iştirak ettiğini kabule imkan bulunmadığı, kaldı ki reşit olan katılanın kendi isteğiyle yaşadığı cinsel beraberliğin suç oluşturmadığına dair gerekçe ile sanık Bora Yıldız hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği de gözetildiğinde aradaki irtibat nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden gözetilmesinde zorunluluk bulunması,

    Kabule göre de;

    a. Genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    b.Sanık Bora Yıldız hakkında TCK.43 maddesi uygulamasında fiilin bir kez olduğu kabul edilerek artırım oranı 1/4 olarak yapılmış iken, bu sanığın fiiline yardım ettiği kabul edilen sanık hakkında suçun birden fazla kez işlendiği belirtilip 2/4 artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini ve aynı zamanda hükümde çelişkiye neden olunması,

    c. Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 102/2, 102/3-d, 39, 43


    image


    maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan, hatalı sıralama ile hüküm kurulması suretiyle TCK'nın 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,

    d.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    25-EMRE KUTLU

    Sanığın katılan Aslı Bektaş'a karşı olan eylemi nedeniyle verilen beraat kararı, katılanın sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle, bu sanık yönünden katılan sıfatı bulunmadığından inceleme dışı tutulmuştur.


    1. Sanık Emre Kutlu hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum.....bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      image


    2. Sanık Emre Kutlu hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 24 yaşında ve üniversite mezunu olan katılanın, sanık Bora Yıldız ve Mehmet Ender Daban ile yaşadığı duygusal ilişkiler sonrasında gerek onların isteğini yerine getirmek, gerekse ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de örgütün bir mensubu olması nedeniyle, emniyet ve duruşmadaki beyanları ile de zor ve tehdite dayanmadığı, rızasıyla yapıldığı anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Emre Kutlu hakkında katılan Merve Tezel'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    21 yaşında üniversite öğrencisi olduğu dönemde, ablası olan sanık Mehtap Süer'in yönlendirmesi ve sanık Serdar Dayanık ile olan duygusal arkadaşlığı sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2011 yılından beridir örgüt mensubu olarak içlerinde yer alan katılanın, birden fazla kadın ve erkeğin bulunduğu ortamda örgüt lideri olarak kabul ettiği sanık Adnan Oktar'ın isteğiyle bu sanıkla sarılmak, kucağına oturmak ve kolluk ifadesine göre üzerinde kıyafetleri var iken yüzeysel şekilde sevişmek suretiyle yapıldığı ileri sürülen eylemlere rızası bulunduğunun, kolluktaki ''..bu yapılanların normal olduğunu düşünüyordum....'' şeklindeki beyanları, sanık savunması ve dosya içeriği ile anlaşılmasına göre , katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi (olay sırasında birden fazla sanığın saldırısı iddia olunmakla nitelikli halin mevcut olduğu değerlendirildiğinden şikayet yokluğu hususu değerlendirilmemiştir ) ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA

    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda


    image


    Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. EMRE TEKER

      Sanık Emre Teker hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olarak tanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal boyuta dönüştüğü, bu ilişki sırasında sanığın talebiyle yönlendirildiği bu sanıkla da oral yoldan ilişkiye girdiği, katılan duruşmada bunları sanık Mehmet Ender'in zorlaması ile yaptığını ileri sürmüş ise de ; kolluktaki ifadesinde o sanığın grup seks isteğine dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki beyanı, örgütte kaldığı süre ve faaliyetleri, iş bu davada etkin pişman sanık olarak yargılanması, ilerleyen süreçte duygusal yakınlığı olduğu ileri sürülen bu sanığa örgütten ayrılışı sonrasında gönderdiği ''...oradan ayrılırsan mutlaka beni ara, nerde olsam yanına gelirim..öpüyorum hasretle...sen gerçekten farklıydın, ya da ben öyle görmek istedim...'' şeklindeki mail içerikleri, mevcut fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları, katılanla rızasıyla birlikte olduğunu söyleyen sanık savunması ve diğer beyanlar ile tüm dosya kapsamı karşısında bu iddiasına itibar etme olanağı bulunmamış, avukat olan katılanın adli merciilere yaptığı bir başvurusunun da olmadığı gözetildiğinde saldırı olduğu kuşkudan uzak şekilde belirlenemeyen eylemin rızaya dayandığının kabulü gerektiği anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. ERKAN SEYHAN


    image


    Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

    image

    1. Sanık Erkan Seyhan hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı, çalıştığı işyerinde odasına her gittiğinde öpmek, dokunmaya çalışmak, uzaklaşmaya çalışan katılanı tutmak şeklinde işlendiği iddia olunan eylemlerin TCK.102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; işlenmesi sırasında eyleme iştirak eden birisinin varlığı ileri sürülmeyen ve TCK.102/3 maddesinde gösterilen başkaca bir nitelikli hal de bulunmayan basit cinsel saldırı suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu, 2014 yılı içinde gerçekleştiği iddia olunan eylemler nedeniyle altı aylık kanuni şikayet süresi geçtikten sonra başvuru yapıldığı gözetilerek davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

      Kabule göre de;

      a.Suç tarihinden sonra 6545 sayılı yasa ile TCK.102. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle katılanı öpmek, vücuduna dokunmaktan ibaret olduğu kabul edilen eylemlerin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararı ile de kabul edildiği üzere TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verip vermeyeceğinin tartışılması, sonucuna göre TCK.7 maddesi kapsamında lehe olacak yasanın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Erkan Seyhan hakkında katılan Beril Koncagül'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı boynunu öpmek ve vücuduna dokunmaktan ibaret olduğu söylenen fiilin TCK.nun 102/1 maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; aniden yapılan eylemin işlenmesi sırasında aynı ortamda olduğu ileri sürülen sanık Bora Yıldız'ın, katılanın beyanına göre eyleme bir iştiraki olmadığı gibi üstelik olayı görmediğini söylediğinin anlaşılmasına göre suçun birlikte işlendiğinden bahsedilemeyeceği, suçun TCK.102/3 maddesinde gösterilen başkaca bir nitelikli halinin de mevcut olmadığı, bu itibarla suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, 2010 yılı içinde gerçekleştiği iddia olunan eylem nedeniyle altı aylık kanuni şikayet süresi geçtikten sonra başvuru yapıldığı gözetilerek

      davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

      Kabule göre de;


      image


      a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararı doğrultusunda ani ve kısa süreli gerçekleştiği anlaşılan eylemin 6545 sayılı yasa ile değiştirilen TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verip vermeyeceğinin tartışılması, sonucuna göre TCK.7 maddesi kapsamında lehe olacak yasanın belirlenmesi ve belirlenecek suç vasfı neticesine göre dava zamanaşımının dolup dolmadığının tartışmasız bırakılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Erkan Seyhan hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle kendisinin de örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum. bunu

      gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, '' şeklindeki sözleri

      ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      image


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Erkan Seyhan hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum ... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      image

      b.Katılanın ayrıntılı sorulmadığı için net olarak anlaşılamasa da duruşmadaki ifadesinde birlikte olduğu sanıkları saydıktan sonra bir başka anlatımı sırasında ''... Ondan sonra yani ben bu kişilerle birçok kez birlikte oldum....'' dediği, Murat Yeşiltuna ile olan beraberliğini ise ayırarak onunla bir kez olduğunu özellikle söylediğine göre, bu sanıkla birden fazla kez cinsel birliktelik yaşamış olduğu sonucuna varılmasına rağmen, bu durum netleştirilmeden TCK.43 maddesinin alt sınırdan tatbiki ile eksik ceza verilmesi,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Erkan Seyhan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;


      image


      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına kadar aktif şekilde örgütsel faaliyetlere katıldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, mevcut fotoğraflar, mesaj içerikleri, beyanlar ve herhangi bir adli merciiye başvurusu olmayan katılana yönelik eylemin zorlamaya dayalı olduğunun ispat olunamadığı anlaşıldığından, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Erkan Seyhan hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün bir mensubu olan katılanın, sanık ile buluşarak birlikte gittiği mekanda yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler...'', ve saldırı addedilen eylem sırasında sanığın tavrını anlattığı ''..çok beyazsın, aman çok şekersin, çok tatlısın. tarzında böyle şeyler, iltifatlar yağdırıyordu....'' şeklindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;



    image


    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3628 sayılı yasaya muhalefet

    image

    Sanık Erkan Seyhan hakkında 3628 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun, "Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder." şeklindeki hangi konularda mal bildiriminde bulunulması gerektiğini düzenleyen 5.Maddede, banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gözetilerek, sanığın salt Akbank Nispetiye Şubesi nezdinde kiralık kasasının, Akbank nezdinde altı adet (TL, USD, Euro ve yatırım), Anadolubank nezdinde 1 adet, Denizbank Etiler Şubesinde 1 adet, Garanti Bankasında 3 adet, İNG Bank nezdinde 1 adet hesabı hakkında mal bildiriminde bulunmaması şeklindeki eyleminin, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği, ayrıca, 3628 sayılı Kanun'un 10. maddesinde ve Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik’in 17. maddesinde belirtilen süreler içinde mal bildiriminde bulunmayanlara bildirimin verileceği mercilerce yazılı olarak Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca ihtarda bulunulması ve ihtarın tebliğinden itibaren de otuz gün içinde mal bildiriminde bulunulmamasının gerektiği, dosya kapsamında, 12.07.2007 tarihinden günümüze kadar olan süreç içinde, Milli Değerleri Koruma Vakfı 2.başkanı olan sanık Erkan Seyhan hakkında açılan iddianamede, 3628 Sayılı Kanunun 10. Maddesi kapsamında sevk maddesi bulunmadığı görülmüş ise de; iddianamede, Antalya İli Konyaaltı İlçesi Hurma Mahallesi 12122 ada 8 parselde kayıtlı mesken vasıflı taşınmazın, Pegasus İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden 22.10.2008 tarihinde sanık tarafından satın alınmasına rağmen bu satın alma işleminin bir ay içinde bildirilmemesi ve aynı taşınmazın, sanık tarafından 26.07.2010 tarihinde satılmasına rağmen bu satış işleminin de bildirilmemesi şeklinde bir anlatımın olması karşısında, 3628 Sayılı Kanunun 10. Maddesi kapsamında dava açıldığı kabul edilerek


    image


    somut olayda yapılan değerlendirmede, mal bildiriminde bulunması konusunda tebliğ edilmiş bir ihtarın bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın bu eylemleri bakımından atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı, sanığın, Yeşiltuna Kuyumculuk Dış Ticaret Limited Şirketinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 29.09.2016 tarihinde hisse sahibi olduğu gözetildiğinde, Yeşiltuna Kuyumculuk Dış Ticaret Limited Şirketine ait hisse payının, 25.02.2010 ve 27.02.2015 tarihli mal beyannamelerinde gösterilmemesi şeklindeki sanığın eyleminin, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği, Harvist Danışmanlık Limited Şirketinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 31.12.2014 tarihinde hisse sahibi olduğu gözetildiğinde, Harvist Danışmanlık Limited Şirketine ait hisse payının, 25.02.2010 tarihli mal beyannamesinde gösterilmemesi şeklindeki sanığın eyleminin de, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği, ancak TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede, sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda, trafik tescil tarihi 17.11.2011 olan 34 GD 7452 plakalı Mercedes marka aracı ile Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 31.12.2014 tarihinde ortak olarak gözüktüğü Harvist Danışmanlık Limited Şirketi hissesini 27.02.2015 tarihli mal beyannamesinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 04.10.2001 tarihinde ortak olarak gözüktüğü Elko Medya Reklam Tanıtım ve İletişim Hizmetleri Limited Şirketi, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 14.11.2000 tarihinde ortak olarak gözüktüğü Sistem Reklam Tanıtım Limited Şirketi ile yine Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 24.07.2008 tarihinde ortak olarak gözüktüğü Nova Restorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hisselerini 25.02.2010 ve 27.02.2015 tarihli mal beyannamelerinde hiç bildirmemesi şeklinde sübut bulan eylemleri nedeniyle sanık hakkında, TCK'nın 3 ve 61. maddelerindeki ilke ve ölçütlerle orantılı olacak şekilde, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesi kapsamında temel ceza belirlenip, zincire dahil suçların sayısı ve niteliklerine göre TCK'nın 43. maddesi gereğince takdir edilecek oranda artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından değerlendirilmemiştir.

    Mahkemenin kararında eleştiri ve düzeltme nedeni dışında usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delil ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu,

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.

    Ancak;

    image

    Sanık Erkan Seyhan hakkında 3628 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp münferiden işlendiği sabit olmasına ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başkaca bir ilamı bulunmamasına rağmen TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması yasaya aykırı ve sanık müdafiinin istinaf istemi bu sebeple yerinde ise de; bu aykırılık CMK'nın 280/1-a ve 303/1-c maddeleri gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 3628 Sayılı Kanuna Muhalefet suçundan kurulan hüküm fıkrasının 21.8 bendinde yer alan "Sanığın örgüt mensubu suçlu olması nedeniyle hakkında 5237 Sayılı TCK.nun 58/9 Md.si yollaması ile 58/6 Md.sinde belirtilen infaz rejiminin uygulanmasına, cezanın infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilen hükme yönelik sanığın sair istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla istinaf başvurusunun, CMK 280/1-a maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE,


    -Sanık hakkında verilen düzeltilerek esastan ret kararında gösterilen gerekçeye binaen örgütsel kapsamda işlenmeyen suç nedeniyle, sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi


    image


    atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e,f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. ESRA ÖYMEN.

      Sanık Esra Öymen hakkında suçluyu kayırmak suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde

      image

      Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın üzerine atılı suçluyu kayırma suçunun sübutu kabul, oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş ise de; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla kez işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda uygulanabilecek TCK.43 maddesinde yazılı teselsül hükümlerinin, tek fiille birden fazla suç şüphelisini saklamak şeklinde gerçekleşen somut eylemde, herhangi bir mağdura karşı işlenen suç söz konusu olmadığından uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeksizin, TCK. 43 maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini,

      -Sanık hakkında mahkemece suç örgütü üyeliği nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına dair, dairemizce verilen kararımızda gösterilen gerekçeye binaen, örgüt üyesi olmadığı kabul edilen sanık hakkında koşulları bulunmadığı halde TCK.58/9 maddesinin uygulanması,

      Hukuka aykırı görülmekle sanık müdafiinin istinaf itirazı bu nedenle yerinde görülmekle CMK'nın 280/1-e maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA


      -Bu bozma kararı ile sanık hakkında suç örgütü üyeliği nedeniyle verilen bozma kararımızda gösterilen gerekçelere bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

      .

    2. EŞREF NURİ YAKIŞAN

      Sanık hakkında katılan Eser Çömlekçioğlu'na karşı tehdit suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Sanık tarafından katılana yönelik 01.10.2019 tarihli duruşma öncesinde otoparkta sarf edilen ve tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilen sözlerin ''.. Avukat hanım, Adnan Bey'in size özellikle selamı var ..” şeklindeki beyandan ibaret olduğu, bu cümlenin bütününde herhangi bir tehdit içeren ifade bulunmadığı, her ne kadar katılan duruşmada ''....... kimler işte hani iddianamede tehditten, baskıdan, şantajdan bahsediyorsa bunların hepsi gözümün önünde canlanmaya başladı ve o an tabi ki bunun üzerine büyük bir korku yaşadım. Çünkü ben o an hani tam olarak atılı örgütün radarına girdiğimi anladım bu gelen tehdit selamıyla....'' şeklindeki ifadesiyle bu sözlerden o an büyük bir korku duyduğunu dile getirmiş ise de, olayın olduğu gün duruşmadaki ifadesinde, olayla ilgili duygu ve düşüncesini '....zaten meslektaşımla da gittim konuştuk..iyi niyetli bir selam olduğu için ilettiğini söyledi ..meslektaşımın niyetinden şüphem yok..'' şeklinde anlatması nedeniyle beyanları arasında oluşan çelişkiler, selam iletilince buna tepki göstermek yerine '' sağ olsun, aleyküm selam'' şeklinde karşılık vermesinin, kendisinin de söylenen bu sözü o an için bir tehdit olarak algılamadığını göstermesi nazara alındığında, söylenen sözlerin objektif olarak korkutmaya elverişli ve yeterli olması halinde oluşacak tehdit suçunun unsurlarının somut


      image


      olayda bulunmadığı, üstelik sanığın savunması dikkate alındığında katılana Adnan Oktar'ın selamını iletmesini tehdit kastıyla yapıp yapmadığının da anlaşılamadığı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabul ve uygulamaya göre de;

      1. Sanık hakkında bu suç nedeniyle TCK.58/9 maddesi uygulanmış ve verilen hükme dair gerekçede örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği kabul edilen fiil nedeniyle yöneticilerin de cezalandırıldığı belirtilmiş ise de, müsnet suç nedeniyle suç örgüt kurucu ve yöneticileri hakkında karar verilmeyerek hükümde çelişkiye sebep olunması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı görülmekle sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmekle CMK. 280/1 -e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    3. GÖKALP BARLAN

    Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Dilan Arslan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir.


    1. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası benimsediği ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde kendisinin de örgütün bir mensubu olduğu, örgüt içerisinde uzun süre kalarak faaliyetlere katıldığı, bu sanık ile yaşadığı cinsel beraberliğin rızaya dayalı olduğunun bizzat kendi beyanları, sanık savunması, fotoğraflar, olay sırasında aynı evde bulunduğunu söyleyen mağdur sanık beyanı ve dosyadaki diğer deliller itibariyle anlaşıldığı, bu itibarla tehdit, cebir veya iradeyi fesada uğratacak nitelikte bir hile kullanılmadan rızası ile yaşanan fiilin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Gökalp Barlan hakkında mağdure Bengisu Güler'e karşı cinsel


      image


      saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim gören mağdurenin, diğer sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişkide onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''.... onu mutlu edebilmenin tek yolunun bu olduğunu söyledi.,'' şeklinde açıkladığı duygu ile yaptığını söylediği eylemde , gerek bu vb. beyanları, gerekse dosyada mevcut tape raporlarında görülen konuşma içerikleri ile zor ve tehdite dayanmadığı, bizzat kendi beyanına göre herhangi bir dini telkin altında olmaksızın rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Katılanın sanık hakkında fotoğraf teşhis tutanağında '' ..oral yoldan ilişki yaşadığım kişidir..'' şeklindeki beyanı dışında ne kollukta ne de duruşmadaki beyanında hiçbir bir ayrıntı içermeyen ifadesine istinaden suçun birden fazla kez işlendiğine dair kabulün ne şekilde yapıldığına dair gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, c.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2

      maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması

      d.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Beril Koncagül'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 26 yaşında olup diğer sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası örgüte katılan ve suç tarihi olan 2015 yılına kadar yaklaşık 5 senedir örgüt mensubu olduğu anlaşılan, iş bu dava dosyasında etkin pişman sanık sıfatıyla da yargılanan katılana karşı herhangi bir zora dayanmadığı katılanın kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile anlaşılan eylemin rızaya dayalı olması nedeniyle , müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30


        image


        yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Birden fazla kişi ile yapıldığı kabul edilen eylemde sevk maddesinin TCK.102/3-d yerine TCK. 103/3-a olarak gösterilmesi

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Beyzanur Çelebioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan ve Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde öğrenim gören katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, her ne kadar katılanın sanık ile ilk anal birlikteliğinin zorla yapıldığına dair bir iddiası mevcut ise de; bu beyanının, ilişki sonrası bir engel olmamasına rağmen evden ayrılmadığı gibi sanıkla aynı yatakta uyuması, hemen ertesi günü sanığın istemesi ile Adnan Oktar ile görüşmeye gitmesi şeklinde anlatılan ilişkinin gelişimi ile uyumlu olmadığı gibi, adli merciilere başvurarak şikayetçi de olmadığı, irtibatını kesmeyerek görüşmelerine devam ettiği, bu nedenle soyut beyanına itibar edilemeyeceği değerlendirilmiş, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği kabul edilen cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde


      image


      görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Çağla Çelenlioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde sanık Bora Yıldız'ın sevgilisi olarak onunla yaşadığı bir ilişki sırasında zorla anal saldırıya maruz kaldığını, sonrasında ise A9 TV stüdyosunda çeşitli kereler Adnan Oktar'ın yönlendirmesiyle bu sanık tarafından saldırıya maruz kaldığına dair katılan iddiası doğrultusunda verilen mahkumiyet hükmüne istinaden dosyanın incelenmesinde; katılanın sanık Bora ile olan birlikteliğinde saldırı olduğunu iddia ettiği eylemlerden sonra dahi görüşmelerine devam etmesi, Bora dışındaki bu ve diğer sanıklarla da aynı ortamlarda çekincesiz bulunması, sanık Bora ve Adnan Oktar tarafından mütemadiyen verilen hediyeleri kabul etmesi, pek çok saldırı eyleminin gerçekleştiğini söylediği yer olan TV stüdyosuna bu durumların yaşanacağını bile bile kendi isteğiyle gitmeye devam etmesi, burada maruz kaldığını söylediği eylemlere tepki göstermemesi, herhangi bir adli merciiye şikayetçi olmaması, bizzat kendisinin duruşmadaki '' ..Bora bana sürekli şey diyordu; ağabey ne istiyorsa onu yapman lazım, işte ağabey benim babam gibidir, şöyledir, böyledir... Hani beni şey yapmaya başlamıştı, ondan sonra ben de Adnan Oktar ne diyorsa yapıyordum yani,...'' şeklindeki söylemi nedeniyle, sanık Gökalp Barlan'ın yaptığı fiillere rızası bulunduğunu açıkça söylemesi, bilahare katılanın kendisinin de örgütün bir üyesi olarak dosyada sanık olarak yargılanıyor olması gibi hususlar dikkate alındığında bu soyut iddiasına itibar etme olanağı görülmemiş, zor ve tehdite, hileye dayanmayıp rızası ile yaşandığı katılan beyanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Katılanın beyanına göre eylemlerin 2015 yılına kadar sürdüğü anlaşılmasına rağmen suç tarihinde yürürlükte olan 6545 sayılı yasa ile değişik 102/2 maddesi yerine, yasa değişikliğinden önceki TCK.102/2 maddesi ile uygulama yapıldığı gözetildiğinde, suç tarihi netleştirilerek uygulanacak hükmün belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde



      image


      öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Gamze Çelenlioğlu'na karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Ablası olan katılan Çağla Çelenlioğlu vasıtasıyla tanıştığı sanık ile mütemadiyen görüşmeye devam eden, duruşmadaki beyanında uğradığını iddia ettiği saldırılar sonrasında dahi ''....biz üçümüz kardeşçe sohbet ediyorduk çok güzel onların çok iyi insanlar olduğunu düşünüyorduk güvenilir insan olduğunu düşünüyorduk çünkü hepsi namaz kılıyordu....'' şeklinde ifade veren, kolluk ve duruşmadaki beyanları arasında oluşa dair ciddi çelişkiler bulunan katılana karşı, sanığın zorla cinsel istismarda bulunduğuna dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sübuta eren cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye girme eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, 2013 yılında işlendiği kabul edilen eylem tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

      Kabule göre de;

      1. Katılanın 31.12.2014 tarihli yılbaşı gecesinde kız kardeşleri ve sanıklar Kartal Göktan, Bora Yıldız ve Mehmet Ender Daban'ın bulunduğu evde olduğu, sanık Gökalp ile bu tarihte bir arada olmadığı, bu nedenle mahkemece hatalı olarak saptandığı anlaşılan tarihe göre 6545 sayılı yasa ile değişik TCK. 103/2 maddesine göre temel cezanın belirlendiği anlaşılmakla, teselsül eden son fiil tarihinin saptanarak, uygulanacak kanun maddesinin tereddütten uzak şekilde belirlenmesinde zorunluluk


        image


        bulunması,

      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a,

        43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani ,. ben

      zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği, iradeyi etkileyebilecek mahiyette bir telkin ya da hilenin de bulunmadığı anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN


      image


      BOZULMASINA


    9. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun basit cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşı içinde olup sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde örgüte mensup olan katılanın, bulunduğu bir ortamda sanığın bacağına dokunması ve yanağından makas alması şeklinde tariflediği eyleminin cebir, tehdit , hile veya rızayı etkileyici başkaca bir nedene dayanmadığı, oluşa, dosya içeriğine göre katılanın eyleme rızası bulunduğu anlaşılmakla suç teşkil etmeyen fiil nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının ve sanığın ilk fiilden sonraki diğer eylemlerinin net tarihi belli olmadığından sanık lehine yorumla 18 yaşından sonra gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği, takibi şikayete bağlı hale gelecek suç için yasal süresi içinde yapılmış şikayet bulunmadığından sonraki fiillerin teselsüle esas alınamayacağı gözetilmeden uygulama yeri bulunmayan TCK.43 maddesinin tatbiki ile fazla ceza tayini,

      2. Hükme esas alınan 5237 sayılı yasanın suç tarihinde yürürlükte olan 103/1 maddesi ile ceza miktarı 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ise de; fiil nedeniyle ruh ve beden sağlığının bozulması halinde cezanın alt sınırının 15 yıldan az olamayacağına dair 103/6 maddesindeki düzenleme karşısında; olay nedeniyle katılanın ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan usulüne uygun rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

      c.Suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, dosya içeriğine göre sanığın devamlılık arz etmeyen, ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren katılanın bacağına dokunma, makas alma şeklindeki eylemlerinin sarkıntılık düzeyinde kaldığı nazara alınıp, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesi gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

      d.Yine Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

      e.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri


      image


      yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    10. Sanık Gökalp Barlan hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı duvara dayayıp dudağından, boynundan öpmek şeklinde işlendiği iddia olunan eylemler nedeniyle sanığın TCK.102/1,3-d maddesi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; yaşadığı duygusal ilişkiler sonrasında kendisi de bir dönem örgüte mensup olan katılanın, sanığın bu eylemlerine bir mukavemeti olmadığı, ancak sanığın tarzı olarak anlattığı sert tavırdan hoşlanmadığı için onunla anal-oral ilişkiye girmek istemediğini söylediği ve nitekim girmediği, katılanın bu ifadesi ile istemediği bir davranışa katlanmadığının açıkça görüldüğü, gerek bu nedenle, gerekse olay sonrası herhangi bir adli merciiye başvuru yapmaması, örgüt ortamında kalmaya devam etmesi itibariyle, gerçekleşen bu fiillere rızası bulunduğunun kabulü gerekeceği cihetle, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurlarını oluşturmayan fiil nedeniyle sanığın beraatine karar

      verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, (eylemler sırasında başka sanıkların da bulunduğu ileri sürüldüğünden TCK.102/3-d maddesindeki nitelikli halin mevcudiyeti gözetilerek süresinde yapılmış bir şikayetin yokluğu hususu değerlendirilmemiştir)

      Kabule göre de;

      a.Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      image


    11. Sanık Gökalp Barlan hakkında mağdur Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Mağdure Merve Bozyiğit'in soruştura aşamasında sanık aleyhine verdiği ifadesini duruşmadaki savunmasında değiştirerek üzerindeki baskı nedeniyle kollukta farklı ifade verdiğini, sanığın müsnet organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçunu işlemediğini söylediği dikkate alınarak atılı suçun tek delili olan mağdure beyanının aşamalarda gösterdiği değişiklik ve çelişki ile savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Mağdurenin kolluktaki ifadesinde kapılarının kapalı olması nedeniyle evde başka kişiler olup olmadığını görmediğine dair beyanı karşısında; Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    12. Sanık Gökalp Barlan hakkında katılan Merve Tezel'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    21 yaşında üniversite öğrencisi iken ablası olan sanık Mehtap Süer'in yönlendirmesi ve sanık Serdar Dayanık ile olan duygusal arkadaşlığı sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2011 yılından beridir örgüt mensubu olarak içlerinde yer alan müştekinin, birden fazla kadın ve erkeğin bulunduğu ortamda örgüt lideri olarak kabul ettiği sanık Adnan Oktar'ın isteğiyle bu sanıkla sarılmak ve kolluk ifadesine göre üzerinde kıyafetleri var iken yüzeysel şekilde sevişmek suretiyle yapıldığı ileri sürülen eylemlere rızası bulunduğunun kolluktaki ''..bu yapılanların normal olduğunu düşünüyordum..'' şeklindeki beyanları, sanık savunması ve dosya içeriği ile anlaşılmasına göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi (olay sırasında birden fazla sanığın saldırısı iddia olunmakla nitelikli halin mevcut olduğu değerlendirildiğinden süresinde yapılan bir şikayetin olmadığı hususu değerlendirilmemiştir)

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken,


    image


    anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    31-HAKAN KURTUL

    1. Sanık Hakan Kurtul hakkında mağdure Bengisu Güler'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim gören mağdurenin diğer sanık Bora Yıldız ile olan duygusal ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığını duruşmadaki ''. onu mutlu edebilmenin tek

      yolunun bu olduğunu söyledi.,'' şeklindeki beyanı ile açıkladığı eylemde, gerek bu beyanları, gerekse dosyada mevcut tape kayıtlarında görülen konuşma içerikleri ile zor ve tehdite dayanmadığı, yine kendi beyanına göre herhangi bir dini telkin altında olmaksızın rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Hakan Kurtul hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşadığı cinsel


      image


      ilişkinin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı eylül ayında gerçekleştiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Hakan Kurtul hakkında katılan Beyza Banu Yavuz'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde İngilizce öğretmeni olarak bir lisede çalışıp 34 yaşında olan katılanın bir AVM'de görerek hoşlandığı sanık Oğuzhan Sevinç ile duygusal ilişki yaşadığı, bu ilişki sırasında 2016 yılı aralık ayı içinde onunla cinsel yakınlaşma halindeyken sanık Hakan Kurtul'un çıplak şekilde odaya girdiği, akabinde sanık Oğuzhan'ın kollarından tuttuğu katılana zorla anal yoldan saldırıda bulunduğunun iddia edildiği olayda, katılanın aşamalardaki beyanları, dosyaya sunduğu ve bu saldırı sırasında oluştuğunu ileri sürdüğü vücudunun kalça bölgesine ilişkin fotoğraflar ve watsap kayıtları itibariyle suçun sabit olduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın bu olaydan sonra da sanıklarla görüşmeye devam ettiği, bunun sebebini ise; saldırı anına ilişkin görüntülerinin çekildiğini, bu nedenle şantaja uğrama kaygısı olarak açıkladığı, ancak katılanın sanık Oğuzhan'dan ayrıldığı, hatta CİMER' e müteaddit defa şikayette bulunduğunu söylediği dönemden sonra dahi sanık Oğuzhan'a vücudunu ve yüzünü gösteren erotik denilebilecek mahiyette fotoğraflar gönderdiğinin ileri sürüldüğü ve bunların dosyaya ibraz edildiği dikkate alındığında, katılanın kaygı/korku kaynaklı görüştüğü iddiasının değerlendirilebilmesi için; incelenen fotoğrafların özellikle vücudun cinsel bölgelerini gösteriyor olanlarında, muhatabının yüzünün görünmüyor olması dikkate alındığında, öncelikle katılanın sanıklar Hakan Kurtul ve Oğuzhan Sevinç'in de hazır edileceği celsede yeniden duruşmaya celp edilerek, ibraz edilen fotoğrafları kendisinin gönderip göndermediğinin sorulması, kendisine ait olduğunu söylemesi halinde sanık hakkında adli ve idari merciilere saldırı iddiasıyla başvurmuş olduğu bir dönemde bunları gönderme sebebinin ne olduğunun öğrenilmesi, cebren yapıldığını ileri sürdüğü bir saldırının ortak faili konumundaki sanık Oğuzhan'ın eylemine o dönemde rızası bulunduğunu gösteren mesaj içeriğinin ayrıntılı olarak sorulduktan sonra aynı fiilin diğer faili olan sanık Hakan Kurtul'a atfedilen bu eylemin cebir ve tehditle işlenip işlenmediği noktasındaki tereddüt giderildikten sonra sanığın hukuki


      image


      durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi

      Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

      .

    4. Sanık Hakan Kurtul hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri

      yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde


      image


      görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Hakan Kurtul hakkında mağdure Elif Baylan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Sanık hakkında katılana karşı organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunmaya teşebbüs ettiği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; Olay tarihinde reşit olup üniversite öğrencisi olan mağdurenin sanığın ikamet ettiği eve rızasıyla gittiği, bir süre vakit geçirdikten sonra yatmak için odaya gittiklerinde sanığın anal ilişki talebinde bulunduğu, mağdurenin bunu istemediği, sanığın ısrarlarına rağmen kabul etmeyince herhangi bir birliktelik yaşamadıklarını kolluktaki ve duruşmadaki '':.. sonra uyumak için Hakan Kurtul ile odaya geçtik. Hakan benimle ters ilişkide bulunmak istediğini söyledi. Ben karşı çıktım ama beni çok fazla zorladı. Ters ilişkiye girmediğim için başta dalga geçti. Daha sonra bunun çok normal olduğunu söyleyerek bana kendimi kötü hissettirdi. Üzerimde psikolojik baskı kurdu. Ancak ben şiddetle karşı çıkınca, o gece başka bir şey yaşanmadı ve uyuduk........” şeklinde anlatan mağdurenin anlatımlarında, değil fiziki bir saldırı bir temastan dahi bahsedilmemesine rağmen, cinsel ilişki talebini ısrarlı şekilde sözel olarak dile getirmekten ibaret eylemin ne suretle cinsel saldırı suçunu oluşturacağına dair yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi

      Kabule göre de;

      a. Cinsel ilişkiye girmek istediğine dair talebini sözlü olarak iletmek, ikna etmek için ısrar etmek şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemin TCK.105 maddesinde yazılı cinsel taciz suçuna vücud verdiği ve takibinin şikayete bağlı olduğu, fiil tarihinden itibaren altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığı anlaşılmasına rağmen, davanın düşürülmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,

      b.Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g,280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Hakan Kurtul hakkında mağdure Elif Baylan'a karşı sanık Adnan Oktar'ın cinsel saldırı suçuna yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;


      image


      Sanık hakkında bu suçtan kurulan hükmün TCK. 39 maddesinin uygulanmasına ilişkin bendinde, sanığın Adnan Oktar yerine Bora Yıldız'ın eylemine yardım ettiğinin yazılmasının mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğu değerlendirilmiştir.

      Sanık Hakan Kurtul'un, geçici bir süre evinde kalmakta olan mağdureyi, evde bulunan diğer sanıkların Adnan Oktar ile tanışmak isteyip istemediğini sormaları üzerine, tanışmak istediğini söylemesi nedeniyle A9 TV stüdyosunun bulunduğu mekana götürdüğü, sanığın bu suretle sanık Adnan Oktar'ın mağdureye cinsel saldırıda bulunmasına yardım ettiği kabul edilerek müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; olay tarihinde reşit olup üniversite öğrencisi olan mağdurenin sanık Hakan Kurtul'un ikamet ettiği evde rızasıyla kaldığı, yine kendi rızasıyla sanık Adnan Oktar ile tanışmaya gittiği, hatta burada belli bir ücret karşılığında yayınlara çıkmak konusunda onunla anlaştığı, akabinde gerek bu anlaşma, gerekse kız kardeşler tabir edilen bir kısım örgüt mensubunun yaşadığı bir evde kalması neticesinde stüdyoya gitmeye devam ettiği, rızanın varlığının kabul edildiği bu eylemlerde bir suç unsurunun bulunmadığı, bu gerekçeyle sanık Adnan Oktar hakkında verilen karara ilişkin dairemizce bozma kararı verildiği, dolayısıyla ortada kasten işlenmiş, tipik ve hukuka aykırı bir fiil bulunmadığı için şeriklikten kaynaklanan bir sorumluluktan bahsedilemeyeceği bilinmekle unsurları oluşmayan, aynı zamanda diğer sanık hakkında verilen bozma sebebine istinaden bağlantı nedeniyle müsnet suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

      Kabule göre de;

      a.5237 sayılı TCK.nın 39. maddesinin 43. maddeden sonra uygulanması suretiyle aynı yasanın 61/5. maddesinde öngörülen sıralamaya aykırı olarak karar verilmesi, .

      b. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddelerinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve katılanın uğradığını iddia ettiği ilk cinsel saldırı eylemine sanık tarafından götürüldüğü anlaşılmakta ise de, bir süre sonra buraya devamlı gittiği anlaşılan katılanın, uğradığı ikinci saldırı eylemine de bu sanık tarafından götürüldüğünün belirlenemediği nazara alındığında uygulama yeri olmayan TCK.43 maddesinin tatbik edilerek fazla ceza tayini,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Hakan Kurtul hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde 35 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, A9 TV izleyerek benimsediği fikir ve ideolojisi kapsamında örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı


      image


      olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Hakan Kurtul hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; bu sanıkla olan birlikteliği sırasında vajinal yoldan duhul etmek isteyen sanığı durdurarak bunun haram olduğunu söyleyebilmiş olduğuna göre istemediği bir ilişkiye karşı gelme imkanı olduğunun anlaşılması , dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda



      image


      Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    9. Sanık Hakan Kurtul hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Bu sanık ile anal bir ilişki yaşamadığını söyleyen katılan beyanına rağmen, hükümde saldırının anal-oral yoldan yapıldığına dair kabulün, sonuca etkili olmayan yazım hatası olduğu değerlendirilmiştir.

    Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk defa

    bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum. bu

    benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklinde açıkladığı eylemin gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtları, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile görüşmeye devam etmesi, istemediği noktada sanığı itmesi ile eylemin sonlandığını belirtmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    32-HAYRİ CAN DAĞTEKİN

    Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Dilan Arslan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir.


    1. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o


      image


      zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonrasında kendi isteğiyle yeniden katılması, watsap mesajları, çok sayıdaki beyan ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın kollukta alınan ifadesine göre sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan yaşadığı beraberliğin rızaya dayalı olduğunun, dosyada mevcut fotoğraflar, ses kayıtları, mesajlar, sosyal medya paylaşımları, katılanın diğer sanık Berkay'a ''..bir arkadaşına elinin altında dalyan gibi delikanlı varken neden seks yapmayayım..'' mealinde aktardığı konuşmayı içeren watsap mesajları ile oluşa uygun kabul ve tüm dosya içeriğine göre anlaşıldığı, kabul edilen oluş ve beyanlara göre eylemin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı mayıs-eylül aylarında gerçekleştiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2,103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


      image


      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Beyza Banu Yavuz'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 34 yaşında ve öğretmen olan katılanın, sevgilisi olan sanık Oğuzhan Sevinç ile cinsel birliktelik yaşarken odaya giren sanık Hayri Can Dağtekin'in yanlarına gelip yatağa girdiği, parmağını katılanın vajinasına soktuğu, kendisini tatmin ederek boşaldıktan sonra gittiği şeklinde anlatılan olayda; katılanın daha önce benzer bir olay daha yaşamış olmasına, sanığın kendisinden bu yönde talepleri olduğunu bilmesine, buna rağmen sanığın evine gitmeye devam etmesine, Oğuzhan ile ilişkiye girmeden önce oda kapısını kilitlememesine, anlattığı oluşun anlık bir olay olmaması gözetildiğinde bu süre boyunca fiile herhangi bir tepki vermemesine, bu fiile yönelik bir cebir iddiasında bulunmamasına, olay sonrasında adli merciilere yaptığı bir başvuru bulunmamasına göre , incelenen watsap mesajları, ses kayıtları, fotoğraflar ile sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre deÖrgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6

      maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan,


      image


      rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum.... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Gizem Tar'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "Sanık Hayri Can Dağtekin'in katılan Gizem Tar'a karşı 2018 yılı Şubat ayı içerisinde İstanbul İli Beykoz İlçesi Göksu evlerinde örgütsel saik ile katılanı turnike sistemine alıştırmak gayesiyle bacaklarını tutup dokunarak çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği" gerekçesi ile TCK.103/1,3-a, 43 maddeleri ile 22 yıl 6 ay hapis cezası tayin edilmiş ise de;

      Tanık ifadeleri, savunma, tüm dosya kapsamı ve mağdurun, SEGBİS yoluyla sanık Hayri Can Dağtekin ile ilgili olarak mahkemede alınan "Sadece böyle yan yana oturuyorduk. Benimle muhabbet ederken elini böyle bacağıma attı. Ben de çek elini yaptım böyle. Hani o şekil oldu." şeklindeki beyanına göre, sanığın, 15-18 yaş aralığında olup reşit olmayan mağdura karşı, 2018 yılı şubat ayı içinde bacağına dokunmak şeklindeki eyleminin ani ve kısa bir temas olması, katılanın istemediği noktada eylemini sonlandırması, katılanın bir mukavemet göstermediği eylem sonrasında adli merciilere giderek bir şikayet başvurusu yapmaması dikkate alındığında, suç unsuru taşımayan fiil nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza tayini,

      Kabule göre de;

      a.Sanığın, 15-18 yaş aralığında olup reşit olmayan mağdur Gizem Tar'a karşı, 2018 yılı Şubat içinde bacağına dokunma şeklindeki eyleminin, kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilmeden, TCK'nın 103/1-b delaletiyle aynı kanunun 103/1-1 cümlesinden hüküm kurulması,

      b. Yine Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,


      image


      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu bu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani . ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması, katılan beyanı, tanık ve diğer mağdurların ifadeleri ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;


      image


      Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; ilişki sırasında vajinal yoldan duhul etmek isteyen sanığı durdurarak bunun haram olduğunu söyleyebilmiş olmasına göre istemediği bir beraberliğe karşı gelme imkanı olduğunun anlaşılması , dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun, pek çok örgütsel faaliyetin içinde yer aldığının anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün uzun yıllar boyunca etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamına göre rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre deÖrgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Hayri Can Dağtekin hakkında katılan Mervenur Gözcü'ye karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "sanık Hayri Can Dağtekin'in, katılan Mervenur Gözcü'ye karşı, 26 Ağustos 2017 tarihinde silahlı suç örgütü evinde diğer örgüt sanıkları olduğu halde katılanın üzerine abanarak öptüğü, sürtünmek şeklinde boşalarak istismarda bulunduğu, 27 Ağustos 2017 de sanığın kaldığı örgüt evinde anal ve oral yollardan organ sokmak suretiyle istismar ettiği, yine 2017 yılı Ağustos ayı sonu ile 2018 yılları arasında da birden çok kez anal yoldan organ sokmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği" gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de;

    image

    Sanığın, 15-18 yaş aralığında olan mağdur ile 26.08.2017 tarihinde sürtünme, 2017 yılı sonları ile 2018 yılı Ocak yada Şubat ayı içinde anal ve oral yoldan cinsel ilişkiye girme şeklinde gerçekleşen somut olayda, cebir veya tehdit kullanmadığı gibi, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, dini söylem ve telkinlerinin, katılanı kandırmaya yönelik hile boyutuna ulaşmadığı, sanığın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olduğu, bu suret ile sanığın eylemlerinin, TCK'nın 104. maddesinde düzenlenen reşit olmayan ile cinsel ilişki kabul edilmesi gerektiği, ancak atılı suçun takibinin şikayete tabi olduğu, sanığın eylemlerinin arada herhangi bir hukuki veya fiili kesinti olmaksızın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde birden fazla tekrarlanmasından dolayı zincirleme şekilde gerçekleşmesi nedeniyle suç tarihinin son eylem tarihi olduğu, 03.08.2018 tarihi itibariyle sanık hakkında şikayet beyanında bulunduğu görülen katılanın, şikayet hakkını kanuni süresi içinde kullanıp kullanmadığının


    image


    anlaşılabilmesi için, son suç tarihinin belirlenmesi gerektiğinden, sanığın hukuki durumunun yapılacak bu tespit sonucuna göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. 5237 sayılı TCK.nın 103/1-b,2, 103/3-a ve 43 maddelerince kurulan hükümde, TCK'nın 61/7. maddesi uyarınca; süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı belirlenen sonuç cezanın 30 yıldan fazla olamayacağının gözetilmemesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    33-HİKMET FATİH MÜFTÜOĞLU

    1. Sanık Hikmet Fatih Müftüoğlu hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum.. Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle örgüte yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,


      image


      Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Hikmet Fatih Müftüoğlu hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı işlendiği iddia olunan eylemlerin vücuduna ve vajinasına bir müddet dokunmaktan ibaret olduğu, kısa süreli olmayan bu eylemin ilk derece mahkemesinin kabulü gibi basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, ancak sanık Mustafa Çalıkoğlu ile olan ilişkisi akabinde kendisi de örgüt mensubu olan katılanın, atılı eyleme rızası bulunduğunun dosya kapsamı ve bizzat kendi beyanı ile anlaşılması karşısında; katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen, iradesini ortadan kaldıracak mahiyette bir telkine de maruz kaldığının kabul edilemeyeceği eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ( suçun birden fazla kişiyle işlendiği iddiası nedeniyle, şikayet yokluğu değerlendirme dışı tutularak esastan incelenmiştir)

      Kabule göre de;

      1. 2009 yılı son aylarında işlendiği kabul edilen eylem nedeniyle suç tarihinde yürürlükte olan yasa mucibince, katılanın beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulu veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve

        31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğretim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alındıktan sonra, bu rapor neticesine göre suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK ile 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip ayrı ayrı olaya uygulanarak lehe kanunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile, değişiklikten önceki yasanın lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Hikmet Fatih Müftüoğlu hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;


      image


      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de örgütün bir mensubu olması nedeniyle, zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Hikmet Fatih Müftüoğlu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına değin etkin şekilde örgütsel faaliyetlere katıldığı, geçen bu süre içinde adli merciilere herhangi bir şikayet başvurusunun bulunmadığı dikkate alındığında, zorlamaya dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyecek mahiyette başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,



    image


    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın ilk fiilinden sonra da istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

    c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. HÜSEYİN ALPAR SAYIN

      Sanık Hüseyin Alpar Sayın hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, 2018 yılındaki ayrılışına kadar örgütsel faaliyetlere katıldığı, istismar olarak adlandırdığı incelemeye konu bu fiil sonrasında sanıkla birlikte AVM'ye giderek sohbet edip yemek yemeleri, olayın yaşandığı evde sanığa poz vererek fotoğraf çektirmesi, adli merciilere bir şikayet başvurusunda bulunmaması gibi hususlar dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen mahiyette başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın 17 yaşındayken yaptığı istismardan sonra başkaca fillerinin de olduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,


      image


      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekiliin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. HÜSNÜ EREL AKSOY

    Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

    image

    Sanık Hüsnü Erel Aksoy hakkında katılan Dilan Arslan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir


    1. Sanık Hüsnü Erel Aksoy hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, sanık Orkun Şimşek'in yönlendirmesi ile sanığın çalıştığı hastaneye giderek odasında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun, kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani .. ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim....'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 2015/4780 E-2019/8326 K sayılı vd pek çok ilamlarında da değinildiği gibi; nüfuzunun bulunduğunun kabulü için sanığın görevinin mağdure üzerinde güç ve otorite oluşturması, bu otoritenin mağdurenin direncini kırması ve mağdurenin bu nedenle çekinerek karşı koyamaması gerektiği, bunun gerçekleşmesi içinde sanığın görevinin mağdure yönünden zorunlu ve icbar edici nitelik taşımasının zaruri olduğu, dolayısıyla sadece görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak eylemin gerçekleştirilmesi halinde dahi nüfuzun kötüye kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı bilinmekle, sanığın doktor olarak çalıştığı hastaneye, dava dışı bir şüpheli tarafından gönderilmesi üzerine giden, resmi bir muayene kaydı bulunmayan katılana yönelik fiil nedeniyle kamu görevinin sağladığı nüfuzun ne şekilde kullanıldığına dair yeterli gerekçe gösterilmeden TCK. 102/3-b maddesinin tatbik edilmesi suretiyle cezadan artırım yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan



      image


      maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Hüsnü Erel Aksoy hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Katılan tarafından sanığa atfedilen eylemin oral seks ve anal yoldan parmak sokmak olarak tariflenmesine karşın, hükümde vajinaya parmak sokmak olarak gösterilmesi sonuca etkili olmayan yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.

      image

      image

      image

      image

      Suç tarihinde firari şüpheli Orkun Şimşek'in yönlendirmesiyle gittiği hastanedeki nöbetçi doktor odasında sanığın cinsel saldırısına maruz kaldığını iddia eden katılanın, duruşmadaki beyanında kullandığı '',.. Beni karşılıyordu, normal arkadaşı gibi karşılıyordu. Zaten telefonla haberleşerek gidiyorduk, böyle whatsapp'tan mesajlaşıyorduk, nasıl geleceğimi, yolumu tarif ediyordu bana, . Beni alıyordu daha sonra gideceğim yere götürüyordu, kayıt açtırıyordu, oradaki bayanlara yönlendiriyordu, o şekilde doktorlara da kendisi yönlendiriyordu,.. hatta bir iki kerede oranın karşısındaki lokantada aynı şekilde yemek yemiştik onunla beraber. Yani bununla kesinlikle hasta doktor ilişkisi yok... '' şeklindeki ifadeleri, sanıkla olan mail ve samimi watsap mesajları içerikleri, olayı anlatırken sanıktan ''Erel'' diye ismiyle bahsetmesi, dosyaya ibraz ettiği fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün uzun yıllar bir mensubu olduğu dikkate alındığında, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 2015/4780 E-2019/8326 K sayılı vd pek çok ilamlarında da değinildiği gibi; nüfuzunun bulunduğunun kabulü için sanığın görevinin mağdure üzerinde güç ve otorite oluşturması, bu otoritenin mağdurenin direncini kırması ve mağdurenin bu nedenle çekinerek karşı koyamaması gerektiği, bunun gerçekleşmesi içinde sanığın görevinin mağdure yönünden zorunlu ve icbar edici nitelik taşımasının zaruri olduğu, dolayısıyla sadece görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak eylemin gerçekleştirilmesi halinde dahi nüfuzun kötüye kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı bilinmekle, sanığın doktor olarak çalıştığı hastaneye gitmesini sıradan bir doktor-hasta muayenesi olmadığı şeklindeki beyanıyla anlatan katılana yönelik fiil nedeniyle kamu görevinin sağladığı nüfuzun ne şekilde kullanıldığına dair yeterli gerekçe gösterilmeden TCK. 102/3-b maddesinin tatbik edilmesi suretiyle cezadan artırım yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi



      image


      olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g,280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN

      BOZULMASINA


    3. Sanık Hüsnü Erel Aksoy hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgüte mensup olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayıp rızası ile yaşandığı kolluktaki beyanı, sanıkla olan watsap görüşme kayıtları, bu kayıtlardaki samimi konuşma içeriklerinin sorulması üzerine duruşmadaki ''.......Ben bu kişiyle zaten cinsel, karşılıklı çırılçıplak olmuş iken ona canım diyor olmam bence sorulmaması gereken bir sorudur..'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN



      image


      BOZULMASINA


    4. Sanık Hüsnü Erel Aksoy hakkında katılan Şengül Sandıkçı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen beraat hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.01.2011 tarih ve 2010/7-192 E., 2011/1

    K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile denetime olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerekmektedir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır..

    Bu açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde sanık hakkında suç tarihinde reşit olmayan katılana karşı cinsel saldırı suçundan açılan davada, her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, bu kararın verilme sebebine ilişkin gerekçe yazılmasının unutulduğu görülmüştür. Anayasa 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükme dair gerekçenin bulunmaması usul ve yasaya aykırı görülmekle, sanık müdafiinin CMK.223/2-b maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin sanığın üzerine atılı suçun sabit olup cezalandırılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmekle CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


    Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma

    image

    Sanık Hüsnü Erel Aksoy hakkında katılanlar Hande Nur Ünal ve Hanife Akalın'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Sanığın katılanlar Hande Nur Ünal ile Hanife Akalın'a karşı çalıştığı hastanede işlediği iddia edilen cinsel saldırı esnasında bulundukları odanın kapısını kilitleyerek hürriyetten yoksun kılma suçunu da işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; yerleşik Yargıtay uygulaması da gözetildiğinde, sanığın cinsel saldırı eylemlerini gerçekleştirdiği süreyle sınırlı olacak şekilde katılanları bulunduğu yerde alıkoymasının, cinsel saldırı suçunun unsuru olmasından dolayı ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmayacağı, dosya içeriğine göre, sanığın her iki katılan yönünden de iddia edilen cinsel saldırı eylemlerini gerçekleştirdiği süre dışında onları alıkoyduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılanlar vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılanlar vekillerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    36-İSMAİL HULUSİ GÖKMENLİ

    1. Sanık İsmail Hulusi Gökmenli hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, TV'den görerek fikir ve ideolojisini benimsediği örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, katılanın fiziğini beğenmediği için ikinci kez birlikte olmak istemediğini söylediği sanık için '' . o da kardeş, sen Allah'ın yarattığına bahane mi buluyorsun, Allah'ın yarattığını mı beğenmiyorsun....'' şeklindeki sözler üzerine ilişkiyi kabul ettiğine dair beyanının bu durumun son derece net bir göstergesi olduğu, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık İsmail Hulusi Gökmenli hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişki nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, etkin pişman sanık ve mağdur ifadeleri, bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu dikkate alındığında, zorlamaya dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar



    image


    vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    37-KADİR KAYA

    1. Sanık Kadir Kaya hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı dosya kapsamındaki tüm deliller ile tespit edilen eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi


      image


      atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Kadir Kaya hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de bir mensubu olması nedeniyle, bulunduğu örgüt ortamında zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum.... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Kadir Kaya hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğunun bilinmesi, sanıkla aynı araçla eve giderlerken markete uğrayıp cips, bira gibi erzak almış olmaları, anal-oral beraberlik sonrasında aniden koşarak banyoya gidip gelmeyen sanığı merak edip ne olduğunu sormak için yanına gitmesi, adli merciilere bir


      image


      başvuruda bulunmaması gibi hususlar dikkate alındığında, zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen mahiyette başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde ilk fiil tarihinden sonra, sanığın Mustafa Işık'ın taşındığı diğer evde de istismarda bulunduğunu iddia etmesi karşısında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      .Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Kadir Kaya hakkında katılan Zeynep Ceren Yiğitcan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 22 yaşında olup İÜ Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun gerek kolluktaki ifadesi, gerekse duruşmadaki bir başka sanık ile olan birlikteliği için ''.....

    image

    image

    image

    image

    image

    Bakın buna tam bir tecavüz denemez. Çünkü normalde bizim bildiğimiz izlediğimiz duyduğumuz tecavüzlerde kadınlarıncan korkusu da olur. Yani o esnada hayvanca şiddette uygularlar. Ama bu insanların yaptığı böyle bir şey değil.....'' şeklindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması, ses kayıtları ve dosya içeriğine göre, o dönem kendisi de anılan örgütün bir mensubu olan katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama



    image


    maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

    .

    38-KARTAL GÖKTAN

    Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Beril Koncagül'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir


    1. Kartal Göktan hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan ve sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki akabinde ideolojisini benimseyerek mensubu olduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayalı olduğunun, katılanın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanları, sanık savunması ve dosyadaki diğer delillerle anlaşılması karşısında, katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN


      image


      BOZULMASINA


    2. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın, inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzunca bir süredir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı dosya kapsamındaki mesajlar, fotoğraflar, alınan beyanlar ve diğer tüm deliller ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi,

      b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      c. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Başak Ballıca'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi(İngilizce)'nde öğrenim gören katılanın diğer sanık Bora Yıldız ile olan duygusal ilişkisinde ''. Bora'nın

      bana uyguladığı psikolojik telkinler ve onu kaybetme korkum bana yapmayacağım şeyleri yaptırıyordu....'' şeklinde açıkladığı saikle herhangi bir zora dayanmadığının, kolluktaki ve duruşmadaki beyanları yanında, dosyada mevcut çok sayıdaki tape kayıtlarında yer alan samimi konuşma içerikleri ile de belirlenen katılana karşı, rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanığın atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,


      image


      mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Kartal Göktan hakkında mağdure Bengisu Güler'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 yaşında olup Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim gören mağdurenin diğer sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişkide onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''.... onu mutlu edebilmenin tek yolunun bu olduğunu söyledi.,'' şeklindeki duygusuyla yaptığını açıkladığı eylemde, gerek bu vb. beyanları, gerekse dosyada mevcut HTS raporlarında görülen konuşma içerikleri ile zor ve tehdite dayanmadığı, yine bizzat kendi beyanına göre herhangi bir dini telkin altında olmaksızın rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerininistinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olup


      image


      avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olaraktanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal arkadaşlığa dönüştüğü, bu ilişki sırasında sanık Mehmet Ender'in grup seks isteğini ''......Bende artık Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam kesin evleneceğiz ve bana çok sıcak davranacak diye kabul ettim. Kartal GÖKTAN, ben ve Ender Kandillideki evde ben istemeye istemeye ama mecbur edilmiş bir şekilde birlikte olduk. Ertesi gün kendimi çok kötü hissettim ama Ender çok mutluydu ve onun mutlu olması beni teselli ediyordu..'' şeklinde ifade ettiği duygu ve düşünceyle kabul ederek, sanık Mehmet Ender'in de bulunduğu ortamda aynı anda bu sanıkla oral ilişkiye girdiği, kendisi de anılan örgüt üyeliği nedeniyle sanık olarak yargılanıyor olan katılanın, bizzat kendi beyanı ile rızaya dayalı olduğu anlaşılan bu eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığının, katılanın duruşmadaki ''.. onu kaybetme korkum bana hiç yapmayacağım şeyleri yaptırıyordu..... ..ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. Maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      .Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri


      image


      yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 25 yaşında olan katılanın sanık ile yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayalı olduğunun katılanın kolluktaki ve duruşmadaki beyanları, mevcut fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve tape kayıtları ile açıkça anlaşıldığı, iradesini fesada uğratacak boyutta herhangi bir dinsel saik ya da telkine dahi maruz kalmadığını bizzat bildiren katılana yönelik rıza ile gerçekleşen cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanığın katılana yönelik organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçunu birden fazla kez işlediğinin iddia olunmamasına karşın TCK.43 maddesinin uygulanmasında artırım oranının asgari haddin üzerinde tatbiki suretiyle fazla ceza tayini,

      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Gamze Çelenlioğlu'na karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde

      Sanık hakkında suç tarihinde reşit olmayan katılana karşı zorlamaya dayalı cinsel istismarda bulunduğu kabul edilerek TCK.103/1-b,2, 103/3-a, 43 maddeleri ile 40 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

      Sanık ile bu dosyada sanık sıfatıyla yargılanan ablası Çağla Çelenlioğlu vasıtasıyla tanışan, bilahare evleneceği düşüncesiyle onunla sevgili olan, mütemadiyen


      image


      görüşmeye devam eden, ona vücudunu gösteren fotoğraflar gönderen, öpüşme, okşama gibi cinsel eylemleri rızasıyla yaptığını bizzat doğrulayan, duruşmada ''....biz üçümüz kardeşçe sohbet ediyorduk çok güzel onların çok iyi insanlar olduğunu düşünüyorduk güvenilir insan olduğunu düşünüyorduk çünkü hepsi namaz kılıyordu....'' şeklinde ifade veren, kolluk ve duruşmadaki beyanları arasında oluşa dair ciddi çelişkiler bulunan, ablası Çağla Çelenlioğlu'nun dahi ''... Bir süre sonra Gamze ve Kartal odadan geldiler. Gamze’ nin ruju silinmiş, saçı başı bi dağınıktı. Bana herhangi bir açıklama yapmadı ben de sormadım ''

      şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılan katılana karşı, sanığın zorla cinsel ilişkiye girdiğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sübuta eren cebir, tehdit veya hile olmaksızın cinsel ilişkiye girme eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, 2013-2015 yılları arasında işlendiği kabul edilen eylem tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    9. Sanık Kartal Göktan hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Cem Sedat Altan'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişki nedeniyle; anılan tarihte kendisi de örgüte mensup olan katılana karşı işlenen fiilin, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2013 yılı yaz aylarında işlendiği kabul edilen eylem nedeniyle mağdurenin yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken,


      image


      anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    10. Sanık Kartal Göktan hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 23 yaşında olup üniversite öğrencisi olan mağdurenin sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişkide sanığın arkadaşı olması nedeniyle tanıdığı ve kendisinin de arkadaş olarak sevdiğini beyan ettiği bu sanıkla, zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı bizzat kendisinin kolluk ve duruşmadaki ''....Ben mesela şimdi tepki versem ben bunlara şimdi sapık muamelesi yapmış olucam. Bunlar ama düzgün insanlar, dindar insanlar neden bunlara sapık muamelesi yapmış olayım yani acaba ben mi anlamıyorum konuları da yani onları o kadar iyi insan olarak görmüşüm ki herhalde ben anlayamıyorum, ben de bir problem var diye düşündüm. ...'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin, mağdurenin kendisinin de bir dönem örgüte mensup olduğu gözetildiğinde müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık ile birden fazla kez beraber olduğunu söyleyen katılan beyanına rağmen TCK.43 maddesinin alt sınırdan tatbik edilerek eksik ceza tayini,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    39-KARTAL İŞ

    Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

    image


    1. Sanık Kartal İş hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından


      image


      yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum.. Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Kartal İş hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, sanık ile birden farklı mekanda bir araya gelerek yaşadığı cinsel birlikteliklerin rızaya dayalı olduğunun, kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum ....

      ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması, mağdur ve tanık ifadeleri, fotoğraflar ile dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi


      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d,


        image


        43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Kartal İş hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çoçuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın isteğiyle gittiği evde, sanık Kartal İş'in de da içlerinde olduğu bir grup sanığın cebren istismarına maruz kaldığını ileri sürdüğü ve sanığın bu iddia mucibince TCK.103/2, 103/3, 43/1-2 maddeleri ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

      Katılanın suç tarihinde Çanakkale iline düzenlenen okul gezisine katılmak için akşam saatlerinde yola çıkacağı, gezi öncesinde kendisini arayan sanık Mustafa Işık'ın yanına seksi bir elbise almasını söyleyerek onunla buluşmak istediği, daha önceki buluşmalarında cinsel birliktelik yaşamaları nedeniyle bu buluşmada da benzer bir ilişki yaşanacağını katılanın anlamamasının mümkün görülmediği, ancak eve gittiklerinde tanımadığı kişileri görerek şaşırdığını söyleyen katılanın buna rağmen belirgin bir hoşnutsuzluk sergilemediği, sanık Mustafa ile odaya geçerek yanında getirdiği elbiseyi giydiği ve onunla dans etmeye başladığı, bu sırada sanık Mehmet Ender Daban'ın odaya girdiği, sanık Mustafa'nın yönlendirmesi ile katılanın göğüslerine dokunduğu, katılanın bu harekete de belirgin bir tepki göstermediği, iddiaya göre bu sanığın anal yoldan istismarına maruz kaldıktan sonra, sanık Kartal İş ile birlikte iki sanığın daha odaya girdiği, her üçünün birlikte anal yoldan zorla cinsel istismarda bulundukları iddia edilmiş ise de; soruşturma aşamasındaki ifadesinde vücudunda oluştuğunu söylediği morlukların uygulanan cebre değil boynunun sertçe öpülmesinden kaynaklandığının duruşmadaki beyanı ile anlaşılması, katılanın gezi öncesinde birkaç saatlik bir boşlukta yarım saatlik araç yolculuğu ile gittiği evde dört ayrı erkeğin zora dayalı istismarına maruz kalması ve üstelik akabinde geri dönerek geziye gitmesinin hayatın olağan akışına aykırılığı yanında, sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği nedeniyle inanç sistemini ve ideolojisini henüz yeni benimsemeye başlayan katılanın anılan örgütün bir mensubu olması, isnat edilen eylemden sonra tepki vermemesi, yasal ve yetkili kimselere şikayetini dile getirmemesi hususları nazara alındığında isnad edilen eylemin zorla gerçekleştirildiğine ilişkin hükümlülüğe yeter nitelikte delil bulunmadığı, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan gerçekleşen eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla


      image


      cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın bu olay sonrasında başka istismarlarda da bulunduğunu söylemesi karşısında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Kartal İş hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın bu fiili, dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaptığını duruşmadaki, ''....ilk defa bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum......bu benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklindeki beyanı ile açıkladığı, katılanın gerek bu ve benzeri beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtlarındaki içerikler, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra bu sanığın bulunduğu eve giderken cinsel ilişkiye gireceğini bilip bilmediğine dair sorulan soruya ''...evet tahmin ettim çünkü bundan sonraki her görüşmemiz aslında anal ve oral olarak birlikte olmaktı...'' diye verdiği yanıt itibariyle benzer olayların yaşanacağını bile bile mütemadiyen görüşmeye devam etmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunun oluşmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi



      image


      Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Kartal İş hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün bir mensubu olan katılanın, bulunduğu örgüt ortamında sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3628 sayılı yasaya muhalefet

    image

    Sanık Kartal İş hakkında3628 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun, "Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder." şeklindeki hangi konularda mal bildiriminde bulunulması gerektiğini düzenleyen 5.Maddede,



    image


    banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gözetilerek, Akbank, Aktifbank, Denizbank, İngBank, İş Bankası, Qnb Finansbank nezdindeki banka hesabı hakkında mal bildiriminde bulunmaması şeklindeki sanığın eyleminin, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği gibi, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, sanığın Ottoman İnşaat Taahhüt Dış Ticaret Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin hisse payına, 15.08.2008 ile 14.05.2010 tarihleri arasında sahip olduğu gözetildiğinde, Ottoman İnşaat Taahhüt Dış Ticaret Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait hisse payının, 19.08.2015 tarihli mal beyannamesinde gösterilmemesi şeklindeki sanığın bu eyleminin de, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    Sanık Kartal İş hakkında 3628 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp münferiden işlendiği sabit olmasına ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başkaca bir ilamı bulunmamasına rağmen TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması

    Usul ve yasaya aykırı görülmüş, sanık müdafiilerinin istinaf itirazları bu sebeple yerinde bulunmuş olmakla CMK. 289/1-g, 280/1-e maddeleri uyarınca, 31.7 bentlerinde yazılı HÜKMÜN BOZULMASINA,


    -Sanık hakkında verilen bozma kararında gösterilen gerekçeye binaen sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    40-KEMAL AYAZ

    1. Sanık Kemal Ayaz hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte kendi isteğiyle yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


      image


      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Kemal Ayaz hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, '' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin

      müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Kemal Ayaz hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından


    image


    yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği mail ve watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek 2018 yılında ayrılana değin anılan örgütün bir mensubu olduğu dikkate alındığında, bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. KORKUT YASA

      Sanık Korkut Yasa hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olarak tanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal boyuta dönüştüğü, katılanın, bu sanık ile ilişkiye girmesi için sanık Mehmet Ender'in zorlamasına, darp ve cebirine maruz kaldığını, bu sanığın ise uğradığı şiddeti görmesine rağmen tepkisiz kaldığını ileri sürdüğü görülmüş ise de; kolluktaki ifadesindeki sanık Mehmet Ender Daban'ın grup seks isteğine dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki beyanı, bir avukat olan, kadın hakları savunucusu olduğunu söyleyen katılanın maruz kaldığını ileri sürdüğü şiddet ve saldırı karşısındaki tepkisizliği, adli merciilere başvurmaması, örgütte kaldığı süre ve faaliyetleri, dosyadaki mevcut fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve beyanlar, sanığın inkara dayalı savunması karşısında katılanın fiilin zorla yapıldığına dair iddiasını doğrulayan delil bulunmadığından eylemin rızaya dayandığının kabulü gerekmiş, rızaya dayalı fiil nedeniyle müsnet cinsel saldırı suçunun unsurları oluşmayacağından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


      image


      Usul ve yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. KÜBRA KARTAL

      Sanık Kübra Kartal hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı tehdit suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Sanık tarafından katılana yönelik telefonda sarf edilen ve tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilen sözlerin ''.. Bahar Hanım size Mehmet Murat ATMACA ve Mustafa IŞIK beylerden selam getirdim. Sizinle görüşmek istiyorlar, size sevgilerini iletiyorlar …Sizi çok seviyormuş, size kızgın değilmiş ve verdiğiniz ifadeyi baskı altında, birilerinin zoruyla verdiğinizi düşünüyor. Mustafa Bey sizin ona hazırladığınız çılgın salatayı ve birlikte söylediğiniz ‘You’ adlı şarkıyı size hatırlatmamı istedi ve sizinle görüşmek istiyor … Siz bilirsiniz ama bildiğiniz üzere her ayın ilk Perşembe günü ceza evinde görüş günü oluyor, hem Mehmet Bey hem de Mustafa sizin isminizi yazdı ve Perşembe günü sizi Silivri’ye bekliyorlar” şeklindeki beyandan ibaret olduğu, bu konuşmada sarf edilen kelimelerin ne gerçek ne mecaz anlamlarında, ne de konuşmanın bütünlüğündeki manada herhangi bir tehdit içeren ifade bulunmadığı, nitekim katılanın ifadesinde ''.. Mehmet Atmaca'nın selamını evet dedim alabilirim Mustafa Işık'ın selamını kesinlikle almıyorum dedim...'' şeklindeki beyanının da, katılanın dahi bu sözleri tehdit olarak algılamadığını gösterdiği, dosya içeriğinde mevcut sanık Mustafa Işık'ın cezaevi görüşme kayıtları incelendiğinde, gerçekten de 05.12.2019 tarihinde gelecek olan ziyaretçi listesinde katılan Bahar Kuştepe'nin ismini idareye bildirdiğinin görüldüğü, bu durumun sanık Kübra Kartal'ın katılanı arama sebebinin bu sanığın görüşme isteğini iletmekten ibaret olduğunu gösteren ciddi bir veri olduğu, nihayetinde söylenen sözlerin sonuç almaya elverişli, objektif olarak mağdur üzerinde ciddi bir korku veya endişe doğuracak nitelikte olması halinde oluşacak tehdit suçunun unsurlarının somut olayda bulunmadığı gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı görülmekle sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmekle CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


      image


    3. LEVENT DENİZOĞLU

    1. Sanık Levent Denizoğlu hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldığı örgüte sonra kendi isteğiyle yeniden katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      b. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Levent Denizoğlu hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın, sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı etkin pişman sanık ve mağdur beyanları, mesaj içerikleri, fotoğraflar ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi


        image


      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Levent Denizoğlu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, 2018 yılında ayrılana değin aktif şekilde faaliyetlere katıldığı anlaşılan katılanın, incelenen mail ve watsap mesajları, fotoğraflar, mağdur ve tanık beyanları, sanıkların savunmaları dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


        image


    4. Sanık Levent Denizoğlu hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler..'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    - Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    44-LEVENT SEZGİN

    1. Sanık Levent Sezgin hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ... Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması, tanık, katılan, sanık beyanları, watsap mesajları ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olduğuna dair bir iddia bulunmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK


        image


        43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

        Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


        -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Levent Sezgin hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgütün bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


    1. MEHMET ALP ÜNLÜ

      Sanık Mehmet Alp Ünlü hakkında kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi suçundan verilen hükme karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş ise de; müsnet suçun sanık tarafından örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği ileri sürüldüğünden, kararımızın B-2-) a) no.lu bendinde gösterilen nedenle sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. MEHMET COŞKUN PAMİR

    1. Sanık Mehmet Coşkun Pamir hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olan katılana karşı işlendiği iddia olunan göğsüne dokunmak, kalçasını sıkmak gibi eylemlerin basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın TCK.102/1 maddesi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; suçun birden fazla kişi ile işlendiğinin iddia olunmaması, TCK.102/3 maddesindeki diğer nitelikli hallerden birisinin de bulunmaması itibariyle müsnet suçun takibinin şikayete bağlı olduğu, 2009 yılında gerçekleştiği kabul edilen eylem nedeniyle fiil tarihinden itibaren 6 aylık yasal süre içinde şikayet hakkının kullanılmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

      Kabule göre de;

      a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Katılan, sanığın benzer eylemlerini mütemadiyen yaptığını söylemesine karşın TCK.43 maddesinin uygulanmasında, genel uygulamadan farklı olarak 2/4 yerine 1/4 artırım yapılarak eksik ceza tayini,

      c. 5237 sayılı TCK'nunda 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip, katılan tarafından tarif edildiği şekliyle vücuduna dokunmak, kalçasını sıkmak, kucaklamak, makas almak şeklinde gerçekleştiği iddia edilen eylemlerin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 2021/1591 E-2021/8584 K vd pek çok kararında da kabul edildiği üzere TCK.102/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suçuna vücut verip vermeyeceği değerlendirilerek TCK. 7 maddesi uyarınca lehe olacak kanunun tespiti gerekirken yetersiz


      image


      gerekçe ile suç vasfının tayin edilmesi,

      d. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g,280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Mehmet Coşkun Pamir hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişki nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, adli merciilere yaptığı bir başvurusu olmadığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, tanık ve mağdur beyanları, fotoğraflar, mail ve mesaj içerikleri ile oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,



    image


    Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    47-MEHMET ENDER DABAN

    Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

    image

    1. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayandığının bizzat kendi beyanları ile belirlenmesi karşısında, sanık savunması ve dosyadaki diğer deliller itibariyle rıza ile yaşanan cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Müsnet suçun birden fazla kez işlendiği kabul olunmuş ise de; katılanın organ sokmak suretiyle sanıkla bir kez birlikte olduğunu açıkça ifade ettiği, sonrasındaki eylemlerin ise karşılaştıkça yanağını sıkmak, sarılmak gibi sarkıntılık düzeyinde kalan şikayete bağlı eylemler olduğu, yasal süresi içinde yapılmış bir şikayet bulunmadığından, bu fiillerin sabit kabul edilen nitelikli cinsel saldırı suçu için TCK.43 maddesinin uygulanmasını gerektirecek müteselsil eylemler sayılamayacağı gözetilmeksizin ilgili maddenin uygulanması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Beril Koncagül'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 21 yaşında ve Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik bölümünde


      image


      öğrenci olup aynı zamanda bir reklam ajansında çalışan katılanın sanık ile yaşadığı cinsel ilişkinin herhangi bir zora, iradesini fesada uğrattığı kabul edilebilecek bir telkine dayanmadığının aşamalardaki beyanları, eylem öncesi ve sonrasındaki davranışları ve tüm dosya kapsamı ile görülmesi karşısında, kendisi de örgütün bir mensubu olan katılana karşı rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi (katılanın haberi dahi olmadan sanık Saim Erdem Ertüzün'ün bu olayı görmesinin fiile iştirak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir) ,

      2. Katılanın kollukta sanığın tek fiilinden söz etmesine karşın duruşmada üç kez birlikte olduğunu söylemesi karşısında anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve TCK.43 maddesinin uygulama oranının bu tespit sonucuna göre belirlenmesi, ayrıca TCK.43 maddesi ile 1/2 oranında artırım yapılmasına rağmen 1/4 artırıldığı yazılarak hükümde çelişkiye yol açılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    3. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olup avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, bu dönemde tanıştığı ve sevgili olduğu sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, bu kez onunla birlikteliği sırasında tanıştığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal arkadaşlığa dönüştüğü, bu ilişki sırasında yüzeysel sevişmeler yaşadıkları, katılanın sanıkla olan ilk anal birlikteliğinin ise sanığın saçını çekip vurması nedeniyle zora dayandığını ileri sürdüğü görülmüş ise de; olay sırasında kendi kız arkadaşıyla bu evde olduğunu söylediği katılan Özkan Mamati'nin bu şiddete dair bir tanıklığının olmadığı, katılanın iddia ettiği bu saldırıdan sonra evden ayrılmayıp geceyi sanıkla geçirdiği, devamında sanıkla görüşmeye devam ederek zorla olduğunu ileri sürmediği başkaca anal-oral ilişkiler yaşamaya devam ettiği, hatta sanığın kendisine tavır yaptığı bir dönemde bizzat kendisinin onu arayarak beraberliklerine devam etmeyi talep eden konumda olduğu, sanığın grup seks isteğine dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki


      image


      beyanıyla olumlu yaklaştığını ortaya koyması gözetildiğinde, zor iddiasına itibar etme imkanı bulunmamış, aynı şekilde görüntülerinin olabileceğine dair zan ve endişesinin de soyut bir şüpheye dayandığı düşünülmüş, 24 yaşında sanık Bora ile tanışarak dahil olduğu örgütte ayrıldığı 2018 yılına kadar kalan, nitekim iş bu dosyada aynı zamanda suç örgütüne üye olmak suçundan sanık sıfatıyla yargılanıyor olan, örgüt içinde kaldığı süre zarfında mesleğinin sağladığı kolaylıkla daha kolay ulaşabileceği adli merciilere herhangi bir şikayet başvurusunda bulunmayan katılanın, dosyada bulunan fotoğraflar, beyanlar, sosyal medya paylaşımları, kolluktaki ve duruşmadaki ifadeleri arasındaki kısmi çelişkiler itibariyle, zor iddiasının dayanaktan yoksun ve mahkumiyet hükmü kurmaya yeterli olmadığı, saldırı olduğu iddia olunan eylemlerin rızaya dayandığının kabulü gerektiği anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Katılanın sanıkla organ sokmak suretiyle birden fazla kez birlikte olduğu gözetildiğinde TCK.43 maddesinin alt sınırdan tatbiki ile eksik ceza tayini,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      - Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    4. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Çağla Çelenlioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde sanık Bora Yıldız ile ilişkisi sonrasında Adnan Oktar ile tanışan ve sık sık A9 TV stüdyosuna giden katılanın, burada çeşitli kereler Adnan Oktar'ın isteğiyle bir kısım sanık ve dava dışı şüphelinin cinsel saldırısına maruz kaldığına, bu kapsamda sanık Mehmet Ender Daban'ın da oral yoldan saldırıda bulunduğuna, bir diğer seferde ise vajinasını ısırdığına dair iddiası üzerine, sanığın müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de, katılan iddiası doğrultusunda dosyanın incelenmesinde;

      Katılanın, sanık Bora ile olan birlikteliğinde saldırı olduğunu iddia ettiği bu ve benzeri eylemlerden sonra dahi görüşmelerine devam etmesi, Bora dışındaki diğer sanıklarla da aynı ortamlarda çekincesiz bulunması, sanık Bora ve Adnan Oktar tarafından sıklıkla verilen hediyeleri itirazsız kabul etmesi, bu sanığın eyleminden evvel de pek çok kez saldırıya uğradığını söylediği bu stüdyoya bile bile gitmeye devam etmesi, burada maruz kaldığını söylediği eylemlere tepki göstermemesi, adli bir merciiye başvuru yapmaması, bizzat kendisinin duruşmadaki'' ..Bora bana sürekli şey diyordu; ağabey ne istiyorsa onu yapman lazım, işte ağabey benim babam gibidir, şöyledir, böyledir... Hani beni şey yapmaya başlamıştı, ondan sonra ben de Adnan Oktar ne diyorsa yapıyordum yani,.'şeklindeki söylemi nedeniyle bu sanığın yaptığı fiile rızası bulunduğunu açıkça söylemesi, bilahare katılanın kendisinin de örgütün bir mensubu olarak dosyada sanık olarak yargılanıyor olması gibi hususlar dikkate alındığında, bu iddiasına itibar etme olanağı görülmemiş, zor ve tehdite, hileye dayanmayıp rızası ile yaşandığı katılan beyanı, sanık savunması ve tüm dosya


      image


      kapsamı ile anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    5. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerinemahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması


      image


      usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    6. Mehmet Ender Daban hakkında katılan Ecenaz Üçer'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "Sanık Mehmet Ender Daban'ın üzerine atılı katılan Ecenaz Üçer'e karşı, 2018 yılı Mayıs içinde İstanbul Kandillide bulunan örgüt evinde diğer sanık Bora Yıldız tarafından cinsel saldırıya maruzken sanık Mehmet Ender'in örgütsel talimat gereği içeri girip katılanın vajinasını okşayup parmak sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği" gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de;

      07.12.1998 doğumlu olup suç tarihi olan 2018 yılı Mayıs ayı içinde, reşit olan katılan Ecenaz Üçer'e karşı, vajinasına parmak sokmak suretiyle gerçekleştirdiği eylemi sırasında, cebir veya tehdit kullanmadığı gibi, diğer sanık Bora'nın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması hususları bütün olarak değerlendirildiğinde, eylemlerin, mağdurun rızası ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, bu suretle, katılananın, on sekiz yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eyleminden dolayı sanık Mehmet Ender Daban'ın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurularak ceza tayini,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    7. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Ezgi Çelenlioğlu'na karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      1998 doğumlu olup olay tarihinde 17 yaşında olan katılana karşı çocuğun basit cinsel istismarı suçundan TCK.103/1, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri ile 27 yıl hapis cezası verildiği görülmekle incelenen dosya içeriğine göre; iddianamede sanık için izafe edilen eylemin araç içinde öpmekten ibaret olduğu, katılanın duruşmadaki ifadesinde 31.12.2014 tarihinde sanığın sadece anlık dokunuşlar yaptığını, araç içindeki diğer olayda ise oral seks talep ettiğini, bu sırada bacağına dokunduğunu ileri sürdüğü görülmüş ise de, herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan yapılan ve anlık gerçekleşen bu eylemlere karşı katılanın serbestçe aksi yöndeki irade beyanını bildirdiği, başkaca bir mukavemet göstermediği, kaldı ki olay akabinde herhangi bir adli makama şikayet başvurusunun bulunmadığı anlaşılan bu davranışların müsnet cinsel istismar suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de;


      image


      a. Sanık hakkında TCK 103/3-a maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3-a maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      b.Yukarıda anlatıldığı şekilde gerçekleştiği kabul edilen eylemlerin TCK.103/1-2. cümlesinde yazılı sarkıntılık suretiyle cinsel istismar suçunu oluşturmasına karşın TCK.103/1-1 cümlesinin tatbiki,

      c. Yine Anayasanın 138/1. maddesi hükmü ile TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesineilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

      d.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    8. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      1992 doğumlu olup olay tarihinde 25 yaşında olan katılan Funda Yıldız'ın 2017 yılında tanıştığı sanık ile herhangi bir zorlamaya, hatta iradesini fesada uğrattığı ileri sürülebilecek herhangi bir dinsel saik ya da telkine dahi maruz kalmadan, kendiliğinden yaşandığını bizzat söylediği ilk cinsel birliktelikten sonra devam edegelen ilişkisi, dava dışı şüpheli Orkun Şimşek ile aralarında geçen konuşmalara dair tape kayıt içerikleri, sanığı müsnet suçlardan tutuklandıktan sonra cezaevinde ziyaret etmesi ve yine cezaevinde olan sanığa sevgisini ifade ettiği çok sayıda yazdığı mektupları itibariyle, rızası ile yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkilerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde


      image


      görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    9. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu örgüt ortamında ziyaretine gittiği Adnan Oktar'ın bu sanığın da içlerinde olduğu bir kaç kişiyi çağırdıktan sonra, onun söylemesi ile sanık Mehmet Ender'in kucağına oturması, sarılması, cinsel organını sürtmesi şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemin rızaya dayalı olduğunun, katılanın kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum .... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan bu eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, (olay sırasında birden fazla sanığın saldırısı iddia olunmakla nitelikli halin mevcut olduğu değerlendirildiğinden, süresinde yapılmış bir şikayetin yokluğu hususu değerlendirilmemiştir) ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    10. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın isteğiyle gittiği evde, sanık Mehmet Ender Daban''ın da içlerinde olduğu bir grup sanığın cebren istismarına maruz kaldığını ileri sürdüğü ve sanığın bu iddia mucibince TCK.103/2, 103/3, 43/1-2 maddeleri ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

      Katılanın suç tarihinde Çanakkale iline düzenlenen okul gezisine katılmak için akşam saatlerinde yola çıkacağı, gezi öncesinde kendisini arayan sanık Mustafa Işık'ın



      image


      yanına seksi bir elbise almasını söyleyerek onunla buluşmak istediği, daha önceki buluşmalarında cinsel birliktelik yaşamaları nedeniyle bu buluşmada da benzer bir ilişki yaşanacağını katılanın anlamamasının mümkün görülmediği, ancak eve gittiklerinde tanımadığı kişileri görerek şaşırdığını söyleyen katılanın buna rağmen belirgin bir hoşnutsuzluk sergilemediği, sanık Mustafa ile odaya geçerek yanında getirdiği elbiseyi giydiği ve onunla dans etmeye başladığı, bu sırada sanık Mehmet Ender Daban'ın odaya girdiği, sanık Mustafa'nın yönlendirmesi ile katılanın göğüslerine dokunduğu, katılanın bu harekete de belirgin bir tepki göstermediği, iddiaya göre bu sanığın anal yoldan istismarına maruz kaldıktan sonra, diğer üç sanığın odaya girdiği, her üçünün birlikte anal yoldan zorla cinsel istismarda bulundukları iddia edilmiş ise de; soruşturma aşamasındaki ifadesinde vücudunda oluştuğunu söylediği morlukların uygulanan cebre değil boynunun sertçe öpülmesinden kaynaklandığının duruşmadaki beyanı ile anlaşılması, katılanın gezi öncesinde birkaç saatlik bir boşlukta yarım saatlik araç yolculuğu ile gittiği evde dört ayrı erkeğin zora dayalı istismarına maruz kalması ve üstelik akabinde geri dönerek geziye gitmesinin hayatın olağan akışına aykırılığı yanında, sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği nedeniyle inanç sistemini ve ideolojisini henüz yeni benimsemeye başlayan katılanın anılan örgütün bir mensubu olması, isnat edilen eylemden sonra tepki vermemesi, yasal ve yetkili kimselere şikayetini dile getirmemesi hususları nazara alındığında isnad edilen eylemin zorla gerçekleştirildiğine ilişkin hükümlülüğe yeter nitelikte delil bulunmadığı, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmadan gerçekleşen eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

      Kabule göre de;

      a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

      b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    11. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 23 yaşında olup üniversite öğrencisi olan mağdurenin sanık



      image


      Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişkide sanığın arkadaşı olması nedeniyle tanıdığı ve ondan ayrıldıktan sonra bilahare sevgili olduğu bu sanıkla zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı bizzat kendisinin kolluk ve duruşmadaki ''....ben erkek arkadaşım olduklarını düşündüğüm süreçte mesela onlarla yaptığım görüşmeler, cinsel ilişkiler benim rızamla olmuştu zaten sevgilim olduklarından dolayı... ...'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    12. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Merve Tezel'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      21 yaşında üniversite öğrencisi iken ablası olan sanık Mehtap Süer'in yönlendirmesi ve sanık Serdar Dayanık ile olan duygusal arkadaşlığı sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2011 yılından beridir örgüt mensubu olarak içlerinde yer alan katılanın, birden fazla kadın ve erkeğin bulunduğu ortamda örgüt lideri olarak kabul ettiği sanık Adnan Oktar'ın isteği üzerine bu sanığın kucağına oturmak ve kolluk ifadesine göre üzerinde kıyafetleri var iken yüzeysel şekilde sevişmek suretiyle yapıldığı ileri sürülen eylemlere rızası bulunduğunun kolluktaki ''..bu yapılanların normal olduğunu düşünüyordum....'' şeklindeki beyanları, sanık savunması ve dosya içeriği ile anlaşılmasına göre, katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, (olay sırasında birden fazla sanığın saldırısı iddia olunmakla nitelikli halin mevcut olduğu değerlendirildiğinden, süresinde yapılmış bir şikayetin yokluğu hususu değerlendirilmemiştir) ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    13. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında katılan Özlem Çağlayan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      1994 doğumlu olup olay tarihinde 24 yaşında olan, Psikoloji bölümü 3.


      image


      sınıfta öğrenimine devam eden katılan Özlem Çağlayan'ın 2018 yılında tanıştığı sanık ile duygusal ilişki yaşadığı, bu ilişki sırasındaki ilk cinsel eyleminde sanığın kendisinin haberi olmadan parmağıyla bekaretini bozduğu ve sonrasında da zorla anal yoldan saldırıda bulunduğunu ileri sürdüğü görülmüş ise de; bu eylemin başlangıç aşamasında sanıkla öpüştüğü, kucağına oturarak 10 dakika kadar bacaklarını okşamasına izin verdiği, onu seyretmek için ayağa kalkmasını söyleyen sanığın isteğine uyarak kalktığı ve etrafında dönerek vücudunu izlettiği dikkate alındığında bu aşamaya kadar fiile bir karşı koymasının bulunmadığı, sanığın elini vajinasına götürmesi akabinde bacaklarına kan geldiğini gören katılanın buna tepki gösterdiğini söylediği görülse de, bekaretinin bozulacağı şekilde parmak sokulması halinde bunun hissedilmemesinin mümkün olmadığı, katılana ait adli rapor bulunmayışı nedeniyle bekaretinin bozulup bozulmadığına dair durumunun belirlenemediği, katılanın soruşturma aşamasındaki anlatımında ayrıntılar itibariyle önemli farklar bulunduğu, katılanın bu fiil sonrası evden ayrılmadığı gibi peşi sıra yine rızası dışında bir de anal yoldan saldırıya uğradığını ileri sürdüğü, aynı şekilde bu fiile de mukavemet göstermediği, nitekim çığlık atıp atmadığı sorulduğunda 'hayır' yanıtını veren katılanın bu beyanının eyleme karşı koymadığını açıkça gösterdiği, kendi istek ve tercihiyle kullandığı alkolün verdiği sarhoşluğun, sanığın eline aldığı prezervatifin renk ve markasını dahi hatırlıyor olması nedeniyle iradesini ortadan kaldıracak boyutta olmadığının düşünüldüğü, bu olay sonrasındaki süreçte de sanıkla ilişkisine devam eden katılanın, adli merciilere yaptığı bir şikayet başvurusunun da bulunmadığı gözetildiğinde herhangi bir zorlamaya, tehdite, iradesini fesada uğratan herhangi bir dinsel saik ya da telkine dahi maruz kalmadan, bizzat kendi beyanına göre de rızası ile yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak,Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileriin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    14. Sanık Mehmet Ender Daban hakkında mağdure Samin Rahbarfarzamasl'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan katılanın sanık ile yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya


    image


    dayalı olduğunun duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, kolluktaki ifadesinde ilk anal birlikteliğin zorla yapıldığına dair bir iddia mevcut ise de; bu beyanının, ifadesinin devamında anlatılan ilişkinin gelişimi ile uyumlu olmadığı, bu itibarla duruşmada dile dahi getirmediği bu soyut beyanına itibar edilemeyeceği, sanık Oğuzhan Sevinç tarafından dosyaya sunulan watsap mesajlarının ilişkinin rızaya dayalı olduğunu gösteren bir başka delil olduğu, mağdurun duruşmadaki beyanında sanığı sevgilisi olarak gördüğü için yaşadığı cinsellikte bir sakınca görmediğini açıkça ifade ettiği, iradesini fesada uğratacak boyutta herhangi bir dinsel saik ya da telkine dahi maruz kalmadığını bizzat bildiren, sanıktan şikayetçi dahi olmayan mağdura yönelik rıza ile gerçekleşen cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme

    image

    Sanık Mehmet Ender Daban hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve C. Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Sanığa ait olduğu anlaşılan Apple marka MacBookAir model C02GC00PDJWQ seri numaralı dizüstü bilgisayarın imaj raporu üzerinde yapılan incelemelerde;‘Herkul.org iPhone Uygulaması’ isimli mobil uygulamanın kurulum dosya ve kodlarını içeren klasöre rastlanıldığı, Herkul.org isimli internet sitesinin FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü propagandası yapan, terör örgütü lideri Fetullah GÜLEN’in sözlerini, yazılarını ve videolarını paylaşan, halen yurtdışı sunucularından FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarına yönelik yayınlar yapan Herkül Nağme ve Özgür Herkül isimleri ile bilinen internet sitesi olduğu, klasör içerisinde ayrıca ‘herkul.org iphone uygulama bilgi.docx’ isimli MS Word belgesi yer aldığı, belge içerisinde kısa şekilde tutulan not içeriğinde ‘Iphone uygulamamızı hazırlayan kişi herkul.org sitesinin uygulamasını yapmış ancak kendisi apple’a gönderememiş. Bizden rica etmişti. Onun kullanıcı adıyla ve ismiyle apple’a göndermeniz mümkün mü acaba?’ açıklaması ile birlikte Apple uygulama geliştirici kullanıcı adı: coskun@seas.ucla.edu, şifre aybur7786, ‘uygulama Yasin Yalçınkaya ismiyle gönderilebilir’


    image


    notlarının kaydedildiği, adı geçen Yasin Yalçınkaya isimli kişinin ise MİT tırları davasında yargılanan bir astsubay olduğu iddiasıyla sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etmek suçlamasıyla, birleştirme talepli 2020/9907 esas sayılı iddianame ile dava açılmış ve buna istinaden sanığın müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

    a.Dosyanın incelenmesinde aplikasyon uygulayıcısı Yasin Yalçınkaya'ya ait mail adresi yasinyk@hotmail.com. olmasına karşın kimliğinin belirlenmesi için soruşturma sırasında yazılan müzekkereye yasinyky@hotmail.com. yazılarak sorgulamanın bu hatalı mail adresinden yapıldığı, dolayısıyla MİT tırları ile irtibatlı olup FETÖ nedeniyle yargılandığı söylenen bu kişinin hatalı yazılan bu mail adresinin ait olduğu kişi olduğunun anlaşıldığı, sanığın ise bilgisayarındaki uygulamayı yapan kişinin kendilerine iş başvurusu yapan serbest çalışan bir bilgisayar mühendisi olup yaptığı uygulamalardan örnekleri özgeçmişine eklediğini, uygulamanın kendisiyle bir ilgisi olmadığını savunduğu, Yasin Yalçınkaya isimli bu kişinin yargılama sırasında gönderdiği yazılı beyanıyla sanık savunmasını doğruladığı görülmekle; 06/11/2019 tarihli emniyetten gelen üst yazıya göre sanığın bilgisayarındaki world belgesinin oluşturma tarihinin 31/10/2011 olduğunun belirtilmesi, herkul. org isimli uygulamanın apple uygulamasına yüklenme tarihinin ise 2013 yılı olması, ele geçen uygulama ile apple markette yüklü olan mevcut uygulama arasında farklar bulunduğunun ileri sürülmesi karşısında, sanık savunmasının doğruluğunu teyit ve maddi gerçeğin her türlü kuşkudan uzak şekilde belirlenebilmesi için öncelikle 1654764

    TC no lu Yasin Yalçınkaya hakkında var olduğu söylenen ancak akıbeti sorgulanıp dosyaya aksettirilmeyen FETÖ üyeliği veya yardım etmek suçlamasıyla açılan bir soruşturma veya kovuşturma olup olmadığının araştırılması, var ise sonucunun beklenmesi, Yasin Yalçınkaya isimli kişinin tanık sıfatıyla duruşmaya celp edilerek adı geçen uygulamayı ne zaman ve hangi sebeple yaptığı, sanığın bilgisayarına ne şekilde yüklediği, apple uygulamasına aktarılmasında sanığın bir yardımı olup olmadığı hususlarında ayrıntılı beyanın alınması ve sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi gerekmesine rağmen eksik kovuşturma suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,

    b.Anayasa'nın 141/3, CMK'nin 34/1 ve 289/1-g maddeleri gereğince, hakimlerin ve mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılmasının zorunlu olduğu, CMK'nın 230/1. maddesine göre de mahkumiyet hükmünün gerekçesinde delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi, hangi gerekçe ile hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan gerekçe yazılmamak suretiyle hükmün gerekçesiz bırakılması,

    c. Sanık hakkında müsnet suçtan açılan davaya ilişkin iddianamede; örgüt kurucu ve yöneticileri hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile cezalandırılmalarının talep edilmediği, nitekim mahkemece de bu hususta karar verilmediği görülmüş ise de; gerekçeli kararın anlatım kısmında sanık hakkında verilen tüm cezalar nedeniyle örgüt kurucu ve yöneticilerinin de cezalandırıldığı belirtilerek çelişkiye neden olunması,

    d.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile C.Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  2. MEHMET MURAT ATMACA

    Sanık Mehmet Murat Atmaca hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin


    image


    incelenmesinde;

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın 6136 sayılı yasaya muhalefet suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş ise de; müsnet suçun sanık tarafından örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği ileri sürüldüğünden, kararımızın B-2-) a) no.lu bendinde gösterilen nedenle sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. MEHMET ORHAN MAZICI

    Sanık Mehmet Orhan Mazıcı hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte üye olarak katılacak kadınlar kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim örgütten ayrıldığı 2018 yılına kadar etkin ve aktif bir şekilde bu mensubiyetinin devam ettiği dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde



      image


      görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. MERT SUCU

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

image

  1. Sanık Mert Sucu hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın, ayrıldığı tarihe kadar inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün etkin bir mensubu olması, pek çok faaliyette aktif şekilde rol alması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    - Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Mert Sucu hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgüt mensubu olması nedeniyle, zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum..... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri, ibraz olunan fotoğraf ve mesaj içerikleri, mağdur ve tanık beyanları ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine


    image


    mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Her ne kadar suçun birden fazla kişiyle birlikte işlenmemesi nedeniyle TCK.102/3 ve 43 maddelerinin uygulanmaması neticeten doğru olsa da; sanığın diğer katılanlara karşı olan eyleminde ve dosyadaki diğer sanıkların eylemleri için de ilgili kanun maddelerinin uygulanması itibariyle, kabul ettiği hüküm kurma sistematiğinin dışına çıkılmasına ilişkin bir gerekçe gösterilmeyerek hükmün geneli itibariyle bir çelişki oluşturulması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g,280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Mert Sucu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; katılan her ne kadar cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek, ayrıldığı 2018 yılına kadar örgütün etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın ilk fiilden sonraki yıllarda da istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi



    image


    gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Mert Sucu hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk defa

bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum. bu

benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklinde açıkladığı eylemin , gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtlarındaki içerikler, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile görüşmeye devam etmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


- Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


Kasten Öldürme

image

Sanık Mert Sucu hakkında katılanlar Cihat Onur Aykaç ve Abdullah Karadaş'a karşı nitelikli öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Sanığın aşamalardaki değişmeyen istikrarlı savunmasında; olay tarihinde sabah saat 05.30 sularında uyuyor olduğu barakada dışarıdan gelen sesler üzerine uyanarak, uyku sersemliğiyle yattığı yataktan rastgele ateş ettiğini, bu sırada herhangi birini görerek hedef almadığını ileri sürdüğü; bu bağlamda incelenen olay yeri krokisi ve ekspertiz raporu ile olay yeri fotoğraflarına göre olay yerinde 10 adet boş kovan ve 1 adet mermi çekirdeği


image


bulunduğu, yapılan atışlardan 5 adetinin duvara ve kapı pervazına isabet ettiği, boş kovanların ise sanık savunmasındaki gibi yatağın ve yanındaki komodinin üzerinde, bir kısmının da yatağın yanında yerde olduğu, yine oda kapısının buzlu cam olup kırılmış vaziyette olduğu, karşılıklı iki odadan oluştuğu anlaşılan barakanın bu iki odası arasında, içinde ayakkabılık da bulunan küçük bir giriş alanı olduğu, bu girişe ise ahşap bir paravan benzeri kapıdan geçilerek girildiği görülmüş olmakla; öncelikle katılan Cihat Onur Aytaç'ın duruşmadaki beyanında mermi isabeti aldığı sırada kırmak için tekmeliyor olduğunu söylediği kapıyı ''..Ahşap gibiydi sanırım. Ahşap gibiydi. Gece, tam olarak hatırlamıyorum ama esniyordu yani kapı.....'' şeklinde tariflemesine karşın, bu beyanının az öncesinde ise bulunduğu yer için ''..Mert Sucu'nun direkt içeride olduğu kapının girişindeydim. Zaten ev 15-20 metrekare bir şeydi, direkt dairesinin kapısındaydım yani. '' .dediği, bu kabule göre

katılanın buzlu cam olan kapının önünde olması gerektiği, kapının arkasının görünüp görünmediğine dair soruya ise ''... Hayır, gözükmüyordu.....'' şeklinde yanıt verdiği, her ne kadar duruşmadaki ifadesinde farklı beyanda bulunmuş ise de katılan Abdullah Karadaş'ın soruşturma aşamasındaki ''..numarasız müştemilatlardan birinde arama yapmak istediğimiz sırada yönünü ve açısını tayin edemediğimiz bir yerden bize doğru ateş edilmeye başlanıldı....'' şeklindeki beyanı, katılan Cihat'ın çelik yeleğindeki atışın yakın atış olduğunu belirleyen ekspertiz raporunun anlatılan oluşa uygun olmaması da nazara alındığında; ceza yargılamasının amacı olan maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde açıklığa kavuşturulması amacıyla, olay yerindeki barakanın yıkıldığı dosya kapsamından bilindiğinden her ne kadar mahallinde keşif yapılması mümkün değil ise de; her iki katılanın, sanığın da bulunduğu celsede bizzat huzurda hazır edilmesi, olay yerine ilişkin tüm fotoğraf, video kayıtları, halen mevcut ise Dragos diye adlandırılan Kandilli'deki villanın olay yerini gördüğü ifade edilen kamera kayıtları da celp edilmek suretiyle , çizilecek ölçekli bir kroki üzerinde sanığın ateş ettiği yer ile, her iki katılanın ayrı ayrı ateş edilme anında duruyor oldukları yerin net olarak saptanması, akabinde ateş edilen yerin katılanların durduğu noktalara yine ayrı ayrı mesafesi, atış istikameti ve açısının uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi, kapının opak mı yoksa saydam maddeden mi olduğuna ilişkin özelliğinin de muhataplarından sorularak etraflıca tespit edilmesi, yine olay yerinde bulunup el svap örneği alınmasınarağmen hiçbir aşamada beyanı alınmayan 404345 sicil nolu polis memuru da dinlendikten sonra elde edilecek veriler neticesinde sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

Kabule göre de;

a.Katılan Abdullah Karadaş'ın olay nedeniyle hiç isabet almadığı, katılan Cihat Onur Aykaç'ın ise çelik yeleğine isabet eden bir merminin etkisi ile basit tıbbi müdahale ile yaralandığı olayda (fişekliğine isabet ettiği ileri sürülen diğer mermi vücuduna temas etmemiş olmakla); oluşan yaralanmanın niteliği dolayısıyla meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi ile yapılanuygulama sırasında cezanın makul oranda tayini yerine, her iki katılana yönelik olarak da üst sınıra yakın hapis cezalarına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini,

b.Suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği kabul edilerek CMK.220/5 maddesi gereğince örgüt yöneticilerinin de cezalandırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen TCK.58/9 maddesinin uygulanmaması, ilgili maddenin sadece yönetici sanıkların katılan Abdullah Karataş'a karşı olan mahkumiyet hükümlerinde uygulanması suretiyle aynı zamanda hükümde çelişkiye neden olunması,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer


image


Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


3628 sayılı yasaya muhalefet

image

Sanık Mert Sucu hakkında3628 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun, "Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder." şeklindeki hangi konularda mal bildiriminde bulunulması gerektiğini düzenleyen 5.Maddede, banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gözetilerek, sanığın salt Akbank, Albaraka Katılım Bankası, Garanti Bankası, İng Bank, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Vakıfbank, Yapı ve Kredi Bankası ve Ziraat Bankası nezdindeki vadeli, vadesiz ve döviz hesabı hakkında mal bildiriminde bulunmaması şeklindeki eyleminin, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği, ayrıca, 3628 sayılı Kanun'un 10. maddesinde ve Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik’in 17. maddesinde belirtilen süreler içinde mal bildiriminde bulunmayanlara bildirimin verileceği mercilerce yazılı olarak Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca ihtarda bulunulması ve ihtarın tebliğinden itibaren de otuz gün içinde mal bildiriminde bulunulmamasının gerektiği, dosya kapsamında, 14.04.2011 tarihinden 19.08.2015 tarihine kadar Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı'nda başkan yardımcısı olarak görev yapan sanık Mert Sucu hakkında açılan iddianamede, 3628 Sayılı Kanunun 10. Maddesi kapsamında sevk maddesi bulunmadığı görülmüş ise de; iddianame içeriğinden, tescil tarihi 23.10.2012 olan 34 JS 4159 plakalı Audi marka aracın 14.12.2012 tarihinde, Bst Eğitim Temizlik Kozmetik Yapı Teknik İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketine devredildiğinin, tescil tarihi 03.10.2012 olan 34 TL 5568 plaka sayılı HONDA marka motosikletin ise 11.07.2014 tarihinde bir başka şahsa devredildiğinin anlaşılması karşısında, 3628 Sayılı Kanunun 10. Maddesi kapsamında dava açıldığı kabul edilerek somut olayda yapılan değerlendirmede, mal bildiriminde bulunması konusunda sanığa tebliğ edilmiş bir ihtarın bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın bu eylemleri bakımından atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı, 34 ALB 51 plakalı Porsche marka araç ile ilgili iddianamede herhangi bir anlatıma yer verildiğinden, 3628 Sayılı Kanun kapsamında açılmış bir davadan bahsedilemeyeceği gibi bu aracın tescil tarihinin 20.10.2015 olduğu dikkate alındığında, sanık tarafından verilen 12.09.2011, 24.02.2015 ve 19.08.2015 tarihli mal beyannamelerine konu olamayacağı, ancak TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede, sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda, 02.10.2012 tarihinde ortağı olduğu Varlıbaş İnşaat Danışmanlık Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hissesini 24.02.2015 ve 19.08.2015 tarihli mal beyannamelerinde hiç bildirmemesi şeklinde sübut bulan eylemleri nedeniyle sanık hakkında, TCK'nın 3 ve 61. maddelerindeki ilke ve ölçütlerle orantılı olacak şekilde, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesi kapsamında temel ceza belirlenip, zincire dahil suçların sayısı ve niteliklerine göre TCK'nın

43. maddesi gereğince takdir edilecek oranda artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından değerlendirilmemiştir.

Mahkemenin kararında eleştiri ve düzeltme nedeni dışında usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delil ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu,


image


Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Ancak;

Sanık Mert Sucu hakkında 3628 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp münferiden işlendiği sabit olmasına ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başkaca bir ilamı bulunmamasına rağmen TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması yasaya aykırı ve sanık müdafiinin istinaf istemi bu sebeple yerinde ise de; bu aykırılık CMK'nın 280/1-a ve 303/1-c maddeleri gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 3628 sayılı kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm fıkrasının 38.6 bendinde yer alan "Sanığın örgüt mensubu suçlu olması nedeniyle hakkında 5237 Sayılı TCK.nun 58/9 Md.si yollaması ile 58/6 Md.sinde belirtilen infaz rejiminin uygulanmasına, cezanın infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilen hükme yönelik sanığın sair istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla istinaf başvurusunun, CMK 280/1-a maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE,


-Bu kararda gösterilen gerekçeye bağlı olarak, örgüt kapsamında işlenmediği anlaşılan suç nedeniyle sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


51-MUHAMMED KÜRŞAT

  1. Sanık Muhammed Kürşat hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık Berkay Kayabay ile ilişkisi sırasında herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan bu sanık ile de anal-oral yoldan birlikte olduğu, bu birlikteliğin cebir, tehdit veya hile içermediği, iradeyi fesada uğrattığı kabul olunabilecek bir telkinin olmadığı, katılanın duruşmada söylediği ''.. Zorlama olmadı çünkü bedenimi onlar için kullanıyordum. Kullandırtıyordum ya da....'' şeklindeki beyanı, sanık Berkay'a ''..bir arkadaşına elinin altında dalyan gibi delikanlı varken neden seks yapmayayım..'' mealinde aktardığı konuşmayı içeren watsap mesajları, sosyal medya paylaşımları, fotoğraflar ile oluşa uygun kabul ve tüm dosya içeriğine göre, rızaen yaşandığı anlaşılan eylemin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı eylül ayında gerçekleştiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi


      image


      gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      - Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Muhammed Kürşat hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle mensubu olduğu örgüt içinde zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, '' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin

    müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Muhammed Kürşat hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, sanığın arabasına binerek birlikte gittiği mekanda yaşadığı cinsel beraberliğin rızaya dayalı olduğunun, kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani ..... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile


image


açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;

a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

image

b.Katılanın ayrıntılı sorulmadığı için net olarak anlaşılamasa da duruşmadaki ifadesinde birlikte olduğu sanıkları saydıktan sonra bir başka anlatımı sırasında ''... Ondan sonra yani ben bu kişilerle birçok kez birlikte oldum....'' dediği, Murat Yeşiltuna ile olan beraberliğini ise ayırarak onunla bir kez olduğunu özellikle söylediğine göre, bu sanıkla birden fazla kez cinsel birliktelik yaşamış olduğu sonucuna varılmasına rağmen, bu durum netleştirilmeden TCK.43 maddesinin altı sınırdan tatbiki ile eksik ceza verilmesi

c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


52-MURAT ERSAN

  1. Sanık Murat Ersan hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün ayrıldığı tarihe kadar etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığının mağdur ve tanık beyanları, sanık savunmaları, fotoğraflar, mesaj içerikleri ve tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi


    image


    olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Murat Ersan hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde

    Olay tarihinde 35 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, A9 Tv izleyerek benimsediği görüş ve ideoloji çerçevesinde kendi arzusuyla örgüte mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde bu sanık ile önce iki kez birlikte olduğunu söylediği, bilahare ''.., Murat Ersan işte o şey yapamadı çok o anlamda o da bir kere..'' dediği gözetidiğinde TCK. 43 maddesindeki artırım oranının teredütten uzak şekilde belirlenebilmesi için katılana bu husus açıklatılmadan, birden fazla kez olduğunun kabulü ile yazılı şekilde 2/4 oranında artırım yapılması,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


  3. Sanık Murat Ersan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; katılan her ne kadar cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; ''..Murat Ersan, bununla da sadece bir kere oldu. Beni kendisi almıştı evimden.. '' şeklindeki duruşma ifadesiyle olay yeri olan eve sanıkla birlikte gittiğinin öğrenilmesi, dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları, mail içerikleri ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, ayrıldığı 2018 yılına değin kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün aktif bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

Kabule göre de;

  1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. MURAT TERKOĞLU

    Sanık Murat Terkoğlu hakkında mağdur Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve C.Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Mahkemenin sanığın mağdureyi öpmek, vücuduna dokunmak şeklinde tariflediği ve TCK'nın 102/1. maddesindeki suçu oluşturduğunu kabul ettiği eylemin basit cinsel saldırı suçu olup, TCK.102/3 maddesinde gösterilen nitelikli hallerden birisinin bulunduğunun iddia edilmemesi nedeniyle takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun suç tarihinden sonra 6 aylık yasal süre içinde mevcut bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki davanın düşürülmesi yerine mahkumiyet kararı verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanığın suçlamayı kabul etmediği, mağdurenin kolluktaki yer-zaman belirtmediği soyut beyanını kovuşturma aşamasında değiştirerek baskı altında alındığını ileri sürdüğü o beyanını reddettiği görüldüğüne göre, sanığın müsnet suçu işlediğine dair


      image


      mahkumiyetine yeterli delil olmadığı halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    2. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA .


  2. MURAT YEŞİLTUNA

Sanık hakkında 5607 sayılı yasaya muhalefet, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozmak/yok etmek, malvarlığı değerlerini aklamak filleri nedeniyle kararımızın başlangıç kısmında anlatılan sebeplerle bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirme yapılmamıştır.


  1. Sanık Murat Yeşultuna hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 34 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, fikir ve ideolojisini benimseyerek örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın bu sanık ile olduğu dönemde kafasının karışık olduğu, net hatırlayamadığı yönündeki beyanı da dikkate alındığında organ sokmak suretiyle işlenen eylemde fiile iştirak eden kişilerin varlığına dair bir beyanda bulunmadığına göre sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi


    image


    gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Murat Yeşiltuna hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluk ifadesi, duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani.. ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları, fotoğraflar, mesaj içerikleri ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;

  1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


55-MUSTAFA ARULAR

  1. Sanık Mustafa Arular hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ( katılan, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirdiğinden bu sanık yönünden katılan sıfatının olmadığı, bu nedenle vekilinin istinaf


    image


    talebinin sanık hakkındaki bu hükmü kapsamadığı değerlendirilmiştir) ;

    Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum. . Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği, ayrıca TCK. 61/7 maddesine aykırı şekilde 30 yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza verilemeyeceğinden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Mustafa Arular hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ( katılan, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirdiğinden bu sanık yönünden katılan sıfatının olmadığı, bu nedenle vekilinin istinaf talebinin sanık hakkındaki bu hükmü kapsamadığı değerlendirilmiştir) ;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d


      image


      maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Mustafa Arular hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde (katılan, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiğinden, bu sanık yönünden katılan sıfatının bulunmadığı değerlendirilerek inceleme sanık müdafiinini istemiyle sınırlı olarak yapılmıştır.) ;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; katılanın dosyaya ibraz ettiği mail, watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek ayrıldığı 2018 yılına kadar anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında, bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6

    maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Mustafa Arular hakkında katılan Zeynep Ceren Yiğitcan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ( katılan, sanık hakkındaki şikayetinden


image


vazgeçtiğini bildirdiğinden bu sanık yönünden katılan sıfatının olmadığı, bu nedenle vekilinin istinaf talebinin sanık hakkındaki bu hükmü kapsamadığı değerlendirilmiştir) ;

Olay tarihinde reşit olan ve İstanbul Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümü son sınıfta öğrenim gören ve örgütün bir mensubu olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun gerek kolluktaki ifadesi, gerekse duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre mağdura yönelik rıza ile gerçekleştiği iddia olunan cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


56-MUSTAFA ÇALIKOĞLU

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

image

  1. Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    17 yaşı içinde iken sanıkla sosyal medya üzerinden tanışan katılanın, bir süre bu şekilde devam eden iletişimi sonrasında yüzyüze görüşmeye başladığı sanık ile önce arkadaş olduğu, bilahare bu arkadaşlığın duygusal boyuta dönüştüğü, reşit olduğu dönemden sonra sanığın isteği üzerine onunla rızası ile cinsel ilişkiye girdiği, bunun mütemadiyen birden fazla kez yaşandığı, sanıktan kendisine yönelen bir cebir ve tehdit olmadığı, sanığın başlangıçta kimliği konusunda farklı beyanda bulunduğuna dair söyleminin, sanığın ikamet ettiği meskene ve yazlığa gitmesi, ailesi ve arkadaş çevresiyle tanışması itibariyle kimliğini kolayca öğrenebilecek durumda olduğundan hile unsurunu oluşturacak bir aldatıcılık boyutuna ulaşmadığı, katılanın sanık ile birlikteliği sonrası ayrıldığı 2017 yılına kadar kendisinin de örgütün bir mensubu olduğu, örgütsel faaliyetlere katıldığı, süreç içinde üniversite eğitimini aldığı, hatta mezun olduktan sonra tekrar bir başka fakültede öğrenim görmeye devam ettiği dikkate alındığında, maruz kaldığını söylediği dini telkinin iradesini fesada uğratacak boyutta bir etken olduğunu kabule de imkan görülmemiş, bu itibarla sanık savunması, fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları, etkin pişman sanıklar ve mağdurların ifadeleri, bizzat katılan anlatımı ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

    Kabule göre; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


    image


    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında katılan Bilge Tok'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olarak mesleğe başlayan katılanın, sevgilisi olan sanık Bora Yıldız'ın kendisini terk etmesi üzerine, onun arkadaşı olarak tanıdığı sanık Mehmet Ender Daban ile arkadaşlığının ilerleyerek duygusal arkadaşlığa dönüştüğü, bu ilişki sırasında sanığın talebiyle yönlendirildiği bu sanıkla da oral yoldan ilişkiye girdiği, katılan duruşmada bunları sanık Mehmet Ender'in zorlaması ile yaptığı ileri sürmüş ise de ; kolluktaki sanığın grup seks isteğine dahi ''..Ender ile evlenebilme hayaliyle bunu da yaparsam evlenebileceğiz ve bana sıcak davranacak...'' şeklindeki beyanının bu duruma itirazı olmayacağını göstermesi, bir avukat olan, kadın hakları savunucusu olduğunu söyleyen katılanın maruz kaldığını ileri sürdüğü şiddet ve saldırı karşısındaki tepkisizliği, adli merciilere başvurmaması, örgütte kaldığı süre ve faaliyetleri, dosyadaki mevcut fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve beyanlar ile sanığın inkara dayalı savunması karşısında, kendisi de suç örgütü üyeliği suçundan yargılanan katılanın fiilin zorla yapıldığına dair iddiasını doğrulayan delil bulunmadığından eylemin rızaya dayandığının kabulü gerekmiş, rızaya dayalı fiil nedeniyle müsnet cinsel saldırı suçunun unsurları oluşmayacağından sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


  3. Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, iradeyi fesada uğrattığı kabul edilebilecek mahiyette bir etkene maruz kalmayan, rızası ile yaşandığı gerek olay yerine sanığın aracına binerek birlikte gitmesi, gerek duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .onlarla vakit geçirmek, müminler birbirlerine sımsıkı kenetlenmelidirler mantığıyla hareket ettiğim için de Orkun Şimşek nereye yönlendirirse bende sorgusuz sualsiz onu kabul edip yapıyordum. ' şeklindeki

    sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    1992 doğumlu olup olay tarihinde 25 yaşında olan katılan Funda Yıldız'ın 2017 yılında tanıştığı ve aşık olduğunu söylediği diğer sanık Mehmet Ender Daban ile evleneceğine dair umudu nedeniyle onun kendisinden beklentisini karşılamak saikiyle herhangi bir zorlamaya, hatta bizzat kendi beyanına göre iradesini fesada uğrattığı ileri sürülebilecek herhangi bir dinsel saik ya da telkine dahi maruz kalmadan rızası ile yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkinin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi


    image


    olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çoçuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına değin aktif şekilde örgütsel faaliyetlere katıldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen boyutta başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın ilk fiilinden sonra da istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN


    image


    BOZULMASINA


  6. Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel istismar suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde reşit olan katılanın, erkek arkadaşı Bora Yıldız ve bu sanık ile gittiği evde .bir süre vakit geçirdikten sonra sanık Mustafa'nın yanlarından ayrıldığı, katılanın bu sırada çatıdaki küçük bir odada sanık Bora Yıldız'ın isteği ile oral seks yapmaya başladığı, bu esnada yanlarına gelen sanık Mustafa Çalıkoğlu'nun katılanın göğüslerine dokunduğu ve kendisi ile de yapmasını talep ettiği, katılanın yapmak istemediğini söylemesi üzerine herhangi başkaca bir eylemde bulunmadığı şeklinde anlatılıp kabul edilen olayda; sanıktan katılana yönelik gerçekleşen fiilde herhangi bir tehdit, cebir, zorlama bulunmadığı, nitekim katılanın 2014 yılında gerçekleştiği söylenen olay tarihinden sonra adli merciilere bir başvurusunun bulunmadığı, kendisi de o dönem örgüte mensup olan katılana yönelik eylemin zorla yapıldığına dair delil bulunmadığından atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, (sanığın fiili sırasında Bora Yıldız'ın da olması nedeniyle TCK102/3-d maddesindeki nitelikli halin mevcudiyeti nedeniyle şikayet yokluğu hususu değerlendirilmemiştir)

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


Şantaj

image

Sanık Mustafa Çalıkoğlu hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı şantaj suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

Sanık Mustafa Çalıkoğlu'nun katılan Aslı Bektaş'ı örgütsel talimatlar çerçevesinde sanık Suphi Serdar Togay ile birlikte olmaması halinde itaatsizlikle suçlayarak Adnan Oktar’a şikayet etmek tehdidiyle örgütün korkutucu gücünü kullanarak örgüt liderine şikayet edeceğini söyleyip üzerinde baskı ve tehdit oluşturduğu, katılanın bu tehdit ve zorlamalara boyun eğerek cinsel ilişkiye girmeyi kabul etmek zorunda kaldığı, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia edilerek aynı gerekçeyle sanığın şantaj suçundan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

TCK'nun 107. maddesinde (1) ''Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre


image


cezaya hükmolunur.'' denilerek şantaj fiili suç olarak düzenlenmiştir.

Şantaj suçunda kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusu olmakla birlikte bu, o kişiye bir kötülük yapılacağından bahisle yapılan bir zorlama olmayıp, kişinin hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlaması ile oluşacaktır. Maddenin birinci fıkrasından farklı unsurlar içeren ikinci fıkrasına göre de; kendisine ya da başkasına yarar sağlamak için kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklayacağı veya isnat edeceği tehdidinde bulunan fail, maddenin birinci fıkrasında öngörülen hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Tehdit suçunun özel bir görünüm şekli olan bu suçtaki seçimlik hareketler, mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulmasıdır. Tehdit edilen mağdurdan sanığa veya başkasına bir yarar sağlamasının istenilmesi bu suçun oluşumu için şarttır. TCK’nın 107. maddesinin birinci fıkrasında ‘haksız bir çıkar’ denilmesine karşın ikinci fıkrasında sadece ‘yarar’ ifadesine yer verilmiş olması, bu iki kavramın birbirinden farklı olduğu anlamına gelmemektedir. İkinci fıkrada belirtilen yararın da haksız bir yarar olması suçun oluşması bakımından gereklidir. Talep edilen yararın failin zaten hakkı olan bir hususa ilişkin olması durumunda şantaj suçu oluşmayacaktır. Elde edilmek istenilen yarar; para, mal veya bir hizmet sağlanması gibi maddi bir değer olabileceği gibi örneğin cinsel ilişkiye girmeyi temin etme gibi maddi değer dışında başka bir fayda da olabilir. Ayrıca yararın elde edilmiş olması suçun tamamlanması bakımından gerekli olmayıp yarar sağlamak maksadıyla şeref ve saygınlığa zarar verebilecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnad edileceğine ilişkin tehdidin mağdura ulaştırılması suçun tamamlanması açısından yeterlidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece sanığın katılanı bir diğer sanık olan Suphi Serdar Togay ile ilişkiye girmeye zorlayarak, yapmadığı takdirde onu örgüt lideri konumundaki sanık Adnan Oktar'a söylemekle tehdit ettiği şeklinde gerçekleştiği kabul edilen fiilin, sanığın hangi hakkını veya yükümlü olduğu şeyi yapacağından ya da yapmayacağından bahisle katılanı zorladığı, ya da katılanın şeref veya saygınlığına zarar verecek hangi hususu açıklayacağına dair bir beyanda bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, kaldı ki bunun da ötesinde katılanın Adnan Oktar'a şikayet edilmesi durumunda nasıl bir kötülük yapılacağının ya da bir kötülük yapılıp yapılmayacağının da belli olmaması nedeniyle şantaj suçunun unsurlarını oluşturmayacağı anlaşılmış, bunun yanında sanığın müsnet suçu işediğine dair delil de bulunmadığı anlaşıldığından sanığın atılı şantaj suçundan beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de ;

  1. Katılana yönelik şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceğine dair bir iddia olmamasına karşın doğrudan TCK.107/1 maddesi yerine, uygulama yeri olmayan TCK.107/2 maddesi atfı ile 107/1 maddesinin uygulanması,

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine kararverilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması


image


usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


57- MUSTAFA IŞIK

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

image

Sanığın katılan Dilan Arslan'a karşı olan fiili nedeniyle kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden, bu başlık altında yeniden değerlendirme yapılmamıştır.


  1. Sanık Mustafa Işık hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Sanıkla 2008 yılı sonbahar aylarında tanıştıktan sonra duygusal arkadaşlığa başlayan 03.09.1992 doğumlu katılanın, anlatımına göre 2009 yılı içinde gerçekleşen ilk anal ilişki sonrasında reşit olduktan sonra da devam edegelen cinsel birlikteliklerin herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşandığının anlaşıldığı, katılan 17 yaşındayken yaşadığı ilk cinsel ilişkiye rızası olmadığını, sanığın vücuduna organ sokacağını bilmediğini iddia etmiş ise de; yüzüstü yatırarak üzerine abandığını ve sürtündüğünü söylediği sanığın, kendisini kasması nedeniyle duhul edememesi üzerine bir krem aldığını, bu kremi her ikisine de sürdüğü yönündeki beyanları, olay sonrası sanığa bir tavır almaması, isteği dışında olduğunu söylediği ilişki sonrası sanığın araması üzerine saldırıya uğradığını söylediği bu eve tekrar gitmesi, yine 2010 yılı içinde birlikte duş yaparlarken rızası dışında parmağıyla vajinasına girdiğine dair iddiasına da herhangi bir engel olmamasına karşın ortamdan uzaklaşmaması, olay tarihi olan 2009 yılından yaklaşık 9 yıl sonra bu eylemle ilgili şikayetçi olduğunu bildirmesi, eylemin şikayete bağlı olmadığı sabit ise de bu kadar uzun süre sonra şikayetçi olmasının katılanın iddiasını inandırıcı olmaktan uzaklaştırması, süreç içinde kendisi de örgütün aktif bir mensubu olup kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu söylediği sanıkla görüşmeye devam etmesi hususları bir bütün olarak ele alındığında, katılanın bu beyanlarına itibar etme olanağı görülmemiş; reşit olduktan sonraki eylemlerin rızaya dayalı olmaları nedeniyle suç oluşturmasa da, reşit olmadan önceki tarihlerde rızayla yaşanan cinsel ilişkilerin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında TCK.73/4 maddesi gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


  2. Sanık Mustafa Işık hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, duygusal ilişki içinde olduğu sanığın evine rızası ile gittiği, sonrasında ise emniyetteki beyanına göre; birlikte odasına geçtikten sonra sanığın saçından tutup başını eğerek oral sekse zorladığını, anal yoldan ilişki teklifine karşı çıkınca sinirlenen sanığın etraftaki eşyaları tekmeleyerek odadan çıktığını, bir süre sonra elinde telefonla gelerek yataktaki haliyle fotoğrafını çektiğini, anal ilişki teklifini tekrarlayan sanığa yine ret yanıtı verdiğini, sanığın bu kez şiddet uygulayarak elini yatağın kenarına sıkıştırdığını ve fotoğrafları ailesine göstermekle tehdit ettiğini, bu yüzden fiile karşı koymadığını, sanığın anal yoldan saldırıda bulunduğunu söylediği, duruşmadaki ifadesinde ise anal ilişkiye girmesi için şiddet kullandığına dair bir beyanı olmadığı, sadece fotoğrafları göstermekle tehdit ettiğini söylediği dikkate alındığında; katılanın aşamalardaki beyanları arasındaki çelişkiler, bağırma, gücünün yettiği kadar bir şiddetle karşı koyma, kaçmaya çalışma gibi bir mukavemet sergilemediği gibi, zorla yaptırıldığını söylediği oral seksten sonra sanık odadan ayrılmasına rağmen evden uzaklaşmayıp yatakta durmaya devam etmesi, herhangi bir adli merciiye giderek şikayet başvurusunda bulunmaması, sanıkla sevgililik ilişkisini sürdürerek kısa süre sonra bu kez zor iddiası ileri sürmediği cinsel birliktelikler yaşamaya devam etmesi, soruşturma aşamasında yapılan aramalarda katılanın iddiasını doğrulayacak mahiyette görüntü veya dijital materyallere rastlanmaması, katılanın ilerleyen aşamada kendisinin de örgüt mensubu olduğu dönemlerde sanık ile görüşmeye devam ettiği gibi, örgüte yeni elemanlar kazandırmak için bu sanığa yardım ederek aktif şekilde faaliyetlere katıldığının açıkça anlaşılması karşısında cebir ve tehditle istismara maruz kaldığına dair iddiasına itibar etme imkanı bulunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihlerinde onbeş yaşını tamamlayan mağdure ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı şubat-mart aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle mağdurenin yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen

cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


Şantaj

image


image


  1. Sanık Mustafa Işık hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı şantaj suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Sanık Mustafa Işık'ın katılan Bahar Kuştepe’yi örgütsel talimatlar çerçevesinde sanık Suphi Serdar Togay ile birlikte olmaması halinde itaatsizlikle suçlayarak Adnan Oktar’a şikayet etmek tehdidiyle örgütün korkutucu gücünü kullanarak örgüt liderine şikayet edeceğini söyleyip üzerinde baskı ve tehdit oluşturduğu, katılanın bu tehdit ve zorlamalara boyun eğerek cinsel ilişkiye girmeyi kabul etmek zorunda kaldığı, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia edilerek aynı gerekçeyle sanığın şantaj suçundan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de;

    TCK'nun 107. maddesinde (1) ''Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

    (2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.'' denilerek şantaj fiili suç olarak düzenlenmiştir.

    Şantaj suçunda kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusu olmakla birlikte bu, o kişiye bir kötülük yapılacağından bahisle yapılan bir zorlama olmayıp, kişinin hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlaması ile oluşacaktır. Maddenin birinci fıkrasından farklı unsurlar içeren ikinci fıkrasına göre de; kendisine ya da başkasına yarar sağlamak için kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklayacağı veya isnat edeceği tehdidinde bulunan fail, maddenin birinci fıkrasında öngörülen hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Tehdit suçunun özel bir görünüm şekli olan bu suçtaki seçimlik hareketler, mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulmasıdır. Tehdit edilen mağdurdan sanığa veya başkasına bir yarar sağlamasının istenilmesi bu suçun oluşumu için şarttır. TCK’nın 107. maddesinin birinci fıkrasında ‘haksız bir çıkar’ denilmesine karşın ikinci fıkrasında sadece ‘yarar’ ifadesine yer verilmiş olması, bu iki kavramın birbirinden farklı olduğu anlamına gelmemektedir. İkinci fıkrada belirtilen yararın da haksız bir yarar olması suçun oluşması bakımından gereklidir. Talep edilen yararın failin zaten hakkı olan bir hususa ilişkin olması durumunda şantaj suçu oluşmayacaktır. Elde edilmek istenilen yarar; para, mal veya bir hizmet sağlanması gibi maddi bir değer olabileceği gibi örneğin cinsel ilişkiye girmeyi temin etme gibi maddi değer dışında başka bir fayda da olabilir. Ayrıca yararın elde edilmiş olması suçun tamamlanması bakımından gerekli olmayıp yarar sağlamak maksadıyla şeref ve saygınlığa zarar verebilecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnad edileceğine ilişkin tehdidin mağdura ulaştırılması suçun tamamlanması açısından yeterlidir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece sanığın katılanı bir diğer sanık olan Suphi Serdar Togay ile ilişkiye girmeye zorlayarak, yapmadığı takdirde onu örgüt lideri konumundaki sanık Adnan Oktar'a söylemekle tehdit ettiği şeklinde gerçekleştiği kabul edilen fiilin, sanığın hangi hakkını veya yükümlü olduğu şeyi yapacağından ya da yapmayacağından bahisle katılanı zorladığı, ya da katılanın şeref veya saygınlığına zarar verecek hangi hususu açıklayacağına dair bir beyanda bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, kaldı ki bunun da ötesinde abiye şikayet edileceğine dair bir söylemin, katılanın kollukta alınan '' abinin kulağına giderse ne olacağını bilmiyorduk ancak öyle bir korku mekanizması vardı'' şeklindeki beyanı da dikkate alındığında nasıl bir kötülük yapılacağının ya da bir kötülük yapılıp yapılmayacağının da belli olmaması nedeniyle şantaj suçunun unsurlarını oluşturmayacağı anlaşılmış, ayrıca sanığın bu suçu katılanın sanık Suphi Serdar Togay ile birlikte olması için işlediği kabul edilmesine rağmen sanık Suphi Serdar hakkında bu katılana yönelik cinsel saldırı suçundan kurulan hükümde,


    image


    katılanı Cem Sedat Altan isimli sanığın yönlendirdiğinin kabul edildiği görülmekle, sanığın müsnet suçu işediğine dair katılanın çelişkili beyanı dışında delil de bulunmadığı anlaşıldığından sanığın atılı şantaj suçundan beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Kabule göre de;

    1. Katılana yönelik şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceğine dair bir iddia olmamasına karşın doğrudan TCK.107/1 maddesi yerine, uygulama yeri olmayan TCK.107/2 maddesi atfı ile 107/1 maddesinin uygulanması

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Mustafa Işık hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı şantaj suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

Katılanın 17 yaşında olduğu 2012 yılında o dönem sevgilisi olan sanığın evine gittiğinde onun cinsel istismarına maruz kaldığına, bu sırada elindeki telefonla çıplak görüntüsünü çeken sanığın bunu ailesine göstereceği tehdidiyle kendisini onunla cinsel birliktelik yaşamaya zorladığına dair iddiası doğrultusunda sanığın şantaj suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; katılanın bu iddiasına konu ilk istismar fiilinden sonra sanıkla sevgililik ilişkisini sürdürdüğü, soruşturma aşamasında yapılan aramalarda katılanın iddiasını doğrulayacak mahiyette görüntü veya dijital materyallere rastlanmaması, eylem tarihinden sonra adli merciilere bu iddiaya ilişkin herhangi bir başvurusunun olmayışı, fiil tarihinden uzunca bir süre sonra iş bu davaya konu soruşturma sebebiyle şikayetini dile getirmesi, katılanın ilerleyen aşamada kendisinin de örgüt mensubu olduğu dönemlerde sanık ile görüşmeye devam ettiği hususları dikkate alındığında; sanığın inkara dayalı savunması, hayatın olağan akışına aykırı görülen soyut katılan beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın atılı şantaj suçunu işlediğine dair yeterli delil olmamasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,


image


Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


Tehdit

image

Sanık Mustafa Işık hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

Sanık Mustafa Işık ve diğer sanıkların yargılamasının yapıldığı İstanbul 30 Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamanın devamı sırasında katılan Bahar Kuştepe'nin sanık Kübra Kartal tarafından telefonla aranarak ''.. Bahar Hanım size Mehmet Murat Atmaca ve Mustafa Işık beylerden selam getirdim. Sizinle görüşmek istiyorlar, size sevgilerini iletiyorlar …Sizi çok seviyormuş, size kızgın değilmiş ve verdiğiniz ifadeyi baskı altında, birilerinin zoruyla verdiğinizi düşünüyor. Mustafa Bey sizin ona hazırladığınız çılgın salatayı ve birlikte söylediğiniz ‘You’ adlı şarkıyı size hatırlatmamı istedi ve sizinle görüşmek istiyor

… Siz bilirsiniz ama bildiğiniz üzere her ayın ilk Perşembe günü ceza evinde görüş günü oluyor, hem Mehmet Bey hem de Mustafa sizin isminizi yazdı ve Perşembe günü sizi Silivri’ye bekliyorlar” şeklinde beyanda bulunarak tehdit ettiği iddiasıyla dava açılmış, sanığı bu suçu işlemeye Mustafa Işık'ın azmettirdiğinden bahisle açılan dava neticesinde ise sanığın TCK.38 maddesi atfıyla 106/2-d, 53 maddeleri ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; dairemizce yapılan istinaf incelemesinde sanık Kübra Kartal hakkında tehdit suçundan verilen hükmün, söylenen sözlerin sonuç almaya elverişli, objektif olarak mağdur üzerinde ciddi bir korku veya endişe doğuracak nitelikte olması halinde oluşacak tehdit suçunun unsurlarının somut olayda bulunmadığı ve bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bu durumda TCK 38/1 maddesinde yer alan ve suça azmettiren kişinin işlenen suçun cezası ile cezalandırılacağına dair hüküm karşısında suç olmadığı değerlendirilen eyleme azmettirmenin hukuken mümkün olmaması ve asıl fiile ilişkin kararın bozulması nedeniyle aradaki irtibat dolayısıyla da sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine kara verilmesi,

Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. NECATİ KOÇ

    Sanık Necati Koç hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel



    image


    saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    24 yaşında üniversite öğrencisi olan ve yaşadığı duygusal ilişkiler sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2012 yılından, ayrıldığı 2016 yılına kadar örgütün içinde yer alan mağdurenin, dans ederlerken sanığın vücuduna dokunması şeklinde gerçekleştiğini söylediği eylemde her ne kadar mahkemece organ sokmak suretiyle cinsel saldırıya teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; bu sırada her ikisinin de kıyafetleri üzerlerinde olduğu halde bir parti ortamında dans ediyor oldukları, mağdurenin midesinin bulandığını söylemesi üzerine sanığın başkaca bir eylemde bulunmadığı anlaşılan olayda; sanıktan katılana yönelik gerçekleşen fiilde herhangi bir tehdit, cebir, zorlama bulunmadığı, nitekim katılanın 2014 yılında gerçekleştiği söylenen olay tarihinden sonra adli merciilere bir başvurusunun bulunmadığı, kendisi de o dönem örgüte mensup olan katılana yönelik eylemin zorla yapıldığına dair delil bulunmadığından atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin 14/04/2021 tarih ve 2017/265 E-2021/2984 K sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere eylemin mevcut haliyle TCK.102/1 maddesinde yazılı suçu oluşturmasına rağmen cinsel saldırıya teşebbüs olarak kabul edilen fiil nedeniyle fazla ceza tayini,

    b. Yine Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. NİHAT BALAMAN

    Sanık Nihat Balaman hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan katılanın, TV'de izleyerek benimsediği fikir ve ideolojisi nedeniyle kendi arzusu ile mensubu olduğu örgütte, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın


    image


    beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. OĞUZHAN SEVİNÇ

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

image


(Sanığın katılanlar Dilan Arslan ve Mervenur Gözcü'ye karşı olan eylemlerinden dolayı, kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir. )


  1. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında mağdure Bengisu Güler'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 yaşında olup Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim gören mağdurenin diğer sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişkide onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''.... onu mutlu edebilmenin tek yolunun bu olduğunu söyledi.,'' şeklinde açıkladığı eylemde , gerek bu vb. beyanları, gerekse dosyada mevcut tape kayıtlarında görülen konuşma içerikleri ile zor ve tehdite dayanmadığı, yine bizzat kendi beyanına göre herhangi bir dinsel telkin altında olmaksızın kendi rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin,müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi


    image


    atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    image

    image

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşadığı cinsel ilişkinin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın eylem nedeniyle 14.07.2018 tarihi itibariyle şikayetçi olduğu görüldüğünden son fiil tarihinin şüpheden uzak şekilde belirlenerek, şikayetin yasal süresi içinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten sonra süresi içinde yapıldığı anlaşılırsa TCK.104/1 maddesi ile cezalandırılması, aksi halde davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Beyza Banu Yavuz'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde ingilizce öğretmeni olarak bir lisede çalışıp 34 yaşında olan katılanın bir AVM'de görerek tanıştığı sanıktan hoşlandığı, bir süre görüştükten sonra sevgili oldukları, bu ilişki sırasında 2016 yılı haziran ayı içinde oral yoldan cinsel beraberlik yaşadıkları, sanığın anal ilişki isteğine katılanın olumsuz yaklaşması nedeniyle ilişkilerinin cinsel yönünün oral seks yapmak suretiyle devam ettiği, ancak sanığın bu noktadaki yoğun isteklerine karşı koyamayan katılanın aynı yılın eylül ayından itibaren sanıkla anal yoldan ilişkiye girmeye başladığı, yaşanan bu cinsel ilişkilere katılanın rızası olduğunun dosyadaki watsap mesajları, ses kayıtları ve katılanın kendi anlatımı ile de açıkça görüldüğü, sanığın örgütle irtibatını fark eden katılanın onu bu bağından kurtarabileceğini umarak ilişkisini sürdürdüğü, ancak 2016 yılı aralık ayının son haftasında sanıkla cinsel ilişki yaşadığı sırada sanık Hakan Kurtul'un çıplak şekilde odaya girdiği ve sanık Oğuzhan'ın kollarından tuttuğu sırada katılana zorla anal yoldan saldırıda bulunduğunun iddia edildiği olayda ise; sanık Hakan Kurtul'a atfedilen eylem nedeniyle verilen bozma kararı uyarınca, o sanık hakkında


    image


    verilecek kararın, anılan fiile katılanın kollarını tutmak suretiyle iştirak ettiği iddia edilen bu sanığın hukuki konumunu da etkileyeceği, aradaki irtibat nedeniyle iş bu kararın da bozulması gerektiğinin gözetilmemesi,

    Kabule göre de;

    a.Yukarıda açıklandığı üzere sanığın bozma konusu yapılan fiili dışındaki diğer eylemlerin rızaya dayandığı ve suç oluşturmadığı anlaşıldığından teselsüle konu olmayacağı bilinmesine rağmen, TCK.43 maddesinin alt sınırın üzerinde bir oranla tatbik edilerek fazla ceza tayini,

    b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. Maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan katılana karşı yanlarında sanık Mehmet Ender Daban da var iken üzerine abanmak, göğsünü ellemek şeklinde işlendiği kabul olunan basit cinsel saldırı suçu nedeniyle, bizzat katılanın, sevgilisi olan sanık Mehmet'in beklentilerini karşılamak için bu eylemlere razı geldiğine dair beyanı itibariyle, sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi (müsnet suçun birlikte işlendiği iddiası nedeniyle şikayete bağlı olmadığı için esasa dair inceleme yapılmıştır),

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması


    image


    usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de 2012 yılından beridir inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek ayrıldığı 2018 yılına kadar anılan örgütün aktif bir mensubu olduğu, olay akabinde adli merciilere şikayet başvurusunda bulunmadığı dikkate alındığında, bu soyut iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  6. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk defa

    bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum. bu

    benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklindeki duygusuyla yaptığını açıkladığı eylemlerin gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtları, gerekse ilk birliktelikten sonra aynı ortamda kalıp yemek yemeleri, görüşmeye devam etmeleri ve dosyada mevcut tüm delillerle zor ve tehdite dayanmadığının anlaşılması karşısında, rızaya dayalı eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;



    image


    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  7. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında mağdure Samin Rahbarfarzamasl'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan mağdurenin, sanık Mehmet Ender Daban ile cinsel ilişki yaşadığı sırada yanlarına gelip, mağdurenin vajinasına dokunmak, elini penisine değdirmek şeklinde işlendiği kabul olunan eylem nedeniyle sanığın TCK.102/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; olayın gelişimine dair mağdurun duruşmadaki ve kolluktaki ifadeleri arasında önemli farklar bulunması, elinde telefon olduğu halde kendini banyoya kilitlediğini söyleyen mağdurun, dış dünyadan rahatça yardım isteyebilecekken bunu yapmaması, olay akabinde adli merciilere bir şikayeti olmaması, bu olay sonrasında gerek sanık Mehmet Ender ile gerek bu sanıkla görüşmeye devam etmesi, sanık tarafından dosyaya sunulan watsap mesajları içeriklerinin, mağdurun sanık ile olan ilişkisinde bu olay nedeniyle her hangi bir sorun yaşanmadığını açıkça göstermesi nedeniyle, sanığın bu suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmamasına rağmen beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, (müsnet suçun birlikte işlendiği iddiası nedeniyle şikayete bağlı olmadığı için esasa dair inceleme yapılmıştır),

    Kabule göre de;

    1. Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi nedeniyle yapılan artırımda sevk maddesinin TCK. 102/3-d yerine TCK.103/3-a olarak hatalı gösterilmesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması


    image


    usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  8. Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Sidal Yetgin'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Katılan Sidal Yetgin'in emniyette alınan 21.11.2018 tarihli ifadesinde sanığın kendini zorla öpmesi üzerine onu ittiğini, sonra sanığın kendisiyle konuşup sakinleştirdiğini, bu sırada anal ilişkiye girdiğini söylemesine karşın, duruşmada alınan ifadesinde ''....

İstemedim, ağlamaya başladım, yani rahatsız oldum sesim titremeye başladı ama Oğuz duracak gibi değil zaten benden hem uzun hem de yapılı bir insan ne yaparsam yapayım, itsem de kuvvetim bir işe yaramıyor. Daha sonra Oğuz prezervatif taktı jeli sürdü. Ondan sonra ben o sırada ilerledim beni kolumdan tuttu, o sırada yatağa attı ve bana şu cümleyi kurdu. "Ya iki gram kızsın şurada bir vuracağım şimdi bayılacaksın" dedi bana orada ve ben çok korktum o sırada yani orada işin boyutu değişti. Çünkü bana bu kadar yüksek sesli kötü bir cümle henüz kurmamıştı. O anın şokuyla da birazcık daha durdum, duraksadım. Sonra bana yaklaştı ve beni eğdi koluyla böyle sırtıma baskı uygulayınca o sırada kalkmaya çalıştım ama yapamadım...'' şeklindeki anlatımı arasında ilişkinin zora dayandığına ilişkin önemli farklar bulunduğu gözetildiğinde; maddi gerçeğin şüpheden uzak biçimde tespit edilebilmesi için katılanın yeniden dinlenerek zor iddiasının sanık ile yaşadığı bu ilişkiye mi, yoksa sanığın o sırada evde bulunan dava dışı bir diğer kişi ile de ilişkiye girmesi talebine karşı çıkması üzerine, sanığın sergilediği agresif tavır ve eve gitmek isteğini hemen yerine getirmeyerek ötelemesinden duyduğu kaygı ve korkuya mı dayalı olduğunun sorulması, evin konumunu gönderdiğini söylediği arkadaşı Miray Peynirci ile kendisini olay yerinden aldığını söylediği Yiğit Aktaş'ın da tanık olarak dinlendikten sonra tüm dosya kapsamına göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


Şantaj

image

Sanık Oğuzhan Sevinç hakkında katılan Beyza Banu Yavuz'a karşı şantaj suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

5237 sayılı TCK'nun 107. maddesine 29.06.2005 tarih ve 5377 sayılı yasa ile '' kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur'' şeklinde eklenen ek fıkra ile şantaj suçunun kapsamı genişletilmiştir. Buna göre failin, mağdurun şeref veya saygınlığına zarar


image


verecek nitelikteki hususları açıklayacağını veya bu konuda isnatta bulunacağını bildirmek suretiyle onu tehdit etmesi de şantaj suçuna vücut verecektir. Ancak suçun oluşumu için bu tehdidin failin kendisine veya bir başkasına yarar sağlamak amacıyla ve bu amacın da karşı tarafa bildirilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir. Failin, fiili genel kast yanında kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla işlemesi gerekip, bu yarar düşüncesi olmadan '' görüntülerini yayınlarım, rezil ederim..'' gibi sözler sarf etmek, şantaj değil tehdit suçunu oluşturacaktır. Bu hususlar Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2019/4828 E-2021/28577 K vd pek çok kararında da ''.. şantaj suçunun maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen şeklinde, fail kendisine veya bir başkasına menfaat temin etmek için, bir başkasına şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunmaktadır. Eğer fail herhangi bir fayda elde etmeye çalışmadan yalnızca şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı tehdidinde bulunursa, eylem şantaj değil, sair tehdit suçunu oluşturacaktır . İkinci fıkrada yer alan suçun öğelerinden olan "yarar" kavramı sadece maddi çıkarları değil, fail veya 3. kişinin yararına olan her durumu kapsamaktadır '' şeklinde açıklanmıştır.

Bu açıklamalar ışığında dava konusu somut olay incelendiğinde; katılanın iddiasına göre sanığın, katılanın kendisinden ayrılarak bundan böyle Adnan Oktar ile beraber olmasını istediği, bu yönde süregelen taleplerine katılanın olumsuz yanıt vermesi nedeniyle tarafların ayrılma noktasına geldikleri, o dönemde sanığa büyük bir sevgiyle bağlı olan katılanın bu durumdan büyük üzüntü duyduğu, 20.07.2017 tarihli görüşmelerinde bu sebeple tartışmaya başladıkları, katılanın sanığa sadece onu sevdiğini, Adnan Oktar ile olmayacağını, kendisinden istediği şeyin yanlış olup kula kulluk ettiklerini söylediği, sanığın ise abi diye hitap ettiği Adnan Oktar'ın yanında olmasının onu geliştireceğini, aksi halde beraber olamayacaklarını katılana belirttiği, tartışmanın bu minvaldeki sözlerle devam ettiği, akabinde katılanın sanığa onun ailesine giderek her şeyi anlatacağını söylediği, sanığın bu sözlere büyük tepki göstererek hakaret ettiği, böyle bir şey yaparsa onu döveceği, rezil edeceği, sokağa çıkamaz hale getireceğine dair tehdit ettiği, ayrıca kendisinin de onun ailesine gidip kızınızı beşli onlu s...k dese nasıl olacağını sorduğu, bu söylem üzerine daha önce sanık Hakan Kurtul'un cinsel saldırısı sırasında çekildiğini düşündüğü görüntülerin gerçekten var olduğu kanaatine varan katılanın ''gerçekten var değil mi görüntüler'' diye sorduğu, sanığın bu soruya net bir yanıt vermekten kaçındığı ve üstü kapalı ''..göstersem nasıl olur'' gibi muğlak yanıtlar verdiği anlaşılan olayda; her ne kadar mahkemece sanığın katılanı turnikeye zorlamak ve yasal şikayet hakkını kullanmasına engel olmak için elindeki görüntülerle şantaj yaptığı kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; uzun bir metin halindeki konuşma içeriği incelendiğinde sanığın katılanı turnikeye zorlamadığı, ancak Adnan Oktar'a teslim olmasını isteyerek yapmadığı takdirde ise ondan ayrılacağını ifade ettiği, buraya kadar katılanın şeref ve saygınlığına zarar verecek bir açıklama yapma tehdidi bulunmadığı, ne zaman ki katılanın sanığın ailesine giderek olanları onlara anlatacağını söylemesi üzerine sanığın da yukarıda anlatılan tarzda söylemlere başladığı görülmüş olmakla; sanığın ailesinin şikayet hakkının kullanılacağı bir mercii olmadığı açık olduğuna göre, katılanın bu hakkının engellenmesinden bahsedilemeyeceği, şeref ve saygınlığa halel getirecek davranışa ilişkin açıklama yapma tehdidinin de katılanı sanık Adnan Oktar ile birlikte olmaya zorlamak, yani suçun unsurunu oluşturacak ''yararı sağlamak'' için değil, katılanın sanığın olanları ailesine anlatacağı yönündeki istemediği davranışını durdurmak için söylendiği anlaşılan sözlerin şantaj suçunun unsurlarını taşımadığı, sanığın söylediği kabul edilen '' seni rezil ederim, sokağa çıkamaz hale gelirsin, sokakta s..r, döverim.,ne yapacağımı görürsün..'' şeklindeki sözlerin TCK.106/1-1. cümlesinde yazılı tehdit suçu kapsamında kaldığı, nitekim rızasıyla yaşadığı cinsel birliktelik sonrasında sanığı şikayet eden yaşı küçük mağdure ve ailesine yönelik olarak yaşadıkları ilçeyi terk etmelerini, elindeki fotoğrafları yayacağını söyleyen sanık hakkında şantaj suçundan verilen hükmü, fiilin tehdit suçunu oluşturacağı gerekçesiyle bozan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 30.11.2021 tarih 2021/5643 E-2021/9453 K sayılı kararının da bu yönde olduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya


image


düşülerek yazılı şekilde şantaj suçundan hüküm tesisi,

Yukarıda anlatılan eylemin sanık ile katılan arasındaki ilişkilerinden kaynaklı şahsi bir suç olup örgüt kapsamında işlenen bir suç olmadığı anlaşıldığından, TCK.106/1-1. cümlesine mümas olan fiil nedeniyle, 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın

253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1 cümlesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında; sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Kabule göre de; örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği anlaşılan suç nedeniyle koşulları bulunmadığı halde TC.58/9 maddesinin tatbiki, ayrıca bu maddenin uygulanmasında karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e, f maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


61-ONUR BATU YILDIZ

  1. Sanık Onur Batu Yıldız hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle mensubu olduğu örgüt ortamında zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, '' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin

    müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Katılanın ''..Onunla bir kere görüştüm, evde kimse yoktu,'' şeklindeki beyanı karşısında, sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi


    image


    olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Onur Batu Yıldız hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, içinde bulunduğu örgüt ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani ... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim . .'' minvalindeki beyanları ile anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      image

    2. Katılanın ayrıntılı sorulmadığı için net olarak anlaşılamasa da duruşmadaki ifadesinde, birlikte olduğu sanıkları saydıktan sonra bir başka anlatımı sırasında ''... Ondan sonra yani ben bu kişilerle birçok kez birlikte oldum....'' dediği, Murat Yeşiltuna ile olan beraberliğini ise ayırarak onunla bir kez olduğunu özellikle söylediğine göre, bu sanıkla birden fazla kez cinsel birliktelik yaşamış olduğu sonucuna varılmasına rağmen, bu durum netleştirilmeden TCK.43 maddesinin alt sınırdan tatbiki ile eksik ceza verilmesi,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi


    image


    atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Onur Batu Yıldız hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına değin etkin bir şekilde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkındaki eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile, bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

Kabule göre de;

a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    62-RASİM COŞKUN VARLIBAŞ

    Sanık hakkında katılanlar Dilan Arslan ve Selin Merve Can'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen hükümler yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir.


    image


    1. Sanık Rasim Coşkun Varlıbaş hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün, uzun yıllardır etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı kendi beyanları da dahil olmak üzere tüm dosya kapsamı ile belirlenen eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de;

      1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

      2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Rasim Coşkun Varlıbaş hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de örgüte mensup olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,


      Kabule göre de;

      a.Organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden bir


      image


      başka kişinin olduğuna dair iddianın şüpheden arınmış olmaması nedeniyle sanık lehine yorumlanması gerektiğinden, sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi,

      b.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağıgözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

      c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. Sanık Rasim Coşkun Varlıbaş hakkında katılan Dilek Kayıplar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 30 yaşında olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun, iradesini etkileyecek bir telkine de maruz kalmadığının kolluktaki ve duruşmadaki beyanları yanında, vajinal yoldan seks yapmamakla suçladığı sanığa hitaben yazdığı ''.... adam gibi s.....en s.k, s....meyen adamı da ilk görüyorum, seks yapmak istiyorum,..vibratör alacağım.,'' vb pek çok watsap mesajı ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

      Kabule göre de;

      1. Her ne kadar suçun birden fazla kişiyle birlikte işlenmemesi nedeniyle TCK.102/3 ve 43 maddelerinin uygulanmaması neticeten doğru olsa da; gerekçesinde fiilin örgütsel faaliyet kapsamında işlendiğini kabul eden mahkemenin bu suç nedeniyle gerekçe göstermeksizin uyguladığı sistematikten farklı uygulama yaparak hükmün geneli itibariyle bir çelişki oluşturulması,

      2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,


    image


    Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    1. Sanık Rasim Coşkun Varlıbaş hakkında katılan Funda Yıldız'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      Olay tarihinde 25 yaşında olan katılanın sanık Mehmet Ender Daban ile yaşadığı beraberlikte onun isteği ve yönlendirmesi ile sanık ile yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayalı olduğunun, duruşmadaki beyanları, Orkun Şimşek isimli firari şüpheli ile olan tape kayıtlarındaki içerikler, dosyada mevcut fotoğraflar itibariyle açıkça anlaşıldığı, iradesini fesada uğratacak boyutta herhangi bir dinsel saik ya da telkine de maruz kalmadığını da bizzat bildiren katılana yönelik rıza ile gerçekleşen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

      Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    2. Sanık Rasim Coşkun Varlıbaş hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına değin aktif şekilde örgüsel faaliyetlere katıldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkındaki eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,



    image


    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın birden çok kez istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün, yine birden fazla olduğunu söylediği fiilin aynı gün içinde mi farklı tarihlerde mi olduğunun tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepler yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


63-RASİN KOTİL

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

image

  1. Sanık Rasin Kotil hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    image

    Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum. .. Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım....Rasin Kotil'le biz böyle çok kısa bir şekilde Ortaklar Caddesindeki Orkun Şimşek'lerin evinde karşılaştık ve orada istismara uğradım. . .'' şeklindeki beyanları yanında, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması, mesaj kayıtları, mağdur ve etkin pişman sanıkların beyanları ve dosya kapsamındaki diğer tüm deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,


    image


    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Rasin Kotil hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı C. Savcısı, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde 34 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, A9 TV'de izleyerek ideolojisini ve fikirlerini benimsediği örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.01.2011 tarih ve 2010/7-192 E., 2011/1

K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile denetime olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerekmektedir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakla, sanık hakkında verilen işbu mahkumiyet hükmüne ilişkin gerekçe yazılmasının unutulduğu görüldüğünden Anayasa 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükme dair gerekçenin bulunmaması,

Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Hususları usul ve yasaya aykırı olup C.Savcısı, sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK. 289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


- Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna,



image


Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri, C. Savcısı ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


6136 sayılı yasaya muhalefet

image


Sanık Rasin Kotil hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Mernis adres bilgisi Akbaba Mah. Emin Ali Gürkan Sk. No: 10 İç Kapı No: 1 Beykoz/İstanbul olan sanığın, geçici olarak kaldığı firari şüpheli Muhammet Fatih Menet'e ait Yeni Mahalle Nişangâh Caddesi No:18 Küçüksu/Beykoz/İSTANBUL adresinde yapılan ev aramasında, yine bu şüpheliye ait olan bulundurma ruhsatlı Astra S3101 seri numaralı silahın ele geçirildiği, sanığın bu silahın bulunduğu odada kaldığı gerekçesiyle atılı suçu işlediği kabul edilmiş ise de; üçüncü kişiye ait evde ona ait bulundurma ruhsatlı tabancanın muhafaza edildiği odada kalmak şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemde ruhsatsız silah bulundurma suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

Kabule göre de;

  1. TCK'nun 52/4. maddesindeki adli para cezasının taksit sayısının dörtten az olamayacağı şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak doğrudan hükmedilen 1500 TL adli para cezasının iki taksite bölünmesi,

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Hususları usul ve yasaya aykırı görüldüğünden; sanık müdafiinin istinaf istemi bu nedenle yerinde görülmekle CMK'nın 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


64-SAİM ERDEM ERTÜZÜN

  1. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası benimsediği ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt içerisinde uzun süre kalan katılanın, bulunduğu bu ortamda sanık Adnan Oktar'ın isteğiyle sanık ile yaşadığı anal yoldan ilişki ve diğer eylemler nedeniyle, katılanın bizzat kendi beyanları, sanık savunması, fotoğraflar, mağdur ve etkin pişman sanıkların beyanları ve


    image


    dosyadaki diğer deliller itibariyle tehdit, cebir veya iradeyi fesada uğratacak nitelikte bir hile kullanılmadan rızası ile yaşandığı görüldüğünden, müsnet eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Başak Ballıca'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf taleplerinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi(İngilizce)'nde öğrenim gören katılanın diğer sanık Bora Yıldız ile olan duygusal ilişkisinde herhangi bir zora dayanmayan, ayrıca iradesini etkileyebilecek mahiyette bir hile ya da aldatıcı harekete maruz kaldığı da kabul edilemeyecek olan katılana karşı işlenen fiilin rızaya dayalı olduğunun katılanın kolluktaki ve duruşmadaki beyanları yanında, dosyada mevcut çok sayıdaki tape raporlarındaki samimi konuşma içerikleri ile de görülmekle, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanığın katılana karşı organ sokmak suretiyle bir kez işlediği katılan tarafından bildirilen eylem nedeniyle TCK.43 maddesinin alt sınırın üstünde bir oranla uygulanarak fazla ceza tayini,

    2. Atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer


    image


    Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında mağdure Bengisu Güler'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 yaşında olup Medipol Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde öğrenim gören mağdurenin diğer sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişkide onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''.... onu mutlu edebilmenin tek yolunun bu olduğunu söyledi.,'' şeklinde açıkladığı eylemde, gerek bu vb. beyanları, gerekse dosyada mevcut tape raporlarında görülen konuşma içerikleri ile, zor ve tehdite dayanmadığı, yine bizzat kendi beyanına göre herhangi bir dinsel telkin altında olmaksızın rızası ile yaşandığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. Maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşandığının dosya kapsamındaki fotoğraflar, mesajlar ve beyanlar yanında katılanın sanık Berkay Kayabay ile yaptığı ;

    image

    ''Beyza ÖZALICI: ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim?

    image

    Berkay KAYABAY: kaç tane var diyorsun?

    Beyza ÖZALICI: 6 tane bir evde

    image

    gibi konuşma içerikleri ile oluşa uygun kabul ve tüm dosya içeriğine göre rızaen yaşandığının anlaşılması nedeniyle, kabul edilen bu eylemin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın



    image


    eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmaması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, katılanın 2017 yılı temmuz-ağustos-eylül ayları olarak kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Beyza Banu Yavuz'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinin 2017 yılı nisan ayı olmasına rağmen 2018 yılı mayıs ayını da

    kapsayacakşekilde gösterilmesi sonuca etkili olmayan maddi hata olarak görülmüştür.

    Suç tarihinde 34 yaşında ve öğretmen olan katılanın, sevgilisi olan sanık Oğuzhan Sevinç ile cinsel birliktelik yaşarken odaya giren sanık Saim Erdem Ertüzün'ün yanlarına geldiği, parmağıyla katılanın vajinasına girdiği, anal yoldan duhul etmeye çalıştığı, ancak katılanın istemediğini söylemesi üzerine eylemine devam etmeden gittiği şeklinde anlatılan olayda, katılanın daha önce benzer bir olay daha yaşamış olmasına, sevgilisi olan sanık Oğuzhan'ın kendisinden grup seks, ya da arkadaşlarıyla seks yapması yönünde talepleri olduğunu bilmesine rağmen sanığın evine gitmeye devam etmesi, oda kapısını kilitlememesi, anlatılan oluşun gerçekleşebileceği süre dikkate alındında, bu süre boyunca fiile herhangi bir tepki vermemesi, bu fiile yönelik bir cebir iddiasında bulunmaması, olay sonrasında adli merciilere bir başvuruda bulunmadığı gibi sevgilisi olan sanıkla görüşmeye

    devam etmesine göre, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN


    image


    BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  6. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Çağla Çelenlioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sanık Bora Yıldız ile ilişkisi sonrasında Adnan Oktar ile tanışan ve sık sık A9 TV stüdyosuna giden katılanın, burada çeşitli kereler Adnan Oktar'ın isteğiyle bir kısım sanık ve dava dışı şüphelinin cinsel saldırısına maruz kaldığına, bu kapsamda sanık Saim Erdem Ertüzün'ün de iç çamaşırını çıkartarak vajinasını öptüğüne dair iddiada bulunduğu görülmüş ise de; katılan iddiası doğrultusunda dosyanın incelenmesinde;

    Katılanın sanık Bora ile olan birlikteliğinde saldırı olduğunu iddia ettiği eylemlerden sonra dahi görüşmelerine devam etmesi, Bora dışındaki diğer sanıklarla da aynı ortamlarda çekincesiz bulunması, sanık Bora ve Adnan Oktar tarafından verilen hediyeleri kabul etmesi, bu sanığın eyleminden evvel pek çok kez saldırıya uğradığını söylediği bu stüdyoya bile bile gitmeye devam etmesi, burada maruz kaldığını söylediği eylemlere tepki göstermemesi, bizzat kendisinin duruşmadaki '' ..Bora bana sürekli şey diyordu; ağabey ne istiyorsa onu yapman lazım, işte ağabey benim babam gibidir, şöyledir, böyledir... Hani beni şey yapmaya başlamıştı, ondan sonra ben de Adnan Oktar ne diyorsa yapıyordum yani,...'' şeklindeki söylemi nedeniyle, bu sanığın yaptığı fiile rızası bulunduğunu açıkça söylemesi, katılanın bilahare kendisinin de örgütün bir mensubu olarak iş bu dosyada sanık olarak yargılanıyor olması gibi hususlar dikkate alındığında bu iddiasına itibar etme olanağı görülmemiş, zor ve tehdite , hileye dayanmayıp rızası ile yaşandığı katılan beyanı, sanık savunması ve dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin, müsnet basit cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ( fiilin birden fazla kişi ile birlikte yapıldığı iddia edildiğinden şikayet yokluğu hususuna değinilmemiş, esastan değerlendirme yapılmıştır),

    Kabule göre de;

    1. 2014 yılı mart ayında işlendiği kabul edilen eylem nedeniyle suç tarihinde yürürlükte olan yasa mucibince, katılanın beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulu veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve

      1. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğretim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alındıktan sonra, bu rapor neticesine göre suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK ile 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip ayrı ayrı olaya uygulanarak lehe kanunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile, değişiklikten önceki yasanın lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde


    image


    görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  7. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  8. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Ecenaz Üçer'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;


    image


    Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesince, "Sanık Saim Erdem Ertüzün'ün üzerine atılı katılan Ece Naz Üçer'e karşı 2018 yılı Mayıs içinde İstanbul Kandillide bulunan örgüt evinde diğer sanık Bora Yıldız tarafından cinsel saldırıya maruzken sanık Saim Erdem Ertüzün'ün örgütsel talimat gereği içeri girip katılana anal yoldan organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği " gerekçesi ile ceza tayin edilmiş ise de;

    Katılanın aşamalardaki beyanları, tanık ifadeleri, savunma ile tüm dosya kapsamına göre, Saim Erdem Ertüzün'ün, 2018 yılı Mayıs ayı içinde Bebek'deki evde, diğer sanık Bora Yıldız ile birlikte, 07.12.1998 doğumlu olup suç tarihi olan 2018 yılı Mayıs ayı içinde, reşit olan katılan Ecenaz Üçer'e karşı, oral ve anal yoldan gerçekleştirdiği eylemi sırasında, cebir veya tehdit kullanmadığı gibi, diğer sanık Bora'nın kendisine itibar edilmesini sağlamak amacıyla sarf ettiği sözlerin aldatıcı nitelikten uzak olması hususları bütün olarak değerlendirildiğinde, eylemlerin, mağdurun rızası ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, bu suretle, katılananın, on sekiz yaşından büyük olduğu dönemde gerçekleşen cinsel saldırı eyleminden dolayı sanık Saim Erdem Ertüzün'ün beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurularak ceza tayini,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  9. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Gamze Çelenlioğlu'na karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ,

    Evlenecekleri düşüncesiyle duygusal ilişki yaşadığı sanık Kartal Göktan ile gittiği evde bulunan sanığın, katılanı öpmesi, akabinde katılanın izin vermemesi üzerine başkaca bir eylemde bulunmayarak evden gitmesi şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemde katılanın fiil sonrası adli merciilere bir başvuru yapmadığı gibi, sevgilisi olan sanık ve onun arkadaşlarıyla görüşmeye devam etmesi dikkate alındığında işlenen fiilde cebir, tehdit veya hile bulunmadığının anlaşıldığı, bu itibarla unsurları oluşmayan cinsel saldırı suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Katılanın 31.12.2014 tarihli yılbaşı gecesinde kız kardeşleri ve sanıklar Kartal Göktan, Bora Yıldız ve Mehmet Ender Daban'ın bulunduğu evde olduğu, sanık Saim Erdem ile bu tarihte bir arada olmadığı, bu nedenle mahkemece hatalı olarak saptandığı anlaşılan tarih esas alınarak temel cezanın 6545 sayılı yasa ile değişik TCK. 103/1 maddesinin tatbiki suretiyle verildiği anlaşılmakla, eylem tarihinin net şekilde saptanarak, uygulanacak kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenmesinde zorunluluk bulunması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan



    image


    maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  10. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 35 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, anılan örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  11. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu örgüt ortamında ziyaretine gittiği Adnan Oktar'ın bu sanığın da içlerinde olduğu bir kaç kişiyi çağırdıktan sonra, onun söylemesi ile sanığın kucağına oturması, cinsel organını sürtmesi şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemin rızaya dayalı olduğunun, katılanın kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum . ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan bu eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına


    image


    rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi (suçun nitelikli hali bulunduğundan şikayet hususu gözardı edilerek esastan inceleme yapılmıştır),

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  12. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, ayrıldığı 2018 yılına kadar aktif şekilde faaliyetlere katıldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerininTCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,



    image


    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    - Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  13. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    24 yaşında üniversite öğrencisi olan ve sanıklar Bora Yıldız ve Mehmet Ender Daban ile yaşadığı duygusal ilişkiler sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2012 yılından beridir mensubu olarak örgüt içinde yer alan mağdurenin, sanıkla yaşadığı cinsel ilişkilerin rızaya dayalı olduğunun emniyet ve duruşmadaki beyanları, sanık savunması ve dosya kapsamı ile anlaşılmasına göre, mağdureye yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Mağdurenin sanık ile ilk cinsel beraberlik tarihini 2014 yılı nisan-mayıs ayları olarak beyan ettiği, bu sanıkla bir kaç kez daha anal-oral yoldan beraber olduğunu söylemiş ise de bu ilişkilere dair bir tarih vermediği, mahkemece son suç tarihi olarak esas alınan 2016 tarihinin mağdurenin bu sanık ile gittiği bir evde bulunan diğer sanık Gökalp Barlan'ın eylemine dair anlatımında yer aldığı, o tarihte sanık Saim Erdem'in eylemine dair bir anlatım bulunmadığı gözetildiğinde, sanığın mağdureye yönelik son eylem tarihinin kendisinden sorularak netleştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sanık lehine yorum ile 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki TCK.102/2 maddesinin yürürlükte olduğu tarihte işlendiği kabul edilerek bu madde ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


  14. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Merve Tezel'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    21 yaşında üniversite öğrencisi iken ablası olan sanık Mehtap Süer'in yönlendirmesi ve sanık Serdar Dayanık ile olan duygusal arkadaşlığı sonrası ideolojisi ve inanç sistemini benimseyerek 2011 yılından beridir örgüt mensubu olarak içlerinde yer alan katılanın, birden fazla kadın ve erkeğin bulunduğu ortamda örgüt lideri olarak kabul ettiği sanık Adnan Oktar'ın isteğiyle kolluk ifadesine göre üzerinde kıyafetleri var iken yüzeysel şekilde sevişmek suretiyle yapıldığı ileri sürülen eylemlere rızası bulunduğunun kolluktaki ''..bu yapılanların normal olduğunu düşünüyordum....'' şeklindeki beyanları, sanık savunması ve dosya içeriği ile anlaşılmasına göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi (olay sırasında birden fazla sanığın saldırısı iddia olunmakla nitelikli halin mevcut olduğu değerlendirildiğinden şikayet yokluğu hususu değerlendirilmemiştir) ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA .


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  15. Sanık Saim Erdem Ertüzün hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın, dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk

defa bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum......bu benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklindeki duygusuyla açıkladığı eylemin, katılanın gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtları ve içerikleri, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile görüşmeye devam etmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


image


Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


65-SALİH TINAR

  1. Sanık Salih Tınar hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Salih Tınar hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın


    image


    talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına kadar aktif bir şekilde faaliyetlere katıldığı, mail ve mesaj içerikleri, fotoğraflar, mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri de dikkate alındığında, zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın sonraki yıllarda da birçok istismarda bulunduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Salih Tınar hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde 30 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;



image


  1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan veklinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. SEDAT CÜNEYT ÖZYAŞAR

    Sanık Sedat Cüneyt Özyaşar hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına kadar aktif bir şekilde faaliyetlere katıldığı, mail ve mesaj içerikleri, fotoğraflar, mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri de dikkate alındığında, zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın bu suç tarihinde yaptığı istismardan sonra başkaca fillerinin de olduğuna dair beyanı dikkate alındığında, suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi, b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,

    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


    image


    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. SEMİH MERİÇ

    Sanık Semih Meriç hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşadığının dosyaya ibraz olunan fotoğraflar, alınan beyanlar, katılanın ''.. Ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan, elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim..'' şeklindeki bir arkadaşıyla yaptığı konuşma içeriğini anlattığı ses kaydı ve diğer deliller ile anlaşıldığı, oluşa uygun kabule göre istismar olarak kabul edilen eylemin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı eylül ayında işlendiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. SERDAR DAYANIK

  1. Sanık Serdar Dayanık hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili


    image


    tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak kendisinden sorumlu imam olduğunu söylediği sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eylemlere rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum. Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması, soruşturma safhasında etkin pişman olan bu sanık ile yaptığı watsap yazışmalarındaki samimi mesaj içerikleri ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Serdar Dayanık hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında yaşadığı cinsel ilişkilerin, katılanın bizzat kendi beyanları, sanık savunması ve dosyadaki diğer deliller itibariyle tehdit, cebir veya iradeyi fesada uğratacak nitelikte bir hile kullanılmadan rızası ile yaşandığı görüldüğünden, müsnet eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

    Kabule göre de;

    a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan



    image


    maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Serdar Dayanık hakkında mağdure Gülcan Karakaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 28 yaşında olup avukatlık mesleğini icra eden mağdurenin duygusal ilişki yaşadığı bu sanık ile, herhangi bir tehdit, cebir veya iradesini fesada uğratacak nitelikte bir hileye maruz kalmadan kendi rızası ile yaşadığı sanık savunması, katılanın kendi beyanı ve duruşmada şikayetçi olup olmadığına dair sorulan soruya verdiği ''..Efendim açıkçası ben yani zorla birşey olmadığı için sayın başkanım bu konuda bir vicdani muhakeme içerisindeyim ..'' şeklinde verdiği yanıt ve dosyadaki diğer tüm delillerle anlaşıldığı, bu itibarla rızaya dayılı bu eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi .

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


      • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Serdar Dayanık hakkında katılan Merve Tezel'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde reşit olup üniversite eğitimine devam eden katılanın, ablası


image


olan sanık Mehtap Süer vasıtasıyla örgüt faaliyetlerine yeni katıldığı dönemde sanıkla sevgililik ilişkisi yaşadığı, bu ilişki süresince sanıkla yaşadığı beraberliklerin rızasına dayandığının kolluktaki beyanı ve dosyaya sunduğu 19.10.2020 tarihli dilekçesindeki ''..ses çıkartmadım, çünkü artık erkek arkadaşım olduğunu düşündüm...'' şeklindeki anlatımı yanında, sanık savunması ve tüm dosya içeriği ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

Kabule göre de;

  1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


69-SERKAN AK

  1. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun, soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum.., Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım., . Bende evet diyordum yani Allah'ın bize izin vermiş olduğu bir şeyi niye yapmayalım ki yani böyle bir şeye neden karşı çıkalım. .'' şeklindeki beyanları, yaşı küçük kız kardeşi örgütten ayrıldığı ve kendisi de 2012 yılında ayrıldığı halde, sonra kendi isteğiyle yeniden katılması, watsap görüşme kayıtları, fotoğraflar, beyanlar ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla ayrıldığı tarihe kadar kendisi de örgütün bir mensubu olan, katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi


      image


    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında, sanıkla yaşadığı cinsel ilişkilerin rızasına dayandığının bizzat kendi beyanları ile belirlenmesi karşısında, sanık savunması ve dosyadaki diğer deliller itibariyle cebir ve tehdit içermeyen, iradeyi ortadan kaldıracak bir sebep olmadan rızası ile yaşadığı anlaşılan cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

    Kabule göre de;

    1. Katılanın organ sokmak suretiyle işlenen cinsel saldırı sırasında fiile iştirak eden bir başka kişinin daha olduğuna dair herhangi bir beyanı olmamasına rağmen sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


  3. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Beyzanur Çelebioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan ve Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde öğrenim gören katılanın sanık Gökalp Barlan ile sosyal medya üzerinden tanışarak başladığı ilişkide, onun banyoda olduğu sırada odaya gelen sanığın zorlamasına dayalı cinsel saldırıya uğradığı iddiası üzerine sanığın müsnet suçtan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüş ise de; katılanın zorla yapıldığını söylediği bu ilk eylemden sonra, kaldığı öğrenci yurduna yine bu sanığın aracıyla dönmesi, herhangi bir merciiye şikayetinin olmaması, gerek bu sanık, gerek diğer sanıklarla mütemadiyen görüşmeye devam etmesi, üstelik bu sanık ile zor iddiası olmayan ikinci bir beraberlik daha yaşaması hususları gözönüne alındığında bu soyut beyanına itibar edilemeyeceği görüldüğünden, katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği kabul edilen cinsel ilişkilerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;


    image


    a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 34 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, A9 TV den görüp benimsediği fikir ve ideolojisine istinaden kendi arzusuyla örgüte mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, nitekim bu sanık ile olan ilişkisini anlattığı '' ....şimdi Serkan'la devam edeceksin dedi, nasıl dedim yani daha hiç birşey anlamadan o kadar hızlı gelişiyorki herşey bak az evvel ne konuştuk seninle o da senin kardeşin nasıl bana yardımcı oldun ona da yardımcı olacaksın..,.olan oluyor, çok hızlı bir şekilde ....'' minvalindeki anlatım tarzının bu hususu doğruladığı, katılanın iradesini ortadan kaldıracağı kabul edilebilecek nitelikte bir hile ya da başkaca sebebin de bulunmadığı görülen olayda, sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği kabul edilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


    image


  6. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebi ve yönlendirmesiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; sanık savunması, ibraz olunan e-mail ve mesaj içerikleri, fotoğraflar, alınan çok sayıda beyan ile kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın 17 yaşındayken yaptığı istismardan sonra başkaca fillerinin de olduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi, b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,

    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  7. Sanık Serkan Ak hakkında mağdure İffet Piraye Yüce'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 24 yaşında olan mağdurenin, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanğın ani olarak yaptığı üzerine abanmak, boynundan öpmek ve kıyafetinin üzerinden göğsüne dokunmak şeklinde gerçekleşen eyleme, mağdurenin istemediğini söylemesi üzerine kendiliğinden son verdiği, katılanın olay nedeniyle adli merciilere başvuruda bulunmaması, bu ve diğer sanıklarla görüşmeye devam etmesi itibariyle suç teşkil etmeyen eylem nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,( fiilin sanık Mehmet Ender Daban ile birlikte işlenmesi



    image


    nedeniyle nitelikli hal mevcut olmakla, şikayet yokluğu değerlendirme dışı tutulmuştur)

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  8. Sanık Serkan Ak hakkında mağdure Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Sanık hakkında temel ceza tayin edilirken Serkan Ak yerine Gökalp Barlan'ın adının yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.

    Mağdure Merve’nin soruşturma aşamasında sanık aleyhine verdiği ifadesini duruşmadaki savunmasında değiştirerek üzerindeki baskı nedeniyle kollukta farklı ifade verdiğini, sanığın müsnet suçu işlemediğini söylediği dikkate alınarak, atılı suçun tek delili olan mağdure beyanının aşamalarda gösterdiği değişiklik ve çelişki ile savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  9. Sanık Serkan Ak hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından


image


yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk defa

bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum. bu

benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ,. ,'' şeklinde açıkladığı eylemlerin gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtlarındaki konuşma içerikleri, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile görüşmeye devam etmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


70- SERKAN DEMİR

  1. Sanık Serkan Demir hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzunca bir süreden beridir bir mensubu olduğu, örgütsel faaliyetlere katıldığı, iradesini ortadan kaldıracak mahiyette bir aldatıcılık ya da telkine maruz kaldığı kabul edilemeyecek katılana karşı zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi


    image


    gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Serkan Demir hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek kendisinin de bir mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Serkan Demir hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;


    image


    Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün bir mensubu olan katılanın, bulunduğu bu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliklerin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum .... ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, iradesini ortadan kaldırdığı kabul edilebilecek boyutta bir hile ya da telkine de maruz kalmadığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Serkan Demir hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına kadar aktif bir şekilde faaliyetlere katıldığı, mail ve mesaj içerikleri, fotoğraflar, mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri de dikkate alındığında, zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi


    image


    gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Sanık hakkında TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın 17 yaşındayken yaptığı istismardan sonra başkaca fillerinin de olduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi, c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,

    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Serkan Demir hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün bir mensubu olan katılanın, bulunduğu bu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve olumsuz bilgi ve kanaate sahip olduğu bir dönemde örgüte katıldığı dikkate alındığında, iradesini etkileyecek mahiyette bir aldatmaya maruz kaldığının da ileri sürülemeyeceği, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi



image


Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


71-SERKAN YUMRU

  1. Sanık Serkan Yumru hakkında katılan Asiye Sandıkçı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olan katılanın, kendisinin de o dönemde anılan örgütün bir mensubu olarak bulunduğu ortamda, sanık tarafından yapıldığı iddia olunan eyleme rızası bulunduğunun soruşturma ve duruşmadaki özellikle ''...... Şimdi örgüt diyorum ama o zamanlar ben tamamıyla ikna olmuştum ve her şeyi doğru olarak kabul ediyordum. Doğru olarak kabul etmeseydim zaten babam yaşında adamlarla görmüş olduğunuz kişiler tarafından istismar edilmeyi kabul etmezdim...tepki veremezdim. Ben zaten fikren bedenen her şekilde canımla malımla kendimi adamıştım..'' şeklindeki beyanları, 2012 yılında ayrıldıktan sonra kendi isteğiyle yeniden örgüte katılması ve dosya kapsamındaki diğer deliller ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştirilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Katılanın organ sokmak suretiyle işlenen cinsel saldırı sırasında fiile iştirak eden kimse bulunduğuna dair beyanı olmamasına karşın sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK.43 maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Serkan Yumru hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 19 yaşında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören, bilahare kendisi de örgüte mensup olan katılanın, o dönemde sanık Mustafa


    image


    Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sırasında gerek kendisine soğuk davranan o sanığın isteğini yerine getirmesi halinde barışacaklarını düşünmesi, gerekse bu sanığın girecekleri ilişkinin günah olmadığını söylemesi üzerine zor ve tehdite dayanmayan, iradesini ortadan kaldırdığı kabul edilebilecek nitelikte bir hile ya da aldatıcılık taşımayan sözler üzerine rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''.., bir nevi dedi bu şey, senin dedi ruhunun terbiyeleşmesi için dedi bir şey dedi. Ondan sonra o odadayken ışıkları kapatıp benimle birlikte oldu anal ve oral yoldan.....'' şeklindeki beyanı ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Katılanın organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair iddiası bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle,

      TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Serkan Yumru hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusalilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın organ sokmak suretiyle işlenen eylem sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair beyan bulunmaması karşısında( katılanın ismini verdiği sanık Levent Denizoğlu'nun bu evde ikamet ettiğine dair beyanının, bu kişinin fiile katıldığı sonucunu doğurmadığı düşünülmüştür) TCK.102/3-d maddesinin uygulanması, yine aynı gerekçeye istinaden TCK.43 maddesinin de tatbik edilmesi ile fazla


    image


    ceza tayini

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,

    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Serkan Yumru hakkında katılan Gönül Duyara karşı cinsel saldırı suçundan verilen beraat hükmüne karşı katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

      • Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.01.2011 tarih ve 2010/7-192 E., 2011/1

    K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile denetime olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerekmektedir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır..

    Bu açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde sanık hakkında suç tarihinde katılana karşı işlediği iddia olunan cinsel saldırı suçundan açılan davada, her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, bu kararın verilme sebebine ilişkin gerekçe yazılmasının unutulduğu görülmüştür. Anayasa 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükme dair gerekçenin bulunmaması usul ve yasaya aykırı olup katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,


  5. Sanık Serkan Yumru hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinselilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiilerine maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, nitekim ayrıldığı 2018 yılına kadar aktif bir şekilde faaliyetlere katıldığı, mail ve mesaj içerikleri, fotoğraflar, mağdur ve etkin pişman sanık ifadeleri de dikkate



    image


    alındığında, zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eylemlerinin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında; eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın duruşmadaki ifadesinde sanığın 17 yaşındayken yaptığı istismardan sonra başkaca fillerinin de olduğuna dair beyanı dikkate alındığında suç vasfının ve tatbiki gereken kanun hükmünün tereddütten uzak şekilde belirlenebilmesi için son fiil tarihinin tespiti gerekmesine rağmen bu husus sorulmadan eksik kovuşturma ile hüküm tesisi, b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,

    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  6. Sanık Serkan Yumru hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve olumsuz bilgi ve kanaate sahip olduğu bir dönemde örgüte katıldığı dikkate alındığında, iradesini etkileyecek mahiyette bir aldatmaya maruz kaldığının da ileri sürülemeyeceği, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN



image


BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. SİBEL YILMAZTÜRK

    Sanık Sibel Yılmaztürk hakkında mağdur Elmas Hilal Kahraman'a karşı cinsel istismar suçundan verilen hüküm yönünden kararımızın başlangıç kısmında gösterilen sebebe binaen bozma kararı verildiğinden bu başlık altında yeniden değerlendirilmemiştir.


  2. SUPHİ SERDAR TOGAY

  1. Sanık Suphi Serdar Togay hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında sanıkla yaşadığı cinsel ilişkinin katılanın rızasına dayandığının, sanık savunması, katılanın bizzat kendi beyanları yanında, duruşmadaki bu sanıkla beraber olması için ''.. o da kardeş, canı çeker...'' gibi bir söylem üzerine onunla beraber olduğuna dair beyanı ile belirlenmesi karşısında, dosyadaki diğer deliller itibariyle de rızası ile yaşadığı anlaşılan eylemlerin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

    Kabule göre de;

    a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    Katılanın soruşturma aşamasında bu sanık ile birden fazla kez birlikte olduğunu söylemesine karşın, TCK. 43 maddesi ile yapılan artırımın herhangi bir gerekçe gösterilmeden diğer hükümlerden farklı olarak 2/4 yerine 1/4 artırılarak eksik ceza tayini ,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer


    image


    Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Suphi Serdar Togay hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün ayrıldığı tarihe kadar etkin bir bir mensubu olduğu, zor ve tehdite dayanmadığının sanık savunması, katılanın bizzat kendisinin anlatımları, mevcut fotoğraflar, mesaj kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile belirlendiği eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Suphi Serdar Togay hakkında mağdur Merve Bozyiğit'e karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve C.Savcısı tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Mahkemenin sanığın mağdureyi öpmek, vücuduna dokunmak şeklinde tarifleyerek suç kabul ettiği eylemin TCK'nın 102/1. maddesinde yazılı basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, fiilin TCK.102/3 maddesine mümas nitelikli bir hali bulunduğu ileri sürülmediğine göre takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun suç tarihinden sonra 6 aylık yasal süre içinde mevcut bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkındaki davanın TCK.73/1 maddesi gereğince düşürülmesi yerine mahkumiyetine kararı verilmesi,

Kabule göre de;

a. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d


image


maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

b.Sanığın suçlamayı kabul etmediği, mağdurenin kolluktaki ifadesinde sanıktan bahsetmediği, fotoğraf teşhis işleminde yer-zaman belirtmediği soyut beyanı ile ortaya koyduğu saldırı iddiasını kovuşturma aşamasında değiştirerek baskı altında alındığını ileri sürdüğü bu beyanını reddettiği görüldüğüne göre, sanığın müsnet suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil olmadığı halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafii ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile C. Savcısı'nın istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. ŞECAADDİN ÇELİKLER

    Sanık Şecaaddin Çelikler hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, TV den görerek fikir ve ideolojisini benimsediği örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki beyanları ve duruşmadaki ''..hiç itiraz etmeden, hiç kesmeden bölmeden yumuşak konuşarak senin yanında tavır alarak öyle sohbetlerimiz oluyordu, .....buluşmak istedi, .. Halkalı'da o evde buluştuk kendisiyle,...'' şeklindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    a.Katılanın sanığın ağabeyinin evinde gerçekleştiğini söylediği organ sokmak suretiyle işlenen eylemde fiile bizzat katılarak iştirak eden kişilerin varlığını ileri sürmediğine göre genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına kararverilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf


    image


    talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. ŞERİFKAN SÜLEYMANİYELİ

    Sanık Şerifkan Süleymaniyeli hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşadığının dosyaya ibraz olunan fotoğraflar, alınan beyanlar, sosyal medya paylaşımları, katılanın ''.. Ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan, elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim..'' şeklindeki bir arkadaşıyla yaptığı konuşma içeriğini sanık Berkay Kayabay'a anlattığı ses kaydı ve diğer deliller ile anlaşıldığı, oluşa uygun kabule göre istismar olarak kabul edilen eylemin çebir, tehdit, hile veya iradeyi ortadan kaldırdığı kabul edilebilecek mahiyette bir etkiye maruz kalmadığı işlendiği, bu itibarla TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı eylül ayında işlendiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b, 2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    • Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. TARIK KOÇ

  1. Sanık Tarık Koç hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı


    image


    suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup sanık Mustafa Çalıkoğlu ile yaşadığı duygusal ilişki sonrası kendisinin de benimsediği örgütün ideolojisi ve inanç sistemi çerçevesinde mensubu olduğu örgüt ortamında sanıkla yaşadığı cinsel ilişkinin rızasına dayandığının bizzat kendi beyanları ile belirlenmesi karşısında, sanık savunması ve dosyadaki diğer deliller itibariyle rızası ile yaşadığı anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesisi

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Tarık Koç hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri, sanık Bora ile bir evlilik olmayacağını anlayınca örgütten ayrıldığına dair anlatımı ile de anlaşıldığı, bu itibarla katılanın rızasıyla yapılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;

  1. Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,


image


Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


77-TİMUR AYAN

  1. Sanık Timur Ayan hakkında katılan Aslı Bektaş'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararına karşı katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.01.2011 tarih ve 2010/7-192 E., 2011/1

    K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile denetime olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerekmektedir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır..

    Bu açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde sanık hakkında suç tarihinde katılana karşı cinsel saldırı suçundan açılan davada, her ne kadar zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de, bu kararın verilme sebebine ilişkin suç tarihinin, fiilin, suç vasfının ne olduğunun anlatılmadığı, bu nedenle verilen hükmün denetlenme imkanının ortadan kalktığı, esasen hükme ilişkin gerekçe yazılmasının unutulduğu görülmüştür. Bu nedenle Anayasa 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükme dair gerekçenin bulunmaması ,

    image

    Kabule göre de ; katılanın ''...zaman içinde tanıştığım Timur AYAN, … gibi isimler de her tanışmamızda beni elleriyle taciz eder yanaklarımı sıkar ve sözlü tacizde bulunurdu. …'' şeklindeki kolluk beyanı karşısında suç tarihinin nasıl saptandığı ve hangi tarih kabul edildiğinin anlaşılamaması nedeniyle ilgili tarihin netleştirilmesi, bunun akabinde dava zamanaşımının dolup dolmadığı, fiilin iştirak halinde işlenip işlenmediği, şikayet hakkının yasal süresinde kullanılıp kullanılmadığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi

    Usul ve yasaya aykırı olup katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK. 289/1-g, 280/1-e, maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  2. Sanık Timur Ayan hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 yaşında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun


    image


    isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek örgüt mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmadığı, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri, sanık Bora ile bir evlilik olmayacağını anlayınca örgütten ayrıldığına dair anlatımı ile de anlaşıldığı, bu itibarla katılanın rızasıyla yapılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    a.Sanık hakkında TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılmış ise de, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Timur Ayan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği mail, watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek uzun yıllar anılan örgütün bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın,



    image


    mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Timur Ayan hakkında katılan Zeynep Ceren Yiğitcan'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

image

Olay tarihinde reşit olan ve İÜ Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünde öğrenim gören katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun gerek kolluktaki ifadesi, gerekse duruşmada sanığın eylemini anlatırken ''..muayene adı altında böyle bir sömürüye maruz kaldım. Bakın bunda tam bir tecavüz denemez. Çünkü normalde bizim bildiğimiz izlediğimiz duyduğumuz tecavüzlerde kadınların can korkusu da olur. Yani o esnada hayvanca şiddette uygularlar. Ama bu insanların yaptığı böyle bir şey değil..'' şeklindeki beyanları dikkate alındığında açıkça anlaşıldığı, kendisinin de safahatte örgütün bir mensubu olduğu görülen katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği sanık savunması ve dosya içeriğine göre de belirlenen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;

  1. Katılanın organ sokmak suretiyle işlenen cinsel saldırılar sırasında evde bir başka kişinin daha olduğuna dair herhangi bir beyanı olmamasına rağmen genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA .


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde


image


görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. TURGUT DEMİRHAN

    Sanık Turgut Demirhan hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün uzun yıllar mensubu olduğu dikkate alındığında; zorlamaya dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA

    .

    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. UĞUR KÜÇÜKAYDIN

  1. Sanık Uğur Küçükaydın hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Mustafa Işık ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun yönlendirmesi, gerekse inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,


    image


    Kabule göre de;

    a.Organ sokmak suretiyle işlenen eylem sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    b.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

    .

  2. Sanık Uğur Küçükaydın hakkında katılan Gönül Duyar'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde 36 yaşında olup boşanma ile sonuçlanan evlilik geçirmiş ve çocuk sahibi olan, fikir ve ideolojisini benimsediği örgüte kendi arzusuyla mensup olan katılanın, sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi

    Kabule göre de;

    1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylemde fiile iştirak eden kişilerin varlığı ileri sürülmediğine göre genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının, ayrıca katılana yönelik eylemin birden fazla kez yapıldığına dair net bir anlatım da bulunmamasına bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    image


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Uğur Küçükaydın hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek, ayrıldığı 2018 yılına değin anılan örgütün bir mensubu olduğu dikkate alındığında zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, kaldı ki kollukta ismen tanıdığı bu sanığın şiddet uygulayarak bir çok kez saldırıda bulunduğunu söylemesine rağmen, doğruluğu halinde vahamet arz eden böyle bir olayı ifade verirken hatırlamayıp da fotoğraf teşhisi sırasında hatırlamasının hayatın olağan akışına aykırılığı, duruşmadaki beyanında bu olaya ilişkin anlatımında eylem sırasında zor kullandığını ileri sürmemesi nedeniyle beyanları arasında oluşan çelişkiler, olay akabinde herhangi bir adli merciiye başvurmaması, örgüt içinde kalmaya devam etmesi dikkate alındığında zorlama iddiasına itibar olunamamış, sanık savunması ve dosya kapsamındaki tüm deliller itibariyle rızaya dayalı olduğu kabul edilen eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    a.Organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden birinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    - Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması



    image


    usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

    .

  4. Sanık Uğur Küçükaydın hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve olumsuz bilgi ve kanaate sahip olmasına rağmen örgüte katıldığı dikkate alındığında, iradesini etkileyecek mahiyette bir aldatmaya maruz kaldığının da ileri sürülemeyeceği, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


80-YAKUP BALAMAN

  1. Sanık Yakup Balaman hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzunca süreden beridir etkin bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmadığı, rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile görülen eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    a.Organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi


    image


    b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

    .

  2. Sanık Yakup Balaman hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    a.Organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

    b. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    c.Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    image


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

    .

  3. Sanık Yakup Balaman hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum .. ben zaten ne derlerse yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylemde fiile bizzat katılarak iştirak eden kişilerin varlığı ileri sürülmediğine göre, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

      image

    2. Katılanın ayrıntılı sorulmadığı için net olarak anlaşılamasa da duruşmadaki ifadesinde birlikte olduğu sanıkları saydıktan sonra bir başka anlatımı sırasında ''... Ondan sonra yani ben bu kişilerle birçok kez birlikte oldum....'' dediği, Murat Yeşiltuna ile olan beraberliğini ise ayırarak onunla bir kez olduğunu özellikle söylediğine göre, bu sanıkla birden fazla kez cinsel birliktelik yaşamış olduğu sonucuna varılmasına rağmen, bu durum netleştirilmeden TCK.43 maddesinin altı sınırdan tatbiki ile eksik ceza verilmesi,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA .


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Yakup Balaman hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı çocuğun


    image


    cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde 17 yaşında olan katılanın, sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişki nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu istismar fiiline maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; kendisinin de sanık Mustafa Işık ile olan birlikteliği sonrasında inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün bir mensubu olduğu, 2018 yılında ayrılana değin aktif olarak örgütsel faaliyetlere katıldığı dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın, rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, sanığın bu eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup,2012 yılı mayıs-haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen suç nedeniyle katılanın yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkında eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;

    1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylem sırasında fiile iştirak eden birinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 103/3 maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA .


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Yakup Balaman hakkında katılan Nilgün Sağlam'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

Olay tarihinde 29 yaşında olup duygusal ilişki yaşadığı Mustafa Işık ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. beni bir şekilde ikna ettiler'', ''... Ne yapıyorsun dedim, pardon zevk alıyorsun sandım dedi....'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, yirmili yaşlarının sonunda ve olumsuz bilgi ve kanaate sahip olmasına rağmen örgüte katıldığı dikkate alındığında iradesini ortadan kaldıracak mahiyette bir hile ya da telkine maruz



image


kaldığının da kabul edilemeyeceği, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA .


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


81-YASİN GÖKER

  1. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen beraat hükmüne karşı katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.01.2011 tarih ve 2010/7-192 E., 2011/1

    K. sayılı kararında da belirtildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CYY'nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçesinde CMK'nun 230. maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile denetime olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerekmektedir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır..

    Bu açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde sanık hakkında katılana karşı cinsel saldırı suçundan açılan davada, her ne kadar beraat kararı verilmiş ise de, bu kararın verilme sebebine ilişkin gerekçe yazılmasının unutulduğu görülmüştür. Anayasa 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 230/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen hükme dair gerekçenin bulunmaması

    Usul ve yasaya aykırı olup katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddeleri uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


  2. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Beyzanur Çelebioğlu'na karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde reşit olup Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği


    image


    bölümünde öğrenim gören katılanın, saldırı olarak tanımladığı ilk eylemden sonra gerek bu ve gerekse diğer sanıklarla görüşmeye devam ettiği, örgüt evi olarak tabir edilen Gökalp Barlan'ın evinde kaldığı, yayınlara katıldığı, yaşadığı cinsel ilişkinin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki beyanları ile anlaşıldığı, bu itibarla katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği kabul edilen eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Katılanın organ sokmak suretiyle işlenen cinsel saldırı sırasında yanlarında bir başka kişinin daha olduğuna dair herhangi bir beyanı olmamasına rağmen, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşadığının, dosyaya ibraz olunan fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları, alınan beyanlar, katılanın ''.. Ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan, elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim..'' şeklindeki bir arkadaşıyla yaptığı konuşma içeriğini sanık Berkay Kayabay'a anlattığı ses kaydı ve diğer deliller ile anlaşıldığı, katılanın rızası ile yaşadığı cinsel ilişkinin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı haziran-temmuz aylarında işlendiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;

    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun61/7. Maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi


    image


    gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimseyerek mensubu olması nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''. ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun

    nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde ;

    Olay tarihinde reşit olup duygusal ilişki yaşadığı Cem Sedat Altan ile beraberliği sonrasında ideolojisini ve inanç sistemini benimsediği örgütün mensubu olan katılanın, bulunduğu ortamda sanık ile yaşadığı cinsel birlikteliğin rızaya dayalı olduğunun kolluktaki ve duruşmadaki ''.. bunlara zaten artık inanıyordum yani .. ben zaten ne derlerse


    image


    yapacak kıvama gelmiştim. .'' minvalindeki beyanları ile açıkça anlaşıldığı, bu itibarla sanık savunması ve dosya içeriğine göre katılana yönelik rıza ile gerçekleştiği anlaşılan eylemin, müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açık olmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylemde fiile bizzat katılarak iştirak eden kişilerin varlığı ileri sürülmediğine göre, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

      image

    2. Katılanın ayrıntılı sorulmadığı için net olarak anlaşılamasa da duruşmadaki ifadesinde birlikte olduğu sanıkları saydıktan sonra bir başka anlatımı sırasında ''... Ondan sonra yani ben bu kişilerle birçok kez birlikte oldum....'' dediği, Murat Yeşiltuna ile olan beraberliğini ise ayırarak onunla bir kez olduğunu özellikle söylediğine göre, bu sanıkla birden fazla kez cinsel birliktelik yaşamış olduğu sonucuna varılmasına rağmen, bu durum netleştirilmeden TCK.43 maddesinin altı sınırdan tatbiki ile eksik ceza verilmesi,

    3. Katılanın emniyette alınan ifadesinde bu sanığın saldırısına dair bir anlatımı bulunmayıp fotoğraf teşhisi neticesinde ismini vermesi, duruşmada ifade verirken sanığın yine ancak fotoğrafı temin edilerek gösterildiğinde tanıyıp hatırlayabilmesi, sanığın suçlamayı kabul etmemesi de nazara alınarak beyanlarının ne surette tutarlı olduğu kabul edilerek suçun sabit kabul edildiğine dair yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,

    4. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.289/1-g, 280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  6. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde sevgilisi olan sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği mail, watsap mesajları ile fotoğraflar, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek anılan örgütün uzun yıllar etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar


    image


    vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  7. Sanık Yasin Göker hakkında katılan Neval Avcı'ya karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Olay tarihinde 22 yaşında olup üniversite öğrencisi olan katılanın dava dışı Koray Coşkun ile ilişkisinde onu mutlu etmek saikiyle yaşadığı ve duruşmada ''. ilk defa

bir insana değer vermişsin, o ne derse evet demek zorundaymışım gibi hissediyordum. bu

benim ilk sevgilim olmasından kaynaklı, belki evlilik vaatleri ile kaynaklı ''. şeklinde açıkladığı eylemlerin gerek bu vb. beyanları, gerek firari şüpheli Erol Şimşek ile aralarındaki konuşmaları gösteren tape kayıtlarındaki içerikler, gerekse saldırı olarak adlandırdığı ilk olaydan sonra mütemadiyen, hatta benzer olayların yaşanacağını bile bile görüşmeye devam etmesi nedeniyle rızaya dayalı olduğunun açık olması karşısında; müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı görüldüğünden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;

  1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

  2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bu bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN


image


BOZULMASINA


82-YASİN KAYA

  1. Sanık Yasin Kaya hakkında katılan Bahar Kuştepe'ye karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 24-25 yaşlarında olup İstanbul Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan katılanın inanç sistemini ve ideolojisini benimsediği örgütün uzun yıllardır bir mensubu olması hasebiyle zor ve tehdite dayanmadığı, kendi rızası ile yaşandığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılan eylemlerin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi,

    2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer , Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  2. Sanık Yasin Kaya hakkında katılan Beyza Özalıcı'ya karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 16 yaşını bitirmiş olan katılanın sanık ile herhangi bir cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmadan rızası ile yaşadığının, dosyaya ibraz olunan fotoğraflar, alınan beyanlar, katılanın ''.. Ya dedi ilk önce nasıl yapıyorsun falan filan, elimin altında dalyan gibi yakışıklı var niye yapmim..'' şeklindeki bir arkadaşıyla yaptığı konuşma içeriğini sanık Berkay Kayabay'a anlattığı ses kaydı ve diğer deliller ile anlaşıldığı, katılanın rızası ile yaşadığı cinsel ilişkinin TCK.104. maddesinde yazılı ve takibi şikayete bağlı olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturacağı, katılanın 2017 yılı eylül ayında gerçekleştiği kabul edilen eylem tarihinden sonra altı aylık yasal süre içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,

    Kabule göre de;


    image


    1. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 103/1-b,2, 103/3-a, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

      Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


      -Bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  3. Sanık Yasin Kaya hakkında katılan Deniz Şakak'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Olay tarihinde 20 li yaşlarında olup Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenim gören katılanın sanık Bora Yıldız ile yaşadığı duygusal ilişki sonrasında gerek onun isteğini yerine getirmesi halinde kendisiyle evleneceğini düşünmesi, gerekse örgüt ideoloji ve inanç sistemini benimsemesi nedeniyle zor ve tehdite dayanmayan, rızası ile yaşandığı duruşmadaki ''....ben gerçekten hani artık alışmıştım bu düzene ve Orkun nereye yönlendirirse oraya gidiyordum....... bunu gerçekten sadece evlilik vaadiyle değil gerçekten sevap olduğuna inandığım için yapıyordum çünkü kardeşlere hizmet ediyordum, onların her biri benim kardeşimdi, .....'' şeklindeki sözleri ile de anlaşılan eylemin müsnet cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı açıkça anlaşılmasına rağmen sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi ,

    Kabule göre de;

    1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylem sırasında fiile iştirak eden ya da yanlarında bulunan bir başka kişinin olduğuna dair iddia bulunmaması nedeniyle, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının ve buna bağlı olarak TCK 43/1. maddede yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,

    2. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar,


    image


    Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  4. Sanık Yasin Kaya hakkında katılan Hande Nur Ünal'a karşı çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

    Suç tarihinde reşit olmayan katılanın sanık Cem Sedat Altan ile birlikteyken sanığın yanlarına gelip fiile iştirak ettiği, sanığın katılan18 yaşını doldurmadan önce bir kez daha ona yönelik anal-oral yoldan istismarda bulunduğu kabul edilmiş ise de; oluşa uygun kabul ve dosya içeriğine göre, sanığın suç tarihinde onbeş yaşını tamamlayan katılan ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden bulunmaksızın rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girdiği, bu durumun bizzat katılanın kolluk ve duruşmadaki beyanı ile de anlaşıldığı, bu itibarla sanığın eyleminin TCK'nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, ancak bu suçun takibinin şikayete bağlı olup, 2012-2014 yılları aralığında işlendiği kabul edilen eylemler nedeniyle mağdurenin yasal süresi içinde yapılmış bir şikayeti bulunmadığının anlaşılması karşısında ; sanık hakkındaki eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki kabulü ile bu suçtan görülen kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cinsel istismar suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi,

    Kabule göre de;Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

    Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


    -Bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  5. Sanık Yasin Kaya hakkında katılan Hanife Akalın'a karşı cinsel saldırı suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ile katılan vekili tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Suç tarihinde sanık Mustafa Işık'ın talebiyle yaşadığı cinsel ilişkiler nedeniyle; her ne kadar katılan cebir ve tehditle bu fiillere maruz kaldığını ileri sürmüş ise de; dosyaya ibraz ettiği mail, watsap mesajları ile fotoğraflar, sanık tarafından dosyaya sunulan mesaj içerikleri, bir kısım tanık ve bizzat kendi beyanı ile de örgüte yeni üyeler kazandırmak için sanıklar Mustafa Işık ve Mehmet Ender Daban'a yardım sayılabilecek mahiyetteki faaliyetlerde bulunduğunun anlaşılması itibariyle, kendisinin de inanç sistemini ve ideolojisini benimseyerek uzun yıllar boyunca anılan örgütün etkin bir mensubu olduğu dikkate alındığında, zora dayalı bu iddiasına itibar olunmamış, sanık savunması ve dosya kapsamı itibariyle rızaya dayalı olduğu anlaşılan eylemlerin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturmayacağı bilinmekle sanığın beraatine karar vermek gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,


image


Kabule göre de;

  1. Organ sokmak suretiyle işlenen eylemler sırasında fiile iştirak eden birinin olduğuna dair iddia bulunmaması karşısında, genel kısımda detayları açıklandığı üzere, mağdur üzerinde ortak hakimiyet kurularak mağdurun direncinin kırılması halinin, somut olayda mevcut olmaması sebebiyle, TCK 102/3-d maddesinden arttırım yapılamayacağının gözetilmemesi

  2. Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK'nın 102/2, 102/3-d, 43/1-2 maddeleri gereğince belirlenen süreli hapis cezasının aynı Kanunun 61/7. maddesine göre 30 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,

  3. Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,

Usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin ve katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden CMK.280/1-e maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA


-Bozma gerekçesine bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyleCMK. 280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


83-YUSUF ERKAN ÖZOĞUZ

Sanık Yusuf Erkan Özoğuz hakkında 3628 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

image

3628 Sayılı, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun, "Bu Kanun kapsamına giren görevlilerin kendilerine, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile görevliye yapılan aylık net ödemenin, ödeme yapılmayan görevlilerin ise, 1 inci derece Devlet Memurlarına yapılan aylık net ödemenin beş katından fazla tutarındaki her biri için ayrı olmak üzere, para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynakları, borçları ve sebepleri mal bildiriminin konusunu teşkil eder." şeklindeki hangi konularda mal bildiriminde bulunulması gerektiğini düzenleyen 5.Maddede, banka hesap bilgilerinin bulunmadığı gözetilerek, Akbank, Garanti Bankası, HSBC Bank, QNB Finansbank ve Kuveyt Türk Katılım Bankası nezdindeki vadeli, vadesiz, döviz, bireysel kredi ve diğer yatırım hesabı hakkında mal bildiriminde bulunmaması şeklindeki sanığın eyleminin, 3628 Sayılı Kanunun 12. Maddesindeki suçun kapsamına dahil edilemeyeceği hususu gözetilmeyeceği gibi, 25.02.2010 tarihli mal beyannamesinde, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 28.02.2002 tarihinde ortağı olduğu Netmark Dış Ticaret İnşaat Lojistik ve Patent Limited Şirketine ait hisse değerinin hiç gösterilmemesi şeklindeki eyleminde, dava zamanaşımının TCK'nın 66.maddesi gereğince 8 yıl olduğu ve suç tarihi olarak kabul edilen 25.02.2010 tarihlerinden itibaren işlemeye başlayan asli zaman aşımı süresinin 25.02.2018 tarihinde dolduğu, bu tarihe kadar zamanaşımını kesen yada durduran başkaca bir sebebin gerçekleşmediği anlaşıldığından bu eyleminden dolayı düşme kararı verilmesi gerektiği, ancak sanığın, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre, 28.02.2002 tarihinde ortağı olduğu Netmark Dış Ticaret İnşaat Lojistik ve Patent Limited Şirketine ait hisse değerini 27.02.2015 tarihli mal beyannamesinde de hiç bildirmemesi şeklindeki

image image image image


image


eyleminin suçun sübutu için yeterli olduğu anlaşıldığından, bu husus bozma sebebi yapılmayarak eleştirmekle yetinilmiştir.

Mahkemenin kararında eleştiri ve düzeltme nedeni dışında usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delil ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu,

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Ancak;

Sanık Yusuf Erkan Özoğuz hakkında 3628 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunun örgüt faaliyeti kapsamında olmayıp münferiden işlendiği sabit olmasına ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başkaca bir ilamı bulunmamasına rağmen TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması yasaya aykırı ve sanık müdafiinin istinaf istemi bu sebeple yerinde ise de; bu aykırılık CMK'nın 280/1-a ve 303/1-c maddeleri gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 3628 sayılı kanuna muhalefet suçundan kurulan hüküm fıkrasının 74.2 bendinde yer alan "Sanığın örgüt mensubu suçlu olması nedeniyle hakkında 5237 Sayılı TCK.nun 58/9 Md.si yollaması ile 58/6 Md.sinde belirtilen infaz rejiminin uygulanmasına, cezanın infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilen hükme yönelik sanığın sair istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla istinaf başvurusunun, CMK 280/1-a maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİNE,


-Bu kararda gösterilen gerekçeye bağlı olarak örgüt faaliyeti kapsamında işlenmediği anlaşılan suç nedeniyle sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, Fatma Ceyda Ertüzün, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5 maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA


  1. YARDIM EDENLER

İPEK ESRA UÇAR


Sanık İpek Esra Uçar hakkında suçluyu kayırma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii tarafından yapılan istinaf talebinin incelenmesinde;

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş; müsnet suçun sanık tarafından örgütsel faaliyet kapsamında işlendiği ileri sürüldüğünden, kararımızın B-3 no.lu bendinde gösterilen nedenle sanığın hukuki durumunun yeniden yapılacak yargılamada belirlenmesi lüzumuna binaen, ilgili bozma kararımızın iş bu karara da teşmili gerektiğinin gözetilmesi hususu, usul ve yasaya aykırı olup sanık müdafiinin istinaf talepleri yerinde görülmüş olmakla CMK.280/1-e,f maddeleri gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA


-Gerek bu bozma gerekçesine, gerek sanığın örgüt üyesi olmamasına ve gerekse iddianamede talep edilmemiş olmasına bağlı olarak sanıklar Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Fatma Ceyda Ertüzün, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Sucu hakkında TCK.220/5


image


maddesi atfı ile müsnet suçtan ceza verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin istinaf talepleri yerinde görüldüğünden bağlantı nedeniyle CMK.280/1-f maddesi uyarınca HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

Daha yeni Daha eski