Bildiğiniz üzere, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları olarak bizler yaklaşık 2 yıldır tutuklu olarak yargılanmakta, bu süreç boyunca da sayısız hukuksuzluk, usulsüzlük ve adaletsizliğe maruz kalmaktayız. Ben de bu dosyada tutuklu yargılanan kişilerden biriyim. 15 ay boyunca Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduktan sonra, halen 8 aydır da Silivri Kapalı Cezaevi'nde (9 Nolu) bulunmaktayım. En başından bu yana hiçbir somut bulgu, belge, delil olmadan salt linç kültürüyle, delice bir öfke ve anlamsız bir nefret ile arkadaş camiamız imha edilmek istenmekte, Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük kumpaslarından birine tüm Türkiye şahit olmaktadır.

Sevr’i ve Türkiye’yi bölme hayallerini hayata geçirmeyi bir türlü başaramamış olan İngiliz derin devleti için milli ve yerli olan herkes bir hedef konumundadır. Sayın Adnan Oktar da Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını savunan, federasyon, otonomi, özerklik gibi her türlü bölünmeye kesinlikle karşı olan, PKK ve diğer bölücü örgütlerle ilmi mücadelesiyle tanınan bu milli ve vatanperver duruşuyla İngiliz derin devletinin hedefi olmuş insanlardan biridir. 

Şu an halen cezaevinde bulunan vatansever, Devlete itaatli, aydın, modern, Atatürkçü ve dindar 8’i hanım, toplam 78 arkadaşımız Covid 19 salgınının cezaevlerine sıçramasının ardından hayati tehlike altındayız ve karşılaştığımız zorluklar da her geçen gün artmaktadır.

Sayın Perinçek, bizler Atatürkçü ve dindar insanlar olarak Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyetimizin korunması hususunda son derece hassas insanlarız. Yerli ve milliyiz. İngiliz derin devletinin hedefi haline gelmiş olmamız da aslında bu vatan ve devlet için yaptığımız hizmetlerin ne kadar önemli olduğunun bir nevi ispatı niteliğindedir. Sizin de aydın görüşünüz, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü savunuyor olmanız, PKK’ya karşı tavrınız bizler için kıymetli ve değerlidir. Türkiye’nin tarihinde belki de içten ve dıştan en yoğun saldırı altında olduğu bu son yıllarda hepimizin önceliğinin Devletimizin bekası olduğuna inanıyoruz. Devletimizin bekası ve vatanımız söz konusu olduğunda hepimiz aynı saftayız.

Pek çok devlet kurumunda olduğu gibi Yargı’da da size ve fikirlerinize değer veren, Aydınlıkçı, Maocu görüşü benimseyen savcılar ve bazı bürokratlar olduğu bilinmektedir. Bu kişiler için sizin yaptığınız herhangi bir açıklama, yorum, hatta tek bir cümleniz bile siz farkında olmasanız dahi yönlendirici olmaktadır. Sizden duydukları tek bir olumsuz cümlenin ardından dahi bazı savcı ve bürokratların bizlere karşı hukuksuz tutumu şiddetlenmekte, adeta bizleri yok etmek için bir girişim başlamaktadır. İsteyerek ve bilerek bizlere hukuksuzluk yapılmasına asla razı olmayacağınıza, demokrasi ve adaletten yana tutumunuza, evrensel hukuka olan saygınıza güveniyoruz. Sizden istirhamımız, sizine gönül bağı olan bazı resmi görevlilerin bizlerin aleyhine tutum ve uygulamalarına sebep olabilecek yorumlardan imtina etmeniz, bizlerin daha fazla mağdur edilmesine vesile olmamanızdır. Cümlelerinizi daha özenle seçtiğiniz takdirde bu hukuksuzluklara aracı da olmayacaksınızdır.

Bizler, modern Türkiye’nin aydın yüzleriyiz. Bizler, Atatürkçü aydın bir nesil yetişmesinin garantisiyiz. Bizler, hem modern hem dindar hem demokrat hem laik hem milliyetçi yani her yönüyle milli bir ekolün en güzel temsilcileriyiz ve gençler için güzel bir modeliz. Bizleri yok etme girişimi sadece İngiliz derin devletinin, Türkiye’yi parçalamak isteyenlerin işine yarar. Sizin gibi Devletçi ve ülkemizin bölünmesine karşı bir insanın “vatanseverleri imha operasyonuna” su taşıyan konumda olmayı asla kabul etmeyeceğini biliyor, konuları makul ve akılcı değerlendiren yapınıza güven duyuyor, kamuoyuna yönelik açıklamalarınızda daha özenli olmanızı yeniden önemle istirham ediyorum.

Saygılarımla,

Kartal İş



Daha yeni Daha eski