GİRİŞ

17 Aralık 2013 tarihinden başlayıp 31 Mart yerel seçimlerine kadar devam eden, “yargı yoluyla darbe girişimi” olarak adlandırılabilecek süreçte Fetö’nün Devletin tüm kurumlarına sinsice sızdığı anlaşıldı. Yargının tamamı neredeyse Fetö’nün denetimindeydi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın yakın siyasi çevresindeki birçok kişi de dahil olmak üzere gazeteciler, aydınlar ve yazarlar 17-25 Aralık olayları sırasında aylarca renklerini belli etmeden bir köşede bekleyerek, sessizce bu fitneyi seyretmişlerdi. Adnan Oktar ise bu yargı darbesi teşebbüsünün ilk anlarından itibaren gerek A9 televizyonunda konuk olarak katıldığı canlı yayınlardaki anlatımlarıyla gerekse de sosyal medya üzerindeki paylaşımlarıyla hiç çekinmeden, açıkça Devleti korumuş ve Hükümete net destek vermiştir.

Bu son derece önemli bir destektir çünkü fetö gerçek yüzünü Aralık 2013’ten itibaren göstermeye başlamıştır. Söz konusu yargı darbesinin amacı Hükümeti devirmektir, sonucunda ise Sayın Erdoğan’la birlikte ona destek veren herkes tutuklanacaktır. Bu da ülkemiz için yeni bir karanlık dönemin başlaması demektir. Fetö’nün ilk darbe girişimi olarak nitelendirilebilecek bu fitne döneminde FETÖ’ye karşı verilen savaş büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla Adnan Oktar’ın 17/25 Aralık döneminde hükümeti tüm yüreğiyle desteklemiş olması tarihte örneğine az rastlanır bir cesaret olmuştur.

Adnan Oktar  17 Aralık’ı 18 Aralık’a bağlayan geceden itibaren 30 Mart 2014’e kadar A9 TV’de katıldığı canlı yayınlarla çok etkili bir şekilde, kesintisiz olarak Sayın Erdoğan’a ve Hükümete sahip çıkmış ve savunmuştur. 25 Aralık’ta yargı darbesinin ikinci dalga operasyonu başlayınca da yine aynı günden itibaren Sayın Erdoğan’a ve Hükümete olan desteğini hiçbir zaman çekmeyeceğini ifade etmeye  devam  etmiştir.  Söz konusu canlı  yayınlardaki  açıklamalar Twitter’dan da eş zamanlı olarak paylaşılmıştır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda Fetö’nün yargıdaki yapılanmasının seçilmiş Hükümeti devirme yönündeki bu teşebbüsün başarısız olmasında Adnan Oktar’ın çalışmalarının büyük önem taşıdığı görülmektedir.

1.HİZMET HAREKETİ ADIYLA FETÖ’YÜ DESTEKLEMEK DEVLET POLİTİKASIYKEN DAHİ SAYIN ADNAN OKTAR FETÖ’YÜ ELEŞTİRMİŞTİR

2013 Sonbaharında Hükümet Dershanelerin kapatılmasını istemiştir. Bunun üzerine doğrudan Sayın Erdoğan ve Hükümet çok çirkin bir üslupla hedef alınmıştır.

ADNAN OKTAR İSE HÜKÜMETE DESTEK VERMİŞ VE FETÖ ELEŞTİRİLERİNE DEVAM ETMİŞTİR


17-25 ARALIK OLAYLARI


Dersane krizinin ardından patlak veren 17-25 Aralık darbe girişimi, Adnan Oktar’ın gece geç saatlerde yayın yaptığı döneme denk gelmiştir. Adnan Oktar 17 Aralık 2013 gece yarısından sonra yani 18 Aralık’ta A9 Televizyonundaki canlı yayın programına başlamış ve Türkiye’de yer yerinden oynar bir halde onlarca televizyon kanalında SAYIN ERDOĞAN’A HAŞA “HIRSIZ” DENİLİP montajlanmış sahte ses kasetleri yayınlandığı, HÜKÜMETE YAKIN MEDYADA İSE DERİN BİR SESSİZLİĞİN HAKİM OLDUĞU esnada Adnan Oktar:

Milletçe Tayyip Hocamın yanındayız, gönlü çok rahat olsun, Tayyip Hocam’ın sahibi millettir, kimse hukuksuz şekilde kılına dahi dokunamaz” diyerek HÜKÜMETİ ve SAYIN ERDOĞAN’I DESTEKLEYEN İLK KONUŞMAYI, gerçekleştirmiştir.

ADNAN OKTAR, HÜKÜMETİ VE SAYIN ERDOĞAN’I AÇIK, NET VE KESİNTİSİZ BİR ŞEKİLDE DESTEKLEYEN TWİTTER PAYLAŞIMLARINA ŞÖYLE DEVAM ETMİŞTİR:





2014 YILI
MİT TIRLARININ DURDURULMASI


MİT TIR’ları skandalı, 1 Ocak 2014’te Hatay’ın Kırıkhan ilçesi ve 19 Ocak 2014’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde, Millî İstihbarat Teşkilatı’na ait olduğu belirlenen ve içinde Suriye’ye gitmek üzere askeri mühimmat bulunan TIR’ların durdurulması olayıdır.

Olayın olduğu gün 1 Ocak 2014’de, herkes bir kenara çekilmiş sessizce ne olacak diye beklerken, amansızca Hükümetin üstüne gidilirken,

Sn. Adnan Oktar’ın ilk açıklaması:

“Tayyip Hocam’a hukuk dışı bir elin uzanmasına asla izin vermeyiz, bu konuda milletimizin de Tayyip Hocamın da gönlü çok müsterih olsun” olmuştur.

BU DESTEK KESİNTİSİZ OLARAK 31 MART 2014 SEÇİMLERİNE KADAR DEVAM ETMİŞ VE SAYIN ERDOĞAN EZİCİ BİR FARKLA SEÇİMLERİ KAZANMIŞTIR.
BÖYLECE FETÖ EN BÜYÜK DARBEYİ ALMIŞTIR.














17-25 ARALIK KUMPASINI BOZMAK İÇİN
MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’IN ARKADAŞLARI TARAFINDAN 70 BÜYÜKELÇİLİK ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ

İlgili Büyükelçilik ziyaretlerinde;

  • Sayın Tayyip Erdoğan’ın demokrat, özgürlükçü, modern bir yapıda olduğu,
  • Gençlerin özgürlüğüne her zaman büyük önem verdiği, buna da en güzel örnek olarak Adnan Oktar ve arkadaşlarının modern bir yaşantı içerisinde özgürce ve huzurla yaşadıkları,
  • Hükümetin asla insanların yaşam tarzına karışmadığı hatta her zaman kaliteyi ve modernliği teşvik ettiği,
  • Sayın Erdoğan’ın sanata, sanatçıya, kaliteye çok önem veren bir siyasetçi olduğu, Taksim başta olmak üzere tüm Türkiye’de güzel parklar, bahçeler ve kaliteli yaşam alanları oluşturmak için çaba sarf ettiği anlatılmıştır.

Bu ziyaretlerde bazı eski Ak Partili vekiller de Adnan Oktar’ın arkadaşlarına bizzat eşlik etmişler, tüm konuşmalara ve elde edilen başarılı tanıtım faaliyetine şahitlikte bulunmuşlardır.

KAMUOYUNDA “FUAT AVNİ” OLARAK BİLİNEN TWİTTER HESABINDA
ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ HÜKÜMETE DESTEĞİ ELEŞTİRİLMİŞ VE FETÖ ALEYHİNDEKİ FAALİYETLERİ KONU EDİLMİŞTİR

Büyükelçileri hükümet lehine ve FETÖ aleyhine bilgilendirme faaliyeti, FETÖ’nün kamuoyunda “Fuat Avni” olarak bilinen twitter hesabında da konu edilmiş, “Adnan Oktar’ın arkadaşları büyükelçileri gezerek aleyhimizde propaganda yapıyor” diyerek tehdide varan eleştirilerde bulunulmuştur.

Fuat Avni isimli hesapta FETÖ özetle şunları dile getirmiştir:

  • Adnan Oktar ve arkadaşları Tayyip Erdoğan’a en büyük desteği verenlerden biridir.
  • Yalçın Akdoğan’ın talimatı ve Süleyman Soylu’nun koordinasyonuyla Adnan Oktar’ın arkadaşları büyükelçilikleri gezerek FETÖ’yü kötülemiştir.
  • Birçok Ak Partili vekil ve bürokrat, Adnan Oktar’ın arkadaşlarının Büyükelçilik görüşmelerini ayarlamada yardımcı olmuştur.
  • Adnan Oktar ve arkadaşları yurtdışındaki FETÖ OKULLARININ KAPATILMASINI istemişlerdir.

KAMUOYUNDA “FUAT AVNİ” OLARAK BİLİNEN TWİTTER HESABINDA
ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARI ALEYHİNE YAPILAN PAYLAŞIMLARIN ÖRNEKLERİ


ADNAN OKTAR HÜKÜMETİ KORUYAN AÇIKLAMALARI NEDENİYLE FETÖCÜLERİN YOĞUN TEHDİTLERİNE  MARUZ KALMIŞTIR

Firari FETÖ’cü Tuncay Opçin de, Sayın Erdoğan’ı koruyan, onunla birlikte hareket eden yapı olarak, FETÖ’cü Fuat Avni hesabının da direk olarak ismini zikrettiği Adnan Oktar ve arkadaşlarını yine açıkça tehdit etmiştir.

Şu bir gerçektir ki, bu tarz fitne dönemlerinde Adnan Oktar ve arkadaşları dışında Sayın Erdoğan’a ve hükümetimize desteğini bildiren ve çok yoğun bir şekilde destek faaliyetleri gerçekleştiren tek bir vakıf, dernek ya da cemaat olmamıştır.

Adnan Oktar, bırakın FETÖ yakınlığını, FETÖ’nün her zaman hedefinde olmuş, FETÖ’den her zaman tehditler almıştır.

10 MART 2014 TARİHİNDE, TUNCAY OPÇİN İSİMLİ FİRARİ FETÖCÜNÜN TWİTTER HESABINDAN YAPTIĞI, TEHDİTLER İÇEREN PAYLAŞIMLARI


2.SAYIN ADNAN OKTAR 17-25 ARALIK’TA YAPILMAYA ÇALIŞILAN YARGI DARBESİ GİRİŞİMİNDE SAYIN ERDOĞAN’A VE HÜKÜMETE YÖNELİK EN GÜÇLÜ DESTEĞİ VEREN KİŞİ OLARAK FETÖ’NÜN TÜM TUZAKLARINI BOZMUŞTUR

Sayın Adnan Oktar’ın FETÖ karşıtlığının ve aynı zamanda hükümete muazzam desteğinin bir örneği de kuşkusuz ki “17-25 Aralık Yargı Darbesi” girişiminde FETÖ’nün tüm tuzaklarını bozan kişi olmasıdır.

Sayın Adnan Oktar, 17-25 Aralık kalkışmasının ilk gününden itibaren yaptığı canlı yayınlar, uluslararası basında yer alan makaleleri ve Twitter’dan verdiği muazzam desteğiyle FETÖ’nün tuzaklarını bozup adeta başına yıkmışlardır.

Bu destek içerisinde;

  1. Hükümetin ancak sandıkta değişebileceği, sandık dışında başka yollara veya kalkışmalara asla müsaade edilmeyeceği güçlü şekilde vurgulanmıştır.
  2. Eve saklandığı iddia edilen 100 milyar dolar gibi büyük bir para miktarının, teknik yani hacimsel ve ağırlık olarak bir eve asla taşınıp sığdırılamayacağı matematiksel/görsel olarak ispatlanmış, bu ispat FETÖ’nün moralinin tam anlamıyla bozulmasına, kalkışmanın da psikolojik açıdan çökmesine sebebiyet vermiştir. (İlgili görseller EK-1’de verilmiştir.)
  3. Ses tapelerinin montaj olduğu tüm canlı yayınlarda dile getirilmiştir.
  4. Bir suç olsa dahi bundan dönemin başbakanı ve hükümetinin asla etkilenmeyeceği, halkımızın yine aynı kararlılıkla Sayın Erdoğan’ı destekleyeceği vurgulanmıştır.
  5. Sayın Tayyip Erdoğan’ın hayatını “vatan, millet, İslam” yolunda vakfeden bir insan olduğu, bugüne kadar kendi menfaati için hiçbir şey yapmadığı ve yapmayacağı hatta vatan hizmeti yaparken yaşlandığı, gençliğini bu yolda seve seve harcadığı ve sonuç olarak iddia edilen yolsuzluklarla asla alakasının olmayacağı ısrarla dile getirilmiştir.

Yukarıdaki faaliyetler sonucunda 17-25 Aralık kumpası çökmüş, Mart 2014 seçimlerinde Sayın Erdoğan’ın yine Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları tarafından yoğun desteği sonucunda Ak Parti birinci parti olarak çıkmıştır.

SAYIN ADNAN OKTAR 17-25 ARALIK’TA FETÖ YARGI DARBESİ’NİN BAŞLADIĞI GÜNDEN İTİBAREN SAYIN ERDOĞAN’A VE HÜKÜMETE KESİNTİSİZ BİR DESTEK VERMİŞTİR.

17-25 Aralık döneminde basında hükümet ve Erdoğan karşıtı çok büyük bir kara propaganda yapılmış, bu kara propagandaya en etkili cevabı ise sadece ve sadece Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları vermiştir.

Sayın Adnan Oktar, 17 Aralık’ı 18 Aralık’a bağlayan geceden itibaren 30 Mart 2014’e kadar kesintisiz bir şekilde A9 TV’de katıldığı canlı yayınlarla çok etkili bir şekilde Sayın Erdoğan’a ve hükümete sahip çıkarak güçlü bir şekilde savunmuştur.

Sayın Adnan Oktar, 25 Aralık’ta yargı darbesinin ikinci dalga operasyonu başlayınca, yine aynı günden itibaren Erdoğan’a ve hükümete olan desteğini hiçbir zaman çekmeyeceğini ifade etmeye devam etmiştir. Canlı yayınlardaki açıklamaları Twitter’dan da eş zamanlı olarak paylaşılmıştır.

Sayın Adnan Oktar, ne olursa olsun hükümetin görevine devam etmesi gerektiğini, devrilmesine asla müsaade edilmeyeceğini, Sayın Erdoğan’ı da hiçbir şekilde kimsenin illegal yoldan devirmesine müsaade edilmeyeceğini ve tüm halkımızın Erdoğan’a sahip çıkması gerektiğini dile getirmiştir. FETÖ’nün bu operasyonla hem Türkiye’nin ekonomisini çökertmek istediğini hem de Sayın Erdoğan’ı ve hükümeti devirmeye kalkıştığını anlatarak tüm milletimizi bilgilendirerek aydınlatmıştır.

Sayın Adnan Oktar kesintisiz bir şekilde sunduğu muazzam desteği ile tüm Türk halkını Sayın Erdoğan’a ve hükümetimize destek olmaya ve sahip çıkmaya ikna etmiştir. O günlerde herkes “bu iş bitti artık” gözüyle bakarken Sayın Adnan Oktar, 17-25 Aralık’ın devletimize, milletimize karşı yapılan bir darbe olduğunu, Sayın Erdoğan’ın ve AK Parti’nin ülkemiz için çok faydalı faaliyetler yaptığını, bireysel hataların AK Parti’ye ve Sayın Erdoğan’a asla mal edilemeyeceğini açıklamıştır.

Nitekim bunların ardından 30 Mart 2014’te yapılan seçimlerde halkımızın Erdoğan’a desteğini esirgememiş olması, bu olayda Sayın Adnan Oktar’ın rolünün önemini açıkça göstermiştir.


Daha yeni Daha eski