GAZETECİ FUAT KOZLUKLU’NUN, HER DAKİKASI KAYDA ALINAN, ONLARCA İZLEYİCİ, JANDARMA, SİVİL POLİS, AVUKAT, ADLİYE GÖREVLİSİ VE SAVCI VE HAKİM HEYETİNİN GÖZLERİ ÖNÜNDE GERÇEKLEŞEN DURUŞMADAKİ TARİHİ ANLAR HAKKINDA DAHİ GERÇEK DIŞI ANLATIMLAR YAPMASI DUYDUĞU ÖFKE VE KISKANÇLIĞIN BOYUTUNU GÖSTERMESİ AÇISINDAN İBRET VERİCİDİR.

Sayın Fuat Kozluklu gerek instagram ve twitter paylaşımlarında gerekse TRT Haber kanalında yayınlanan programında, Adnan Oktar davasının karar duruşmasına ilişkin olarak hakaret içeren bir üslupla gerçek dışı bazı itham ve isnatlarda bulunmuştur. Anlaşılan odur ki, Sayın Adnan Oktar’ın 10 bin yıllık hukuk tarihinde örneği görülmemiş bu cezayı GÜLEREK KARŞILAMASI bazı çevrelerin çok ağırına gitmiş. 

Tıpkı Fatih Altaylı’nın arkadaş camiamıza karşı olduğu için Habertürk’e getirilmesi ve hakkımızda gerçek dışı yayınlara öncülük etmesi gibi, Fuat Kozluklu da sırf Sayın ADNAN OKTAR'A OLAN KARŞITLIĞI SEBEBİYLE bulunduğu göreve getirilmiş bir isimdir.

Başta Fuat Kozluklu olmak üzere onlarca gazeteci kendi gözleriyle Adnan Bey’in karar okunması sırasındaki gülüşüne, tevekkülüne, asaletine, neşesine, rahatlığına şahit olmuştur. Buna rağmen KOPARMAYA ÇALIŞTIKLARI YAYGARA İSE YAPTIKLARI TÜM KUMPASIN, YAPIP ETTİKLERİ HER TÜRLÜ OYUNUN BOŞA GİTMESİNDEN KAYNAKLANAN İÇ ACISININ TEZAHÜRÜDÜR. İÇİN İÇİN AĞLAYANLARIN, ÖFKEDEN VE HIRSTAN ADETA ÇILDIRANLARIN, BAĞIRIP ÇAĞIRARAK DURUMU ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞANLARIN TARİHE GEÇEN YENİLGİSİ MÜSLÜMANLARIN SONSUZA KADAR SEVİNÇ VE NEŞE KAYNAĞI OLACAKTIR. 

Fuat Kozluklu’nun duruşma salonunda tüm yaşananların kayda alındığını bildiği, hakim heyeti, savcı, polis, jandarma, avukatlar, adliye görevlileri ve yüzlerce kişinin de bu tarihi anlara şahit olduğunun farkında olduğu halde gerçek dışı anlatımlar yapması kendisini mahcup etmek dışında hiçbir işe yaramamaktadır. Kameraların her şeyi kayıt altına aldığı, söylenen bir yalanın saniyeler içinde doğrusunun görüleceği bir durumda dahi halkın gözünün içine baka baka gerçek dışı anlatımlar yapmak ise kuşkusuz ibretlik bir durumdur.

Ayrıca, basında sık sık Rahmetli Adnan Menderes’in yaşadıklarını dile getirerek o zamanki zulümden rahatsızlık duyduklarını ifade edenlerin de samimi olmadıkları bu olayla gün yüzüne çıkmıştır. Adnan Menderes’e yapılanların bin katı Sayın Adnan Oktar’a yapılırken her türlü hukuksuzluğu ve haksızlığı alkışlayanlar açıktır ki Adnan Menderes’e yapılanlardan da hiç rahatsızlık duymamışlardır. Zulümden gerçekten rahatsızlık duyanların hukuksuzluğu teşvik etmeleri imkansızdır. 

Bunun yanı sıra Fuat Kozluklu'nun paylaşımlarında kullandığı hakaretamiz üslup ile nefret söylemini kendisine hiç yakıştıramadığımızı belirtip, bu derece öfkenin başta sağlığı olmak üzere en çok kendisine zarar vereceğini, böylesine bir öfkeyle yaşamak zorunda olmadığını, sevgiyi samimi olarak isterse Allah’ın ona da nasip edeceğini, yalnız ve öfke dolu bir hayata mecbur olmadığını hatırlatmak isteriz. 

Unutmamak gerekir ki bu derece şedit ve anlamsız bir öfke muhakeme ve algı bozukluklarına, halüsinasyonlar görmeye varacak kadar önemli bir sorundur ve öfkesini yenmeyi başardığı takdirde etrafında sevenlerinin olduğu güzel bir hayat yaşaması da mümkün olacaktır. 

Fuat Kozluklu'nun paylaşımlarının aksine 11 Ocak 2021 tarihli duruşmada duruşmanın başından sonuna kadar salondaki tüm sanıklara dirayet, itidal, azim ve kararlılık hakimdi. YÜCE TÜRK DEVLETİ’NİN AKLINA VE FERASETİNE SONUNA KADAR GÜVENEN VE DEVLETİN BEKASI İÇİN CANINI VERMEYE RAZI OLAN SANIKLAR ONURLA, ŞANLA VE ŞEREFLE VERİLEN KARARI DİNLEDİLER. Kararın açıklanmasının akabinde de bütün sanıklar hep birlikte SAYIN ADNAN OKTAR'I VE DİĞER TUTUKLU SANIKLARI COŞKUYLA ALKIŞLADILAR VE "HELAL OLSUN", "ASLANLAR", "SONUNA KADAR YANINDAYIZ" NİDALARIYLA, MÜTHİŞ BİR COŞKUYLA UĞURLADILAR. 

AÇIKLANAN KARARI ALNI AK, BAŞI DİK, GÖĞSÜ İLERİDE ÖRNEK BİR DİRAYETLE AYAKTA DİNLEYEN SAYIN ADNAN OKTAR’IN ŞAHSINA YÖNELİK, “ŞANLI YİĞİDİM”, “ASLANLAR ASLANI”, “SENİNLE ONUR DUYUYORUZ”, “SONUNA KADAR SENİNLEYİZ” GİBİ SEVGİ NİDALARIYLA YER GÖK İNLEDİ. Sayın Adnan Oktar, tezahüratlar karşısında, sağ kolunu havaya kaldırarak baş parmağı ile "Allah Birdir" işareti yaptı, YÜZÜNDE NEŞESİ, ŞEVKİ, HEYECANI ÇOK AÇIK GÖRÜLÜYORDU. BUNUN ÜZERİNE SALON ALKIŞTAN ADETA YIKILDI. ADNAN OKTAR, “ŞANLI YİĞİDİM”, “ASLANIM”, “ASLANLAR ASLANI”, “SANA HELAL OLSUN” NİDALARI ALTINDA, ÇOK MUHTEŞEM ÖVGÜ SÖZLERİYLE TARİHTE EŞİNE AZ RASTLANIR BİR SEVGİ VE COŞKUYLA UĞURLANDI. 

Tüm bu yaşanılanlar aralarında birçok habercinin de bulunduğu salonu dolduran Hakim heyeti, savcı, sivil polis, jandarmalar ve tüm adliye görevlileri tarafından açık ve net olarak da görüldü ve duyuldu. 

BU MUAZZAM SEVGİ VE COŞKU, ADNAN OKTAR’IN -1400 YILDIR ÖRNEĞİ AZ GÖRÜLMÜŞ- MUAZZAM VAKARI, TEVEKKÜLÜ VE NEŞESİ HER AÇIDAN VİDEO FİLME KAYITLI OLDUĞU HALDE, FUAT KOZLUKLU’NUN BU KADAR AÇIK BİR KONUDA DAHİ GERÇEK OLMAYAN ŞEYLER SÖYLEME GEREĞİ DUYMASI İSE İBRET VERİCİDİR.

Bununla birlikte davanın müştekileri arasında bulunan Elvan Koçak, duruşma sonrasında katıldığı bir haber programında yapmış olduğu açıklamalar ile Gazeteci Fuat Kozluklu'yu bizzat yalanlamış, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın gerek duruşma gerekse karar esnasındaki tevekküllü, neşeli ve rahat tavırlarını -şaşkınlığını da gizlemeden- oldukça detaylı şekilde şöyle açıklayıp tarif ediyordu. Nitekim bütün gazetelerde de Adnan Oktar’ın güldüğü yazılıydı.


FUAT KOZLUKLU’NUN HALÜSİNASYONLARI VE GERÇEK DIŞI ANLATIMLARIELVAN KOÇAK’IN GERÇEKLERİ DİLE GETİREN ANLATIMLARI
F. KOZLUKLU: Adnan Oktar arada bir bana baktı, gözlerini ayırmadı.ELVAN KOÇAK: ÇOK RAHATLARDI YANİ

HABER SPİKERİ:(Adnan Oktar’ın) CAKASI YERİNDE… 
ELVAN KOÇAK: ÇOK GÜZEL GİYİNMİŞ, ÇOK RAHAT.
F. KOZLUKLU: Oktar cezaevine götürülürken ağlıyorduHABER SPİKERİ: Adnan Oktar’ın surat ifadesi nasıldı?                                                                  ELVAN KOÇAK: ÇOK RAHATTI.

HABER SPİKERİ: (Adnan Oktar) geldiğinde üstünde beyaz ceket var, yine geliyor, O İHTİŞAMIYLA GELİYOR.
ELVAN KOÇAK: Yok beyaz değildi, böyle büyük bir kaban, İHTİŞAMLI KABAN GİBİ BİR ŞEY VARDI, SONRA ÇIKARTTI ALTINDAN BEYAZ CEKET. Öyle pelerin giymiş düşünün birisini, pelerinle geliyorsunuz böyle salona sonra pelerininiz alınıyor beyaz ceket ve beyaz gömlek, beyaz elbiseyle…

HABER SPİKERİ: Yani hal hareketi, diyalog var mıydı mesela o kedicikleriyle? ELVAN KOÇAK: Vardı. SALONA GİRİŞLERİ VARDI EFENDİM SANKİ BİR DEVLET BAŞKANI İÇERİ GİRİYOR veya bir belediye, bir şirketin başkanı düşünün yani veyahut da bir pop star düşünün, bir futbolcu düşünün sahneye çıkıyorsunuz.
HABER SPİKERİ: Alkış falan mı?
ELVAN KOÇAK: Alkış yasak. AMA HEPSİNİN AYAĞA KALKMASI, böyle birbirlerini selamlamaları, öpücük atmaları yani tabi ilk başta oldu bu.
F. KOZLUKLU: Adnan Oktar nasıl ağlıyordu biliyor musunuz hüngür hüngür ağlıyordu, titriyordu korkudan.                      
HABER SPİKERİ: 10 bin yıldan fazla ceza alıyor hala mı rahat?
ELVAN KOÇAK: 
O KADAR RAHAT. Yine aynı şekilde giyinmiş öyle onun hani beyaz giyinmiş ceketini falan bir de çok yakındık biz tabi, ÇOK RAHAT

HABER SPİKERİ: Peki kedicikler falan da mı öyleydiler? ... onların tavırları nasıldı yani bu cezalar açıklanırken?
ELVAN KOÇAK: HEPSİ ÇOK RAHATTI, O KADAR. BEN ŞAŞIRDIM YANİ
HABER SPİKERİ: İşte yoklar mı ona kafam takılıyor yani az evvel başlarken şunu söyledi Elvan Bey “Biz orada azınlıkta kaldık, bir taraftan
yargılananlar var birde onlara destek için gelenler vardı” dediniz. 1000 KİŞİLİK SALON 600-700 KİŞİ ONLARDAN DEDİNİZ YANİ
ELVAN KOÇAK: Aynen aynen.

Aynı ortamda bulunan her ikisi de müşteki olan iki kişinin ortamı anlatırken bu derece farklı bir izlenim edinmiş olmaları içlerinden birinin açıkça gerçek dışı şeyler söylediğini gösterir. Burada gerçek dışı beyanda bulunan Fuat Kozluluklu’dur, zira basında yer alan diğer haberler de Elvan Koçak’ın beyanlarını teyit etmektedir. Elvan Koçak’ın anlatımlarının gerçek olduğu kamera kayıtlarından da kolaylıkla tespit edilebilir. 

Fuat Kozluklu'nun hayali, karalama maksatlı hikayelerinin aksine tüm gazete haberlerinde de Sayın Adnan Oktar'ın rahatlığına vurgu yapılmış ve özellikle mahkeme salonunda müştekilerin gerçekleştirdiği taşkın hareketlere dahi Adnan Bey'in gülerek karşılık vermesi ve el sallaması, -oldukça dikkat çekici olduğundan-, özellikle haberlere konu edilmiştir.


Nitekim, 10 biner yıl gibi ağır cezalara rağmen Adnan Bey ve arkadaşlarımızın coşkusuna, sevincine salonda bulunan gazeteciler de jandarma da hayret ve hayranlık duydular. Tutuksuz sanıklar, izleyiciler ve aileler, en son kişi salondan çıkarılana kadar hepsini tek tek kutlayarak, alkışlayarak, yoğun tezahüratlarla uğurladılar.

CEZA İLE SONUÇLANMIŞ HİÇBİR DAVADA KARŞILAŞILAMAYACAK ve BENZERİ TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ ŞEKİLDE, 10 BİNER YILLIK CEZALAR, ADETA KUTLAMALAR İÇİNDE KARŞILANMIŞ, bunlara salonda bulunan TÜM GAZETECİLER DE ŞAHİT OLMUŞLARDIR.

Ancak Fuat Kozluklu tüm bu yaşananlara bizzat şahit olmasına, defalarca arkadaşlarımıza göz göze gelip arkadaşlarımızın mütevekkil tavrına hayranlıkla bakmasına rağmen, kendisine ait sosyal medya hesaplarında ve TRT Haber kanalındaki programında teatral hareketler sergileyerek gerçekleri ters yüz etmekten ve izleyicilerini yanıltıp, aldatmaktan da çekinmemiştir. Kanaatimizce masum olduklarından vicdanen emin olan insanların, Allah’a deli bir aşkla bağlı müminlerin, böylesine sabırlı, itidalli ve tevekkülü tavrına hayatında ilk kez şahit olan Fuat Kozluklu, yaşadığı hayranlıkla dolu şaşkınlık ve şoku ancak böyle örtbas edebileceğini düşünmüş olabilir. Oysa kendisine yakışan bu hayranlığını örtbas etmek yerine, Adnan Bey’in ve arkadaşlarımızın -kendisinin de şahit olduğu- üstün ahlakını takdir etmektir.

Zannediyoruz ki Sayın Kozluklu bu tip durumları gündeme gelmek ve kendi reklamını yapmak için bulunmaz bir fırsat olarak görmektedir. Zaten yaptığı her sosyal medya paylaşımında, konuyu bir şekilde bundan 30 sene önce Adnan Bey’le tanışmış olduğuna ve onun hakkında yapmış olduğu habere ve satmayan kitabının tanıtımına getirmesi de, kendisinin Adnan Beyi ve bizleri kendince bir RANT KAPISI olarak gördüğü imajını vermektedir. 

30 yıl önce bir kere olsun Adnan Oktar Bey ile görüşebilmenin Fuat Kozluklu’nun hayatının en önemli olayı olmasını ve bundan bahsetmekten kendini alıkoyamamasını anlayışla karşılıyoruz. Zira, Adnan Oktar Bey bir tanıyanın bir daha asla unutamayacağı derin bir akla, keskin bir zekaya, etkileyici bir hitabete, eşi az rastlarını bir samimiyete sahiptir. Ancak Fuat Kozluklu’nun tüm bunları sonrasında yazdığı ve varlığından çoğu vatandaşımızın haberi dahi olmayan kitabının reklamını yapması için kullanması yakışık almamaktadır. 

Takdir milletimizindir.


Bununla birlikte Fuat Kozluluklu'nun davamızın husumetli müştekileri ile birlikte boy boy fotoğraflar çektirmesi ve bunları sosyal medya hesaplarından sıklıkla paylaşması da, husumetli müştekilerle sürekli temas halinde olduğu ve aleyhimizde haber yapmak için bu çevrelerden maddi menfaatler elde ettiği yönündeki bazı söylentileri güçlendirmektedir. Bizler bu söylentilere asla itibar etmemekle birlikte, bazı ortamlarda oluşan bu kanaati halkımızla paylaşmayı da bir sorumluluk olarak görüyoruz. 

Yargılama ve yerel mahkemece verilen ceza konusuna dönersek, bizler elbette ki her yargı kararına saygılıyız. Yüce Türk Adaletine güvenimiz tam. Fakat, tüm hukuki delillerimiz ışığında ve davayı takip eden uzman hukukçular nezdinde kesin olarak beraat beklenen, bomboş dosyaya sahip böyle bir davada, en üst sınırdan cezalar verilmiş olmasının tarihe geçecek bir hukuk dışılık olduğu da açıktır.

Buna rağmen, karar tüm arkadaşlarımız arasında büyük sabır, sükûnet ve neşeyle karşılanmış, hatta karar esnasında ve sonrasında arkadaşlarımız neşelerini, coşkularını kuvvetli şekilde hissettirmişlerdir.

En başta, hayatını Allah’ın rızasına uygun olarak inandığı ve savunduğu davasına adamış ve bunun için her türlü zorluğu hayatı boyunca üstlenmiş, bunu da hayatıyla ortaya koymuş olan Sn. Adnan Oktar'ın verilecek her kararı tevekkülle ve sevinçle kabul ettiği ortadadır. Nitekim Sn. Adnan Oktar, verilen bu karar esnasında da sonrasında da arkadaşlarını coşkuyla ve büyük bir neşeyle selamlamış, hayatı boyunca olduğu gibi o sırada da Allah'tan geldiğini bildiği bu kararı neşeyle, gururla, şevkle karşılamıştır. 

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski