20 yıldır bir şehir efsanesi halinde konuşulan ve bugüne kadar bu yönde tek bir tane bile somut delil elde edilmemiş olan şantaj kasetleri masalı üzerinden yine camiamız aleyhine yeni bir kumpas kurulmaktadır. 

Gerek 1999 operasyonunda gerekse 2018’de düzenlenen polis operasyonunda arkadaşlarımıza ait 200’ün üzerinde ev ve iş yeri didik aranmış, tüm kişisel ve iş yeri bilgisayarlarımıza ve telefonlarımıza el konulmuş hepsi Siber Şube tarafından incelenmiş, ailelerimizin evleri dahi aranmış ancak bugüne kadar ortaya tek bir tane dahi şantaj kasetine, hatta şantajı ima edecek tek bir tane karineye dahi rastlanmamıştır. Hatta bazı evlerde evlerin bahçeleri dahi iş makinalarıyla kazılmış, delik deşik edilmiş yine de herhangi bir şantaj kasedi ya da malzemesi bulunmamıştır. 

Bunun yanı sıra 2018 Temmuz ayında düzenlenen polis operasyonu öncesinde ise 2 yıl boyunca fiziki ve teknik takip yapılmış, arkadaşlarımız adım adım izlenmiş, evleri iş yerleri ailelerinin ve arkadaş çevrelerinin evleri, vb bulundukları her yer gözlem altına alınmış, kimlerle bağlantı içinde oldukları tespit edilmiş, tüm telefonları dinlenmiş ancak ortaya yine şantaj iddialarına dair tek bir tane bile somut bulgu, belge, vb. delil konulamamıştır. 

Tüm bunlara rağmen, kanaatimizce 2023 seçimleri öncesinde ülkemizde karışıklık yaratmayı hedefleyen İngiliz derin devletinin karanlık uzantıları camiamıza husumetli kişileri kullanarak yine şantaj kasetleri masalını temcit pilavı gibi kamuoyunun önüne sürmektedir. Ancak bu defa yargıyı ve emniyeti de yanıltmak suretiyle çok daha kapsamlı bir kumpas hazırlığı içinde oldukları da görülmektedir. 

İlk olarak dün (28 Ekim 2021), sosyal medyada sansasyonel yayınlar yapmak için kullanılan Hükümet karşıtı bir hesapta arkadaş camiamızın elinde (güya) Ak Partili milletvekilleri ve siyasiler hakkında hayali şantaj kasetleri olduğu iftirasını atan bir tweet yayınlanmıştır. 

Aynı gece, dosyanın husumetli müştekileri tarafından kullanılan ve sık sık polis operasyonları, göz altılar, iddianameler gibi gelişmelerin daha olmadan duyurusu yapılan instagram hesabından arkadaş camiamız “yeni müjdeler” olduğu yani yeni komplo ve kumpasların kapıda olduğu haberiyle tehdit edilmiştir. 

Bunun hemen ardından sabah erken saatlerde bir hanım arkadaşımızın ailesinin evine polis memurları gelmiş ve arkadaşımızın dijital materyallerinin tamamına el konulma kararı olduğunu beyan ederek evde arama yapmıştır. Avukatların dosya hakkında yaptığı inceleme sonrasında bir Ak Parti milletvekilinin tehdit edildiği, bu tehdidin bir sahte hesap üzerinden yapıldığı, bir başka kişinin ise bu sahte hesabın güya arkadaşımıza ait olduğuna dair bilgilendirme yaptığı anlaşılmıştır. Tüm bu olayların yeni ve kapsamlı bir kumpasın habercisi olduğu açıkça görülmektedir. 

Birincisi:

Hedef edinilen hanım arkadaşımız dosyanın husumetli müştekilerinden Özkan Mamati’nin kişisel olarak husumet duyduğu kişilerden biridir. Bu hanım hakkında Özkan Mamati tarafından kullanıldığı bilinen sosyal medya hesaplarından sayısız tehdit ve hakaret paylaşımları yapılmıştır. 

İkincisi:

Benzer denemeler yakın zaman önce de yapılmıştır. Bazı bayan arkadaşlarımız aynı kod numaralı telefon numaraları üzerinden arama/sms yoluyla tehditler almışlardır. Bunlarla ilgili yasal başvurular ve bilgilendirmeler ilgili mercilere yapılmıştır. 

Üçüncüsü:

Bu kumpası planlayanlar 2023 seçimleri öncesinde Türkiye’nin mevcut siyasi, ekonomik ve sosyal koşulları içerisinde en kullanışlı malzemenin şantaj kasetleri masalı olduğunu gayet iyi bilmektedir. Nitekim, sosyal medyada bir süredir bu konu hakkında birtakım yayınlar yapılarak sosyal kargaşa ve hareketlilik oluşturmak için girişimlerde bulunulduğu görülmektedir. 

Dördüncüsü

Bu gibi yapıların temel özelliği olan “puslu havayı sevmek” söz konusu husumetli odakların da en önemli vasıflarından biridir. Kendilerince, Türkiye’de seçim öncesinde oluşabilecek kargaşa ortamından faydalanarak arkadaş camiamızı yeniden hedef göstermek istemektedirler. 

Bu karanlık ve temelsiz oyunun amacını ve safhalarını şimdiden öngörmek mümkündür. 2018 yılında kurulan kumpas hukuken çökmüş, komploları ellerinde patlamıştır. 2016’da başlayan soruşturma süreciyle birlikte 5 yıl boyunca ortaya suça dair tek bir delil konulamamış, ortaya atılan her iftira da hukuki, somut delillerle aklanmıştır. Yargılama boyunca Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş derecede yoğun biçimde yüzlerce usulsüzlük ve hukuksuzluk yapılmış, arkadaşlarımız hukuk dışı kararlarla 10 biner yıllık cezalar almışlardır. Dosyayı inceleyen tüm hukukçu, akademisyen, gazeteci, siyasetçi, bürokrat ideolojisi ve görüşü ne olursa olsun bu dosyada suç olmadığı ortada dev bir kumpas olduğu gerçeğinde hem fikirdir. 

Açıktır ki 2018’de kumpasları tepelerine çökenler, şu an İstinaf aşamasında olan ve yakın zaman içerisinde kararın açıklanması beklenen ana dosyanın gidişatını kendilerince yönlendirmek için çaba göstermektedirler.

Devletimizin tüm ilgili kurumlarının Emniyet ve Yargıyı yanıltarak karanlık oyunlar planlayanların tüm tuzaklarına bozacağına güvenimiz tamdır. 

Saygılarımızla kamuoyunun bilgilerine sunarız.

Daha yeni Daha eski