2.1. Gezi kalkışmasında Türkiye’de ilk günden, yani 28 Mayıs 2013’ten itibaren Sn. Erdoğan’ı ve hükümetimizi savunan tek kişi Sayın Adnan Oktar olmuştur.
Gezi Parkı Olayları 27 Mayıs günü başlamış, özellikle 15 Haziran’a kadar bütün Türkiye’de büyük şiddet eylemleri gerçekleştirilmiş, sonrasında da olaylar nispeten azalarak Ağustos sonuna kadar devam etmiştir. Olaylarda 7 sivil ölmüş, 1 komiserimiz şehit olmuş, bini polis olmak üzere 10 bine yakın kişi yaralanmıştır.
3 Haziran’da açılan İMKB Borsası son 10 yılın en büyük düşüşünü yaşamış ve günün sonunda %10,47 değer kaybetmiştir
Resmi rakamlara göre 3,5 milyon, yerel kaynaklara göre tam 7,5 milyon insan, Bayburt ve Bingül hariç tüm şehirlerde devam eden bu eylemlere katılmıştır ki bu rakamlar ve bu kadar geniş çaplı eylemler Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı ayaklanma denemesinin göstergesi olmuştur.
Sayın Adnan Oktar bu büyük kalkışmanın ilk gününden son anına kadar Sayın Erdoğan’a destek vererek bu büyük fitnede de devletini ve hükümetini koruyan kişi olmuştur.
Sayın Adnan Oktar’ın konuyla ilgili A9 TV canlı yayın açıklamalarından bir kısmı şu şekildedir:
Adnan Oktar, 9 Şubat 2018, A9 TV:
“Gezi olaylarında Türkiye gitti diye düşünüyorlardı. Birçok siyasi saklandı yani birçok kişi ortadan çekildiler. Çıt çıkmıyordu.
KONUK: Cemil Çiçek bakandı, ilk açıklamasını olaylar başladıktan bir hafta sonra yapmıştı.
ADNAN OKTAR: Tabii. Taksim falan her yer işgal edilmişti komünistlerce.
KONUK: Kurtarılmış bölge diyorlardı.
ADNAN OKTAR: Hiçbir yerde yaprak kımıldamıyordu. Biz böyle bir ortamda sabahlara kadar hem yurt içinde hem yurtdışında binlerce yazıyla, faksla, mektupla, internetteki bütün imkanlarla bu belayı önledik.
Darbe gecesi de sabaha kadar darbenin ilk alametini gördüğümüz andan itibaren ki orada da siyasilerin birçoğu gizlenmişti, birçok insan gizlenmişti, sabaha kadar mücadele verip darbenin yatışmasını sağladık.
Konuk: Cumhurbaşkanımızın Danışmanı Yiğit Bulut söylemişti, “internette o Gezi olaylarında sadece Adnan Hoca vardı” diye açıklaması olmuştu Yiğit Bulut’un.
ADNAN OKTAR: Bak açıkça söyledi Yiğit Bulut, Tayyip Hocam’ın Baş Danışmanı. “Gezi olaylarında da darbe gecesinde de sadece Adnan Hoca vardı” dedi.
Benim dışımda müdahale eden kimse yoktu.
RTÜK bizim sabaha kadar yaptığımız kahraman mücadeleyi sayfalarca Köroğlu destanı gibi anlatmış. Kahramanlık destanı gibi anlatmış ama açıklamıyor. Sadece bizim için bunu yapmış, sayfalarca övmüş yiğitliğimizi.
Ben darbe gecesi herkesi meydanlara çağırdım. HÜDAPAR’ı, Saadet gençliğini, Alperenleri, Ülkücüleri, CHP gençliğini “herkes meydanlara gelsin” dedim.
Daha ortada siyasiler yoktu kimse yoktu. Meclisi hemen toplanmaya çağırdım. Benim söylememden sonra meclis toplandı hiç kimse yoktu ortada…
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, “Gezi olaylarında sosyal medyada Adnan Hoca gençliği vardı” diyor. “Sadece Adnan Hoca gençliği vardı” diyor. Gezi olaylarında halı altındaydılar birçok insan.
Darbe gecesi de halının altındaydılar biz en başından en sonuna kadar darbeye karşı muazzam faaliyet verdik cesurca, yiğitçe, delikanlıca.”
Adnan Oktar, 12 Şubat 2018, A9 TV:
“…O ilk ayaklanmada Türkiye hercümerç olabilirdi. Biraz daha bastırsalar batacaktı Türkiye Allah esirgesin. Zaten birçok siyasi ortadan kayboldu o dönemde yok oldular. Tayyip Hoca çok dirençli çıktı maşaAllah, kararlı oldu. Onun dışında birçok kişiye baktığımızda ortadan kaybolduklarını gördük. İşte o dönemde biz sabahlara kadar anlattık insanlara doğruyu, yurt dışına yurt içine. Sözümüz de geçerliydi. Çünkü aydın Müslümanlarız. Müzik, eğlence, resim, güzellik, Allah’a inanma, Allah’ı sevme hepsi beraber olduğu için sözümüz geçerli oldu. Ama Cübbeli Ahmet kafasında olsaydık sözümüz geçerli olmazdı.
Gençlerin hükümete yönelik öfkesini ben dindirdim. Yani birçoğu tahrik edici konuşuyordu. Gezici gençler yayına sürekli mesaj gönderiyordu. Makul düşünmeleri için yol gösterdim. Yani öfkeden deliye dönmüşlerdi. Komünist gruplar Gezi’deki gençleri kontrol altına almak üzereydi ki büyük bir gençlik grubuydu o. O gruplardan uzak durmalarını sürekli telkin ettim. Çok daha büyük bir komünist kalkışmaya dönüşmesini engelledik.
Çünkü PKK falan da katılacaktı işin içine. PKK’nın şehir yapılanması, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi’nin şehir yapılanması, Atatürkçü gençler, aydınlar, solcular hepsi işin içine girecekti Allah esirgesin. Bunu engelledik. Sert üslup kullanılmamasını söyledim. “Sakin bir üslup kullanın gençlere böyle hitap etmeyin” dedim. Üslubu sakinleştirttik. Tayyip Hoca’nın yaptığı hizmetleri bilmiyorlardı, toparlayamıyorlardı. Ben tek tek anlatınca akılları yattı, sakinleştiler o dönemde.”
2.1.1. İLK ÜÇ HAFTA SAYIN ADNAN OKTAR DIŞINDA HİÇ KİMSE GEZİ FİTNESİNE MÜDAHALE EDEREK SAYIN ERDOĞAN’I VE HÜKÜMETİ SAVUNMAMIŞTIR
Böylesine devasa bir kalkışmada Sayın Erdoğan dışında ne bakanlardan ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan ne AK Partili milletvekillerinden ne de muhafazakar kesimden ilk 3 hafta boyunca tek bir açıklama dahi gelmemiştir.
Oysa Sayın Adnan Oktar, aşağıda dökümünü vereceğimiz canlı yayın deşifreleri ve sosyal medya (twitter) paylaşımlarından da anlaşılacağı üzere İLK 3 HAFTA BOYUNCA TEK BAŞINA BU AYAKLANMAYA KARŞI MÜCADELE etmek zorunda kalmıştır.
AK Parti kanadından Melih Gökçek nihayet 21 Haziran’da ortaya çıkarak kendi kanalı olan Beyaz TV’de Gezici karşıtı bir yayın yapabilmiştir. 25 Haziran’da çıktığı TRT ekranlarında ise maalesef “ağlayarak” korkmadığını açıklamıştır.
Elbette bu durum çok vahimdir. KOSKOCA İKTİDAR PARTİSİ ÜYELERİ BÜYÜK BİR AYAKLANMA KARŞISINDA SAYIN ERDOĞAN’I YAPAYALNIZ BIRAKMIŞ, HEPSİ SUSARAK OLAYLARI BİR KENARDAN İZLEMİŞTİR.
Sayın Erdoğan ilk olarak 29 Mayıs’ta Gezicileri eleştirmiş, 1 Haziran ve 3 Haziran’da da Fas ve Tunus gezisi öncesinde bu eleştirilerini devam ettirmiştir. Sayın Erdoğan 7 Haziran’a kadar yurtdışında kalmış, o 4 günlük süre zarfında da yine Türkiye’de hiçbir AK Partili olaylara müdahale etmemiş, yine SAYIN ADNAN OKTAR TEK BAŞINA GEZİ KALKIŞMASI’NA KARŞI HER GÜN CANLI YAYINLARINA DEVAM ETMİŞTİR.
2.1.2. 1 HAZİRAN GÜNÜ SAYIN ADNAN OKTAR SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A TEK BAŞINA SAHİP ÇIKMAYI SÜRDÜRMÜŞTÜR
1 HAZİRAN’DA TAM 3 BİN KİŞİLİK BİR GRUP SAYIN TAYYİP ERDOĞAN’IN ANKARA’DAKİ EVİNİ BASMAYA YELTENMİŞ, bu elim saldırı girişimi o sırada bölgede bulunan motosikletli polis ekipleri tarafından tevafuken fark edilip önlenmiştir.
Ancak aşağıda verdiğimiz dökümlerden de anlaşılacağı üzere Adnan Oktar Gezi Protestoları’na karışan profesyonel katillere, dış güçlerin müdahalelerine ve komünist terör örgütlerinin sahaya inişine karşı sürekli geceli gündüzlü canlı yayınlar ve sosyal medya ile karşı çıkmıştır.
İLK 3 HAFTA OLDUĞU GİBİ ÖZELLİKLE 1 HAZİRAN GÜNÜ DE SAYIN ADNAN OKTAR ADETA TEK BAŞINA BU KALKIŞMALARA KARŞI SET OLMUŞ, DEVLETİ VE HÜKÜMETİ KORUMUŞ, SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A TEK BAŞINA SAHİP ÇIKMIŞTIR.
2.1.3. SAYIN ADNAN OKTAR GEZİ KALKIŞMASI’NI ÖNLEDİĞİ AYLARCA SÜREN CANLI YAYIN AÇIKLAMALARINDA HÜKÜMETİMİZE VE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ’A OLAN GÜVENİNİ VE DESTEĞİNİ SIK SIK VURGULAMIŞTIR
Sayın Adnan Oktar’ın 28 Mayıs-2 Haziran arası konuşmalarından seçilmiştir:
Komünistlerin emriyle hükümetin istifa etmeyeceğini dile getirmiştir.
Tayyip Erdoğan’ın hizmetlerini anlatarak böyle bir insana kullanılan yanlış üslubu eleştirmiştir.
Sayın Erdoğan’a destek vermeyip sessiz kalanları eleştirmiştir.
Sayın Adnan Oktar’ın 3 Haziran konuşmalarından seçilmiştir:
Tayyip Erdoğan’a herkesin şefkatle yaklaşmasını, yıpratmamasını söylemiştir.
Sayın Erdoğan’ın çapulcu sözünün sadece polise saldıranlara yönelik olduğunu, halka yönelik söylenmediğini belirtmiştir.
Hükümeti zorla yıkmaya çalışmanın karşılığının müebbet hapis olduğunu söyleyerek göstericileri uyarmıştır.
Sağ muhafazakâr kesimin Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmamalarını ve bir kenardan sessizce olayları izlemelerini yine eleştirmiştir.
Sayın Adnan Oktar’ın 4 ve 5 Haziran konuşmalarından seçilmiştir:
Tayyip Erdoğan’ı yine övmüştür.
Topçu Kışlası da yapılsın, mevcut park da bol ağaçlıklı yapılsın diyerek Sayın Erdoğan’a destek vermiştir.
AKM’nin yenilenmesinin haklılığını savunarak Sayın Erdoğan’a destek vermiştir.
Sayın Adnan Oktar’ın 6- 8 Haziran arası konuşmalarından seçilmiştir:
Tayyip Erdoğan’ı karşılamaya gidenlerin kardeşlik sloganlarını kullanmalarını tavsiye etmiştir.
Sayın Erdoğan’ın ultramodern bir çizgiyi savunarak tüm Avrupa’nın hayran olacağı bir üslupla fitnecilerin oyunlarını bozmasını önermiştir.
Tayyip Erdoğan’ın güzel ahlakını, sevecenliğini, neşesini övmüştür.
Sayın Adnan Oktar’ın 9 – 14 Haziran arası konuşmalarından seçilmiştir:
Sayın Erdoğan’ı övdü ve gençleri dinleyeceğini söylemiştir.
AK Parti’nin Tayyip Erdoğan’ı yapayalnız bıraktığını dile getirmiştir.
Komünizme karşı tek satır fikri mücadele yapmayanların olayların başından beri ortada olmadıkları ve Sayın Erdoğan’a destek vermediklerini anlatmıştır.
Sayın Erdoğan’ın eşine kızına ağır hakaretler edenleri güçlü bir şekilde uyarmıştır.
Devletimizin ve hükümetimizin Gezi gibi komünist kalkışmalara karşı bilgilenmesi önerisinde bulunmuştur.
Sayın Adnan Oktar’ın 15 – 20 Haziran arası konuşmalarından seçilmiştir:
Sayın Erdoğan’a sahip çıkmıştır.
Tayyip Erdoğan’a vefasızlık yapanları eleştirmiştir. Geniş bir kitlenin, alimlerin, akillerin, siyasetçilerin Sayın Erdoğan’ı yalnız bıraktığını dile getirmiştir.
Sayın Erdoğan’ın güzel yönlerinin görülmesi gerektiğini belirtmiştir.
Hükümet gitsin diyenlerin bu taleplerinin karşılanmayacağını söylemiştir.
Tayyip Erdoğan’a vefasızlığa müsaade etmem, onu harcatmam, vicdansızlık yaptırmam demiştir.
2.1.4. SAYIN ADNAN OKTAR 28 MAYIS 2013’TEN İTİBAREN 3 AY BOYUNCA A9 TV CANLI YAYINLARI İLE EŞ ZAMANLI OLARAK SOSYAL MEDYA HESAPLARINDAN GEZİ KALKIŞMASI’NA KARŞI ÇIKIP HÜKÜMETİ DESTEKLEYEN TEK KİŞİDİR
Sayın Adnan Oktar, Gezi Kalkışması’nın ilk gününden itibaren yani 27 Mayıs’ı 28 Mayıs 2013’e bağlayan geceden başlayarak 3 ay boyunca her gün yaptığı canlı yayınlardaki açıklamalarıyla hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem de hükümetimize destek olup savunmada öncü rol üstlenmiştir. Canlı yayınlardaki açıklamaları Twitter’dan da eş zamanlı olarak paylaşılmıştır. Sayın Adnan Oktar’ın konuyla ilgili twitter açıklamalarından bir kısmı şu şekildedir:
2.1.4.1. SAYIN ADNAN OKTAR GEZİ KALKIŞMASI’NIN EN BAŞINDAN İTİBAREN MİLLETİMİZİN SAYIN ERDOĞAN’A GÜVENMESİNİ, DESTEK OLMASINI VE ONUN HER ZAMAN YANINDA OLMASINI İSTEMİŞTİR
Yıllardan beri hizmet eden Büyük Türkiye için gayret eden Türkiye’yi imar eden borçları bitiren bir Başbakana kullandıkları üslup çok ayıp. 3 Haziran 2013
Başbakan halka çapulcu demiyor, asla demez, milletin arasında girmiş Polisin kafasına taş atıp yaralanmasına sebep olan kimse çapulcu odur. 3 Haziran 2013
Tayyip Hocam’a karşı da herkes şefkatle yaklaşsın, ısrarla kızdırmaya yıpratmaya çalışmak çok ayıp olur. 4 Haziran 2013
Tayyip Hocam ultramodern bir çizgide, tüm Avrupa’nın hayran olacağı bir üslupla tüm fitnecilerin oyununu bozacaktır. 6 Haziran 2013
Tayyip Hocam çok güzel ahlaklıdır, sevecenliğiyle, güzel sözleriyle, neşesiyle, tüm Ortadoğu’ya örnek olacak bir insandır inşaAllah. 6 Haziran 2013
Yol ver gidelim Taksimi ezelim diyenler çok ayıp etmişler, Tayyip Hocam asla böyle bir şeye tevessül etmez, çok çirkin bir slogan bu. 7 Haziran 2013
Başbakanımız demokrasiden özgürlükten hoşlanan bir insan, yasaklardan kendisi de çok mağdur oldu zamanında. 7 Haziran 2013
Başbakanımızın makul olan bir şeyin aksini savunması mümkün değil, haklı gerekçeleriyle ortaya koysun gençler taleplerini. 9 Haziran 2013
Komünizme karşı tek satır fikri mücadele yapmayanlar olaylar çıktığında ortadan yok oldular Başbakanı da yalnız bıraktılar. 11 Haziran 2013
Başbakan zaten özgürlüğü savunan bir insan, tüm ömrü baskı altında çile içinde geçmiş bir insan özgürlüğü çok sever. 11 Haziran 2013
Tayyip Hocam kefenimle geziyorum diyen bir insan, kimse onu boş yere asmakla tehdit etmesin, böyle diyeceklerine şefkatle yaklaşsınlar. 16 Haziran 2013
Cumhuriyet tarihinde bu kadar aleni hakaret edilen Başbakan olmamıştır, böyle bir üslup asla kabul edilemez, hukuki gereğinin yapılması şart. 20 Haziran 2013
Benim Ak Parti’den hiçbir menfaatim yok hatta bu dönemde aleyhimize birçok gelişme oldu ama Tayyip Hocam’a vefasızlığa müsaade etmem. 21 Haziran 2013
Tayyip Hocam bu kadar büyük hizmetler yapacak sonra da bazıları sana artık ihtiyacımız kalmadı diyecek, böyle bir vicdan olmaz. 21 Haziran 2013
Bu millet vefalıdır, hiç kimse Tayyip Hocam’ı harcayamaz, böyle bir tavrı bu milletin vicdanı kabul etmez. 21 Haziran 2013
2.1.4.2. Sayın Adnan Oktar, Gezi Olayları esnasında hükümete destek veren tek kişidir
Bu olaylarla birlikte Hükümete olan destek çok yükselmiştir, millet tehlikenin boyutunu görünce hükümete desteğini arttırır. 2 Haziran 2013
Komünistlerin emriyle hükümet istifa etmez komünistlerin emriyle yeni bir hükümet gelmez, demokrasinin nasıl işleyeceği bellidir. 2 Haziran 2013
Kardeşlerimiz bilmeden kendilerini büyük bir belanın içine sokmasınlar, hükümeti cebirle yıkmaya azmetmek çok ciddi bir suçtur. 3 Haziran 2013
Hükümeti zorla yıkmaya çalışmanın karşılığı hukuken açıktır, iyi niyetli olanların kendilerini bu amaçta olanlardan uzak tutmaları lazım. 4 Haziran 2013
Gezi’deki gençlerin haklı yönlerini hükümet kolaylıkla kabul eder, ama ne istediklerini net ifade etsinler. 9 Haziran 2013
Allah korusun komünist devrim olursa milletin tepesinde sürekli bir demir pençe olur, böyle rahat kimse eylem yapamaz. 9 Haziran 2013
Bu olayların arkasındaki tüm planların hükümetimiz tarafından tam aydınlatılması, halkımıza tam gösterilmesi gerekir. 12 Haziran 2013
Tomalardan kimyasal gaz sıkılıyor gibi yalan haberlere kimse itibar etmesin, devletimiz hükümetimiz asla böyle bir şey yapmaz. 15 Haziran 2013
Gezi’de betonlaşma olmasını istememek haklı bir talep herkes destek olur, ama hükümet gitsin demek için sokağa dökülmeyi kimse kabul etmez. 19 Haziran 2013
2.1.4.3. Sayın Adnan Oktar, Gezi kalkışması karşısında tüm siyasetçileri, tüm partileri ve halkımızın tamamını Sayın Erdoğan’a sahip çıkmaya davet etmiştir
Tayyip Hocamı yorarak kızdırarak bezdirmeye çalışanlar da var, bu yönden Başbakanımıza destek gerekir, sessiz kalmamak önemlidir. 2 Haziran 2013
Sevgi dolu bir dine mensup olduğumuz için şefkatle merhametle yaklaşmak şarttır, Başbakanımızın da çok şefkatli olduğunu göreceksiniz. 3 Haziran 2013
Tüm milletimiz Tayyip Hocam’a dua etsin, Allah onu iç ve dış tehlikelerden korusun, Allah her yerini nur kılsın, kalbine suhulet versin. 4 Haziran 2013
Bazı sağ muhafazakârlar da bir kenardan sessizce seyrediyorlar, olayları yatıştıracak açıklama yapıp Tayyip Hocam’a sahip çıkmaları gerekir. 4 Haziran 2013
Kardeşlerimizin Tayyip Hocam’ı eleştirirken, onun da çok zor koşullarda olduğunu, zor bir görev yaptığını unutmamaları gerekir. 4 Haziran 2013
Tayyip Hocam’ı karşılamaya giden kardeşlerimiz, “Kardeşiz bizi kimse bölemez” desinler, kardeşlik sloganlarıyla karşılasınlar. 5 Haziran 2013
Başbakanımızı karşılamaya gitmek nezakettir saygıdır, yalnız bırakmak çok ayıp olur, ama hep nezih hep sevecen olunmalı. 6 Haziran 2013
Başbakanın eşine kızına annesine ağır hakaret edilmesin çok büyük bir çirkinlik ve milletin vicdanında çok derin hamiyete sebep oluyor. 11 Haziran 2013
İlk günlerde birçok kimse kendi teşkilatı içinde olanlardan dahi Başbakanı yalnız bırakanlar oldu, koruyup kollayıcı olmadılar. 12 Haziran 2013
Geniş bir kesim Başbakanı bu olaylarda yalnız bıraktılar, tüm yükü onun omuzlarına bırakmaları büyük ayıp oldu. 13 Haziran 2013
Demokrat Parti de güçlüydü ama Menderes asılacağı zaman kimse sesini çıkarmadı, halkın gereken haklı demokratik cevabı verebilmesi önemli. 14 Haziran 2013
Tayyip Hocam’ın gerçek vefalı dostları olması gerekir, vefasızlık yapanlar çok ayıp ediyorlar. 16 Haziran 2013
Başbakan sert deyip terbiyesizce hakaret edenler Valimiz tüm nezaketine de kendilerince hakaretle cevap veriyor, terbiyesizce davranıyorlar. 17 Haziran 2013
Başbakanı eleştirenlerin güzel yönlerini de görebilmeleri, sayabilmeleri gerekir tek yanlı sürekli hükümet gitsin demekle olmaz. 17 Haziran 2013
Geniş bir kitle de Tayyip Hocam’ı yalnız bıraktılar, alimlerin vatanın birliğini savunan güçlü ilmi sesleri olması gerekirdi. 17 Haziran 2013
Milletimiz üzerinde bir oyun oynandığı açıkça görülüyor, böyle dönemde lidere sahip çıkmak çok önemli ve gereklidir. 20 Haziran 2013
Gezi olayları sırasında birçok gazete ve haber sitesi bu ayaklanmayı “direniş” olarak manşetten vererek, Sayın Erdoğan’ı ve hükümetimizi hedef gösterip kamuoyunda bir infial oluşturmaya çalışmışlardır.
Gezi Kalkışması’nın ardından hükümete yakın birçok isim de “hükümetin düşmesine ramak kalmıştı” açıklamalarını yapmıştır.
İşte böyle bir ortamda Sayın Adnan Oktar ise hiçbir zaman yarınını düşünmemiş, çıkarının, canının, menfaatinin derdine düşmemiş ve her zaman olduğu gibi gözü kapalı şekilde devletinden, milletinden ve milli lider olarak kabul ettiği Sayın Tayyip Erdoğan’dan yana tavrını koymuştur.
Sayın Adnan Oktar her zaman olduğu gibi günler süren canlı yayın açıklamalarıyla ve önerileri ile, Sayın Adnan Oktar’ın arkadaşları da köşe yazılarıyla ve sosyal medya hesaplarından hem halkımızı bilinçlendiren hem de hükümetimize verilen çok muazzam destek ile tuzakları bozmuştur.
Özetle, Sayın Adnan Oktar’ın ve arkadaşlarının bu kritik dönemde devlete, hükümete ve Sayın Cumhurbaşkanımız’a destek çıkarak ne büyük bir fayda verdiği apaçık görülmektedir.