2002 yılında iktidara gelen ve geçtiğimiz 3 Kasım 2021
tarihinde kesintisiz iktidarının 20. yılına giren Ak Parti bu süreç içinde
milletimizin geniş bir kesiminden güçlü bir destek almıştır. Söz konusu güçlü
destekte Ak Parti’nin önemli icraatlerinin payı olduğu gibi, Sayın Adnan
Oktar’ın öncülüğünde camiamızın yaklaşık 40 yıldır sürdürdüğü ilmi ve imani
faaliyetlerin de büyük payı vardır.
Ak
Parti’nin, her dönemdeki büyük muhalefet ve saldırılara rağmen aldığı
kesintisiz destek, ancak icraatlerine temel teşkil eden ideolojik bir zeminle sağlanabilmiştir.
İşte, bu zemini oluşturan ana unsur da en başından itibaren Sayın Adnan
Oktar’ın eserleri ve camiamızın bu eserleri kaynak edinerek hazırladığı
konferanslar, sergiler, ilanlar, makaleler, internet siteleri ve televizyon yayınları
olmuştur. Gerek Ak Parti iktidarı öncesinde gerekse iktidarda bulunduğu dönem
süresince, sözünü ettiğimiz manevi ve ideolojik zemini tesis eden bu imani ve
kültürel çalışmalar tüm Türkiye çapında yoğun ve kararlı bir şekilde sürdürülmüştür.
İdeolojik zemini olmayan her siyasi hareket mutlaka geçici ve
kısa ömürlü olur. Çeşitli
icraat ve hizmetleri ya da vaatleri nedeniyle kimi zaman 1 ya da 2 seçimlik oy
toplamış olsalar dahi, ideolojik temeli güçsüz olan partilerin halk desteği
eninde sonunda kaybolur ve iktidarı kaybederler. Çünkü davası ve ideolojisi
olan partiler halkın gözünde diğerlerine göre her zaman çok daha güçlü ve güvenilir
bir imaja sahiptir.
Ak Parti’nin iktidar serüvenine bakıldığında, demokrasinin
hakim olduğu ülkelerde benzeri pek görülmemiş 20 yıllık zaferler serisine
rastlanılmaktadır. Hele ki Türkiye gibi, her görüşten insanın yaşadığı bir
ülkede, 20 yıl, hem de halkın ezici bir çoğunluğunun desteğiyle iktidarda
kalabilmek normal şartlarda neredeyse imkansızdır. İşte burada incelenmesi
gereken husus, çok farklı görüşlerin birbiriyle ciddi anlamda çekiştiği
ülkemizde, 20 yıl boyunca tek bir parti üzerinde bu kadar kararlı ve güçlü bir
uzlaşının nasıl sağlandığıdır. Oylar farklı farklı görüşlerdeki partilere küçük
oranlara bölünüp dağılacağına, nasıl her dönemde ortalama %40 - %50 gibi yüksek
oranlarla Ak Parti’ye yönelmektedir?
İşte nüfusumuzun yaklaşık yarısını
teşkil eden bu vatandaşlarımızdan ciddi bir bölümünün 2000’li yılların
öncesinde farklı ideolojik çizgide olmalarına rağmen, 2002 seçimleriyle
birlikte uzun yıllar boyunca Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğindeki Ak
Parti’ye teveccüh göstermesinin ana sebeplerinden biri, onları ortak zeminde
buluşturan, bahsi geçen ilmi, fikri ve imani faaliyetlerdir.
Sağın felsefi zeminini
güçlü bir şekilde oluşturan bu son derece etkili ve akılcı imani ve kültürel faaliyetler
Cumhuriyet tarihinden beri ilk defa ve sadece Sayın Adnan Oktar ve
arkadaşlarımız tarafından gerçekleştirilmiştir. Arkadaşlarımız tüm Türkiye’yi
şehir şehir, köy köy, mahalle mahalle gezerek solun sözde bilimsel dayanağı
olan evrim teorisinin geçersizliğinin bilimsel delilleriyle anlatıldığı
5.000’in üzerinde konferans düzenlemişlerdir. Yine, binlerce yaratılış gerçeği
sergisi açmışlardır. Sayın Adnan Oktar’ın Darwinizmin ve materyalizmin geçersizliğini
ve Yaratılış gerçeğini bilimsel olarak ispat eden eserlerinden milyonlarcası ücretsiz
olarak halkımıza dağıtılmış, bu vesileyle insanların tahkiki imanı
kazanmalarına çok büyük katkıda bulunulmuştur.
İşte bu sayede, Marksist-komünist-materyalist
ideolojilerin, diğer deyimle sol dünya görüşünün sözde ilmi ve felsefi dayanakları
tümüyle bilimsel olarak çökertilmiştir. Bu kültürel seferberlik vesilesiyle ciddi
bir aydınlanma yaşayan, milli ve manevi şuurları gelişen ve ortak bir ruh ve düşünce
temelinde buluşan vatandaşlarımız, kendilerine en yakın parti olarak Ak Parti’yi
bulmuşlar ve bu yüzden AK Parti’yi çok güçlü bir biçimde destekleyip 20 yıl
boyunca iktidara taşımışlardır. Sayın Adnan Oktar’ın materyalist
ideolojileri net biçimde çökerten ve İslam’ın güzelliklerini tüm yönleriyle
ortaya koyan eserleri fikri zemini öyle sağlam inşa etmiştir ki, Ak Parti’nin
oylarında 20 yıl boyunca azalma olmamıştır.
Nitekim, ünlü
politikacı, yazar ve analizci Doğu Perinçek de Ak Parti’nin iktidara gelişinde gerekli
felsefi zemini Sayın Adnan Oktar’ın fikri faaliyetlerinin oluşturduğu
tespitinde bulunmuştur. Sayın Perinçek, Ak Parti’nin güçlü bir şekilde iktidar
olmasını "Türkiye'de sol görüşün gerilemesine ve sağ görüşün güçlenmesine"
bağlamaktadır. Sayın Doğu Perinçek’e göre sol ideolojiyi tamamen
etkisizleştiren faaliyeti de Adnan Oktar gerçekleştirmiştir.
SAYIN ADNAN OKTAR MİLLETİMİZİN TÜM KESİMLERİNİ SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ
LİDERLİĞİNDEKİ AK PARTİ’Yİ DESTEKLEMEYE ÇAĞIRMIŞTIR
Camiamıza komplo kuran odaklar -akla ve mantığa son derece
aykırı olarak- Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğindeki AK Parti iktidarını
sonlandırıp devleti ele geçirmeyi hedefleyen bir arkadaş topluluğu olduğumuzu
dahi iddia edebilmişlerdir. Hükümetimizle aramızı açmak, hükümetimizin
camiamızı bir tehdit olarak görmesini sağlamak için ortaya atılan bu iddia
aşağıda yer verdiğimiz delillerden de çok açık anlaşılacağı üzere tamamen asılsızdır.
Sayın Adnan Oktar, aşağıdaki
konuşmalarından da görüleceği gibi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemizdeki
liderliğini güçlendirmek, toplumun tüm kesimlerini onun çevresinde buluşturmak
için bütün imkanlarını kullanmış bir vatanseverdir. Nitekim, bu konuyu ısrarlı
şekilde gündeme getirmesinin ardından, MHP’nin AK Parti ile ittifak
kurmasına da vesile olmuştur. Sayın Adnan Oktar’ın topluma yaptığı birlik
ve beraberlik çağrıları, Sayın Erdoğan aleyhindeki yurt içi ve yurt dışındaki kara
propagandaya karşı verdiği akılcı, samimi ve etkili cevaplar neticesinde
halkımızda AK Parti’ye yönelik inanç ve güven daha da artmıştır.
Sayın Adnan Oktar’ın bu yöndeki bazı konuşmaları şöyledir:
– 27 Haziran 2017, A9
TV:
"Sağcısı, solcusu Tayyip Hoca’yı
desteklesin. Bunun partiyle bir alakası yok. AK Parti’ye karşı olsun adam, bir
şey dediğim yok. Cumhurun başkanı, böyle bir insanı kolay kolay bulamazlar. Hem
dürüst, hem dindar, hem çile ehli ve asla taviz vermeyen bir insan. Bir
tek Allah’tan korkuyor. Ve kabadayı, delikanlı. Koskoca Arap aleminde çıt yok.
Müslümanlara yönelik, acılara, ıstıraplara yönelik tek bir kelime konuşabilen
olmuyor. Bir tek Tayyip Hoca konuşuyor. Biri
çıkıp diyor ki, şahsını sevmiyorum. Allah’ı sevmiyor musun? Kitap’ı sevmiyor
musun? Kuran’ı sevmiyor musun? Allah’a, Kitap’a karşısın, ateistsin diyelim,
vatanını seviyorsundur. Komünist vatanına bağlıdır herhalde. Vatanının
kurtuluşu için işte nimet Tayyip Hocam. Vatanının bölünmesine karşı engel."
– 06.12.2017, A9 TV:
Tayyip Hocam gibi
Müslümanlara sahip çıkan, İslam alemini koruyup korumak konusunda böyle şevkli,
mazlum Müslümanları koruyan bir başka lider yok. Bu yüzden vatansever, milliyetçi, mümin herkesin Tayyip Hocam’ı
desteklemesi gerektiği açık. Dindar, Müslüman Kürtler de Allah rızası için
Tayyip Hocam’ı desteklemesi gerektiğini imani ferasetle bilir. Hüda Par, SP,
BBP, MHP ve AK Parti Tayyip Hocam’ın şahsının etrafında kenetlensin, seçime de
birlikte girsinler. Türkiye’nin ve İslam aleminin geleceği için bu çok
hayatidir. CHP’nin muhalefeti de mutlaka milli ve yerli olmalı. Türkiye
için en hayati konu tüm partilerin milli ve yerli olmasıdır.
– 25 Kasım 2016, A9 TV:
Tayyip Hocam'a destek olmak siyasi bir tutum değildir.
Deccaliyetin ezmeye çalıştığı bir Müslümanı korumak tüm Müslümanlara farzdır. Dünyayı inşaAllah deccaliyete ilmen fikren dar edeceğiz. Tayyip Hocam
deccaliyete karşı baş eğmeyen bir delikanlı, asla yalnız bırakmayız.
– 21 Haziran 2017, A9
TV:
"Tayyip Hocam’ı desteklesinler. Bütün
İslam alemin ıstıraplarına ilaç olacak inşaAllah. Şahsını desteklemede hiç
kimse tereddüt etmesin. Bak
tekrar söylüyorum. “Ben sevmiyorum.” diyor biri çıkıp. Sevmeyle ne alakası var?
Burada vatan, millet, devlet ve dünyanın huzuru mevzubahis. İslam
aleminin lideri olan Türkiye’nin başında bir insan var. Bu insana manevi destek
sağlandığında şevkli olan, kararlı olan bu insanın yolu açılır. Gayet güzel
hizmet verebilir. Ama işi gücü bırakıp ayağına dolanmaya kalkarsan bütün bu
yapılacak hayır işlerine zarar vermeye kalkmış olursun. O yüzden Tayyip
Hocam’ın şahsını desteğe devam."
– 4 Kasım 2016, A9 TV:
“Türkiye hassas bir dönemden geçiyor. Devletin, vatanın ve
milletin bekası için Tayyip Hocam'ı tüm milletin desteklemesi, koruması önemli.”
– 19 Haziran 2017, A9
TV:
"Tayyip Hocam
İngiliz derin devletini çok iyi bilen bir koçyiğit, bir arslan. O yüzden de
bak, İngiliz derin devleti köpek gibi saldırıyor. Onun için diyorum bak, bütün milletçe kendi evladımızı, kendi
insanımızı, bu yiğit insanı bütün gücümüzle, benliğimizle koruyalım. “AK
Partili olun” falan demiyorum. Hangi partiden olursa olsun. Ama bu kadar
cansiperane İngiliz derin devletine karşı tavır alan bir insanı bütün gücümüzle
desteklememiz lazım."
– 29 Mayıs 2013, A9 TV:
“Allah Tayyip hocamın
yolunu açıyor, bunda bir işaret var. Başbakanımız alelade bir lider değil. Tayyip hocama görevini 3 dönemle
sınırlama izni yok. Tayyip hocam Mehdiyet ve İsa Mesih konusunda görevli.
2023’te de başbakan olsun. Ölünceye kadar hizmete devam, inşaAllah. Milletimiz
Tayyip hocamı görevde istiyor.”
– 2 Kasım 2017, A9 TV:
“İngiliz derin
devletinin yancıları, yılanları hiç heveslenmesinler milletçe Tayyip hocamın etrafında kenetlenmiş durumdayız. Tayyip
hocam en az 2023’lere kadar bu milletin başında olacak inşaAllah."
22 Haziran 2017, A9 TV:
"Tayyip Hocam’a
destek önemli, bak, her zaman söylüyorum. Maneviyata sahip çıkan, dine, imana
sahip çıkan, İslam alemine sahip çıkan milli bir insan. Böyle bir lider kolay kolay bulunmaz. Değerini bilmek lazım.
Seviyorum, sevmiyorum olmaz. Vatanı, milleti de mi sevmiyorsun? Devleti de mi
sevmiyorsun? Allah’ı, Kitap’ı sevmiyor musun? Seviyorsun. O zaman Allah için,
vatan için, millet için, devletin hayrı, selameti için Tayyip Hoca’nın şahsını
desteklemede fütur olmaz. Hiç tereddüt etmesinler."
– 23 Haziran 2015, A9
TV:
“Ak Parti-MHP iktidara gelsin, hükümet kursunlar, İçişleri
Bakanlığı’nı MHP’ye versinler. Bir sağlam delikanlıyı
da içişleri bakanı yapsınlar. Hukukla PKK’nın kökü kazınsın. En hayati konu
budur.”
– 26 Haziran 2015, A9
TV:
“Hükümet eğer MHP’yle koalisyon kurmazsa bu tarihi hatayı
siyaset sahnesinden tamamen silinmekle öder. Onun için mutlaka MHP ile
koalisyon yapsın. Hem de sağlam bir koalisyon.”
– 30 Ekim 2017, A9 TV:
"Tayyip hocamı partiler üstü bir mesele olarak sahiplenip
korumak milletimiz için onurdur. Türk devletinin başı olan liderine milletin
temsilcisi olarak sahip çıkıp korumak ve onun çevresinde kenetlenmek çok
önemlidir."
– 6 Ekim 2017, A9 TV:
"Türkiye’nin içinden geçtiği böyle zor bir dönemde
Tayyip hocamı yalnız bırakmamak bir devlet, millet meselesidir."
– 10 Nisan 2017, A9 TV:
"Biz milletçe sonuna kadar Tayyip hocamın şahsını
koruyacağız. Onu ezmelerine asla fırsat vermeyeceğiz. Bu parti meselesi
değil."
– 10 Aralık 2014, A9
TV:
“Tayyip hocamı eğer
ezmeyi kabul ederse insanlar, vefa yok diye bütün insanların kalbinde bir acı
oluşur. Tayyip hocamı mutlaka koruyup
kollamak lazım. Muhalifler de daha vicdanla yaklaşırlarsa daha güzel olur.”
– 9 Eylül 2017, A9 TV:
"Bir insan AK Partiyi desteklemiyor olabilir ama millet
olarak Tayyip hocamı desteklemek, milli bir liderin etrafında birleşme
hayatidir…"
– 23 Ekim 2017, A9 TV:
"Tayyip hocam, Müslümanlara sahip
çıkarken sadece kendisi varmış gibi şevkle, heyecanla ve azimle hareket ediyor.
Ak Parti gençliği Tayyip hocama sahip çıkarken yalnız ben varım, ben her şeye
sahip çıkmalıyım mantığında ve hamiyetinde olmalı. Milletçe Tayyip hocamı desteklemek bir vatan millet meselesidir."
– 4 Kasım 2017, A9 TV:
"Gençliğin Tayyip hocama sahip çıkması
çok önemli. Toplantılarda güzel, etkili sloganlarla, yeri göğü
inleterek Tayyip hocama sevgilerini vurgulasınlar. Zayıf, güçsüz sloganlar
değil çok güçlü, dinamik, aktif sloganlar kullanmak önemlidir."
SAYIN ADNAN OKTAR’IN VE CAMİAMIZIN PKK’YA, KOMÜNİZME VE TERÖRE KARŞI
VERDİĞİ İLMİ VE FİKRİ MÜCADELE TOPLUMDA BÜYÜK BİR MİLLİ BİLİNÇ OLUŞTURMUŞTUR
Sayın Adnan Oktar, eserlerinde, makalelerinde ve A9 TV’deki
canlı yayınlarında ülkemiz ve bölgemiz için çok büyük bir tuzak olan “PKK, komünizm ve terör tehlikesi” üzerinde özellikle durmuştur.
Komünizmin devleti, aileyi, dini, ahlakı yıkmak isteyen çok tehlikeli bir
ideoloji olduğunu, PKK’nın da bu ideolojiye sahip olduğunu anlatmıştır. PKK’nın
nihai hedefinin sadece Güneydoğu’yu değil tüm Türkiye’yi komünist yapmak olduğunu
delil ve detaylarıyla ortaya koymuş ve buna karşı alınacak önlemleri ve tüm
çözüm yollarını belirtmiştir. Aynı zamanda, komünizmin fikri ve sözde bilimsel
temelinin Darwinist ve materyalist felsefeler olduğunu, bu felsefelerin
yıkılmasıyla komünizmin yıkılacağını, terörün sona ereceğini, PKK’nın da
tümüyle yenileceğini açıkça vurgulamıştır. Camiamız da Sayın Adnan Oktar’ın
öncülüğünü yaptığı ve esas noktalarını bildirdiği anti-komünist mücadeleyi
genişleterek konferanslar, internet siteleri, dergiler ve makaleler
aracılığıyla tüm Türkiye çapında toplumumuzu bilgilendirmiş ve bilinçlendirmiştir.
Böylece AK Parti iktidarı döneminde, komünizmin 2000’li yılların öncesinde
ülkemizde gördüğü ilgide ciddi ölçüde azalma yaşanmıştır.
Sayın Adnan
Oktar’ın ve camiamızın;
·
Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü korumak,
·
PKK’nın kökünü fikren tamamen kazımak,
·
Ülkemizi iç savaştan, ayaklanmalardan, kutuplaşmalardan, şiddetten ve
terörden korumak
için tüm imkanlarını kullanarak Devletimize ve Hükümetimize
bilimsel destek vermesi Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir
faaliyettir. Öyle ki Abdullah Öcalan da,
camiamızın komünizm karşıtı muazzam kültürel faaliyetlerinden duyduğu
rahatsızlığı bir kitabında şöyle dile getirmiştir:
“Tepede de MİT’in Türk
oligarşik yapısının emrindeki din adamları vardır. Hem de filozofça din
adamlarıdır bunlar. Osmanlı sultanlarına da tarih boyunca yol gösteren din
adamları değil miydi? Şimdi de rejimin
saldırılarına yol gösterecek din adamları vardır. MESELA O ADNAN
HOCALAR NASIL ORTAYA ÇIKARILDI?” (Abdullah Öcalan -Oligarşik
Cumhuriyet Gerçeği, İstanbul, Şubat 2001, s.25)
Abdullah Öcalan’ın bu sözleri, camiamızın ilmi ve kültürel
faaliyetlerinin tamamen devletimiz lehinde faaliyetler olduğunun bir başka
göstergesidir. Komünist PKK’nın lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanı
Abdullah Öcalan, Sayın Adnan Oktar’ın devlete destek çıktığını, devletin
ideolojisini inşa ettiğini söylemektedir. Sadece bu ifadeler bile, Sayın Adnan
Oktar’ın destansı kültürel mücadelesinin önemini görmek için yeterlidir.
Aşağıda Sayın Adnan Oktar ve camiamızın anti-komünist
açıklamalarından ve bu konudaki ilmi faaliyetlerinden bazı örnekler yer
almaktadır:
Sayın Adnan Oktar’ın
Kocaeli TV’ye yaptığı 28 Ağustos 2010 tarihli açıklama:
“Davası
olmayan bir hareket mutlaka kaybeder, heyecanı olmayan, ideali olmayan, ülküsü
olmayan her hareket kaybeder. PKK'nın bir ideali var, karşısında ne var.
Sessizlik. Sessizlik olursa, Allah korusun kayıp olur. PKK'nın karşısındaki güç
Türk İslam Birliği’dir. Türk islam Birliği dev bir idealdir, dev bir güçtür.
PKK'nın karşısında bunun karşıtı bir güç olması lazım. Bir ideal varsa, batıl
dahi olsa, insanları motive eder. İnsanlara heyecan verir. Mücadele azmi verir
batıl da olsa. Batıl olmasına rağmen bu heyecan onları dağa çıkarıyor. Buna karşı bizim hak bir davamız var. Ama
bunun milli bir devlet projesi olması, devlet siyaseti olması lazım. Gizli
değil, açık ve aleni bir milli politika olması lazım. Tüm Türk aleminin, İslam
aleminin birleşmesi ve Türkiye'nin öncülüğünde dev bir birlik olması lazım.”
Sayın Adnan Oktar’ın PKK’nın Marksist, Leninist,
Stalinist, komünist felsefesiyle mücadele etmenin önemini Vatan TV’ye verdiği
20 Aralık 2007 tarihli röportajda şu şekilde belirtmiştir:
“PKK Marksist, Leninist, Stalinist, komünist
bir örgütlenmedir. Felsefi yapısı
vardır. Felsefe ile bunu elde etmiştir. Felsefe propagandası ile bunu elde
etmiştir. Buna karşı da tabii ki, teze
karşı anti tez ile karşılık verilir. Anti komünist bir propaganda yapılması
lazım. Anti Stalinist, anti Darwinist, anti Marksist çalışma yapılması gerekir.”
Sayın Adnan Oktar’ın https://www.youtube.com/watch?v=EwprRH8YycM linkinden izlenebilecek bir
konuşması:
Öcalan'ın şu sözü çok önemli
“İslam'ın unutulup inkar edilir kıldığı bu halk. -Kürtler, yani İslam, Kürtler
arasında unutuldu ve inkar edildi diyor, Kürtlerin içerisinde. Sen gece gündüz
Darwinist eğitim yaparsan PKK propagandası yaparsan e tabii ki İslam unutulur.
Hakikaten de unutuldu geniş çaplı gençlik içinde.- Tüm tarikatçı yapılanmalara karşı, -yani bütün Müslüman gruplara karşı-
Armagedon’da, -yani Hıristiyan ve Musevilerin yapacağı büyük savaşta- ağırlıklı
olarak Hıristiyan ve Musevilerin yanında yer alacaktır” diyor. PKK
Armagedon’da. Yani siz diyor, Müslümanlara
saldırmaya karar verdiğinizde, onların kanını dökmek istediğinizde, PKK kiralık
katil olarak hazır emrinizde diyor. Siz Armagedon için ne zaman düğmeye
basarsanız biz de sizin emrinizde, PKK'yı asker olarak kullandırtacağız diyor.
Günlerden beri anlatıyoruz, aylardan beri, bak çok açık net anlatmış. Öcalan'ın
sözü bu. Yani onunla yapılan röportajda verdiği bir cevap. “İslam'ın unutulur
inkar edilir kıldığı bu halk.” Yani PKK'yı kastediyor. “PKK tüm tarikatçı
yapılanmalara karşı -yani bütün Müslüman gruplara karşı- Armagedon’da, -yani
Hıristiyan ve Musevilerin arzuladığını düşündüğü büyük Müslüman kıyımında-
ağırlıklı olarak Hıristiyanlar ve Musevilerin yanında yer alacaktır.” Ağırlıklı
olarak yani ana katil, ana tetikçi, kan dökücü biz olacağız diyor. PKK
olacak diyor. Türkiye'de bu tam anlaşılamadı yani PKK'nın amacının ne olduğu ne
için kurulduğu bilinmiyor. Halbuki Armagedon’da, büyük Müslüman kıyamında,
Avrupa kendi katillerini kullanmak istemiyor, Amerika'da kendi katillerin
kullanmak istemiyor PKK'lı katilleri kullanmak istiyorlar profesyonel
katilleri. Yani bunlara silah verip mühimmat verip, tabii ki kendileri de işin
içine gireceklerine inanıyorlar ama… Bak diyor ki, “ağırlıklı olarak” diyor,
yani ana katil ordusu biz olacağız diyor. Yani Müslümanları katletmede. Bunun
için önce bize bir Devleti kurdurun diyor, ağır silahlar verin, biz bir
organize edelim, büyük bir devlet oluşturalım. Kızıl, Stalinist, Komünist
Kürdistan'ı bir kuralım, siz düğmeye bastığınızda biz bu katliamı yapmada öncü
ve ağırlıklı güç olarak görev alacağız diyor. İslam aleminin büyük bir bölümü de uyuyor bu tehlikeye karşı. Daha hala
PKK'yı destekleyenler var. Avrupa derin Devleti'nin Amerikan derin Devleti’nin
neden PKK'yı desteklediğini bir türlü anlayamıyorlar.
Sayın Adnan Oktar’ın https://www.youtube.com/watch?v=xnuSxmxROQ4&feature=youtu.be linkinden izlenebilecek bir konuşması:
“PKK, milleti üzmek istiyor. Neşeli
olacağız. Karamsar yapmak istiyor, neşeli olacağız. Ümitsizliğe sevk etmek
istiyor, ümitvar olacağız. Heyecanımızı kırmak istiyor, heyecanlı olacağız, tam
aksini yapacağız. O, moral yönünden çöker o zaman. Rambo gibi… Ne yapıyorlar? Rambo’ya vuruyorlar, adamın yüzüne bakıyor. Bir
daha vuruyorlar yine yüzüne bakıyor. Sonra bir koyuyor, adam havalarda uçuyor.
Tabii biz dövme sövme gibi o tür işlere girmiyoruz. Böyle şeyleri tasvip
etmiyoruz ama mecburi nefsi savunma varsa tabi, Allah vermesin insan kendini
savunur farzdır. Başka bir çözüm olmaz.
“Niye üzülmüyorsunuz, niye ağlamıyorsunuz, niye içinize kapanmıyorsunuz,
niye mutsuz değilsiniz niye ümidiniz kırılmadı? Sonra ne diyor, “hadi masaya
oturalım.” Bak önce insanların şevkini heyecanını ve mutluluğunu kırıyor,
düğünler nişanlar erteleniyor, eğlenceler duruyor. Her yer duruyor. Sevinç
heyecan kalkıyor. Normale dönmek istiyor musunuz? O zaman ne yapalım? Yapılacak şey belli masaya oturacağız diyor.
Ne yapacağız diyorlar, önce Öcalan'ı bırakacağız, sonra katilleri bırakacağız,
Federasyon ilan edeceğiz, onu da oraya göndereceğiz cumhurbaşkanı olacak. Siz
de mutlu olacaksınız başka türlü mutlu olamazsınız diyor. Yok arkadaşım biz mutlu oluruz. Yani şehit, bizim sevincimizdir. Biz de
istiyoruz şehit olmayı. Askeri polisi şehit ediyor adam, amaç ney? Onunla Türk
Ordusunu yeneceğine inanmıyor zaten. Moral bozmak, neşeyi kaçırmak, şevki
kaçırmak heyecansız, bitkin, bitap, ağlayan, matem yapan insanlar oluşturmak
istiyorlar. Biz bu oyunu tam tersine çeviriyoruz. Tam tersine. O alçakları
sevindirmeyiz.
Sayın Adnan Oktar’ın https://www.youtube.com/watch?v=BewmsEGhoMU&feature=youtu.be linkinden izlenebilecek bir
konuşması:
“Kardeşim, canım ciğerim 30 kere söylüyorum bak, Devletin okulları, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite değil mi? Bu
okullarda, ortaokulda, lisede, üniversitede Allah'ını olmadığı; tarih dersinde,
coğrafya dersinde, felsefe dersinde, psikoloji, hemen hemen bütün derslerde
kapsamlı olarak anlatılıyor. Sizin atanız mikroptur diyor, açık açık anlatıyor.
Açıp bakın modern bir biyoloji kitabını. Şimdi bunu anlattığında adam Allah'ı
inkâr ediyor. Diyorsun ki sen, kâinatın yaratılışında kör tesadüfler
esastır, bir yaratıcı yok diyorsun. Yani Allah, kitap, din, iman hep insanların
ortaya çıkardığı inançlardır diyorsun. Bilimin bize söylediği, çamurlu sularda
bir mikrop oldu diyorsun, o mikrop gelişti sonra da insan oldu diyorsun. Atan
mikrop diyorsun. Devlet bunun için trilyonlar harcıyor bu kitaplar için.
Trilyonlarca para veriyor, maliye parayı ayırıyor, Millî Eğitim Bakanlığı da bu
kitapları basıyor. Gençlere bu okutuluyor sonra da anladılar mı anlamadılar mı
anlamak için imtihan ediliyor. İmtihan da diyor ki, benim atam diyor, çamurlu
sularda oluşmuş bir bakteri diyor. Aferin oğlum sana 10 verdim diyor. Sen böyle eğitirsen diyalektik felsefeyi
kabul edersen yaratılışçı inancı anlatmazsan yani Kur'an'daki yaratılışı
anlatmazsan adam dinsiz, imansız, Allahsız, kitapsız oluyor. E niye
şaşıyorsun buna peki? Konu bu. Ya Marksist oluyor ya Stalinist oluyor ya
Troçkist oluyor ya Tikkocu oluyor, her çeşit oluyor. Eğitim, eğitimle konu kökünden hallolur. Darwinizm'in kapsamlı
anlatılması ama bunun nasıl bir sahtekarlık, nasıl bir oyun olduğunun da
kapsamda olarak anlatılması gerekiyor. Bu yapılmadığı müddetçe Allah bu belayı
üstümüzden kaldırmaz, bu bela devam eder. Allah'a meydan okunuyor açık açık.
Ya anlatsana Darwinizm’in geçersizliğini ya mübarek. İki kelime ya bir şey
yapmayacaksın fosilleri ortaya koyacaksın, kamera ile göstereceksin, bak
diyeceksin balık bu, fosil bu, kaplumbağa bu, fosili bu. Bilmiyorsan yardımcı
olacağız. Yani ne istiyorsan yapacağız, tam kadro yanındayız.
SAYIN ADNAN OKTAR’IN TERÖR, PKK VE
KOMÜNİZM KONULU KİTAPLARI:
1.
PKK Kalleşliği ve PKK Zulmü
2.
Amerika'nın Göremediği PKK
3.
Komünist Terörist Dinsiz Örgüt PKK
4.
Çözüm Kuran Ahlakı
5.
Dinler Terörü Lanetler
6.
Komünizm Pusuda
7.
Makaleler 1-2
8.
Terör Sevgiyle Yok Edilir
9.
Türkiye İçin Milli Strateji
10. Türkiye'nin Geleceğinde Osmanlı Vizyonu
11. Sosyal Silah Darwinizm
12. Komünist Çin'in Zulüm Politikası ve Doğu Türkistan
13. Kara Klan
14. Dinler Terörü Lanetler
15. Deccalin Ayini: Terör
16. Darwinizm'in Kanlı İdeolojisi Faşizm
17. Darwinizm'in İnsanlığa Getirdiği Belalar
18. Darwin'in Türk Düşmanlığı
TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN
GAZETELERİNDE YAYINLANAN, HALKIMIZI PKK VE KOMÜNİZM TEHLİKESİ HAKKINDA
BİLGİLENDİRDİĞİMİZ BİRÇOK İLANDAN BİR ÖRNEK:
Camiamız PKK ile
mücadele doğrultusunda halkımızı bilinçlendirmek için birçok internet sitesi de
açmıştır. Bunlara bir örnek:
SAYIN ADNAN OKTAR’IN VE CAMİAMIZIN DARWİNİZMİ ÇÖKERTEN BİLİMSEL ESER VE
FAALİYETLERİ, TOPLUMDA SAĞIN GÜCÜNÜ VE AK PARTİ’YE YÖNELİŞİ KATLAYARAK ARTTIRMIŞTIR
Sayın Adnan Oktar daha lise çağlarındayken dünyadaki birçok
büyük sorunun kökeninde, insanların Allah’a kesin bir bilgiyle iman
edememelerinin olduğunu fark etmiştir. Bu konuda araştırmalara başlamış ve
dünyada dinsizliğin yayılmasında özellikle evrim teorisinin kullanıldığını
tespit etmiştir. Sözde bilimsel bir zemin üzerine inşa edilen evrim inancının,
ilkokul kitaplarında dahi anlatılarak insanların henüz küçük yaşlardan itibaren
Allah’ın varlığına kuşkuyla bakmalarına yol açtığını görmüştür.
Günümüzde dünyanın neredeyse her noktasına hakim olan
materyalist dünya görüşünün temelinde evrim teorisi vardır. Ateizmin sözde
bilimsel zeminini evrim teorisi oluşturmaktadır. Bununla birlikte komünizm,
faşizm gibi belli başlı tüm ideolojilerin sözde bilimsel dayanağı da evrim
teorisidir. Hatta evrimci bakış açısı bilim dallarının tümüne yansıtılmıştır.
Öyle ki her bilim dalına ait araştırmalar, bu teorinin çarpık mantıklarıyla
paralel bir biçimde yorumlanmış ve sürdürülmüştür.
Sayın Adnan Oktar bu nedenle, evrim teorisini fikren hedef
almış ve teorinin geçersizliğini ispatlamak için bilimsel eserler
hazırlamıştır. Evrim teorisini çürütülmesiyle, bazı odakların dünyanın
yönetilmesi için seçip yaydıkları din karşıtı sistem ve ideolojiler de
dayanaksız kalmıştır. Hepsinden daha da önemlisi, Allah’ın varlığı bilimsel
olarak gözler önüne serilmiştir.
Sayın Adnan Oktar’ın konuyla ilgili eserlerinin isimleri aşağıda yer almaktadır:
·
Evrim teorisinin bilimsel çöküşünü
ortaya koyan eserler:
Evrim Aldatmacası,
Yaratılış Atlası (4 cilt), Darwinist Deccaliyetin Ölümü ''150 Yıl Darwinist Aldatmacanın Sonu”, Darwin Amca Biz
Hiç Değişmedik, Darwin’i Yıkan Kafatasları, Darwinistler Neleri Düşünmezler,
Darwin DNA’yı Bilseydi, Darwinizm ile İlmi Mücadelenin Önemli, Darwin’in
Anlayamadığı Kambriyen, Evrimin Fosillere Yenilişi, Darwin Bu Gerçekleri
Bilmiyordu, Darwinistlerin Bilmek İstemedikleri Gerçekler, Darwinizm Nasıl Bir
Açmaz?, Darwinistlerin Beklediği Cevaplar, Tarihi Bir Yalan Kabataş Devri, Darwin’in
Varislerine, Varilci Darwin, Bir Zamanlar Darwinizm, Türlerin Evrimi Yanılgısı,
Kuran Darwinizm’i Yalanlıyor, Hayatın Gerçek Kökeni, Evrimin Mikrobiyolojik
Çöküşü, Evrimcilerin Yanılgıları, Evrimcilerin İtirafları, Evrimcilere Net
Cevap (4 cilt), Evrim Açmazı (2 cilt), DNA’nın Darwin’e Uyarısı, Darwinizm’in
Karanlık Büyüsü, Darwinizm’in Sonu, Bilim Tarihinin En Büyük Yanılgısı:
Darwinizm, Çocuklar Darwin Yalan Söyledi, Bir Tartışmanın Ardından, Ara geçiş
Açmazı, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi’nin Yanılgıları, 50 Maddede Evrim
Teorisinin Çöküşü, 20 Soruda Evrim Teorisinin Çöküşü, Materyalizmin Sonu.
·
Darwinist ideolojinin sosyal, dini ve
siyasi alanlarda yol açtığı tahribatı ve bu tahribatın giderilmesi için
yapılması gerekenleri ortaya koyan eserler:
Darwinizm Kuran ile
Bağdaşmaz, Darwinist Propaganda Yöntemleri, Darwinizm Dini, Darwinist
Propagandanın Çürük Yöntemleri, Tarihin En Büyük Bilim Sahtekarlığı Evrim
Teorisi, Sosyal Silah Darwinizm, Darwinizm’in Kanlı İdeolojisi Faşizm,
Darwinizm’in İnsanlığa Getirdiği Belalar, Darwin’in Türk Düşmanlığı, Komünizm
Pusuda.
·
Sayın Adnan Oktar’ın yaratılışın bilimsel delillerini içeren eserleri:
Deniz Altındaki
Muhteşem Dünya, Kuran Mucizeleri (3 cilt), Evrendeki Mucizeler, Hayat Boyu
Çalışan Mucize Makine: Enzimler, Allah’ın Detay Sanatı, 40 Konuda Hücre,
Kuşların ve Uçuşun Kökeni, Vücut Elektriği Mucizesi, Rahman ve Rahim Olan
Allah’ın Adıyla, Hücre Zarındaki Mucize, Kan ve Kalp Mucizesi, Hayvanlarda Göç
Mucizesi, Molekül Mucizesi, Yaratılış Gerçeği, Vücudumuzdaki Mucizeler, Tohum
Mucizesi, Termit Mucizesi, Sivrisinek Mucizesi, Savunma Sistemi Mucizesi,
Protein Mucizesi, Mucizeler Zinciri, Mikro Dünya Mucizesi, Materyalizmin
Çöküşü, Kuran Bilime Yol Gösterir, Becerikli Baraj İnşaatçıları Kunduzlar,
Konuşan Kuşlar Mucizesi, Koku ve Tat Mucizesi, Karınca Mucizesi, Küçük
Dostlarımız Karıncaların Dünyası, Kainattaki Kusursuzluk Tesadüf Değil, İnsan
Mucizesi, İnsanın Yaratılış Mucizesi, İhtişam Her Yerde, Hayvanlar Alemi,
Harika Canlılar, Göklerdeki İhtişam, Doğada Allah’ın Yaratması, Derin Düşünmek,
Canlılardaki Fedakarlık ve Akılcı Davranışlar, Biyomimetik Teknoloji Doğayı
Taklit Ediyor, Bitkilerdeki Yaratılış Mucizesi, Balarısı Mucizesi, Kusursuz
Petekler İnşa Eden Balarıları, Atom Mucizesi, Allah’ın Renk Sanatı, Allah’ın
Munis Sanatından, Allah’ın Güzelliklerinden Bir Demek (4 Cilt), Allah Akılla
Bilinir, Yeşil Mucize: Fotosentez, Örümcekteki Mucize, İman Hakikatlerinin
Önemi, Hücredeki Mucize, Hormon Mucizesi, Evrenin Yaratılışı, Düşünen İnsanlar
İçin.
Camiamız dünyada
benzeri olmayan bu eserlerden hareketle Türkiye çapında evrim teorisinin
çöküşünü ve Darwinist ideolojilerin tehlikesini anlatan konferanslar
düzenlemiştir:
Camiamız gazete
ilanlarıyla da toplumumuzu Darwinist ideolojilere ve evrim teorisine karşı
bilinçlendirmiştir. Söz konusu ilanlara bir örnek şöyledir:
Kitaplar, makaleler ve
ilanlar dışında camiamız birçok internet sitesi aracılığıyla halkımıza evrim
teorisinin çöküşünü ve yaratılış gerçeğini bilimsel delilleriyle birlikte
anlatmıştır:
Tüm bu faaliyetlere ek olarak düzenlenen fosil sergilerinde, halkımız milyonlarca yıldan bu yana hiçbir sözde evrim ya da değişim geçirmeden günümüze kadar aynen gelmiş canlı fosillerini yakından gözlemleyerek de evrim teorisinin yalandan ibaret olduğunu görmüştür:
Görüldüğü gibi Sayın
Adnan Oktar’ın materyalizme, Darwinizme en etkili ilmi ve fikri darbeyi
indirmiş olması imanlı bir nesil yetişmesine vesile olmuştur. Dayandıkları
sözde bilimsel temel olan evrim teorisi çökünce komünizm, materyalizm safsatalarının
savunulacak yanı kalmamıştır. Bunun sonucunda, modern sağı temsil eden
AK Parti hükümetleri çok güçlü bir felsefi zemin üzerine oturmuş, uzun yıllar
iktidarda kalmaya devam etmiştir.
Eğer bir insan milli
şuur sahibiyse, dindarsa, Allah’ın varlığına kesin olarak inanıyorsa,
yaratılışa inanıyorsa, Darwinizm ve materyalizmin insanları dinsizliğe
sürüklemek için savunulan din karşıtı felsefeler olduğuna net bir şekilde
kanaat getirdiyse ve bağnazlığın Kuran’da belirtilen İslam ahlakına aykırı
olduğunu biliyorsa, kuşkusuz ki böyle bir insan oyunu modern sağ görüşü savunan,
milli, yerli ve dindar bir parti için kullanacaktır. Ülkemizde yaşanan da bu
olmuştur. Tarif ettiğimiz dindar ve milli şuur sahibi insanların tercih
ettikleri parti, Sayın Adnan Oktar’ın teşvikleri, tavsiyeleri ve fikri
çalışmaları neticesinde felsefi zemini tam da milletimizin ihtiyaçlarına uygun
şekilde oluşmuş olan Ak Parti’dir.
Burada önemli bir başka hususa daha değinmemiz gerekmektedir.
Birçok yazımızda vurguladığımız gibi, camiamızı -kendi düşük akıllarınca- dinimize,
devletimize ve milletimize bir tehditmiş gibi göstermeye çalışanlar İngiliz
derin devleti ve onların yerel işbirlikçileridir. Organize şekilde hareket eden
bu topluluk camiamıza silahlı suç örgütü kurma, casusluk yapma, FETÖ’ye
yardımda bulunma gibi suçlamaların yanında, dini dejenere etme, aile kurumuna
zarar verme, devleti ele geçirmeye çalışma gibi suçlamalar da yöneltmektedir.
Ancak hiçbir dayanağı olmayan bu suçlamalar, Sayın Adnan Oktar’ın dev bir
külliyat haline gelmiş 300'den fazla eseri ve camiamızın dünya çapındaki bilimsel
ve kültürel faaliyetleriyle açıkça yalanlanmaktadır.
Söz konusu kumpasçı odaklar,
tüm hayatını Allah’a adamış, bu uğurda yıllarca hapiste ve akıl hastanesinde
tutulmuş, Allah’ı, İslam’ı, Kuran’ı, sevgiyi, kardeşliği, devlete bağlılığı,
vatanın bölünmez bütünlüğünü anlatmak için 300'ü aşkın kitap yazmış Sayın Adnan
Oktar’ı ve bu faaliyetlerinde ona yardımcı olmuş arkadaşlarımızı güya dini
dejenere etmekle, sosyal hayatı bozmakla, devleti ele geçirmekle suçlayacak
kadar gözü dönmüş ve akılsız bir topluluktur. Yani bir tarafta kendisini vatan,
millet, İslam yanlısı gibi gösteren ama dinimiz, devletimiz ve milletimiz
uğruna doğru dürüst tek bir katkısı, faydası ve hizmeti dahi olmayan, hatta
kendi menfaatleri söz konusu olduğunda bir kalemde tüm değerleri silip atan,
Londra’daki ağababalarının karşısında tir tir titreyen bir ekip vardır. Diğer
tarafta ise milyonlarca insana Allah’ı, yaratılışı, İslam Birliği’nin önemini,
komünizm ve faşizm gibi ideolojilerin tehlikesini, PKK’yla mücadele
yöntemlerini, evrim teorisinin çöküşünü anlatmış camiamız vardır.
Hal böyleyken takdir edilmeleri, el
üstüde tutulmaları gerekirken şaşırtıcı bir şekilde, sürekli karalanmaya
çalışılan, her türlü haksız eleştirilere ve çirkin iftiralara uğrayan,
yıllardır cezaevinde tutulan, sayısız haksızlık ve hukuksuzluklara, görülmemiş
eziyet ve zulümlere uğrayan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız olmuştur.
Vatanı, milleti, Devleti hiç umursamayan kendi çıkarları uğruna halkımızı
ezmekten çekinmeyenler ise ülkemizin umudu gibi gösterilmektedir. Sadece bu
durum bile camiamızın 3 yıldan uzun bir süredir nasıl büyük bir komployla ve kapsamlı
bir psikolojik algı operasyonuyla karşı karşıya olduğunu göstermeye yeterlidir.
Söz konusu komplo ve psikolojik algı operasyonları neticesinde Allah için yaşayan
dindar, vatanperver, halis Müslümanlar güya tehlikeli ve korkutucu, onlara kumpas
kuran, saldıran İslam, vatan ve millet düşmanları ise zararsız ve güvenilir
gibi lanse edilmektedir.
Vatanı, milleti ve devlet düzenini, toplumdaki güven ve
istikrarı sinsice kemiren tüm bu
haksızlık ve zulümleri, adaletsizlikleri köklü olarak ortadan kaldırmak için;
– Ülkemizde vatanını, milletini, devletini sevenlere karşı
İngiliz derin devleti ve uzantıları tarafından uygulanan zulümler mutlaka
engellenmelidir.
– AK Parti iktidarını sonlandırmak için öncelikle partiyi
destekleyen kesimleri güçten düşürme stratejisini uygulayanların oyunları
bozulmalıdır.
– Milletimizin gerçek dostlarını ve gerçek düşmanlarını
tanıması için gerekli tedbirler hızla alınmalıdır.
– İngiliz derin devletinin yer uzantıları, ülkemizdeki
işbirlikçileri olan vatan hainleri tespit edilip yaptıklarının karşılığını
hukuken almalıdır.
Bu hayati müdahaleler yapılmadığı takdirde, ülkemizde
kimsenin kendini güvende hissetmediği, masum insanların hukuksuzluklarla
ezildiği ve ateist, deist ve dinsiz akımların, her türlü toplumsal bozulma ve
dejenerasyonun geliştiği koşulların oluşmasını ve yayılmasını engellemek mümkün
olmayacaktır.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.