Sayın Cumhurbaşkanımız,

Zat-ı Alinizin de malumu olduğu üzere, Vakfımızın Fahri Başkanı Sayın Adnan Oktar ve camiamızdan arkadaşlarımız 18 aydır cezaevinde bulunmaktadırlar. Kısa bir süre önce tahliye olan bazı arkadaşlarımız ise konut hapsinde tutulmaktadırlar.

17 Eylül 2019 tarihinde başlayan duruşmalar boyunca, dava dosyasının tamamen boş olduğu, iddianamenin sadece asılsız, delilsiz iftiralardan oluştuğu açık olarak görüldü. Tüm bu asılsız iftiralar delilleriyle çürütüldü. Dosyayı ve iddianameyi inceleyen hukukçuların tamamı dosyanın bomboş olduğu, silahlı suç örgütü isnadının hiçbir temeli ve delili olmadığı yönünde ittifak içindeler.

Ne var ki, tüm bu açık gerçeklere rağmen, Sayın Adnan Oktar ve camiamıza yönelik haksız ve hukuksuz tutuklamalar ve uygulamalar, 18 ay sonra halen devam etmektedir. Emniyet teşkilatımız içinde yer alan, bu güzide teşkilatımıza yakışmayan bir grup polis ve bazı savcıların bir araya gelerek hukuka, kanuna uygun olmayan karar ve uygulamaları ile camiamız sürekli mağdur ve taciz edilmektedir.

Son derece insani, makul, iyi niyetli davranışlar dahi suç gibi gösterilmekte, öfke ile değerlendirilmekte, adeta camiamızdan “hınç alınmaktadır”.

Birbirimizi sevmemiz, yardımda bulunmamız, hasta arkadaşlarımızla ilgilenmemiz, hatta selam vermemiz dahi suça dönüştürülmektedir. Camiamızla hiç ilgisi olmayan kişiler, sadece ilgi gösterdikleri için, boş bir şüphe ile, hiçbir delil yokken tutuklanabilmektedirler.

Konut hapsinde olan, bileklerinde elektronik kelepçe taşıyan, 24 saat polis gözetiminde bulunan hanım arkadaşlarımız dahi bir tehdit unsuru gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.

Emniyetin içinde, sadece camiamızla uğraşmayı kendisine görev edinmiş gibi görünen bazı polis memurları bulunmaktadır. Bu polisler ve savcı, işbirliği içinde ciddi bir ajitasyon meydana getirmekte ve bazı medya kuruluşlarından da bu konuda destek almaktadırlar. Camiamıza, çok büyük bir kumpas kurulmuştur ve tuzakları bozuyor olmamız, tuzak sahiplerini telaşa sürükleyerek, üzerimizdeki baskıyı artırma yoluna gitmişlerdir.

Herkesçe bilinmektedir ki, bizler yerli ve milli bir camiayız. Tüm hayatımızı vatanımızın bölünmez bütünlüğünü korumaya, milli ve manevi değerlerimizi güçlendirmeye, Allah’ın varlığını ve birliğini, Kur’an Mucizelerini, Darwinist ve materyalist felsefenin geçersizliğini delilleriyle anlatmaya, özellikle gençler arasında milli şuuru yaymaya adadık. Sayın Adnan Oktar’ın çalışmaları PKK/PYD, DEAŞ, PDY/FETÖ gibi terör örgütlerinin panzehiri niteliğindedir. Bu eserler, ülkemizde sağ görüşün güçlenmesine, tabanın sağa yönelmesine zemin hazırlamıştır.

Bizler bu vatanın evladıyız. Biz vatanımızı, milletimizi, askerimizi ve polisimizi canımızdan çok seviyoruz, destekliyoruz. Camiamıza yönelik bu önyargının, bu öfkenin ve hıncın hiçbir anlamı yoktur. Daima söylediğimiz gibi, bir hatamız, kusurumuz var ise, devletimiz bize söylediği anda derhal düzeltiriz. Ancak suçlu değiliz, suç örgütü hiç değiliz.

Camiamız adeta paralize edilmeye çalışılmakta, arkadaşlarımıza hiçbir alanda hayat hakkı tanınmamaktadır.

Oysa bizim etkisizleştirilmemiz, PKK/PYD, DEAŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı yürütülen fikri mücadelenin son bulması anlamına gelmektedir. Bu sadece bize değil, devletimize karşı da oynanan bir oyundur. Devletin bekası, milletin birliği ve beraberliği için çalışanlar karşı karşıya getirilmeye çalışılmaktadır.

Zat-ı Alinizden istirhamımız, camiamıza yönelik bu ajitasyonun, bu “tehlikeli gösterme” oyununun durdurulması, polislerimizin, savcılarımızın, hakimlerimizin adaleti, hukuku esas alan uygulamalarda bulunmalarının, şefkatli, güvenilir, adil olmalarının sağlanmasıdır. (Kuşkusuz, adil, şefkatli memurlarımızı tenzih ederiz).

Cenab-ı Allah, Maide Suresi’nin 8. ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır:

Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.

Saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.

TEKNİK VE BİLİM ARAŞTIRMA VAKFI

Daha yeni Daha eski