Sabah Medya grubuna ait yayın organlarında, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız hakkında uzunca bir süredir çok sayıda gerçek dışı, iftira ve karalama içerikli haberler yayınlanmaktadır. Amaç, hem arkadaşlarımızın yargılandığı mahkemeyi etkileyip üzerinde baskı kurmak hem de camiamız hakkında olumsuz bir algı oluşturarak insanları aleyhimizde tahrik edebilmektir. Her türlü basın ahlak ve etik kuralını hiçe sayan bu çarpık yayın politikası üç yıldan bu yana tüm kamuoyunun gözleri önünde süregitmektedir.

Sabah medya gurubunda yayınlanan tüm bu provakatif ve gerçek dışı haberlerin arkasında ise tek bir kişi bulunmaktadır. Bu kişi, geçmişte Sabah Gazetesi internet sitesinin genel yayın yönetmenliğini yapmış, şimdilerde ise halen gazetenin yönetim kadrolarında yer alan İsa Tatlıcan'dır. Tüm gençliğini Adnan Oktar Bey’in yanında geçirmiş olan İsa Tatlıcan, deyim yerindeyse yıllar boyunca Adnan Oktar’ın “dizinin dibinde” yaşamış bir insandır. 

İsa Tatlıcan, Sabah Gazetesi’nin internet sitesi genel yayın yönetmenliği görevine getirildiği ilk günden bu yana, neredeyse tüm yetki ve imkanlarını Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız aleyhinde GERÇEK DIŞI VE DÜZMECE HABERLER hazırlamaya ve bunları tüm medyaya kuruluşlarına servis etmeye harcamaktadır. 

Kanaatimizce, aleyhimizdeki bu “hırçın ve öfkeli” tutumunun temelinde gençlik yıllarında Adnan Bey’in yanında verdiği vatansever, milliyetçi, anti Darwinist ilmi faaliyetleri "boşa giden yıllar" olarak görmenin verdiği derin pişmanlıktır. Oysa, vatan, millet, din ve iman yolunda yapılan faaliyetlerin hiçbirinden dünyevi bir beklenti olmaması gerekir ve karşılığı yalnızca Allah’tan beklenir.

İsa Tatlıcan'ın bu menfi duygularla hazırlanmasına katkıda bulunduğunu düşündüğümüz asparagas haberler, çeşitli iftira ve yersiz suç isnatları içermesi bakımından kanunen suç teşkil etmektedir. Bununla birlikte, aynı zamanda köklü bir yayın kuruluş olan Sabah Medya Grubu'nun itibarını derinden sarsmakta ve adeta ayaklar altına almaktadır. Kanaatimizce Sabah grubu da bu durumdan rahatsızlık duymaktadır. 

İSA TATLICAN'I, SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARI HAKKINDA GERÇEK DIŞI BU HABERLERİ HAZIRLAYIP SERVİS ETMEYE ZORLAYAN SEBEPLER: TUTUKLANMA KORKUSU VE MADDİ MENFAAT

İsa Tatlıcan, geçmişte askerlik görevinin tamamlamasının hemen ardından arkadaş camiamıza katılmış, yaklaşık 20 yıllık bir dönem boyunca abisi Bülent Tatlıcan ile birlikte camiamızın fikri, imani, kültürel ve bilimsel faaliyetleri kapsamında pek çok konuda hem Sayın Adnan Oktar’a hem de arkadaşlarımıza bilfiil destek olmuş bir kimsedir. Konferanslarda konuşmacı olan arkadaşlarımızın slaytlarını değiştirmekten, iş yoğunluğu olan arkadaşlarımızın yemeklerini hazırlamaya kadar nerede bir ihtiyaç varsa oraya var gücüyle koşturmuş, bu zaman zarfında en küçük bir şikayette dahi bulunmadan gönüllü bir biçimde gayret sarfetmiştir.

Yaklaşık 20 yıllık bu süreç sonunda, emekleri karşılığında, hesap ve beklentilerinin aksine maddi bir çıkar, ayrıcalık veya imkan elde edemeyeceğine, camiamızın böyle bir dünyevi bakış açısı olmadığına tam olarak kanaati geldiğinde ise, bizlerle yollarını ayırmıştır.

20 YILLIK ÇABANIN DÜNYEVİ BİR KARŞILIĞINI BULAMAMASININ HAYAL KIRIKLIĞIYLA da, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza karşı derin bir kin, öfke ve intikam hisleri besleyen bir kişiye dönüşmüştür.

İngiliz derin devletinin kontrolü altındaki kumpas çetesinin çeşitli kışkırtma ve yönlendirmeleri sonucunda 11 Temmuz 2018 tarihinde Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza yönelik gerçekleştirilen polis operasyonu ile 235 arkadaşımızın tutuklanarak cezaevine gönderilmeleri üzerine ise, -diğer bir çok husumetli gibi- İsa Tatlıcan'da da BÜYÜK BİR PANİK ve TUTUKLANMA KORKUSU BAŞ GÖSTERMİŞTİR. 

İsa Tatlıcan, bu korkuyla kendisini de olası bir tutuklanmadan kurtarmanın yollarını aramaya başlamıştır. Bunun çözümünü de operasyonu hazırlayan kumpas çetesi ile iletişime geçerek onlar ne isterse yerine getirmekte, adeta onların EMRİ ALTINA GİRMEKTE bulmuştur. 

Sonrasında ise Sabah Gazetesi internet sitesinin genel yayın yönetmeni pozisyonunda olmasının getirdiği imkanları kullanarak Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız aleyhinde iftira içerikli uydurma haberler hazırlamıştır. Bunları medyaya servis ederek, kumpasa canla başla destek verdiği izlenimi oluşturarak kendisine yönelik tutuklama tehditlerini bertaraf etme çabasına girişmiştir.

Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza yönelik kumpası düzenleyen organize çete de, İsa Tatlıcan'ın hazırlayıp tüm medyaya servis ettiği bu sahte ve yalan haberleri, aleyhimizde olumsuz kamuoyu algısı oluşturmak ve süregiden davayı baskı ve etki altında bırakmak bakımından oldukça etkili bularak İsa Tatlıcan'ı kullanmaya devam etmişlerdir.

3 yıla yakın bir süredir adeta bir karalama ağı şeklinde işleyen bu sistemde İsa Tatlıcan baskı, zor ve korkuyla bunları yapmaya mecbur bırakılmış bir insandır. Yargıyı etkilemeyi amaçlayan gerçek dışı haberler önce kumpasçıların baskı altına aldıkları İsa Tatlıcan’a verilmekte, o da yalan ve iftira olduklarını bile bile bunları yayınlamaktadır. Daha sonra da “basında böyle çıktı” algı ve yönlendirmesi kullanılarak kamuoyu ve yargı mekanizması etki altına alınmaya çalışılmaktadır. Kuşkusuz burada acı olan, Sabah gibi köklü bir medya grubunun bu karanlık ağın parçası yapılarak bu sisteme alet edilmesidir. 

Dolayısıyla, Sabah Medya gurubunun, hem temel basın ahlak ilkelerini esas alan bir grup olarak gerekli titizliği göstermesi hem de ileride hukuki ve cezai birçok yaptırımla karşılaşmamak için, İsa Tatlıcan tarafından kurgulanan gerçek dışı, sahte ve asparagas haberler konusunda dikkatli olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.

Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.

Daha yeni Daha eski