Mahkeme heyeti 30.11.2020 tarihi itibariyle sanıkların esas hakkında beyanlarını alma işlemlerine başlamış ancak böyle yapmamıştır. SANIKLARDAN SADECE “İDDİA MAKAMININ ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINA” KARŞI BEYANDA BULUNMALARI VE MÜTALAADAKİ HUKUKİ DEĞERLENDİRMELERİ HARİCİNDE BİR KONUDAN BAHSETMEMELERİNİ BELİRTMİŞTİR.

Sanıklar ve müdafileri “davanın esası hakkında beyanlarını” sunmaları gerektiğini ve haklarında çok fazla suç isnadı olduğu için bunlar hakkında beyanda bulunma hakları olduğunu söylemişler ise de, mahkeme heyeti çok sert karşılıklar vererek sanıkları susturmuştur. Hatta diyeceklerine müdahale etmiş ve bir kısım sanığın sözünü yarıda keserek yerine oturtmuştur. Mahkeme heyeti bu hukuksuz uygulamasıyla sanıkların savunma haklarına ağır bir müdahalede bulunmuştur.

 

Ancak buna rağmen SEGBİS çözüm tutanaklarında “evrakta sahtecilik” boyutunda tahrifatlar yapıldığını düşünmekteyiz. Çünkü hem kısa duruşma tutanakları ile bilirkişilerce yapılan SEGBİS çözümleri arasında farklılıklar bulunmakta hem de mahkeme başkanının sanıklara “esas hakkında mütalaa ile sınırlı kalmaları” yönündeki beyanları, uyarıları ve bağırdığı bölümlerin kayıtlardan çıkarıldığını görmekteyiz. Örneğin;

30.11.2020 tarihli oturuma ait mahkeme heyetince hazırlanan kısa duruşma tutanaklarında sanıklara güya esas hakkında mütalaya ve dosya içerisindeki tüm belgelere, raporlar ve beyanlara karşı savunma hakkı verildiği yazmaktadır. Aşağıdaki örnekler sırasıyla tüm sanıklar için geçerlidir.

 

 

 

Ancak dosyaya -mahkeme heyetinin, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinden ayrıldıktan sonra- gelen SEGBİS çözüm tutanaklarına bakıldığında ise sanıklara sadece “esas hakkında mütalaya” karşı söz verildiği görünmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse[1];

 

 

 

Görüldüğü üzere mahkeme heyetince hazırlanan kısa duruşma tutanağı ile -mahkeme heyetinin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinden ayrılmasından sonra- yeni mahkeme heyeti tarafından yaptırılan SEGBİS çözümleri arasında farklılıklar mevcuttur. Yukarıdaki örnekler diğer sanıklar içinde geçerli olup kayıtlar dosyada mübrezdir.


Ayrıca yeni heyet tarafından yaptırılan SEGBİS çözümlerini incelediğimizde, mahkeme heyetinin sadece “esas hakkında mütalaa” ile sınırlı söz hakkı verdiği ve mütalaa dışına çıkan sanıklara karşı olan agresif tutumu görünmektedir. Dosyamızdaki sınırlı kayıtlar arasından sadece birkaç örnek vermek gerekirse;

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dosyada daha fazlası bulunan bu örneklerden açıkça anlaşılmaktadır ki, mahkeme heyeti sanıkları sadece “esas hakkında mütalaya” karşı beyanda bulunmaya zorlamış ve aksi durumlarda çok sert refleksler kullanarak sanıklar üzerinde baskı oluşturmuştur. Ceza yargılamasında sözlü beyan esastır ancak buna rağmen mahkeme heyeti sanıkların bu haklarına mani olarak çok ağır bir savunma hakkı ihlaline sebebiyet vermiştir.

 

Ayrıca yukarıda izah ettiğimiz üzere SEGBİS çözüm tutanaklarında gözle görülür tahrifatlar olması ve bunların mahkeme heyetinin ayrılmasından sonra ortaya çıkıyor olması araştırmaya muhtaç bir konudur. Dilekçemizin yukarıdaki ilgili başlığı altında farklı örnekleriyle beraber detaylıca izah edildiği üzere SEGBİS tutanaklarının sıhhati konusunda ciddi şüphelerimiz bulunmaktadır. Bu nedenle SEGBİS yönetmeliğinin 8/2. maddesi uyarınca SEGBİS kayıtlarının incelenerek, eğer iddialarımızın doğruluğu halinde varsa sorumluların tespit edilerek cezalandırılmasını talep etmekteyiz.


⬅️

2.22 - MAHKEME HEYETİ DURUŞMA TUTANAKLARINDA SAHTECİLİK BOYUTUNDA TAHRİFATLAR YAPMIŞTIR. DURUŞMA TUTANAKLARININ CMK M.222 AKSİNE İSPAT GÜCÜ BULUNMAMAKTADIR
➡️

2.24 - DAVA DOSYASINDAKİ BİRÇOK EVRAK ISRARLI TALEPLERİMİZE RAĞMEN TARAFIMIZA VERİLMEMİŞTİR



[1]Dilekçemizi yazdığımız tarih itibariyle henüz tüm SEGBİS kayıtları dosyaya ulaşmadığından verdiğimiz dosyadaki mevcut kayıtlarla sınırlıdır. Ayrıca sayfa kalabalıklı olmaması açısından mevcut kayıtlardan sadece birkaç örnek sunulmuştur. Dosya içerisinde SEGBİS çözümlerine bakıldığından söylediklerimiz fazlasıyla teyit edilecektir.

Daha yeni Daha eski