Özellikle muhafazakar görüşteki bazı kimselerin akıllarında Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları hakkında soru işareti oluşturan konulardan biri de, masonluk konusuna olan yaklaşımlarıdır. Nitekim Sayın Adnan Oktar’ın geçmişte masonları eleştirirken, sonradan mason olması bazı kesimler tarafından ciddi şekilde yadırganmış ve eleştiri konusu yapılmıştır. Bu gelişme, Sayın Adnan Oktar’ın güya masonlara boyun eğmesi ve onların tarafına geçmesi olarak yorumlanmıştır. Halbuki gerçeklerin bu tür değerlendirmelerle hiçbir alakası yoktur. Öyle ki Sayın Adnan Oktar’ın mason olması da aslında yalnızca İslam’a faydalı olmak için atılmış bir adımdır.

Sayın Adnan Oktar, birçok eserinde ve katıldığı canlı yayın programlarında, Kuran-ı Kerim’in “'İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor. Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp düşünür veya içi titrer, korkar.” (Taha Suresi, 43-44) ve “Rabbin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et.” (Nahl Suresi, 125) ayetlerine göre, bir Müslümanın, Hıristiyanları, Musevileri, diğer inançlara mensup kişileri, ateistleri, masonları ve tapınak şövalyelerini sevgi ve şefkat ile İslam’a, Kuran’a, kardeşliğe ve barışa davet etmesinin önemini defalarca vurgulamıştır.

Bilindiği gibi Kuran’da herhangi bir kişi ayırt etmeksizin, herkesin “tek Kelime”ye, yani Allah’ın Bir olduğu gerçeğine davet edilmesi gerektiği öğütlenmektedir. Sayın Adnan Oktar da yaptığı çalışmalar ve yazdığı eserlerle, hiçbir kimseyi ayırt etmeden, insanları Kuran’a, İslam’a, İslam ahlakına, birlik ve beraberliğe davet etmiştir. Bu davet onun masonlarla iletişime geçmesinin de ana sebebidir.

Burada Sayın Adnan Oktar’ın geçmişte neden mason olmak yerine, masonları eleştirmekle faaliyetlerine başladığına değinmemiz de yerinde olacaktır.

Dünyada 2 türlü mason grubu bulunmaktadır. Bunlardan biri, ateist, Darwinist ve materyalist olanlar, diğer ise Allah’ın varlığına inanan ve tüm inançlara saygı gösterenlerdir. Sayın Adnan Oktar, yıllar önce kaleme aldığı eserlerinde, ateist, Darwinist ve materyalist olan masonları fikri zeminde eleştirmiş, görüşlerinden yanlış olanları Kuran’la, bilimsel gerçekler ile düzelterek, açıklamıştır. O dönemde yapılması gereken en uygun ve akılcı ilk faaliyet ateist masonların yanlışlarının ortaya konulması olduğundan, Sayın Adnan Oktar da bu yolu izlemiştir. Ancak Sayın Adnan Oktar o dönemde dahi Allah’ın varlığına inanan ve dünyada kardeşliğin ve barışın hakim olmasını isteyen masonlara şefkat göstermiştir. Dolayısıyla ilerleyen yıllarda da İslam’ın, yaratılış delillerinin ve barışın daha geniş kitlelere ulaştırılması için onlarla yakın temasta kalmıştır.

Öyle ki İstanbul’da Sayın Adnan Oktar’ı ziyaret eden, Allah’ın varlığına inanan, 33. derece masonlar ve tapınak şövalyeleri, Kuran’ın, İslam’ın ve İslam ahlakı gereğince karşılaştıkları güzel ahlakın, anlayışın, sevgi ve saygı dolu yaklaşımın neticesinde, çok etkilenmişler ve namaz kılmaya başlamışlardır. Farklı ülkelerden gelen, camide namaz kılan ve dua eden 33. derece mason üstatlar ve tapınak şövalyelerin görüntüleri de A9 TV’de canlı yayın programlarında yayınlanmıştır:





Sayın Adnan Oktar’a geçmişte masonları eleştirdikten sonra neden mason olduğuna dair pek çok soru gelmektedir. Bu sorunun cevabı aslında çok açıktır. Sayın Adnan Oktar’ın masonlar ve tapınak şövalyeleri tarafınca meşriki azam ilan edilmesi ile, mason localarında Allah’ı ve İslam’ı anlatacak imkan oluşmuştur. Bu da dünya tarihinde bir ilktir. Sayın Adnan Oktar, nasıl ve niye mason olduğuna dair bir canlı yayında şu şekilde açıklama yapmıştır:

“Diyorlar Kardeşim, Sen nasıl mason olursun? Hem de üstad mason, meşriki azam? Ben talep etmedim. Masonlar kendileri beni meşriki azam ilan ettiler. Yani, ben yemin törenine filan katılmadım. Ama onlar, biz senin bilgini, derinliğini değerlendirdik, seni üstad mason, meşriki azam ilan ediyoruz dediler. Ben de teşekkür ettim. İltifat kabul ediyorum, inşaAllah… Bazı kardeşlerim dar düşünüyor, çok dar düşünüyorlar. O zaman diyorlar, kiliseye girmek için Hıristiyan mı olmak lazım? Kardeşim, kilise açık. Herkes istediği gibi girer, ama… bir kulüp var İstanbul’da. Herkes giremez, üye olmak lazım. Şayet sen tebliğ yapmak istiyorsan, üye olursun. Ondan sonra girersin. Masonluk içerisinde de, eğer tebliğ yapmak istiyorsan, İslam’ı anlatmak istiyorsan, üye olman lazım. Üye olmayan, giremez. Ayrıca üye olsan da, konferans verme, orada irşat faaliyetlerinde bulunma imkanın olmaz. Üstad mason olman lazım. 33 dereceli olman lazım. Meşriki azam olman lazım.  Ben meşriki azam, üstad mason olduğuma göre, istediğim gibi orada tebliğ yapabilecek konuma geldim.  Şu an Amerika’da olsun, Rusya’da olsun, Çin’de, Hindistan’da, İngiltere’de, bütün mason localarında, sohbet etmek, ders vermek iznine sahibim.”

Sayın Adnan Oktar, kendi talebi olmadan, 33. derece üstat masonlar ve tapınak şövalyeleri tarafından meşriki azam ilan edildikten sonra, masonlar ve tapınak şövalyeleri arasında İslam’a teveccüh artmıştır. Dünyada pek çok mason locasına Kuran-ı Kerim kitabı koyulmuş, birçok locada İslam anlatılmaya başlanmıştır. Sayın Adnan Oktar’la birlikte pek çok ileri gelen mason ve tapınak şövalyesi de programlara katılmış, Kuran, İslam, dünya barışı ve kardeşlik üzerine sohbetler yapılmıştır. Pek çok mason, Kuran’dan ve kendilerine hediye edilen Sayın Adnan Oktar’a ait eserlerden çok etkilenmişlerdir. Hatta, Evanjelist olan bir mason, “Sizin kitaplarınızı, böyle kitapların başlıklarını görünce gözlerim doldu, diz çöküp, Allah’a şükrettim, maşaAllah” diye belirtmiştir. Bu vesileyle, pek çok kurum ve kuruluşta da iman hakikatlerinin anlatılması imkanı doğmuştur. Türkiye’de de pek çok gazetede haberi çıktığı gibi, ABD ordusundaki pilotların eğitildiği en büyük hava akademisi olan Teksas Lackland Hava Üssü’ndeki askerlere “Darwin Teorisinin Çöküşü” ve “Kur’an Mucizeleri” anlatılmıştır.

Özetle Sayın Adnan Oktar, İslam yorumu doğrultusunda masonlara ve tapınak şövalyelerine de şefkatli ve saygılı davranmış, onlarla görüşmüş, onlara Kuran’ı, İslam’ı ve İslam ahlakını anlatmıştır. Bu dostane yaklaşım sonucunda, dünyada bir ilk olarak kendi talebi olmadan, meşriki azam ilan edilmiş, Kuran-ı Kerim dünyada pek çok mason locasına girmiş, birçok mason ve tapınak şövalyesi namaza başlamıştır. Tüm bunlar Sayın Adnan Oktar’ın masonlara karşı yaklaşımı konusunda suçlanacak bir durumun olmadığını anlatmaya yeterlidir.

Sayın Adnan Oktar gerek 33. Derece üstat mason olduğu anları gerek mason localarında yapmış olduğu İslam’ın, Kuran’ın lehine olan onlarca faaliyetini, masonlarla yaptığı görüşmeleri çok detaylı canlı yayınlarında anlatmış ve milletimize karşı son derece şeffaf bir tutum sergilemiştir. Yine Sayın Adnan Oktar’ın masonlarla İslam aleminin, devletimizin aleyhine bir faaliyette bulunduğuna dair tek bir delil, tek bir şüphe çeken faaliyet olmamıştır.

Bugün Sayın Adnan Oktar’a yöneltilen iftiralar tamamen çığ gibi yayılan imani faaliyetlerin önüne geçme çabasından başka hiçbir niyet taşımamaktadır. Bu muazzam etkili ve faydalı faaliyetlere engel olan kesime baktığımızda ise İngiliz derin devletinin uzantılarını ve bir kısım hasetli, tutucu bakış açısına sahip muhafazakar kesimi görmekteyiz. Bu kimselerin ortak noktası ise Sayın Adnan Oktar’ın bu faaliyetlerinin fayda değil zarar getirdiğine dair ellerinde tek bir delil olmamasıdır. Dikkat edilirse bu kesim hiçbir zaman Sayın Adnan Oktar masonlarla şu şekilde bir faaliyet yaptı veya şu şekilde bir görüşme yaptı ve bu yapılanlar sebebiyle şöyle olumsuz bir durum, zarar meydana geldi diyememektedirler. Çünkü bu faaliyetlerin tek getirisi fayda, bereket, hayır ve İslam alemine, devletimize güç, kuvvet olmuştur.

Halbuki önceki satırlarda da belirttiğimiz gibi Sayın Adnan Oktar bu çalışmaları ile ne kadar muazzam bir etki meydana geldiğini delilleriyle çok şeffaf bir biçimde sık sık canlı yayınlarda, internet ortamında ortaya koymaktadır.

Daha yeni Daha eski