Savunulan inanca veya fikre bilimsel delil getirilmediği takdirde, insanların söz konusu fikri veya inancı dikkate almadıkları bir dönemde yaşıyoruz. İşte günümüzde yaşayan ve İslam alimi olarak bilinen kimselerin özellikle gençleri İslam’a yakınlaştıramamalarının en büyük sebeplerinden biri de çağımıza özel bu bakış açısıdır. Sayın Adnan Oktar bu bakış açısının karşısında, yaratılış gerçeğini insanlara anlatmaya çalışırken bilimden faydalanmanın en doğru yol olacağını görmüştür. Bu bağlamda Sayın Adnan Oktar’ın 40 yıldır devam eden ilmi çalışmalarında en çok yer kaplayan konulardan biri evrim teorisidir.

Sayın Adnan Oktar daha lise yıllarında evrim teorisinin toplumlar ve insanlar için ne denli büyük bir tehlike arz ettiğini fark etmiş ve teorinin açmazlarını incelemeye başlamıştır. Üniversite okumak için geldiği İstanbul’da bu yöndeki çalışmalarını hızlandırmış ve kayıt olduğu Mimar Sinan Üniversitesi’nde kendi harçlıklarıyla bastırdığı evrim karşıtı broşürleri öğrencilere dağıtmaya başlamıştır. Tanıştığı insanlara evrim teorisinin bilimsel çöküşünü anlatmıştır. Sayın Adnan Oktar’ın evrim teorisi karşıtı çalışmaları, arkadaş çevresinin genişlemesine paralel olarak çok daha fazla insana ulaşır hale gelmiştir. Bugün Sayın Adnan Oktar’ın evrim teorisini ve Darwinizmi çürüten onlarca eseri bulunmaktadır. Bu eserler dünya çapında milyonlarca insan tarafından okunmuştur. İnsanlar evrenin ve canlılığın yaratıldığını bilimsel delilleriyle öğrenmişlerdir.

Bilindiği gibi evrim teorisi esas olarak Allah’ın varlığının inkar edilmesi anlamına gelirken, onun hayatın her aşamasına yansıtılmasını gerektiren Darwinizm ise birçok yönden Allah’ın emirlerine aykırı bir toplum düzenine ve ahlak anlayışına yol açar. Komünist ve faşist toplumlarda yaşananlar bu gerçeğe bir örnektir. Günümüzde dünyanın neredeyse her noktasına hakim olan materyalist dünya görüşünün temelinde de evrim teorisi vardır.

Sayın Adnan Oktar’ın kültürel çalışmalarında evrim teorisini hedef almış olması, dünyaya bilinçli bir şekilde yayılmış olan materyalist dünya görüşünün temelini hedef almak demektir. Evrim teorisini çürütülmesi demek, bazı odakların dünyanın yönetilmesi ve insanların yönlendirilmeleri için seçip yaydıkları sistemin ve ideolojilerin dayanaksız kalması demektir. Hepsinden daha da önemlisi, Allah’ın varlığının bilimsel olarak ispatlanması anlamına gelmektedir. Allah’ın varlığının bilimsel olarak ispatlanmış olması ise, başta İngiliz derin devleti olmak üzere ateist ve dinsiz odaklar için asla kabul edilecek bir şey değildir. İngiliz derin devletinin en istemeyeceği gelişmelerin başında, insanların bilinçli olarak Allah’ın varlığını kabul etmeleridir. Tarihte inananlar ile inanmayanlar arasında yaşanmış büyük mücadele dikkate alınırsa, böyle bir ispatın varlığının ne denli önemli olduğu hemen anlaşılacaktır. Geçmişte yaşamış müminler Allah için yaşadıkları, O’nun varlığından ve emirlerinden diğer insanları da haberdar ettikleri için saldırılara uğramışlardır. Tüm bu gerçekler göz önünde bulundurulursa, İngiliz derin devletinin neden Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına komplo kurdukları da anlaşılacaktır.

Özetle; Sayın Adnan Oktar’ın evrim teorisini çürüten, yaratılış gerçeğini bilimsel delilleriyle ortaya koyan yaklaşık 100 eser yazmış olması, bunların onlarca yabancı dile çevrilmesi ve ücretsiz olarak dağıtılmaları, bu eserlerden hareketle yüzlerce internet sitesi açılması, kurulan vakıflar aracılığıyla evrim karşıtı birçok konferans verilmesi, yaratılışı ispatlayan fosillerin dünya çapında sergilenmeleri ve A9 TV kanalında tüm dünyaya yönelik anti-Darwinist içerikte programlar yapılması Allah’ın varlığının anlaşılır ve inkar edilemez şekilde anlatılmasına çok büyük katkı vermiştir.

Daha yeni Daha eski